Katalog

SAYFA HABERLER TBMM însan Haklan Komisyonu raporu: Kulp'ta bulunan kemikler kaybolan 11 köylüye ait CUMHURİYET 22 ARALIK 2004 ÇARŞAMBA Tophı mezara doğruLama TÜREYKÖSE ANKARA TBMM Insan Haklan Komisyonu içinde oluşturulan alt komisyon tarafindan hazırlanan raporda, "Diyarbakır'ın Kulp ilçesi Alaca köyü Kepir bölgesinde bulunan tophı mezann 1993 yıhnda kaybolan köylülere ait olduğu savlannı doğrulayan" bir sonuca vanldı. Komisyonda bugün ele alınacak raporda *kanıüann toplanması sırasında Kulp Cumhuriyet Savcıhğı'nuı yeterli özeni göstermediği, mağdur yakınlanna her ne kadar Avnıpa Insan Haklan Mahkemesi'nce (AİHM) taznünat ödenmesine karar verilse de, cezai yönden takibat açılmasmın bu tür fafli meçhuUerin bir daha cereyan etmemesi bakumndan önem taşKhğT vurgulandı. tnsan Haklan Komisyonu üyeleri Cavit Torun, Hakan Taşçı ve Mesut Değer bölgede incelemeler yaparak AVRUPA'DAN GURAY OZ Bu Zafep Gölgelenemez! Şu solcular neden "müzakere" tarihinin alınabilmiş olmasını küçümsüyorlar, anlamak mümkün değil. Neden zafere zafer denilmeyecekmiş? Muhalefetimiz biraz kıskanıyor elberte. Haklıdırlar. Onlara nasip olmadı bu güzel günlerin bayrağını taşımak. Ama solcuların burun kıvırması, "Türkiye'yi sattınız" falan gibi ayıp sözler etmeleri pek manasız. Anlayamadıklan gerçekler şöyledir: Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliğinin, neoliberal politikalann ebediliğinin ilan edilmesinin zamanı gelip geçiyor. Geciktik biraz, ama rahat mı verdiler? Komünistler, ne yârdan ne serden geçemeyen sosyal demokratlar, "Çağdaş uygartık başka, Batılılaşma başka" deyip duran iflah olmaz Kemalistler, beceriksiz, yeteneksiz partiler falan derken zaman geçip gitti. Şimdi yolun biraz taşlı tarlaya benzemesi bu nedenledir. Üyeliğimizin gecikmesi de öyle pek çoklannın sandığı gibi aleyhimize değil lehimizedir, bizim çıkarlarımızın gelecekte sağlam bir şekilde garantiye alınması içindir. Solcular kalın kafalıdırlar ve anlamıyorlar tabii. ••• Avrupa Biriiği'netam üyeliğimiz, artık rahat bir şeklide benimsediğimiz ve epeyce de yetkinleştiğimiz "komprador sanayileşme" sistemimiz için çok gereklidir. On yıl içinde bu sistemin önündeki engeller tümüyle temizlenecek, Türkiye, serbest piyasacı ülkeler zincirinin kopmaz bir halkası haline gelecektir. "Yeni Dünya Düzeni" adıyla literatüre geçen, gerçekten de şu son 20 yılda epeyce kökleşmiş bir düzen izlenimi veren sistemimiz iyice oturmuş olacak ve biz hem "demokratik" bir ülke olmanın, hem de direnişmiş, grevmiş birtakım gereksiz, eskimiş dinozoriuklardan kesin ve yapısal olarak kurtulmanın mutluluğunu yaşayacağız. Solcu arkadaşlanmızın bu durumdan hoşlanmadıklannı biliyoruz, ama demokratik bir çerçeve içinde solculuk yapabilmenin, STK'lerle istediğin gibi genişletebilmenin bir ayncalık olduğunu onlar da anlayacaklardır. Avrupa Birtiği ülkelerinin imrendiğimiz "demokratik", "özgürlükçü" düzenine biz de katılmış olacağız. Arada geçmesi gereken zaman, bazı pürüzlerin temizlenmesi için gereklidir. Büyük, geniş ve muktedir bir aileye katılacağız; aile içine taşınması gerekmeyen, kalın kafalı eskilerden miras kalmış bazı sorunlan halledeceğiz ve tertemiz bir şekilde katılacağız büyük ve zengin ailemize. Sorun istemiyoruz. ••• Bu sorunlar her zaman ayağımıza takıldı, her zaman ticari itibanmıza gölge düşürdü, yatırımlarımıza engel oldu. Dostlarımızla aramızda gereksiz sürtüşmelere yol açtı. Kıbns deyip duruyoriar. Bizim açımızdan Kıbns'ın ikiye bölünmesinin ya da birleşmesinin, Yunanistan'a ya da Türkiye'ye ilhakının hiç ama hiç önemi yoktur. En uygunu neyse, ki şimdi üç aşagı beş yukan bellidir, o uygulamaya konsun. Bizim için önemli olan Kıbns'ın nasıl yönetileceği, birlik içinde ve bölgemizde ne işe yaracağıdır. önemli olan budur. Epeyce akıllanmış olsalar da "muhalefet" partilerinin dillerine doladıkları serbest dolaşım, tarım sektörünün tasfiyesi gibi sorunlar da aklı başında ve sınıf açısından yaklaşmayı biliyorsanız, sorun falan değildir. Serbest dolaşım konusunda AB ülkeleri haklıdırlar. Bizim işçi serbest dolaşacak da ne olacak? Ha burda işsiz kalmış, ha Almanya'da, ne fark eder? Herkesin alışık olduğu mekânda, mahalde işsiz kalması kendi menfaatına değil midir? Tanm sektörünün tasfiyesi dedikleri önleme gelince; bizim solculanmız gerçekten de çok anlayışı krt kişiler; köylülüğü tasfiye edememiş gelişmiş ülke gördünüz mü siz hiç? "Hayır, oralarda köylülük tasfiye edilmiyor, makineli tanma geçiliyor, şu sıralarda Almanya ile Fransa arasında en büyük sorun tanm sektörü kaynaklıdır" falan gibi laflara da kamımız tok bizim. Böyle bilim dışı iddia sahiplerini değerii profesörümüz Mehmet Altan'a havale ediyoruz, derslerini alıp oturuyorlar. ••• Zaferimize boşuna gölge düşürmeye çalışıyorlar. Sınıf açısı bilmiyorlar. Bizim kendileri için uğraştığımızı sanıyorlar. Haklısınız, tabii, kuşkusuz, "Emeğin Avrupası" diye bir şey var. Ben o konuyu fazla bilmiyorum; Avrupalı sendikacı arkadaşlar var, gerçi şu sıralarda OPEL'de, Volksvvagen'de işten çıkartılacak işçiler konusu ile meşguldürler, ama yakında boş zamanlan olacaktır, onlara sorsunlar. Uygun bir cevap alacaklanndan adım gibi eminim. eposta: guray.oz(« cumhuriyet.com.tr • Komisyon raporunda, delillerin toplanması sırasında Kulp Cumhuriyet Savcılığı'nın yeterli özeni göstermediği, maktullere ait kemik ve diğer eşyalann köylüler tarafindan toplanarak getirilmesini istediği belirtildi. Raporda "cezai yönden takibat açılmasının, bu tür faili meçhullerin bir daha cereyan etmemesi bakımından önem taşıdığı" vurgulandı. toplu mezar savlannı araştırdı. 3 milletvekiünin hazırladığı raporda, 1993 yılında Kulp ilçesinde gözaltına alınan 11 kişinin daha sonra kaybolduğu vurgulanırken varılan sonuçlar şöyle özetlendi: TKKfleilişküeriypk' ~ • Gözaltına alındıktan sonra kaybolan kişilerin PKK terör örgütü ile resmi ve özel anlamda herhangi bir ilgilerinin olduğu tespit edilememiştir. Gözaltında kaybolan kişilerin çoğunun yaşlı. evli ve çok çocuk sahibi olmalan dikkate ahndığında, örgütsel irtibatlannın söz konusu olmadığı, resmi kayıtlarda da böyle bir irtibata rastlanmadığı ve hatta böyle bir iddianın olmadığı ortaya çıkmıştır. • Kulp ilçesi Alaca köyü Kepir bölgesinde hadisenin cereyan ettiği, kaybolanlann yakınlannın ve tanıklannın beyanlan ile ortaya çıkmış, toplu mezann da aynı yerde bulunmasının bu iddialan doğrulayıcı nitelikte bulunduğuna heyetimizce kanaat getirilmiştir. • Delillerin toplanması sırasında Kulp Cumhuriyet Savcılığı'nın yeterli özeni göstermediği, olaydan haberdar olduktan sonra olay mahallinde maktullere ait kemik ve diğer eşyalann köylüler tarafindan toplanarak getirilmesini istediği, köylülerce bu delillerin çuvallara konularak getirilmesinden sonra ulusal basrn eşliğinde olay mahalune gitriği anlaşılmıştır. • Inceleme imkânı bulduğumuz Kulp Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki dosya mağdur yakınlannın Avrupa Komisyonu'na ve AİHM'ye yaptıklan başvurular sonucunda verilen karardaki belirlemeler, olayın Bolu'dan gelen General YavuzErtürkkomutasındaki Bolu Komando Dağ Taburu'nun operasyonu sırasında gerçekleştiği anlaşılmıştır. • Her ne kadar mağdur yakınlanna çektikleri acılar karşılığında AİHM'ce tazminat ödenmesine karar verilmişse de, gerek dosyalara yansıyan bilgiler ve gerekse heyetimizin incelenmesi sırasında kaybo lan kişilerin yakınlannın hâlâ çekmekte olduklan acılar sebebiyle cezai yönden takibat açılmasının bu tür faili meçhullerin bir daha cereyan etmemesi bakımından büyük önem taşıdığına kanaat getirilmiştir. 'Adli Tıp netleştirecek' • Kulp ilçesi Alaca köyü Kepir bölgesinde bulunduğu bilinen toplu mezara ait kemik parçalannın ve diğer delillerin Adli Tıp Kurumu'nca yapılacak incelemede kaybolduğu söylenen kişilere ait olduğunun behrlenmesi hadiseye tam bir açıklık kazandıracaktır. Ancak yapılacak inceleme neticesinde bu kemiklerin ve bulunan diğer eşyalann maktullere ait olmadığının ortaya çıkması halinde bile durumun değişmeyeceği, zira Şemdin SakuY a karşı yapılan bir operasyon sırasında bu kişilerin gözaluna alındıktan sonra kayboldukları kanaatine vanlmıştır. UKURCA 'Okulda dayağa' inceleme ANKARA (AA) Insan Haklan Başkanlığı, Hakkâri'de meydana geldiği belirtilen dayak olayının incelenmesi için talimat verildiğini bildirdi. Başkanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Hakkâri'nin Çukurca ilçesinde, ilköğretim okulu öğrencisi RA'nın (13) okul müdürü taranndan dövüldüğü iddia edilerek şunlar kaydedildi:" 18 Arahk 2004 tarihinde baa medya organlannda; Çukurca ilçesi Cumhuriyet tlköğretim Okulu öğrencisi RA'nın, matematik dersinde aşın gürültü yapnğı gerekçesiyle, öğretnıeni E.Ç. taranndan dersten çıkankuğL, konunun müdür B.K.'ye şikâyet edildiği, bunun üzerine müdürün odasma çağırdığı RA'yı sopayla dövdüğü, vücuduna akbğı sopa darbeleriyle yaralanan RA'nın, götünUdüğü Hakkâri Devlet Hastanesi'nde sol kolunun çatladığının bclirlendiği, Müdür'ün yakınlannın, aileyi şikâyetinden vazgeçirmek için evlerine gittiğL, burada çıkan kavgada öğrencinin dayısı F.Ç'nin başına akhğı sopa darbeleriyle yaralandığı, iddialanna yer verihn^tir." Insan Haklan Başkanlığı, "söz konusu davranışlann 'kötü muamele ve onur kıncı davranış yasağı' ihlao' olarak nhelendirilebileceğinden, konunun Hakkâri tnsan Haklan Kurulu gündemine aunarak gerekli inceleme ve araşürma yapüması için" Insan Haklan ll Kurulu'na dün talimat verildiğini bildirdi. raştürk'ün ölüm yıldönümü nedeniyle yapılan törene, DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, Baştürk'ün eşi Ayten Baştürk, Şişli Belediye Başkaru Mustafa Sangül, DİSK'üı eskigenel başkanlanndan RıdvanBudak, öldürülen eski genel başkan Kemal Türkler'in eşi Sebahat Türkler ve çok sayıda sendikacı kaüldı. (Fotograf: EBRU ERDOĞAN) 6 Baştürk'ü mücadeleyle anacağız' tabkT dedi. Baştürk'ü, yalnızca mezannın başmda anmanın, sorunlan çözemeyeceğini dile getiren Çelebi, "Asıl yapmarmz gereken, bu mücadelede, \ itirdiklerimizin arusına, doğru temelde mücadek vermektir. Bir taraftan Abdullah Baştürk'ü anacağrz, diğer taraftan asgari ücretkrin belirlenmesiyle Ugüi eykmlerimize devam edeceğiz" diye konuştu. Solun, iktidannı yaratmadan, sorunlann çözülemeyeceğini gördüklerini anlatan Çelebi, AKP iktidanna karşı solun muhalefetine katkı vereceklerini söyledi. AB'den müzakere tarihinin alınmasına da değinen Çelebi şöyle konuştu: "AB zafer havasuıda kutianırken oradaki tesümrv etçihği görüyoruz. İki Avnıpa var; biri hberallerin ve sermayenin Avnıpa 'a, diğeri de sosyal Avnıpa. Sosyal, emegin Avrupa'smı yok etmeye çahşıyoriar." Genellş Sendıkası Genel Başkanı Mahmut Seren' in de bir konuşma yaptığı törende, "Abdullah Baştürk 2. tşçi ÖykülerTni kazananlar açıklandı. Birinciliği Zafer Doruk'un "Soyka". ikinciliği Gülçin Karaş Duman'ın "Mahmut", üçüncülüğüyse Gencay Serter'in "Ayna" adlı öyküsünün kazandığı yanşmanın ödül töreni, 25 Aralık'ta Ankara'da yapılacak. Baştürk'ün ölüm yıldönümü nedeniyle yapılan törene, Baştürk'ün eşi Ayten Baştürk, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül. DÎSK'in eski genel başkanlanndan Rıdvan Budak, öldürülen eski genel başkan Kemal Türkler'in eşi Sebahat Türkler ve çok sayıda sendikacı katıldı. tstanbul Haber Servisi DİSK ve Genellş Sendikası'nın eski genel başkanlanndan Abdullah Baştürk, ölümünün 13. yıldönümünde Zincirlikuyu'daki mezan başında törenle anıldı. DİSK Genel Başkanı Sükyman Çelebi törende yaptığı konuşmada, 1980'li yıllarda 2.5 miryon kişi olan DÎSK üye sayısının bugün 800900 binlere düştüğünü dile getirerek "Sendikal hareket geriledi ve örgütlü tophım her geçen gün küçülüyor. Bu, üretilen politikalar sonucu ortaya çıkan bir Gazi İlköğretim Okulu öğrencilerinin okul camını kırma suçlasıyla yargılandıkları dava başladı 'Isteyerek olmadı hâkim amca' OZAN\AYMAN NEŞTER DAVASrNDA YARGIÇ KOÇAK DtNLENDİ 4 Güryel beni aradı J ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bazı davalann yargı sürecıni etkilemeye yönelik eylemler içinde bulunduklan gerekçesiyle 19 kişi hakkında açılan Neşter Davası'nda, tüm sanıklann dunışmalara gelme zorunluluklan kaldınldı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tanık olarak dinlenen Ankara 1. Ticaret Mahkemesi Başkam Cemalettin Koçak, "TurkceD ile Türk Telekomünikasyon \Ş arasında gehr paylaşunma iBşkin açılan davada karan cuma günü aldık. Hafta sonu gerekçeii karan yazacakbm ama yazamadım. Pazartesi günü, Yargıtay üyesi Ergül Güryel aradı ve 'Diğer mahkemeler ihtiyati tedbir karan vermedi. Yanlış iş yapıyorsunuz' dedi Bende karan yanp imzaîadığımpı, yapacak bir şeyin oimadığnu söyiedim" diye konuştu. Turkcell' in tedbir karanna itiraz ettiğuü, duruşma gününe bir hafta kala Güryel'in kendisini tekrar aradığım anlatan Koçak, Güryel'in "SizyanhşyapOnız.Turkcellyetkflcsi bir kişjyi size gönderiyorum. Efinde belgeter var, bir dmkyin" dediğini ve Vfedat isimli kişiyi kendisine gönderdiğini kaydetti. Koçak, bu kişinin, patronlanmn Avnıpa'dan 5 milyon dolar bulduklannı, borçlannı ödeyeceklerini, ancak tedbirinin buna engel olduğunu belirterek tedbirin kaldınlmasmı istediğini belirtti. Koçak, Vedat isimli kişinin Haldun Erda\Tan olduğunu daha sonra müfettişlerden öğrendiğini söyledi. Mahkeme, sorgulan yapılan tüm sanıklann duruşmalardan vareste rutulmalannın kararlaştınldığını kaydetti. Karadeniz, şirketlere ait ticari belgelerin asıllan ile bilgisayarlann sahiplerine iadesine karar verildiğini bildirerek duruşmayı erteledi. Çocuklann altım çizdiği bir başka unsur da, oyun oynadıklan günün akşamında TURGUTLU Okul bahokul bahçesinde düğün yaçesinde top oynadıklan srrapıldığı ve çok sayıda alkolda okul camını kırdıklan salü kişinin bir araya geldiğiyvıyla suçlanan Turgutlu'daki di. Çocuklar camlann bu sıbeş çocuktan üçü hâkim karrada da kınlmış olabileceşısına çıktı. Çocuklar savunğinı dile getirdiler. malannda, top oynadıklan sırada topun cama Basının görüntü geldiğini ama okul almaması için ço• Okul müdürünün cam kırdıklan camlannı kendilecuklar mahkeme gerekçesiyle şikâyetçi olduğu Öğrenciler rinin kırmadığım salonunda hakkında açılan davanın ikinci ve herhangi bir kasaatlerce bekletilsıtlan oknadığını duruşmasında ifade veren küçük di.Salonda bulunbildirdiler. duklan su^da kasamklar, top oynadıklan sırada topun pılann kilitlendi9Kasım'dakiilk cama geldiğini ama okul camlannı ği, bu nedenle de duruşmanın ardınkendilerinin kırmadığım ve herhangi bir çocukların diğer dan dün beş öğrenkasıtlan olmadığını bildirdiler. davaları izlemek ciden üçü hâkim zorunda kaldıklakarşısına çıktı. San bildirildi. Çocuklar mahkebah saatlerinde başlayan dude dışına çıkanldı. ruşmada avukatlar hazır buÇocukların her biri, du me salonundan çıkanlırken de gazetecilerden kaçınldı. lunurken çocuklar ortada yok ruşmada olayda bir kasıt untu. Bunun üzerine hâkim, ço suru ohnadığım, oyun sıra Mahkeme Başkanı, ifade vercuklann duruşmaya getirilsında topun okul camına gel meyen A.A. (12) ve F.A'nın da (13) ifadelerinin tamammesi için önce davayı 25 diğini, ancak kırılan tüm Ocak'a ertelediğini duyurdu. camlann sorumlulannın ken lanması için duruşmayı 25 Ocak 2005 tarihine erteledi^ dileri olmadığını söylediler. Mahkemenin sonlanmasımn ardından, çocuklardan RA. (15), YM. (14), MLB. (12) adliye salonuna geldi. Durumun hâkime iletilmesiyle, ertelenen dava, yeniden görülmeye başlandı. Yaklaşık 1.5 saat süren duruşma sırasında basm mensuplan salona alrnmazken adliyenın Nebioğlu beyin ameliyatı geçirdi • tstanbul Haber Servisi Türkiye Devrimci İşçi Sendikalan Konfederasyonu (DÎSK) kuruculanndan ve eski genel başkanlanndan Kemal Nebioğlu, beyin ameliyatı geçirdi. Istanbul Üniversitesi (IÜ) Istanbul Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dah'nda tedavi altına alınan Nebioğlu, ameliyat edildi. Hastane yetküileri, Nebioğlu'nun beyninde bulunan tümörün alındığını ve sağlık * durumunun iyi olduğunu belirttüer. i Yahya Demirel ifade verdi • tstanbul Haber Servisi El konulan Egebank'ın eski sahibi Yahya Murat Demirel, TMSF görevlisi Ahmet Ocak ile arasında yaşanan olaya ilişkin Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan 2 ayn soruşturma kapsamında ifade verdi. Istanbul Adalet Sarayı'na gelen Yahya Murat Demirel'in, ilk olarak TMSF'nin suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Abdülaziz Özatlan taranndan ifadesi alındı. Demirel daha sonra, aynı konuda kendisinin yaptığı suç duyurusuna ilişkin soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Doğan Korkmaz' a ifade verdi. j