25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13ŞUBAT2004CUMA CUMÜUPİYET SAYFA 17 e tu )—• a >~ Herkes "popstar" yanşmasına koşuyormuş... Mübarek popstar değü popsatar! Bektronik posta: denizsomecumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Hükümet "çaktırmadan" vergileri yükseltiyormuş... "Takıyyenin her türiinü bilivorlar!" TazminatYrtl. Doç. Dr. Atilla Öner "19. yüzyılda Fransa büyük bir tezgâh kurarak Lübnan'a asker çıkanr. Osmanlı kendi silahlı gücüyle bir şey yapamaz. Batı Avrupa ülkelerinin kendi aralanndaki çekişmenin yarattığı baskı ve kendi iç r sorunlan nedeniyle Fransa askerlerini çekmek zorunda kalır. Yine öyle bir tezgâh kurar ki, askerleri getirmenin ve götürmenin tüm masrafını Osmanlı'ya ödettirir. 1960 anlaşmalan ile ortaya çıkan Kıbns Cumhuriyeti'nde sorun yaratan taraf Yunanistan ve Kıbns Rum kesimi. Bu sorunun garip sonuçlar doğurmaması için askeri müdahaleye zorlanan, maddi ve manevi kayıplara uğrayan, 30 yıl boyunca yaklaşık 15 milyar dolan KKTC'ye aktaran Türkiye niye Kıbns Rum kesimi ile Yunanistan ve sonra AB'den tazminat talebinde bulunmuyor?" H ekımlerın ıızmanlık alanına gırme gıbı bir amacım yok ama sanınm bağırsaklann hazım ışlevını yapmakta zorlanması ve fazlaca su- lanması gıbı insan beyni de sağlıklı düşünme ışlevını yapmakta zorlandığı zaman sulanıyor. Beyın ıshalı dediklerı bu olsa gerek! Düşünce üretme açısından beynin fazla çalışması ta- bii kı yararlı bir fonksiyon. Fakat ortaya çıkan düşün- celer sapla samanı birbırine karıştırır duruma gelınce sanınm burada uzman hekımlenn devreye gırmesi ge- rekıyor. Bu durumda beynı sürekli bir şekilde sağlıksız du- şünce üretenler ya toplumdan kopup kendi dünyaları ıçinde yaşamlarını sürdürüyor ya da düşüncelerıni ey- leme çevırme aşamasına gelmişlerse çevrelerıne za- rar vermemelerı ıçin uygun bir yerde tutuluyor. Ama eğer bunlar toplumun önünde duruyor ve ken- dilerinden menkul düşünleri üretmeye devam edıyor- larsa işte o zaman vah o toplumun haline! Aman doktor Şımdı ben sıze desem kı: istanbul'da trafık sorunu- nun çözülmesını ıstemeyenlerle Boğazıçi Köprüsü'nün özelleştirılmesinı istemeyenler aynı kafadandır. Ortada bir kent ıçi trafiği ve köprü olduğu için bun- ları bir yerınden bırbirine bağlamak söz konusu olabi- lir. Ama yıne de, trafik sonjnunun çözülmesini kim is- temiyor, köprü özelleşince trafik sorunu nasıt çözüte- cek diye sormadan da edemezsıniz. Peki... Kıbrıs'ta çözüm istemeyenlerle Türkıye'deki özelleştirmelere karşı çıkanlar hep aynı kişilerdir, örne- ğin Türk Telekom'un özelleştirmesine karşı çıkılması bunun en güzel örneğıdır desem ne dersiniz. Gülüp geçmeyin... Bu konu üzerine ciddi bir şekil- de düşünce üretiyorlar, yazıp çiziyorlar... Kıbns'ta onursuz bir çözüme karşı çıkanların çözüm ıstemıyor diye damgalanmasını bir kenara bırakalım; özelleştırme ile Kıbns arasında ne bağlantı var ona ba- kalım... llk bakışta yok gibi görunüyor... TürkTelekom zamanında iyı paraya satılsaydı o pa- rayla hastane mı yapılırdı, okul mu açılırdı, fabrıka mı kurulurdu yoksa hortumcular mı yemlenırdı sorusunun yanıtını da bir kenara bırakıp özelleştirme ile Kıbns so- runu arasındaki bağlantıyı bulmaya çalışalım. Türkıye'nın ulusal çıkarlannın göz ardı edilerek Kıb- rıs sorununun çözülmesini kim istiyor? Yabancıîar... Emperyatist devtetler... Türkıye'nın ulusal varlıklannm özelleştırme adı altın- da elden çıkarılmasını kim ıstıyor? Yabancılar... Çokuluslu sermaye... O halde... Kıbns'la özelleştirme arasındaki bağlan- tıyı beynn sulanması mı üretiyor, yoksa "sahip"lerin verdiği para mı beynı sulandırıp bu tür düşünceler üre- tilmesinı sağlıyor bellı değıl... En iyisı bir hekime danışmak... SESSİZ SEDASIZ (!) Kıbrıs'ı ABDli 1acilitator' çözecek Başbakan Recep Tayyip'in Kıbns için "arabulucu" ısteği ABDtarafından bir "facilitator" görevlendırilmesi yo- lunda uygun görüldü. Srtkı ve Aysel Ergüney, "facilitator"den yola çıkıp şöyle diyorlar: "Kelimenin Türkçe karşılığı olan 'ko- laylaştırıcı', büyük şirketlerin üst yöns- tımlennce benımsenen, ancak uygj- lanmasında tüm birimlerin katılımını öngören politika ve stratejilerin şirket- teki farklı birimlerin temstlcilerine anla- tılmasını, onlarca da benimsenmesını üstlenen kışı ıçın kullanılan bir tanırı- lamadır. Açıkçası bu kışı 'üst yöne- tim'ın sözcüsüdür. Kolaylaştırıcırtın mısyonu Kıbrıs'ta çözüm sürecıne monte edıldığınde ABD'nın Kıbrıs k:>- nusunda belirlenmiş hedeflerının ilgılı taraflara anlatılacağı ve tarafların katı- hmlarının isteneceğı kuşkusuzdur So- nuç olarak, ABD'lı 'kolaylaştırıcı'nın ışı zor olmayacağa benzıyor. Çözüme ulaşılmazsa, Türkı-" ye'ye 'kendin ettin kendin buldun' de- necek, Rum tarafı beraat etmış olarak AB yolunda yürüyecek ve Türkiye'nin Kuzey Kıbns'ta işgalcı olduğunu daha rahat iddia edecek. Çözüme ulaşılırsa, Rumlar ve Yunanistan Annan planın- daöngörülen istedikleri ödünleri almış olarak zafer şarkıları söyleyecekler. Türkiye ise sadece AB üyelik görüş- meleri beklentisinı sürdürmeyi devam ettirebilecek! Halk neler olduğunu dü- şünürken yanar döner köşe yazarları da gündemı değiştırmek ıçin seferber olacak ve dıkkatlen dağıtacak." Yüksek Yerilim Hattı Çok sevdığım ulkem benı AB ile aldatıyor 1 erdincutku • yahoo.com John Kerry Yeni ABD Başkaru mı? TÜRKKAYA ATAÖV ABD'nin birbırine bir hayli yakın olan iki partisinden De- mokratlar'ın aday adaylan se- çım düzeyıne girdıler. Seçılme çok harcamayı gerektirdiğin- den, bazıları daha şimdıden çekıleceğe benzer. Massac- husetts Senatörü John Ker- ry rakıplerı ile boy ölçüştüğü ilk elemelerde 7 federe devlet- ten 5'ınde bırinci oldu. Bu ko- numu rastlantı değil. Aşağıda kısaca anlatacağım. Demokratlar 2004 Başkan- lık yarışına gırecek kışiyı belir- lerken Bush'un dördüncü Ulusa Sesleniş konuşması ar- tık seçim konuşmasının ilki olacak. Geçen yılki seslenişin- de "Saddam uzun süredırkit- le imha sılahlan stoku yapı- yor" yalanını söyleyebıldiğine göre, bundan sonrakı sözleri gerçeklerle daha da çelişe- cek. Ne var kı, Cumhuriyetçi- ler'in tek adayı o olacaksa da, seçım harcamalan için tekel- ci sermaye çevrelerinden ona akan para Demokratlar'ın tüm adaylannın ayırdıklan paradan daha fazla. Aslında, Demokrat adayla- rının hiçbirı tüm söylenmesı gerekenlen yalın biçimde ele alamıyor. Bunu başaracaklar var ama, aday bile olamazlar. Hiç değilse, ABD'de demok- rasinin gerileyış tarihçesini Kongre'de çok iyı özetleyen Senatör R. Feingold aday ol- saydı. llk aykırı düşünceleri, slogan biçiminde de olsa, Ho- ward Dean ortaya atmış, öte- kilere örnek olmuştur. Ne var kı, yarışı terkedecek. Eskı NA- TO Komutanı Wes Clark'ı da beğenenler var. Işsizlığe, eği- time, halk sağlığına eğilıyor. Ama yarışı parasal olanak- lan da bulunan John Kerry ön- de götürmekte. Bir yıl kadar önce şu sözleriyle dikkati çek- mişti. Bush, "Irak'ın rejim de- ğişikliğine gereksinimi var" dediğınde, "asıl ABD'de re- jim değişikliğine gereksinim var" diye tepkı göstermişti. Bu sözünü Cenevre'de şu anda basılmakta olan kitabıma al- dım. John Kerry kımdir? 1943'te doğdu, baba Bush gibi Yale Üniversitesi'ne gittı, Deniz Kuvvetlerı'ne katıldı, Viet- nam'da gümüş ve bronz ma- dalya ile üç Mor Kalp ödülü aldı. Ancak, yurdadönüşünde başkenttekı karar vericılerın konumlarını koruma pahasına sıradan yurttaşın ölüme sürül- düğünü söyleyerek Vietnam Gazıleri kurucularından oldu ve savaşa karşı çıkanların sozcülüğünü yaptı. Bu tavny- la "suskun çoğunluğu" sım- geledığını ona yakıştıranlar çıktı. Senato Dış llişkıler Komı- tesi'ndeifadeverdiğinde, "Bir yanlıştan ötürü birinı ölüme nasıl gönderebilirsıniz?" diye sormasıyla ünlendi. Onu sor- gulayanlardan Senatör C. Pell, o zaman 27 yaşındaki bu gence "Bir gün aramıza katı- lın" diye umut verdi. Pell'le bır- likte 14 yıl sonra aynı komite- de göreve başladı. Aradakı 14 yıl ıçinde savcı olarak örgütlü suçun üstüne yürüdü, kuzey bölgesınde ıkı mafya patronunu demir par- maklıkların arkasına koydurt- tu, kendi savcı bürosunda cin- sel tecavüze karşı bir bırım kurdu ve cinayetten haksız yere ömür boyu hapis giymış bırinin masum olduğunu ka- nıtladı. Vali Yardımcılığından sonra Senato'ya seçilirken Reagan'ın desteklediği Cum- huriyetçı rakibini yenilgiye uğ- rattı. Senato'da Kontra skan- dalından, yani Iran'a gızlı silah satışından elde edilen para- nın Nikaragua yönetimine kar- şı olanlara gene yasadışı yol- lardan aktarılmasında suçlu gördüğü Oliver North'un ce- zalandırılmasını istedi ve za- man zaman kendi partisinden de bağımsız hareket etme ce- saretini sergiledi. Dört dö- nemlik senatörlüğünde kamu eğıtimı, çocuk hakları ve çev- re temizliği ile ilgilendı. Bush'tan çok daha uygun bıri olduğuna kuşku yok. Ama Bush'ta çok daha fazla para desteğı ve o kaynaklann sağ- layacağı üstünlük var. CIA ve askeri-endüstri karmaşığı desteği de cabası. KİM KİME DLM DUMA BEHÎÇ AK behicak : turk.net ÇİZGİLİK KÂML ms kamilmasaraci« mynet.com HAYAT EPIK TIYATROSU MLSTAFA ÖSRETMENİN SORUŞU İIE ÜLKEMİZDEKİ SELİ5MELER ARASIN- DAKÎ BENZERLÎK TES-ADÜFTEN BUGÜNKÜ MATEMATIK SORUMUZ SU: . (5AVUR PARASIYLA 10 PARA ETMEYENLERIN YONETTİĞİ BtR ÜLKEDE, PARAbAN 6 SIFIR ATILINCA O yÖNETİCÎLERÎN DEĞERÎ KAC PARAYA GELİR ?" OTOBÜSTEKİLER KEMAL VRGENÇ k_urgenc iyahoo.com UŞAK 2. İCRA DAİRESİ'NDEN MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLAN1 Dos>aNo 2002 5 T8 Bir borçtan dola\ı hacızlı \e aşağıda cıns. mıktar \e kı\metlen \azılı mal- lar satışa çıkanlmıştır Bınncı antırma 26 2 2004 günü saat 10 00 - 10 10'da Den Organıze Sana- >ı Bölgesınde vapılacak \e o günü kıvmetlennın "o^S'ıne ısteklı bulunmadı- ğı takdırde 2 3 2004 günü aynı >er ve saatte 2 artırma vapılarak satılacağı Şu kadar k\, arttırma bedelının malın tahmın edilen kı\metının O o40'ını bul- masının ve satış ıstevenın alacağına nıçhanı olan alacaklının toplamından fazla olmasının ve bundan başka para\a çevırme ve pavlarm pavlaştırma mabraflannı geçmesının şart oiduğu. mahcuzun satış bedelı uzerınden °« oranında KD\ 'nın alıcıya aıt olacağı ve satı^ şartnamesının ıcra dosvasında gorülebıleceğı. masrafı venldığı takdırde şarmamenın bir orneğının ıstevene göndenlebıleceğı. fazla bılgı almak ıstevenlenn yııkanda vazılı dos\a numa- rasıvla Daıremıze başvurmalan ılan olunur 26 1 2004 Muhammen Kı\meü. Lıra. 102 110 <T6 000 - TL. <\dedı Cınsı (Mahıvetı ve önemlı nıtelıklenl Den Organıze Sanavı Bolgesınde 3^ ada 13 parsel savıh taşınmaz üzerınde bulunan 20 6X45 6=939 36 m2 mıktannda alanı kaplavacağı. camlan plastık doğramalı. kapısı demır dogra- malı. çatısı eteraıt kaplanmış. taban betonu atılmı^. elektrık tc-ısatı doşen- mış. tuvaletı vapılmış prefabnk betonarme bına ıçinde 312 mıktarlı prefabnk betonarme çıh katlı bolûm mevcut Basın 5566 TARIHTE BUGUN MLMTAZARIKA^ 13 Şubat mcıc.mumtaz-arikan. cotn K/BRIS TÜRK F£D£R£ DEMETL /lAAJ ep/L/H/fTİ. TURK Og&VSUNUH "gAMŞ HA «£JCAn"İL£, fOIC OIMANtN EŞlĞlUDeN OONEN nJBK TvnuMu.KfBfiis'mıa GSLECEĞI /ÇJM, YENI ı=EDeiSAL &IR CMMUueJVET OLU$TWZMA POŞÜN CESİ ILE ÇA-IŞMAVU? SU&PUIZUUJYO&PU.DEN, 7AÇ VE KIPRIYAHU'NUN SAÇKANLIK ETTIĞI HER >fi( 7DPLUMA DA SŞİrHAtOAR ££T/gM/f OİAM fS60 ZaeMf VS LONÛG4 ANTLAÇMALARl &UM TA SflFlNCA 6EÇ£IZ£t2SAYILMIÇT/.tEDERAl CUM. UUglYET/ OLUÇ7VRMAK /ÇIN Arii-MIŞ &<? AP/M OLAM FBDERE OEVLBT, ÖNCE KUeuCU MECLISl TOPLAP/, RAUP DENKTAŞ'l BAŞKAU SEÇTI SOfJ- RA AMAyAOAY/ HAZlKLAAMyA tCOYULOU.. A Ihl'ottu dedlk- ANKARA...ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Her Dem Yeşil Yapraklı Ağaç Son günlerde ıki kıtap geldi başucuma. llkokul- dan bu yana kitap severim, yenı ufuklara açılınm sayfalarında. Türü ne olursa olsun, olumlu ya da olumsuz bir boyut katar düşünceme. Benimsedi- ğim bölümler belleğime yerleşır, yerieşmeyenler de fikir jimnastiği yaptırır bana. Mutluyum, güzel kitaplar yayımlanıyor bir süre- dir. Elbet özlenen düzeyde değil, ama olumlu ya- nı ağır basıyor. Başucuma gelen kitaplardan bıri Sayra Öz'ün "Çağdaş Bilge" adlı yapıtı. Senrye Fenmen'in ya- şamından kesitler, öyküler. Artık dünyamızda de- ğil, ama Senıye Fenmen'in düşüncemızde derin yeri var. Resimleri, seramıklen, eylemlen ile Ata- türk kızlarının çarpıcı kışilerınden bıri Sayın Fen- men. Seramıklen dünyanın heryerine ulaştı; yarat- maktan, üretmekten gerı kalmayan bir sanatçının özünü yansıttı. Fenmenler sanat yaşamını yeşer- ten kişiler. Seniye Fenmen'in oğullarından Orhan Taylan resim dalında, Ferhan Taylan resim ve se- ramik dalında güzel yapıtlar üretti uzun yıllar. Hep- sinin ayrı rüzgân, fırtınası var. Arada bir bizi de uçu- ruyor, geçmişten geleceğe güzel köprülerie zama- nı aşıyor, güzelliklerin gerçeğıne varıyoruz. Acı bir olay, tüm bu güzellıklere karşın çırkınlikler de ek- sik değıl, çevremızde de yaşamda da... ölüm ve gözyaşı, gerilım, öfke, çıkar ilışkıleri, ihanetlerle ya- şama sevınci yeşermeden soluyor kimi zaman. Neler oluyor diye şaşkına dönüyoruz. Direncimizi, dengemizı yıtirerek karanlıklara gömülüyoruz. A- ma umudu yıtırmek yok. Yaşamın gızemi de bura- da galiba. Gözleri yaşanrken gülmekten, ölüm acı- sıyla yanarken, yenı doğanların sevincinı duyarak yaşamak gücü de oluşuyor. Böylesine bir dünya! • • • Başucuma gelen kitaplardan bin de Sevgili Ce- vat Erder'ın armağanı. "Her Dem Yeşil Yapraklı Bir Ağaç" kıtabı gerçekten bir armağan. Cevat Er- der'in yaşamından pınltılar var sayfalannda. Hay- li kalın, bir bılım adamının savaşını anlatıyor. Yaşa- yanlar bılır, bu tür savaşlar büyük özveriyle kaza- nılıyor. Cevat Erder de emeğinın, yüreğinin ödülü- nü sergıliyor bu ağaçta. Kabı, baskısı, sayfa düze- nıyle güzel bir merhaba Cevat Erder'den. Gözüm- de aşırı yaşarma var, rahat okuyamıyorum, yaza- mıyorum, ama Sayın Cevat Erder'i yakından tanı- yor, sayfaları çevirmesem de kitabın içeriğine ula- şabılıyorum. Cevat Erder sevdiğim, saydığım bir bilim ada- mı. Mimarlık dalında masallar yazdı. Mimarlığın yennı, yöntemini duyurdu bize; dersler verdi, ya- bancı bilim adamlan yetiştirdı. Onunla bir söyleşi her zaman mutlandırır beni. Geçmişten geleceğe uzanır, güzel köprüler kurar, ufkumuzu boyutlan- dırır. Emeğin değennı, erdemini anlatır her zaman. Uluslararası kışıliğinı güzel taşır, güzel yansıtır. Cevat Erder'ın armağanında ülkelerin değıl, ev- renin tarihi yer alıyor. Güzel köprülerde buluşuyor insanlar. Çok mutluyum, bu olayı yakından yaşadım, ya- şayanlardan ve yaratanlardan güzel öyküler, izle- nımler dınledım yıllar boyunca. Çeşme tepelerin- de yeşeren renk renk hâlâ gözümde. Cevat Erder her yere taşıyor onian. Belki kokusunu da duyuyorsunuz! BULMACA SEDATYAŞAYAN 1 2 3 4SOLDAN S\G\: 1/ Rasyona- lızm 2/ Kon- go Demokra- tik Cumhurı- yeti'nın eskı adı... Yapma, etme. 3/ Uğ- 5 raşılan şey, ış 6 güç, meşga- le... Kafes bı- çıminde ya- pılmış örgü. 4/ Pamuk. yün gıbı şeylen eğir- mekte kullanılan araç. Müjdelı ha- ber 5/ Kurutulmuş 3 meyvelenn şekerli suda kaynatılmasıy- 5 la yapılan şerbet... 6 Eski Mısır'da güneş tannsı. 6/ "—- ettı- 8 ler turnalara kazla- 9 ra" (Pır Sultan Abdal)... Sofrada kullanılan sahan altlığı. 7/Atların taşınması ıçin yapılmış kapalı ta- şıma aracı... Tenıs gibi kimı sporlarda kullanılan araç. 8/ Başkalannın sırtından geçinen kimse... Bir cetvel türü. 9/ Uzak... Briçte bir roberi oluş-. turan ikı bölümden her biri. '. YUIC\REDAN AŞAĞIYA: 1/ Türk halk müzığinde belirlı bir karakten olma- yan ve ağıt ya da gurbet türkülenne eşlık eden ez- gı türü. 2/" Sözüpişirip diyenm ışinı — ede bir söz" (Yunus Emre)... Görünüşe göre olacağı sanılan. 3/ Aynı adlı bitkinin kökünden elde edilen ve suyla ka- nşrınlarak tutkal gibi kullanılan toz... Bir meyve. 4/ Beraberinde yagmur getirmeyen güçlü firtına... Bir nota 5/ Kokrnuş hayvan ölüsü... "Estergon kalesi su başı durakKeminr içimi bir sinsi — " (Türkü). 6/ Sahıp... Maden, ağaç, taş üzerine elle yazı ya da şekil oyma. 7/îlgi ekı... Kımi ülkelerde çeşitli da- mıtık ıçkilere verilen ad. 8/Dericılikte, derilerin iç yüzündekı et parçalannı temizleme ışlemi. 9/ Ço- cuL bebek... Yemişlerin yenen bölümü. CUMA\TRİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2002 123-2003 70 Ek Davaeı Nalan Sak tarafından davalı Oktav Sak aleyhı- ne açılmış bulunan boşanma davası 23 10 2003 tanhınde karara bağlanmış olup. Davanın kabulu ile. Düzce 111 Çı- lımlı ılçesı Duverduzu k> cılt 213 1 savfa 11 kutuk sı- ra no 224 BSN 142'de nufusa kavıtlı Cezmı ve Gonul kızı 14 06 19"4 doğumlu Nalan Sak ile a\nı verde BSN. 8" nüfusa kavıtlı Alı ve Güngor oğlu 25 O' 7 19^3 do- ğumlu Oktav Sak'ın aralanndakı evlılık bırhğının teme- lınden sarsılması nedemvle MK'nun 166 maddesı gere- ğınce bo>anmalanna. şeklındekı hükmün davalı Oktav Sak'a teblıgat venne geçmek uzere ılanen teblığ edıldıgı ve ılanın vavınlandığı tanhten ıtıbaren 15 gün ıçensınde karan temvız etmedığı takdırde kesınleşeceğı ılanen teb- hğ olunur' Basın 4819
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle