23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 ŞUBAT 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab o cumhuriyet.com.tr 11 Rum lider: Anlaşmanın güvenlik bölümü referandumdan önce Türkiye ve Yunanistan'da meclislere sunulacak • • Once TBMM'dengeçecekN,EWYORKÇA1LAĞl Güneyde~ muhalefet ayaklandı LEFKOŞA (Cumhuriyet) -Kıbns sorununun çözümsüz kalması nedeniyle sürekli KKTC liderliğini ve Türkiye'yi suçlayan Rum tarafı, New York'ta gerçekleşen görüşmelerde Türk tarafının 180 derecelik bir dönüşle Annan Planı'nı temel olarak kabul etmesine karşın tatmin olmadı. Kuzey Kıbns'ta, özellikle iktidardaki Cumhuriyetçi Türk Partisi yandaşlan, New York anlaşmasını araçlarla tur atarak kutlarken Güney Kıbns'taki siyasi partilerin hemen tümünde, Annan Planı aleyhinde kampanyalar başlahldı. Güney Kıbns'ta yayımlanan gazetelere göre çok sayıda Rum milletvekili, partilerinden istifa eğilimine girerken "miIM mücadekden" söz etmeye başladı. Darbeci Nikos Sampson'un gazetesi Mahi, 14 Milktvekilleri istifa ik tehdit ediyor™" başlıkJı habennde, anlaşmanın Güney Kıbns'ta çatlaklara neden olduğunu bildirdi. İstifalar yoida "New York'ta olup bitenkr, bütün partilerden pekçok üst düze>' yetkiliyi istifa aşamasma getirmiştir'' diyen Mahi gazetesine göre Rum Demokratik Birlik Partisi (DlSl) milletvekillerinden Prodromos Prodromu, Dünitris Şilluris, Sotiris Sampson, Hristodutos Paramundas ve Andreas Papapolhiu, Rum hükümetinin büyük ortağı AKEL partısinden Doros Hristodulidis, Eleni Mavru, Yannos Lamaris, hükümetin küçük ortağı, Rum liderinin başkanı olduğu DÎKO'dan Nikos KJeanthus, Andreas Angelidis, Antigonis Papadopulos, Marios Matsakis ve Zaharias KuHas, New York kararlanna sert tepki göstermek suretiyle istifa aşamasma geldi. Fileleftheros gazetesi "Muhaüfler ayakta-. Bayrak açıyorlar" başİıklı manşet haberinde, Rum siyasi partilerinde gerilla savaşının başladığına dikkat çekerek, Papadopulos'un liderliğindeki DIKO'da bile Annan'ın şartlanna ve dörtlü konferans karanna tepkilerin olduğunu yazdı. Yeni UfukJar Partisi (NEO) Milletvekili Hristos KJeridis, "Öyle bir sonuca vardık ki bunu daha önceki hükümet yapmış olsaydı aforoz ediürdi* dedi. Papadopulos'un baskılara boyun eğdiğini belirten KJeridis, New York'taki görüşmelerde ağır koşullann kabul edildiğini, referanduma gidilmesi durumunda "Hayır" diyeceklerini kaydetti. ÖRÜŞMELER En iyisenaryo gerçekleşti KUVEYT (AA) - Türkiye'nin New York'ta yapılan Kıbns görüşmelerine ilişkin 6 senaryo hazırladığı ve Ankara'nın önerisinin kabul edilmesiyle vanlan anlaşmanın, bu senaryolann en iyisi olduğu bildirildi. Diplomatik kaynaklar, Türkiye'nin "3'ü iyi,3'ü kötü" olmak üzere 6 senaryo hazırladığını, 6. ve en kötü senaryonun, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın masadan kalkması olduğunu belirttiler. Anlaşma halinde kurulacak Kıbns Devleti'nin marş ve bayrağının hazırlanmasında Bosna'dakine benzer bir formülünü uygulanabileceğini kaydeden kaynaklar, bayrağın bir bölümünün Rumca, bir bölümünün de Türkçe olabileceğini belirtti. Kaynaklar, Rumlann New York'ta Denktaş'ı masadan kaçırma taktiği uyguladığını, Türkiye'nin ise Denktaş'a "sabret" telkininde bulunduğunu belirtirken Denktaş'ın "harika bir performans" gösterdığini kaydetti. , REŞATAKAR LEFKOŞA - Birleşmiş Mıllet- ler Genel Sekreteri Kofi Annan'ın gözeriminde gerçekleşen New York görüşmeleri sonrasında adaya dö- nen Güney Kıbns Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos önemli açıklamalanyla dikkat çekti. Pa- padopulos, Rum halkının desteği- ni sağlamak amacıyla New York'ta sağladıklan "başanlan" ön plana çıkartmaya çalıştı. BM Genel Sekreteri'nin 4 Şubat tarihinde taraflara gönderdiği davet mektubunda öngörülen takvimle- rin geçerli olduğunu ve bunun da öte- süıde, anlaşmanın güvenlik konula- nna ilişkin boyutunun Türkiye Bü- yük Mıllet Meclisi'nde onaylanma- sından sonra referanduma sunul- masının kabul edildiğini öne süren Papadopulos, daha önce bu konuda belirsizlik bulunduğunu anımsattı. Anlaşmanın tamammı değil, an- cak en önemli bölümünü oluşturan güvenlik kısmında, Türk askeri- nin çekilmesi; adada kalacak Türk, Yunan birliğının sayısı ile görev ve yetkileri netlik kazanacak. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın yanı sıra gerek Türki- ye, gerekse KKTC'deki siyasile- rin birkısmı, TBMM'de onaylana- cak bir anlaşmanm daha sonra re- feranduma sunulmasının sakınca- lanna dikkat çekmiş "Once referan- dum, sonra TB1VIM onayı" diye- ' ew York dönüşü, kendi kamuoyuna elde ettikleri başanlan anlatan Rum lideri Tasos Papadopulos, güvenlik anlaşmasının önce TBMM'de onaylanacağıru, sonra referanduma sunulacağını açıkladı. Güvenlik bölümünde, Türk askerinin adadan çekilmesi de yer alacak. (Fotoğraf: AP) rek .Annan'ın bu yönde değişiklik yapmasını istemişti. New York gö- rüşmelerinin devam ettiği günler- de, Türk tarafının bu yöndeki iti- razlannuı, Annan tarafından dik- kate alındığı da belirtilmişti. Papadopulos, Türk tarafmın bu yöndeki itirazlannın kabul görme- diğini, vanlan anlaşma gereğince güvenlik konusunun TBMM'nin yanı sıra Yunan Meclisi'nde onay- landıktan sonra. referanduma su- nulacağını kaydetti. Rum tarafmın 2 başansı Yeni tur müzakerelerin çok dar bir zaman dilimi içinde başlamak- ta olduğuna dikkat çeken Papado- pulos, bunun bir çözümü gündeme getirip getirmeyeceğinin daha son- ra ortaya çıkacağını söyledi. Prose- düriin hatınna özün feda edilmesi- ne izin vermeyeceklerini söyleyen Papadopulos, New York'taki Rum başansını 2 başlık altında topladı: 1- Genel Sekreter Annan'ın üst hakemlik rolü, Rum tarafının bas- kılarıyla kısıtlanmış oldu. Buna göre Annan planı çerçevesini aşan konular görüşülmeyecek; 2- AB 'nin rolü önemli ölçüde arrtınldı. Gerek BM Genel Sekreteri Ko- fi Annan, gerekse AB 'nin genişle- meden sorumlu üyesi Günter Ver- heugen, AB'nin müzakereler sıra- sındaki rolünün devamlı, çok yön- lü ve her düzeyde olacağı konusun- da Rum tarafına güvence verdi. KKTC lideri, en iyi çözümün taraflann eşitliğinin kabul edilmesi olduğunu söyledi Denktaş: Plan değîşebilir • New York'tan îstanbul'a dönen Denktaş, Kıbns'ta başlayan yeni süreçte ancak iyi niyet sayesinde olumlu sonuç ahnabileceğini vurguladı. İstanbul Haber Senisi - KKTC Cumhurbaşkanı RaufDenktaş. Kıb- ns konusunda anlaşmaya vanla- bilmesi içın Rum ve Kıbns taraf- lannın, eşit ve egemen haklannın kabul edilmesi gerektığini belirte- rek "Bu konuda Annan Planı temel abndı. Ancak bizün tadilaümız da gireceği için bu temel değişebile- cek. Imanm Rumlar, Kıbns'ı ahp kaçamayacaklarını anlar" dedi. Denktaş, KKTC Başbakanı Meh- met Ali Talat, KKTC Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş ve be- raberindeki heyet, Kıbns Türk ve Rum tarafiannın N'ew York'ta BM gözetimınde süren görüşmelerinin tamamlanmasının ardından dün Türkiye'ye döndü. Atatürk Hava- alanı'nda tstanbul Valisi Muammer Güler tarafından karşılanan Denk- taş, basın toplantısı düzenledi. Denktaş, baştan beri Annan Pla- nı 'nı "kabul edflemez" olarak tanım- ladıklannı anımsatarak "New\brkta- ki görüşmeJerin esas konuianndan bi- ri, taraflar arasında anlaşma sağla- namadığı takdirde BM Genel Sekre- teri Kofi Annan'ın hakemlik yap- masmn. Buna itiraz ettik. Annan da RaufDenktaş, Talat ve Serdar Denktaş dün İstanul'da basının sorulannı yanıtladı. (Fotoğraf: GÖKÇE UYGUN) anlaşma olmazsa görüşmelerin kesi- leceğinisöyleyerekher Ud tarafi da bas- kı altına soktu" dedi "Türkiye ve Yunanistan'ın garantör devlet ola- rakuriaşma olmayan konulardadev- reye gjrme" önerisini getirdiklerini anlatan Denktaş, bunun kendileri için "büyük biradmT olduğunu söy- ledi. Denktaş, "Kuşkusuzkiyenidu- rumda Kıbns Türklerinin ve Türki- ye'nin Kıbns üzerindeki temel hak- İan korunmalıdır. Bu noktada iki kontrol supabı var. Birincisi vanlacak uziamanm halkoyıına sunuhnasLikin- cisi de bu anlaşmanın TBMM'den geçmesidir" dıye konuştu. 'Annan objektif olmaya çalışü' "Umanrn Rumlar, kendilerini Kıbns'ın sahibi, bizleri de azmtak gibi görmekten vazgeçerier" diyen Dentaş, en iyi çözümün, her iki ta- rafın eşit ve egemen varlığının ka- bul edilmesi olduğunu ifade etti. Denktaş, Annan'ın hakemlik sı- rasında tarafsız da\Tanıp davTanma- yacağı konusunda. "Bugünedeğin objektif olmaya çahştığinı gördük. Zaten bundan sonra Türkhe ve Yünanistan da bu hakemlik timinin içindeyeralacak. Annan'dan objek- tif olmasını beküyoruz. Bu zaten onun görevdir" dıye konuştu. Mehmet Alı Talat da "Biz New York'ta bir bütün olarak hareket et- tik. Farkh görüşlerimizi birleştirdik. Bundan sonrası için istegimiz, Kıb- ns halkının haklannın korunacağı bir anlaşmaya varmak" dedi. ' 1 Mayıs'tan sonra 2 Mayıs olur' CHP lideri, 1 Mayıs kaygısı yaratılmak istendiğini, Annan Planı'nin esas itibanyla kabul edildiğini söyledi. Baykal, gelinen noktanın başan olarak sunulamayacağını kaydetti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -CHP lideri DenizBaykaL Kıbns ko- nusunda gelinen noktada Annan Pla- nı'nın esas itibanyla kabul edildiği- ni belirterek "Bunun başan olarak söylenmesi hiçbirşekilde akla, man- öğa, sağdının a oturmaz" dedi. Kıb- ns konusunda 1 Mayıs kaygısı ya- ratılmak istendiğini anlatan Baykal, "1 Mayıs'a kadar anlaşma için her- kesin hakkmı ahnası, kuzeye haksc- hk vapümaması lazım. 1 Mayıs'tan sonra 2 Mayıs olur" diye konuştu. TRT 2'de dün kahldığı program- da Kıbns konusuna deği- nen Baykal. "Birden bire birzaferhavasmakendimi- zi kapûm oruz. Önce biri- lerinidüşmanflanediyoruz, arkasmdan kahraman ya- ptyoruz" dedi. Türkiye'nin Annan Planı'nı esas itiba- nyla kabul ettiğini söyle- yen Baykal. Türkiye'nin daha önce bunu kabul et- mediğine işaret ederek şöy- le konuştu: "Bu plan dengesiz bir plandır diyorduk. Türki- ye ve KKTC'nin haklan- nı güvence altına abnayan bir plandır, bunun köklü biçimde değtştirihnesi gerekir di> or- duk. Bu plan kuzeyde bir Türk, gü- neyde bir Rum toplumunun var ol- duğu ve var olmaya devam edeceği anlayışına dayah olarak ortaya çık- mış bir plan değüdir." Plana göre, kuzeye Rum nüfusu yerleştirilirken güneyin Rum top- lumu olarak kahnayı sürdüreceğini anlatan Baykal, bunun altında 1974"ün kabul edilmemesi anlayı- şının yattığını söyledi. Baykal, Ku- zey Kıbns'a 70-80 bin kışılık bir Rum nüfusunun yerleştirilmesini öngören planın, zaten 210 bın kişi olan Kuzey Kıbns'ın yüzde 40'ının Rumlardan oluşması modelini ge- tirdiğini kaydetti. 'Güçlû dostlardan telkin' Bugün Annan'ın mektubunda söy- lenen noktaya gelindiğini, tek far- kın Türkiye ve Yunanistan'a 1 haf- ta süreyle görüşmelere katılma ola- nağı verilmesi olduğunu anlatan Baykal, şöyle de\am etti: "Anlaşma otanadan referandum ol- maz. boşhıklan Annan dolduramaz TUNCER: HÜKÜMET KIBRIS'TA OIŞ CÜÇLERİN CÜNEMİNDE Yeni Türkiye Partisi Parti Meclisi Üyesi Doç. Dr. Hüner Tuncer, hükümetin Kıbns'ta dış güçlerin güdümünde politika izlemesini eleştirdi. New York sürecini Cumhuriyet'e değerlendiren Tuncer'in değerlendirmeleri şöyle: • AKP hükümetinin Kıbns politikasının, tümüyle dış güçler tarafından saptanmış politika olduğu, New York'ta kabul edilen yöntemin sonucunda gün ışığına çıktı. Taraflar arasında en son aşamada bir uzlaşma sağlanamazsa duruma BM Genel Sekreteri müdahale edecek. Genel Sekreter'in bu sorun konusundaki deneyimi nedir? Boşluklan Türk tarafının aleyhine doldurmayacağının güvencesini kim verebilir? •Bir zaferin kazanılabilinmesi için esasa ilişkin görüşmelerin yapılması ve sonuçlandınlması gerekir. Oysa, New York'ta, yalnızca yönteme ilişkin görüşmeler yapılmıştır. Esasa ilişkin görüşmeler, 19 Şubat'ta Lefkoşa'da başlayacaktır. Gerçekten bir zaferden söz edilebilmesi için esasa ilişkin bu görüşmelerde başanmn sağlanması gerekir. dhorduk. Şimdi gelinen noktada yi- ne Annan dolduracak. \ alnızca Tür- kiyeve Yunanistan konuştuktanson- ra dolduracak. Bunun başan ola- rak söylenmesi hiçbir şekilde akla, mantığa. sağdmuya oturmaz. Bi- zimkiler BM Genel Sekreteri'nin güçlü dostlanndan bazj telkinler al- dılar. 'Merak etmeyin, siz Annan'a bırakın, sizin kaygılannızı biz an- ladık, sizin kaygılannıza yardımcı olacak şekilde o gerekli düzenle- meyı yapar' umudunu aldıklan ya da aldıkJannı sandıklan kanaatin- deyim." "1 Mayıs'tan sonra ne olur?" denilerek 1 Mayıs kaygısı yaratılmak istendi- ğini belirten Baykal. "1 Ma- yıs'a kadar anlaşma için her- kesin hakkmı alması, adil bir anlaşma obnası, kuzeyin dokusunun bozulmaması, kuzeye haksızhk yapılnıa- ması laamdır. 1 Ma>ıstan sonra 21\ lavıs ohır. 1 Martta tezkere kabul edilnıezse Tür- kiye batar. ekonomi allak bullak olur diyorlardı. TBMM tezkerevireddetti, ne oldu, 2 Mart oldu. Hiçbir şey ohnaz" diye konuştu. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI New York'ta Kazananlar ve Kaybedenler New York'ta neyin anlaşması yapıldı? Ankara hükümeti daha önce Annan Planı ile kendisineda- yatılan iki konuda ödün verince mesele çözüldü: - Anlaşma sağlanamayan konularda Annan ka- rar veriyor. - Kofi Annan'ın boşluklannı doldurduğu metin, "anlaşma olmadan" da referanduma sunuluyor. Türklerin ve Rumlann, Ankara'nın ve Atina'nın gö- rüşmeler sonucu "anlaşamamalan" çok doğal. Egemenlik, siyasal bağımsızlık, başkanlık, iki böl- gelilik, sınıriar ve askerler konusunda görüşler si- yah ile beyaz kadar zıt. Üstelik Rumlar nasıl olsa 1 Mayıs 2004'te fiilen AB içine alınacakları için kaybedecekleri bir şey yok. Anlaşmamak için yan çizeceklerdir. ipler tamamen Annan'ın elinde. Annan'ın da ar- kasında ABD, AB, Ingiltere kapı gibi duruyorlar. An- nan Planı zaten 4 yıl öncesindelngilizlerin hazırla- yıp ABD'ye kabul ettirdikleri metin. Bizim gayn milli çevrelerin son yıllarda Brüksel ve VVashington ile birlikte el altından yürüttükleri Kıbns meselesinin içinde Annan da var. Planı, Londra'nın Rumlar (ve Atina) ile görüşerek hazır- ladığı biliniyor. Ankara hükümeti "karşı tarafın" ha- zırlayıp önüne koyduğu plana "evet" demiştir. Ve bu durum "kimi medya" tarafından başan ola- rak halka sunuluyor. Hatta bunu "Nobel'lik" görenler bile var. Herhal- de birkaç ödül daha alabilmek için. - Yarın Ege'nin de verilmesi gerekecek. - Güneydoğu'ya özerklik verilmesi bir üçüncü No- bel olabilir. - Hele Fener Patrikhanesi Vatikanlaştınlır ise en büyük ödülü buna vermek gerekir. Ödülü alanlar kimler? New York sonrası çığlıklar, bana 6 Mart 1995'i hatırlattı. - O gün de aynı medya çevreleri başandan, ödül- den söz ediyor, çığlık atıyorlardı. Türkiye'yi tek yanlı bağlarken Avrupa'ya girdik diyorlardı. - Bugün de Kıbns'ı vermeye çalışırken aynı şe- yi söylüyorlar, AB'ye giriyoruz diye yalan söylüyor- lar, halkımızı yine kandınyorlar. - Çünkü bunlar Türkiye'nin kendisi, Türk halkı de- ğil; işçimiz, memurumuz, köylümüz, esnafımız, ulusal sanayicimiz değil; gayri milliler, Türkfye'yi ken- dilerine ve dışardakilerin isteklerine göre değiştir- mek isteyenler. Yani içimizdeki Danimarka bunlar, gayri milliler ile köktendincilerin ittifakının sonuç- lan, aynen dün olduğu gibi. - Dikkat edinız, IMFtaleplerini ve köylümüzü, pan- car üreticimizi, tütün, pamuk, çay üreticimizi ezen uygulamaları dayatanlar ile Annan Planı'nı daya- tanlar aynı ıç ve dış çevrelerdir. Gayri milli kimliğe bürünen bazı sermaye çevreleri ve onlarla işbirti- ği yapan siyasilerdir. Odülü de kendileri almaktadııiar; köylünün, iş- çınin fakirleşmesi, Kıbns'ın, Ege'nin gitmesi karşı- lığında ödüllendırilenler kendileridır. Türk halkının sırtından yabancı güç odaklanna hizmet ederek yine yabancılardan ödül alıyorlar. Sessiz darbe sürüyor... Soğuk Savaş sonrası içimizdeki Danimarka'nın Türkiye'yi Batı kapitalizmine tek yanlı bağlama sü- reci yürütülüyor. Sir L. Britton 1995'te Avrupa Parlamentosu için hazırladığı raporda, "GümrükBir- liği sayesinde Kıbrıs'ı halledeceğiz" diyordu (*). Kastettiği, 13 Şubat 2004'te New York'ta ulaşılan nokta idi. İçimizdeki Danimarka ile birlikte bunu da hal yoluna soktular. Iş henüz bitmedi ama bitirmek istiyorlar. Ancak bu işin başlangıcı; Kıbns, uzun yoldaki ilk adım. Arkada uzun bir liste var. AB'nin (ve Batı'nın) Türkiye'ye girmesi, listenin tamamlanmasına bağ- \ı. Dr. Yıldınm Koç daha üç yıl önce, Türk-lş'in ya- yımladığı kitapta bunları madde madde sıralamış- tı. Hem de AB kurumlannın almış olduğu "resmi kararlar" halinde. Bu kararlar Ankara hükümetleri tarafından yeri- ne getirildikçe "mütareke basınımız" banş yolun- da önemli adım manşetleri ile Nobel ödüllerini is- temeye başlayacaklar. Osmanlı'nın son padişala- rı gibi madalyalarını göğüslerine dolduracaklar. 13 Şubat New York sonrasında Atina'da ve Rum kesimindesevinççığlıklanyankılandı. Bunlar "mü- tareke basını"na hiç yansımadı. Brüksel, Londra ve VVashington da sevinenlerin başında oldular. Son aylarda sürekli yazmaya, anlatmaya çalış- tım: AKP hükümeti, 1923'ten beri gelenler içinde "Batı'ya en yakın hükümettir". New York'ta bunu fazlası ile gösterdi. önümüz- deki aylarda "görüşmelere başlama tarihi" verilir ise kimse şaşırmasın. Oyalamanın ve Sessiz Dar- be'nin sürmesi için bu kaçınılmaz. Kıbrıs'tan son- ra diğer ödünlerin alınması için bu gerekiyor. Kendileri söylemediler mi; "önce uyutalım son- ra unutalım " demediler mi? Hem de en yetkili ağız- lardan. Biz içerden, onlardışardan uyutmaya devam, ni- ce ödüllere... C) Türkiye Avrupa llişkilerinde Sessiz Darbe, Der, 2003. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Çin'de yangınlarda 90 ölü • PEKİN (AA) - Çin'in Ceıcan eyaletındeki bir tapmakta çıkan yangın sonucu 39 kişi öldü. Jilin kentindeki bir alışveriş ve eğlence merkezinde çıkan büyük yangındaysa 51 kişi yaşamını yitirdi. Wufeng kasabasındaki tapınaktaki yangının çıkış nedeni belirlenemedi. Jilın'deki 5 katlı alışveriş merkezinde çıkan yangındaysa 51 kişi öldü, 71 kişi yaralandı ya da zehirlendi. İngiliz okullapında ateizm dersi • Dış Haberier Servisi - İngıltere'de okullarda verilen din derslennde artık ateizmin de öğretilmesi planlanıyor. The Obsener gazetesine göre. derslerin içeriğini belirleyen kurul, ülkede çok sayıda ateist bulunduğunu göz önünde rutarak din derslerinin kapsamında değişikliğe gitti. Buna göre, din derslerinde Hıristıyanhk ve Islam gibi büyük dinlerin yanı sıra hümanizm. agnostisizm (bilinemezcilik), ateizm de öğreti.'ecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle