19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 ARALJK 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkiye büyük risk alıyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi içine almaya hazır olmadığının ortaya çıktığını vurgulayan CHP lideri Deniz Baykal, Güney Kıbns'ın dolaylı ya da doîaysız tanınmasının KKTC'nin siyasi ve hukuki dayanağına da ağır darbe vuracağını söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, AB'nin Kıbns koşulunu bir ölçüde yumuşatmasının, Türkiye'nin kaygılannı gidermediğini belirterek "İam üyeliğe götürmeyecek bir müzakere sürecinin tehlikelerle dolıT olduğunu bıldırdi. Öymen, Türkiye'nin tek taraflı ödün vermesi durumunda bile Fransa, Avusturya gibi bazı ülkelerin "referandunTu gündeme getirdiğine dikkat çekerek böylece Türkiye'nin "hiçbir aday ülkenin aimadığı riski alacağuıT söyledi. CHP liden Deniz BaykaL dün Brüksel'deki doruğun sürdüğü öğle saatlerinde düzenlediği basm toplantısında, AB'nin Türkiye'yi almaya hazır Oymen, tam üyelikle sonuçlanmayacak müzakere sürecinin tehlikelerle dolu olacağını vurguladı Soysal ve Cürel'den sert tepkl • CHP lideri Baykal, Güney Kıbns'ın dolaylı ya da dolaysız olarak tanınmasının KKTC'nin siyasi ve hukuki dayanağına ağır darbe vuracağını vurguladı. Baykal, "Müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanma ihtimalinin kayda geçirilmiş olması, müzakerelerin tam üyelik hedefıne yönelik olduğu iddiasını zaafa uğratıyor" dedi. olmadığının ortaya çıktığını belirterek, hükümete "müzakereleridondurma'' çağnsında bulundu. Türkiye'ye "tam üyeKk" değil, başka bir yolun önerildiğini kaydeden Baykal, Güney Kıbns'ın tanınmasının, Londra ve Zürih anlaşmalannı geçersiz kılacağını, KKTC'nin siyasi ve hukuki dayanağına ağır darbe vuracağını söyledi. Baykal, AB'nin müzakerelerin ucunun açık olduğunu ısrarla belirtirken "başanyla sonuçlannıaması halinde Türİdye üe UişkUeri sürdürme" konusunda yeni yöntemler oluşturulmasını istediğini kaydetti. Baykal, "Müzakerelerin başansızfakla sonuçlanma ihtimalinin kayda geçirilmiş olması, üyelik olmasa da Türkiye ile Uişkilerin bir şekilde sürdürülmesinin ifade edilmesi, müzakerelerin tam üyelik hedefine yönelik olduğu iddiasını zaafa uğraüyor" dedi. Başka türlü ilişkı ihtimalinin karara konulmasının Türkiye'nin "AB ile tam üyetik dışında bir ilişkivi peşinen kabul etmesi'' anlamına geldığını belırten Baykal, bunun kabuj edilemez oldugunu söyledi. Oymen de vanlan son noktanın kaygılannı gidermediğini belirterek "Ucu açık müzakerelerin tam üyelikle sonuçlanmayacağı, farkb bir sonuca ulaşabileceği metne yerieştirildL Hdsinkizirvesinde AB, Türkiye'ye diğer üyelerkeşitmuaıneletaahhüdündebulunmuştu. Şimdi bundan cavıldığı anlaşılıhyor. O nedenle Türldye'yi tam üyeliğe götürmeyecek bir müzakere süreci tehlikelerle doludur" dedi. Türkiye'nin şimdiye kadar "koşulsuz tam üyetik müzakeresT istediğini belırten Oymen, ancak önemlı ödünlerin verildiğinin anlaşıldığını kaydetti. Fransa, Avusturya gibi ülkelerin "referandunTda ısrarlı oldugunu belirten Öymen, Türkiye bütün ödünleri verip her isteneni yerine getirse de Fransız ya da Avusturya halkının "hayır'' demesi durumuda üyelik yolunun kapanacağına dikkat çekerek "Hiçbir adâyiçm böyle birriskgündeme gehnedl Ama biz bu riski göze alnuş olacağız" dedi. Güney Kıbns'ın tanınması konusunda "sözlü taahhütte" bulunulmasına değinen Oymen, bu taahhüdün Kıbns Devleti'ni kuran Zürih ve Londra anlaşmalarına aykın oldugunu belirten Oymen şu görüşleri dile getirdi: "Bütün ada için egemenlik iddia eden devleti tanıdığuıız zaman, o zaman KKTCyi taıumaktan vazgeçeceksiniz, Son derece vahimdir. Kıbns'ı kuran anlaşmalar TBMM taranndan onayianmışnr. O nedenle bunlan ancak TBMM değiştirebilir. Hükümet istese de bu anlaşmalan kakhramaz çünkü yetkisi yoktur. Eğer, Başbakan bunlan muhataplanna iletseydi 'Ben bu anlaşmalan ortadan kaldınrsam anayasa suçu işlerim' deseydi, muhatapİan bu kadar basüramazdı." Kıbrıs'tan vazgeçmek ihanetâr ANKARA (Cumhuri>et Bürosu) Eski dışişleri bakanlan Şükrü Sina Gürel ve Mümtaz Soysal. Kıbns konusunda hükümeti uyardı. Gürel ve Soysal, "Tam üyelikle sonuçlanmayacak bir müzakere süreci için Kıbns'ın vebalini almayın. Bu, Kıbns'm Türkiye'nin elinden çıkması demek* dediler. Gürel ve Soysal dün zirvenın sürdüğü saatlerde ortak basm toplantısı düzenlediler. Tam üyelik görüşmelerinin ucu açık olacağma dikkat çeken Gürel, "Bu aşamada dayatmacı niteügi belli olan bir süreç içine girmek ve bu kapsamda Türkiye'nin Kıbns konusunda benimsedigı tutumdan vazgeçmek, hukuka ve hakkaniyete aykın düşmekle kahnaz, Türk halkının hak ve çıkarlanna ihanet etnıek anlanuna gehr" açıklamasun yaptı. Bağımsız Cumhuriyet Partisi Genel Başkam ve eski Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal, 1963 Ankara Antlaşması'nın TBMM'nin onayıyla yürürlüğe girdiğine işaret ederken yeni üyeleri kapsayacak ve Rum Yönetimi'nin tanınması anlamma gelecek ek protokolün de parlamentonun iradesini gerektirdiğini vurguladı. Hükümete seslenen • Hükümete Soysal, "Yapmaym. "Tam üyelikle Türk hukukunu, sonuçlanmayacak halkuun çıkarianm bir müzakere çiğneyerek tarih ahnak süreci için uğruna bunu yapmaym. Kıbns 'ın vebalini AB süreci ertelenebifir, ama dönüşü olmayan almayın" diye ödün vermeyin" seslenen eski uyansını yaptı. Soysal, Dışişleri Türkiye'nin Kıbns bakanlan Şükrü üzerindeki haklannı bir yana ittiği zaman davayı Sina Gürel ve kaybedeceğini Mümtaz Soysal, vurgulayarak "Son "Bu, Kıbns'ın pişmanhk da fayda Türkiye'nin getinnez" dedi. elinden çıkması Romanya, HuA'atistan ve Bulgaristan'm demektir" AB'ye ne zaman üye dediler. olacağı belliyken Türkiye'ye müzakere sürecinin her aşamasında yeni dayatmalar getınleceğını söyleyen Soysal, "AB'nin samimrvetsizBgi ortada. Türkiye'yi küçük düşüren bu sürece son verenm" diye konuştu. DlPLOMATİK BAŞARISIZLIK Erdoğan söderine sadık kalmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Brüksel doruğuna kadar yaptığı açıklamalarda Kopenhag siyasi ölçütlerinin dışındaki koşullan kabul etmeyeceğini vurgulayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbns konusunda dayatmalara boyun eğdi. Erdoğan, Kıbns'ın tanınması konusunda müzakereler öncesinde adım atmayacağıru açıklamasına karşın dün bu yöndeki sözlerinden çark etti. Erdoğan'ın AB koşullannı kabul ederken Türk kamuoyuna verdiği taahhütleri yerine getirmediğini ortaya koyan 17 Aralık öncesinde yaptığı açıklamalar şöyle: • Erdoğan, 3 Aralık 2004'te Başbakanlık'ta AP Başkanı Joseph BorrelL AP Türkiye Raportörü Eurtings ve AP üyesi Joast Lagendijk'i kabulünde. "Siz Annan Plaru'na hayır diyen Güney Kıbns'ı içinize aldınız. Bu sorunu, henüz müzakerelere bile başlamamış bir ülkeye çözdürmek istiyorsunuz. Bu haksızuk" dedi. • Hükümet, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve KKTC'nin siyasi liderleriyle Başbakanlık'ta bir toplantı yaptı. Toplantıda, KKTC'ye Güney Kıbns'ın tanınmayacağı taahhüdü verilerek "Kıbns'ı tanıma konusunun ancak BM Genel Sekreteri Annan'ın iyi niyet misyonu çerçevesinde vanlacak kapsamlı bir çözümün parçası olabileceğT karan almdı. • Cankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Ahmet • Doruk Necdet Sezer başkanlığında öncesine dek yapılan toplantıdan AB'ye Kopenhag siyasi 17 Aralık zirve karan için 3 önemli mesaj çıktı. Devletin ölçütlerinin zirvesi, müzakerelerin "tam dışındaki üyeüği'' hedeflemesi, koşullan kabul müzakerelere "2005 yıhnda etmeyeceğini koşulsuz" başlanması ve vurgulayan sürecin "sürdürülebiHr" olması gerektiğini Başbakan vurguladı. Erdoğan, Kıbns \/ Erdoğan, geçen hafta konusunda Brüksel'de AB Dönem AB'nin Başkanı Hollanda'nın dayatmalanna Başbakanı Jan Peter boyun eğdi. Balkenende ile yaptığı çalışma yemeğinde bir araya geldi. Erdoğan, bu görüşme öncesinde 9 Aralık'ta yaptığı açıklamada, "Kopenhag siyasi kriterleriyle ilgili masanuı üzerinde hiçbir şey kalmamışür. Ne zam, ne tenzilat istiyoruz, fiyat neyse bufiyaüödedik, gereğini bektiyoruz" dedi. \/ Erdoğan, AB zirvesi öncesinde Başbakanlık Konutu'nda yemek verdiği AB büyükelçilerine, Türkiye'nin hassasiyetlerini vurguladı. Burada "açık uçhı müzakere süreci tanınu, serbest dolaşıma daimi kısıtiama ve 31 alandaki müzakere başüklan için ovbirliği kuralının getirümesi" koşullanm eleştiren Erdoğan, "Siyasi sorumluluğun azamisini gösterdik" dedi. Başbakanlık kaynaklan, Erdoğan'ın gerekirse masadan kalkacağını söylediğini savundu. Ancak AB büyükelçileri, Erdoğan'ın böyle bir rest çekmediğini belirtti. • Erdoğan, 4 Aralık'ta AKP Grubu'nda yaptığı açıklamada, "Başınıızı önümüze eğdirecek hiçbir zorhığa boyun eğmeyeceğimizi açıkça Uan ettik" açıklamasını yaptı. • Brüksel'e gitmeden önce 15 Aralık'ta Esenboğa'da açıklama yapan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin önüne dayatılmaya çalışılacak bir koşulu kabul etmeyeceklerini ve masadan kalkacaklanm belirterek "Buzdolabına koyar, yolumuza devam ederiz. Siyaset duygusaluk kabul etmez" diye konuştu. Ankara ve tstanbuTda yapdan eylemlerde bağunsızuktan ödün veribnemesi istendi "Bu ülke saühk değil" sloganı aüldı. (Fotoğraf: AA) AB karşıtı gruplar îstanbul ve Ankara'da protesto eylemleri yaptı: Ulıısal onur çiğneııiyor yazıt'ta îstanbul ÜniversiİSTANBUL/ANKARA tesi (IÜ) Merkez Kampu(Cumhuriyet) Türkiye'nin su'nun önünde yaptığı eyAvrupa Birliği (AB) üyeliği lemle AB'yi protesto etti. görüşmeleri Îstanbul'da TürGrup adına yapılan açıkkiye Komünist Partisi (TKP) lamada, emperyalizmle işve Îstanbul Gençlik Dernebirliğinın daha çok işsizği'nin gerçekleştirdiği eylemlik, daha çok açlık ve dalerle protesto edildi. Ankaha az demokrasi getirecera'da da kendilerini "Bağımği ifade edildi. AB üyesi SE Devrimci SmıfPlatformu'" olunduğu zaman insan olarak adlandıran grup, haklanna saygının artacaAB'nin Türkiye Temsilciliği ğma inananlann Avrupaönünde gösteri yaptı. h emperyalistlerin suç dosTKP üyeleri, Almarrya'nın yalarına bakmalanrun yeAB'nin kuruluşundaki rolü terli olacağı belirtilen açıkve şu anki belirleyici tavırlamada, "IMF ve Dünya lan nedeniyle Istanbul'daki Bankası aracıhğı ile Türbaşkonsolosluğu önünde kiye'yi yöneten ABD ve protesto eylemi yaptı. AB, halklannuzm uhısal TKP 'liler hazırladıklan proonuriannıçiğnrvorlar" detesto dilekçelerini de konsolosluk yetkililerine tes İstanbul Gençük Derneği üyeleri pankart açü. (Fotoğraf: ALPER TURGUT) nikli. "Ne ABD ne AB, bağımsız Türkhre", "AB lim ettiler. TKP Îstanbul ll defbLjaşasmbağnnsızTürkhe'', "Buvatan, bğı'nın önüne kadar sessizce yürüdü. BinaBaşkanı Hüseyin Karabulut'un okuduğu bu halk bizim, kahrolsun emperyatizm" slodilekçede, "Türkiye, AKP ve CHP tipi po nın önünde toplanan yaklaşık bin kişilik ganlan atan grup açıklamanın ardından datitikacüardan, TÜSİAD tipi para sarhoşla TKP'li grup "Avnıpa Biıüği, patronlann birliği'', "AB'ye karşı yurtseverîer saflara", ğıldı. ruıdan, medyadaki ajanlannızdan, sendika "Son sözemekçihalknd]r'',"Bu ülke, buhalk bürokratlan ve sivil toplum şefleri gibi ucuBir minibüsle Ankara'daki AB Temsilcisaühk değfl", "Ne ABD, ne AB; sosyaUst za kapaülacak küçük adamlardan ibaret liği'nin de bulunduğu Uğur Mumcu Caddeğüdir" denildi. Almanya Başkonsolos Türkiye'' sloganlan attı. Bir göstericinin tadesi'ndeki bina önüne gelen grup, AB'yi proşıdığı sembolik mızrak ve kalkan üzerinde luğu'nun yanında bulunan bir üışaata. üzetesto eden sloganlar attı. Grup adına yapırinde Hitler'in resmi ve "Niyetinizi biByo bulunan "Satünız memleketi AB'ye üj bej lan basın açıklamasmda, "Emperyalisüer aranız, izin venneyeceğiz, AB'ye geçit yok" ya kuruşa" yazısı dikkat çekti. Grup, açıklası güç birtiğinin sonunda daha çok sömürü, marun ardından olaysız dağıldı. zılı dev bir afiş asan eylemciler, Istiklal daha çok empeıyaüst paylaşım savaşlan ile îstanbul Gençlik Derneği üyeleri de BeCaddesi'ndeki TKP Beyoğlu Ilçe Başkankarşılaşüacağı" dile getınldi. Mektup anımsatması Soysal, Ecevit hükümeti döneminde Türkiye'ye AB Dönem Başkanı tarafından, Kıbns sorunu çözülmeden Güney Kıbns ile yapılacak müzakere sürecinin sonuçlandınlmayacağı konusunda taahhüt öngören mektup verildiğini anımsattı. Ancak daha sonra AB Konseyi ve Komisyonu'nun bu mektubun bağlayıcı olmadığmı söylediğine işaret eden Soysal, bu konuda oyun oynandığını, ancak Türk halkınm bu tür oyunlara isyan ettiğini kaydetti. Soysal, "Türk insanını ne iktidar ne AB kandırabilir. Bunu oyiarrvla belli eder" uyansını yaptı. Soysal, "Onlar müzakere sürecinin ucunu açık tuttuğuna göre biz de Kıbns konusunu ucu açık tutahm. Gümrük birliğini bile yeniden müzakere edebiBriz" diye konuştu. Şirin açık mektup yazdı Sezer ve Özkök'e görüşünü sordu ANKARA (ANKA) tstanbul Bağımsız Milletvekili Emin Şirin, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Genelkurmay Başkam Orgeneral Hilmi Özkök'e açık bir mektup göndererek AB Anayasası konusundaki görüşlerini açıklamalannı istedi. Şirin, "Sayın Ahmet Necdet Sezer ve Sayın Orgeneral Hilmi Özkök'e açık mektup™" başhğıyla yaptığı yazılı açıklamada, AB ile ilgili olarak konuşulan "ucu açık müzakere'', Kıbns, Kürt meselesi gibi sayısız birçok sorunun yanı sıra AB Anayasası konusunun daha da önemli oldugunu vurguladı. 2006'ya kadar 25 üye ülke tarafından kabul edilirse AB Anayasası haline gelecek olan anlaşmanın 29 Ekim'de Roma'da imzalandığım anımsatan Şirin, bu anayasanın, AB'ye girerse Türkiye'nin de anayasası haline geleceğini belirterek şöyle dedi: "Bu anayasa kabul edilince, bizim anayasamızda, Atatürk nıilliv etçüiği yer ahnayacak, laiktiğe kesinu'kle yeni bir tarif gelecek ve tek başına ya da topluluk halinde ibadete, öğretimde, uygulamalarda ve törenlerde dinini veya inancını açıkça ortaya koyma özgürlüğü gelecek, ebeveynlerin kendi çocuklannın eğitimini \ e öğretimini, kendi dini kanaaüerine uygun olarak sağlama hakkma saygı gösterflecek, dini cemaaderin statülerine eşit ölçüde saygıh ohmacak ve birliğin münhasu^n yetkisinde olan özellikle ekonomi, ticaret ve tarun konulannda veto hakkı olnıadığından bir anlamda egemenUk hakkı kayitsız şartsız AB'ye devredümiş olacaknr." DYP Genel Başkanı Ağar, AB taslağınm kabul edilmemesi gerektiğini söyledi 'îmtiyazlı ortaklık olmaz' üyelikten ziyade "adı konulmamış ve üstü kapah imtiyazh ortakhğın fiilen gerçekleştirileceği bir tablonun Türkiye'nin önüne çıkanldığını'' söyledi. Ağar şu görüşleri dile getirdi: "Üç önemH mesele dikkat çekicidir. Müzakerelerin ucunun açık olması, Kıbns'ın yeni baştan ön şart olarak getirflmesi, serbest dolaşun ve tarun konulannda yapısal değişim formlannın kalıcı kısıtiamalarla Uoke edilmesini anlamak mümkün değildir. Bu, Türkiye'ye lajık ounadığı bir muamelenin dayaahnasıduf DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, hükümetin, Kıbns Rum Yönetimi'ni fiilen kabul ettiğini söyledi. Başbakan RecepTayyçErdoğan'ın "tavizci'' tutumunu sürdürmek zorunda kaldığım belirten Sezer, "Hükümet, Ankara Anlaşması'na bazı koşuDar ko\arak Kıbns Rum Yönetimi'ni fiilen kabul etmekle, Kıbns Türklerinin varhğını ve geleceğini tehlikeye atmışür. Bunu hiçbir somut güvence ahnadan ve her an. bir bahaneyle kesilebUecek olan müzakere başlama tarihi alma karşüığında yapnuşür'' dedi. ANKARA (Cumhurrjet Bürosu) DYP Genel Başkanı' Mehmet Ağar, AB taslağında üstü kapah imtiyazlı ortaklık öngörüldüğünü, bunun kabul edilemeyeceğini söyledi. Ağar, "HükümetinKıbnspohtikasu 70 mflyonu da Denktaş ı da Papadopulos'un oyuncağı haüne getirmiştir'' dedi. AB üyeüği konusunun ciddi bir dış politika olarak algılanmak yerine halkla ilişkiler serüveni gibi götürülmeye çalışıldığını belirten Ağar, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinde bugünkü manzaranın tam MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır. Erdoğan'ın Türk halkından gerçekleri sakladığmı belirterek, Brüksel zirvesinde Türkiye'nin AB'ye üye değil "bağh kalacağı''nın AKP tarafından teminat altma alındığını söyledi. Şandır, AKP'nin Brüksel'de etnik ve dini temelde azınhklan, Kürt sorununu çözmek için PKK ile masaya oturmayı, Abdullah Ocalan dahil olmak üzere teröristlere af çıkarmayı, Fener Rum Patrigi'ni ekümenik kimliğiyle tanımayı kabul ettiğini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle