20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 ARALIK 2004 PAZARTESİ HABERLER 32 kişinin ölümü ile sonuçlanan 'Hayata Dönüş Operasyonu'nun 4. yılında sorumlulann yargılanması istendi Hayata dönemeyenler aruldı İstanbulHaber ServisiTürkiye cezaevleri tarihinin etı büyük ve en kanlı baskını olan "Hayata Dönüş Operasyonu"nda yaşamlannı yitirenler dün eylemlerle anıldı. Eylemlerde, sorumlulann yargılanması ve yeni Ceza Infaz Yasası'nın geri çekilmesi istendi. Taksim'deki gösteriye müdahale eden polis 17 kişiyi gözaltına aldı. Tecrit ve Ceza înfaz Yasası Karşıtı Birlik üyesi yaklaşık bin kişi, Kadıköy'de düzenlenen mitingde bir araya geldi. Haydarpaşa Numune Hastanesi önünde toplanan grup, "Devrinrairadetesfimalınamaz'',<'19 Arahk katliamını unutmadık, unutturmayacağız", "Hücreler yıküsın, tutsaklara özgürlük" pankartlanyla Kadıköy Iskele Meydanı'na yüriidü. Polisin geniş güvenlik önlemi 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Dayanıklılık... Çağımızın en önemli sorunlanndan birisi oldu "dayanıklılıkdayanıksızlık". Akılcı dayanıklılık. Duygusal dayanıklılık. Sosyal dayanıklılık. Yaşamın dalgalanmalanna karşı göğüs gerebilmeyi sağlayan "dayanıklılık". Beklemediğimiz olumsuzluklar karşısında doğru karar verebilmeye yardımcı olan "dayanıklılık". Birbaşannın bizi altüst etmesini engelleyen "dayanıklılık". Beklemediğimiz olumlu bir gelişmenin başımızı döndürmesine karşı 'dayanıklılık'. Kendimiz olmamızı sağlayan "dayanıklılık". Kendimizi yönetmeyi sağlayan "dayanıklılık". Geçmişin "dayanıklı efsaneleri"n\n öyküleri anlatılır zaman zaman. En güç koşullan yenerek başanya ulaşanların öykülerini dinleriz. Günümüzün insanı daha mı dayanıksız? Hızlı değişim günümüzün insanına dayanıklılık kazanma zamanı bırakmıyor mu? Yoksahersorununçözüldüğüne ilişkin bir yanılsama mı var? Belki bunlan da aşan bir "kendinikandırma" olgusu yaşanıyor. Aslında insan, dünlere göre daha yalnız. Insan, geçmişe göre daha güvensiz, daha umutsuz, daha çaresiz. Toplumlar geçmişe göre daha karmaşık, daha kuralsız, daha değişken. Bugün, insanın daha dayanıklı olması gerekiyor. "Dayanıklılık nasıl oluşuyor" sorusu önemli. "Dayanıklılık", akademik zekânın, duygusal zekânın, sosyal zekânın biriikte kazanımı. Akademik zekâ, şu sorulann yanıtını veriyor: "Ne oluyor? Neden oluyor? Başka neler olabilir? Bu durumlarda neler yapılabilir? Ben ne yapabilirim?" Duygusal zekâ, şu yetilerie katkıda bulunuyor "Gerçeği kabul etme cesareti, güçlüklere dayanma sabn, hazzı da acıyı da göze alma, dengeleme gücü, yalnızlığa katlanabilme." Sosyal zekâ, şu çizgileri tarar "Sosyal ortamın artılan ve eksileri nelerdir? Kimlerden yardım alabilirim? Bu desteği nasıl alabilirim?" Dayanıklılık bu sorulann yanıtlarını her güçlükte sınayan bir deneyimler zincirinin ucunda kazanılır. "Dayanıklılık bilinci" de bu sorulann yanıtlarını düşünerek, deneyerek, ne olduğunu, ne yaptığını bilerek kazanılır. Onun için de çocuklarına, gençlerine "dayanıklılık deneyimi" yaşatmayan hazır buluculuk kültürü "dayanıksız insanlar" yetiştirecektir. Onun için de çocuklanna ve gençlerine "yaşananlann neden ve nasıl olduğunu düşündürmeyen"birkültür, "dayanıksızinsanlar"topluluğuyaratacaktır. Başan da, başansızlık da "onunla başa çıkan bir dayanıklılık" ister. Başarıyı sindiremeyenler, o başarıyı sürdüremezler. Başansızlığı kabul edemeyenler, bundan ders alamazlar ve başarının yolunu açamazlar. Yaşam deneyimi, ne olupbittiğini anlamaya çalışan bir bilinç, kendisini anlayan, çevresini gören, hiçbir engelden yılmayan azim. Dayanıklılık, çağımızın en önemli sorunlanndan birisi. Bunu görecek kadar "dayanıklı" olmamız gerekiyor. email: [email protected] Faks:0212 513 90 98 • Istanbul'da düzenlenen eylemlerde, sorumlulann yargılanması ve yeni Ceza Infaz Yasası'nın geri çekilmesi istendi. Taksim'deki gösteriye müdahale eden polis 17 kişiyi gözaltına aldı. aldığı yürüyüş sırasında yolun tek şeridi trafiğe kapatıldı. Meydanda birlik adına açıklama yapan Ismafl Karagöz, "Hayata Dönüş Operasyonu"nun, tarihe cezaevlerine yönelik "en vahşi katliam " olarak geçtiğini belirtti. evi'nde bulunan ve girdiği ölüm orucu eyleminde sakat kalan Yiısuf Can, "Tesfim almaya dönük basküar bizi yıldıramadı. Arük bize daha büyük görevler düşüyor" diye konuştu. Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube Başkanı Hakan Karadağ da iktidarın yeni yasal düzenlemelerle cezaevlerinde işkence, katliam gibi uygulamaları standart hale getirdiğini ıfade etti. BEKSAV üyelerinin trampetleriyle katıldığı mitingin sonunda, üzerinde "Tecride hayır", " F tipine hayır", "Tek tip elbise giymeyeceğjz" yazılı dövizler bulunan kâğıttan kafesler parçalandı. Operasyon sırasında 12 kişinin yaşamını yitirdiği Bayrampaşa Cezaevi önünde toplanan Haİdar ve Özgürlükler Cephesi (HÖC) ve TAYAD üyeleri adına yapılan açıklamada, "Operasyonun yapılacağu hükümet ve dönemin başbakanı Bülent Ecevit tarafindan aleni olarak açıklanmıştL Amaçlan, halkın örgütienmesini engellemekti. Bugün, tüm Türidye F tipieştiriliyor. Yainızlaşürma ve yozlâş ürma politikalan devam ediyor" denildi. Hayata Dönüş Operasyonu sırasında çeşitli cezaevlerinde kalan tutuklu ve hükümlüler de yaşadıklannı anlattı. "1922 Ara 'Tecrit ağıriaştınhyor' Yeni Ceza Infaz Yasası'mn tecrit koşullannı daha da ağırlaştırdığma dikket çeken Karagöz, "Dışanda devrimci tutsaklaria dayaruşma hareketi vüksdtflmdL Tecrit kalkana kadar alanlardayız" dedi. 19 Aralık operasyonu sırasında Bursa Ceza nk kattiamcılan yargüansın", "Yaşasın ölüm orucu direnişimiz" ve "Tecride son" sloganlannı atan grup, operasyon sırasında yüzü yanan HacerAnkan'ın cankurtaran indirilirken çekilmiş fotoğrafinı ve ona ait "Diri diri yakülar" sözünün yer aldığı dövizler taşıdı. Grup Yorum'un da şarkılanyla destek verdiği eylem, cezaevi kapısına kırmızı karanfîller bırakılmasıyla olaysız sona erdi. ÎHD ve DEHAP da Bayrampaşa Cezaevi'nin önünde yaptıklan açıklamalarla, 2'si asker 32 kişinin yaşamına mal olan Hayata Dönüş Operasyonu'nu protesto etti. Taksim'de 17 gözalu Hayata Dönüş Operasyonu'nu protesto amacıyla Taksim Galatasaray Lisesi önünde toplanan "Devrimci Tutsak Aileleri Komitekri" üyesi bir grup, basın açıklaması yaptıktan sonra yürüyüş yapmak istedi. Grubun yürümesine izin vermeyen polis, 6'sı kadın 17 kişiyi gözaltına aldı. ABDyi protesto Adana'da eylemli gün ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Adana'da dün eylem günüydü. Çeşitli parti, sivil toplum örgütü ve demokratik kitle kuruluşlannın yaptığı yürüyüş, toplu gösteri sonunda yapılan açıklamalarda. "AB'ye hayır" denilırken, ABD'nın İrak'ta özellikle Felluce'de yaptığı katliamlar ve geçen günlerde Kızıltepe'de yaşanan olay kınandı. Ilk eylem İHD önünde toplanan SDP, ESP, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Halkevleri, Alınteri ve Partizan dergileri, Çukurova Kültür Denıeği ve Halk Kültür Merkezi 'nden geldi. Uğur Mumcu Alanı'na dek yürüyen elleri bayrak ve flamalı grup, burada, çeşitli sloganlar atarak AB'ye ve ABD'ye tepki gösterilmesinden sonra yapılan konuşmalarda, AKP Hükümeti de suçlanarak "AB'ye ödün veren ABD'nin Irakta katliam yapmasına göz yuman, Kızdtepe'de faili meçhul cinayetlere sessiz kalan katil devlet hesap verecek" denildi. tkinci eylemi Işçi Partisi gerçekleştirdi. Parti önünden Atatürk Parkı'na gelen partililerin, Atatürk Anıtı önündeki saygı duruşundan sonra konuşan tP Öncü Gençlik II Başkanı Osman Yıtmaz, "ABarvesinden çıkan sonuçlar Türkiye'nin sonu karanhk bir sürece sürüklendiğinin göstergesidir: Buradan haykırıyoruz; ABD'nin tertibiyle iktidara getirilen Tayyip Erdoğanlar gayri meşrudur. İ mzaladıklan hiçbir belge kabul edilemez. Verdikleri sözlerin geçertüiği, ülkemin bağlayıcı yönü yoktur." Inönü Parkı'ndaki eylemi ise TKP gerçekleştirdi. îl Koordinasyon Üyesi Banş Kınık, "AB bir emperyaHstprojedir"dedi. Cezaevine karanfil Ankara'da da Insan Haklan Derneği (ÎHD) üyeleri Ulucanlar Cezaevi'nin önünde toplandı. Grup adına açıklama yapan ÎHD Genel Başkanı Ybsuf Alataş, Ceza înfaz Yasası'nın, "tutukiuvehükürnKüerininsan haklan açsmdan kabul edilemez" olduğunu belirterek "Cezabrm infazmı, intikam alma, baskılama, tek üpleştirme, ikinci cezalandırma ve eşitsizükler yaratma olarak algdayan bir manbğm ürünü" dedi. Grup, cezaevinin kapısına karanfil bıraktıktan sonra dağıldı. Tutuklu yakmlan Bayrampaşa Cezaevi önünde bir araya geürken Kadıköy'de de protesto mhmgi düzenlendi. (ALPER TURGUT UĞUR DEMİR) Eski enerji bakanlannın yargılandığı Yüce Divan'da üçüncü oturum yann başlayacak Ereümer ve Çakan savunma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüce Divan'da yargılanan eski enerji bakanlan Cumhur Ersümer ile Zeld Çakan ın yann sa\runma yapmalan bekleniyor. Yüce Divan, saruklara savunmalannı hazırlamalan için süre vermişti. Anayasa Mahkemesi Heyeti'nin Yüce Divan olarak görev yapacağı üçüncü oturum yann başlayacak. tlk iki oturumda, usule ilişkin itirazlan karara bağlayan Yüce Divan, soruşturma raporunda yer alan, ancak soruşturma önergesinde yer almayan 9 iddiayı yargılama dışında bırakmıştı. Divan, sanıklara savTinmalannı hazırlamalan için süre vermişti. Yann yapılacak üçüncü oturumda, sanıklann savunmalanm yapmalan bekleruyor. Cumhur Ersümer'in Yüce Divan'a sevk karannda, bakanlığı döneminde uyguladığı yanlış ve usulsüz enerji politikalan nedeniyle kamuyu zarara uğrattıgı, görevini suiistimal ettiği ve yönetmelik hükümlerine aykın davrandığı belirtiliyor. Ersümer'in, "flıaleye fesat kanşnrma, görevi kötüye kullanma, görevi ihmal" suçlanndan 17 yıla kadar hapsi isteniyor. TBMM'nin Çakan hakkuıdaki karannda da Çakan'ın görevini suiistimal ettiği, yetkilerini amaç dışı kullandığı belirtiliyor. Çakan'ın ise 13 yıla kadar hapsi isteniyor. İçlşlerl Bakanlığı FındıkSen'e kapatma davası açıldı ERDOĞANERİŞEN ORDUlçişleri Bakanlığı, üreticilerin sendika kuramayacağını gerekçe göstererek fındıkla geçimini sağlayan 2.5 milyon kişi adına kurulan Fındık Üreticileri Sendikası'nın kapatılması için dava açü. Kuruluşunu yeni tamamlayan ve merkezi Ordu'da bulunan FındıkSen'in Genel Başkanı Kutsi Yaşar, üretici sendikalannın hukuki dayanaklannı ulusal hukuk ve ulusal sözleşmelerden aldığını belirterek kapatma davasındaki esas amacın üreticilerin örgütlenmesini engellemek olduğunu söyledi. Yaşar şöyle devam etti: "EVfF, Dünya Bankaa ve Dünya Tkaret Örgütü'nün geri kabnış ve geüşmekte otanülkeleredayatnğıprogramlarla o ülkelerin tanm sektörii büyük darbeleraJarakçökmektedicTanmsektörüçökertikn ülkelerin insanbnaçlıktehlikeayfekarşı karşryadır. Getişmiş ülketerbiryandankendiüreticilerini alabüdiğince desteklerken diğer yandan geri kahntş ve gelişmekte olan ülkelerin üreticOerinin desteklenmesini istememekte ve bu doğrultuda iktidariaravapOnmlaruygulamaktadır. Bö>1eiikle küreseDeşme adını verdiğimiz azgın canavar, kendi üreticilerini himaye etmenin bedeUni dümanın \oksul üretkflerine ödetrnektedir." Kapatma davasının duruşması 31 Arahk'ta yapılacak. *Buıilanıi afnacı ba$ka' Kııtatu hükümetin AB politikasını eleştirdi ARİFFARAÇ MEHMET MENEKŞE ŞANLIURFA / AMASYASaadetPartisi Genel Başkan Vekili Recai Kutan, "AB'ye girmek, Türkiye Cumhuriyeti'nin parçahnması anlamına geur" dedi. Amasya'da da sivil toplum örgütleri, ABD'nin Irak'taki operasyonlannı protesto ettiler. Kutan. Saadet Partisi Şanhurfa il örgütünce Topçu Mey danı' nda düzenlenen ZalnnlereLanet" mitinginde yaptığı konuşmada, AB'nin sanıldığı gibi medeniyetlerin birleşmesi anlamına gelmediğini söyledi. Hükümet üyelerinin Kızılay Meydanı'nda miting düzenleyerek AB'ye girme konusunda vatandaşlan heyecanlandırdığını savunan Kutan, "Akhmızı başnmza toplamalıyız. Bunlaruı amaçlan bizi AB'ye aunak değil, bunlann amaçlan başka" diye konuştu. AB üyelerince geçen ekim ayında hazırlanan bir raporda, gelecek dönemde suyun petrolden daha önemli bir potansiyel olduğuna dikkat çekildiğini ifade eden Kutan, şöyle konuştu: "MaalesefDışişferiBakanhğı bu raporu Türkçeye çevirip halka aktarmadL 0> sa bu raporda, Fırat ve Dkte nehinerinin büvük bir kaynak olduğu veyönetiminin miDetlerarasıbiryönetimedevredümesi gerektiği belirtili\T)rdu. Bu haince bir teküftir. Bugüne kadar hiçbir hükümet böyle bir tekfife evet demedi AB süreci adma Ermeni katUamıru kabul etmemizi istiyoriar. Kıbns'ı Rumlara \«in dhorlar. ABHIe ilgüi potitikalar ha\'alidir. AB'ye girmek, Türkiye Cumhuriyeti'nin parçalanması anlamına gelir.'' ABD'nin Irak'taki operasyonuna da değinen Kutan. "Enflerizulüm Felluce'de yaşanıyor. Şu ana kadar 6 bin ev yok edildi 5 bin FelhıceB ise öldürüldü. Bu bir kattiamdır" dedi. Amasya'da ise Savaş Karşıtı Platformu tarafindan "ABD dehşetine son, diren Felluce seninleyiz" mitingi gerçekleştirildi. Beyazıtpaşa Kunçköprü'de toplandıktan sonra Yavuz Selim Meydanı'na yürüyen yaklaşık 250 katı lımcı, yol boyunca ABD aleyhine çeşitli sloganlar atarak meydana ulaştı. Mitingde ABD'nin, Felluce'de yaptıklan insanlık ayıbı olarak nitelendirildi. Yüce Divan, sanıklar Cumhur Ersümer ve Zeld Çakan'a savunmalannı hazırlamalan için süre vermişti. IR NOKTASI Beş yıl önce kısa film çalışmalan için Kültür veTurizm Bakanlığı'ndan destek isteyen kısa filmcilere ilginç bir yanıt gelir: "Bu kısa film neyin nesidir?" Akbank'ın desteğiyle gerçekleştirilen "Kısa Film Festivali"n\n onurödülünü kazanan Hilmi Etikan, bakanhğın bu yanıtını festivalin kapanışında anlatınca izleyicilergülüştüler. Bakanlık, artık kısa film üretimine destek vermeye başlamıştı. Iş onunla da kalmamış, artık kısa filmcilerin yarışabileceği, kendilerini gösterebilecekleri birfestivalleri bile olmuştu. Akbank Kısa Film Festivali'nin ilki bu yıl düzenlenmişti. Ilk olmasına rağmen yanşmaya 210 filmci başvurmuş ve bu filmlerden 48'i ön elemeyi geçerek festivalde yarışmıştı. Akbank Kültür Merkezi'nde önceki gece bu festivalin ödül töreni yapıldı. Ben de Küttür Bakanlığı gibi, "Bu kısa filmde neyin nesi oluyor?" dememek için festivalin kazanan film /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] lira civannda paralaria çekildiği belirtildi. O zaman herkes parasız çalışıyoranlamınageliyor. örneğin "Kapitallstanbul" fılminde 10'a yakın oyuncu rol almıştı. Müzik de ayn bir insana ısmarlanmıştı. Bütün bunlan tek tek düşününce kısa film üretiminin çok amatörce ve çok emek isteyen bir çaba olduğu ortaya çıkar. Tören sonrası konuştuğumuz, Akbank Kültür Merkezi Müdürü Derya Bigalı, katılımın yüksek olmasından çok mutluydu: "Akbank Caz Festivali ilk başladığında neredeyse hiç seyirci gelmemişti. Şimdi biletleh çok önceden bitiyor. Kısa Film Festivali'nin ilk yılında bu kadar ilgi görmesi, bu konuda önümüzdeki yıllarda daha büyük bir patlama olacağını gösteriyor. Katılıma, ilgiyebakarak doğru bir iş yaptığımıza inandık. Gelecekyıl daha zengin bir festival yapma umudundayız." Kısa film önemli bir sanat olayı. Gerçekten "uzun sözün kısası." Uzun Sözün Kısası lerini izlemek amacıyla kapanış törenine katıldım. En iyi Kurmacaödülü'nü Mehmet Ercan'ın yönettiği "ÇelikÇomak" filmi kazanmıştı. En İyi Belgesel Film dalındaysa Aysim Türkmen ve Engin Peprek'in yönetmenliğini yaptıklan "Kapitallstanbul" ödüle değer bulunmuştu. Kurmaca dalında iki filme de mansiyon verildi. H.Fatih Kızılgök'ün "Toz"u ve Didem Erayda'nın "Ziyaret"\ övgüye değer bulunan filmlerdi. ödül alan "ÇelikÇomak" ve "Kapitallstanbul"un oldukça yetkin ve etkileyici filmler olduğunu söyleyebilirim. "Kapitallstanbul" filmi, Istanbul'da yaşayan insanların, özellikle de gençlerin bunalımlarını ve umutsuzluklarını farklı ve zengin bir dille anlatıyor. Kısa filmcilerin çoğunun genç olduğu birgerçek. ödül kazanan filmlerin yönetmenlerinin yaşlanna baktım. 2530 arasında değişiyor. Bu nedenle kısa filmciler bir anlamda sinemanın geleceği olarak da kabul edilebilir. "ÇelikÇomak" filmiyse çok zekice hazırtanmıştı. Köyden kente gelen 810 yaşlan civanndaki üç çocuk, film çekmek amacıyla çok ilginç bir yol bulur. Bir apartmanın güvenlik kamerası olduğunu sandıklan kameranın önünde durarak rollerini yaparlar. Birisinin elinde oyuncak silah vardır ve diğer arkadaşına silah çekerek haraç istemektedir. Silah çeken kameranın önünden çekilironunyerine tehdit edilen gelir ve cevap verir. Oyun bu şekilde devam ederken apartmanın temizlikçisi olan kadın, çocuklara sinirienir ve birinin tepesinden aşağı kovayı boşaltır. Çocuk sırılsıklam bir şekilde şaşkın şaşkın etrafına bakınırken apartman sakinlerinden bir kadın onu içeri çağınrve ne yaptıklarını sorar. Çocuk da film çevirmek için kameranın önüne geldiklerini söyler. Ne yazık ki bu kameranın öyle bir özelliği yoktur. Onlar bu işi gerçekleştirmek istiyorlarsa bir fabrikanın ya da büyük bir işyerinin önüne gitmelidirler. Giderler ve filmlerini yeniden kurgularlar. Sempatik, keyifle izlenen, zekice kurgulanmış bir kısa film "ÇelikÇomak". Yönetmeni de 1980 doğumlu, yani 24 yaşında. Festivalin onur ödülünü kazanan Hilmi Etikan, kısa film işinin ne kadar zor olduğunu anlattı. Kısa filme hiçbir destek bulmak mümkün değildi. Ancak bu türfestivallerde ödül kazanıriarsa yenisini yapabilmek için biraz fon elde etmiş sayılıyorlardı. Bir kısa filmin 1 milyar ile 300 milyon
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle