Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 ŞUBAT 2004 CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
Yarış ve Benzeyiş
WISCONSIN onseçımınden sonra sayıları ıkıye ındr Ku-
zeyın Massachusetts eyaletınden John F. Kerry ıle guney
eyaletlerının kuzeye yakınlarından sayılan North Carolına'lı
John Edvvards Başkanlıkseçımlen ıçın Demokrat Partı'de-
kı adaylık yarışı artık bu ıkısı arasında surecek
Amenkan sıyasal sıstemının ılgınç bır ozellığı olan onse-
çım, partı ıçı demokrasının temel taşı olarak eskıden ben
buyuk rağbet gorur Aslında yapılan, başkan ve başkan yar-
dımcılığına aday gostenleceklenn belırtendığı buyuk kurul-
taya delege seçmekten ıbarettır aday adaylan eyaletlen do-
laşıp kurultaya gıdecek delegelerı kazanmaya çalışırlar
önseçımde kazanan, eyalet delegelerını de kazanmış sa-
yılır önseçımler tamamlandıkça, kumltayda kımlenn par-
tı adına başkan ve başkan yardımcılığına aday gosterıle-
ceğı de bellı olmaya başlar
Şımdılık, on yedı eyaletten on beşını kazanan Kerry on-
de, VVısconsın onseçımınde ıkıncı olan Edvvards dışındakı
obur adaylar yarıştan çekıldı Ama sırada otuz uç eyalet da-
ha var Sonuç, çok buyuk sayıdakı delegelerıyle, New York
ve Calıfomıa eyaletlerındekı 2 Mart onseçımlenyle belırien-
mış olacak
Butun bunlar kasımda George W. Bush'un karşısına se-
çım kazanabılecek lyı bır aday çıkarma çabaları Işba-
şındakı başkanla yarışmak kolay değıl.
özellıkle Irak fıyaskosunun Bush'u lyıce yıpratmış olma-
sını duşunerek, "Nıçın kolay olmasın kı" dıye sorabılırsınız
Ama, dıştan bakışla varılan yargılar ıçtekı durumla tam or-
tuşmuyor Bağdat seferınde batağa saplanılmış olsa da, her
gun ıkı uç kayıp haben gelse de ve nıhayet "kıtle ımha sı-
lahlan" korkutmacasının buyuk yalan olduğu kesınleşse de,
sıradan Amerıkalının gozunde Bush'un o karan hâlâ, "gu-
cumuzu gostermek bakımından alınması gereken karar"
nıtelığını surduruyor 11 Eylul'un "ç/fte kuleler" olayından
odu kopmuş bır halk ıçın "Terorkaynaklannı kurutuyoruz"
sozu bugun de ınandıncı olmakta, paralı ordunun kayıpla-
n da bu ışın "doğal bedelı" sayılmakta
Olsa olsa, Bush'un ıktıdar donemınde ekonomının ge-
çırdığı duraklamadan ışsız sayısının ıkı buçuk mılyona çık-
mış olmasından soz edebılırsınız Ama, o konuda bıle, so-
kaktakı adam açısından, seçılıp seçılmeyeceğı belırsız
adaylann vaatlennden çok ış başında bulunan kışının "Me-
rak etmeyın, bır ıkı ay ıçınde alacağım onlemleıie yenı ış
alanlan açacağım" sozu daha etkılı oluyor
Amerıka'dakı ıç polıtıkanın bır başka ozellığı, başkan se-
çımlennde ortalama vatandaşın "kendısıne en çok ben-
zeyen" adaya oy venşıdır Ortalama vatandaşın duşunce
duzeyı ve dunyaya bakış açısı kuçuk Bush'unkılere uyuyor-
sa, tıpkı babası gıbı onun da şansının yuksek olacağını soy-
lemek pek yanlış olmaz Kısacası, Arnerıkan polıtıkasında
sıradanlık, buyuk bır handıkap değıl, hatta bır avantajdır
Her yerde bıraz boyledır ama, orada bıraz daha çok
boyle
'Kimlik' Sorunu.... -ı-
Prof. Dr. Suna KİLİBoğazıçı Unnersıtesı
—Sfcimlik" MDrunu sıvaset bılımırun sı\asa-
nın uluslararası ılışkılenn onemlı bır sorunu ol-
ma ozellığıru surdurmektedır Kanada, Belçı-
ka gıbı gelışmış ulkelerde hala "kinüik'" soru-
nu vaşanırken. II DunvaSavaşısonrasındaba-
ğımsızlığına venı kavuşan ulkelerde "kimuV
sorunu \e bu sorunun yarattığı çalkantılar vo-
ğun bıçımde gundemdedır
Kımlık sorunu geçmışte de onemıru korumuş-
tur Ancak ulusçuluk yeşermedığınden bu so-
runun ıçenğı farkh olmuştur "Atina she-de\-
let" donemınde "Atinanolmak1
' a\ncahğı tum
obur gruplan dışlamıştır Oysa Roma Impara-
torluğu l4
çdzülme\e'' \onelen durumu onleve-
bılmek ıçın "Romatf olma kımhğıne bajjvur-
muştur
Mılattan Sonra 212 yılında "Karakala Ka-
rarnamesi1
" Roma sınırlan ıçınde \ aşav an tum
"hur" vnsanlara "Roma vurttaşhğT hakkını
vermıştı Osmanlı de\letı ıse dını. ırkı. dılı ne
olursa olsun tum Osmanlı tebaasını "Osman-
bhk" kavramı etrafında butunleştırmeye çalış-
tnıştır \ncak ulkede u\ gulanan u
miUet" siste-
mı> le kendı kımlıklennı canlı tutabılen Osman-
lı tebaası. orneğın Bulgarlar, Rumlar ve Erme-
nıler. dış guçlenn de desteğıv le Batı'dan gelen
ulusçuluk akımının etkısınde kalarak kendı ba-
ğımsız dev letlennı kurabümek ıçın Osmanlı \ a
başkaldırmışlardır Turkler ıse hâlâ "Osmanh
künKği" etrafında \ e avnca anav asal bır salta-
nat sıstemıne geçışle Osmanlı İmparatorlu-
ğu nun daha fazla çozulmesını engelleyebıle-
ceklen gıbı gerçekçı olmav an bır v aklaşım ıçın-
de\ dıler 19 yuzyılın sonlanna doğru ulkede-
kı gelışmeler ve özellıkle Balkan Sa\aşlan,
Turklen kendı "ulusal kimiik" bılınçlenru ge-
lıştırmeye yonlendırmıştır "Genç Osmanh-
lar'dan "Jön Türkler"e geçış bu anlav ış değı-
şımının somut bır omeğıdır Ancak bu ımpara-
torluğun son donemlendır ve Ittıhat Terakkı
hukurnetı de hem "Osmannhk". hem "İslam-
lık" (Hılatet kurumu nedenıyle) ve hem de
"Turkçûluk" anlayışından v azgeçmev en ve çe-
lışkılerie dolu bır sıvasa gurmuştur
Etnik kimiik, dinsel Idmlik, ulusal kimiik
Batılı somurgecı devletler vapav sınırlar çı-
zerek, orneğın Afhka kıtasını aralannda pav-
laşmışlar kabılelen sınırlar çızerek bolmuşler
ve alabıldığınce "ulusal kunlik" bılıncının ve-
şermesının onunu kesmışlerdır \slında orne-
ğın Afhka kıtasindakı ulkelerde egemen olan
"kabile kunngT'dır "Ulusal kimlik'" bılıncı hâ-
lâ zavıftır ve vavgın değıldır Orneğın Gunev
\fhka Cumhunv etı nde hâlâ kabile bıhncı y a-
şamakta \ e sıv asetı alabıldığıne etkılemektedır
Bır "Gunev \frika Cumhurheti*1
yurttaıji ol-
ma bılıncı etrafında bırleşme gozlemlenme-
mektedır "Kabile" kımlığının ne denlı guçlu
olduğunu kışısel bır dene\ ımımle yaşadrm La-
gos Uruv ersıtesı (>iıjery a) Hukuk Fakultesi' nde
v er alan uluslararası bır konferansta son sinıf
bır hukuk fakultesı oğrencısı bana Turkıv e'nın
hangı kabılelerden oluştuğu sorusunu v onelttı
Oysa eğer bır toplum çağdaş bır devlet olarak
vaşamak ıstıvorsa tanhsel ımparatorluklann.
kabüelenn, anasoy cu topluluklann guttuklen sı-
yasa. yerını etken bır ulusal dev let olma olanak-
lanm \ aratacak, ulusal kımlık bılıncının yeşer-
mesını sağlay acak sı\ aj>av a bırakmak zorunda-
dır Yukarda ınceledığımız konulann ışığında
ozetle dıyebılınz kı, etnık, kabile ve dinsel kım-
lıklennden uzakJaşamamış toplumlann daha
ust bır kımlık olan ulusal kımlık bılıncıne v o-
nelme şanslan zordur Onlar ulus-oluşturma
surecuıı henuz başlatmamış v a da tamamlama-
mışlardır Nasıl geçmışte Marx"ın "ulus TOk-
tur, sımf \ardir" çağnsı ne denlı onlann koşul-
lanna uvmuvorsa. kureselleşmerun çağnsı olan
w
ulus de\ letkr" ulusvoktur "ekonomikguç"
anamal, "*kâr vardır* çağnsı o nedenle o ulke-
lerın koşullanna uygun değıldır Ancak, kure-
selleşmenın baş aktorlen olan gelışmış ulkeler,
gelışmekte olan ulkelerdekı bu "kiınlik'' soru-
nundan olabıldığınce v ararlanmakta ve etnık bo-
lunmeler etnık vapı ve yer yer, zaman zaman
da geçmışte Afganıstan'da Ruslara karşı Talı-
ban guçlennın desteklendığı gıbı. "dinsel kim-
fik" de desteklenmektedır Irak'ta yerleştınl-
mek ıstenen
w
shasal sistcm" konusunda da et-
nık kımlık desteklenmektedır O> sa etnık kım-
lığe. dımel kımlığe davalı sıstemler geçmışın,
feodal duzenın sıstemlendır Uzun surelı ola-
mazlar. onanlmaz yaralara, karmaşava. "kan-
h iç sa\^şlara" > ol açarlar v e v ol açmaktadırlar
Etruk bolunmeler, etnık v e sıyası amaçlı dinsel
duşunceler feodal duzenın ozellıkJendır Tum
bunlan aşan, tasada ve kıvançta bır olan, demok-
rasının sağladığı hoşgoru ortamında karşılıklı
saygı ıçınde yaşayan bır ulke gelışır Etnık, din-
sel kokenlı goruşler boler, guçten duşurur. çağ-
daşlığı v adsır
Azgelışmış ulkelerde etnık avTimcılığı des-
tekJeyen gelışmış ulkeler, kendı ulkelennde ıse
etnık kımlığe şıddetle karşı çıkmakta ve ulusal
kımlık bılıncının guçlenmesını desteklemek-
tedırler Bu gerçeğın somut bır orneğım .ABD'de-
kı bazı gelışmelerde ızleyebılınz "Etnik" ko-
kenlı goruşlere en etkın bılımsel tepkılerden
bın, eskı Başkan John F. Kennedy'nın danış-
manlanndan Arthur M. Schlesinger den gel-
mıştrr (1) Schlesinger' ın savına gore, çeşıtlı et-
nık kokenden gelen kışılen banndıran bır top-
lum olmabinakarşın guçlu bır "Amerikan kim-
hgTnın varlığı, Amenkan toplumunun yaşa-
masına. gelışmesıne olanak tanımıştır .^nglo-
Sakson kultur değerlennın baskısında olan
Amenkan kulturu, özellıkle "60'lı vıllardan
sonra obur gruplann, azınlıklann kujrurel de-
ğerlerıne onem v ermev e başlamış v e bundan da
eğıtım sıstemı etkılenmış, Amenkalılann baş-
ka kulturlere, ırklara v e kıtalara daha duy arlı ol-
masını sağlamıştır Ancak bu etnık yaklaşımın
bazı kotu bonuçlan olmuştur Bu doğrultuda
baskı vapanlar tum Amenkalılan etnık ve ırk-
sal olçutlerle (knterlerle) değerlendırerek Ame-
nkan toplumunun "butunleyici" değerleruıe
saldırmakta ve "etnik şovenizme'" yol açmak-
tadırlar
Başkan \\ashington konuşmalannda sık sık
Amenkan halkrrun "tek bir halk" olduğunu
gundeme getırmıştır Lusıtanıa'nın bır Alman
denızaltısı tarahndan batınlışından 3 gun son-
ra donemın Başkanı \Vilson, Amenkan yurttaş-
lığına yenı kabul edılmış kışılere Phıladelp-
hıa'da seslerurken şunlan demıştvr "Kendinizi
gruplar olarak düşunürseııiz siz gerçek \meri-
kab olamazsınız. Arnenka gruplardan oluşmu-
yor. Kendini bir' ozel grubun u\ esi olarak gö-
renkişihenüzbir.\merikaholnıanııştır."(s 35)
Theodore Roosevett ıse bu konuda şoy le dıyor
"Bir iilkede yıizde effi bağhhk olamaz. Bir kişi
j
1
»AmerikaİHÜr>"a da değüdir." (s 35) Theodo-
re Roosev elt goruşlennı şu sozlerle de destek-
lıyor "Buulke>imahvetmenin>olu,"bırulus'
olarakyaşamamıa engelkmenin volu; birbiriy-
le dalaşan Alman - Amerikau. İriandah - Ame-
rikah, Fransız - Amerikah, İskandinav - Ame-
rikah, itahBn -Amerikah olarakher bir a\Tigru-
bun kendi aynkimliğini benimse>erek\-aşama-
sıdır." (s 118) Konuyu yarınkı yazımda
sonuçlandıracağım
Kartal
Öğretmenevi...
Kartal'da Ahmet Şimşek,
yoremızın bına zengınle-
nndendır BıraraAKP'de
adaylığı tarbşılan Yasemin
Kurnral'ın eşı olan Ahmet
Şimşek, çok katlı bınalann-
dan bınsını yapılacak mas-
rafa karşılık 5 yıllığına kı-
rasız olarak "öğretmene-
\i" açılmak uzere mıllı eğı-
tıme tahsıs etmış, Kartal'da
açılan oğretmenev ıne adı
davenlmıştı
31 Arahk 2003 tanhıne
kadar otehyle, lokantasıy-
la, lokalıyle, okuma salo-
nuyla eğıtımcılere hızmet
veren oğretmenev
r
ı, her ne
hıkmetse bu- gun sonra gı-
den oğretmenlen "Tami-
rat v e tadilat doiavısıvia ka-
pıhjız" yazısıv la karşıladı
Kapatılma nedenı konu-
sunda bılgı yok, ama nv a-
yet muhtehf
Kıra odemeyen v e butun
bınmlen tam kapasıte ça-
lışan oğretmenevinın, borç-
lan nedenıyle kapatıldığı
savı pek ınandıncı gorun-
muyor Yonetenlenmız de-
mokrasıden, rnsan hakla-
nndan, hoşgoruden başka
laf etmedıklenne gore oğ-
retmenev ınde içki verilme-
si ya da demokrat eğitim-
cilerin ora>ı mekân rutma-
sı gıbı (munafıkça) bır ge-
rekçeye de dılımız varmı-
yor lyı ama öğretmenevi
nedenkapanldı. oğretmen-
lere duşmanca davranan
kım° Umanz kı bır yetkılı
eğıtımcılen adam yenne
koyar da sorunla ılgılenır
Kartalh eğitimciler adına
N. Levla IĞDIRLI
PENCERE
Sürekli Bilimsel
Devrim...
Galileo'nun 'Yıldızların Habercısı' adını verdığı
kıtabı 1620'de yayımlanınca kralların, duklerın,
prenslerın saraylarında yenı bır moda doğmuş,
soylular bırer teleskop edınıp gecelerı goklen ızle-
meye başlamışlar
Bu olguyu Erdal Inönü'nun "BılımselDevnm ve
Stratejık Anlamı" adlı kıtabını okurken öğrendım
"TUBA (Turkıye Bılımler Akademısı) Yayınları"
Herkesın -özellıkle gençlerın- bu kıtabı okuma-
sını dılerım, gerçı "Bılımsel Devnm" 16-17'ncıyuz-
yıllarda başlıyor, ama, bızım ıçın sıyasal guncellığı
var
Inonu dıyor kı
"Yenı bılg uretme yolunun bulunması' Bılım-
sel devrımın temelı bu1
Gozlem, deney ve mate-
matıksel gostenme dayanan araştırma yontemıy-
le yenı bılgı uretımı "
Ve eklıyor
"Bılımsel devnmın hemen arkasından 'Aydınlan-
maÇağı' gelıyor Nedensellıkılkesıne, mantıklıdu-
şunceye dayanan araştırmalann gerçekten yenı bıl-
gıler ureterek dunyayı değıştırdığı gorulunce bu
durum sosyal bılımlerı de etkılıyor, demokratıkya-
şamı ozendırıyor, Aydınlanma Çağı'nı getırıyor;
yenı buluşlaıia, enerjı elde edılmesıyle sanayı dev-
nmı ortaya çıkıyor"
"Yenı bılgı uretımının ılk once yolunu açtığı ;
Ay-
dınlanma Çağı'na gırmek başlı başına çok onem-
lı bır atılım, bır devnm, ınsanlara ozgur duşunce-
yı sağlıyor"
Bılımsel Devnm'ın onculennı okullarda belletır-
ler Copemicus, Vesalius, Kepler, Galıleo, Des-
cartes, Bacon, Newton, vb Tumu tanıdığımız
adlar
•
Pekı Bılımsel Devrım'e ne oldu9
Erdal Inonu dıyor kı
"Buhar makınesıyle başlayan makıne sanayı-
sınden sonra kımya bılımının ılehemesıyle kımya
sanayı devrımı, atom fızığının ılehemesıyle once
elektronık sanayı devrımı, arkasından atom ener-
jısı çağı, roket teknolojısıyle uzay çağı geldı; şım-
dı yaşadığımız, bılgısayarlann getırdığı bılışım ça-
ğı "
Pekı, butun bu çağların ortaklığı nerede?
"Hepsının temelınde 16 ve 17'ncı yuzyıllarda
bulunmuş olan yenı bılgı uretme yöntemı var."
•
Turkıye Bılım Devnmı'nın neresınde
9
300 yıl gerısınde kalmışız
Devlet duzenınde ınançtan akla geçememış, bı-
lımın dınden bağımsızlığını sağlayamamış olan ul-
kemızdekı oluşumu Erdal Inonu şoyle vurguluyor
"Turkıye'de bılımsel araştırmanın ulusal eğıtım
polıtıkasında temellı bıryeralması ancak 1933 yı-
lında gerçekleştınlen Istanbul Unıversıtesı ve An-
kara Yuksek Zıraat Enstıtusu reformlanyla oldu "
Oldu, ama, surdu mu
1
'
2004 yılında Turkıye'de neler oluyor
7
Iktıdardakı dıncıler ulkedekı bılım kuruluşlanna,
unıversıtelere, laık-bılımsel oğretım duzenıne sa-
vaş açmışlardır
•
Bızde 1946 yılında geçtığımız çok partılı rejim Ay-
dınlanma'ya bır 'karşıdevnm' gıbı surdu, bugun
ulaştığımız yer bıçak sırtıdır
1
Laıklığe ve bıhme oncelık vermeden demokra-
sıyı yaşamak olanaksızdır, yalnız dort yılı askerı
yonetım altında geçen 58 yıllık çok partılı rejımın
bıze oğrettığı bılımsel gerçek de budur
*AJ*
K\CUMHURİYET KİTAPKULÜBÜ
ŞUBAT AYI ETKİNÜKLBtİ (5)
Yer:
Cumartesi Söyleşileri
Türkiyede Müzik
Karmaşası"
SELMİ ANDAK(21 Şubat 2004 Cumartesi Saat: 15.00)
C D İ m z a s ı : Selmi ANDAK
Yöneten: Nejat Çetinok
Cumhurışet kitap Kulübü
(Fransız KonsolosluğıTnun Yanı)
tstıklal Cad. Zambak Sok. No: 4 D: 1-2
Bevoğlu/tstanbul
EtkınlMer koop-C tarafından duzenlenmektedır.
l cretsız \e herkese açıknr.
katetenamızPazardahılhergüniaat HıUO 21 00arasıa<,ıktır
Cumhuriyetin ilk yıllarından bugüne, yaklaşık
72 bin orman yangınmda, 3 milyardan fazla ağacı kaybettik.
Ve hâlâ ülkemizde, her yıl ortalama
2 bin orman yangını çıkıyor.
Yeniden ağaçlandırma "seferberligi" için
7 Mart'ta ekran başına!
9tv samanyolu
KANAL7
www.tema.org.tr
TC
İNEBOLU KADASTRO M\HKEMESİ'NDEN
EsasNo 2000 68
karar No 2002 18
Davacı Orman Işletme Mudurluğu tarafından davalılar Muzaffer ve Kazım Dıdın
mırasçılan alevhıne açılan tespıte ıtıraz davasmın vapılıp bıtınlen karan gereğınce,
Kastamonu llı Inebolu Ilçesı Lğrak Kovu. karşı meskıı nde kaın 195 \da 4 Par-
sel savıh taşmmaz tespıt malıklennm olu olduğu anlaijilnıakla hısselen toplam 672
hısse kabul edılerek
133 hısse Selım kızı 1947 d lu Razrye Dıdın e
84 hısse kazım kızı 1946 d lu Muvesser Meş e
57 hısse Muzaffer kızı 1964 d lu Sebahat Zıpır a
S"7
hısse Muzaffer kızı 1965 d lu Nezahat Hehacı \a,
57 hısse Muzaffer oğlu 1967 d lu Mehmet Dıdın e,
57 hısse Muzaffer oğlu 1970 d lu Fahn Dıdın'e
57 hısse Muzaffer oğlu 1976 d "lu Fıkret Dıdın e
5"1
hısse Muzaffer kızı 19"'9 d lu kezban Manoğiu na
57 hısse Muzaffer kızı 1981 d "lu Yeter Dıduı'e
56 hısse kazım e^ı Mustafa kızı 132^ d'lu Fırde\s Dıdın adlanna olacak şekılde
tapuva kavıt \e tescıluıe karar venldığı
Işbu karann tum araştırmalara rağmen açık adresı tespıt edılemeyen davalılar ka-
zım kızı Muvesser Dıdın ıle Muzaffer çocuklan Sebahat Zıpır, Nezahat Helvacı
Mehmet Dıdın Fıkret Dıdın adlanna karar teblıgı ıle davacı ıdarenın temvız dılekçesı
suretı k k nun 28 ve muteakıp maddelen gereğınce teblığ \enne geçmek uzere ılan
olunur
Basın 3965