21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 ŞUBAT 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR kutturu cumhuriyet.com.tr 15 Emre Kongar 'Babam, Oğlum, Torunum'da aile tarihini yaşadığı toplumsal koşutluklarla kaleme alıyor 03 a o I B abam, Oğlum, Torunum', evlat, eş, baba, dede, bilim adamı ekseninde çok zamanlı ve bileşenli bir yaşama tanıklık niteliğinde. Doğal öznelliği dolayısıyla da 'olabildiğince' tarafsız. Bir bilimsel çözümleme kitabı değil, tersine, aile tarihini, aile içi ilişkileri toplumsal değişme ve gelişme çizgisine göndermeler yaparak ele alan bir kitap. Biyografik-tarihsel biralaşımGAMZE AKDEMİR Aılesıne ılışkın ızlenimlennı, dın- ledığı öykülen. yaşadığı toplumsal koşutluklarla bırhkte kaleme alma ısteğı... Aradan geçen yüz yıllık sü- reçte dort kuşak Kongarlar E\ lat, eş, baba, dede, bılım adamı ekseninde eksenlennde çok zaman- lı ve bileşenli bir yaşama v e devırle- re tanıklık, Emre Kongar ımzalı 'Babam, Oğlum, Torunum' (Rem- zi Kıtabevı). Bir anlamda 'Kızlan- tna Mektuplar'ın de\amı. Ismı 'Babam, Oğlum, Torunum' olsa da kıtapta Kongar aılesının sa- dece erkeklen değıl, kadınlan da an- latılıyor. Hıç de sıradan olmayan devnn şartlan göz önunde bulunduruldu- ğunda son derece aydın bir aılenin bıreyı olarak deyım yenndeyse sı- fırdan başlanmış bir yaşam söz ko- nusu. /\ydın bir ortam... 'Binlerce ciltlik bir kütüphane- nin içine ve aydın bir ortama' doğ- duğunu söyleyen Emre Kongar da bu avantajını yadsımıyor. Makedon göçmeni. günlük polıtıkayı evıne sokmamış. bıhmden, gerçeklerden, adaletten yana ılkelennden hıç ödün vermemış. öğrencıleri arasında Ay- dın Boysan, Halit Kıvanç, Şank Tara, Muzaffer Sencer gıbı ısımlenn bulunduğu fel- sefe öğretmenı, ısyankâr, rol modelı babası Ihsan Kon- gar... Öğrencıleri arasında Prof. tonna Kuçuradi. Prof. Nuret- tin Sözenın de bulunduğu, Mıdıllı goçmenı, lıse öğretme- ni, aydın Cumhunyet kadını, aılede uyum ve uzlaşmacılığın temsılcısı bir anne, Mesude Kongar... Anne \ e babası kadar yaşa- mında denn izlen bulunan. çok ıyi yetiştırilmış, tstanbul Tekrük Ûnıversıtesı Mımarlık Fakültesı"nde son sınıf öğren- cısıyken çıktığı bir dağ tırma- nışında 21 yaşındayken geçır- dığı bir kaza sonucu yaşamını yıtıren, şaır, öykü yazan, lı- sanslı sporcu ağabeyı Engin Kongar... Yahya Kemal, Nurullah Ataç, Ercüment Batanay ço- cukluğunda evlenne sık sık gelen aile dostlanndan sade- ce bırkaçıdır. Sedat Simavi de baba dost- lan arasındadır Hıfzı To- puz'la büyükbabalan arka- daştır. Emre Kongar"ın Türk- çe öğretmenı. Memet Fu- at'ın eşı tzgen Hanım'dır, Memet Fuat'la da böylelikle tanışmıştır. Şu ölümlü dünyada değer mi? Kongar'ın da dedığı gibı 'Babam, Oğlum, Toru- num', bir bilimsel çözümle- me kitabı değil, tersıne, aile tarihini, aile ıçi ılışkilen an- latan, ama bunları Türki- ye'dekı tanhsel gelışımuı ar- ka planını ıhmal etmeden, toplumsal değişme ve geliş- me çızgısıne göndermeler yaparak ele alan bir kitap Doğal öznelliği dolayısıyla 'ola- bildiğince' tarafsız. Bürunüyle psı- kolojık bir formda değıl, tam anla- mıyla biyografık-tanhsel 'alaşım- lı' - Çocukluğunuzda kişisel tari- hinizi baştan sona değiştiren acı bir olay da yaşamış, ağabeyinizi yitirmişsiniz... KONGAR - 15 yaşındaydım öl- düğünde. Dolayısıyla ağabeyım hep çocuk Emre Kongar'ın yaşamının bir parçası oldu. Ağabeyım ıdolüm- dü. Kışısel tarihımı değıştırmesı ko- nusunda, çokhakhsm, ölümü bende hep erken ölüm fıkn yarattı. Erken öleceğım. vaktim yok, çok okuyayım, çalışayım gıbı Belkı de çokçalışmamıbunaborçluyum So- rumluluk duygumiı ve ınsanlara kar- şı anlayışh davranmayı abartmamın bir nedenı de yıne ağabeyımın ölü- mudür. Kımseyı kıskanmam, kötülük et- mem, bana yapılan körülüklen mümkün olduğu kadar unuturum o nedenle 'Şu ölümlü dünyada de- ğer mi?' sözünü aklımdan çıkar- mam, yaşamımın çok önemlı ılkele- nnden bindir Birkötülükle, haksızlıkla karşılaş- tığımda \ eya böyle olaylar çevrem- de cereyan etmışse hep olumle kı- yaslanm. Onun ıçın ınsanlara, ozel- lıkle bana kötülük \eya düşmanlık etmış olanlara karşı çok müsamaha- lıyımdır. rlacettepe içimde bir onur - Doktor, doçent ve profesör ol- duğunuz, bünyesinde Sosyal Ça- lışma Okulu'nu kurduğunuz Ha- cettepe Üniversitesi'nde size ve sis- teme yapmadığını bırakmayan İh- san Doğramacı'ya olduğu gibi mi? Çünkü onu iyi/kötü her yönüyle, şeytani zekâsıyla bileşik dehasını yadsımadan, keskin köşeleriyle ol- duğu kadar insani yönleriyle de bir kült figür gibi anlatıyorsunuz kitapta. KONGAR - Kesınhkle - Hacettepe'nin öyküsünü anla- tıyorsunuz. Bu öykünün Doğra- macı'yla özdeş olduğunun altını çizerek... Geçmişe baktığınızda Hacettepe içinizde bir sızı mı? KONGAR - îhsan Doğramacı ve Hacettepe çok önemlı bır toplumsal olaydır; sadece benım değıl, Türkı- ye'nın yaşamında da.. Çünkü so- nunda o toplumsal olay, yanı Hacet- teçe ve Îhsan Doğramacı büyüdü, YÖK olarak da Türkıye'nın sorunu oldu. Hacettepe içimde asla bır sızı de- ğıl, bır onur Bir öncü eğıtım kuru- muydu Sosyal Çalışma Okulu'nu kurdum, kredı, seçmelı dersler sıs- temlen, tamzamanlılık gibi ılklenn getmlmesıne büyük katkılanm ol- du Hacettepe ıle ve Hacettepehlı- ğrmle övünüyorum - Önce demokrat, sonra da sos- yal demokratsınız, ama yaşamını- zın her döneminde siyasal hare- ketlere hep mesafeli yaklaşmışsı- nız, akademisyenliği kayırmışsı- nız. KONGAR - Çok doğru bır teşhıs, evet bütün siyasal hareketlere v e par- tılere bıraz mesafeli davTandım. Çok özel bır nedenı var, o da siyasal bır hareketın ıçıne gırdığınızde kımlığı- nızı dışanda bırakmanız ve örgütün lıderine teslim olmanız gerekıyor, yoksa pek fazla yaşama şansınız ol- muyor. Bu da kışıhğıme uygun de- 12 Eylül öncesı ünıversite bılun yapılan bır yerdı ve bılımı ıyi yaptı- ğınız sürece her türlü özgurlüğe sa- hıptınız. Onun ıçin üniversiteyi her şeyuı önünde tuttum. 12 Eylül bunu tahnp ettı ünıversı- telerde, birdenbıre o hıyerarşık yapı bütün bzgürlüklen dıncı-milhyetçı cephede sınırladı. O nedenle aynlmak zorunda kal- dım zaten. Yanı sıyası hareketlere bı- raz mesafeli durmamla 12 Eylül son- rası ünıversıteden aynlmam aynı olaya bağlıdır; kımliğımı, özgürlü- ğümü korumak ıstememe. | opluma bir model sundum - "Değişme olgusu, evrenın kaçı- nılmaz kuralı Değışmeden korkmak yenne, onu önceden görebilmek, ona göre önlem almak ve yaşamın butün tatlan ve renklenyle yaşamak gereklı Bız öyle yaptık ve hep çok mutlu olduk. Bugün de çok mutlu- yuz." - Yaşam reçeteleri de içeriyor ki- tabmız. Davranış psikolojisinin koridorlarına dalıyor... KONGAR - Bu "noktada kitabın asıl amacı, hedefı o. Yanı başka ın- sanlara kendi yaşam deneyimlerimı aktarmak. "Bakın ben böyle yaşadım, illa siz de böyle yapın" değıl, ama "Böyle bir örnek var işte. O top- lumsal değişmeler oldu, o tokatlar toplum tarafından bize atıldı. a- ma ben de şu sorunlarla ve şu çö- zümleri üreterek ailemle şöyle bir çizgi izleyebildim" diye topluma böyle bır model sundum. EMRE KONGAR • <» " "ı 1I. I I K ö Y K Ü | © Remzi Kitabevi ' 'Sevgikolik ve feministim' Hata yapan herkesın, "ikinci bir şansa" hakkı olduğuna ınanınm, tabıı hatada ısrar edenler başka. Benim bu konudakı sloganım "Herkes hata yapar, adam olan bir kez yapar" bıçımındedır. Annem belkı de bendekı sevgıye bağımlılığın. hatta yaşama bır nevı "sevgikolik" bakmamın ve femınıst olmamuı en önemlı kaynağı. Bu kitap çıktıktan sonra annemin bır ögrencısinden bır e-mail aldım. Annem Cağaloğlu Ortaokulu'nda öğretmenken hem okuyan,s hem de Çemberlitaş Suıeması'nda makinistlik yapan bır öğrencisi varmış. Bu- ara İstanbul'a bir tiyatro turnesi gelmış, onlann elektrik işleriyle de uğraşan çocuk, bu nedenle okulu ihmal ederek derslerinde başansız olmuş. Annem ısrarlan sonucu hem çalışıp hem okuduğunun kimse tarafından bilinmesıru ıstemediğinı öğrendiği çocuğa her hafta sonu ıkı gün evımıze gelmesını \ e babamla kendısıne karşılıksız ders vereceğını söylemış. Bır ay her hafta sonu babamla birhkte ders verdikleri çocuk açığını kapatmış, pekıyı ıle geçmış Şımdi bır holdıng sahıbı olan bu zat, kitabı okuduktan sonra bana bu e-maıli yolladı, semn annen ışte böyle bır insan dıye. Her okuduğumda gözlerım yaşanyor. Bır roman yazmayı düşünüyorum. Henüz taslak hahnde Bılımkurgu ve sıyaset kanşımı olacak. En az bır yılı var. ^ s t Suret, beden ve kent • Kültür Servisi - Stüdyo Drama oyunculan, 25 Şubat Çarşamba 20.30'da Bılgi Üniversitesi Dolapdere Kampusu'nda 'Suret - Beden ve Kent' adlı oyunla ızleyıcıyle buluşacak. Tek perdelik 'trajikomık' oyunun merni, Stüdyo Drama ortak çalışmasıyla oluşturulmuş. Oyunun yönetmenliğıni Onur Bayraktar yapıyor ve Gökçe Akyıldız, Gürgen Öz, Işıl Sönmez, Onur Bayraktar. Özlem Güçlü rol alıyorlar. Stüdyo Drama Tıyatro Topluluğu'nun 15 Eylül'de Bulgaristan'da ilk gösterimını yaptığı ve Bulgar basuunda geniş yankılar bulan bu oyun, insanın doğumundan ölümüne kadarki yaşam süresınde nasıl değıştiğını ve bu değişikliklerin yaşamını nasıl etkıledığını trajıkomik bır yaklaşımla ele ahyor. (0 212 293 50 10) 7a(er YolıT büyük ödülü aldı • Kültür Senisi - 'Zafer Yolu', görüntü yönetmenlen içın saygın bir ödül olarak kabul edılen 'Amencan Socıety of Cınematographers'da 'En Iyi Fılm' kategonsınde 'Yüzüklenn Efendısı: Kralın Dönüşu'nü gende bırakarak büyük ödülün sahıbı oldu. Geçen pazar gecesı Los Angeles'ta gerçekleştınlen ve 'Dünyanın Uzak Ucu', 'Soğuk Dağ', 'Son Samuray' fılmlennın Enîyı Fılm' dalında yanştığı ödül dağıtım gecesınde 'Zafer Yolu'nun görüntü yönetmenı John Schwartzman ödülü, yazar, yapımcı ve yönetmen Jım Shendan'uı elinden aldı. Shendan törende şöyle konuştu: 'Sanınm ASC bu ödülü görsel hıkâye anlatımı konusunda en mükemmel yapıta vermeyı 85 yıl önce kararlaştırmıştı. Yanşmaya katılan tüm fılmler sanatsal anlamda kendı başanlanna imza attılar " Cher son turnesinde • Kültür Servisi -. Cher, son konserlennden bınnı gerçekleştırmek üzere Ingıltere ve Irlanda'ya gıdıyor Farevvall Tumesı kapsamında mayısta Dublın, Belfast, Glasgow, Bırmıngham, Manchester, Shefifıeld ve Londra'da hayranlannın karşısına çıkacak.Artık turneye çıkmayacağını ve sınemaya öncelık \ereceğını belırten Cher; "Her şeyın bir zamanı var ve bence şu an durmak ıçın doğru zaman Yükseklerdeyken veda etmek ıstıyorum" dedı !f Istanbul partisi' ertelendi • Kültür Ser\isi - Ladytron DJ'lennın ' çalacağı !f Istanbul Partısı 'Aşk' hava muhalefetı nedenıyle 28 Şubat'a ertelendi. Mekân ve DJ'lerde herhangı bır değışıklığın yapılmayacağı etkınlığe katılacaklar, aynı biletle ertelenen tanhte partıye gırebılecekler. Beyoğlu kabareyle buluşuyor • Kültür Servisi-Beyoğlu, uzun yıllardan sonra yenıden kabareyle buluşuyor. Figen Şakacı ve Mehmet Teoman'ın kalemınden cazlı - sazlı, zennelı - sopranolu, bol çekişmeli - az sevışmelı bır gecede binbır eğlence masalı 'Coco Cabaret - Eleman Aranıyor' çarşamba ve perşembe günlen saat 23.00'te Cambaz'da ızleyıcıyle buluşacak. Beyoğlu'nda bır gece kulübüne eleman olarak başvuranlann öykülennuı anlatıldığı oyunda, Yalçuı Menteş, Umut Oğuz. Ayça Varlıer. Ebru Aykaç, Selin Turkoğlu, Selen Uçer, Özgür Efe ve Bılge Surer rol alıyor. (0 212 244 75 92) Cenpiz Demir, Cabare Cine'de • Kültür Servisi-Şarkılarında ağırlıklı olarak Anadolu müzığı motıflerme yer veren popüler müzık yorumcusu Cengız Demır, 18 Şubat günü saat 22.00'de Cabare Cine'de bır konser verecek Konserde Demir'e, Murat Büyükkarhan (kla\7e). Dr Serdar (gıtar), Burak Büyükkarhan (vıırmalı çalgılar) eşlik edecek fO 212 25 7 T 4 38) BUGÜN • BABYLONda 21 30 da Metin-Kemal Kahraman konsen. (0 212 292 75 68) • NARDİS JAZZ CLUB'ta 21 30da 'Metin Çotal'ı Anma GecesL' (0 212 244 63 27) • YAPI KREDİ SERMET ÇİFTER SALONU'nda 19.00'da 'Günlük Yaşamın Psikanalizi: Ben ve Öteki: Ben ve ötekini birey- toplum, Doğu-Batı eksenlennde tartışmak' konulu 'salı toplantısı'. (0 212 252 47 00) • BİLGİ ÜNTVTRSİTESÎ DOLAPDERE KAMPUSU'nda 14.30'da 'Zamanın Akışında', 17.30'da 'Lizbon Öyküsü' ve 19.30'da 'Stroszek' adlı filmlenn gösterımi. (0 212 293 5010) • YAPI KREDİ PLAZA A BLOK'ta 18.00'de 'Shoah' adlı fılrrun ıkıncı bölümünün göstenmı. (0 212 252 47 00) • ATATÜRK KİTAPLIĞI'nda 18 OO'de Yılmaz Atadenizın 'Zorro Kamçılı Süvari' adlı filmının göstenmı (0 212 249 38 19) • TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZt nde 19.00'da 'tstanbul'da Gündelik Yaşam' adlı söyleşı. (0 212 293 12 70) BAĞIMSIZ FİLMLER FESTİVALİ • AFM lde 12 30da 'Son Parti 2000', 15.00'te 'Gerrj'. 19.00'da 'Mortodelo ve...' ve 21.30'da Balinanın Sırtında'. • AFM 2 de 13.00 te 'Bir Tuğra Kaftancıoğlu Filmi', 15 30da 'Her Gün', 19.30'da 'Bu Küçük Hayat' ve 22.00'de 'Balık Hafızası'. (0 212 454 15 55)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle