Katalog

SAYFA OLAYLAR VE GORUŞLER YILIN PERDESİNİ yanlış kapatmak gelecek yılın perdesini doğru açmayı güçleştirir. Ne ya zık ki Avrupa Birliği'yle ilişkilerde Kıbns bakımından böyie bir durum var galiba. 3 Ekim 2005'in "Kıbns Cumhuriyeti" adı verilen meşruluk dışı Rum yönetimini tanıma anlamına gelecek bir "imza" koşuluna bağlanması Türk Dışişleri'ni ve KKTC Başbakanı'nı yanlış bir tutuma itmiş görünüyor: "Kıbns sorunu "na apar topar çözüm aramak. Üstelik, doğru birzemineoturtulup aslında "sorun" olmaktan çıkanlmış olması gereken bir durumu büsbütün sorun durumuna sokarcasına. Işin kötüsü, Ankara ve Lefkoşa hükümetlerinin yanlış tutumuna şimdi iş çevreleri de katılır gibidir. Koç Holding'in şeref başkanınca son söylenenlere bakınız: "Kıbns konusunda yapılacak en iyi şey Annan'a rica edip yeni birplanm ortaya konması ve 3 Ekim 2005'ten evvel bu plana iki tarafın da 'evet' demesi. Çünkü Rumlann tuzu kunj; eşit şartlarda buna razı olmaz." Yani, 24 Nisan halkoylamasındaki üyelik koşullan arasında bulunmadığı ve 1999 Helsinki metninde, "sonuçta iki tarafın tutumlannı değerlendirme"y\ gerektiren bir anlatımın yer aldığı hatırlanmalıdır. öbür tarafın olumsuz tutumu ortadayken ve üstüne üstlük AB öyle bir devleti üyeliğe kabul suçunu işlemişken Ankara kendisini niçin durumdan daha da geriye gidilmesi. oğru da. Papadopulos, istedik "ivedi çözüm" cenderesine sokmakleri olmaz ve plan onlar açısından tadır? Nihayet, 3 Ekim geldiğınde onözellikle askerin varlığı konusunda iyi lann istediği "çözüm" bulunmamış ce aşağı çekilmezse yeni bir oylama ve tanıma anlamına gelecek imza atılya asla gitmez. Ivedi çözüm arama mamışsa Rum tarafının en fazla yapabileceği, görüşmelerin başlamasının varacağı nokta odur. Başka bir deyişle, Türk tarafının nı veto etmek değil midir? Türk dip"hem haklı, hem güçlü" olduğu nok lomasisi, süreçte altı aylık bir geciktadan "haklı, amagüçsüz" olduğu bir meyi göze aiarak, hem Rum tarafının olumsuzluğunu hem de AB'nin suçnoktaya gerilemesi. Bu, "Girit benzeri" bir başlangıç luluğunu herkesin gözleri önüne sernoktasına geliş demektir. Osmanlı, me ve bu yoldan Brüksel'i Papado1897 zaferinden sonra adadaki Türk pulos'a baskı yapmaya zorlama belerin Rum zulmünden korunması için, cerisini gösteremez mi? CUMHURİYET 31 ARALIK 2004 CUMA AÇI Noel Ağacı'nın Kökeni... tolog Prof. Dr. Hayri ERTEM Htn nadolu'dan çıkan en köklü imparatorluklardan bin olan Hıtıt Imparatorluğu son yıllarda yeruden diriliyor; üzerine kitaplar yazılıp fılmler çekiliyor. Peki bu imparatorluk, tarihteki 600 yıllık şaşaalı dönemıni tamamladıktan sonra günümüzde tanhın tozlu sayfalanndan dirilmek üzere binlerce yıllık bir uykuya mı yattı? Yoksa Anadolu'nun pek çok yerinde onların âdetleri, sembolleri, kültürel motifleri hep bizimle miydi? Hatta şu günlerde Hıristıyan dünyasının kutladığı Noel'in belli başlı sembollerine ve ntüellerine daha o dönemlerde rastlamak mümkün müydü? Bılimsel kanıtlara bakıldığında bu iddia çok da uzak bir ıhtımal gibi gözükmüyor. Hitit ntüelleriyle bugünkü Noel Ağacı arasındaki bağlantıyı çivı yazılı metinlere bakarak değerlendirecek olursak karşımıza pek çok benzerlik çıkıyor. MUMTAZ SOYSAL Yanlış Kapatış A D I kendigücünedeğil, "uluslararasıjanHa, "Ama böylesi, tam üyelik südanna "yagüvenmişti. Gerisi, malum. recini riske sokar" diyorsanız, tam ktidarın, "Tarih aldık" bayramını, üyelik için Türkiye'nin ne hallere katsonucu ters çıkmış bir "sevindi lanacağı artık belli olduğuna göre, r/7c"liğe dönüştürmemesi için Kıbns belki de bu riskte süreci durdurup "hayıriara vesile olacak" bir yan bile konusunda sıkı durması gerekiyor. Bir defa, "Kıbns çözümü "nün tam var demektir. Bunlardan ilki 'eya ağacı'dır. Boğazköy metınlerinden birinde bu ağaçtan "YapraManm dökmez" diye söz edilmekte, kral ve kraliçenin sözlerinin de bu ağaç gibi "ebedi" olması ıstenmektedir. Yani çok yaşayan ve yapraklannı dökmeyen, daima yeşil olan bir ağaç; muhtemelen çam ağacıdır 'eye ağacı' denen ağaç. Bu ağaç hakkında önemli başka bir bilgiyi de, günümüze sağlam ulaşmamasına karşın, tarafimdan ilk kez değerlendirüen bir tablet fragmanı kazandırmaktadır. Fragmanda, bu ağaç bakımından zengin olması muhtemel 'ŞldduvaDağı'na (kesın yeri henüz bilinmiyor) söz konusu ağacı kesmek için gıdilmesi ve ağacın, belki de, bir tann heykelim süslemek ve giydirmek için getınlmesınden söz edilmektedir. Yani 'eya ağacı' yalnızca bir ağaç değıl, tıpkı Noel Ağacı gibi, kutsal törenlerde kullanılmak üzere kesılen özel bir ağaçtır. PENCERE Takıyye Sorunu... Emin Çölaşan, Abdullah Gül'ün 8 Mart 1995 günü Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmayı köşesinde yayımladı... Okurken attını çizdiğim satırlan aktanyorum.. Gül diyor ki: " Türkiye'nin AB'ye giremeyeceği kesindir. Çünkü AB bir Hıristiyan birliğidir. Burada herşey tek taraflı gitmektedir. Avrupa'nın menfaatleri söz konusu olduğunda tavizler vehlmektedir. Fakat Türkiye'nin çıkarlan söz konusu olduğunda hiçbir direniş olmamaktadır. Bu şudur; nepahasına olursa olsun Türidye AB'ye girecek anlayışıdır. Siz eğer bu zihniyette olursanız, işte o zaman sizi o zenginler köşkünün bahçesindeki kulübeye böyle koyahar işte. Türkiye'yi bu noktaya getirenlersuçludur. (AB'ninpeşine takılarak) Türkiye'yi daha da fakirleştireceksiniz. Bu uzun vadedegörülecektir. AB Pahamentosu'nda Türkiye'de bölücülüğün, otonom idarelerin nasıl istendiğini, Türkiye'de Ermeni davasının nasılsavunulduğunu göreceksiniz. Kırk yıllık Kıbns meselesi Türitiye için dolaylı olarak bitmiştir." (Hürriyet, 28, 29, 30 Aralık) • Bir yorum yapmaya gerek yok; ama, soru ister istemez insanın aklına takılıyor: Gül neden bu kadar değişti?.. Hemen ıkıncı soru: Değişti mi?.. Ve üçüncü soru: Yoksa takıyye mi yapıyor?.. Son soru: Bir insan politikacı olarak bu kadar kısa sürede iki ayn kimlikle ortaya çıkarsa 'güven' verebilir mi?.. • Değtşim doğanın yasasıdır, toplum ve insan değişir; ancak döneklik başka bir şeydir; kişi para, korku, baskı, koltuk, çıkar nedenleriyle ve iktidara dönük güdülerie yoldan saparak kişilik değiştirirse toplumun sicilinde 'dönek' lakabıyla kütüğe yazılır. Gül'ün değiştiği görülüyor.. Neden değişmiştir?.. önce 'bizzat' kendisinin kamuoyu önünde bir açıklama yapması gerekmiyor mu?.. 'Takıyye kuşkusu' tüm yoğunluğuyla sürdüğüne göre Gül ve arkadaşları iktidarda zaman kazanmak için mi Türkiye'yi AB'ye dönük yüzünde sonu belirsiz, ucu açık ve en aşağı on yıllık bir süreye bağlıyoriar?.. • Birdevletin yönetiminde birincil gereksinim 'güven'dir; ülkeyı yönetecek kişilerin 'güvenilir' olmalan önşarttır.. Türkiye'de bu güven duygusu buhariaştı, yok oldu... Siyasal iktidann kafasının arkasında ne var?.. 10 yıllık müzakere sürecinin sonunda AB'ye mi §ireceğtz?.. Yoksa köprünün altından akan s«rara kapılıp 'llımlı Islam Devleti Modeli'ne mi sürükleneceğiz?.. Takıyye sözcüğünün soru işaretindeki çengel gündemde sürekli takıntıdır. Yeni yılınızı kutlar, sağlık, mutluluk ve *" esenlikler dilerim. KERAMETTİN YILMAZ Ölüdeniz Belediye Başkanı £• Cumhuriyet. ^ KİTAPLARI emekl Formda emeklilik için bikji: Garanti Şubeleri 444 0 336 Alo Garanti Emeklilik www.garantiemeklilik.com.tr Dostlarınıza Armağan Aldınız mı? Bireysel emeklilik için Garanti Emeklilik'i tercih eden avukatlar çok rahat. Aylık birikimleri profesyonel fon yöneticileri tarafından yönetiliyor. Onlara da, ikinci bahara formda girmek için, Prof. Dr. Osman Müftüoğlu'nun tavsiyelerine kulak vermek kalıyor. Bu tavsiyeler, Garanti Bireysel Emeklilik üyelerine özel. Tıpkı fon yöneticilerinin uzman bilgisi gibi. Cumhuriyet Kitap Kulübü Coj Pmorlomo AS Turkotağı Cod No 39/41, Cojol^lu İST (02121514 01 96 hmUd Cod Zomöok Sok. 4/1 (Frmsn Konsotosiuğu Yın), TobmİST (0212)252 38 81/82 ŞİŞLİ l.SULHHUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2004 16Tereke Müteveffa Fıkret Erol Bırcanoğlu'nun terekesı mahkememıze ıhbar edılmış olmakla, tzmır, Karşıvaka, Soğukkum cılt: 22. hane 8'de nüfusa kayıtlı Alı ve Katenna'dan olma 21.08.1932 dogumlu, Valikonağı Caddesı No. 118/18 Nışantaşı ŞışhMekı taşınmazda ıkamet etmekte ıken 05.08.2004 tanhınde vefat eden muns Fıkret Erol Bırcanoğlu'nun mırasçılan tarafından mahkememızden M K nun 619, 621 ve müteakıp maddesı gereğınce terekesıne aıt deftenn tanzımı talep edılmıştır. Bu ıtıbarla; ölenle alacaklı veya kendısıne borçlu bulunanlann alacak \e borç mıktarlannı göstenr belgelen ıle bırlıkte bir ay zarfında mahkememıze miiracaat etmelerı, alacak ve borçlarını tereke deftenne kaydettırmelen, aksı halde ılerde mırasçılardan veya terekeden herhangı bir hak talep edemeyeceklen, yanlış beyanda bulunanlar hakkında kanunı muamele yapılacağı ılanen duyurulur. 23.12.2004 Basın. 59706 Garanti Emeklilik İKİNCİ BAHARA FORMDA GİRİN