25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23ŞUBAT2O04PAZARTESİ + CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab(a cumhuriyet.com.tr 11 Bin Ladin her an Almanya'nın Ankara Büyükelçisi, Başbakan Schröder'in ziyaretini değerlendirdi yakalanabiir' • DışHaberler Servisi-El Kaıde lideri Usame bin La- cin'in ABD ve tngiliz gûç- l;ri tarafından Pakistan'da köşeye kıstınldığı bildiril- ci. Sunday Express gazete- a. Bin Ladin'in ABD ve Ingiliz özel kuvvetlen tara- findan Pakistan'ın kuzey batısında Afganistan sının jakınlanndakı dağlık böl- eede sıkıştınldığını yazdı. Istihbarat kaynaklanna da- )anılarak verilen haberde Bin Ladin ve 50 adamının Quetta kenti yakınlanndaki bır bölgede olduğunun be- lırlendiği bildınldi. ABD helikopteri düşÜPÜMü • KANDAHAR(AA)- Afganistan'ın Kandahar kenti yakınlannda dün bir Amerikan inşaat şirketine aıt, içinde işçilerin bulun- duğu bir helikopter vurula- rak düşürüldü. Can kaybı konusunda çelişkili açıkJa- malar gelirken ABD'li bir yetkili, Louis Berger fir- masına baglı çalışan işçile- ri taşıyan helikopterin hafıf sılahlarla açılan ateş sonu- cu düştüğünü bildirdi. Sal- dınyı Taliban üstlendi. Btair 3. kez başbakan adayı • LONDRA(AA)-İngil- tere Başbakanı Tony Blair, hakkındaki suçlamalar ve tartışmalara karşın partı genel başkanlığından aynl- mayı düşünmediğini ve üçüncü iktidar dönemi için halktan oy isteyeceğini açıkladı. Blair, başbakanhk görevini büyük zevk alarak yürüttüğünü ve tüm baskı- lara karşın görevini sürdür- mek istediğını söyledi. TeröHe mücadele 'yetkisr • LONDRA(AA)- Ingi- liz The Observer gazetesi, hükümetin terörle müca- dele konusunda polis ve mahkemelere daha geniş yetki tanımaya hazırlandı- ğını öne sürdü. Içişleri Ba- kanı David Blunkett'in büyük tartışmalar yarat- ması beklenen yeni yetki- lerle ilgili hazırlıldara baş- ladığını, öncelikle iç istih- barat servisi M15'in ele- man sayısının arttınlması- nın düşünüldüğünü yazan gazete, eleman ahmı sıra- sında önceliğin dilbilimci- lere, çevirmenJere ve din- leme elemanlanna verile- ceğini savundu. Ugamta'da • KAMPALA(AA)- Uganda'nın kuzeyinde yaklaşık 18 yıldır savaşan isyancılann, yerlerinden edilmiş insanlar için kuru- lan bir kampa düzenlediği saldında 170'den fazla ki- şinin öldüğü bildirildi. Ka- tolik bir rahip, Barloonyo kampuıda 120'den fazla ceset saydığını söyledi. Miloşeviç davası yargıcı istifa etti • LAHEY(AA)-Eski Yugoslavya Devlet Başka- nı Slobodan Miloşeviç'in davasına bakan yargıçlar- dan Richard May, sağbk sorunlan nedeniyle istifa etti. Eski Yugoslavya için kurulan Lahey'dekı ulusla- rarası mahkemeden yapı- lan açıklamada, May'in is- tifasının 31 Mayıs'tan iti- baren geçerlı olacağı belir- tilerek BM Genel Sekreteri Kofı Annan'ın, yeni yargjç atayacağı bildirildi. ABD'de üçüncü aday da çıktı • W\SHINGTON (AA) - ABD başkanlık seçımle- rinde üçüncü bir aday yan- şa girdi. Ülkenin iki ana partisi Demokrat ve Cum- huriyetçi partinin adaylan- nın yanı sıra üçüncü aday olarak ortaya çıkan Ralph Nader, NBC televizyonun- da yaptığı açıklamada, "Bağımsız aday olarak se- çime girmeye karar ver- dım" dedi. Nader, 2000 yı- lındaki seçime de giren ve o dönemde Demokrat Parti tabanından oy çekerek Ge- orge Bush'un kazanmasını sağlamakla eleştinhyor. Bom: OrtaklığımızeşsizAYHAN ŞtVlŞEK ANKARA - Almanya'nın Ankara Büyükelçisi YVolf-Ruthart Born, ülke- sinin stratejik ilişkilere sahip olduğu Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediği- ni, bunun hem Almanya hem de AB'nin yaranna olacağını belirterek "Türki- ye'ye 1%3'te verilen, gerekH ölçütleri karşıladığmda AB üyesi olabileceği sö- zü var. AB Komisyonu. Ekim Rapo- ru'nda Türkiye'nin demokrasi, hukuk devleti, azmbklann konınması konula- nnda kriterteri karşdadığı sonucunava- nrsa AB hükümet ve devlet başkanlan da arahkta müzakere tarihi için uygun karan aktcaldardır" dedi. Dün gece Ankara'ya gelen Başba- kan Gerhard Schröder' in bugün başla- yacağı Türkiye temaslanna büyük önem verdilderini, ziyaretın Türkiye, AB ve Kıbns konularında önemli bir donem- de gerçekleşeceğine işaret eden Born, "Şansölye Schröder, Türkiye'ye AB sü- recive reformlarda cesaret verici mesaj- larla geüyor. Türkiye, Kopenhag ölçüt- lerine uyumu tamamlayacak şekikk re- formlara devam ederse müzakere tari- hi konusunda ıyimseriz" diye konuştu. Born, Schröder'in ziyareti ve Türk- Alman ilişkilerinı Cumhuriyet'e de- ğerlendirdi. Wolf-Ruthart Bom'ayönel- tilen sorular ve yanıtlan şöyle: - Yaklaşık 10 yıl aradan sonra ilk kez bir Alman Şansöhesi Türkiye'yi res- men ziyaret edhor. Siz bu ziyareti nasıl değerlendirivorsunuz? - Şansölye Schröder'in Türkiye'ye ilk resmi ziyaretine çok büyük önem ve- riyoruz. Türkiye'nin AB beklentisi, Kıbns'ta çözüm, Avrupa'da seçimler ziyaretin önemini arttınyor. Ziyaret mu- halefet lideri Angela Merkel'in Anka- ra temaslannın ardından gerçekleşe- cek. Sanınm Türkiye de Almanya'dan açık bir siyasi mesaj bekliyor. Schröder de bu mesajı getirecek. Mesaj, reform sürecini cesaretlendirecek bir mesaj olacak. Aynı zamanda bu, Türkiye'ye verilen sözün tutulacağı mesajı olacak. Türkiye, Kopenhag siyasi ölçütlerine uyumu sağlayacak şekilde reformlara devam ederse Almanya müzakere tari- hi konusunda ıyimser. - Türkiye, Almanya ve AB için nasıl bir önem taşıyor? - İlk akla gelen ortak tarihimiz. Geç- mişte zor anlarda bırlikteydik. Bugün stratejik kurumlarda stratejik diyebile- ceğimiz ilişkilenmiz var. Avrupa Tür- kiye'nin jeostratejik öneminin farkın- »üyükelçi Born, Cumhuriyet'e yapüğı değeriendirmede Başbakan Schröder'in Türkiye'ye beklediği siyasi mesajı vereceğini beürttL Bornşunlan söyledi: ''Schröder'in mesajı reform sürecini teşvik edecek bir mesaj olacak Aynı zamanda bu, verilen sözün tutulacağı mesajı olacak." (SERDAR ÖZSOY) da. Karmaşık sorunlann sürdüğü coğ- rafyaya komşu olan Türkiye, gücüyle önemli bir istikrar unsuru. Bunun kül- türel boyutu da var. Müslümanlann ço- ğunlukta oldugu Türkiye, modern, la- ik ve demokratik bir model. Bu. bütün dünya için de önemini ortaya koyuyor, özellikle de 11 Eylül sonrasında. Türkiye Ortadoğu'da çok önemli Türkiye'nin Avrupa'nın demokratik değerlerini paylaşması, gerçekleştirdi- ğı reformlar. çevTesini de olumlu etki- liyor. Bugünlerde yeniden Büyük Or- tadoğu'dan sıklıkla söz ediliyor. Türki- ye, bu çerçevede önemli bir oyuncu. Haziranda İstanbul'da yapılacak NA- TO zirvesinde bu konular konuşulacak. Türkiye'nin, enerji kaynaklannın ge- çiş ülkesi olarak taşıdığı önem de göz ardı edilemez. - Schröder'in ziyaretinin ikinci önem- li eksenini Türk-Alman Uişkilerioluştu- racak. Bu çerçevede mevcut dunımu nasıl değerkndirhorsunuz? - Almanya, Türkiye ılışkılerinin ben- zersiz bir ortakhk olduğunu söyleyebi- lirim. Bizim kadaryakın ilişki içensin- de olan başka ıkı ülke, ıki toplum yok. Almanya "da 3 milyona yakın Türk ya- şıyor. Heryıl, 3 mılyondan fazla Alman turist Türkiye'yi ziyaret ediyor. 90 bin Türk-Alman evliliği bulunuyor. Bu da ailelerin ilişkisi demek. Her yıl, ortak akrabalanmızın sayısı daha da artıyor. tnsanı boyutta bu İcadar sıkı kenetlen- miş durumdayız. Siyasi ilişkilenmiz mükemmel diye- bilinm. Ekonomi alanında Almanya, Türkiye'nin 1 numaralı ortağı duru- munda. Şansölye'ye ziyaretinde işa- damlan heyeti eşlik edecek. Alman işa- damlan Türkiye'ye büyük önem veri- yor, hem iç pazar açısından, hem de bölgesel pazarlara ulaşma açısından bir platform olarak. - Almanya ile Türkiye insani olarak çok yakın etküeşim içinde ancak Al- manya'daTürkiye'nin AB üyefiğjne eleş- tirel yaklaşan önemli bir kitle var. Bu- nun neden kaynaklandığını duşünüyor- sunuz? - Gerçekçi olmak zorundayız. 1960'larda Türkiye'den Almanya'ya iş buhna amacıyla gelen cesur insanlar, Türkiye'nin elitleri değildi. Çoğu yok- sul bölgelerden gelmişti ve iyi bir eği- tim alma olanaklan olmamıştı. Alman toplumuna entegre olamadılar. Kendi ka- palı gruplannı oluşturdular. geleneksel yaşantılannı sürdürdüler. Alman ka- muoyu genel olarak Türkiye hakkında böyle fikir sahibi oldu. Burada sorum- luluk önce Almanya'da, tabii burada Türk tarafının da payı oldu. Bugün bu değişiyor, özellikle yeni kuşakJar daha kolay entegre oluyorlar. Baa çevreler kaygılı Almanya'da bazı çe\Telerde Türkiye konusunda endışeler var. Türkiye'nin bü- yük nüfusu ve modernlikle uyumlu ol- mayan bazı kültürel değerler nedeniy- le. Benim kişisel görüşüm Türkiye AB sürecinde kabuk değiştiriyor. Ekono- mik gelişme sürüyor, eğıtimde ilerleme var. Bu kabuk değişikliğıne paralel ola- rak, endişelerin de ortadan kalkacağı- na inanıyorum. - Türkhe'nin Kıbns'taçözüm için at- öğj adımlara karşın müzakerelerde AB müktesebaüna uyum konusunda sılon- tılann ortaya çıktıgı görülüyor. AB, çö- züme uyum sağlayacak mı? - Schröder, daha önce Kıbns'ta 1 Ma- yıs'tan önce çözümün çok büyük önem taşıdığmı vurguladı. AB, çözüm konu- sunda iyi niyetli, AB müktesebah Kıb- ns'ta çözüme engel olmayacaktır. Kim- se çözümsüzlük için bunu öne sürme- ye çahşmasın. Kıbns'ta ıkı taraf arasın- da farklılıkJan göz önüne aldığımızda, temel özgürlükler konusunda geçiş dö- nemleri olabilir. Bu konunun asıl uzma- nı AB Komısyonu'dur ancak temel hu- kuktan istisnalar da mümkündür. AB Ko- misyonu ve AB Konseyi'nin bu konu- da alacağı kararlan, AB'nin yargı ku- rumlan da dikkate alacaktır. URKIYE-ALMANYA Tîcari üişkiler doruk noktasına ulaştı Patlamanın ardından otobüsün içi kan gölüne döndü. (Fotoğraf: AP) Bir otobüste gerçeHeştirilen intiharsaldırısında 8 kişi öldü Kudüsyine kana bulandı HACER BOYAaOĞLU ANKARA - Almanya, Türki- ye'nin en büyük ticari ortağı ol- ma özelliğini "geleneksenestirdt'' Türkiye'nin ithalat ve ihracat lis- tesinde, Almanya 1. sırada bulu- nuyor. 2003 yılı Ocak-Kasım dö- neminde, Almanya'dan yapılan it- halatın toplamı 8 milyar 73 mil- yon dolara ulaştı. Aynı dönemde Almanya'ya yapılan ihracat top- lamı ise 6 milyar 798 > ^ _ _ _ milyon dolar oldu. Her yıl Türk ihraca- tının yüzde 17 'den faz- lası Ahnanya'ya yapı- lırken ithalatın yüzde 13'ten fazlası da Al- manya'dan yapılıyor. Giderek artan dış tica- • 2004'te Türk-Alman ticaretinin 20 milyar Euro'ya ulaşması bekleniyor. DışHaberlerServia-Ku- düs'ün batı kesiminde dün sabah bir otobüste gerçek- leştirilen intihar saldınsın- da saldırganın da içinde bulunduğu 8 kişi öldü, 8'i ağır olmak üzere 60'tan fazla kişi yaralandı. Saldı- nyı El Fetih örgütünün si- lahlı kanadı El Aksa Şe- hitleri Tugaylan üstlendi. întihar bombacısının, Batı Şeria'nın güneyinde- ki Beytüllahim bölgesin- de bulunan Husan köyün- den 20 yaşındakı Muham- med Zohul oldugu belir- tildi. Saldınmn ardından Cüvenlik duvarı Lahey'de yargılanıyor D^ Haberier Servisi - Uluslararası Adalet Divanı'nda Israil'in inşa ettiği "güvenlik duvan"na karşı açılan davanın ilk duruşması öncesinde Batı Şeria'da binlerce Filistinli, duvan protesto için sokaklara döküldü. Lahey'de bugün yapılacak ilk duruşmada, 17 ülkenin iddialan ele alınacak. Daha önce yazılı açıklamasını sunan İsrail, bu duruşmaya katılmayacağını duyurdu. Nablus kentinde yapılan protesto gösterisine. aralannda kar maskesi takan silahh kişilerin de bulunduğu 2 bin kişi katıldı. Dün, Batı Şeria'daki Baka El-Şarkiya köyünün doğu kesimine düşen duvaruı 8 kilometrelik bölümünün planlandığı üzere yıkımına başlandı. köye tüm girişler tutulurken sokağa çıkma yasağı ilan edildi. İntihar saldınsının, İsrail'in "güvenfik du\"a- n" inşasının Lahey Ulus- lararası Adalet Divanı'nda görüşüleceği günden bir gün önce gerçekleşmesi dikkat çektı. Filistin liden Yaser Arafafın bürosundan yapı- lan açıklamada, saldın kınanarak bu saldınnın, du- vara karşı verilen diplomatik müca- deleye zarar vere- ceği belirtildi. Israil Dışişleri Bakanı SUvan Şa- lom saldınnın Ba- tı Şeria'da ınşa et- tikleri gü\ enlik du- VBTUII "hakhçıkar- dığuu" söyledi. ret hacminin 2004 yılında 20 mil- yar Euro'ya ulaşması bekleniyor. Türkiye'nin Almanya'ya sattığı ürünler tekstil ve gıda sektörün- de yoğunlaşırken Almanya'dan Türkiye'ye getirilen ürünler ma- kıne, otomobil, elektronik ve kim- ye\i maddeler gruplannda yoğun- laşıyor. Türkiye yle Almanya ara- sındaki ekonomık işbirliği. yapı- lan anlaşmalarda da kendini gös- teriyor. Bu çerçevede işbirliği an- laşmalannın ilki 1958 yılında ya- pıldı. Bu anlaşmalar sayesinde Türkiye'de yaşama geçirilen pro- jeler arasında; Binnci Boğaz Köp- rüsü, Ankara Sincan'da bulunan merkezi atık su antma tesisi, Kon- ya ve Bursa hafif raylı sistemle- ri, Keban ve Oymapınar barajla- n ve termik santrallannın desül- fürizasyon tesisleri bulunuyor. ^ ^ ^ — Türkiye'deki Alman yatınmlan kadar, Al- manya'daki Türk yatı- nmlan da dikkat çekıyor. 1999 yıh itibanyla Al- manya'da 55 bin Türk işadamının bulunduğu biliniyor. Almanya'da Türkler tarafından açı- lan işyerlerinde istihdam edilen- lerin sayısuıın da 293 bin civann- da oldugu tahmin ediliyor. Türkiye'de bulunan Alman şir- ketleri ve Türk-Alman işletmele- rinin toplamı da 1100'ü geçiyor. 2002 sonu itibanyla Türkiye "de- ki Alman yatınmlannın toplam miktan 4 milyar 470 bin dolar ola- rak hesaplandı. Türkiye'deki Türk-Alman işbirliği projeleri 1 Proje adı KOBİ Kredi Programı (Olke bazında) Dalyan-Köyceğiz Çevre Koruma projesi Fethiye Kanalizasyon Sistemi ^ ^ ^ ^ ^ Bursa Hafif Raylı Ulaşım Sistemi R ^ l f Kayseri Kanalizasyon Sistemi ^ V ^ ^ K i İ İ Adana Içme Suyu Temıni Projesi Diyarbakır Atık Su Antma Tesisi ve Kanal Sis Samsun Katı Atık Yöntemi Erzurum Katı Atık Yöntemi Enerji etkinlığının teşvik edilmesi Miktan 21.3 milyon Euro 17.9 milyon Euro 14.4 milyon Euro (128.9 milyon Euro | 38.8 milyon Euro 40.9 milyon Euro 45.9 milyon Euro 9.8 milyon Euro 9.2 milyon Euro 1.7 milyon Euro BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Türkiye'de Solun Anlamı Tony Blair hükümeti ve işçi Partisi, Ingiliz vatan- daşlan için hâlâ "sol" anlamını ifade edebilir. Milli gelirin yarısını vergi olarak toplayıp yeniden "sos- yalamaçlı" dağıtmaktadır. Işsizlik, sağlık sigorta- sı vardır. Yükseköğrenim "sosyalleştirilmiştir". Te- mel gıda maddeleri ucuzlatılmıştır. Tony Blair hükümetinin iktisadi (veya stratejik) ne- denlerle faşist Bush yönetimi ile birlikte Irak'ı iş- gal etmesi hiç önemli değildir. Bunlar, Batı (veya Ingiliz) kapitalizminin "dışarıdaki olağan işleri"d\r. Sol veya sağ tanımlamaları, Ingiliz vatandaşlanna olan yansıma ile ölçülür. Ingiliz halkı (ve düşünürü) için "sol meselesi" küresel değil yerel bir meseledir. Çünkü dışarıda sadece, "vahşi kapitalizmin kurallan", devlet ve şir- ket politikalannın beraberliği içinde en vahşice yü- rütülür. Ingiltere'de, Fransa'da, Almanya'da sağ dasoldaemperyalisttir. Bu nedenle Tony Blair hü- kümeti Irak'ın işgalı sırasında Muhafazakâr Parti'nin verdiği oylar sayesinde onay alabildi. Bu, Ingiliz mil- liyetçiliği idi ve emperyalist bir çizgide olmak zo- rundaydı. özellikle 1990 sonrasında kurmak istedikleri tek boyutlu küresel düzen, daha da saldırganlaşma- larına yol açmıştır. Ya Türkiye'den bakınca... Batı'nın Ingiltere örneğinde oldugu gibi, "ev içi düzeni için" yani ulusal düzeyde değerlendirdiği "sol meselesi" Türkiye'den, Brezilya'dan, Arjan- tin'den, Venezüella'dan, Endonezya'dan veyaArap dünyasından bakıldığında siyah ile beyaz gibi "kar- şıtlıkları" ortaya çıkarır. - Batı'da solun yaptığı gibi ışsizlik tazminatı, çrft- çiye ve işçiye destek, ulusal sanayıye destek için güçlü bir devlete; eğitimden sanayiye çok güçlü ulusal politikalara gereksinim olacaktır. - İç pazarın sanayide, tarımda ve ticarette ço- kuluslu şirketlerin tekellerine karşı korunmalan biz- de de zorunlu hale gelecektir. "Sol düşünce" bu- nu gerektirir. - Liberal politikaların "Batı emperyalizminin iş- galine yol açtığı" açıkça bilindiğinden, liberal po- litikalara karşı çıkılması gerekecektir. Türkiye'den bakınca sol demek, geniş halk kit- lelerinin toplumsal refahlannayönelik politikalan sa- vunmak demektir. Güçlü devlet ve ulusal politika- lar bunun vazgeçilmez unsuriarıdır. Güçlü devlet olmadan toplumsal (ve toplumcu) politikalar izle- nemez, halkın yanında olunamaz. Tatlısu solcuları... Bizde tatlısu solculan (ya da liberal solcular!), - Çokuluslu şirketlere karşı çıkmadan, - Ulusal sanayii, ulusal tarımı, iç pazarı yabancı dev şirketlere karşı korumaya gerek duymadan, - Türkiye-AB ilişkilerinde, AB'nin Türkiye'yi güm- rük birliği ile tek yanlı bağlayarak "heralanda sö- mürmesine karşı olmadan", - AB'nin ve ABD'nin Kıbns, Ege, Patrikhane, Gü- neydoğu, Ermeni tasanlan gibi konularda dayat- malarına tepki göstermeden kendilerinin "sol ol- duWann;"savunuyorlar. Bunlara "emperyalist sol" veya "kapitalist sol" demek gerekir. Işgalcilerle beraber olan solcular bunlar. - AB'nin sömürge politikalannın yanında yeralır- lar, - AB ve ABD'nin eğitim ve misyoneriik eylemle- rinin içinde ve yanında dururlar. - Hükümetlerin, bürokrasinin ve gayri milli ser- mayenin Batı emperyalizmi ile işbirliğine tepki gös- termezler. Onlar, enternasyonalist solculardır, ay- nen Tony Blair hükümeti gibi... 'Milliyetçnik r vesoİculuk Milliyetçilik nispi bir kavramdır; Bush daTony Bla- ir de ABD'nin ve ingiltere'nin milliyetçileridir. On- ların bu milliyetçilikleri "emperyalist" ve saldırgan sonuçlar doğurur. Buna karşılık Hugo Chavez de, Lula da Silva da milliyetçidir. Ama bunlar kendi ülkelerinin insa- nını, ulusal kaynaklarını çokuluslu şirketlerin teke- line ve kapitalizmin sömürgeci saldınlanna karşı ko- ruyan "ulusalcılardır". Ve bunlar, anti emperyalist tutumlan ile "gerçek bir sol çizgide" bulunurlar. Türkiye ve benzeri ülkelerle artık kavramların "bizim tarafımızdan" konulması gerekiyor. Ezilen bizleriz; ezenlere karşı çıkarken neyin sağ, neyin sol, neyin milliyetçi, neyin sömürgeci anlama gel- diğini biz ezilenler "kendi açımızdan" değeriendir- mek zorundayız. Bizim milliyetçiliğimız onlannkiy- le taban tabana zıttır. Batı emperyalizminin tanımlamalan, kendileri- nin denizaşırı sömürgeler manzumesinden ortaya çıkan kavramlandır. Aynen Tony Blair'in solculu- ğunda oldugu gibi, benimki ile taban tabana zıttır. Türkiye açısından bakıldığında bir tarafta "ulusal- cı düşünce", öbür tarafta ise gayri milli (ve sömür- geci) düşünce bulunmaktadır. Bu tanımlamanın "an- ti-emperyalist" ve "emperyalist" fikir yaptsı ile eşanlama geldiğini söylemek gerçeğin ifadesi olur. Türkiye'de manzaraya şöyle bir baktığımızda, her şey yerli yerine tastaman oturmuyor mu? Gay- ri milli cephenin hangi düşünceleri savunduğuna baktığımızda her şey apaçık görülür... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali ANKARA 14. İCRA DAİRESt MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN BİLİRKtŞİ RAPORUNUN İLANEN TEBLİGİ Dosya No: 2002 1969 Alacaklı: SS Gülkent Arsa ve Yapı Koop. Vekili: A% Ç Doğan Çımen - llkız Sokak 21 14 Sıh- hiye Ankara Borçlu: Mustafa Gökçe-Meşrutiyet Cad. 12 35 Kjzılay .<\nkara Borç Mıkt'an: 582.909.000 -TL masrafsız. T. Müstenıdatı: Ankara 14. tcra Müdürlüğü'nün 2002 1969 sayılı dosyasından Dikilı tcra Müdürlüğü kanalı ile tapuya haciz konulan gaynmenkulün satışının yapılarak paraya çe\nlmesı. Alacaklı vekılı tarafından borçlunun yukanda yazılı adresine dosyamızdan gönde- rilen ödeme eran ılanen tebliğ edilmiş olduğundan dos- yamızdan yazılan tahmata istinaden Dıkili Tcra Müdür- lüğü'nün 2002 600 T sayılı dosyasından yapılan ve borçlunun adına kayıtlı bulunan Dıkili Salıhler Köyü, Karamürsel mevkıınde kâın, 4 ada. 15 parsele isabet eden 290 m2 arsaya 10 12.2003 tanhli bıhrkışı raponı ile 7.000.000 000.-TL değer takdır edilmiş olup ışbu bi- lirkışi raporunun adı geçe borçluya ılanen teblığıne ka- rar verilrniştır. Karar gereğınce ışbu bılırkışı raporunun gazete ilan tarihınden itibaren 7 güne ilave olunan 15 gün ile birlikte toplam 22 gün içinde bilirkışi raporuna bir itirazıruz var ise yapmamz, yapmadığınız takdırde alacaklı vekili tarafından gayrimenkulün satışı cihetine gıdilebileceği tebligat yerine kaım olmak üzere tebliğ olunur. Basın: 6926
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle