25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ARALIK 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MUZIK SEFİNEİ TERAKKİ ***> DURTJSI IABİAELI ÎSTANBÜL EFENDİSİ ABDÜICA5BAZ% IN TURHAN SELÇUK GÖRÜŞ ŞAHNAZ ÇAKIRALP Karamsar Olmaya Gerek Yok! Sormayın, son zamanlarda öylesine yoğun bir çalışma temposu içindeyim ki dizi, tiyatro çalışmalan, iş görüşmeleri, turneler, Vıyana'da ki iş görüşmesi falan derken geçen haftaki yazımı yazacak zaman bulamadım. Baktım okuyuculanmdan yığınla mektup. Hayrola ne oldu? Bundan sonra yazmayacak mısınız? Biryandan kendime kızdtm, niçin yazamadım diye, ama diğer yandan da mutlu oldum. Demek ki bir hafta için bile yokluğum, okuyucularımda tedirginlik yaratmış, yokluğum yadırganmış, demek ki aranmışım. Tiyatro sanatçılarının tiyatroya bir tutkuyla bağlanmalannın önemli nedenlerinden bir tanesinin, seyirciyle aralarında kurulan inanılmaz bir bağın oluşudur gibi gelir hep bana. Bu bağ belki elle tutulmaz, gözle görülmez ama daima hissedilen bir bağdır, tek göstergesi de alkışlardır. Şimdi bakıyorum yazarlık da böyle imiş. Zaman içinde okuyuculannızla da inanılmaz bir bağ oluşuyor aranızda, üstelik bunun elle tutulur, gözle görülür yanı da var, okuyucunuzla daimi bir iletişim içindesiniz. Siz yazıyorsunuz o yazıyor. • •• Tabii bu arada toplum olarak da yoğun yaşanılan günler geçirdik. Bu arada 17 Aralık hepimiz için önemli idi. Şimdi geride kaldı. Ama yine de tartışmalan sürüyor. Sadece bizde değil, tüm Avrupa'da da. Herkesin kendine göre bir değeriendirmesi var. Bunlar tabii ki olacak. Ama çağdaş uygarlık düzeyine bizi taşıyacak böylesine önemli bir toplumsal değişim projesinin gerçekleşmeye doğru bir adım daha yaklaşması bence daha önemli. Siyasette zamanın neler göstereceğini şimdiden tahmin etmek zordur, bakarsınız birçok şey değişiverir. Irak'a asker göndermemizin kıl payı Meclis'ten geçmemesi yahut '11 Eylül' olayı hiç beklemediğimiz olaylar değil miydi? Bu olaylann AB yolunda birçok engeli kaldırdığını biliyoruz. En son Hollanda Dışişleri Bakanı'nın sözlerini, Avusturya Parlamentosu'nun referandum konusunda almış olduğu karan da değerlendirirseniz umutsuzluk için neden de kalmaz. Hepimiz bilmeliyiz ki AB bizi, bizim onlan istememizden daha çok istiyor. Ve bizlerfarkında olmasak bile Türkiye herkes için çok önemli, güçlü ve büyük bir ülke. AB sadece bizi kapısında bekletebildiği kadar bekletmek, işi olabileceği kadar geciktirmek istiyor, ama politik koşullar da bizden yana gelişiyor. O nedenle fazla bekletme şanslan da kalmıyor. ••• Deniyor ki en az on yıl sürmesi gerekecek. Bu dönem bizim için geçmesi çok zor olan bir dönem olacak. Söyler misiniz hangi dönem bizim için kolay geçen bir dönem oldu? Cumhuriyetin kurulması mı, Ikinci Dünya Savaşı dönemi mi? Tek partili yaşamdan çok partili döneme geçiş mi? Demokratik yaşamın belli aralıklarla sekteye uğraması mı? Yaşadığımız terör mü? PKK ile savaş mı? Ekonomik krizler mi? Hâlâ son ekonomik krizi bile atlatabilmiş değiliz ki. Evet zor bir dönem geçireceğiz, ama bu dönemin sonu aydınlık. Bir daha, şimdiye kadar geçirdiğimiz o dönemleri bir daha, bir daha yaşamamak gibi bir düzeni ve çağdaşlık düzeyini bize vaat eden bir dönem. Devlet olarak, kurumlar olarak, toplum ve btreyler olarak kafa yapılanmızı, düşünce kalıplarımızı, şimdiye kadar bizi bir yerlere taşımayan miskin alışkanlıklanmızı değiştirdiğimizde şeffaf, hukukun üstünlüğü, insan haklanna saygılı, bilinçli, mantıklı gerçek demokrat bir siyasi, ekonomik ve sosyal yapının oluştuğunu düşünelim. Adamsendeciliğin, boş vermişçiliğin, vurdumduymazlığın, açgözlülüğün, başkalannın haklanna saygısızlığın, kayırmacılığın, kısır çekişmelerin, bağnazItğın, küçük hesaplann grtgide azalacağı, ortadan kalkacağını bir düşünelim. Onümüzde zor bir on veya on beş yıl var, ama ortada önemli bir hedef de var, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak hedefı var. Zor geçecek ama bize dinamizm de getirecek bir süreç bu. Eğitimde kalitenin arttınlmasından sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesine, çevre anlayışının yaygınlaşmasından kültür ve sanat yaşamımızın zenginleşmesine. Sosyal ilişkilere, hatta insanların aşk yaşamlanna yansıyacak bir dinamizm olacak bu. Yeter ki Türkiye müzakere sırasında pazartık gücünü ortaya koysun. Bence geleceğe umutla bakmak, birçok şeyi aşmak için önemli bir adım... scakiralp ' mynet.com HARİKüLADE MACERALARI KISIM tEKMİLİ BİRDEN Efkan Şeşen yedinci albümünde tulum ve kemençeyle birlikte yaylalarda dolaşıyor Karadeniz'in güzel insanlan yudır tek başına müzikyapan Efkan Şeşen, 'Pek te Taninmayan Karadeniz'ledinleyicUerin karşısında. İlk bestelerini ıshklayapan Şeşen, albüm yapmasında 'Ne zantan bir Karadeniz albümü yapacaksm ?' diye soranlann da etküi olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Amaam bir Karadenizhoron albümü yapmak değildi Bugünün piyasastnda Karadeniz miiziğj modern arabeskin hâfdmiyetinde gidJyor. Fantezi arabesk müziklerie Karadeniz insamnm neşe ve çapkınlığım düegetiren esprilerin hâkim olduğıı albümler çoktur. Taverna killtürü olarak yayüan bu müziği piyasada tanman bazı Karadenizli sanatçüar yapıyor. Her sanatçı açmndan konuşnmyorum, çok güzel albümler yapan genç arkadaşlar var. Karadeniz'in horondan başka son derece kendine özgü yönleri de var. Albüm, daha insana, topluma, yaşama biçimine yakın konulan içeriyor" HATÎCE TUNCER Efkan Şeşen 7. albümü "Pek te Taninmayan Karadeniz"le dınleyicilerin karşısına söz ve müziklerinı kendisinin yazdığı, Karadeniz tınılannı yansıtan bir albümle çıktı. Tulum ve kemençeyi ağırhklı olarak kullandığı albüm, Şeşen 'in "içinden akan ınnağuı değişik yönlerinden birini" yansıtan bir çalışma olarak nıtelenebilir. Efkan Şeşen ve eşi Didan Şeşen'le Taksim'deki Cumhuriyet Kıtap Kulübü'nde yaptığımız söyleşıde Grup Yorum günlerinden bugünlere kadar uzandık. BAŞARININ ARDINDA EŞİ VAR Albümde "Oy Trabzon ", Lazca "Skani KalaSeninle ", "Su Ne Etsıın Yanmişe ", "Kotençur " şarkılarım eşi Didar Şeşen 'le diiet yapıyor. Didar Şeşen "ŞurnmşineSe\gilim " şarkısını solo seslendiriyor. Efkan Şeşen 'in müziğinde Didar Şeşen 'in büyiik payı var. Bestelerin değerlendirilmesi, düzenlemeler, albümlerin hazırlanma aşamalannda birlikte çalışıyorlar. tTÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvan mezunu olan Didar Şeşen, bir albüm çıkarmış olmasına karşın sürdürmemiş ve şu anda müzik öğretmenliğiyapıyor. 8 yaşındaki oğulları ve löyaşındaki kızlartnın sorumluluğunu eşinden daha çok yüklenmiş. 40'INDAN SONRA.. Didar Şeşen, Efkan Şeşen 'in Bulgaristan 'da Sofya yakınlarındaki Plovdiv Müzik Dans ve Gösteri SanaÜan Akademisi'nde eğitime başlamasını da sonuna kadar destekliyor. Efkan Şeşen 'in Bulgaristan macerası bir akrabalarının aracılığtyla olmuş. Koşullann uygun olduğunu gören Şeşen, bir müzik yapınt şirketi kurmuş. Konservatuvar bünyesindeki Bulgarca kursuna giderken müzik bölümünde okuma olanağı bulunca değerlendirmek istemiş: "Hayatımda böyle bir boşlıık vardı. Bu yıl hazırhk okuyorum. Piyano, gitar, şan, müzik teorisi dersleri görüyorum. 40 yaşından sonra konservatuvar, ama okumanm yaşı yoktıır. Öğrencilik, müzikal coşkuyu arttıran bir şey. Bulgar müzisyenlerle çalışıyoruz. Zaten bu albümün kayıtlannı da Bulgaristan'dayaptık. Türkiye 'de de teşekkür borçlu olduğum Bülent Seyhan 'm desteğiyle Seyhan Müzik'ten çıkarttık." ŞEKER YERINE ALBÜM Efkan Şeşen müziğe ıslıkla başlar. Üniversite sınavına girip kazanamadığı dönemde henüz 17 yaşındayken sol bir siyasi hareket içindedir ve 1981 yılında kendüıi Bayrampaşa Cezaevi'nde bulur. Koğuşta neşeli anlarda çamaşır, bulaşık yıkarken ıslıkla ilk besteleri de çıkar. Ishğı havalandırmalarda yankır, Grup Yorum'un ünlü şarkılan Güleycan, Kuşatma şarkılan nota bilmediğı halde ıslıkla ortaya çıkar. Tahliye olduktan sonra Arif Sağ Müzik Okulu'nda bağlama, Tımur Selçuk'un Çağdaş Müzik Merkezi'nde şan dersleri alır. Kurulma aşamasında olan Grup Yorum'la o günlerde çahşmaya başlar. Yorum'dan aynlıp kendi başına müzik yapmaya başladığı 1993 yılında gitar çalışır, yeni besteler yapar. 1995 Nisan ayında Didar Şeşen'le nikâh töreninde şeker yerine ilk solo albümü "Dokuz Alü Yollannda"yı dağıtırken iki mutluluğu birlikte yaşamaktadir. Kahraman Tav Bar'da Tunceli ve çevresinde yaptığı araştırmalannda ulaştığı ezgiler, masallar, efsanelerden esinlenıp yarattığı yepyeni şarkılanyla tanınan Metin Kahraman 28 Aralık Salı akşamı saat21.00'deBeyoğlu Tav Bar'da sahne alacak. Kardeşi Kemal Kahraman'la birlikte müzik çalışmalarını sürdüren Metin Kahraman, 2002 yılında 5. albümleri Meyman'ı çıkarmıştı. Kahraman kardeşler, dualar ve beyitlerden derledikleri "Dersim tnanç Yolu" albümünü yeni yılın ilk aylannda çıkarmayı planlıyor. (Tel: 0212 293 10 98) 'KENDİME SADIK KALDIM' "DokuzAltıYoIlannda" Şeşen'in, efsanevi Yorum solistliğinin ardından tek başma ayakta durmaya çabaladığı ilk duygulan, ilk coşkularını yansıtan bir albüm: "Kendim için değil de başkaian için yaşama sürecinden kopup kendimJe yüzleştiğim, kendi duygulanmı ifade ettiğim bir dönem. Doğal olarak da kişisel duygulann çok çıplak yansıdığı bir albümdü. Dokuz Alü YoDannda, Yorum'dan kopmuş bir insanm çıkaracağı tarzda bir albüm değildi Hiçbir yere çağnlmadım. Olumlu eleştiriler abnama rağmen ağuiıkla tepki aldım ben. Ama ben kendime sadık kaldım, doğnı olanı yapüm. Bir insan kendiyle oynarsa kendine dürüstlüğünü yitirir." Şeşen, 1995'in sonuna doğru daha toplumsal sorunlan işlediği "Gün Ağanrken", 1996'da tt GöçerOIdum",1997'de"Merhaba'', 1999da "GözleriHâlâ Çocuk" ve 2001 yılında "Dar Kapüar" albümlerini çıkardı: "Merhaba'da sanki biraz popükriiğin de kıyısındaydık. Oğlumun doğumu çok etkiledi o albümü. Azeri örular, Cflveloy gibi Laz ezgileriyle müzikal anlamda da zengindi Merhaba bir doruksa' Gözleri Hâlâ Çocuk' o dorukta tutunmaya çauşöğnn yer gibidir. Bende bir sorun varmış gibi duygular taşıdığım, çok enıek verilmiş, özgün şarkılardan oluşan albümlerdir bunlar. Göderi Hâlâ Çocuk'ta bir hayal kmkbğı vanhr. Bir şeyler beklenmiş, ürmanış yaşanmış, orada durmaya çahşıyorsunuz gibi bir şeydir. 19992000, miknyum vekriz.~ 'Bukapıdan geçtin geçtin.. geçemedin mi öl kardeşim' diyen bir sistenı içmdeyiz. 'Dar Kapılar' 'ben bu kapılan sevmiyorum' dediğim bir albümdür.' Sevgi' öhlın orncunda ölen Sevgi ablayı (Erdoğan) anlaör.' Bu kadar rezil yaşamaktansa onurlu yaşayayım' diyen bir eserdnf NAİF BİR ALBÜM "Pek te Taninmayan Karadeniz" albümü, son üç yıldır yaz aylarını geçirdiği Artvin'in Arhavi ilçesinin köyünde yaşadıklarının bir ürünü. Eski adıyla Pilarget, yeni adıyla Ulukent köyünde dedesinden kalan toprak üzerinde ev yaptırırken eşi ve çocuklanyla yıllann biriktirdiği dikenleri temizlemişler, findık toplamışlar, kurutulmuş armutlardan pekmez yaprruşlar, yaylalara çıkmışlar. Üç bin metre yükseklikteki Kotençur Yaylası'nda arkadaşlanyla çadırda geçirdiği 4 günün yarattığı duygulardan "Kotençur" şarkısıçıkmış: "Çok naifashndabu albüm. Yanipiyasa amaçta 'Karadeniz rüzgân var, ben de bir şey yapayım' diye yapmadık. 'Ne zaman bir Karadeniz albümü yapacaksın' diye soran tanıdıklann da biraz etkisi var." Söz ve müzikleri kendisine ait 11 şarkı kemençe, tulum ağırlıklı düzenlemeleriyle geleneksel türküleri andınyor. "Hemşin Yaylalan" ve Kotençur şarkılarının birer kıtasında halk manilerinden esinlendiğini albüm kapağmda özellikle belirtmiş: "Beslendiğimiz kaynak bunlar. Ashnda tamamen varuğjmız halk eserlerinden kaynaklamyor. Sanatçı, kendisini besleyen kaynağı, damarlan açık sözle yansıtmalıdır. Anıacım bir Karadenizhoron albümü yapmak değüdi. Bugünün piyasasında Karadeniz müziği, modern arabeskin hâkimiyetinde gidiyor. Fantezi arabesk müzUderle Karadeniz insanmın neşe ve çapkmhğun dile getiren esprilerin hâkim olduğu albümler çoktur. Taverna kültürü olarak yay> lan bu müziği piyasada tanınan bazı Karadenizli sanatçılar yapıyor. Her sanatçı açısından konuşmuyorum, çok güzel albümler yapan genç arkadaşlar var. Karadeniz'in horondan başka son derece kendine özgü yönleri de var. Fındbğı. çayı, eziyeti, yozlaşmasL yayialan, terk edilen güzellikleri var. 'Şavşat Eli'nde Şavşat'ı anlaürken 'ne kadar güzel çamlan bir ressama esin kaynağı olacak doğal güzellikleri var' demekle yetinmedinı. O doku içindeki güzel insanlan anlatum.' Kemençemin Telina' da, çul suz kemençeci sevdiği kızı kaçırmayı düşünürken 'çarık asanm boynuna' diye espri kanyoruz. Albüm. daha insana. topluma, yaşama biçimine yakın konulan içeriyor." B u ADAM HİÇ TANINMIYOR.. Şeşen'in köyde ev yaptınrken yaşadıklanm dile getirdiği "Su Ne Etsun Yanmişe" eski kayıtlardaki gibi "Sayın dinleyiciler kasethnizin bu bölümünde yöremizin pek te taninmayan hatta hiç taninmayan müzisyenkrinden Hamdi torunu Efkan Şeşen.." diye bir sunuştan sonra başlıyor. Sunuş, albüme adını veren Şeşen'in sitemin ilerisinde bir tepkisini ifade ediyor ashnda: "Her yapoğnn albümde, ghtiğim yerlerde veya kendi köyümde bile' Yaa bu adam hiç tanınmıyor, televizyonda görünmüyor.Kimbuya,kiminoğlu?..' gibisözlerlekarşdaşıyonım. Benim dinleyecilerimin bile televizyonda görünmeyi kriter savmalan beni rahatsız ettigi için albümüme bu adı koydum. Yoksa Karadeniz bölgesinin çok bilinmeyen yönleri anlammda değO. Yaşadıklanmız, popüler soundun içerisinde günlük piyasa kaygılanyla bu eserieri üretmeyişim de bu adı kovmamdaetküioldu." Şarkılar Irak İçin Anadolu'nun Sesi Radyosu, ABD'nin Irak işgalini ve Felluce'deki operasyonlan protesto amacıyla "Şarkılanmız Iraktçüı" adıyla bir konser düzenledi. Bağcılar Olimpik Spor Salonu'nda bugün saat 17.00'de başlayacak olan konserde Grup Yorum, Kazun Koyuncu, Hilmi Yarayıcı, Bügesu Erenus, AH Erenus, Nurettin Güleç ve Grup Patika, ABD işgalindeki Necef, Bağdat, Basra ve Felluce halkına şarkılar ve türkülerle destek verecek. Konserin sumjpuluğunu şaır MehmetÖzer yapacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle