Katalog

SAYFA CUMHURİYET 31 ARALIK 2004 CUMA HABERLER DÜNYADABUGUN ALİSİRMEN AKP'nin TRT Yönetim Kurulu için ısrar ettiği Gürbüz ve Topçuoğlu'nun atamasmı yapmadı 2004 Türkiye'sinin medyası, dünyaya gerçek ibret sahneleri sundu. Iki dübeşle bir düşeş arasındaki boş zamanda, bilmediği ve de öğrenmesine imkân olmayan konulardafikiryürüten mahalle kahvesi kerizinin biçeminin, orgeneral düzeyiyle siyasete sokulmasından sonra, gazete sütunlanna, TV platolarına taşınması 2004'ten önce gerçekleşmiş bir olaydır. Ama iktidar yalakalığının cesaret ve fütursuzluk işi olduğunun (Onu söyleyen kişiye ben de katılıyorum ve gerçekten de o kişinin insan yüzüne gözünü kırpmadan bakabilmesindeki cesareti hayretle izliyorum) açıklanması, iktidar yalakalığı yaparken, kitlelerin galeyanının mutlaka bir yöne kaydınlmasının gerekliliğini görerek muhalefete muhalefet politikasının benimsenmesi, b.ku ak, karayı beyaz gibi sunmadaki biraz da müşteri koyunlann edilgenliklerinden kaynaklanan hüner, hep medyamızın 2004 yılı marifetleri arasında yer alan özgün buluşlardır. Türkiye'de bir yıl içinde "press yağı" üretimini olağanüstü boyutta arttıran bu böyyyük medyanın hayranlık kâbesi Tayyip Bey olduğu gibi, günah keçisi de Deniz Baykal'dır. En haklı eleştirisinde bile yerin dibine batınlan Baykal, son olarak da Brüksel komedisinde Pişekâr rolüne soyunmadığı için eleştirilmiştir. Yanlış anlaşılmak istemem, aralannda zaman zaman benim de bulunduğum Baykal'ı eleştirenlerin hepsini yukandaki kategoriyesokmuyorum. Kimi çok haklı gördüğüm eleştirilerin Deniz Bey'e kadar ulaşmadığını ve onu hiç de etkilemediğini de üzülerek görüyorum. Baykal'ı düşünce bazında eleştirenlerden biri de CHP'yi çok iyi tanıyan, bu partinin genel sekreterlik kottuğuna kadar çıkmış olan ve sonra içinde bulunduğu ekiple biriikte, partiyi yenileme politikalan kurultay tarafından onaylanmayınca çekilmek zorunda kalan Tarhan Erdem. Tarhan Erdem, 30 Aralık günkü "Muhalefet Boşluğu" başlıklı yazısında Deniz Baykal'ı eleştirirken CHP Genel Başkanı'nın bütçe konuşmasını ele alıyor ve eleştirdiği hususlarda ne yapılması gerektiği konusunda herhangi bir öneri getirmediğini ileri sürüyor. Tarhan Bey'in ileri sürdüklerinin büyük bir bölümü doğru olmakla birlikte, yine de eleştirisinde Baykal'a biraz haksızlık ettiğini düşünüyorum. Her şeyden önce, Deniz Bey de yardımcılan da kimi konularda yol göstermiş, öneri getirmiş, ama kendilerini dinletememişlerdir. Ama genelde, Baykal'ın da, CHP'nin de özellikle yapısal değişiklikler alanında yeni seçenekler sunmakta pek yeterii olmadıklan görüşünü haksız bulmak mümkün değildir. ••• Ancak yine de "Deniz Bey'e haksızlık etmeyelim!" diyorum. Söyler misiniz, Türk siyasetinde son dönemlerde, kim politika üretmekte seçenek sunmaktadır? Ekonomiyi IMF'yle yapısal reformlan, AB'ye, küreselleşmeye ayak uydurmayı sağlayacak düzenlemeleri DTÇ, DB patentli projelere endekslemiş olan, zam yapıp AB ile ABD'ye başüstüne diyerek ülke yöneten, bir tek kendi devleti TC ile AlHM'de niza halinde olmuş olan AKP, hangi özgün politikayı üretip sundu ki? Bugün başbakan olup da yatandaşından 350 lira ile bir ay geçinmesini isteyen Recep Tayyip Erdoğan değil miydi, dün işbaşında değilken "Bu asgari ücretle simit bile alınmaz" diye kürsülerde bar bar bağıran? Türk siyasi yaşamının şu döneminde hangi parti altematif politika üretiyor? Türk siyasi hayatında hangi partinin içinde, delege hesaplannı ve ayak oyunlannı bir yana bırakıp fikir üretmeye soyunanlann hangisi, kendisine üyesi olduğu kuruluş içinde iyi bir yer bulabiliyor? Şiyasetin dizginlerini fikir üreten, proje yapan kisiler mi tutuyorlar, yoksa delege ağalan mı? İktidar canibinde liyakat mı muteber, yoksa tarikat mı? Türk siyasi yaşamı o hale gelmiştir ki çok takdir ettiğim, oğlum yaşındaki genç, iyi yetişmiş, kendini toplumsal yaşama hazıriamış kişiler bile, bugünkü yapı içinde siyaset yapmanın hiçbir anlamı olmadığını kavramışlar ve yüksek sesle söylemeye başlamışlardır. Sanınm onlardan biri olan ve yepyeni bir siyaset görüşünü egemen kılmak için çabalayan Günhan Karakullukçu'yu Tarhan Bey de TV'deki ilginç konuşmalanndan hatıriamaktadır. Kısacası diyeceğim o ki boşluk yalnız muhalefette değil, şiyasetin kendisindedir. Başka bir deyişle, muhalefet boşluğu, siyasi boşluğun bir alt oluşumudur. [email protected] Muhalefet Boşluğu mu? Siyaset Boşlugu mu? Sezer'den hükümete tavır • Sezer, çalışmalan kilitlenme noktasına gelen TRT'nin içinde bulunduğu durumu dikkate alarak veto ettiği isimler dışında kalan 4 üyenin TRT Yönetim Kurulu'na getirilmesine ilişkin kararnameyi onayladı. rinde BBP'nin milletvekili adayı ve Türkiye Yazarlar Birliği üyesi) atandı. Başbakanlık ve Çankaya Köşkü arasında TRT Yönetim Kurulu atamalanna yönelik gerilim 5 ay boyunca devam etti. Başbakanlık, geçen ağustos ayında RTÜK'ün belirlediği 12 adayı 6'ya indirerek Çankaya Köşkü'ne sundu. Çankaya Köşkü bu listeden Sacettin Gürbüz ve Abduflah Topçuoğlu'nun atanmasını uygun bulmayarak kararnameyi Başbakanlık'a iade etti. Hükümet, bu iki isim üzerine ısrar etti. Sezer, çalışmalan kilitlenme noktasına gelen TRT'nin içinde bulunduğu durumu dikkate alarak veto ettiği isimler dışında kalan 4 üyenin TRT Yönetim Kurulu'na getirilmesine ilişkin kararnameyi onayladı. Sezer'in onayladığı atamalar dün Resmi Gazete'de yayımlandı. HaberSen tarafından dün yapılan yazılı açıklamada, TRT'deki "ağır kadnriaşmanm", izlenme oranlannda büyük düşüş yarattığı belirtildi. TRT Genel Müdürii Şenol Demiröz'ün koltuğa oturur oturmaz 15 daire başkam, 14 başkan yardımcısı ve 6 bölge müdürünün de aralannda bulunduğu yaklaşık 200 kişiyi görevden aldıgı anımsatılan açıklamada, "Demiröz, görevden aknkbrmın yerine bekdiyeden arkadaşlannı. akrababrmıveTRTiçmdekifaânlaşlannıyerkştinfi" denildi. Açıklamada, TRT'nin yok edilme süreci yaşadığı savunulurken kurumun kalifiye uzmanlanna "TRT'yi zorla izieme cezasmın kesfldjğp kaydedildi. Açıklamada, TRT'nin en deneyimli ve kıdemli yöneticilerinin fiılen iş yapamaz hale getirildiği vurgulandı. "Aralannda Çetin Öner, Fide Motan, Tülay Eratalay gibi çahşmalany ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Başbakanlık ile Çankaya Köşkü arasında TRT Yönetim Kurulu üyeliği konusunda yaşanan restleşmede Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in dediği oldu. Cumhurbaşkanı Sezer, TRT Yönetim Kurulu üyeliklerine ilişkin altı isimden dördünün atamasını onayladı. Görevi 3 Ağustos 2004 tarihinde dolan TRT Yönetim Kurulu'na 5 ay sonra atama yapıldı. Buna göre, TRT Yönetim Kurulu'na thsan Cafer Elhan (Aycell Yönetim Kurulu üyesi), Emin Kuz (Başbakanlık'ta yerel yönetim reform taslaklannı hazırladı, Başbakanlık Müsteşan Ömer Dinçer'e yakınlığıyla tanınıyor), Doç. Dr. AB Alp (TOKİ Başkan Yardımcısı), Lutfii Şahsuvaroğlu (2002 seçimle bTKr\iödüBereboğandene>imKvayıncdar, Bülent Osma gibi 2004 Eurovizyon yanşmasını düzeıüeyen ekibin başındaki deneyimli yönetküerin de bulunduğu 50 kişi, 24 saat TRT yaymlaruu izleyecek. Peki izieyip ne yapacak? Bu sorunun yamtmı bikn yok. Bir dönem tstanbul ve Ankara'da belediyelerini ele geçirdiklerinde orkestra üyelerine araba saydıran ahniyet, bu kez TRT'de işbaşında! Kıdemli TRT'cilere trihonlarca Kraya piyasaya yapünlan kötü porgramlan izkttirmek, ancak bu anlayışın ürünü olabflir. Bu, basla ve yıldırma taktiğidir; TRT çahşanlan arasında ve kamuoyunda saygın bir yer edinmiş muhaM ve demokrat künMklem k bilinen f kişileri kurumdan aynlmay'a zorlamaktır." ••• AKP'de ömüt kıizi • AKP Afyon milletvekillerinden Aşkar ile AKP'li Afyon Belediye Başkanı Kaptan, ortak bir basın açıklaması yaparak Balandı'ya destek verdiler. Afyon îl Başkanı Çoban'ın görevden alınabileceği belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Afyon Milletvekili Reyban Balandı, Afyon il teşkilatı ile uzlaşılması mümkün olmayan görüş aynhklan olduğu ve kişiliğine saldında bulunulduğu gerekçesiyle partisinden istifa etti. AKP Afyon Milletvekili İbrahim Hakkı Aşkar ile AKP'li Afyon Belediye Başkanı Abdullah Kaptan, Afyon II Başkam Burhanettin Çoban'ı "huzursuzhık ve sorunlann kaynağı'' olmakla suçladı. Balandı'nın istifasıyla AKP'nin sandalye sayısı 367'ye inerken, TBMM Başkanı Bülent Annç'ın oy hakkımn olmaması nedeniyle anayasa değişikliği için gerekli olan 367 oyun altuıa düşmüş oldu. AKP Afyon Milletvekili Balandı, grup yönetiminin arduıdan TBMM Başkanlığı'na da sunarak istifasuu resmileştirdi. AKP Afyon îl Başkanlığı ile uzlaşma olanağı olmayan görüş aynlıklarının ortaya çıktığmı belirten Balandı, şöyle dedi: "Bu görüş aynbJdannın kişiliğinıi ve dünya görüşümü hedef alan saldınlara dönüştürülmüş olması, 3 Kasım seçimlerinde milletvekili seçildiğim AKP'de siyasete devam etme imkânını ortadan kaldırmışOr." AKP Afyon milletvekillerinden îbrahim Hakkı Aşkar ile AKP'li Afyon Belediye Başkam Abdullah Kaptan, ortak bir basın açıklaması yaparak Balandı'ya destek verdiler. Afyon il teşkilatında yaşanan sorunlann boyutlannm tahammül sınırlarmı aştığı, bir kısun yolsuzluk iddialannm medyaya yansıdığı, bu nedenle Balandı'nm istifa ettiğine dikkat çekilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "AKP Afyon İl Başkanı kavgacı bir tavır sergilemiştir. Halen bu tavnnı da devam ettirmektedir." AKP'nin bir milletvekiline bile en çok gereksiniminin olduğu bugünlerde Afyon II Başkanı'nnı davraruşlanmn Balandı'nm istifasına neden olduğuna dikkat çekilen açıklamada. "Milletvekiline karşı son günlerdeki daATanışlan Ue bu istifa\ı tetiklemiştir. Mevcut haü Ue Afyon Ü Başkanı'nın Afyon'a hizmet etmesinin mümkün olmadığı ve bu tavnn sadece partimize değil a\nı zamanda Afyon'a da zarar verdiği kanaatimizi tüm kamuo}~u ile pa> laşmak isteriz." AKP yönetiminuı. istifa dilekçesini TBMM Başkanlığı'na sunmasına karşın Balandı'yı ikna çabalannı sürdürdüğü belirtilirken, Afyon İl Başkam Çoban'ın görevden alınabileceği kaydedildi. TBMM Başkanlığı'na AKP'den istifasını sunan Balandı, Afyon il teşkilatını suçladı ÇELİKOYLAMAS1 Erdoğan 'a karşın 37flre ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP'nin Milli Eğitim Bakam Hüseyin Çeük hakkmda verdiği soruşturma önergesinin oylamasmda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan a rağmen AKP fıre verdi. CHP'lıler, 2530 kadar AKP milletvekilinin soruşturma önergesinin kabulü yönünde oy kullandığuıı belirtirken AKP yönetimi, fire sayısını 37 olarak hesapladı. Başbakan Erdoğan'ın, Milli Eğitim Bakam Çelik hakkmda verilen soruşturma önergesinin görüsmeleri öncesinde "Ben araşürma yapürdım \e tatmin oldum. Siz de tatmin ohm" sözlen, AKP'deki fireyi engelleyemedi. Önerge, 165'e karşı 304 oyla reddedilirken 11 çekimser, 3 boş, 2 geçersiz oy kullamldı. AKP yönetimi, partiden oylamaya 341 milletvekili kahldığını belirlerken fire sayısını 37 olarak hesapladı. CHP yöneticileri ise oylamaya 138 CHP'li milletvekilinin katıldığını belirterek AKP'den 2530 kadar milletvekihnin soruşturma önergesinin kabulü yönünde oy kullandığuıı kaydettiler. Bir AKP yöneticisi, partideki fireyi değerlendirirken "Bazı milletvekili arkadaşfaumuzmricalanohnuştur, vapdmamıştır. Bazılan da parti yönetimine tepkib! olabUir. O yfizden bufirelerçıkmış otebflir'' diye konuştu. Balandı, bağunsız miDetvekfli olarak çahşmalannı sürdüreceğini söyledL IR NOKTASI Geçmiş yıllar üzerine oğlum Reşat'la sohbet ediyorduk. Kendisi bu aralar Italyanca ile pek meşgul. Yeni yıl, geçmiş yıllar derken birden aklıma 196O'lı yıllann Italyan şarkıcısı Gigliola Cinquetti geldi ve de ünlü şarkısı "Non ho l'etaperamarti". Gigliola Cinquetti'nin bu parçasını çok severdim ve radyolarda en çok çalınan parçalardan birisiydi. Yıl 1964'tü. Tam kırk yıl öncesi. O yıllarda, Elvis Presley, Clrff Richard, Beattes, Adriano Cetentano ve Pepino di Capri'nin şarkıları dillerden düşmezdi. Onlan bugün de anımsıyoruz. Peki Gigliola Cinquetti ne olmuştu? Yumuşak sesiyte "Non ho l'eta per amarti" hâlâ kulaklanmda. Kaç yaşındaydı, nasıl bir yüzü vardı hiçbirini hatırlamıyorum. Ismini ve şarkıyı ise unutmamıştım. Hemen intemetten googie arama motoruyla ismini girdim ve öyküsünün peşine düştüm. Ben müzikten anlayan birisi değilim. Yalnızca dinlemesini severim ve belli isimlere takılıp kalmışımdır. Onun adını ve şarkısını nasıl unutmamıştım, açıklaması çok güç. Gigli /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] keri darbe, kaçaklık ve hapislik dönemi başladı. Dört yıllık hapis ve dört yıllık kaçaklıktan sonra 1988 Ağustos'undaserbestkaldım. 1989 yılında Aydınlık'ın merkezine egemen olanlarla yollanmız ayn düştü. 19901992 yıllannı Almanya'da geçirdim. Sonrası hepinizin bildiği gibi Cumhuriyet gazetesi. Yeni yıl gelirken geçmiş günlere yolculuk etmeyi, eski günleri ve eski arkadaşlanmı anmayı severim. 1964, bundan tam 40 yıl öncesi anlamına geliyor. Gigliola Cinquetti'nin gençlik fotoğraflarını ve şimdiki halinin fotoğrafiarını intemetten buldum. Hâlâ güzel ve alımlı bir kadın. İki gündür onun "Non ho l'eta per amarti" parçasını mınldanıyorum. Yakında bir CD'sini elde etmek en önemli hedefim. Yaşam insanın önüne beklemediği ne çok şeyler koyuyor. Bundan sonra nelerle karşılaşacağız onu da hesaplamak mümkün değil. Türkiye bir sürprizler ülkesi. Kimin başına ne gelir bilinmez. "Seni sevecek yaşta değilim" tümcesi bizim kuşak için 40 yıl öncesinde kaldı. Hayat devam ediyor. 'Seni Sevecek Yaşta Değilim' ola Cinquetti, 20 Aralık 1947 yılında Italya'nın Verona kentinde dogmuştu. Sözünü ettiğim "Non ho l'eta" şarktsını soylediğinde 16 yaşındaydı ve o yıl bu şarkıyla iki büyük yanşma birden kazanmıştı: Italya'nın ünlü San Remo Müzik Festivali ve o yıl Ingittere'de yapılan Eurovusion Şarkı Yanşması. Gigliola'nın 16yaşındayken söylediği ve ona birçok ödül kazandıran ve ünlü olmasını sağlayan "Non ho l'eta per amarti" şarkısı ne anlama geliyordu, onu da Reşat'tan öğrendim: "Seni sevecek yaşta değilim." Yani genç kız peşinde koşan erkeklere aşka uygun yaşta değilim demek istiyordu. Bu şarkıyı severekdinlerken anlamını bile bilmiyordum. 17 yaşındaydım, onun da 16 yaşında olduğunu bilmiyordum. Belki debiliyordum, unuttum. Nedense şarkıyı ve şarkıcının ismini unutmamıştım. 1964'ü 1965'e bağlayan yılbaşını Tarsus'ta karşılamıştm. LJse öğrencisiydim. Türkiye Işçi Partisi yeni kurulmuştu ve sosyalizm kelimesini korkmadan dillendirmeye başladığımız birdönemi yaşıyorduk. Ailem CHP'liydi, babam da annem de CHP'nin ilçe yönetiminde sorumluluklar üstlenmişlerdi. Türkiye, yeni bir döneme giriyordu. CHP, dünyada esen sol rüzgârdan etkilenmiş ve "Ortanın Solu" sloganını kullanmaya başlamıştı. Şimdi 20O4'ü 20O5'e bağlayan yılbaşını karşılamaya hazırlanıyoruz. Aradan tamı tamına 40 yıl geçmiş. O zamanlandaki hedeflerim neterdi? Türkiye'nin önündekisorunlarnelerdi, hatıriamaya çalışıyorum. Ben siyasetle uğraşacağıma inanıyordum.O yıl yapılan Tarsusüsesi öğrenci Derneği Başkanlığı'nı çok büyük bir farkla kazanmıştım. Okul futbol takımının kaptanı veTarsus Idman Yurdu'nun genç oyunculanndan birisiydim. Ünlü bir futbolcu olmak da hedeflerimden biriydi. Sonra sosyalizmi bir yaşam felsefesi olarak benimsedim. Türkiye Işçi Partisi'ni destekledim, ardından TİP içindeki muhalefete katıldım. DevGenç yöneticisi oldum. Aydınlık grubunun sorumlulanndan birisi haline geldim. 12 Mart askeri darbesini Siyasal Bilgiler Faküitesi öğrencisiyken karşı ladım. Üç yıl hapis yattım. 3 yılbaşını cezaevinde karşıladım. Sonra 1974affından yarartandım. 19741980 arasını Aydınlık dergileri ve Aydınlık gazetesi çıkarmakla, bu grupla birlikte mücadele içinde geçirdim. Yeniden as Veni yılın her günü şans, kısmet, para yağmur Sevdiklerinizin yeni yılını, onlara MaxiMeSaj (MMS) yollayarak kutlayın. İster bir fotoğrafımza, ister bir video görüntüye yazılı mesajınızı ekleyip gönderin. Yeni yıl mesajlarının en güzeli sizinki olsun. gibi yağsın:) MMS alıp gonderebılmek için cep lele(onunuzun MMS ayarlarının yapılıruş oltıvısı gcr«îkmekt«x1ır Bunun için MMS yazın. boşluk bırakııı. c^j)Ielc>fo()iınu7unmodelınıya/ıp2222yı.1 oöıvtenn (Örnck MMST610) Bu rncsaı w. (jokcrk ayar mosa|i ucrctsızclır MMS servisi 2 kısa mesaj/4 konlor olarak ücretlendirilmektedir. MAXİMESAJ www.lurkcell.com tr 4440532 444i