Katalog

Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: CUMHURIYET VÂKFI adma ÎLHAN SELÇUK Genel Yavın Yönetmeni: İbrahim Yıldız # Yazıışleri Müdürü: SaKm ı#Sorumlu Müdür MehmetAlpasfcuK Sucu # Haber Merkezi Hakan Kara Müdürü: tstıhbaraf Cengiz Y ıldırım 0 Ekonomı Öz- lem Vüzak 9 Kültür Egemen Berköz 9 Spor Abdülkadir V ücelman • Makaleler: Sami Ka- raören # Dıizeltme Abdullah Vazıcı 0 Bıl- gı-Belge. EdibeBuğra 9 Yurt Haberlen. Meh- met Faraç • Avrupa Temsılcısı. Güra\ Öz YayınKurulutUıanSelçuk(Baş- Anlora Temsılcısı Musttfa Balba\ AtatıiıkBuhanNo 125.Kat4. kan).EmreKongarlDanışman), BaLınlıklar Tel 4I95020rhatı. Faks 419502"• tzmırTemsılcısı Orhan Erinç, Hikmet Çetin- SerdarKıakH ZıvaBh 1352 S 2 3Tel 4411220. Faks 4418'1 45 kaya, Şükran Soner. İbrahim #\danaTemsılcısı ÇetinYiğeooğlu, lnonuCd. 119 S No I I.Tel Yıldız. Orhan Bursalı. Musta- 363 12 11. Faks 363 12 15 Antalya Temsılcısı Ahmet Oruçoğlu fa Balbav, Hakan Kara. Cumhunvel Cad. 80 5 Tel 0242 248005" Fax 2430509 Muessese Müdürü Erol Erkut # B.lgılşlem Ahmet Korulsan • Sa- Ui, razuetKuza • f ı e n e ! M Q d ü r N ı r a > Reklam Genel Mudur Yrd \ix\ Vlelek e-maıl reUam «tak\ ım com tr ^a>ıml«>an:'lan Gün Haber \}ansıBa! ,mve'la\Tncüık \ $ . Turiocağı Cad 3941 Cağaloflu34Wistanbu! PK 246-SıAecı 344.'MJ Tel ıU212>51205 05 • 20haıt Faks 102121513S595 Baskı: MetiezGazeıeDergıBasım YaymcılıkSan veTıc AS Barbaros BuKan No 125 Bejıklaş- lst Dağmm: MedezDagıtmıPazariamaSan \eTıc 13ŞUBAT20O4 tmsak 5.28 Güneş. 6.56 Öğle 12.25 Ikındr 15.14 Akşam: 17.43 Yatsı: 1903 Roxy Müzîk Günleri başladı • İstanbul Haber Servisi - Efes Dark Roxy Müzik Günleri önceki gece yapılan kokteylin ardından geçen yılın bınncisi Picpocket'ın konsen ile başladı. Efes Dark'ın ana sponsorluğunu üstlendiği ve 'Senin Yolculuğun' sloganı ile düzenlenen 9. Efes Dark Müzik Günlen yanşması, genç müzisyenlerin kamuoyuna tanıtılmasını amaçlıyor. Yenı yeteneklerin 15 Şubat-1 Nısan tarihleri arasında demo CD, MP 3 veya kasetleriyle katılım formunu doldurarak Roxy'ye başvurabileceği yanşmanın finalı 18 Mayıs'ta yapılacak. (Fotoğraf: ALPER KIZILTAN) En güzel sevgiler sağlıkla başlar • Haber Merkezi - "En güzel, en ıçten sevgiler kalp sağhğıyla başlar." Bu söz Türk Kalp Vakfı'nın Sevgililer Günü sloganı. Sağlıklı bir kalbin sevgi ve aşk kavramıyla daha fazla güç kazanacağını belirten Türk Kalp Vakfi Başkanı Çetin Yıldmmakın. 14 Şubat Sevgililer Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, dünyaca kabul edilen venlere göre sev gi dolu bir ortamın stresi ve endişeyi azalttığını belirtti. Bu ortamın kalp sağlığını korumada önemli bir unsur olduğunu söyleyen Yıldmmakın, kalp ve damar sağlığının dünyada ve Türkiye'de önem taşıdığını vurguladı. 14 Şubafa özel mönii • Haber Merkezi - Hılton İstanbul, 14 Şubat Sevgililer Günü içın hazırladığı "Aşk Mönüsü" ve konaklama paketiyle sevgılilere çok özel ve romantik bir gece sunuyor. Özel seçenekler sunuyor. Hilton tstanbul, 14 Şubat Sevgililer Günü nedeniyle Boğaz manzaralı The Roof Restaurant'ta hazırladığı özel mönü ve konaklama paketiyle sevgililere romantik bir gece vaat ediyor. Kadınlann kırmızı gülle karşılanacağı ve gece boyunca çeşitli sürpnz hedıyelerin sunulacağı The Roof Restaurant & Bar'daki özel mönünün kişi başı fiyatı bir kadeh şampanya ve KDV dahil 75 dolar olarak belırlendi. Duvara Karşı' Berlin'de Haber Merkezi- Sinema yönetmeni Fatih Akın, Berlin Film Festivali'nde gösterilen ve büyük ilgi gören filmi "Head On"' (Duvara Karşı) için yapılan tanıtım toplantısında oyuncular Meltem Cumbul ve Sibel Kekilli ile objektiflere poz verdi. Berlin Film Festivali'nin yanşma bölümünde gösterilen film sinema eleştirmenlerden de olumlu eleştiriler aldı. (Fotoğraf: AP) Vıagra ve benzeri haplar iktidarsızlık sorunu olan erkeklerin cinsel yaşamında devrim yarattı Şimdisıra^ viagra kullanan ve reklamını yapan ünlüler de var. Futbolun efsanevi ismi Pele ve Playboy dergisinin sahibi Hugh Hefner (yanda) bu ünlülere sadece iki ömek. Geçen yıl, Almanya'da Pfizer'in ürettiği Vıagra 47 milyon, ülly'nin ürettiği Cialis 23 mityon ve Bayer'in ürettiği Levitra 17 milyon Euro'luk gelir getirdi. Efsanevi futbolcu Pete. 'Depresyona girmemek için sevgfli buhm! 9 ANKARA (AA)-14 Şubat Sevgililer Günü geleneğı, dünyanın dört bir yanında pek çok insanı depresyona sokuyor. Bu özel güne "aşksız girenler" depresyon yaşarken bu bunalımın belirtilen, "kendini çiridn görme", "yaşlı bulma", "çevresinden kaçma" ve "ümitsiztiğe kapdarak evine kapanma" şeklinde ortaya çıkıyor. fnternetteki "msn" sitesinde yer alan değerlendirmeye göre, sitenin "çöpçatan" köşesine yagan yüz binlerce e-mail, bu depresyonun canlı birer kanıtı. Köşenin ilışki uzmanı TYish McDermott, problemin artık "insanlann boyunu aşarak" bu özel güne "aşksız gu-enleri" depresyonun pençesine aldığını belirtiyor. 14 Şubat depresyonuna yakalananlara öğütler de veren uzman, "Sürekli bu baskıyı haürlarsamz kötü duygunun üstesinden gelemezsiniz. Kontrol etmeye çalışın ve bunlann sadece saOşlan artürmak için başvurulan \ öntemler olduğunu düşünün" diyor. CÜLDE DE CİN İSTİLASI KAYSERİ (AA) - Sevgıliler Günü nedeniyle Kaysen"de çiçek satışlan canlandı. Cumhuriyet Meydanf nda Çiçekçıler Sokağı"nda işyeri bulunan Sibel Yılmaz, 14 Şubat nedeniyle işlerinin açıldığını ancak en çok Çin malı suni çiçek satıldığını belirtti. Çin malı çiçeklerin, Türkiye'deki çiçek yetiştiricilerine büyük darbe vurduğunu kaydeden Yılmaz, "Çin çiçekleri, ucuz olduğu için daha fazla saölıyor" dedi. Yılmaz, Çin malı kırmızı güllenn tanesinın 1.5 ile 2 milyon lira arasında değişen fiyatlarla satıldığını kaydettı. Çin malı yapma çiçekleri satmayan Mımoza Çiçek adlı ışyerimn sahibi Mehmet Çağlayan ise şunlan söyledı: "Emekleriyle para kazanmanuza destek veren çiçek üreticisine destek vermek için Çin çiçeği satmryorum." llaçlann çok sayıda erkeğin cinsel yaşam kalitesini arttırması ve milyarlarca dolar gelir getirmesi uzmanlan başka bir yöne yönlendirdi. Pfizer, ilacın kadınlara yönelik versiyonunu üretmek için kollan sıvadı. Çeviri Senisi - Uzmanlara ve kullananlara sorarsanız 1990'lann sonunda piyasaya sürülen Viagra, geçen yıl Avrupa'da satışa çıkanlan Cialis ve Levitra erkeklerin cinsel yaşamında "bir devrim" yarattı. Der Spiegel dergisinde yer alan yazıya göre erkeklerin korkulu rüyası olan iktidarsızlığın çaresi olan ilaçlan mılyonlarca kışı kullanıyor. Veriler, Viagra kullananlaruı yaş ortalamasının 58 olduğunu gösteriyor. Ancak, genç erkekler arasında da kullananlar var. biçimi değil ihtiyaç Örneğin 41 yaşındaki Nevv Yorklu avukat Chris London, bir kadınla ilk kez beraber olduğunda heyecanını yenmek için Viagra aldığını söylüyor. Ona göre "Martininin tadı votkayla nasıl daha iyi gelivorsa Vlagra'yla cinsel ilişki de aynı şeküde daha iyi oluyor." Eşi hamile kalmayan, 33 yaşındaki Hamburglu bir bilgisayar uzmanı ise doktora gıttiğinde organık bir sorunu olmadığını ve sorumın stresten kaynaklandığıru öğreniyor. Üç ilacı da deniyor, şimdi eşi yedi aylık hamile. Viagra'yı üreten ekibin başındakı, "Mr. Vıagra" unvanı takılan Dr. Osterloh, "Biz bu ilacı bir yaşam biçimi hapı olarak üretmedik gerçekten iktidanazbk sorunu olanlar için tasartadık" diyor. jlacın dişi versiyonu yolda Bilim adamı Gunter Schmidt erkeklenn "cinsel aktrvitemle şimdiki partnerimi kendime bağlayamazsam yenisini bulurum" düşüncesinin yaygınlaştığına dikkat çekıyor. ABD'li doktor J. Morgentaler'ın anlattıklan ise bu konudaki kadın bakış açısından bir kesit sunuyor. Orta yaşlı bir hastası gelıp şunlan söylemiş Morgentaler'e: "Erkek arkadaşımla yatakta her şey çok iyi gidiyordu. Onu bu kadar istekli kılanın ben olduğuımı sanryordum. Sonra ilaç kuUandığını öğrendim. Kendimi ihanete uğramış gibi hissediyorum.'' Derginın yorumuna göre iktidarsızlık haplannın kullanımının bırçok yaş grubunda yaygınlaşması kadınlar açısından başka sorulan da berabennde getiriyor. Çünkü erkeğin aldığı Viagra'nın kadın üzerinde bir etkisi yok. Peki orta yaş ve üstündekı erkekler daha genç kızlann peşinden mi koşacak 0 Pfizer'in uzmanlan bu konuya çözüm bulmak amacıyla kadınlar için Viagra üretmeye çabalıyor. Çünkü kadın istekliyse ilacın "dişi versiyonu" üretildiğınde partneri hap alanlann uyum sorunu ortadan kalkacagına kesin gözüyle bakıyorlar. Arkeolojik tahribat belgelendi SOYLEŞI ATTİLAILHAN İSTANBUL (AA)- Türkiye Arkeolo- jik Yerleşmeleri (TAY) Projesi kapsamın- da Karadeniz ve Doğu Anadolu bölge- lerindeki arkeolojik yerleşim yerlerinin ele alındığı keşifgezisi sonucunda hazır- lanan "Türkiye Arkeolojik Tahribat Ra- poru 2003" dün açıklandı. Rapora göre, Karadeniz ve Doğu Ana- dolu'da, taranan toplam 663 yerleşimin 589'unda tahribat belgelendi. Bunlann 164'ü definecilik ve kaçak kazı, 120'si tanm, 87'si baraj, 69'u defüıe ve tanm, 58'i yapılaşma, 38'i tanm ve yapüaşma, 27'sidefıneveyapılaşma, 14'üdoğal,8'i yol yapunı ve 4'ü de diğer nedenlerden kaynaİdandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Lokali'nde düzenlenen basın toplantı- sında konuşan TAY Proje Koordiîıatörü Oğuz Tanındı, 4 yıldır sürdürdükleri Tarihi yerleşimlerin düşmanı definecilik ve kaçak kazı TAY araştııma gezilerinin Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinin taranmasıy- la tamamlandığını dile getirerek, 4 yılda Paleolotik (Yontmataş) çağdan tlk Tunç Çağı'na kadar olan döneme ait 2 bin 592 yerleşimi incelediklerini, bunlann bin 906'sında yoğun tahribat saptadıklannı bıl- dırdi. Yaklaşık 82 bin 309 kilometre yol yaptıklannı 10 bin 382 adet saydam. 18 bin 616 adet dijital fotoğraf ile 142 saat- lik füm çektiklerini kaydeden Tanındı, bunlardan yola çıkılarak her yıl için bir tahribat raporu hazırladıklannı söyledi. Tamndı, Karadeniz'de iş makineleriy- le çok sayıda kaçak kazı yapıldığını, DSl gibi kamu kuruluşlanmn çalışmalannın da tahribata neden olduğunu, Türkiye'de ilk kez Sinop'ta, denız kenanndaki bir hö- yük üzerine deniz feneri inşa edildiğini gördüklerini anlattı. YAŞAMA SEVİNCİ Sörf şampiyonu Bethany Hamirton, Havvai adalannda sörf yaparken 4.5 metrelik köpekbalığının saldınsına uğramış ve sol kolu omuz attından kopmuştu. Tedavisinin ardından kazanın izlerini silip atan Hamirton, yaşama sevinciyle çevresine moral oluyor. Sörf yapmaytr sürdüren sporcu, ^ birçok insana da ömek... (AA) • •• Tüpklük Tarihinde, Çok Kötü Bir 'Kırılma'ı (... unutmuş olamazsıniz, ABO üniversitelerinden bır- kaçı Istanbul'dakifilânkdejin müstakbel mezunlannı, da- ha şimdiden kabul edeceklennı bildirmişler; bir gazete- miz, o kadar sevinmiş ki handiyse bayram ediyor; haber manşet, ıçerde tam sayfa vs. Işin 'evveliyâtını' kurcalıyorduk, savaş sonrasında. ABD'nin Türkiye'ye 'bu koleji üniversite yapmasına mu- kabil, atom reaktöriı vermeyi teklifettiğini'; bu önemli tek- lıfe, 'Lausanne Anlaşması'na aykındır diye. yalnız 'Ulu- salcı ve Sosyalist Sol'un değil; 'Ulusalcı überallerin ve Demokratlar'ın da, karşı çıktığını konuşuyorduk; me- sela Metin Toker'ın, mesela Prof. Dr. Sıddık Sami Bey'ın... Işte tam o sırada, Albay (e) Erenoğlu'nun faksı geli- yor; düşündüm ki, VVashington'ı 'yertiyerine koyabılmek için', önce hepımizin o mesajı okumast lazım; iki tanın- mış aydınımızın ıtırazlanna ondan sonra geçelim...) Acaba *o Jest, ilk adım1 mıydı "... Öteden beri tembellik edip yazmadığım bir ko- nuyu, bu vesileyle vurgulamak istiyorum: elimde bir coğrafya atlası var, oğlum yıllarca önce, bir eski ki- tapçıdan almış; ingilizce bir kitap, adı Goode'un, Amenkan Okul ve Kolejleri İçin Okul Atlası/Gözden Ge- çirilmiş ve Genişletılmış Yenı Basım: bu sözcükleri açık- lamaya gerek yok! Elimizdeki atlas, 1947 baskısı; ilk baskısı 1939, sonra 1943, sonra 1946 baskılan var; 106 ve 107A sayfalannda, Türkiye yi de içine alan ha- rita yer almış! Güneyi dahil, bütün Doğu ve Orta Ana- dolu'da, üstünde Armenıan yazan ince şerrtlen iki üç bölgede, ince ve küçük harflerte, Kürtçe yazılı; küçük bir bölgede de, 'Karapapakyan' yazılmış..." "... Karadeniz Bölgesi'nde, Sinop, Samsun, Trab- zon, Rize bölgesi 'Grec' yani 'Yunan' yazılmış; İstan- bul dahil bütün Trakya, 'Grec' renginde; sahilden kü- çük bir kısmı hariç, Çukurova'dan Edremrt Körfe- zi'ne kadar, bütün 'Grec' yazılı; Kıbrıs'ın tamamı, 'Grec'! 40. enlemin kuzeyinde, Kızılırmak Sakarya arasına Kızılbaşyan' demişlen Göller bölgesi'ne ise, 'Tartaric', yani Tatar Bölgesi. 'Turkish' yazılı bölge, Tür- kiye'nin ancak yansı kadar bir yer, yâni Sevres Hari- tası'ndaki Türkrye'nin biraz genişletilmiş hâli..." "... bu atlas ilk defa, 1939'da basılmış; gerçekten bu tarih, hem TünViye, hem Türklük tarihinde, çok kö- tü bir 'Kınlma Tarihi'. Atatürk ölmüştür, yani onun böyle bir arJasa katianamayacağı, sinsice hesap edil- miş! Bu atiasın basıldığı yıllarda, Türkrye'nin ABD Bü- yükelçisi Münir Ertegün; bu haritayı bir 'tecavüz bel- gesi' sayıp, Türkiye'yi savunacak kişi o; üstelik bu zat Lausanne Anlaşması müzakerelerinde, Türk Heye- ti'nde Kâtip; Türkrye'nin bu banşta kazandığı bütün- lüğü, en iyi bilmesi gereken kişi. Missouri zırhlısı 1946 yılında bu zatın cenazesini getirmişti, o zaman bu ha- reket ABD'nin büyük jesti gibi övülmüştü; Lausanne Anlaşması'nı ımzalamamış olan Amerika, Lausanne An- laşması'ndakı Türk kâtibini; Japonlann kayıtsız şartsız teshm oldukian, bu ünlü zırhlıyta getınyordu. Acaba bu jest, Türkiye'nin kayıtsız şartsız teslımıne giden yolda, ilk adım mıydı?..." ".. o devirde, her şeye hâkim olan Ismet Paşa, bu haıttadan haberdar olamaz mıydı?.." '... Türk diye bir millet yok' muymuş? "... Münir Ertegün Istanbul'da, Üsküdar ötesinde- ki Özbekler Tekkesi ailesindendir; bu aileden Şeyh Atâ, Istanbul'dan Anadolu'ya adam kaçıran güzergâhın, faal elemanlanndandı; Ismet Paşa'nın Anadolu'ya geçmesine o yardımcı olmuştu; yani Münir Ertegün, Ismet Paşa'nın 'adamı'dır; belki Lausanne Konferan- sı'na bu nedenle götürülmüştü; şu veya bu, her ney- se!.. Bu harita, o atJasta yıllarca basılmıştr, belki hâ- lâ basılıyon okullarda, kolejlerde bu haritadan Tür- kiye'yi 'öğrenen' diplomatlar, valiler, profesörler, ge- neraller; 'Türkiye'de Türk yok!' demezler mi? Mese- la Kıbns adası, olduğu gibi 'Yunan' gözüküyor..." "... sık sık Amerika'ya giden Turgut Özal, bir Ame- rika dönüşünde şöyle demişti:'-... Türk diye bir millet yokmuş, bunu Avrupalılar uydurmuş; Amenka'da bir pro- fesörden öğrendim!..' Bu 'yeni' bilgisini, sevine sevine açıklayan Özal'a kimse ttiraz etmemişti; o zamanlar Özal, bir 'yalaka denizr içinde yüzüyordu; hiçbir âlim çıkıp da,'... dünyada pek çok üniversitede Türkolo- ji kürsüsü var, peki oralarda ne okutuluyor?...' diye sormadı. Gazeteciler zaten bir şey diyemezdi. Sade- ce Türkeş, cılız bir sesle 'Sayın Ozal Türk diye bir mil- let vardır1 diyebildi; işte o zaman ben devleti' Türk ka- nının, Türk düşüncesinin, Türklük endişesinin yönet- mediğini fark etmiştim..." "... Meclis'in duvarlannda 'Hâkimiyet Kayıtsız Şart- sız Milletindır' cümlesi, büyük harflerie yazılıdır. Bu söz elbette Atatürk'ündür; fakat aynı Atatürk şunla- n da söylemişti:'... dahilde iktidarda olanlar, gaflet, da- lâlet ve hıyânet ıçınde bulunabilırler; ve hatta bunlar, düş- manla ışbirliğı yapabilirler'; nedense bu sözler, Meclis'in duvarlannda yazılı değildir; 'Gençliğe Hrtabesi'nin de, yazılı olduğundan emin değilim!..." Albay (e) Erenoğlu'ya teşekkür! Türkiye'de, hangi ülkeye kımlenn; hangı koşullar içinde -ya da 'altında'- bo- yun egmekten, -adeta 'mazohist'- bir sevinç duyduğu- nu, hatıriatmış oluyor; şimdi isterseniz, Metin Toker'e, Prof. Dr. Sıddık Sami Bey'e dönebiliriz... e-mail:tilahan / isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks: 0-212/ 260 19 88