17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 ŞUBAT 2004 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli K PB K PB PB PB PB B 1 2 3 5 10 9 12 9 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas K K K K K K K K 2 2 3 3 -2 -4 -2 -4 Zonguldak K 0 Antalya PB 15 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Y PB K Y K K K K 1b 16 3 9 6 1 -3 2 K -7 Butun bolgelenmız çok bulutlu, Maımara' nın doğusu. Iç Ege, Karade- nız. Iç Anadolu. Doğu Ak- denız ıle Doğu ve Guney- doğu Anadolu bolgelen yağışiı geçecek Yağışlar. Doğu Akdenız kıyılarında yağmur, Guneydoğu Anadolu'da karia kanşık yağmur, yağış alan dığer yertenje kar şeklınde oia- cak Hava sıcaklığı butun yurtta azalacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB B PB PB Y PB 2 -1 5 8 6 8 7 8 Berün B 4 Moskova B -6 Budapeşte PB 3 Aşkabat B 16 Madrid Y _ 7 As_ta_na_ B -11 PB 11Vıyana PB 2 Taşkent Belgrad PB 7 Bakû PB 13 Sofya PB 7 Bişkek PB 6 Roma 8 Tiflis K -4 Atina Münih B 12 Zürih Y 11 Kahire B 14 Şam PB 20 Y 14 Açtk. Parçalı bulutlu • Sısiı Buiutlu ^ Çok bulutlu • M Yağmurtu Kariı Sulu kar k Gök gürültülu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Kemal Derviş bugünlerde bu gelişmede anahtar ro- lünde. Partide ikilik olduğunu seçim arifesinde gün- deme getirerek içerdeki kavgaya yeni bir ivme kazan- dıımak istiyor. Izmir'de halk arasına karışıp partisi adına propa- ganda yapmıyor. Üstelik genel başkan yardımcısı. Genel başkan olmasını isteyen çağnlara hayır, genel başkanımız var diyerek karşı çıkmıyor. Çağnlan, evdeki hesabına uygun bulduğu için yan cebine atıyor. Derviş'in Türkiye'deki geçmişini anımsayalım. Ece- vit'e gençliğinden beri bağlılığını herfırsatta söyleme- den duramıyordu. Ne zaman ki "bir işaret" aldı, Ece- vit'i dinamitleyen bir çıkış yaptı. Seçimden söz etme- ye başladı ve hükümet başkanının sonunu hazırtadı. Hükümetin parçalanmasına önayak oldu. Cem'leri, Özkan'lan ayartarak DSP'nin çöküşünü ha2ir(adı. On- larla birlikte hareket edeceğini birçok kez ekranlarda yineledi ve... birde baktı ki Cem'lerözkan'lar; kuş uç- muş, solu ABD'ye uyumlu muhalefete çevirme göre- vini üstlenen Derviş, CHP'yle flört ediyor. Iki kez birlikte olduğu kuruluş ve insanlan sırtından bıçaklayan Derviş, şirndi -kimliği gereği- üçüncü kez yüze gülerken kuyu kazan siyasal taktiğini CHP'de uyguluyor. Derviş yeni stratejisinin ağlannı örüyor. Ulus dev- let geleneğinin içine etmek! CHP'yi ya bölmek ya da seçim hezimetinden sonra yönetimi devirmek veya kafasındaki planlardan birini uygulamak için hareket halinde. • • • Adam kafasındaki tilkiyi sahneye koymanın zama- nını iyi seçiyor. Içerde dışarda büyük sorunlar. Laik cumhuriyetin temellerini yıkmaya azimle yol alan AKP iktidanna karşı suskun birtoplum. Sivil toplum örgüt- lerinden, topluma heyecan ve hareket getirecek olan ya da oluşması olası girişimlerden hayır yok ve... be- ğenelim beğenmeyelim, hatalannı görsek de, ne ça- re tutunacağımız -son zamanlardaki gibi- sesimizi duyuracak tek örgüt; CHP'ye içerden dışardan sal- dın başlatıldı. içerden malum hareket; dışardan, iktidara yüklene- ceği yerde muhalefeti kanştırmaya çabalayan hol- ding medyası! Deniz Baykal ağzıyla kuş tutsa beğenmeyen, mu- halefet sözcülüğünde partayan, Kıbns politikalannda iktidann maskesini indirerek gerçek yüzünü gösteren Onur Öymen'i silmeye uğraşan (adını yazmaya ge- rek yok. Her ortama göre renk degiştiren bukalemun tabiattı) iki şapkalı (bir elinde işadamlığı kimliği bir elinde kalem) gazete yönetmeni. Yanı sıra sapma ha- berterle beslenen vs. yazılar. Demokratikkuruluşlarda, medyada tık yok. Kıbns'ı medya desteğinde satış pazariığına çıkaran iktidara her fırsatta şak şak! Üstüne üstlük bu iktidar yalan söylüyor. • • • Evet, yalan söylüyor bu iktidar. örnek: Bütün kurumlaria, askerie, KKTC ile uyum içinde, birlikte mutabakata vararak politika saptadık- lannı savtayan RTE; New York'a hareketinden önce Denktaş'a Davos'ta Annan'a "hakemliğini kabul ede- ceğimize Mşkin açık çek verdiğini söyledi mi söy/eme- di mi?" Böyyük Ankara temsilcilerinden Sedat Ergin, Denktaş'a olayı sormuş; Denktaş'ın "hiç tereddütet- meden soruyu 'Hayır, benim için sürpriz oldu' diyeya- nıtladığını" (dün) yazdı. Oysa, (Davos'ta Annan'a koşullannı ve hakemliği- ni kabul ettiğini basına açıklayan) RTE, NY'a hareke- tinden bir gün önce Denktaş'a durumu duyurduğu- nu içeren irdelemeler yaptı. Ne ki işte gerçek: Soru- (Davos'tan döndükten son- ra) ertesi günü RTE, Denktaş'lagörüşürken bu konu- yu açtı mı? Denktaş'ın yanıtı- "Bize tam aksi birga- ranti verdi. Hakemliğin kabul edilemeyeceğini söyte- di". Yalancının mumunun yatsıya kadar yanacağını söy- leyen özdeyişi bu iktidar geçersiz kıldı; yalancı ki, ör- nek örnek yalancı. Mumu sönmüyor. Söndürmeye çalışanlar da ya içerden ya da iktidar marifeti veya ik- tidar yalakalanyla dışardan vuruluyor. Askerier, sivil toplum kuruluşlan, vesaireler nasıl- sınız, iyi misiniz? MESELADEDIKERDALATABEK Çalar saatle uyananhoroz... • BaştarafıArka Sayfada Kendilenni doğanın çalar saati görmekten mutlu ol- madıklannı söylüyor Horozlar artık çalar sa- atle uyanıyor, herkes gibi kahvaltı edip işlerine ya da okullanna gidiyorlar- mış. Çim bu değişimdem hoşnut görünmüyordu. - Ama horozlann bu değişimi iyi mi yani"1 Öy- le balta ibildi büyük ho- rozlann ortalıkta gururla dolaşması da pek hoş olu- yordu. Şimdi ellerinde çantalan. işe koşmaları pek mi iyi? Sanbuzağı güldü: - İyi de Çim Hanım, siz neden sakanın eşeği de- ğilsiniz 9 Atalannız da iki tarafında tenekeler. ma- hallelerdedolaşırdı. Sizin gibi bakımlı eşekler de- ğildi. Çim de güldü: - Bu doğru, hepimiz değiştik. tşletme okuyan eşek akla gelir miydi? Kuşdlll ortak dll ml oluyor?.. uzucuk yeniden 'Hopstar yarışma-K sı'na döndü: - Şimdi ne oluyor. Hopstar'a katılmayı dü- şünüyor muyuz° Çim: Hayır, ben dü- şünmüyorum. Öyle anır- mayla. kişnemeyle şarkı- cı olunmaz. Bu iş. ötücü kuşların işi kalmalı. Bül- büllerle kanaryalar katıl- sınlar, yanşsınlar. biz de gene onları dinleyelim. Ama benim kuşlardan öğrenmek istediğim baş- ka bir şey var. Ben ya- bancı dil olarak kuşdilini öğrenmek istiyorum. Sanbuzagı atıldı: - Kuşdili mi? Peki, kuşdili yaygın bir dil mi? Internette kullanılıyor mu? - Elbette kullanılıyor. Artık bütün diller yavaş yavaş kuşa çevriliyor. Kuşdili hem kısaltılmış dil hem de başkalan tara- fından anlaşılmayan dil. tki kişi arasında şifre gö- revini de yapıyor. Hepsi de hayallere dal- mışlar, kendilenni kuşlar gibi şaluyor görüyorlar- dı. Bu kuşdili geleceğin dünya dili mi olacaktı? Oymen: Hükümet Kolomb gibi Batı'ya giderek Doğu'ya ulaşacağmı sanıyor "Iktidanıı felsefesi çağdışıdır' LEYLA TAVŞANOĞLU CHP Genel Başkan Yardımcı- sı ve Istanbul milletvekili emek- li büyükelçi Onur Öymen, AKP hükümetini özellikJe dış politika- da teslimiyetçi olmakla suçladı. Şimdiye kadar hiçbir Cumhuri- yet hükümetinin dış politikada, özellikle de Kıbns ve AB tam üyeliği konulannda böylesine boynu eğik davranmadığına dik- kat çeken Oymen, "Bu hükümet Kristof Kolomb gibi sürekli Ba- tı'ya giderek Doğu'ya ulaşaca- ğını sanıyor" dedi. CHP'nin ve kendisinin Kıbns'ta çözüm ve AB üyeliği istememekle suçlan- dığını ve bundan son derece ra- hatsız olduğunu söyleyen Öy- men'le konuşmamız şöyle geçti. - AKP hükümetinin son bir ay içindeki iç ve dış politik ma- nevralarını nasıl değerlendiri- yorsunuz? ÖYMEN - Hükümet dış poli- tikada son derece sakıncalı ve tehlıkeli bir mecraya girmiş gıbı gözüküyor. 80 yıldan ben sürdür- düğümüz ve temellerini Ata- • CHP Genel Başkan Yardımcısı Öy- men, AKP hükümetini eleştirirken "Bu kadrolarTürkiye'yi Batıya, ileriye değil, geriye götürüyorlar. Bunlar Ba- tı'ya doğru giden Atatürk'ün çizdiği ge- minin üzerinde Doğu'ya doğru koşan insanlardır. Bunun örneklerinden birisi de Kamu Yönetimi Tasansı'dır" dedi. türk'ün attığı dış politikamızda önemli kınlmalar oluyor. Bizim dış politikamızın esası ülke çı- karlannı ön planda rutmak, dış baskılara direnmek, Türkiye"nin itibannı yüksek rutmaktır. Biz bu hükümetin yaptığı gibi tarihimizde hiç bir zaman kredi karşılığında siyası koşul içeren bir anlaşma imzalamadık. Hiçbir zaman son bıçimini başkalanmn kaleme alacağı bir anlaşma ha- zırlanmasını kabul etmedik. Bun- lan ilk kez ve bu hükümet zama- nında yapıyoruz. Bütün bu geliş- meleri büyük bir endişeyle izliyor ve Türkiye'nin buna layık ohna- dığını düşünüyoruz. - Ya Kıbns? Görüşmelerden sizce ne sonuç çıkar? ÖYMEN- Müzakerelerin so- runu bir çözüme kavuşturmasıru dıliyoruz. Müzakereler her za- man bir umut ışığıdır. Ama mü- zakerelere giden süreç bizi fazla da iyimser olmaya sevk etmiyor. Tersine, sırfmüzakereler başlasın diye çok önemli tavizler verilmış- tir. Daha önce alınan kararlar ise hep göz ardı edilmiştir. - Çok tartışılan Kamu Yöne- timi TemelYasa Tasansı var. Siz CHP olarak ne yapıyorsunuz? ÖYMEN - Hükümetin genel yaklaşımını biz laik, demokratik rejimin geleceği açısından ciddi bir kaygıyla izliyoruz. Hükümet bu gidışten \azgeçmediği ya da hükümetin bu gidişi TBMM'de durdurulamadığı takdirde Türki- Eski MGK Genel Sekreteri Kılıç, Kamu Yönetimi Tasansı'nm IMF ve Dünya Bankası yandaşlannın dayatmalarıyla hazırlandığını belirtcrek "Bu tasan anayasaya aykmdır" dedi. (FotoğrafAA) îthal tasan dayaülıyor tstanbul Haber Servisi - KamuYönetimi Te- mel Yasa Tasansı'nm, Türkiye'nin üniter yapısı- nı tehdit eden, sosyal devleti ortadan kaldıran, ulusalhğı ve kamusallığı yok eden bir anlayışla hazırlandığı belirtildi. tstanbul Üniversitesi (IÜ) Stratejik Araştırma- lar Merkezi'nce düzenlenen "Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasansı ve Uiusal Birlik Sem- pozyumu" tt) Fen Fakültesi'nde başladı. IÜ Rek- törü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, Amerikan kapitalizmine, dünyayı yöneten odaklara ve ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'ne karşı, en büyük engel olarak ulus devletlerin görüldüğüne dikkat çekerek "Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasansı, ulusal devleti yok ediyor" dedi. Eski MGK Genel Sekreteri, Emekli Orgeneral Tuncer Kıhnç da tasannın, küreseHeşmecilerin, IMF ve Dünya Bankası yandaşlannın dayatma- lanyla hazırlandığını anlatarak "Bu tasan ithal bir mantık ürünüdür" diye konuştu. tÜ RektörYardımcısı Prof. Dr. Nur Serter de, tasannın merkezi otoriteyi ortadan kaldırdığını vurguladı. KESK'e bağlı Kültür-Sen Genel Baş- kanı Bilal Şimşir iseABD'nin Irak'ta silahla yap- tığını, Türkiye'de yasayla gerçekleştirdiğini be- lirtti. Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Sema Kendirci de, tasannın ulusal ve sosyal devleti or- tadan kaldırdığına işaret etti. Ulusal Sanayici ve Işadamlan Derneği Genel Başkanı Kemal Öz- den, Irak ve Afganistan'ın işgalı ile tasanmn ve özelleştirme dayatmalannın aynı bütünün parça- lan olduğunu anlattı. istanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, yabancı sermayenin, ulus devlet engelini ortadan kaldırmaya çahştığına dikkat çekerken TMMOB Başkanı Kaya Güvenç de tasannın kamunun hakkını değil, yabancı yatınmcının hakkını ko- ruduğunun altını çizdi. AKP tarilıi de satacak ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Kültür Sanat-Sen Genel Başkanı Bilal Şimşir, Kamu Yö- netimi Yasa Tasansı'nm müze, ti- yatro, opera, koro ve güzel sanat- lan ortadan kaldıracağını ya da iş- levsiz hale getireceğini bildirdi. Kütüphanelere tarikat kıtaplannın gireceğıni, müzelerin yabancı ku- ruluşlara devredileceğinı anlatan Şimşir, siyasi partılen ulusal ba- gımsızlıkçı ve laik ilkeler ışığında birlikte hareket etmeye çağırdı. Şimşir, yaptığı açıklamada Ka- mu Yönetimi Yasa Tasansı ile ulu- sal kültürün hedeflendigini kay- detti. Yasayla müzeler, ören yerle- ri, sit alanlan, sanat kurumlan ve kütüphanelerin ya özel işletmele- re verileceğini ya da yerel yöne- timlere devredileceğinı anlatan Şimşir, "Tasarının ilk büyük handikapı, hükümetin kültür ve sanat hizmetleri gibi derdinin olmadığı yönündedir. Hükümet toplumsal zorunluluk olan kül- tür ve sanat alanlannda bizmet üretmek sorumluluğundan fera- gat etmiştir" dedi. Şimşir, eski Başbakanlık Müste- şan Fikret Üçcan'ın sendika yö- netim kuruluyla yaptığı görüşme- de, "Satmaya müzelerden baş- layacağız. Tiyatro, opera, koro, kütüphaneleri de devre dışı bı- rakarak biz bakanlık olarak sa- dece organize görevi yapacağız" dediğini aktardı. Yasamn geçici 1- b maddesiyle ulusal nitelik taşı- mayan kütüphane ve müzelerin, kültürmerkezleri, taşmır taşınmaz mallan ve personeliyle birlikte be- lediye sınırlan içinde belediyelere, dışında da özel idarelere devredil- diğini kaydeden Şimşir, şu görüş- leri dile getirdi: Kütüphanelere tarikat kitapîan girecek "Halk kütüphanelerinin bele- diyelere devri, bu kurumlarda siyasi kadrolaşmavı artıracak ve raflann Fettullah Gülen'lerin, Sa- idi Nursi'lerin kitaplanyla dol- masını sağlayacaktır. Birçok kü- tüphanemizde bulunan tarihi el yazmalarının kaderi ise belirsiz daha doğrusu talana açık bıra- kılacaktır." Yasanın 5. ve 6. maddeleri ıle kültür ve sanat hizmeri yürüten ku- rumlann yasalannın değiştirihne- si ve bu kurumlann 2 yıl içinde tasfiye edilmesinin öngörüldüğü- ne işaret eden Şimşir, böylece kül- tür ve sanat kurumlannm işlevsız- leştirilerek yok edilmek istendiği- ni bildirdi. Şimşir, yasada, koruma kurullanmn görevlerini daraltan düzenlemeyle, "koruma alanla- nnın imara açüması iie tarihi ve kültürel çevreyi ranta talan et- tirmenin" amaçlandığını kaydet- ti. Şimşir, Kültür ve Turizm Baka- nı Erkan Mumcunun "müzele- rin işletmelerini özel şirketlere devredeceklerini" açıkladığım ve bakanlık Müsteşar Yardımcısı İs- mail Kökbulut'un da Ayasofya Müzesi'ne İtalyanlann talip oldu- ğunu söylediğini aktardı. Müzele- rin özel kuruluşlara devrimn özel- likle yabancı kuruluşlarca hevesle beklendiğini anlatan Şimşir, mü- zelerdeki envanteri yapümamış 580 bin eserin akıbetinin ne olaca- ğı sorusunun. akıllara Irak örneği- ni getirdiğini kaydetti. Şimşir, şöy- le konuştu:"Şimdilik işletme hakkını isteyen İtalyanlann iler- de mülkiyet hakkı iddia ederek ibadete de açmayacağının her- hangi bir garantisi bulunma- maktadır. Bir müze müdürümü- zün 'Ülkem adına kaygıhyun, en- dişeliyim ve çok üzgünüm. Korka- nm bu anlayış devam ederse, ya- kın gelecekte Türkiye Cumhuriye- ti diye bir şey kalmayacaktır' şek- lindeki ifadesi, hepimizin duy- gulannı kısaca anlatmaktadır." ye'nin geleceği hakkında kuşku- lar duymak gerekecektir. Hükü- metin laiklik ilkesim içtenlikle benirnsemediğini çok iyi biliyo- ruz. Ümmetçi olduİdannı televiz- yonlarda resmen ilan eden kadro- lan, devletin en kilit makamlan- na getiren bir hükümetten ne bek- lenebilir ki? AB'yle bütünleşmek istedikle- rini söylüyorlar, ama bütün bu yaptıklan AB'nin temel felsefe- siyle, temel yaklaşımı ve temel uygulamalanyla çelişmektedir. Bu hükümetin temel felsefesi çağdışıdır. Ne yazık ki kendilen- ni yurtiçi ve dışındaki bazı çev- relere reformcu olarak tanıtıyor- lar ve bazılan da buna inanıyor. Hazin olan taraf budur. Bu kad- rolar Türkiye'yi Batı'ya, ileriye değil. geriye götürüyorlar. Bir de- ğerli Cumhuriyet yazannın dedi- ği gibi, belki de Batı'ya giderek Doğu'ya ulaşacaklannı hesapla- yarak Kristof Kolomb politikası izliyorlar. Ama siyasette bu gibi politikalann insanı götüreceği yer hüsrandır. Bunlar Batı'ya dogru giden Atatürk'ün çizdiği geminin üzerinde Doğu'ya doğru koşan insanlardır. Bu- nun örneklerinden birisi de Ka- mu Yönetimi Temel Yasa Tasa- nsı'drr. Bunun temel felsefesi- ninTürkiye'yi üniter devlet ya- pısından uzaklaştırmak oldu- ğu anlaşılıyor. Bu tasannın birçok noktası- nın anayasamıza aykın oldu- ğunu saptadık. Devletin, devlet memurunun temel niteliği de- ğiştiriliyor; denetim kaldınlı- yor. Bu tasannın baştan aşağı yeniden yazılması lazundır. Bu ülkenin reforma çok fazla ihtı- yacı var. Ama bu reformu çağ- daş bir anlayışla yapmahsınız. Kafanızın arkasında Türki- ye'yi çağdışı bir din devleti ha- line getirmek varsa bunu yapa- mazsınız. - Siz ve partiniz Türki- ye'nin AB üyeliğine karşı çık- tığınız, Kıbns'ta bir çözüm istemediğiniz gerekçesiyle eleştiriliyorsunuz. Bu eleşti- rilerin haklılık payı nedir? ÖYMEN - Bu gibi eleştin- leri gayri ciddi buluyoruz. Tür- kiye'nin AB tam üyelığıni he- def alan ortaklık anlaşması Is- met Paşa'nın başbakanlı- ğında, CHP hükümeti döne- minde imzalanmıştır. Biz CHP olarak şu anda gece gündüz Türkiye'nin AB üyeliği için ça- lışıyoruz. Yaptığımız işlerin büyük kısmı buna yönelik. Da- ha birkaç gün önce Alman Hı- nstiyan Demokrat Parti Genel Başkanı Angela Merkel'in Türkiye'nin AB üyeliğine kar- şı çıkin tutumunu eleştiren çok yoğun bir çalışma yaptık. Ken- disinı iki saat boyunca bu fikir- lerinden caydırmaya çalıştık. Bu konuda benimle ilgili eleştirileri de hayretle okuyo- rum. Benim de AB'ye karşı ol- duğumu söylüyorlar. Ama ak- sıne, ben Türkiye'nin AB üye- liğini engellemek isteyenlere karşıyım. Bizim, yalan yanlış eleştirilerle bilgilerle birbiri- mizi eleştirmek yerine Türki- ye'nin AB üyeliğine karşı olan çevrelere karşı birlikte müca- dele etmemiz gerekiyor. Ben Türkiye'nin AB üyeliğinin ne kadar haklı olduğunu kanıtla- mak için kitap yazdım. Kıbns'ta çözümü biz herkes- ten çok istiyoruz. Ben Kıbns'ta 4 yıl görev yaptım. Sorunun çözümünün Türkiye'ye neler kazandıracağıru en iyi bilenler- denim ve yıllardan beri de Kıb- ns sorununun çözümü için ça- ba harcayanlardan binsiyim. Bugüne kadar Kıbns'ta çözüm olmadıysa bu Türkiye'nin ku- suru değildir. Karşı taraf Tür- kiye'yle makul, şerefli, kalıcı bir banşa yanaşmadığı, Türki- ye'yle mücadele yolunu seçti- ği için durum bu noktaya gel- di. Bizim çözümsüzlük istedi- ğimiz de kocaman bir yalan- dır. Bizim karşı olduğumuz teslimiyettir, gelecekte Kıbns- lı Türk'ün güvenliğini tehlike- ye düşürecek çözümlerdir. An- nan Planı'nı eleştirirken biz bunlan söylüyoruz. G U N D E M M1JSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada Sayın Bakan aynı zamanda aile hukukunun ve ai- le içi demokrasinin de güzel bir örneğini veriyor. Bizce herkes bundan ders almalı ve Kemal Bey'in- kilere katkıda bulunacak yeni yöntemler geliştirme- li. Son ömeğimiz şöyle: Türkiye'de mısır ithalatı yerli üretimi de gözete- rek yapılıyor. Yerli üretimin henüz piyasaya çıkma- dığı dönemde gümruk vergisi düşük, hasat döne- mindeyse yüksek. Böylece üretici "birölçek" de olsa korunmuş olu- yor. Kemal Bey, koruma kapsamına oglu Abdullah'ı da almış. Geçen yıl gümrük vergisinin yüzde 20'den yüzde 45'e çıkarılmasını bir ay kadar geciktiımiş. Bu süre içinde bizim oğlan 4 bin ton mısır ithal etmiş. Arada çok değil, birkaç yüz milyar kadar kâr etmiş! Kemal Bey bunu saklamıyor, aklıyor. Diyor ki: "Bu çerezlikmısırdeğil, yemlikmısırdır. Oğlum te- vuklannı beslemek için aldı..." Bakan toplumu çerez yerine mi koyuyor yoksa 'yem'liyor mu, bilmiyoruz ama, bu tür olaylar açığa çıktığında bir bakanın yapması gereken tek şey var- dır: Istifa... Ama Türkiye'de istifanın "de" hali geçerli oluyor ve "istifa" gerektiren davranışlar "istifade" edilen durumlar olup çıkıyor... Yakın geçmişte Fransa'dan ABD'ye pek çok ül- kede örneği var. Değil Kemal Unakıtan'ın oğlu gibi binlerce dolar, birkaç bin dolarlık ayrıcahk elde edenler bıle yaptığı iş ortaya çıkınca, çekilmek du- rumunda kalıyor. Kemal Bey ise lütfediyor, sadece mısınn nereye gittiğine dair bilgi veriyor! Imar, fatura derken mısır! Maliye Bakanı'nın açıklamalan bizde ister istemez değişik bir refleks oluşturuyor. Imaraffı çıkar, bakarız yararlananlardan biri Una- kıtan... Fatura affı çıkar, bakarız yararlananlardan biri Unakıtan... Kemal Bey, anlaşılan usul usul oğlunu da yetişti- riyor. Şimdi de mısırrthalininaltından Abdullah Una- kıtan çıktı. Yeniden altını çizelim, Sayın Bakan "Her şeyyasal" gibi bir tanımın arkasına sığınamaz. Her şeyden önce gümrük vergisinin yüzde 20'den ön- ce 45'e, sonra 70'e çıkarılmasının neden geciktiril- diğini açıklamak durumunda... Toplumdan, vergisini zamanında ve kuruşu kuru- şunaödemesinı isteyen bir bakan, oğluna yüzde 45 gümrük vergisi rahatlığı sağlıyor! Topluma, kayıt dışı ekonomiyi kayda alacaklannı söyleyen bir bakan, gümrük vergisinin gerçek oran- larını bir ay süreyle kayıt dışında tutuyor! Arada bir Unakıtan'ın geçmişte yöneticiliğini yap- tığı şirketlerle ilgili raporlara bakıyorum... Adeta he- yecanlı bir polisiye roman... Şirketlerin de hakkını yememek gerek, TCY'nin birkaç maddesine aykın davranırsak, öteki madde- ler gönül koyar, "Bize hiç uğramıyorsunuz" der di- ye her maddeyle ilgili icraatta bulunmuşlar... Her şey bir yana, hayatta Unakıtan ailesinden ol- mak varmış. Çiftlik, arsaiar, tavuklar, çerezlik mısır, yemlik mısır ne ararsan var! Ne diyelim? Unakıtaanın bir çiftliği var, Çiftliğinde tavukları var, Mısııır mısııır diye bağınr... Unakıtaanın bir gümrüğü var, Gümrüğünde vergileri var, Indiiiir indiiir diye bağınr... Unakıtaanın faturası var, Faturasında sıfırları var, Arttııır arttııır diye bağınr... Şarkımızı burada kesip soralım: Bu çiftlik ne çiftliği, devlet çiftliği mi? ankcum(« cumhuriyet.com.tr Sivilörgütlerin pmtestosu sürüyor ANKARA/İSTAN- BUL (Cumhuriyet) - TBMM'de görüşülmek- te olan Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasansı'na sendikalar, sivil toplum örgütleri ve meslek oda- lannın tepkisi büyüyor. Kamu-Sen, tasanyı ha- zırlayan AKP hüküme- tim Ata'ya şikâyet etti. Kültür Sanat-Sen ve TOBAV Istanbul Şube- si, Türk Kütüphaneciler Derneği ile Arkeoloji ve Arkeologlar Derneği üyeleri, AKP hüküme- tince hazırlanan Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasansı'nı "ulusal kül- türü yok edeceği" ge- rekçesiyle protesto etti. Türkiye Kamu-Sen Yönetim Kurulu üyeleri ve Türk Dayanışma Konseyi temsilcileri dün Anıtkabir'i ziyaret etti. Anıtkabir özel defterini imzalayan Türk Eğitim- Sen Genel Başkanı ve Kamu-Sen Eğitırn Sek- reteri Şuayip Özcan deftere şunlan yazdı. "Yüce Atatürk, bizlere bıraktığın en büyük emanet olan TBM- M'de, bugünlerde gö- rüşülmekte olan Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasansı, devletimizin üniter yapısını sarsa- cak ve Cumhuriyetin temel ilkelerini orta- dan kaldırabilecek un- surları içermektedir. Fakat yılmayacağız." Türkiye Yol-İş Sendi- kası da gazetelere verdi- ği tam sayfa ilanlarla "reform" adı altında yapılmak istenenin ön- ce "yerelleştirme", sonra "özelleştirme" olduğunu vurguladı. tlanda, sosyal devletin tasfiyesi, kamu çalışan- lannın mağduriyeti, IMF ve Dünya Banka- sı 'mn taleplerinin uygu- lanması, ulus-devletin yok edilip Türkiye'nin küresel sömürüye tesli- mi, Türkiye Cumhuriye- ti'nin temel kurumlan- nm ortadan kaldınlma- sının amaçlandığı duyu- ruldu. Ilanda, "Türk iş- çisi, Türk köylüsü bu girişime izin verme, işi- ne, işyerine, vatanma sahip çık" denildi. Türk Yerel Hizmet- Sen Genel Başkanı Mehmet Ali Baz da yaptığı açıklamada, söz konusu tasannın, Türki- ye'yi "federatif yapı" ve "bölünme" tehlike- si ile karşı karşıya bıra- kacağını bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle