Katalog

26 ARALIK 2004 PAZAR CUMHURİYET KULTUR KULE CANBAZI SAYFA kultur(n cumhuriyet.com.tr 15 SUNAYAKEN Bir Nihat Ulger var!.. Istanbul'un Kartal ilçesi II. Mehmet'ten önce, 1329 yılında, Maltepe'de yapılan Pelekanon Savaşı sonrasında Osmanlı'nın eline geçmiştir. Bağlar, bahçeler ve bostanlarla kaplı olan bu bölge, Istanbul'un sebze ve meyve ihtiyacuıın büyük bir bölümünü karşılamaktaydı. Kartal aynca gemilerle getirilen buğdaylan öğüten değirmenleriyle de ünlüydü. Günümüzde ise Kartal Nihat Ülger'ıyleünlüdür!.. Kim midir Nihat Ülger?.. Ben, Kartal'da bir apartmanın bodrum katında tanıdım kendisini. Yanlış anımsamıyorsam, 1992 yılı olacaktı... Kız Kulesi'ne çıkmış, lokanta yapılmak istenilen bu tarihi eserin sanat merkezi olması için çaba harcıyordum. Kendini şair, yazar sanan kımı müsvetteler düşümü, emeğınu ıçkı kokan pis ağızlanyla kirletmeye çalışırlarken, Nihat Ülger tüm aydınlığıyla yanımdaydı. Beni, Kız Kulesi'nin tarihçesini, edebiyatımızdaki yerini anlatmam için tiyatrosuna davet etmiş, ben de kalkıp gitmiştım. kısa bir tarih vardı: 20 Aralık 2004!.. O gün, Kartal Sanat Tiyatrosu boşaltılmış olmalıydı! Nihat Ülger ve sanatçı arkadaşlannın, tuvaletlerinde sulann akmadığı, karanlığa mahkum edıhniş bir tıyatroda, ellerinde tuttuğu tahliye kâğıdında son tümce olarak şu yazıhydı"... aksi takdirde kolluk marifetiyle tahliyenizin cihetine gidileceğinin bilinmesini rica ederim." ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Yeni Yıla Girerken... Ah! Bilmez değilim, yeni yıl geliyor diye insanın yüreği pır pır etmeye başlar... Sanki geride kalan, geçip giden bir yılla, üzüntüler, sıkıntılar, endişeler, yokluklar, kötülükler, haksızlıklar da geride kalacak... Sanki bir şeyler değişecek... Sanki ufkumuzu daha ötelere taşıyacağız... Sanki denizlere, nehirlere yeni sular dolacak... Yeni sularda, yeni rüzgârları sırtlayıp, yeni hedeflere pupa yelken dümen kıracağız sanki... Yeni ışıklar... Yeni umutlar... Sanki... Belki alışkanlıktan, belki umudu diri tutmaya sonsuz gereksinimimiz olduğundan sürdüreceğiz 'san/c/'leri... Oysa... Oysa biliyorsunuz, değişen bir şey yok, sayılardan vetakvim yapraklarından başka. Ancak biz değiştirirsek değişecek olandan başka... Yani yeni yılda da farklı dünyalar arasında parçalanıp duracağız, kırılan dağılan parçalarımızı bir araya toplamaya çalışacağız. Eskişehir yıllar sonra nihayet operaya kavuştu diye sevineceğiz, Yılmaz Büyükerşen'i kutlayacağız bir yandan; öte yandan Bursa'dan Levent Gencelli'nin haberleriyle sarsılacağız. Amca oğluyla evlenmek istemediği için evden kaçan 17 yaşındaki kızın bedenine sıkılan kurşunlara, "töre gereği", amca oğluyla evlendirilen kız kardeşin dramına kahrolacağız... Manisa'da okul bahçesinde top oynarken cam kıran çocukların mahkemeye sürüklenişlerini izlerken, bir yandan da çıldırasıya merak edeceğiz Diyarbakır Kulp'ta bulunan toplu mezarın sorumlularının cezalandırılıp cezalandırılmayacaklarını... Komşu ülke Suriye ile ilişkilerin düzelmesine sevinirken, Turhan Selçuk'un "Türk Kadını Emine Hanım, Arap Kadını Esma Hanım" karikatürü gelip yüreğime saplanıyor. Içim acıyor... Içim içime sığmıyor. Sevinçten ve duygu yoğunluğundan ağlıyorum Ayla Erduran'dan Bach ve Brahms sonatlarını dinlerken. Sevinçliyim, çünkü ilk kez Ayla Erduran'ın yorumları, dört ayrı CD olarak yayımlandı ve artık onları sık sık dinleyebilirim. Böyle bir müzik, böyle bir yorum varsa, yeryüzü o kadar kötü olamaz! Yılın son günü yaklaşırken, bir süre önce Diyanet'ten gelen "milli ve dini değeıierimizle bağdaşmayan yılbaşı eğlencesine" dair hutbeyle, sonradan çark edişle ilgili kuşkularıma, endişelerime on yıl öncesinden bir gölge düşüyor. On yıl önce, hepimizi hedef alan bir bomba Istanbul'un orta yerinde patladığında ve Onat Kutlar'la Yasemin Cebenoyan'ı alıp götürdüğünde, hepimiz biliyorduk teröre boyun eğmemek gerektiğini. Arna o gün orada boyunlarımız koparıldı. Taksim meydanı, Istanbul'un kalbiydi. Türkiye kalbinden vuruldu. Yeni yıla girerken Tanrı bizi şidderten korusun diye dua ediyorum. Yılın son günü yaklaşırken benim yüreğim, Sevgili Ouygu Asena'da. Akıllı, iyi yürekli, çalışkan, cesur, azimli, kahraman arkadaşımda... Bugüne dek Duygu, toplumdaki sayısız çarpıklıklarla savaştı. Şu sıralar hastalıkla savaşmakta. Hem ona, hem de en az onun kadar kahraman kız kardeşi Inci Asena'ya güç diliyorum. Duygu'nun daha yapacak çok işi, Inci'nin yazacak çok şiiri var. Yüreğim nöbette, bekliyorum... Sevgili okurlar, hepinize sevdiklerinizle birlikte, mutlu, sağhklı, keyifli, yaratıcı, üretken, çoksesli, çok renkli, her tür şiddetten, baskıdan, sömürüden, eşitsizlikten, bağnazlıktan, haksızlıktan arınmış bir yeni yıl diliyorum. www.zeyneporal.com Tlyatrovu terk eti' Kolluk marifeti! Yani deniliyor ki sanatçıya, pılını pırtını 5 gün içinde topla, tiyatroyu terk et, yoksa bız senı kaba güçle atmasını biliriz!.. Bu ne güzel bir tavır, ne güzel bir yazı böyle. Avrupa Birliği'nden gün alan Türkiye'ye ne de güzel yakışıyor! Hiç kimse, bu yazının "prosedür" gereği olduğunu söylemeye kalkmasın! Hiçbir sanatçı, hele ki Nihat Ülger gibi her şeyini tiyatroya adamış bir oyuncu asla böyle bir dili hak etmez, etmiyor. Sayın Kartal Kaymakamı, önüne konan yazılan okumadan mı imzalıyor? Ne yapmış Nihat Ülger?.. Devletin arsasına kaçak bina mı yapmış? Milletin yolunu, sokağını mı işgal etmiş? Soranm, tiyatrosunu taşıması için bir yer gösterildi mi Ülger'e?.. Yaptığı onca masrafın, harcadığı emeğin karşıhğının ne olacağı düşünüldü mü?.. 17 Ağustos depremi 1999 yüuıda oldu; binanın yıkıhnası ise 2004'te geldi birilennin aklına!.. Madem binanız çürüktü, neden zemin katını Kartal Sanat Tiyatrosu'na depremden 3 yıl sonra kiraladınız?.. Ne dersiniz Sayın Kültür Bakanı, Sayın Vali, Sayın Kaymakam; "Istanbul depremi ne zaman olacak?" tartışmalannı, maddi ve manevi tüm bihkimini Kartal Sanat Tiyatrosu'na harcamış Nihat Ülger'in yanında yapalım mı? Devrik bir cumhurbaskaniEvet, bir apartmanın bodrum katındaydı Nihat Ülger... Bir zamanlar farelerin cirit attığı, örümcek ağlannın hüküm sürdüğü bu basık, karanlık ve izbe yeri adam etmiş ve bir tiyatro salonuna dönüştürmüştü, adını da "Rı*at Ilgaz Sahnesi" koymuştu. Eh, ancak böylesine yürekli ve gerçek bir aydın beni anlayabilir diye düşünmüştüm. "Üzülme Sunay" demişti o gün bana Nihat, "Üzülme!.. Bir gün Kız Kulesi senin dediğin gibi insanlann şiir okumaya gitriği 'ŞiirCumhuriyetı' olacak. O güne kadar gel, devrik bir cumhurbaskanı olarak bizim aramızda yaşa!.." 0 günden sonra ne zaman bir gösteri için çağırsa, koşa koşa gittim kardeşimın yanına. Zaman içinde bu güzel insan, Kartal Meydanı'nda bulunan Eczacıbaşı llköğretim Okulu'nun zemin katına talip oldu. Devletten kiraladığı 1000 m2'lik bu alanı 1001 zorlukla temizledi, onardı ve nefis bir tiyatro salonu haline getirdi. Yalmzca tiyatro mu?.. Resim galerisi ve sanat atölyeleriyle tüm sanatseverlerin buluştuğu bir kültür merkezine dönüştü, Kartal Sanat Tiyatrosu. Nihat Ülger, kiraladığı zemin kata milyarlarca para harcadı. Onun tek düşü tiyatro yapmak, insanlara bu sanatı sevdirmekti. Nihat Ülger gibi insanlann hiçbir zaman bankada birikmiş paralan olmaz. Onun gibi sanatçılar, insanlara her zaman daha iyisini sunmak için çırpınırlar, bu gönül bağıyla her şeylerini ortaya dökerler. Dönemin Kültür Bakanı tstemihan Talay da yardımcı olur, Nihat Ülger'e... Ve, Kartal Sanat Tiyatrosu, 2002 yılının 22 Mayısı'nda bakanın da katıldığı bir törenle perdelerini açar. Pek çok sanatçı katıhr açılış gününe. Müjdat Gezen, Zafer Alagöz, Zihni Göktay, Hadi Çaman, Seden Kraltunç... Kartal'in Iskele Meydanı'nda görkemli bir tiyatro salonu vardır artık!.. Melih Cevdet Andayın "Ölüler Konuşmak İster"inden Brecht'in "Carra Ananın TüfeklerTne, Orhan Kemal'ın "Üçkâğıtçı"sından Ionesco'nun "Kapı Çalınıyor"una kadar birçok oyun sahnelenir, Kartal Sanat Tiyatrosu'nda. Çocuklan da unutmaz Nihat Ülger, çoğunu kendi yazdığı oyunlarla küçük kalplenn gönlünde de taht kurmayı becerir... Ve geçtiğimiz 15 Aralık günü!.. O gün, Kartal Kaymakamlığı'ndan bir yazı alır Nihat ülger... Söz konusu yazıda, okulun 17 Ağustos depreminde hasar gördüğü ve yıkılacağı yazılıdır. Yazının konusu şudur: "Tahliye"... Nihat Ülger'den, tiyatroyu beş gün içinde terk etmesi istenmektedir. Bu arada, Kartal Sanat Tiyatrosu'nun elektrik ve suyu hemen kesilmiş, sanatçılar karanlık içinde "resmen" susuz bırakılmıştır. Bu çağ dışı, insanlık dışı yaptınmlann uygulandığı günlerde Türkiye, Avrupa Birliği'nden tam üyelik için gün almakpeşinde koşmaktaydı!.. 17 Aralık günü, görüşmelerin 2005 yılının ekim ayında yapılacağı açıklamnca bir bayram havasının estirilmeye çalışıldığı Türkiye'de, Nihat Ülger'in önünde daha PVP / VCP ler. Gülünç rastlantılann, beklenmez karşılaşmalann ortasına düşerler. Kara komedinin başanlı bir aktanmı olan bu yapımda zeki sahneler, espirili konuşmalar, son derece soyut durumlar, güzel doğa görüntüleri, coşturan, sizi yerinizde dans ettiren bir müzik de var. Bayan Munson'ı oynayan I. P. Hall'a Cannes Jüri Ozel Odülü'nü getiren filmin Özel Bölümler'inde Abbot Kinney, Lighthouse Korosu, Rose Stone ve Venice Four'un seslendirdikleri olağanüstü gospellar, tokat sahnelerinin eglendirici kolajı, fılmdeki ilginç müzik aletlerinin yaratıcısı Danny Ferrington'la söyleşi var. Les Triplettes de Belleville (belleville'de Randevu) I Yön: Sytvain Chomet / Sanat Tasanmı: Evgeni Tomov / 2003, renkli, 77 dakika / Chantier FilmsPalermo. Paris taşrasındaki eski evinde torunu Champion'la yaşayan Madame Souza, öksüz ve içedönük torununun gerçek tutkusunun pedal çevirmek olduğunu keşfedince ona bir bisiklet armağan eder. Ninesinin antrenörlüğünde yetişen Champion'un efsanevi Fransa Turu'na katılma zamanı gelir. Yanşta mafya tarafindan kaçınlan torununun peşine düşen Madame Souza ve köpeği Bruno, Champion'u bulmak amacıyla dev met(0212) 293 «9 7« Ash SELÇUK The Ladykillers(Kad/n Avcılan) I Yön: Joel ve Ethan Coen / Oyn: Tom Hanks, Irma P.Hall / 2003, renkli, 100 dakika / Buena Vista Tiglon. Ingiliz sinemasının unutulmaz kara komedilerinden, Alexander Mackendrick'in 1955 tarihlı Kadın Katilleri' ni, Coen Kardeşler tam 49 yıl sonra bu ikinci değişik versiyonlarında saygıyla selamlıyorlar. 50'lerin Londra'suıdaki öyküyü günümüz Amerika'sının Mississippi bölgesine taşıyan Coen'ler, yaşlı dul siyahi Bayan Munson'ın bodrum katını müzik provalan(!) için kiralayan, her biri ilginç kimlikler olan soygun çetesinin elemanlan yasadışı girişknlerinde engellerle karşılaşarak tökezlerKULTUK • SANAT ropol Belleville'e gelirler. Umutsuz bir durumda torununu arayan Madame Souza'mn yardunına 3O'lann müzikhol yıldızlan 'Belleville Üçüzleri' yetişir. Zamanın akışını, değişimi, dayanışmayı. sevgiyi etkileyici bir gerçeklüde vurgulayan bu yetkin çizgi fılmin Özel Bölümİerınde filmin yapımı, çizim teknikleri, gerçek kişilerden etkilenerek karakterleri yaratma, mekan tasanmlan, arka fonlar, filmin dokusu ve özellikleri, görsel referanslar, boyutlann yaratımı, müziğin ve koreografinin oluşumu, çizgi film dersleri var. Yaşayan, acı çeken karakterlerin yer aldığı bu büyüleyici çizgi çalışma nostaljik, hüzünlü bir boyutta içeriyor. Faks:(0 212)257 05 57 AYDBMUK BULUŞMALARZ KUŞLUK KAHVALTISINDA BULUŞUYORUZ ' KADIKÖY Tlf: 0216346 01 41 Karpuz Kakğundan {jemiier Yapmak Şarkılarifni£ Iraft için. Kazım KOYUNCU • Hilmi YARAYICI Bilgesu ERENUS • Ali ERENUS Grup Patika • Nurettin GÜLEÇ İZMİR CUMHURİYET OKURLARI Puz Kabuğundan Gemiler Yapmak 1 1.3O1 4.OO1 6.3O1 9.OO21.3O &UÜUBİUO TOLEDO A^ARIÂN A 6 U I L 8 M M A R Î A BOTTO Kar "EVRENSEL İNSAN HAKLARINDAN AZINLIK HAKLARINA, ULUS DEVLETTEN U Y D U DEVLETE GİDERKEN KÜRESELLEŞEN D E M O K R A S İ Mİ? OTOKRASİ Mİ?" BAŞUKLISÖYLEŞİSİ İLE Prof Dr. TÜUY ÖZÛERMAN (9 Eytül Ünv. I.I.B.F. ÖĞRETİM ÜYESI) BİZLERLE OLACAK. ŞİİRİN. KİTAPLARIN DÛNYASINDA KISA YOLCULUKLARDA YAPACAĞIMIZ BU BULUŞMAYA HEPİNİZİBEKLİYORUZ. TARİH / SAAT: 26 ARALJK PAZAR /11.00 YER: ALARA RESTORAN 372 /1A KORDON / ALSANCAK (Aisancak iskelesı'nden Gumruk'e doğru 100 m. ılerde sahüde) KAHVALTIÜCRETİ: 8.000.000 TL OLUP REZERVASYON İÇİN SON TAftH 25 ARAUKTIR REZERVASYON: D GÛNOĞLU 0533 765 52 67 ,'N MANTAR: 0 533 563 78 68 S BAY 05359805474 'Ş AŞIROĞLU 0532692 7608 ' buluüan beklerken YÖNETMEN:\YEŞİM USTAOĞLU ^Rüçhan Çalışkur t Rıdvan Yağcı İsmail Baysan ATAKÖ'r ATBtUM ALTUN1ZADE CAPTTOt SPECTBUH 14 651 33 30 KADIKOY BROAOWAY SUADIYE »OVIEPt.EX 3017 3019 3021 3C 8 3O?D 3022 30C C TESI 23 15 92.9 ^'Aralık Pazar17:00 ) ) \ TC ŞÎŞLt 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2003/286 Karar No: 2004/644 Ankara, Kızılcahamam, Çatla Köyü, Cilt 40, Hane 6'da nüfusa kayıtlı Murat ve Ayşe'den olına 1.1.1973 doğumlu Atilla Uluçay'ın gaipliğine karar verildigi ılanolunur. 21.12.2004 Basın: 59103 Bağcılar Olımptk Spor Salonu İletisim: 0212 244 81 01 03 Sitll SATIŞNDKTUAU Bu ılan C u m h u H y e t 'm katkılanvla yayımlanmıştır INSANÜK HAU 3 1515'51 1519 1521 t$C CTESI23 15 T 151^591521 15 EFES Pllsen 4 Kültür Sanat ilanlannız için (0212)293 89 78 E F E S Pilsen'in k ü l t ü r ve sanata k a t k ı l a r ı artaıak surecek. Dosya No: 2004/260 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır. Birinci arttırma 13.1.2005 günü saat 10.0010.10 arasında Erenler Tekkesi Sokak No: 19/A HalıcıoğluBeyoğlu adresüıde yapılacak ve o günü kıymetlerin yüzde 60'ına istekli bulunmadığı takdirde 18.1.2005 günü aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'ını bulmasmın ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklının toplammdan fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylann paylaştırma masraflannı geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden yüzde 18 oranında KDV'nin ahcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği, masrafi verildigi takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmalan ilan olunur. 16.12.2004 Muhammen kıvmeti flira) Adedi Cinsi (Mahiveti ve önemli nitelikleri) Yamata marka 757 model No'lu 5 iplikli ovarlok makinesi 2.000.000.000 1 Sabre TYPE 2000 marka kumaş kesme makinesi 1.000.000.000 1 Ap4A10M22897 seri No'lu Basuı: 58852 TC BEYOĞLU 5. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI