17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 gUBAT 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab « cumhuriyet.com.tr 11 KKTC Cumhurbaşkanı, Birleşmiş Milletler'in herhangi bir gündem belirlemediğini ifade etti Denktaş:Esas görüşülmediRIŞATAKAR LEFKOŞA - Kıbns sorununun •çörümünü amaçlayan ve 22 Mart'a Icaiar tamamlanması öngörülen mLzakere sürecinin ikinci günün- <le gerek Birleşmiş Milletler Özel Teınsilcisi Alvaro de Soto'nun, ge- rekse Rum lıden Tasos Papadopu- los'un oyalama taktığı izledikleri gözlemlendi. 7~oplantının sadece 45 dakika sür- mesi ve bu süre zarfında taraflann sadece "merkezi hükümet binala- rır ile "bayrak ve marş" üzerinde durmalan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı "sindirme oyunu" ©larak değerlendirildi. Denktaş'ın, ilk günkü toplantı son- rasında gerek Rum gerekse Türk önerileri hakkında kamuoyuna aynn- tılı açıkJamalarda bulunması, BM yetkilileri tarafindan "karartmapren- sibine" aykın bulundu. Denktaş, dünkü görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, karartma polıtikasının yanlışlığına dikkat çekerek "Ben halkıma şeffaflık sözü verdim. Her şey bitsin de sonra anlatahm gibi bir tutum içine giremem" dedi. Zorlama tarih ve zorlama referan- dum karşısında halktan gizli toplan- tı yapmanın doğru olmadığına dik- kat çeken Rauf Denktaş, dünkü gö- rüşmede gündem aradığını ancak bulamadığını ve kurulacak merke- zi hükümetin binalan üzerinde dur- duklannı anlattı. Banş Harekâtı'nın gerçekleştiği 1974 yıhndan bu yana kapah tutu- lan Banş Gücü'nün denetiminde- ki Lefkoşa Uluslararası Havaalanı terminal binasının ya da Ledra Pa- lace Oteli'nin geçici bir süre mer- kezi hükümet binası olarak kulla- nılması yönünde görüşlerin oldu- ğunu vurgulayan Denktaş, geçen yıl içinde açılan bayrak yanşması- na 2000, marş yanşmasına da 200 kişinin katıldığını, dünkü görüş- mede bu eserlen ıncelemek üzere 3 kişilik bir komite oluşturulması- Denktaş'la Papadopulos arasındaki görüşmelerin ikinci günü, beklenenden kısa sürdü. Üçüncü görüşme salıya ertelenirken toplantının sadece 45 dakika sürmesi ve bu süre zarfında taraflann sadece "merkezi hükümet binalan" ile "bayrak ve marş" üzerinde durmalan dikkat çekti. Denktaş, "Ilk haftayı boşa geçirmiş olduk" dedi. nın kararlaştınldığını söyledi. Pazartesi yortu... BM'nin herhangi bir gündem be- lirlememesi ve esasa ilişkin görüş- me ortamı hazırlamaması üzerine, ikinci günkü görüşmenin 45 daki- kada tamamlandığını anımsatan Denktaş, bir sonraki görüşmenin, pa- zartesi Rum tarafinda yortu olma- sı nedeniyle salı gününe ertelendi- ğini kaydetti. Cumhuriyet'in, "Sizce BM ile Rum Hderüğj ne yapmaya çabşıyor* şekhndeki sorusunu yanıtlayan Denktaş, "Bir yerierden talimat mı aldılar.. ya da talimat mı beküyor- laranlayamadım. Ama herhakk ba- n yerlerle temaslan vardır. Bu BM de olabilir, ABD ve Yunanistan da olabilir" dedi. Denktaş "Siz nasıl bir yöntem istryorsunuz" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Bizim isteğimiz esasa geçmektL Hatta Annan PlanTnın madde mad- de ele ahnmasını ve ilk bir hafta için- de anlaşılan konulann bir tarafa ya- zılmasuu, anlaşılamayan konulann ikinci hafta içinde görüşülmesini önerdik, ama bunu kabul etmediler. Umanz, sab günkü toplanüya gün- demle getirler ve bundan sonra cid- di bir müzakere süreci başlatınz. Çünkü ilk bir haftayı boşa geçirmiş olduk." Öngörülen süre içerisınde, 22 Mart'a kadar taraflann anlaşama- ması halinde Türkiye-Yunanistan ve gerekirse BM Genel Sekreteri'nin devreye gireceğini anımsatan Denk- taş, boşluklann doldurulması sonra- sında planın hazır olacağını ve refe- randuma sunulacağını kaydetti. fONDRA ÜSLERİNİKORUMAKÎSTÎYOR Kıbns îngiltere'nin son ileri karakolu • The Times gazetesine göre Ingiltere, Annan Planı'na, adadaki üslerini güvence altına aldığı için büyük destek veriyor. Dış Haberler Servisi - Kıbns'ta çözüme yönelik görüşmeler önceki gün başlarken tngiltere'nin adadaki stratejik üslerini kaybetmemek için Annan Planı'na destek verdiği bildiriliyor. tngiliz The Tımes gazetesi, adayı "îngiltere'nin etinde kalan son ileri karakol" olarak nıteledi ve Annan Planı'nın bu ayncahğı koruması yüzünden Londra'dan destek gördüğünü yazdı. Annan Planı'nın uygulanması yolundaki çabalann bu kez sürdürülebilir göründüğünü belirten gazete, Îngiltere'nin ada üzerindeki az sayıda askeri üssünün yaşamsal düzeyde stratejik önem taşıdığını belirtti. Gazete, dünyanın petrolden yana zengin en gergin bölgesinin hemen yanında bulunan tngiliz üslerinin öneminin, iki Körfez Savaşı sırasında bir kez daha anlaşıldığını, Ağrotur'daki tngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri Üssü'nün Ingiltere dışındaki en büyük îngiliz üssü olduğunu kaydetti. Annan Planı'nın îngiliz üslerini korumasının Ingilizler için büyük bir ödül olduğunu, ancak Londra'nın bu konudaki sevincini fazla ortaya koymadığını belirten gazeteye göre, Herfordshire Unıversıtesi öğretim üyelerinden Klearchos Kiriakides, Îngiltere'nin Annan Planı'nı neden bu kadar çok desteklediğinin yanıtının tarihte yatmakta olduğunu kaydederek "Çünkü bu plan. tngiltere'nin adadaki çıkarlannı koruyan 1960 Anlaşmalannı güçlendiriyor" dedi. Askeri istihbarat toplanıyor Gazete, Kıbns'ın Ingiltere açısından bu kadar büyük önem taşımasının bir başka nedenıni de buradan toplanan asken istihbaratın oluşturduğunu ve bu istihbaratın büyük bölümünün ABD ile de paylaşıldığımn tahmin edildiğini kaydetti. The Guardian gazetesi ise AB'nin Kıbns'ın üyeliğinden önce adanın askerden anndınlmasuıa büyük önem verdiğini savunarak adayı, dünyanın en ağır biçimde silahlandınlmış kara parçalanndan biri olarak niteledi. ılMERtNt: TÜRKlYE'YtIKNA ETTtLER New York için îsrail devreye girdi Dış Haberler Servisi - Kıbns Rum kesiminde yayımlanan Simerini gazetesi, Türkiye'nin Kıbns müzakerelerine "evet" demesinde Israil'in etkisi olduğunu öne sürdü. "Türkiye'nin, tsrafl'in teşvUrîyle New York müzakerelerine katıldığını ve Lefkoşa'da başlayan çözüm prosedürünü kabul ettiğini" öne süren gazete, "Türkiye'nin Kıbns sorunundaki evet'ine İsrail kanşo" başlıklı haberinde şu savlarda bulundu: "tsrailüler Türklere, planın, çıkarlanna obnasınuı dışında. böyle bir anlaşmanın kendüerine AB bileti vereceğini ve somut olarak, aralık a>inda AB ile müzakerelere başlama tarihi verileceği gerekçesiyle BM Genel Sekreteri'nin inish atifini olumlu karşılanıalan teş\ikinde bulundu. Böyle bir geuşmeden İsraiTin çıkan, Türkiye gibi müttefıki bir ülkenin AB'nin içinde olması ve böylece, dolayh yoldan çıkarlanna hizrnet edebilecek otanasıdu". Kıbns sorununun çözümü ve devamında Türkiye'nin AB'ye doğru yönlenmesi durumunda. İsrail Suriye'ye Golan Tepeleri ve belki Fırat suyuyla ilgili bazı kolaylıklar sağlamak niyetinde görünüyor." Gazete, İsrail İşçi Partisi lideri Şimon Peres'in, Kıbns'ta çözümün Ortadoğu sorununa da olumlu etkiler yapacağına ilişkin açıklamasının da bu konuyla ilgili olduğunu yazdı. FOTOCRAF: RAUF DENKTAŞ DENKTAŞ'A POZ VERDlLER - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ilk günkü görüşmeler sırasında çektigi fotoğran Cumhuriyet'e verdi. Bûieşmiş Milletier Genel Sekreteri'nin Kıbns Ozel Temsilcisi Alvaro de Soto, görüşmenin başlangıcında. hukuk danışmanı Robert Dann ile birükte, Denktaş''a böyle poz verdi Referandum bugün olsa Güney'den 'hayır'çıkar LEFKOŞA (AA) - Annan Planı bugün referanduma sunulsa, Kıbnslı Rumlann yüzde 61'inin "hayır" oyu vereceğı ileri sürüldü. Communications Services Bureau (CSB) şirketi Yunanistan'da yayımlanan "Paron" gazetesi adına, 16-18 Şubat arasında, Rum Kesimi'nde 18 yaş ve üzeri 800 kişiyle söyleşi yaptı. Anketin, Güney Kıbns'taki Simerini gazetesine de yansıyan sonuçlanna göre Rumlann yüzde 61 'i planı bu haliyle kabul etmeyeceğını söyledi. "Annan Planı'nın Kıbns sorununa çalışabilir ve yaşayabttir bir çözümü temin ettiğine inanıyor musunuz" sorusuna Rumlann yüzde 67 'si "hayır" ve yüzde 20 'si "evet" derken, yüzde 13'ü yanıt vermedi. Ankete katılanlann yüzde 56'sı, Annan Planı'nın öngörülerinin AB normlanyla uyumlu olmadığına ınandıklannı söylediler. Rumlann yüzde 60"ı New York'taki görüşmeleri "başanlı", yüzde 25'i "başansız" olarak değerlendirdı. AB çözüme uyum sağlamak için farklı seçenekleri değerlendiriyor Kıbns'a6 Aland modelfAYHAN ŞİMŞEK ANKARA- AB'nin, Kıbns'ta çözümü AB hukukuyla uyumlaştırmak için "Aland Adalan" modelini tartıştığı, ancak AB ile Türk tarafi arasında, "çözümün onay sü- reci tamamlanan Kıbns'ın Kaülını Anlaş- ması'na nasıl eklenecegi" konusunda an- laşmazhk yaşandığı öğrenildi. Edınilen bilgilere göre AB Komisyonu. "Konseyka- ran" ile çözümü AB hukukuna aktarma- yı seçeneklerden bıri olarak görürken, Kıb- ns Türk tarafi bunu tatminkar bulmuyor. Türk tarafi, Konsey kararlan AB'nin bi- rincil hukuku içinde yer almadığı için, an- laşmada Kıbns Türklerine verilecek güven- • Aland adalannda uygulanan kalıcı derogasyonun, Kıbns'ta çözüm için örnek olabileceği belirtiliyor. Ancak vanlacak çözümün, Kıbns'ın onayı tamamlanan katılım anlaşmasma nasıl ekleneceği konusunda taraflar anlaşamıyor. AÇIKÇA celenn zamanla aşındınlacağından endı- şe edıyor. Annan Planı'nda Kıbns Türklerine gü- \ ence olarak öngörülen. "serbest dolaşım, yerleşim ve mülkryet özgürlüklerine istis- nalar getirümesiııP (derogasyon) AB ile uyumlandırmak için "AlandAdalan" mo- delı değerlendiriliyor. Finlandıya sınırla- n içinde kalan ancak Isveç nüfusunun ya- şadığı Aland adalannın "özel statüsü", Finlandiya 1995 yılında AB'ye üye olur- ken korunmuştu. Kabul edilen "kahcı de- rogasyon" ile, AB yurttaşlannın Birlik ül- kelerindeki mülkiyet edinme özgürlüğü- ne, Aland adalannda "istisna" getirilmış- ti. Türk tarafi Aland modeline olumlu yak- laşırken, Yunanistan ve Rum tarafinın bu- nun Kıbns gerçeklenne uymadığını sa- vunduğu belirtiliyor. AB ile anlaşmazhk AB ile Kıbns Türk tarafi arasında temas- larda temel anlaşmazlığın ise, vanlacak çözümün, onayı ta- mamlanan Kıbns'ın katılım anlaşmasına nasıl ekleneceği konusunda ortaya çıktığı öğ- renildi. AB Komisyonu'nun, AB hükümet ve devlet başkan- lanndan oluşan AB Konse- yi'nin karan ile bunu yapma dü- şüncesinin Türk tarafinca ka- bul edilemez bulunduğu belir- tiliyor. Konsey karan AB'nin bırincil değil, ikincil hukuku içinde değerlendiriliyor. Bu da, Kıbns Türkleri ıçın öngörülen güvencelerin zaman içinde aşı- dınlması olasıhğını gündeme getiriyor. AB Komisyonu'nun ikinci seçeneğinı Kıbns'ta çö- zümün, Ada'run AB'ye katılım anlaşmasına "ekprotokoT ola- rak 15 üye ülkenin parlamen- tolanndan tek tek geçirilmesi oluşturuyor. Bunun 1 Mayıs'a yetişmesi ise güç görülüyor. ŞÜKRU SİNA GUREL AKP'nin Tavukları Maliye Bakanı Unakıtan, oğlunun ithal ettiği dört bin ton mısır ile ilgili olarak "hesap vermiş": "Oğ- lumun tavukları var, mısın da onlaryesin diye ithal etti!" Bu kadar mısın kaç tavuk yer, bunu he- saplamak beslenme uzmanı veterinerlere dü- şer... Ancak oğlunun ithalatına kadar yüzde otuz beş olan gümrük vergisini, hemen bu rt- halattan sonra baba Unakıtan neden yüzde yetmiş beşe çıkardı, bunu hesaplamak da ah- lakçılann işidir. Türkiye'de binlerce ton mısın, çat- lamadan kursaklanna indirecek kadar çok tavuk ola- bilir, ama Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görül- memiş bu Maliye Bakanı'nın oğluna kazanç sağ- lamakla ilgili ızahatını kim hazmedebilir, onu bile- miyoruz. Bildiğimiz, tavuk benzeri kuşlardan fark- lı olan insanlann, mideleri olduğu için her "yem"\ hazmedemeyecekleri... Yalnız bu eşsız, benzersiz Bakan değil, bir bütün olarak AKP iktidarı kamuoyumuzu sistemli bir biçim- de "yemliyor". Bu yemleme işlemine gönüllü ola- rak katılanlar, her gün medyada boy gösterip dünyanın bundan sonra alacağı "kaçınılmaz" bi- çimi ve Türkiye'ye bu dünyada biçilecek "rol"ü, "uzman görüşü" olarak halka sunuyorlar. "Haber" ile "talimat" arasında her zaman fark gö- zetmedikleri izlenimini veren bu "uzman" ve "ga- zeteci"\ere göre, ABD'nin dünyayı biçimleme işi- nin başlangıç noktası Türkiye, başlangıç bölgesi Or- tadoğu. ABD'nin Türkiye'ye verdiği talimatlan Türk halkına yutturma konusunda uzman olan bu kişi- lere göre, bizı şöyle bir kaçınılmaz gelecek bekli- yor: ABD, Ortadoğu'yu "Büyük Ortadoğu" ola- rak, yani batıda Fas'tan başlayıp doğuda da Orta Asya'ya, Çin'e kadar içerecek biçimde "ele alıp" yeniden düzenleyecek. Bu "uzman "lar, bu tasannın yalnızca Bush yönetıminin tasarısı ol- madığını; Bush gıder, Demokratlar gelırse bile uy- gulanmak üzere gelecek bütün yönetimlerin şim- diden benımsedikleri bir büyük plan olduğunu da söylemeyı ıhmal etmiyorlar. Bunu bir demokratik- leşme tasarısı olarak da sunuyorlar. Herhalde ABD'nin Irak halkını "özgürleştirmesi" projesınin da- ha geniş kapsamhsı! Şimdiye kadar Irak'ta yapı- lanlar, bundan sonra ABD'nin "Büyük Ortado- ğu"da yapacaklannın "fem;naf/"dır... Geçen günlerde Ankara'ya gelen Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ile bu konunun da ele alındığı biliniyor. ABD ile arası her zaman lyi olmuş bu Ortadoğulu lidenn bile, özellikle Abdullah Gül ile yaptığı görüşmede ABD'nin bu "pro/es/"nin pe- şinden sürüklenmenin sonuçlan konusunda Türk yetkililerini uyardığı, basına da yansıdı. Mübarek, "Halkımız kayıtsız koşulsuz ABD'ye teslimiyeti onaylamaz, üstelik terör tehdidini de katlayarak art- tırmış oluruz" diye Ankara'yı "Büyük Ortadoğu" tasansıyla ilgili olarak uyardı mı, uyarmadı mı? Bu uyanya karşın bu hafta içinde basınımız "Kıb- ns zaferi"n kutlarken Türkiye'nin Başbakanı Tay- yip Bey, "ABD'nin Ortadoğu projesinde Diyarbakır merkez olacaktır" dedi mi, demedi mi? Aslında Baş- bakan, Ankara'nın ne olacağını söylemedi, ama anlaşılan AKP iktidannın isbaşmda olduğu bir Tür- kiye'nin ABD projesine uygun düştüğüdür. Bu geniş cografyada, "ılımlı Islamcı" ve "olabil- diğince demokratik" yönetimler eliyle üstünlük kurmak peşindeki ABD'nin projesinde AKP'nin önemli "rol"ü olacaktır. Bu projede her şey var- dır Ulus-devletlere son verilerek yerellikler- den, cemaatlerden, tarikatlardan ibaret insan toplulukları yaratmak asıl amaç olduğu için başta Türkiye olmak üzere, heryerde ilk hedef, ulusçuluğu, ulusal bütünlük ve duyarlılığı siya- set manzarasından silmektir. Dolayısıyla bu pro- jede hem AKP'nin iktidannı pekiştirmesi vardır hem de sözde muhalefeti Derviş'lere teslim etmek. Du- yariılıklar siyaset manzarasından silinince, ulusal bü- tünlük ve kurumlara kim sahip çıkacaktır? Bu projede Kıbns'ın yeri nedir? En az Yerel Yö- netimler Yasası kadar, hatta ondan da önemlidir. Çünkü Kıbrıs'taki hak ve çıkartanndan vazgeçen, Kıbns Türkü'nün ve Anadolu'nun güvenliğini du- yarlılıkla korumayı beceremeyen bir Türkiye, ne içeride ne de dışanda eskisi gibi olabilecektir. Kı- nlıp dökülen, sırmalan sökülen yalnız dış poli- tikamız ve uluslararası saygınlığımız değil, içe- ride Cumhuriyete sahip çıkma konusunda Türk halkına en büyük güvenceyi sağlamış olan te- mel kurumlanmız olacaktır. Herkesin aklını başınatoplaması gereken birza- mandan geçiyoruz. Unakıtanlar'ın tavukları gibi önümüze konanlarla yemlenmek de bir seçimdir. Ama hepimizin seçimi bu olamaz... [email protected] Çelişkili açıklamalar yaptı Verheugen kafalan kanştırdı LEFKOŞA (Cumhu- rh'et)-Kıbns görüşmele- rinin ilk gününde Lefko- şa'ya gelen Avrupa Bir- liği"nin (AB) genişleme- den sorumlu üyesi Gün- ter Verheugen'in çelişki- li açıklamalan, adanın her ıki kesiminde de ka- falan kanştırdı. Annan Planı temelin- de ortaya çıkacak anlaş- ma metninın AB hukuku- na uyup uymayacağı yö- nünde çelişkili açıklama- lar yapılırken Verhe- ugen'in Türk tarafi ile Rum tarafina farklı şey- ler söylediği ortaya çık- tı. KKTC Cumhurbaşka- nı RaufDenktaş, Verhe- ugen'in "Vanlacak an- laşma AB hukukunun parçası olacak" dedığıni ve yazıh güvence verebı- lecek kadar iddialı ko- nuştuğunu, daha sonra ise bundan vazgeçtığini söyledi. "Verheugen bi- ze böyle bir yaa verme- dLSanınnıkendisidesöv- lediğinden pek emin de- ğfldir" dıyen Denktaş, bu konudaki endişelerini şöyle dile getirdi: "Verheugen. anlasma metninin, esas kuruluş prensiplerini içeren an- laşmaya dahil edilebile- ceğinisöylü\w amamah- keme buna ne >^par ko- nusunda garanti \ereme- yecegini belirtiyor. Biz mahkemenin dokunama- yacağı bir şekle ginnesi- ni istiyoruz ve bunun için hukukçulardan yorum bektijonız." Verheugen" in, Rum li- derlerle yaptığı görüşme- lerde ise sert ifadelerkul- landığı bildırildi. Rum Fileleftheros gazetesinin haberine göre, "Müza- kere sürecisian yüzünüz- den çökerse zarar görür- sünüz" dıyen Verheugen, Annan Planı'nın, AB normlanna uydurulması için çalışmalar yapıldı- ğını söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle