Katalog

26ŞUBAT 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA H i J v f J l ı U1VJJ. ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Aırupa enerji oHıılu Arçelık'ın • Ekonomi Servisi - A\~upa Birliği Kcnnisyonu, Arçelik'in Esdşehir tesislerinde ûretilen buzdolabını, Av-upa'nın en az enerji tüketen buzdolabı olarak beLıledi. Avrupa Birliği Kcrnisyonu'nun yüıüttüğü European En;rgy+ Yanşması'nda Arcelik, hem katgonsinde bınnci seçılmesi, hem de tüm kategoriler arasında "En AzEnerjı Tüketen Burdolabfnı üretmesi necenıyle ödüllendirildi. KEY için başvuru gerekmjyor • ISTANBUL(AA)- Emlak Gayrimenkul Yatnm Ortaklığı (GYO), basında yayımlanan Konut Edindirme Yardımı(KEY),hak sahıplerine 500 milyon lira ödeneceği duyurusunun gerçeği yansıtmadığını, bu nedenle hak sahiplerinin şirkete şu an için başvuru yapmasına gerek olmadığını açıkladı. Tatar Başbakan TÜPRAŞ'a geliyor • ANKARA (ANKA)- TÜPRAŞ'ı Zorlu Grubu ile bırlikte alan Rus Taftnet şirketinin de yönetim kurulu başkanlığını yürüten Tatanstan Başbakanı Rustam Minnihanov, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın konuğu olarak bugün Türkiye'yi ziyaret ediyor. Yerli muzcu destek istiyop • MERSİN (Cumhuriyet) - Anamur Muz-Der Başkanı Kamil Kaplan, Tanm Bakanlığf ndan acilen 'Muzculuk Araştırma tstasyonu" açılmasını istedi. 100 bin kişinin muz üretimınden ekmek yedığını söyleyen Kaplan, bölgenin mevcut potansiyelinin değerlendırilmesi, üretimin arttınlması için desteğin şart olduğunu vurguladı. Bulgurda haksız rekabet iddiası • KARAMAN(AA)- Duru Bulgur Gıda Sanayi Başkanı thsan Duru, hijyenden uzak, güneşte kurutularak renkli ambalaj içinde satılan bulgurun sektörde haksız rekabete neden olduğunu savundu. Duru, AB normlan çerçevesinde belli kriterler getirildiğini, bu kapsamda "Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktalan Belgesi"yle üretim yapılması gerektiğini söyledi. Bursalı sanayici dert küpü oldu • BURSA(AA)-Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez, ekonominin Çin tehJikesinin yanı sıra düşük dolar kuru ve girdi maliyetlerinin pahalılığı ile kuşatıldığını belirterek "Tekstilciler yurtdışı siparişleri kabul edemiyor. Aynca, sektörde işçı çıkışlannın başladığı bilgileri geliyor" dedi. Nestle Türkiye yeni kahve üpetti • Ekonomi Servisi - Türkiye'de çikolata, mutfak ürünleri, bebek beslenmesi. kahvaltıhk gevrekler. kahve ve su kategorilerine odaklanmaya karar veren Nestle Türkiye, üç yeni ürünle 160 milyon dolar olan cirosunu da 2009 yılına kadar 500 milyon dolara çıkarmayı hedefliyor. TÜGİAD'ın raporuna göre Türkiye 2.2 trilyon dolarlık bir yeraltı zenginliğine sahip IMF'yibırakın, madenlerebakın• Maden rezervlerinin aşamah olarak harekete geçirilmesinin şart olduğunun vurgulandığı raporda, madenlerden elde edilecek gelir ile Türkiye'nin tüm iç ve dış borçlannı ödenebileceği kaydedildi. Ekonomi Servisi - Türkiye Genç Işadamlan Derneği (TÜGlAD), hazırladığı bir raporla Türkiye'nın yeraltı kaynaklannın değerinin 2.2 trilyon dolarlık olduğunu ve bu rezerv harekete geçirildi- ği takdirde maden gelirleri ile iç ve dış borçlann ödene- bileceğini ortaya koydu. "Türkiye'nin Maden Ger- çeği'' başlıklı raporun tanıtı- mında konuşan TÜGlAD Başkanı Hayati Kaya, zengin kaynaklara sahip olmanın yetmediğini, bu kaynaklar- dan zenginlik üretebilecek maharet sahibi olmak da ge- rektiğini söyledi. Sugözü'ne eleşttri Hayati Kaya, Almanya Başbakanı Gerhard Schrö- der'in de katıldığı törenle açılan Sugözü Termik Sant- rah'nda önemli bir hata ya- pıldığını da savunarak "Bu, ithal kömüre dayah bir tesis- tir. Kendi kaynaklanmız var- ken ithal kömürün kullaıul- ması yanlıştır. Bu santrahn çahşması için yılhk 250 mil- yon dolarlık ithalat yapılma- Önümüzdeki hafta Meclis'te görüşülmesi planlanan "Maden Yasa Tasansı" ile ilgih' değerien- dirmderin de beürtildiği raporda, kamunun yeterli fon ayiramadığı yatınmlann özel sektör taranndan yapılması ve özerk bir "Madencüik Üst KuruhTnun \asada yer alması önerildL sı gereldyor" dedi. Danış- manhğım Maden Yüksek Mühendisi ve Yurt Madenci- liği Geliştirme Vakfı Eğitim ve Araştırma Koordinatörü LiitfiÇallf nın yaptığı rapor, ülkemizin yeraltı kaynalda- nndan 2.2 trilyon dolar gelir elde edebilecek kapasiteye sahip iken yılda sadece 3 milyar dolar değerinde iiret- tiğinı ortaya koydu. Dünya ortalamasına göre bu mıktann 7.5 milyar dolar olması gerekirken Türki- ye"nin maden sektöründen bu kadar az değer elde etme- sinin nedeni, madenciliğin öneminin yeterince kavrana- mamış olmasına bağlanıyor. 10 yılda 8 mllyar dolar Raporda maden gelirlen- nin arttınlması için ne yapıl- ması gerektiği şu şekilde an- latılıyor: Yeraltı rezervlen- nin harekete geçılmesi ve sürdürülebilir kalkınma hı- zının yüzde 6'da tutulması halinde, 10 yıl içinde 8 mil- yar dolarlık bir yatınmla 62 milyar dolarlık bir üretim de- ğen elde edilebılir. Aynı ko- şullann sürdürülmesi ve Viz- yon 2003 hedefleri doğrul- tusunda ıkıncı 10 yılda yapı- lacak 22 milyar dolarlık bir yatınmla üretim değeri 216 milyar dolara çıkacaktır. Uç ürünlere gıdilerek bu değenn 400 milyar dolara çıkması mümkün. Maden ihracat ve ithalat rakamlan ıncelendi- ğınde ihracattan elde edilen döviz, Türkiye'nin yalnız kömür ıthaline ödenen dövı- zi karşılayamıyor. Ar-Ceye kaynak şart Maden var, kuttananyok Ekonomi Servisi - Türkiye'nin do- ğal kaynak açısından bir kıtanın sahip olabileceği kadar zengin bir ülke ol- duğu belirtilen raporda, yeraltı kay- naklan için Ar-Ge'ye kaynak aynl- ması gerektiği vurgulanarak maden- lerle ilgili şu bilgilere yer verildi: TORYUM: Türkiye dünyada mev- cut teknolojik durumdan dolayı he- nüz ticari bir değeri olmayan toryu- mun dünya rezervlerinin yüzde 20'si- ne sahip. Kısa vadede bir getirisi ol- masa da ilerde hazırlıksız yakalanma- mak için bu kaynaklann kullanımına yönelik araştırmalann aralıksız sür- dürülmesi gerekiyor. KÖMÜR: Kısa vadede değerlendi- rilebilecek en büyük kaynaklardan bi- ri kömür. Ortalama 60 milyon ton üre- timi olan kömürün nüfusa ve rezerv- lerimize bakıldığında üretimimizin 350 milyon ton olması gerekiyor. Ra- por da aynca önömüzdeki yıllar için gerçekleşeceğinden söz edilen enerji darboğazını aşmanın en önemli alter- natifi olarak da kömür gösteriliyor. ALTIN, GÜMÜŞ: Türkiye altın re- zervinde de çok ilerde bir ülke konu- munda. Halen işletilebilir 450 ton al- tın ve 1100 ton gümüş mevcut. Bu re- zervlerin toplam değeri yaklaşık 5.5 mih/ar dolar ve ülke ekonomisine ya- ratacağı katma değer ise 22 milyar do- lar düzeyinde. MERMER: Maden ihracatında ilk sırada yer alan mermerde 450 milyar dolarlık bir rezerv bulunuyor. BOR: Bor açısından da Türkiye 1 milyon ton üretimle dünya da birinci sırada yer alıyor. Akademisyenlerden zengin ülkelere çağn: Azgelişmiş ülkelerin borçlannı silin! Neoliberalizme karşı Istanbul bvduşması Ekonomi Servisi - Yerli ve yabancı akademisyenlerin katılımıyla Istan- bul'da düzenlenen "Neoliberalizme Karşı Ortak Savunma" adlı sempoz- yumda, azgelişmiş ülkelere işsizlik ve yoksulluğu arttırdığı gerekçesiyle sana- yileşmiş ülkelerin politikalanna "bir- Bkte karşı koyma" çağnsı yapıldı. Sem- pozyumda iç ve dış borçlann yeniden yapılandınlması gerekliliğine dikkat çe- kilirken Türkiye'nin de ekonomide esen bahar yellerine karşın 200 milyar dola- n aşan borç stokuyla yeni yatınm ve is- tihdam alanlan yaratmakta zorlandığı- nın altı çizildi. Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin düzenlediği uluslararası nıtelikteki sem- pozyuma katılan Massachusetts Üniver- sitesi Öğretim Üyesi ArthurMacEwan, Arjantin hükümetinin ödeyememezlik durumuna girmesinden sonra ekonomi- de belli bir iyileşme yaşadığmı vurgu- layarak "Ağır borç yükü altındaki ülke- lerin yapması gereken, öncelikle ödeye- memezlik ilanını gerçekleştirmeleridir'' dedi. Son zamanlann en buyük yanılgı- sının "ticari liberalizasyon" olduğunu söyleyen MacEvvan, "Tüm ülkelerde uluslararasıticaretehükümetlerin mü- dahalesini görürsünüz. Yani ulusal sana- yinizi konımakzorundasuuz. Başka yo- lu yok" dıye konuştu. Ekonomist Mustafa Sönmez de "Ekonomide bahar havasuıdan söz edi- liyor, ama bu toplumun gündenıinde hâlâ çok ciddi olarak yoksullaşma ve iş- ABD de kemer sıkacak VVASHINGTON (AA) - ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Alan Greenspan, Kongre'ye, bütçe açığmı azaltmak için sosyal güven- lik harcamalannda kesinti önerdi. Senato Bütçe Komitesi toplantısı ön- cesinde konuşan Greenspan, bu yıl yaklaşık 521 milyar dolarlık bir büt- çe açığının gözüktüğünü hatırlatarak bunu azaltmak için vergi arttırmak- tan çok, gelecekteki emeklilerin sos- yal güvenlik harcamalanndan kesin- ti yapılmasını tavsiye etti. Greenspan, sosyal güvenlik har- camalanndaki kesintinin, şu andaki emeklileri etkilememesini, ileride sisteme girecek yaklaşık 77 milyon emekliyi kapsamasını da önerdi. FED Başkanı'nın bu önerisinin, bu yıl seçim yılı olması nedeniyle, en azından bu yıl dikkate alınmayacağı belirtiliyor. sizliksonınu var" diye konuşru. Önce- likle vergi ve gelir dağılımında daha adil bir düzenlemeye gitmenin önemi- ne işaret eden Sönmez, BDDK'nin son raporuna göre me\duatın yüzde 70"ı yüzde l'lik kesimin elinde olduğuna dikkat çekiyor. Türkiye'nin 194 katril- yon lirayı geçen iç borcunun zamana yayılması gerekliliğini anlatan Sön- mez, "Bu tarz düzenlemeleryapmadan iyileşme sağlayamazsımz. AKP'nin du- rumuna düşülür, ekonomik rakamla- nn iyileşmesine karşın bu sos>al poüti- kalara \ ansımaz \ e yeni kaynak arayış- lan içine girersiniz' 1 dedi. Borç stokundaki anormal büyüme- nin, seraıaye serbesrisi ile yakından iliş- kili olduğunu belirten Ankara Üniver- sitesi Öğretim Üyesi Korkut Boratav, "Yüksekborçlu ülkeler. alacakhlann da- ima baş ağnsıdır. Bu yüzden morator- yum önemli bir araçür" dedi. 2004te Yatırıma odaklananlar Gıda -2- Başak Sezen 3 bin işçi kapasiteli şirket, yakında 300 yeni işçi alacak Dardanel enerjisini kendiüretecek Penguen Bursa 'da atakta Mevsimlik iş olanağıReçel, közlenmiş biber gibi konserve gıda üretimi yapan Penguen Gıda, üretim aylannda aldıklan işçilerle Bursa'da yaklaşık 500-600 kişiye iş imkânı sağlıyor. Normalde 280 çahşanlannın olduğunu belirten Penguen Gıda'nm mali işlerden sorumlu yürütme kurulu üyesi Mehmet Erol Başak, mayıs ve kasım aylan arasmda geçici işçi aldıkJannı söyledi. Ocak-mart aylan arasmda daha çok yurtdışı sözleşmelere zaman ayırdıklannı belirten Başak, 5. aydan itibaren üretim sezonuna başladıklannı ifade etti. 2004 yılı için satış anlaşmalannda yüzde 15 oranında artış hedeflediklerini belirten Başak, yurtiçinde de yüzde 50 artış hedefinde olduklannı ve yaklaşık 800 bin Euro'luk yatınm yapacaklannı dile getirdi. Yüzde 85'i aşan pazar payına sahip olan konserve ton balığı üreticisi Dardanel, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde kuracağı termal enerji tesisinde kendi enerjisini üretecek. Tesiste karides gibi su ürünleri yetiştırmeyi planladıklannı belirten Dardanel Fabrika Direktörü Nazif Bıçakçı. yeni tesiste sadece kendi fabrikalan için gerekli eneniyi üreteceklerini, dışanya elektrik satmak gibi düşünceleri olmadığını söyledi. 2004 yılında enerjilerini daha çok yeni ürün projelerini geliştirmeye vereceklerini dile getiren Bıçakçı, yakında piyasaya sunacaklan ürün portfbyleri arasında hamsi konserve, kutuda dondurulmuş milfoy ve çocuklara yönelik balık kroketleri saydı. Fabrikalannın 3 bin işçi çalıştırma kapasitesinde olduğunu DardanelGıda,kurduğu 50milyarürahksermayetiyeni bir şjrketie nişasta üretimini de plantayor. belirten Bıçakçı, şu anda 1200 işçiye sahip olduklannı, ancak yalonda 300 kişilik alım planlan olduğunu ifade etti. Burgaz Alkollü Içecekler AŞ ile Wamac tç ve Dış Ticaret AŞ ve Aura Turistik Hizmetler Organizasyon Ltd. Şti, Lüleburgaz'da nişasta üretimi için bir şirket oluşturdu. Sermayesi 50 milyar lira olan şirketin nişasta üretiminı de Lüleburgaz'da kuracağı tesislerde gerçekleştireceği belirtildi. Bıçakçı, Dardanel tesislerinde yılda 60 bin ton balık, 30 bin ton kabuklu deniz üriinü, 50 bin ton konserve ve dondurulmuş sebze ve meyve konserveleri, 3 bin ton dondurulmuş hazır gıda ve hamur ürünleri üretimi yapıldığını belirtti. Şirketin hedef ve stratejilerini deniz ürünlerinde güçlü ve uzman marka olmak ve Türk tüketicisinin yeme alışkanlıklannı olumlu yönde değiştirmek olarak açıklayan Bıçakçı, ev kadınlannı sağlıklı, besin değeri yüksek ve çağdaş pratik ürünler kullanmaya alıştırmayı istediklerini de söyledi. Ekonomik durgunluktan etkilenen Dardanel, Istanbul Yaklaşunı kapsamma alınarak, borçlan yeniden yapılandınlmıştı. İŞÇENİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Yol Ayrımı AKP iktidannın kimliği, Türkiye'yi nereye götürmek is- tediğine ilişkin medyatik pazarlama ile gerçekler arasın- daki uçurum, kavram kargaşası, siyahın beyaz olarak al- gılatılması boyutlannda. Yine de "Türkiye'yi AB stan- dart/anna geîinrtek için en büyük işleri yapan iktidar imajı" yenilir yutulur gibi değil. Kamu Yönetimi Temet Yasası ile kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi, paralı olmasının yaşamındaki bedelini bilememek durumundaki vatandaşın, "yerel demokra- s/" söylemi ile aldatlması, kandınlması kolay. Iktidarla gizli işbiriiği içinde, üyelerinin haklannı savunmak konu- mundaki kimi sendikalann, meslek örgütlerinin duyarsız- lığı, vurdumduymazlığı akıl alacak gibi değil. Hele AKP'nin "insan hakkı, özgürieşme" kavramlannı, siya- sal Islamı kurumlaştırmak üzere kullanmasında suç or- taklığına katılan aydınlann yatacakyerleri yok. Bu işin şa- kası kalmadı. Gerçek bir yol aynmındayız. Işte size bir gerçek, seçiminizi yapmak zorunda oldu- ğunuz birörnek: AKP'nin, meslek okullan mezunlannın haklannın tanınması adına, imam hatipleri altematif öğ- retim kurumlan olarak yeniden canlandırma operasyo- nuna göz yumacak mısınız? "Canım, çok da önemli bir konu değil. AKP Türkiye 'yi AB 'ye yakınlaştınyor, sivitleş- tiriyor. Çocuğunuzu imam hatibe vermezsiniz. Size ne? Çok da zorianırsanız özel okula verirsiniz" diye düşün- ce üreten, solda, aydın bilinen teorisyenlerimiz var. Hafta sonu Sertel Gazetecilik Vakfı ile SOS Çevre Gö- nüllüleri'nin "Ulusal Vaıiıklanmızm ve Değerlerimizin Ko- nınması için ortak hareket girişimi" kapsamında düzen- ledikleri panelde, yaşamın her alanında olup brtenlerte bir- likte imam hatıpler olayı da gündeme geldi. Eğitimci Isa Eşme, henüz kamuoyuna ulaşmamış, ünıversitede ya- pıîmış çok kapsamlı bir araştırmadan kimi çarpıcı sonuç- ian getirdi. AKP iktidan, elbette siyasal Islamın, milli eği- timden dini eğitime geçişte, neden imam hatip okullan- na sanldığını açıklayan... Yüz binlerin imam hatiplerden üniversitelere geçirile- rektoplumsal yaşamımızda söz sahibi kılınmalan ile ge- leceğimize egemen olacak dünya görüşünü, kafa yapı- anı biraz daha yakından görmekte yarar var... İmam ha- tipte okuyan genç erkeklerimizin yüzde 19'u kadınlann çalışmasına hayır diyor. Yüzde 89'u kadınlann başlannı örtmek zorunda olduklanna inanıyor. Yüzde 83'ü kadın- lann esas yerinin evteri olduğunu savunuyor. Yüzde 6O'ı fiknni sadece kocasınaaçıklayabileceğini savlıyor. İmam hatipte okuyan kızlar çalışmaya daha açık görüş bildirir- lerken başlannı örtmek zorunda olduklannı yüzde 90 gi- bi yüksek oranda savunuyor, yüzde 57 ile de yalnız so- kaöa çıkmayı doğru bulmuyorlar. fmam hatipliler yüzde 55 Islami siyasi inanç sahibi ol- duklannı açıklarlarken, sola yakın olma oranı srfır çıkıyor. En çok değer verilen lider sıralamasında birinci Muham- med gösterilirken yüzde 31 'le Fatih, yüzde 22 ile Özal, yüzde 7 ile en sonda Atatürk yer alıyor. Oysa aynı soru klasik lise öğrencilerine sorulduğunda sıralamada yüz- de 77 ile Atatürk en başta, özal yüzde 8, Fatih yüzde 13, Muhammed yüzde 12'lik pay alıyorlar. İmam hatıp okuyanlann yükseköğrenim amaçlannda dini eğitim ancak yüzde 1 'de kalıyor. Yüzde 47'si öğret- men olmak üzere diğeıieri mühendislik, hukuk, ekono- mi alanlannda öğrenim görmek istediklerini söylüyorlar. Işte ikisi de devletin okulu klasik lise ile imam hatip li- sesi eğrtiminden geçirilenlerin dünya görüşlerine ilişkin gerçek. Bu gerçeği göre göre, bile bile, yoksa siz de hâ- lâ Ne önemi var? Varsın devletin parası ile laik düzen- de yüz binler imam hatip liselerinde okusun, sonra da üniversiteden istediklen alanlarda meslek sahibi olsun- lar. Anlamsız bir tartışma, gereksiz bir çatışma" diyebi- lenlerden misinız? AKP'nin YÖK, üniversite reformu yasa kapsamında gerçekte tek ve vazgeçilmez amacının imam hatipler ile türban olduğunu görmemek nasıl bir aymazlık? Milli Eği- tim Bakanı, bakanlar, Başbakan yeri geldikçe yasa de- ğişikliklerinin yeni yıla, hazirana yetiştirileceğinin altını çizmeyi hiç unutmuyorlar. özellikle yeni ders yılı kayıtla- nna, öğrenci alımına ilişkin yapılacak değişikliklerin ye- tiştirileceğinin altını çiziyorlar. Gerçek şu ki üniversiteterden beklediklerinin üzerin- de güçlü bir karşı ses çıktı. Ankara yürüyüşü Başbakan Erdoğan'ı ürküttü. Gerilimi arttırmamak üzere sermaye yandaşlan, büyük medya yıldızlanndan aldığı uyanlar üzerine de yasa değişıkliğini zamana yaydı. Yerel seçim- ler sonrasına bıraktı. Seçımlerden daha güçlü çıkma, üniversitelerin tatile girdikleri bir zamandatepkileri en aza düşürme, üniversite kurumlannı yasa metninde birbiri ile çatıştııma hesaplan var. Şimdilerde Kamu Yönetimi Temel Yasası üzerine cay- dıncı güçte karşı duruşlar ise yetersiz. Gerçek nıyeti ka- muoyuna yutturmak, istenen yasa değişikliğini çıkar- mak, istenen yolda yürümek, kurumlan, değerleri yık- mak, içerden ele geçirmek için bu yasaya öncelik daha stratejik görülüyor. soner@cumhuriyeLcom.tr 9. İnsan Kaynakları Zirvesi c Leonardo Da Vinci gibi düşünün' İSTAJVfBUL (AA) - Dünyaca ünlü profesyo- nel konuşmacı ve semi- ner lideri Michael Gelb, "Türkiye'de kim hderlik rolünü üstienirse üstien- sin, muüaka Leonardo DaVlnci'nin orta>-a koy- duğu 7ilkeden fa> dalan- mak zorunda" dedi. Management Centre Türkiye tarafından dü- zenlenen 9. însan Kay- naklan Zirvesi'ne katı- lan Gelb, kitabının da adını taşıyan "Leonar- do Da VuıciGibi Düşün- mek* konulu bir sunum gerçekleştirdi. Günümüzde bağımsız düşüncenin karşısında- ki en önemli unsurun her yerden gelen aşın bilgi yogunluğu olduğu- na işaret eden Gelb, "Bu üpkı tsunami dalgası gi- bL Eğer şüpheciyseniz, isteklh'senizbir süreson- ra bu bilgilere açık hale gekbüijorsunuz'' dedi. Özellikle medya ve iş dünyasındaki pazar ko- nusu ele alındığında bu 7 ilkeden duyulann ge- lişiminın önem kazandı- ğını vurgulayan Gelb, "tnsan kaynaklannda başanlı olmak istiyorsa- nız duyulannızın keskin olması lazım. tnsanlar hata \apmaktan korktu- ğu için bağımsız ve fark- h düşünemez. Rakibiniz- de olmayan farklı düşü- nenlere ihtiyacuuz var" şeklinde konuşru. Gelb, Türkiye'deki liderlerin de 7 ilkeyi uygulamala- n gerektiğini söyledi. Bu 7 ilke "kendi kendi- ne düşünme, duyulann geüşimi, karşıtlann bir- leşmesi, sezgi, sanat ve bilimin büieşmesi, mis- yon ve \iz\onun birleşj- mi ile bedenen ve zihnen bir bütün olma" olarak belirtildi. Çağdaş liderlikte sa- dece entelektüel yakla- şımla ilerleme olamaya- cağını söyleyen Lemuir Şirketler Gnıbu Genel Müdürü Jagdish Parikh çağdaş liderlikte hem bi- reysel hem kuramsal hem de toplumsal dü- zeydeki değerlere odak- lanılması gerektiğini söyledi.