Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 2004 PERŞEMBE
HALKEVLERI
1980 darbesinden sonra
kapaülan Halkevleri'nin
hedefî,
Cumhuriyet'in amaçladığı
devrimci donanımk, bilinçli,
aydm yurttaşlar yetiştirmektL
Kitaplık-yayın, diL, tarih-
edebiyat, köycülük, plastik
sanariar. müzik, gösteri,
folklor-etnografva, spor ve
turizm- gezi olmak üzere 9 ana
kolda faatiyet gösteren
halkevlerinin 70'U yıllardaki
etkinlikJerine kaülan çocuklar
vegençler, bugüneışık
tutuvoriar™
Genç Türkiye'nin önemli kurumu Halkevleri, kesintili de olsa 72 yıldır ışık saçıyor
Ojrnhuriyet'in meşalesi• 19 Şubat 1932'de kurulan
Halkevleri, tarihi boyunca iki kez
kapatıldı. yöneticileri çeşitli
baskılarla karşı karşıya kaldı.
Bugün Türkiye genelindeki 82
Halkevi, Atatürkçü düşüncenin
ışığındaki çalışmalanna devam
ediyor. Halkevleri Genel Sekreteri
Coşar, AKP'nin Halkevleri
üzerindeki baskısına karşın. yola
devam edecekJerini söyledi.
GÖKÇE UYGUN
"alk için, halk içinde,
halkla birtikte.
çağmuzın büûn ışığına
doğru! Uhısal ülküyc
doğnı! Cumhunyet
dönemııun en önemli aydınlanma
kurumlanndan Halkevleri, bu sözleri
temel alıyordu. Bugün. Ulu Önder
Mustafa Kemal Atatürk'ün ısteğı
üzenne 19 Şubat 1932'de faaliyetlenne
başlayan Halkevleri'nın kuruluşunun 72.
yıldönümü. Köy Enstitüleri ile bırlıkte
Cumhunyet dönemııun en önemli eğitim
ve kültür kurumlanndan bıri olan
Halkevlen, 1912 'den ben faalıyet
gösteren Türk Ocaklan'nın yenne,
CHP'nın 3. büyük kurultayında alınan
karar ile 19 Şubat 1932'de Ankara'da
kuruldu. Başkentın ardından, Afyon,
Samsun, Eskişehir, Diyarbakır, Izmir,
Konya, Denizli, Van, Aydın, Çanakkale,
Bursa, Adana ve Istanbul olmak üzere
13 kente Halkevı oluşturuldu.
9 dalda faalivet
Halkevlen, Türk mılletını yenı ülküler
etrafında toplamak, halk arasında kültür
ve düşünce bırliğı sağlamak, Atatürk
devnmlerinın benımsenmesını sağlamak
ve Cumhunyetın kültür atılımını yapmak
amacını taşıyordu. Halkın aydınlanmaya
olan ıhtıyacının artması üzenne nüfusun
az olduğu küçük yerleşım bölgelenne de
Halkodalan açıldı. Cumhurivet'in
amaçladığı devnmci donanımlı, bilınçlı,
aydm yurttaşlar yetiştırmek hedefîyle
çalışmalar yapan Halkevlennde,
kitaplık-yayın. dıl, tarih- edebıyat,
köycülük, plastik sanatlar, müzik,
gösteri, folİdor-etnografya. spor ve
tunzm- gezi olmak üzere 9 ana kolda
çeşitli eğıtun ve kültür faalıyetleri
gerçekleştırildı. Atatürk, CHP'nın 4.
büyük kurultayında "Halkevterinin
bütün yurttaşlanna kucağını açması,
vatanda sosyal ve kültürel devrim yapti*
diye konusmuştu. tsmet Inönü de
halkevlerinin kapatılmasından duyduğu
üzüntüyü "Hayaümın en büyük
başansızhğı, Halkevlerinin kapaühşını
önleyemeyişimdir" sözlenyle ıfade
etmişti.
İki kez kapaüldı
1950'de Demokrat Parti'nin iktidara
gelmesınden sonra, 11 Ağustos 1951
gün ve 5630 sayılı yasa ıle Türkiye
genelindeki 4 bin 785 Halkevi ve
Halkodası kapatıldı. Malvarlıklan da
Hazine'ye aktanlan Halkevlennde büyük
yağmalama olaylan yaşandı. 27
Mayıs'ın ardından, Atatürkçüler ve
HaUcevlennın eskı yöneticileri bir araya
gelerek Türk Kültür Derneğı'ni kurdular.
21 Nısan 1963'te Ankara'da toplanan
olağanüstü kurultayda, derneğın adı
Halkevı olarak değıştırildı. 1970'li
yıllarda siyasal amaçlı terör ve sılahlı
çatışmalann hedeflennden bıri olan
Halkevlennin yöneticileri de çeşitli
baskılarla karşı karşıya kaldılar. 1980'de
910Halkevınındörttebın sıkıyönetım
komutanlıklannca ikıncı kez kapatıldı.
12 Eylül sonrasında da tüzelkişiliğı sona
erdinlen Halkevinin genel başkanı
Ahmet Yıldız da tutuklandı. Ancak
yöneticilerinin talebı üzenne Halkevleri,
31 Ekım 1988'de tekrar açıldı.
Halkevleri Genel Sekreteri Mustafa
Coşar, günümüzde 1 l'i îstanbul'da
obnak üzere Türkiye genelinde 82
Halkevının çalışmalanna devam ettığını
anlattı. Coşar, şunlan söyledı:"Biz
kapitalizmi. yoksuDuğu, ırkçüığL
yağmacılığı ve gericiliği kabul etmiyoruz.
Ama maalesef ki AKP'nin üzerimizde
dolaylı yoldan baskısı var. Tüm bunlara
karşın Halkevleri yohına devam edecek."
CHP'nin 3. Büyük
Kurultayı'nda
Mustafa Kemal
Atatürk'ün isteğiyte
alınan karar gereği,
ilk Halkevi 19 Şubat
1932'de başkent
Ankara'da kuruldu.
Onu Afyon, Samsun,
Eskişehir,
Diyarbakır, İzmir,
Konya, Denizli, Van,
Aydin, Çanakkale,
Bursa, Adana ve
İstanbul Halkevleri
izledi.
Fotoğraflar:
CUMHURİYET
ARŞtVİ
Cumhuriyetın 'şanslı kuşaklan' sanata, spora ve bılgıye yalnızca çalışarak ulaştı
BirzamanlarHalkevleri vardıDoç Dr. TONGUÇ GÖRKER
A \\\ yasındayım. Ögretmenle-
/ • nm beni okul müsameresıne
J. M. çıkanyorlar. Bana pılot rolü
venlıyor. 0 günlerde "tayyareci" de-
nılen uçak pılotunun ülke ıçin ne den-
lı önemli olduğunu anlatan senaryo
ıçuıde, üzenme uygun dıkılmiş pilot
gıysısı ile kelebek kılığına girmiş kız
çocuklan arasındarolümüoynuyorum.
Tıklım tıklım dolu salon alkıştan ın-
lıyor. Provaların başladığı sıralarda
götürüldüğümüz binanın neresı ol-
duğunu sormak cesaretini göstermiş-
tim. "Buras Halkevi'' dediler.
Subay olan babamın zorunlu Do-
ğu Anadolu hızmeti başlıyor. Bu kez
Elazığ'dayım ve 7 yaşındayım. Sını-
fımı geçtim, yaz tatili başladı. Dinle-
diğim zaman düşler kurduğum ke-
man isimli müzik enstrümanını çal-
mayı öğrenmek ıstıyorum. Böyle bir
olanağımız olup olmadığını babama
soruyorum. Şehnn merkezındekı yep-
yenı kocaman bir bınayı anımsahy or.
Orası Halkevı'dir dıyor, önce oraya sor.
Ertesi sabah Halkevı'ne gidıyo-
rum. Ünıformalı bir kışı önüme çıkıp
"Nereye gidiyorsun" dıyor. Neden
geldığımi söylüyorum, sağdakı kori-
doru ışaret ederek "Buradanyürü,so(-
dan üçüncü kapıya gjr" dıyor. Kapı-
yı buluyorum ve korkarak açıyorum.
Ceketlı, kravatlı, ütülü pantolonlu or-
ta yaşlarında bır beyefendı ıle karşı-
laşıyorum. "Gir içeri çocuğum. ne is-
temiştin" dıye soruyor. Sesındekı ce-
saret vericı yakınlıida rahatlayıp ıs-
Doç. Dr. Tonguç Görker.
"Yeni kurtuluş savaşımı~Y ~T alkevleri. Atatürk devrimlerinin, ulusal kültü-
ğ—m rü yayma çabalannın halka açılan pencerele-
M. M- riydi. Kadın, erkek, genç, yaşlı. tüm yurttaş-
lann kültürlerini geliştirme, kültürel çahşmalara katıl-
malannı sağlama merkezleri idi. Ülkemızdekı okurya-
zar oranının yükselmesini sağlayan eğitim yuvalarry-
dı. Halkevleri açık olsaydı, en uçtaki vatandaşa bile
uzanan okuma yazma eğitimi devam ediyor olacakü.
19 Şubat 1932'de iflc binasmı hizmete açarak varlı-
ğını duyuran Halkevleri'nin insafsızca kapatıldığı 1951
yılında, var olan Halkevleri sayısı 478, varolan Halko-
dası sayısı ise 4322 idi. Bu rakamlar, o tarihte Halkevi
olmayan hiçbir U veya ilçenin bulunmadığını gösteri-
yordu. Henüz ulaşılamamış yerler köylerdi. Bu eksik-
lik de 1940 yılıNisan aymda hizmete başlayan Köy Ens-
titüleri ile giderilme yoluna girmişti.
Çekoslavak 'Sokol'den esinlendi
Demokrasinin yalnızca hak eşitliği değil, aynı zaman-
da fırsat eşitliği olduğununanlaşıldığı yıllar, sosyal de-
mokrasi deyiminin toplumlarda kullanılmaya başlan-
dığı yıllardır.
Bugün bölücülerin, din satıcılannın, sözde 2. cum-
huriyetçilerin eleştirdiği Atatürk Cumhuriyeti, daha
sözcüğün toplumlarda kullanılmaya başlanmasından
önce sosyal demokrasiyi uygulamaktaydı. Kuruluşunun
8'inci yıluıda Halkevleri'nden yararlanmanın eşitlikle
uygulanmasını sağlamaya yönelik bir Halkevi Talimat-
namesi çıkanldı. 1940'tayürürlüğegirentalımamame-
nin ilk maddesi, Halkevleri kapılannın tüm \/
atandaş-
lara açık olduğunu belırtıyordu.
VDdanAşırSavaşır'ın Çekoslovakya'da gördüğü So-
kol isimli örgütten esınJenerek kurulması kararlaştın-
lan Halkevleri, Mustafa Kemal ın sosyaldemokrat Tür-
kiye'sinin tüm vatandaşlan aydınlatmasına, Cumhuri-
yetin konınması için gerekh kültür birikiminin uç yö-
relerimize kadar uzanmasına yönelik çalışmalann ışık
kaynağıydı. 1951 yılında Atatürk yapıtlannı yok etme-
ye yönelik kıskanç girişimler Halkevleri'ni ve ardın-
dan Köy Enstitülerini kapattıktan sonra bu kuruluşla-
nn yeniden oluşturulması olanağı hiç mi yoktu? Elbet-
te kı vardı. Nitekim 1960 devriminden sonra 1961 yı-
lı Mayıs ayında Türk Kültür Derneği adıyla ve UNES-
CO'nun da desteğiyle yeniden canlandınlmak istenmiş-
ti. Ancak eskı Halkevleri'nin çürütülmüş olan araç ve
gereçlerindenyararlanma olanağı bulunmamıştı. Bına-
lann büyük bölümü ise başka amaçlarla kullanüma du-
rumundaydılar. Yine de ısrar edildi ve 1963'te derne-
ğin adı Halkevleri olarak degiştirildi. Ne var ki devır
Atatürk'ün devri değildi. Kısa süre sonra Adalet Par-
tisi iktidara geçmiş ve karşıdevrim çarkı yeniden dön-
meye başlamıştı.
Yeni Halkevleri örgütü Londra ve Frankfiırt şubele-
ri ile birlikte, ülke içinde 154 Halkevi ve 100 Halkoda-
sı açtı. 1976'da sayılan 208'e ulaştı. Ancak siyasal ik-
tidardan destek görmüyorlardı. Ve bu örgüt 1980'de
kapatıldı. Hatta yöneticileri tutuklandı ve yıllarca yar-
gılandı. Aklandıktan sonra 1987'de el konulan mallan
geri verilerek yeniden çalışmalanna izin verildi.
Halkevleri bugün hâlâ var fakat etkinlikleri dikkat çe-
kici değil. Çünkü parasal destekleri yok. Devlet çarkı,
aydınlanmayı istemeyen ellerde dönüyor. Halkevle-
ri 'ne soguk olan bu eller, Atatürk devrimlerine karşı olan
örgütlere olağanüstü cömert davranıyor.
Türkiyemiz bir kez daha kurtuluş savaşımı veriyor.
Savaşımın ağır yükü Kemalist aydınlanmızın omuzla-
nnda. Tüm Kemahstlerin bir araya gelmeleri gerekiyor.
Güçbirliğinde değil aynı siyasal partıde.
teğımı söylüyorum. "EIbette,burada
ketnan çalmavi öğrenebilirsin, kema-
nını al gel, kay dını yapahm" dıyor.
9 yasımda ıken babamın görev i Si-
ırt'te. Okul müsameresı oluyor, 23
Nısan Çocuk Balosu oluyor. Bu kez
nerede olacağmı merak etmıyorum.
Düşündüğüm gıbı Surt Halkevi ile ta-
nışıyoruz.
10 yaşımda iken ilk kez bir kütüp-
haneye gıdıyorum. \'an Halkevi 'nin
kütüphanesme. Dünya klasıklermi
okumaya başlıyorum.Aynı Halke-
\ ı'nde okulumuza beyaz perdede Be-
ethoven belgeselı gösteriliyor.
11 yaşımda Mardın'deyım. Neresi
olduğunu ilk sorduğumyer Halke\i.
Halkevı'nın kütüphanesınde yerli ya-
zarlanmızın ünlü yapıtlannı okuma-
ya başlıyorum. ilk seçtiğım kıtap, Re-
şatNuriGüntekin'ın "Çahkuşu'' ro-
manı.
Bugün olsaydL-
Babamın Doğu .Anadolu zorunlu
hızmetının bıtımınden sonra başka
ilgialanlan bulabiliyorum. Ancak ba-
zı sorunlanmın çözümü ıçın gene de
sık sık Halke\len'nı anyorum. Örne-
ğin Sıvas'ta lıse edebıyatı öğretme-
nim tasa\"\-uf hakkında bir konuşma
yapmamı ıstıyor.Vakit yitırmeden
Halke\ı"ne koşuyorum \e konu hak-
kında genel bılgılen buluyorum.
Yükseköğrenimde istanbul Ünı-
versitesi'nın Talebe Birliği Başkanı
oluyorum. Banndığı yer, kuüandığı
sahne ve salon. artık kâpatılmış oldu-
ğu halde gene de bınasından yarar-
landığımız Emınönü Halkevi.
Geçen son 40 yılın koşullannı anım-
samaya çalışalım. Çocuğuna bır mü-
zik enstriimanı kullanmasını öğretmek
ısteyen bir ebeveyn. yüklü bır ödeme
yapmadan bunu sağlayabılir mıydı?
Dünyaya açılan pencereler demek
olan kıtaplan, ayırt etmeksızin her
vatandaşın okumasına olanak veren
kaç kütüphane anımsıyorsunuz? Jim-
nastık yapmak, yüzme teknığıni öğ-
renmek ısteyen çocuklanmıza, kar-
şılıksız eğitim veren yerler var mıy-
dı? Sahne sanatlanna ılgı duyan ço-
cuklanmızın böyle bır olanağı var
mıydı0
Bilgisayar kullanmayı öğren-
mesi gereken çocuğunuza, milyar-
larca lıra ödeyıp bilgisayar ahnadan
ve bilgısa\arkursunagöndermeden
yardımcı olabıliyor musunuz?
Bugün Halkevlen olsaydı bu ıstek-
len içınyalnızca çakşmalan yeterh ola-
maz mıydı? Halkevlen 'nin kapanlma-
suıdan sonra uzunca bir süre gençle-
re salon sporu oyunlannı öğreten ve
amatör basketbol ve voleybol oyun-
culanna karşılıksız salon tahsis eden
son kuruluş olarak Kadıköy Halke-
vı'ni anımsıvorum.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Dinçerin Kaımı Yönetimi
Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in kendi
meşrebinden insanlarla birlikte hazırladığı Kamu
Yönetimi Temel Kanun Tasansı Meclis'te görü-
şülüyor.
Biliyorsunuz, ömer Dinçer, Türkiye'nin, artık Is-
lamlaştınlması gerektiği ve bu Islamlaştırma için kü-
reselleşen dünyada çok uygun koşulların oluştu-
ğu görüşlerinin savunucusu.
Pakistanlı bir şeriatçının, ekonominin Islamlaş-
tırılmasını öngören ve sorunlan tartışan kitabının
çevirmeni.
Akademik hayatının önemli bir bölümü, şeriatın
Türkiye koşullanna nasıl uygulanacağı, Türkiye'nin
nasıl Islamlaştınlabileceği üzerine kafa yormakla
geçti.
Bunun dışında, "uzmanltk" alanı olan "Işletme
Yönetimi" üzerindeki çalışmalarının "ürünü"olan
bir kitabının da "çalıntı" olduğu ortaya çıktı.
Ama hâlâ koltuğundadır. Dinçer, anlaşılan, Tür-
kiye'nin Islamlaştırılmasınagiden yolda Önemli bir
artyapı oluşturacağını düşündüğü Kamu Yöneti-
mi Temel Kanun Tasansı ve onu izleyecek diğer ya-
sa tasarılanyla "dini görevlerini" yerine getirme-
nin huzuruyla görevini tamamlamak istiyor!
Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasarısı, büyük
tartışma konusu. Yasa tasansına, siyasal eleştiri-
lerin yanı sıra ciddi bilimsel, hukuksal ve yasal
eleştirilerin neredeyse tümüne (www.kamuyone-
tim.org) internet sitesinde ulaşabiliyorsunuz. Ka-
mu yönetimi uzmanlan ve bilim insanları, yasata-
sansını didik didik ediyor, bu yasanın uygulanma-
sı halinde yol açacağı sonuçları değerlendiriyor.
• • •
Yasa tasansının gerekçesini bile doğru dürüst ya-
zamayan, Genel Gerekçe'de beş tane "fikri" dö-
ne dolaşa 12 sayfa boyunca tekrar edip duran bu
yasa taslağı çalışması bir dizı süslü lafla bezeli.
Batı demokrasileri üzerine tartışmalardan apar-
tılmış laflar, Genel Gerekçe'yi süslüyor: Şeffaf.. ka-
tılımcı.. paylaşımcı.. insan hak ve özgüriüklerine say-
gılı, hukuki olmak...
Ancak bu sözlerie, topluma yutturmak için ya-
sanın "şekere bulanmak" istendiği de çok açık.
örneğin 33. sayfada şöyle deniyor:
"Katılım kavramı, kamu hizmetleri ile ilgilikarar-
lann hazırianması, olgunlaştınlması, alınması ve bu
kararlann uygulanması aşamalanndan birine, bir-
kaçına veya bütününe, o karardan doğrudan ya
da dolaylı olarak etkileneceklerin katkıda bulun-
masını.. ifade etmektedir"...
örneğin 29. sayfada ve çeşitli yerlerde "kapalı
ve tek taraflı biryaklaşımdan, açık ve katılımcı bir
yaklaşıma" gibi benzer sözler bolca geçiyor.
İnsan sanır kı AKP müthiş şeffafçı ve katılımcı
bir parti!
öyle mi? Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasansı
bütün Türkiye'yi ilgilendiriyor. Her biryurttaşı...
Tasanda "şeffaflık", "katılımcılık" dersleri veren
ömer Dinçer ve arkadaşlan ise bütün Türkiye'yi il-
gilendiren ve yönetim anlayışında çok önemli de-
ğişiklikler getiren bu yasa tasarısını, beş-altı kişi-
lik bir ekiple, kapalı kapılar ardında hazırladı.
Geçen yıl birden basının önüne çıkarak, toplu-
ma tam anlamıyla "ceee" dediler, "Obez devlete
son veriyoruz" ve benzeri yemlerle "Kamu Yöne-
timi Temel Kanun Tasarısı"n\ basına yutturdular.
Seçim bildirgelennde esamesi okunmayan bir ko-
nuyu tezgâhladılar.
Biliyorsunuz, TÜSİAD yaptırdığı biraraştırmada,
uluslararası kıyaslamalarla, Türkiye'de devletin
obez olmadığını ortaya koydu!
Böyle, çoktartışmalı, küreselleşmecilerin deda-
yattığı köktenci bir yasa tasansı, bütün Türkiye'yi
ilgilendirdiği ve geleceği belirleyeceğı ıçın, azınlı-
ğın azınlığı bir parti tarafından "tek taraflı biryak-
laşımla " dayatılamaz; ülkenin büyük çoğunluğun-
ca tartışılır, bir uzlaşma sağlanır ve Meclis'e öyle
sevk edilir.
Nerede kaldı ömer Dinçer'in, AKP'nin "katılım-
cılık, şeffaflık" iddialan! O halde, geride sadece bü-
yük bir palavra kalıyor!
• • •
Ayrıca, bir dostun anımsattığı gibi, "katılımcı,
şeffaf toplum"un kurulması, öncelikle, siyasi par-
tiler yasasında ve seçim yasasında gerçekten ka-
tılımcı ve şeffaf değişikliklerin yapılmasıyla birinci
derecede ilgilidır.
Bu iki yasaya hiç dokunmadan, partileri katılım-
cı ve şeffaf yapmadan, yönetimi "katılımcı ve şef-
faf" yapma iddiası da boş laftır.
Ruhu ve özü katılımcılığa, paylaşımcılığa ve şef-
faflığa karşı bir siyasi partiler ve seçim yasasıyla,
şeffaf ve katılımcı bir yönetim kurmaya kalkışmak,
eşyanın tabiatına aykırıdır.
• • •
Yasanın en önemli handikaplanndan biri de hü-
kümete gelen partilerin, kendi bürokrasisi ile ge-
lip-gitmesidir... İktidara oturan, devlet bürokrasi-
sinin bütün tepesini, bütün yüksek dereceti me-
murları, müdürleri budayacak, yerlerine kendi
adamlannı atayacak; seçimi kaybettiğinde de
adamlanyla birlikte basıp gidecektir!
Devletin sürekliliği, bilginin birikimi, uzmanlığı
vb., özetle toplumu ve onun örgütlü gücü olan
devleti geleceğe taşıyan özellikler ortadan kaldı-
nlıyor.
Birikim, bir arşiv değil, insanın ta kendisidir.
Arşivde ancak "tarihi araştırmalar" yaparsınız.
İnsan ise birikimiyle yaşayan ve ülkeyi taşıyan
esas güncel varlıktır...
Bu yasa tasansı tamamen reddedilmeli ve yeri-
ne, toplumun katılacağı tartışmalardan ortaya çı-
kan fikirlen ıçeren, gerçekten katılımcı, paylaşım-
cı ve şeffaf bir kamu yönetimi yasa tasansı hazır-
lanmalıdır.
obursali(« cumhuriyet.com.tr.
İLAN
KADIKÖY
2.AİLE MAHKEMES
İ HÂKEVILİĞİ'NDEN
SayıNo: 2004,110
Mahkememizden verilmiş olan 28.1.2004
tarihli tensıp karan ıle tstanbul tli, Beyoğlu
îlçesi, Hacımimi C 017 22, AS.2137, Sıra
No: 26'da nüfusa kayıtlı 27.9. 1959 d.'lu Pe-
rihan ve Recep Hayn'den olma, Ayşe Serap
Bilemedik 4721 sayılı TMK.'nun 420. mad-
desi gereğince mahcur adayı Perihan Bileme-
dik'e geçici vasi tayın edılmiştir.
Keyfıyet ilan olunur. 28.1. 2004
Basın: 6681