23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 ARALIK 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA AVRUPA BIRLIGI Isveç Başbakanı Persson şartlı üyeliğin kabul edildiğini söyledi, Hollanda Başbakanı Bot 'Maç sırasında kurallar değişti' dedi Türldye üye olamayacak HaberMerkezi Avrupa Birliği Dönem Başkanı Hollanda'nın Dışişleri Bakanı Bemard Bot, Tüıkiye'nin Fransa ve Avusturya'da yapılacak referandumlar sonucunda, büyük ihtimalle AB'ye giremeyeceğini söyledi. Isveç Başbakanı Göran Persson, Türk heyerinin Brüksel doruğunda kabul edilmeyecek konulan onayladığını savunarak, "Bizolsaydıkbuşarth üyeiik konusımu kabul etmezdik. Anıa Türkiye kabul etnıeve yönetince biz öne çüapengelobrıakistemedik" dedi. Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Rscher ise Türkiye'nin tam üyeliği konusunda AB ülkelerinde genel bır referandum yapılmasırun "doğru olacağmT söyledi. Bemard Bot, Hollanda televizyonuna verdiğı demeçte, Türkiye'nin AB üyeliğini ve Brüksel doruğunun değerlendirdi. Bot. "Ben bunu tatsız bir düşünceolarak görüyonım. Bir yerde maç sırasında kurallar değişnüşoldu" dedi. Bot, müza • Brüksel doruğunun ardından gelişmeleri yorumlayan Bot, Türkiye'nin büyük bir ihtimalle AB'ye giremeyeceğini söyledi. Isveç Başbakanı Persson, Başbakan Erdoğan'ın aceleci davranarak şartlı üyeliği kabul ettiğini savundu. Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer de Türkiye'nin tam üyeliği konusunda AB genelinde referandum yapılması gerektiğini açıkladı. Fransa'da iktidarda bulunan UMP'nin başkanı Sarkozy, Türkiye'ye tam üyeiik yerine imtiyazlı ortaklık verilmesinden yana olduklarını belirtti. kerelerin başlayacağı Ekim 2005 'e kadar Türkiye'nin Rum kesimini tanımak için adımlar atması gerektiğini de belirtti. Brüksel doruğunda görüşmelerin çok zorlu geçtiğini anlatan Bot, "Ne zaman Erdoğan bir şeyi kabul etse, bir danışmanı kulağma bir şeyler nsıkuyordu, o zaman Erdoğan hemenvazgeçiyordu" dedi. Bot, bunun üzerine danışmanlan dışanya çıkarma ve görüşmeleri baş başa sürdürme karan aldıklannı söyledi. Odada sadece çevirmenin kaldığını anlatan Hollanda Dışişleri Bakanı, "O zaman bik.ikrleme sağladtgımızı düşündüğümüz anda, koridorun sonunda bulunan odasına giden Erdoğan yeni koşuDarla dönüyordu" ifadesını kullandı. Bot aynca, müzakereler sırasında AB'nin reformlan uygulaması için Türkiye'ye daha fazla baskı yapabileceğini de sözlerine ekledi. oisaydık bu şartlı üyeiik konusunu kabul etmezdik. Ama Türkiye kabul etmeye yöneünce biz öne çıkıp engel olmak istemedik" dedi. AB'nin tarihi bir karar aldığını belirten Persson, "Ama bizim gönlümüzdeki, Türkiye'ye herhangi bir şart koymadan bir üyeliğin müzakere edilmesiydi. Fakat Türkiye fazla direnmedi" diye konuştu. yapılmasının "doğru olacağmT savundu. Avusturya Başbakanı VVolfgang Schüssd'in referandum önerisinin, geniş çerçevede bir tartışma sürecinin gereğini ortaya koyduğunu söyleyen Fischer, AB zirvesinde Türkiye ile müzakerelerin 3 Ekim 2005'te başlatılmasının kararlaştınlmasından "memnuniyet duyduğunu" ıfade etti. Fischer, "Referandum ile ABülkelerindeki tüm insanlann Türkiye'nin müzakere süreci sonunda tam üye olup olmayacağına ilişkin demokratik haklaruu kıülanmalan hakkı verümiş olacaktr" diye konuştu. Fischer, u eğer ABgenetindebir referandum yapılması mümkün olmazsa o zaman Avusturya'da geniş siyasi bir çerçevede konunun tarüşılması ve referandum yapılması gerektiğini" söyledi. 'Pişlamak istemlyoruz' Fransa'da iktidardaki Halk Hareketi Birliği (LJMP) Başkanı Nkolas Sarkozy ise France2 televizyonuna verdiği demeçte, Türkiye'ye tam üyeiik yerine "imtiyazh ortakhk" verilmesinden yana olduğunu belirtti. Nıcolas Sarkozy, "Kimse Türkiye'yi dışlamak istemiyor. Türkiye büyük bir medenh et Türkiye'ye tam üyeukyerâıeimtiyazlıortakhkverttmesinden yanayım. Çünkü zaten Avrupa Birtiği'ne üye 25 ülke var" dedi. Almanya'da CDU Yönetim Kurulu üyesi EmineDemirbükenWegner,partisine ve tüm Almanlara, Türkiye'ye AB üyeliği için adil bır şans verilmesi çağnsında bulundu. Türfciye fazla dlrenmedl1 tsveç Başbakanı Persson, Erdoğan'ın müzakerelerde aceleci davranarak şartlı üyeliği kabul ettiğini savundu. Persson, Türk heyetinin kabul edilmeyecek konulan onayladığmı iddia etti. Isveç basınına açıkJama yapan Persson, "Biz 'Referandum dogru oluı" Avusturya Cumhurbaşkaru Fischer, Türkiye'nin tam üyeliği konusunda Avrupa Birliği ülkelerinde genel bir referandum umnurı seney Hazırlanan Ortak Pazara girdiki DÜI1 Inlaşma imzalandı 1963 Başbakan Tansu Çiller. AB'nin dönem başkanı İtalya'nın başbakanı Lamberto Dini'nin de aralanndaolduğu Sderlerden destek tstedi. AB Komisyonu Başkanı Barrosso yla ei sıkışan Erdoğan ise ağjr koşullar dayaülarak verikn müzakere tarihryle ülkeye döndü. 41 YÜXIKSERÜVE\12E\1üll%3'te,Türfche\çAvrupaEkonomik^ aniaşması TBMM'de imzalandL Avrupa serüvenindeki dönüm noktalarmdan biri, 19%'da imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması'vdı. Brüksel 'deki Avrupa Birliği doruğuna katılan Türk delegasyonu düş hrıklığı içinde ülkeye döndü Erdoğan ağır bir bedel ödedi Kendilerini sorguluyorlar Çeviri Servisi New York Times gazetesinin 18 Aralık tarihli sayısmda Susan Sachs imzasıyla yayımlanan makalede Türk halkınm AB ile olan ilişkilerinı sorguladığını yazdı. Makalede şu görüşlere yer verildi: Zeki Baykam bir işadamı olarak AB'ye üye olmanın ekonomık yararlannı sayabiliyor. Dış yatınmlar ve baş edilebilecek ölçütte enflasyon. Firması açısından bakıldığında "Sonunda geleceğunizi planlayabileceğjz" diyor. "Bizi ilgilendiren bu işin kurauan" dıyor Baykam, 25 ülkelik birliğe girme yolunda ülkesinin sağlaması gereken standartlar için. Ve, "İnsan haklan. adalet, hukukun işlemesi, bunlar bizim hedeflerimiz. Bu değerler ekonomiden daha önemlT diyerek devam ediyor. Avrupa, Türkiye'nin uzun yıllardır var olan bir saplantısı. Müslüman Türkiye'nin üyeliği, Avrupa kamuoyunda muhalefet rüzgârlan estirdi. TürkJeri ise nereye ait oldukJan ve ne istedikleri konusunda kendilerini sorgulamaya ittı. A\Tupa Kulübü'ne üye olmanın faturası olarak, kendilerini Avrupa'nın mikroskobu altında buldular. Irdelenen, talimat verilen ve azarlanan ülke oldular ve buradaki deneyim onlan tedirgin etti. Çeviri Servisi Ingiliz The Guardian gazetesinde yayımlanan makalede Türkiye'nin Brüksel'deki zırvede içinin rahatlamadığı vurgulandı. Makalede şöyle denildi: Ülkesinde, kişiliği "Baühiaşma yanhsT olarak şimdiden Kemal Atatürk'le karşılaştınlmaya başlanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için özlemle beklediği bir an olmahydı. Ancak Türkiye'yi Avrupa Birliği'yle (AB) müzakerelere götüren adam olmanın kibirli duygusu çok geçmeden kötü ve yakından tanıdığımız güçlerin elınde tutsak oldu. Türkiye önümüzdeki yıl 3 Ekim'de başlatılmak üzere müzakere tarihi aldı. Bu sorun değildi. Sorun müzakere sürecine yeni koşullann eklenmesiydi. "Kahcı önlem" olarak konulan bir maddede Türklere işgücü anlamında serbest dolaşım hakkı verilmemesi öngörülüyor. Bu, "Polonya'nın tüm yurttaşlan AB sınuian içinde kendine iş arayabilir ancak Türkler bu hakt • Brüksel'de Türklerin Avrupa'nın müzakereleri ağırdan alacağı yönündeki korku ve kaygılan konusunda içleri rahatlamadı. Türkler, üzerinden atlamak zorunda olduklan engellerin, sonucu olmayan bir engelli koşudaki işlerini zorlaştıracağını, aşmalan gereken engelleri arttıracağını düşünmekte haksız değiller. Kendilerine yapılan en iyi öneriyi kabul etmek zorundaydılar. tan ömür boyu mahrum bıraküabiBr" anlamına geliyor. Dün yapılan gerilimli pazarlıklar sonucunda kahcı önlem maddesi kaldınlmadı. Madde, AB'nin güvenlikçi politikası nedeniyle bırakıldı. Avrupa fazla sayıda Türk'ün AB ülkelerinde yerleşip "tüm haklara" sahip olduğunu düşündüğünde maddeyı uygulamayı düşünebilir. Can sıkıcı bir koşul daha var. BirdeKıbnskonusuvar. Türkiye'nin Kıbns Cumhuriyeti'ni fıili anlamda tanıması anlamına gelen bir ticaret anlaşmasını imzalaması isteniyor. Bunun tartışılacak bir yanı yok. sı halinde adanın kuzeyindeki 45 bin Türk askerinin statüsü de değişecek. Onlar da bağımsız bir devletin koruyucusu olmaktan çıkıp diğer devletin işgalcisi konumunda olacaklar. Türkiye, 2005 Ekimi'nde müzakereler başlarken Gümrük Birliği sınırlannı, AB'nin Kıbns'ın da aralannda bulunduğu 10 yeni üyesini de içine alacak şekilde genişletecek bir anlaşma imzalamaya söz verdi. Bu, Annan Planı'nı yaşama geçirmek için zaman kazandınyor. Sonuçta, şimdilik Kıbnslı Rumlara yönelik kesin imza sözü yok. Sözlü olarak yapılan bir iyi niyet beyanı var ellerinde. Recep Tayyip Erdoğan ülkesine, uğruna ağır bir bedel ödediği müzakere tarihiyle dön dü. Danışmanlanndan biri, Türk delegasyonunun ruh halini "hajalkmkhğı" olarak tanımladı. Muhalefet lıderi Deniz Baykal görüşmelerin donduruhnasını istedi. Sonu olmayan engelli ko;u Görüşmeler sonucunda Türklerin AB'nin müzakereleri ağırdan alacağı yönündeki korku ve kaygılan konusunda içleri rahatlamadı. Türkler, üzerinden atlamak zorunda olduklan engellerin sonucu olmayan bir engelli koşudaki işlerini zorlaştıracağını, aşmalan gereken engelleri arttıracağını düşünmekte haksız değiller. Kendilerine yapılan en iyi öneriydi ve kabul etmek zorundaydılar. AB kendine, Müslüman ve demokratik bir ülkeyle müzakere yapıyor olmaktan siyasi yarar saglayabileceği 10 yıllık nefes alnia süreci satın aldı. Türkler, giriş kapısını zorla açsalar da yüzlerine kapanması fazla zaman almayabilir. 'Clddî sorunlar yaratır' Tüm üyelerini tanımadığınız, onaylamadığınız bir kulübe dahil olamazsınız. Ancak bunu yapmak Türkiye açısından çok ciddi siyasi sorunlara neden olabilir. Siyasi kalıplan kırmayı âdet haline getiren Erdoğan için bile. Rumlann yönettiği Kıbns'ı tanımak, Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'ni tanımamak anlamına gehr. Ya biri ya diğeri, ikisi bir arada olmuyor. Türkiye'nin Kıbns Cumhuriyeti'ni tanıma Türkiye unutulur O da üyeiik müzakereleri başansız sonuçlanırsa "Türkiye'nin hâlâ Avrupa yapılanna kenedenmiş durumda" olması için formül .bulunacağına yönelik. Bu, Türkiye'nin unutulup bir kenara bırakılacağı anlamına geliyor. ANKARA'NIN ELtNE KOZ VERMEK ISTEMEDftvT İRAN BASININDA TÜRKÎYE islamcı köküne dönebilir' Anadolu'da yaphğım röportajlar. birçok kişinin AB'ye katılmanın kışisel özgürlüklerini garanti altırıa almak ve hükümete ekonomik açıdan bir disiplin yaptınmı uygulamak açısından en büyük umudu. Ancak, hep bir ağızdan bazı Avrupalılann dini ve etnik azınlıklara muameleleri ve güvenilirliklerinin sorgulanmasından duyduklan memnuniyetsizliği de dile getiriyorlar. Avrupah siyasetçilere yalvanr durumda olmak tüylerini diken diken ediyor. Çoğu kişi Başbakan Erdoğan'ın Avrupa çabalan konusundaki hayranlığını da dile getiriyor. Ancak radikal islamcı bir partide siyasete atılan Erdoğan'ın, AB çok fazla şart koştuğu takdirde Batı yanlısı politikalannı bir kenara bırakabileceği konusunda da kaygılılar. Gaziantep'te bir lokanta sahibi Burhan Çağdaş, "Sonuç olumsuz otursa tslamcı köküne dönebilir. Ama ben değişüğini ve olgunlaşnğuu düşünüyorum" diyor. Papadopulos 'tan 'veto' savunması Haber Merkezi Rum basını, Birleşmiş Milletler'in (BM) Avrupa Birliği'ni (AB) de arkasına alarak, yeni bir Annan Planı'nı masaya koyacağını iddia etti. Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulos, Brüksel'deki AB donığunda Türkiye'nin müzakere sürecini, Kıbns sorununun çözümüne zarar vereceği için veto etmediğini açıkladı. Rum medyası, ABD Dışişleri Bakanı CoHn Powefl'ın, Kıbns sorununun çözülmesi için Ingiltere ve Almanya ile görüşerek düğmeye bastığım yazdı. Haberlere göre Kofi Annan, mayıs sonundan eylül ayına kadar kısa bir çözüm çabası ilan edecek. Haberlere göre Rumlann güvenlik endişeleri dikkate alınarak şu dört noktada değişikliğe gidilecek: • Annan Plam'ndaki Türkiye'nin müdahale hakkı, sadece Kıbns Türk kurucu devleti ile sınırlandınlacak. • Planın hayata geçirilmesi, BM karan ile garanti alrına alınacak. ^ Türkiye kökenli vatandaşlann sayısı azaltılacak. • Birleşmenin maliyetini kimin karşılayacağı ve mülkiyet konusu yeniden ele alınacak. Rum lider Tosos Papadopulos ise Türkiye'yi veto etmemesinin gerekçelerini açıklarken "Veto kuDanmadmı çünkü bu en azmdan Türkiye'nin Kıbns sorununun çözümü ve 1974 işgafinin telafı edilmesi yönündeki istekii görüntüsüne zarar verecekti" dedi. Ankara'mn eline koz vermemek için veto kullanmadığını savunan Papadopulos, "VetoKıbnstaistilaveişgalin sonuçlannın daha kabcı hale getirihnesi için, Türkiye'ye yeni bir firsat yaratacakü" dedi. Türkiye'nin müzakere tarihi almasını, fırsatlar ve olasılıklar içeren zorlu bir mücadelenin başlangıcı olarak niteleyen Papadopulos, veto kartını kastederek süreçte Kıbns Cumhuriyeti'nin etkin rol oynayacağım belirtti. Müslüman olnuıltm Ampa'yıkorkutuyor TAHRAN (AA) AB'nin Türkiye'ye müzakere tarihi vermesi îran basınında da yankı buldu. Iran News gazetesinin "Türkiye'nin farihle Randevusu" başlıkh yorumunda, "Türkiye'nin büyük bir Müslüman ülke olması, insan haklan alanındaki olumsuz kayıdan, ekonomik istikrarsızhğL, ordunun ve gü\«nlik aygıtiannın siyasetteki etkisinin tamamen kaybolmaması gibi sebeplerin AB içinde Türkiye'nin üyeliği konusunda fUdr aynhklanna yol açtoğT iddia edildi. Reformcu Şark gazetesi, "Türkiye'nin Helsinki Aniaşması ve Kopenhag kriterlerini yerine getirerek Kürt kökenlilere önemli siy^asi özgürlükler tanunası, ordunun siyasetteki etkisinin azalmasına olumlu yaklaşınu, ekonomik sorunlann giderümesindeki çabşmalar ve Kıbns'ta çözüme uiaşümasmda atüğı olumlu adımlann, AB'nin Türkiye'ye müzakere tarihi vermesinde etkisi olduğunu" yazdı. Muhafazakâr Hemşehri gazetesi ise "Türkiye'nin 40 yü geçtikten sonra bile halen AB'ye katüma hayalinden vazgeçmediği, bunu devletin en temel shaserlerinden biri haline getirdiği''yorumunuyaprı. "AvTupalılann Türkive'den geçmişte gündeme getirilmesi bfle söz konusu olnıayan taleplerde bulunduğu" ileri sürülen yorumda, Türkiye'nin bu talepleri yerine getirmesine rağmen Brüksel'in kapılanmn halen Türkiye'nin yüzüne kapalı olduğu iddia edildi. 'Avrupa'dan gelen snoplar...' Şanlıurfalı aşiret reisi, MHP üyesi NahitKoran'ın görüşü ise şöyle: "Barbar geçmişleri olan Avrupa ülkelerinin bize ne yapacağunızı öğretmeleri hiç hoşuma gitnüyor. Avrupa'dan gelen snoplar Kadınlan ye çocuklan çalıştıramazsınız" diyoriar, ama İngiltere'deki kömür ocaklannda 12 yaşındaki çocuklann çalışüğı günleri unutmuş gibi görünüyorlar. Çok yakında gerçek yüzlerini göreceğiz. Bu nedenle Türkiye'nin AB'ye katüması bir saçmahkbr." Sıvaslı Mustafa Coşkun da "AB'yi bu bağLamda birer örnek, birer prototip olarak gönnüyorum" diyor. Rum Yönetimi lideri Papadopulos, Brüksel'deki AB doruğunda Türkiye'nin müzakere sürecini, Kıbns sorununun çözümüne zarar vereceği için veto etmediğini açıkladL (AP)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle