Katalog

19ARALIK2004PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 Evcil TMSF'de çete kurmuş. "Evcü'ieştirmek içindir! Bektrorak posta: denizsom@cumhuriyetcom,tr Te): 0.212,512 05 05 Faks: 0,212.512 44 97 Kırmızı çizgiler solmaya başlamış... "Pembe çizgili pijama vapsınlar!" PANO DENtZ KAVUKÇUOGLU Hükümet, kamuda belli bir makamda hizmet veren devlet memuriannın yeşil pasaportlannı iptal ediyor. Artık devletin memurian da yurtdışına çıkarken vize almak ve böylece kaçak işçi olarak çalışmayacağını ya da sığınma istemeyeceğini anlatmak zorunda kalıyor. Vize Şarkıcı Ahmet ' «f Ozhan bir programda, TRT yönetimine ekibiyle geldiğini belirttiği Genel Müdür Şenol Demiröz'e minnettar olduğunu söylüyor... Sedat Peker için "hayırsever ve başanlı işadamı" haberi yaptığı için işten çıkanlan Uğur Güneri, TRT dergisinin genel koordinatörü oluyor. Btip .J Imanya'ya kapağı atarsa iş bulacağı umuduyla köyündeki tariasını satıp tahta bavuluyla yola çıkan yağız delikanlı "Irecep'e benzettim bizimkini... Brüksel'deki liderter doaığundan Avrupa Birliği'ne üyelik için müzakere tarihi almanın karşılığında Kıbns, gitti gider... Fakat Kıbns'ı satmanın karşılığında Türkiye, Avrupa Birliği'ne girer mi işte orası belli değil. Büyük başan olarak sunulan pazartık "kazan kazan"dan ziyade "kazı kazan" piyangosuna benziyor. Kazıdıkça göreceğiz. Şimdilik görülen, müzakerelerin ucu açık ve ne kadar süreceği meçhul. En az 10 en çok 20 yıl süre biçiliyor ama 40 yıl da sürebilir. Ne kadar sürerse sürsün Türkiye ağzıyla kuş tutmayı başarsa bile üyeliği garanti değil. Çünkü Türkiye'nin üyelik karannı bazı ülkeler halkoylaması ile verecek. Türkiye'ye vize uygulaması sürecek; emeğin serbest dolaşımı söz konusu olmayacak. Türkiye, üye Hödük liğe alınmasa bile Avrupa Birliği'ne kenetlendirilecek. Bu durumda Türkiye "imtiyazlı ortak" olmayacak ama "özel sömürge" olabilecek. Amerika Birleşik Devletleri'nin devreye girdiği; Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin masaya oturtulduğu Brüksel'deki "sıkı fıkı" pazarlıklar sırasında herkes Kıbns'a odaklandınlmışken dikkatlerden kaçan bir unsur vardı... Türkiye'ye 3 Ekim 2005'te müzakerelere başlama tarihi verilirken bu sürecin ucunun açık bırakılması, sonunun garanti olmaması, serbest dolaşıma kısıtlama getirilmesi, gibi koşullar, bize Avrupalı liderlerin kendi kamuoylanna dönük mesajlan olarak anlatıldı. Ne demek bu? Avrupalı liderler, Türkiye'yi aslında tam üye yapacaklar, ama kendi halklanna bunu açık ça söyleyemiyorlar; Almanlan, Fransızlan, Ingilizleri, fspanyolian, Isveçlileri, Avusturyalıları, HollandaJılan falanı filanı kandırıyorlar. Hani böyle bir kandırmaca dünyadan bihaber Amerikan halkı için olsa tamam da anasının gözü Avrupalılar, bu kadar aptal, sersem, anlama özürlü yani bunlann hepsini kapsayan kelime ile bu kadar hödük mü? Aldıklan eğitim süresi, eğitime ayırdıklan pay, eğitimin kalitesi Türkiye'nin kat be kat üstünde olan Avrupa haJklarının hödüklüğünü bir kenara bırakın, kamuoyuna karşı küçük bir yanlışında koltuğunu bırakmak durumunda kalan Avrupalı siyasiler de bu kadar hödük olabilir mi? Yoksa, bize bu masalı anlatanlar mı herkesi aptal, kendini akıllı sanıyor! Tarih almanın karşılığında Kıbns'ı kaybetmekle kalsak yine iyi. Ucu açık süreçte kazıdıkça göreceğiz ki, Güneydoğu'ya özerklik de gelecek... O ilanlar boşuna verilmedi... Avrupalılar, hödük değil 17 Aralık SESSÎZ SEDASIZ (!) Atık su abonesi yaptırmama belgeleri Prof. Dr. Mükremin AKıntaş, işyerine atık su abonelıği için Mersın Büyükşehir Belediyesi'nin Mersin Su ve Kanalizasyon fdaresi'ne gidiyor. Görevli memur abonelik işleminde istenen belgelerin listesini veriyor: 1. Firmanın ticaret odası kayrt sureti. 2. Şirketin vergi levhası. 3. Şirketin imza sirküleri. 4. Sirkülerdeki kişilerin kimlik fotokopisi. 5. Işyerinintapufotokopisi. 6. Şirket kaşesi. 7. Yapı kullanma izni. 8. Yakın komşunun su faturası. 9. Şirket ana sözleşmesi. 10. Ana sözleşmenin yayımlandığı ticaret sicili gazetesi. Prof. Dr. Altıntaş, listeyi görünce "Vazgeçtim, abone olmayacağım" diyerek aynlıyor. Sonra, belediye başkanlığına bir mektup yazıyor: "Sanıyorum artık ihale dosyalan için bile bu belgeleraranmamaktadır. Bu kadar belge istenmesinin ve abone olacak kimseyi bıktırmanın kime ne yaran var? öyle anlaşılıyor ki, bu listeyi hazıriayan aklına ne gelmişse yazmış." Altıntaş'ın mektubuna Abone Jl Işleri Başkanlığı'ndan Daire Başkanı Mustafa Canlı yanıt veriyor: "Su ihbarlannın sağlıklı ulaştınlabilmesi için abone yapılırken 1. Firmanın ticaret odasına kayrt sureti, 2. Vergi levhası, 3. İmza sirküleri ve kimlik fotokopisi, 4. Tapu fotokopisi, 5. Şirket kaşesi istenmektedir. Başkaca bir belgeye gereksinim yoktur." Bir mektup, istenen belgelerde yüzde 50 indirim sağladığına göre, ikinci bir mektupla alt tarafı bir fatura adresi için yeni bir indirim söz konusu olabilir! Yüksek Yerilim Hatb Müzakere değil bin bir hece masalı! erdincutkuı" yahoo.com Akif Kökçe: "Noel Baba kılıgındaki George W. Bush, Iraklı çocuklara yeni yıl armağanı olarak bomba yağdınyor!" Kılık ÇED KÖŞESİ OKTAY EKtNCl KİM KÎME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(q turk.net îstanbul'da 'kurumsal kimlik'... Birkaç yıl önce "istanbuTun logosıT tartışma konusu olmuştu. Yedı tepe, minareler ve kubbelerden oluşan yıllann logosunu AKP'li beledıyenın uydurduğunu sanan ve "gericilik'' diye eleştiren Hıncal l'hıç, bunlar yerine "Boğaz Köprüsü" gibi çağdaş simgelenn kullanılmasını savunmuştu. Oysa, sadece bizde değil dünyada da kentlerin logolannda tarihsel simgeler kullanılır. Çünkü bir kenti diğerlerinden ayıran en temel özelliği, "farkh" geçmişi ile bütünleşen "özgun" değerleridir. O kentin insanlan "orah" olduklannı aynı değerlerle anımsarlar; yabancılar da aynı özgünlükleriyle tanırlar ve unutmazlar... Örneğin, Izmir'in Saat Kulesi, Erzurum'un Çifte Minareleri, Muğla'nın geleneksel bacalan, hatta Bursa'nın Uludağ'ıyla birlikte Ulucami'si ve diğerleri, yeni ve çağdaş yapılanndan çok daha güçlü olarak kentleri kuşaktan kuşağa taşırlar... Bu nedenle Boğaz Köprüsü ve hatta Gökkafes rürü "yeni"ler Emniyet mensuplannın hangi seçenekler arasından Boğaz Köprüsü'ne oy verdiğini bilemiyoruz. 27 Kasım 2004 tarihli Vatanlstanbıd'un habenne göre 7 ayn tasanm arasından belirlenen köprülü logo Istanbul Valisi Muammer Cüler'in onayından sonra kesinleşecekmiş... Bizim bildiğimiz, tarihe ve kültürel mirasa çok duyarlı olan, hatta Gaziantep'te görev yaparken adı "Zeugma VaKa" olarak anılan Muammer Güler, eminiz ki, lEM'nin, köprüsü ile değil "uygarhk geçmişTyle ün yapmış "fstanbulT>un köklü bir kurumu olduğunu gözeteTek karannı verecektir. Sanyer'de bira! Ç t Z C t L t K KÂMtL MASARACI kamilmasaraci a mynet.com Benzer bir vefasızlık Istanbul'un "bahk kültürü"ne de gösterildi... Bahk denilince akla "rakr" geliyorsa bunun "mücllifi'' Istanbul'dur. Özellikle boğazda balık yemek demek, eğer beyaz şaraba özel bir tutkunuz yoksa, yanında rakı içmek demektir. Ne var ki zengin fakir herkese ait bu "geteneksel beraberBğe" de göz diktiler. Geçenlerde Boğaaçi'nde, üstelik rakı sofİstanbuTun logosu ve Emniyet Md'nün "terdhi ralannın içli şarkılanna konu olan "Aşıyan" sahillerinde kimilerine göre çok muhteşem düzenlenen "otta bahkçılığr yaolsa bile, 2600 yıldır kesinrisiz yaşayan bir kentin asıl muhte nşmasma katıhna koşulu 2 adet şemliği işte bu eşsiz tarihselliği "bira" şişesi kapağı götürmekti... Eğerkıyıdan değil de teknedeğil midir? den yanşnîak isterseniz bunun Kurumlar da kentMdir için de 5 adet bira şişesi kapağı gerekiyordu... Kentlerin özgün değerlerini içeren logolannı, o kente hiz28 Kasım 2004 günü düzenmet veren belediye ile birlikte lenen yanşmanın ilanında diğer kurumlar da kullanabili"Havdi bira, bahk, eğknce dolu t r> yor. Bu ıyi de oluyor; böylece bir gün yaşama> a çağnsını kentsel kurumlar da tıpkı kentokuyunca düşündük. Sakın bu liler gibi "hemşeri" oluyorlar. yanşma, biranın anavatanı Al"Kent kültürü" ile bütünleşmiş manya'nın balık cenneti Hambir "kurumsal kimlik''le hizmet burg'da yapılıyor ohnasındı! venyorlar... îşin en yürek burkan yanı da Gelin görün ki tstanbul Em rakının yerine geçmek isteyen niyetMüdürlüğü(İEM) için ye bira firmasının Istanbul kültürüne karşı bu vefasızhğına "Sani belirlenen logoda ne tarih var, nyer Belediyesi''nin destek olne yedi tepe, ne de o canım silüetten bir eser. Emniyet perso ması! nelinden 5 bin kişinin oyuyla O Sanyer ki boğazda balık ve belirlendiği söylenen yeni İEM rakı denince akla gelen ilk ve logosu "BoğazKöpriisü"... Üs en güzel yer değil mi? Bu ilçetelik başka da bir şey yok, san deki yerel yönetimin de geleki Istanbul sadece köprüden nekleri gözeten bir kurumsal ibaretmiş gibi... kimlikle "betediye'' ohnası gerekmez mi? Eğer bu oylama dünyada bile yapılsaydı, acaba "yabancdar" Eh... Boğaziçi'ndeki belediBoğaz Köprüsü'nü mü seçerdi, yecilerimiz bile böyle yaparlaryoksa örneğin Galata Kulesi'ni sa, Emniyet Mensuplan da Ismi; Süleymaniye Camisi'ni mi; tanbul'u sadece Boğaz KöprüKız Kulesi'ni mi; Topkapı Sasü ile severler... rayı'nı mı yoksa Rumelihisan'nımı?.. oekinci@ cumhuriyet.com.tr Bugünün gençleri ileride nine ya da dede olduklannda 17 Aralık 2004'ütorunlanna, "Amma da heyecanlı bir gündü..." diye anlatacaklardır mutlaka. Torunlar da anlatılanlan masal dinler gibi dinleyecekJer ve ninelerinin, dedelerinin uzun yıllar önce yaşamış olduklan bu heyecana pek bir anlam veremeyecekler. Bir de tarih vererek somutlaştıralım dilerseniz; 2050 yılında diyelim, örneğin. Bugün bizleri heyecanlandıran, öfkelendiren, sevindiren, düş kınklığına iten, geren, birbirimize düşüren pek çok "önemli" olay 46 yıl sonrasının genç insanı için çok az şey ifade edecek. 2050 yılında o genç insanlann bizzat yaşayacaklan ve bizim bugünden bilemeyeceğimiz olaylar çok daha fazla önem kazanacak. Türkiye, Avrupa Birliği'ne üye olsa da olmasa da, müzakerelerin ucu kapansa ya da kapanmasa da bu böyle olacak. 46 yıl sonra yaşadığımız günlerin "çok önemli" sorunlannın yerini o günlerin "çok önemli" sorunlan alacak. ••• Ama bu sözlerime, "Burası Türkiye, arkadaş! Sen ne diyorsun ? " diyenler de çıkabilir. Onlar da haksız sayılmazlar. Geriye dönüp 46 yıl öncesinin, 1958 yılının gazete haberlerine bir göz atalım: "Milli Türk Talebe Federasyonu tarafından bastırılıp azınlıklara ait dükkânlann vithnlerine yapıştınlan 'Vatandaş Türkçe Konuş' afişleri toplatıldı", "Kıbns'ta Ingiliz askerieri Türklere ateş açtı", "Çarşafla mücadele gençliğin davası oldu", "Afyon Emirdağ'da yeşil bayrak çekenler yakalandı" vb. Bunlar yalnızca birkaç örnek; 4050 yıl öncesinin gazetelerini tarayanlaryaşadığımız günlerde güncel olan birçok sorunun o yıllarda da "sorun" olduğunu göreceklerdir. Dolayısıyla okurlanm, bu yazının ilk bölümünde dile getirdiğim varsayımlanmı, öngörülerimi, içimdeki "Dedelerimizden, babalanmızdan devraldığımız sorunlan biz de çocuklanmıza, torunlanmıza miras bırakmayalım" yollu özlemlerimin dışavurumu olarak değertendirebilirler. ••• Bizim kuşağımızın ömrü bizden önceki kuşaklardan devraldığı, çözümlenememiş, kangrenleşmiş sorunlar üzerine kafa yormakla geçti, geçiyor. Iç dinamiklerimizden güç alarak, kendi gücümüze, kendi değerlerimize güvenerek çözmeyi bir türlü başaramadık bu kangrenleşmiş sorunlanmızı. Bu sorunlan çözme adına dönüp dönüp aynı yere gelerek harcadığımız enerjiyi başka alanlara yöneltebilseydik bugün sanatta da, bilimde de, teknolojide de vardığımız yer çok farklı olurdu. Çok uzun yıllar çözümsüz bıraktığımız, çözümsüz kaldıklan sürece de toplum olarak bize büyük sıkıntılar yaşatan, yıldıran, küstüren, geri düşüren, yoksullaştıran birçok sorunun Avrupa Birtiği hedefıyle birlikte iki yıl gibi çok kısa bir sürede çözüldüğünü görmek, kendi özgür irademizle üstesinden gelebileceğimiz birçok sorunun "dış dayatma" ile ortadan kalktığına tanık olmak doğal ki bir yanıyla içini acıtıyor insanın. Aynı durum "Kıbns sonınu " için de geçerli değil mi? Taksim Alanı'nda ilk Kıbns mitinglerinin düzenlendiği 1950'li yıllann başlanndan beri Kıbns önemli bir sorundu bizim için. Biz bu soruna yanm yüzyıl boyunca kendi özgür irademizle, kendi gücümüze güvenerek "akılcı" bir çözüm bulamadığımız için de hep "güncel" kalıyordu. Şimdi BrüksePde bir "dayatma"olarak karşımıza çıkınca içimize sindiremiyoruz. ••• Cuma akşamından bu yana ortalık toz duman. Her kafadan bir ses çıkıyor. Bir de ben başlamayayım "iyi mi, yoksa kötö mü oldu" diye. Nasri olsa bunun da sırası gelecek, ortalık yatışır gibi olunca bizim de söyleyecek bir çift sözümüz olacak. Ama bugünden bilinen o ki, sonuçlan ne olursa olsun, 17 Aralık önemli bir gün olarak düşülecek tarihimize. En azından bugünleri yaşayan bizler için. (eposta: [email protected]) BULMACA H A R B İ SEMİH POROY semihporoy(â yahoo.com SEDAT YAŞAYAN HAYAT EPtK TtYATROSU MLSTAFA BILGJN BAKANL.lSr.MIZA KİRALADIĞIMIZ 25 ADET ARABANIN PLA|OALARINDAKİ AK HARFLERJ TA/V\AMEN TESADUFTÜR.. hayatepikCo mynet.com •TESADÜFLER HAYATIN ATOAALARIDIR OLE6.. SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 1/ Güney Anadolu"da yaşayan Türkmenler arasında yaygın olan ve "ınzva" da denilen telli çalgı. 2/ Müzikte üç ya da daha çok sesin bir arada tınlaması... Müjdeli haber. 3/Y. K. Karaosmanoğlu'nun bir romanı... tnce ve keskin ses. 47 îzmir'inSelçukilçe 4 sindeki ünlü antik kent... Boru sesi. 5/ Çakala benzer yabanıl bir hayvan. 6/ 8 Yön göstermek için 9 belli yerlere konulan işaret... Bir şeyin en üst bölümü. II Soysuz, dejenere... Lezzetli meyvesi ve çiklet yapımında kullanılan sütlü salgısı için sıcak ülkelerde yetiştirilen bir ağaç. 8/ Halk dilinde tarladaki sebzeye verilen ad... Çeşitli dans ve oyunlardan oluşan sahne gösterisi. 9/ "Eşek" anlamında kullanılan şaka yollu sözcük. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/Yaz yağmuru... Vadi. 2/Kimi Türk lehçelerinde "ağa" yerine kullanılan sözcük... Adapazan Ovası'na verilen bir başka ad. 3/Briçte iki manştan oluşan bölüm... Tavlada kullanılan oyun aracı. 4/Mekke'nin doğusunda, hacılann arife günü toplandıklan tepe... Arjantin'in plaka işareti. 5/ Eli sıkı, cimri. 6/Bir görevinyürütülebilmesi için merkez olarak seçilen yer... Osmanlı devletinde okul kitaplannuı genel adı. 7/Kimse, kişi... Hatay yöresine özgü, tarhana, nohut ve ayranla yapılan bir çorba. 8/ Alan Parker tarafından filme de aktanlan ünlü bir müzikal... Yazı. 9/Doğu Anadolu'da bir göl... Gece. YOK .BI$EY EFENDİM.. BIZIM ÇİZER: "bunca saçmalığın içinde biraz da ben saçmalıyayım, Şebnern İşigüzel'in affına sıSınarak" 0İYOR..SİZE İYİ " " TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 19Aruhk ıctvıc. mumtazarüsân. com HAWAIIADALARI.. f842 'DE BUGÜN, AMERİKA BİRLEŞİK DEVl£Tl£Rİ, HAWAII(HAVAİ) AOALAR GRU8UNU TANI&ĞINIglLOİRDİ.AÇlKLAMA BtR TİCAHETANLAŞAsiASIYLA BİRLİKTE YAPILMIÇr/.. 1??8'P€,KAPmN COOK (KUK) İ A D Ç Ç KA8İLE yAŞANTfSI İÇİNDEYPİ.AVRUPALILA/ZLA BİRUKTS HERŞeY ALT ÜSr OLACAICn*.. AMBRİKA'NIN HAUM/I İLE OLAN TİCARET İÜÇtİLERİ OİPEgEK PEOİÇTİ.ADALAR 1893'TEKİ *to ÜUMA AHTLAŞMASt* İL£ ABP'NE gASLANP/. HALf&N "DEI/LET/OJGMA* VE "ÖZSÜOJJK"İSVEICLERİ 19S3'A DSSİN OYA£ANACAK,S0NW DA SO PEVLET OLARAK ASp'/VE ALIHAKAK İS TAMAMLANACAKTM?.