19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 ARALIK 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET HABERLER SEFİNEİ TERAKKİ DÜRÜST ÎABİAILI ISTANBUL EFENDİSİ V ABDÜLCANBAZ IN HARİKU1ÂDE MACERALARI KISIM HEKMİLİ BİRDEN SAYFA TURHAN SELÇUK GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ 17 Aralık'ta açıklanan AB Doruğu Sonuç Bildirgesi'nin kıymeti harbiyesine ilişkin tartışmalara, Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamayla katılmış oldu. Böylece Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) "Başardık, zafer kazandık" yaklaşımıyla düzenlediği bayramı (!) kutlamalarının fosluğu da kayıtlara geçti. Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin haklannın savunulacağını bir kez daha vurgularken gerçekleri şöyle özetliyor "17 Aralık Zirvesi sonuçlan AB'nin tek taratlı olarak aldığı karariardır. Türkiye'nin bu kararian imzalaması söz konusu değildir." E... şimdi sormaz mısınız, "O zaman niye bayram yapıldı?" Medyadaki başan izlenimlerini yazanlar, asnn başansını yansıtan manşetleri atanlar, açıklamanın alıntıladığım bölümü karşısında şimdi ne düşünüyoriar? Anlaşılan yöneticilerimiz, Türkiye'ye atılan kazığın ayırdına yeni yeni varıyorlar ve geri adım atabilmenin yollarını anyorlar. • •• Türkiye'ye dayatılan konular arasında Ermeni soykınmını tanıması isteği açıkça yer almıyor. Ancak 17 Aralık Sonuç Bildirgesi'nde Avrupa Parlamentosu'nun 15 Aralık 2004 tarihli partamento sonuç bildirgesinin dikkate alınacağına ilişkin bir bölüm var. Pariamento kararındaki 39, 40 ve 41 'inci paragraflar konuya ilişkin yaklaşımı aynntılı biçimde gündeme getiriyor ve müzakere sürecinde de gündemde tutulacağını vurguluyor. Türkiye'ye 1980 sonrasında bir haller oldu. Demokrat olmanın koşullan da kimileri tarafından yeniden betirlendi. Bu kapsamda kimi değer yargılan da "tu kaka" ilan edildi. Bunlar arasında da baş sırayı "vatanseverlik" aldı. Ermeni soykırımı iddialanna karşı çıkmak biryana, Türkiye'nin lehine olan belgeleri anımsatmak bile faşistlik sayıldı. Bu dalgadan ne yazık ki Türkiye'yi yönetenler de etkilenmiş olmalı ki kuzu gibi, sessiz kalmayı yeğlediler. Oysa devlet arşivlerinde binlerce belge var. Hadi Türkiye'ye inanmazlar diyelim. O dönemin önde gelen devletlerinin o günlere ilişkin belgelerinden bile yararlanamadık. Işte size önümüzdeki günlerde satışa çıkarılacak olan kitaptan kısa bir alıntı. (Ingiliz Devlet Arşivi Gizli Belgeleri Türkiye'nin Parçalanması ve Ingiliz Politikası (1900 1920), örgün Yayınevi, 2005 Istanbul). ABD Harbord Kurulu Başkanı General James G. Harbord, 10 Ekim 1919 tarihinde yazdığı 548 sayılı raporunda şöyle diyor "Istanbul'dan Mardin'e kadar bütün bölgeyi gezdik. Milliyetçi hareketin amacı Türktüğün onurunu kurtarmaktır. Türkiye hastalık ve savaşlarda nüfusunun yüzde 20'sini kaybetmiştir. Yerlerinden çıkanlan Ermeniler yavaş yavaş ve hiçbir korku duymadan geri dönüyoriar. Bütün yolculuğumuz boyunca, Türklerin Ermenileri öldürmek istediğine ilişkin bir belirti görmedik. Ermeniler, Kürtler ve Tatartar arasındaki düşmanlık eski zayıf yönetimler yüzündendi. Ermenistan'da gördüğümüz bazı insanlar, gelecek konusunda bizi kuşkuya düşürdü; çoğunlukla çürümüş insanlardı. Üç ay önce Ermenilehn tek bir adam kalmayıncaya kadar kesildiğini de duymuştuk, oysa duyduklanmızın hiçbiri doğru değildi. Zaten ben bu katliamı her zaman kuşkuyla karşılamıştım. Fransızlar, Türkleri mandalan altına almak istiyorlardı, bunun için de dünyanın kuşkusunu Türklerin üstüne çekmek gerekirdi." Anlaşılıyor ki Fransa, önce Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndaki sonra da Lozan'daki yenilgilerini unutamamış. Yıkılan hayallerinin hıncını bugün de konuya yaklaşımıyla, diktiği anıtlarla almaya çalışıyor. Biz ise neredeyse teslim olmaya hazır bir haleti ruhiyede oldugumuzu kanıtlamaya çalışıyoruz. ••• Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ilk uluslararası antlaşmayı 2 Aralık 1920 tarihinde Gümrü'de (Alexandropol) Ermenistan'la imzaladı. Yetkili temsilci olarak hükümet adına Doğu Cephesi Komutanı Ferîk Kâzım Karabekir Paşa, Erzurum Valisi Hamid Bey, Erzurum Milletvekili Süleyman Necati Bey imza koydular. Ulaşılması pek de zor olmayan 18 maddelik antlaşmada soykırımdan söz edilmez. Ancak kimi maddelerden yapılan alıntılar dikkat çekicidir. "Emperyalist devletlerin, kışkırtma ve özendirmeleri sonucu olarak, düzen ve güvenliği bozucu durum ve eylemlere bundan böyle olanak bırakılmaması yolundaki iyi niyeti nedeniyle Erivan (Ermenistan) Cumhuriyeti iç güvenliği korumaya yetecek düzeyde..." "Bağıtlı taraflar, Büyük Savaş (1. Dünya Savaşı) sırasmda düşman ordulanna katılarak kendi devletine karşı silah kullanmış ya da işgal altındaki toprakJarüzerinde toptan kınmlara kaulmış olanlann dışındaki göçmenlerin eski sınır içindeki yurtlanna dönmelerine izin verir." "Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, ikiyıldan beri silah altında tutmak zorunda kaldığı ordunun büyük harcamalar gerektirmiş olmasına karşın, Ermenistan'a karşı girişmekzorunluluğunda kaldığı savaş nedeniyle hakkı olan zarargideriminden, benimsenip açıklanan insancıl ve hukuksal ilkelere uymak isteğiyle vazgeçmiştir. Bundan başka taraflar, büyük savaş sırasında ortaya çıkan zararlar ve tasarruf haklanndaki değişikliklerin gerektirdiği zarar gideriminden de aklanmışlardır." "Erivan Hükümeti, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce kesinlikle reddedilmiş olan SevrAntlaşması'nı hükümsüz sayıp bunu ve kimi emperyalist hükümet ve siyasal çevreler elinde bir kışkırtma aracı olan Avrupa ve Amerika'daki temsilci heyetlerini geri çağırmayı, bundan böyle iki ülke arasında her türiü yanlış düşünceleri ortadan kaldırmak iyi niyetiyle yükümlendiğini açıklar." (Tarihçeleri ve Açıklamalan ile BiriikteTürkiye'nin Siyasal Antlaşmalan Em. Büyükelçi Ismail Soysal 1. Cilt (1920 1945) Türk Tarih Kurumu Yayınlan 2. Baskı, 1983). ••• Fazla söze gerek var mı? [email protected]. Toplu Kırımlar... Istanbul Üniversitesi Rektörlüğü'ne adaylığını açıklayan Prof. Dr. Faruk Erzengin: Türbanda ödün verilmeyecek • îstanbul Üniversitesi'ni Avrupa'nın en saygın ilk 10 üniversitesi arasına sokmayı hedefleyen Erzengin, türban konusunda "Yasa ne diyorsa o uygulanır" diyor. Erzengin, "IÜ, türban yasağı konusunda bir kaledir. Bugün türban yalnızca başı örten bir bez parçası değil, simge olarak kullanılmakta" diye konuştu. ÖZLEMGÜVEMLt P O R T R E FARUK ERZENCİN 1948 yılında Kahramanmaraş'ta doğdu. tÜ îstanbul Tıp Fakültesi'nden 1972 de mezun oldu. 1974'te Istanbul Tıp Fakültesi tç Hastalıklan Kürsüsü 'nde asistanlık görevine basladı. tngütere'de 2yıl kaldıktan sonra tstanbul Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı 'na dönen Erzengin, doppler ekokardiyografıyi Türkiye ye ilk getiren ve kuran kişi oldu. 1987yılında doçent olan Erzengin, pek çok uluslararası seminere ve kongreye katıldu 1995'te profesör olan Erzengin, 1998 ve 2001 yıllarında yapılan ön seçimleri fakülte tarihindeki en yüksek oy oranı ile kazanarak 2 dönem tstanbul Tıp Fakültesi'nde dekanlıkgöreviyaptu Erzengin, dekanlık süresinin dolmasının ardtndan Kardiyoloji Anabilim Dalı 'ndaki öğretim üyeliği görevine geri döndü. tngilizce ve Fransızca bilen Erzengin, evli ve 3 çocuk babasu Tstanbul Üniversitesi'nde (IÜ) 7 Ocak'ta gerJ. çekleştirilecekrektöriükseçimleri için adaylığını açıklayan eski Istanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Erzengin, ÎÜ'yü Avrupa'daki en saygın ilk 10 üniversite arasına sokmayı hedefledığını belirterek "Cniverste,partflerustübir yapıya sahip oiacak" dedi. Prof. Dr. Faruk Erzengin, rektöriük seçimleri öncesinde Istanbul Üniversitesi ile ilgıli hedeflerini, planlannı gazetemize değerlendirdi. Neden rektörlüğe aday oklunuz? FARUK ERZENGtN Bir süre Ingiltere ve ABD'de çalışmalar yaptım. Oradaki gelişmişliğin tek nedeninin sistemin oturmuş olmasından kaynaklandığını gördüm. Yoksa hiçbiri bilimsel açıdan Türkiye'den daha üstün değil. Türkiye'ye geri döndükten sonra hocalanma "Tıp fakültesne dekan otun, buralan bir düzene sokahrrT dedim. Onlar da benim dekan olmamı uygun gördüler. Ve 2 dönem üst üste fakültede dekanlık yaptım. Seçimlerden önce vaat ettiğim her şeyi fazlasıyla yerine getirdim. Modern Görüntüleme Merkezi kurduk, deprem güvenliği, ulaşım gibi pek çok konuda adım attık. Dekanlık görevimi bitirdikten sonra centilmenlik anlaşması gereği 3. kez aday olmadım. Rektöriük seçimleri gündeme gelince hocalanm, arkadaşlanm aday olmam konusunda beni cesaretlendirdiler. K l S A VE UZUN VADELİ PLANLAR Rektör seçüirseııiz lü'de kısa vadede neter yapacaksmız? ERZENGtN Acil olarak hukuk, iktisat, fen, edebıyat, orman fakültelerinde bir türlü çözülemeyen ısınma sorununu halledeceğim. Tüm fakültelerde, yerleşkelerde, güvenliğin sağlanması için döner sermayeden birimler oluşturacağım. Servis sorununu çözeceğim. Tabii bunlar günübirlik işler, bir hafta içinde çözülürler. Uzun vadeB pbnlanmz nekr? ERZENGİN Atatürk ilkelerinden taviz vermeden üniversitemizi hak ettiği noktaya getireceğim. lÜ'nün kanayan atardamarlannı durduracağım. Yerleşkeleri, konutlan, tiyatro salonlan, spor tesisleri ile yaşayan mekânlar haline getireceğim. Avcılar'daki yerleşkenin zemin analizi özelliklerine uygun imar planı belirlenecek ve en modern çevre düzenlemesi ile üniversitemizin genişlemesine olanak veren yeni birimler yerieştirilecek. Yerleşkenin tüm hizmetlerinden sorumlu rektör yardımcılanndan birisini Avcılar Yerleşkesi'nden seçeceğim. Mediko Sosyal hizmetleri geliştirilecek. Yönetim anlayışuuz nasıl olacak? ERZENGtN IÜ'nün partilerüstü olması, kimseyle kavgalı olmaması gerekiyor. Ben katüımcı bir yönetimden yanayım. Dekanlara ve idarecüere kurumların tüzel haklannı vermek temel prensibim olacak. Tüm yetkilerin rektörlükte toplanmasının sakıncalannı tecrübelerimle yaşadığım için böyle bir uygulamaya izin vermeyeceğim. Yerinden yönetim daha verimli olacaktır. Rektör sadece denetleyici olmalı. Ünrvershelerin hepsinde kadro, kaynak eksikliği nedeniyle ideal bir bilimsel üretim yapıla ınıyor. ÜTde bu konuylaflgiKneler yapacaksınız? ERZENGtN En alt seviyedeki kadrodan en üst kadrolara dek herkesle ilgileneceğim. Kadro, kaynak sorunu yaşanmayacak. Öğretim üyeleri ve yardımcılannın bilimsel faaliyetlerini en üst düzeyde destekleyeceğim. DPT, TÜBÎTAK, kamu kurum ve kuruluşlan ile ortakprojeleryapılması desteklenecek. Araştırma görevlilerinin istekleri doğrultusunda, eğitimlerinin bir bölümünü yurtdışında geçirmeleri için gerekli imkânlar yaratılacak. Tüm enstitülerde yüksek lisans ve doktora seviyesinde uzmanlık alanı dersleri yeniden açılacak. Üniversitedeki türban yasağrylaflgOitavnnız? ERZENGtN Türban yasağmdan taviz verilmesi mümkün değil. Yasa ne diyorsa o uygulanır. Bu konuyla ilgili bir şey yapmak isteyenler Meclis'e gitsinler. IÜ, türban yasağı konusunda bir kaledir. Atatürlc, Cumhuriyet devriminden sonra Türk kadırunın başındaki örtüye kanşmamıştır. Ama bugün türban, sadece başı örten bir bez parçası değildir, bir simge olarak kullanılmaktadır. Türban çok nazik bir konu. Başbakan bile bu konu hakkında ağzını açmıyor. t l zaman zaman yaşanan öğrenci olaylanyla da gündeme getiyor. CnKersitej e, yönetimin izniyle poüsin girmesi tepkilere neden ohıyor. RekK KAN KAYBEDİLDİ' tör ohırsanız bu konudaki tavnnız ne olacak? ERZENGtN Ben her zaman öğrencılerin Eski Rektör Prof. Dr. Kemal Alemdaroğla'nun yönetimine tepki olarak bazı öğretim üye arasındayım. Öğrencilerin derdini dinler, sorunlarrnı çözerseniz bu tür olumsuzluklar yaşanleri ünhersiteden aynkü. Bu, akedemik kadroda önemli bir boşluk yaratü. Konuyla Ugili ne yap maz diye düşünüyorum. Öğrencileri biüme yöneltirseniz şiddetten de uzak dururlar. mayı düşünüyorsunuz? Rektöriük için şansınızı nasıl göniyorsunuz? ERZENGİN Gıdenlerin yeniden gelmesi ERZENGtN İyi görüyorum. Çünkü rektör için elimden geleni yapacağım. Özellikle hukuk olursam herkesin rektörü olmayı istiyorum. Asfakültesi çok kan kaybettı. Kaybolan değerlerilında kim seçilirse seçilsin yanında olurum. Seçilmizi kazanmak için uğraşacağım. Alemdaroğmezsem de bir daha aday olmam. Bu enerjiyi bir lu'nin ilk dönemi sertti, ama başanlıydı. Ancak kez daha kendimde bulamam. ikinci döneminde iyice koptuk. IŞIĞIN YOLUMUZU AYDEVL ATIYOR! 30 ARALIK 1999'DA YİTİRDİĞİMİZ, ÇAĞDAŞ ECZACILIK HAREKETİ'NİN BÜYÜK ÖNDERİ, EDAK ECZA KOOPERATİFİ'NİN KURUCULARINDAN, DEĞERLİ İNSAN ACIKAYBMIZ Merhum Mehrnet ve Ayşe Yükserin kızlan, merhum Veli Caner'in sevgili eşi, Mustafa Ülkü Caner, Ertuğrul Caner, Elif Caner, Gülay Gökmen ve merhum Türker Caner'in sevgili anneleri, Zehra Caner, Aysel Caner ve Hüseyin Gökmen'in sevgili kayınvalideleri, Başak, Ceren, Deniz ve Melis'in babaanneleri, Onur, Okay ve Ekin'in anneanneleri, değerli büyüğümüz, yeri doldurulamayacak insan, ECZACI NURIŞIK BOYACIGİLLER i ÖLÜMÜNÜN BEŞÎNCİ YILINDA SAYGIYLA ANIYORUZ! HATtCE CANER 28.12.2004 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi 30.12.2004 Perşembe günü (bugün) Balçova Eğitim Mahallesi Yunus Emre Camii'nden öğle namazını müteakip kaldınlacaktır. Tüm dost ve yakınlanmıza duyurulur. Allah rahmet eylesin. AİLESt EDAK ECZA KOOP. YÖNETİM KURULU ve Ç ALIŞANLARI 3İARALK20O4 CUMA / MEZARINDA BULUŞUYORUZ! 11.00 Mezan başında anma (AŞAĞINARLIDERE MEZARLIĞI İZMİR) 08 OCAK 2005 CUMARTESİ / ŞÜR VE MÜZİKLE ANIYORUZ! 2030 Şiir: Ataol Behramoğlu "Yaşadıklanmdan Öğrendiğim Bir Şey Var" Müzik: Haluk Çetın "Ataol Behramoğlu Şarkıîan" Yer: Atatürk Kültür Merkezi Konak ' İZMİR Sevgili meslektaşımız ve çalışma arkadaşımız Mustafa Ülkü Caner'in sevgili annesi BAŞSAGLIGI Prof. Dr. TARIK ZAFER TUNAYA Hocamızın değerli eşi, güzel insan HATİCE CANER'in vefatından duyduğumuz üzüntü sonsuzdur. Merhumeye Allah'tan rahmet, ailesine sabır ve başsağlığı dileriz. CANER AVUKATLIK BÜROSU MELAHAT TUNAYA ölümünün birinci yılında özlemle anıyoruz. Işıklar içinde yatsın. ÇARŞAMBA TOPLANTILARI Konuklan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle