Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 ARALIK 2004 SALI HABERLER TBMM Genel Kurulu'nda, AB'nin koşullan arasında yer alan CİY Tasansı kabul edildi CUMHURİYET SAYFA 'Infazda' yeni dönem • Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türkiye'nin 'alnı açık olarak' 17 Arahk'a hazır olduğunu belirterek "Masada yapılacak iş kalmadı. Şimdi sıra onlarda" diye konuştu. Yasada, "devlete karşı işlenen suçlardan mahkum olanlann şartlı sahverihneden yararlanamaması" öngörüldü. kadmkapah,çocukkapah, gençlik kapak, açık ceza infaz kununlan", "çocuk eğitim evkri" ile "gözlem ve sınıflandırma merkezlerr olmak üzere 8 sınıftan oluşacak. • Kamuoyunda "F tipi" olarak anılan yüksek güvenlikli kapah ceza infaz kurumlanna, ağırlaştınlmış ömür boyu hapis cezasına mahkum olanlar ile süresine bakılmaksızın suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek ya da bu örgütün faaliyeti çerçevesinde, insanlığa karşı suçlar, kasten öldürme, uyuşturucu kaçakçılığı, devletin güvenliği ile anayasal düzene karşı suçlardan mahkum olanlar gönderilecek. Eylem ve tutumları nedeniyle tehlikeli olan mahkumlar da bu cezaevlerine gönderilecek. yacak, çocuk hükümlüler hariç kelepçe ise belirli koşullarda kullanılabilecek. \/ Anneleri hükümlü olup da dışanda korumasına bırakılacak kimsesi bulunmayan 06 yaş grubundaki çocuklar, annelerinin yanında kalabilecek. •" Hükümlüler, araç telefonu, telsiz telefon ya da cep telefonu ve benzeri iletişim araçlannı bulunduramayacak ve kullanamayacak. Eğitim amacıyla radyo, televizyon ve internet kullanımına izin verilebilecek. ^ Açlık grevi veya ölüm oru POLİIİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Çaylar Şirketten... Tarikatların, din baronlannın kuşattığı Türkiye, 17 Aralık'ta BrükseJ'de yapılacak AB Zirvesi'ne hazırlanırken Fethullah Güten'in yeni bir bombası patladı... Hürriyet'ten Murat Bardakçı Fethullah Hoca'nın "Buhranlar Anaforunda ınsan" adlı kitabının, eski başbakanlardan Şemsettin Günattay'ın "Zulmetten Nura" adlı kitabıyla aynı olduğunu öne sürdü... Murat Bardakçı şöyie diyordu yazısında: "Gülen'in kitabının ilkkısmı, Ismet Paşa 'nın ve tek parti döneminin son başbakanı olan Günaltay'ın Türk toplumunun düşünce yapısını derinden etkileyen 'Zulmetten Nura' isimli kitabıyla neredeyse kelime kelime aynı..." Günümüz Türkiyesi'nde Fethullahçı olmak moda!.. Kimi aymaz aydınlar, bilim insanlan, gazeteciler, siyasetçiler, işadamlan Fethullah Gülen'i "demokrat" olarak tanımlayıp şöyle konuşuriar "Adam yurtdışında Türk okullan açıp eğitime hizmet veriyor, alkışlamak gerekir..." Elbet ABD'de ve AB ülkelerinde de destekçileri vardı Gülen'in... ABD'deki Tunxis Koleji Dekanı Collen Keyes'in Nurculara bakışını aktarayım bir de: "Batı dünyasının Risalei Nur'lardan öğreneceği çok şey vardır..." Biliyorsunuz Nurculuk Nakşibendiliğe dayanır... 1983 seçimlerinde tek başına iktidara gelen ANAP, Nakşi ağıriıklı bir siyasal oluşumdu. O tarihte Fethullahçılar henüz ekonomik ve siyasal olarak etkin değillerdi... Fethullah Hoca'nın ekonomik ve siyasal gücü yoktu ama Türk Silahlı Kuvvetleri'nde hatın sayılır bir etkinliği vardı... Fethullah Gülen'in ABD'yle ilişkileri o yıllarTurgut Özal'ın desteğiyle başlamıştır... ••• llhan Selçuk, 20 Kasım 2004'te çok önemli bir noktaya değindi: "Fethullah Gülen bir gerçek din adamıysa, Amerika'nın Felluce'den başlayarak Müsluman coğrafyasında işlediği cinayetler karşısında niçin ağzını açıp tek tümce söylemiyor?" Söyleyemez!.. Çünkü Fethullahçılar ve Nakşibendiler bugün siyasal iktidann önemli iki ayağıdır, pek çogu Akevler Kooperatifi ve Akyazılılar Vakfı'nın üyeleridir... Her birinin ABD ile ilişkileri vardır... Murat Bardakçı'nın ortaya çıkardığı "çalıntı"yazısı nedense televizyonlara ve Cumhuriyet dışındaki öteki gazetelere taşınmadı... Acaba neden? Medyayı kafakola alan Fethullahçılara kafa tutacak birkaç gazeteci varTürkiye'de... ötekiler tam teslim!.. Eski Fethullahçı Nurettin Veren'in iddialan Aydınlık dergisinde yayımlanıyor... Bu konuda ne CHP'den ne de DSP'den tepki geliyor... Fethullahçı kollarCHP'yi de sarmış, DSP'yi de... Fethullahçı kollar Meclis'te, bakanlık koltuğunda... Dedim ya, FethullahçıNakşi işbirliğinin iktidan egemen Türkiye'de... ABD kolunda Fethullah Gülen ile Nakşi şeyhi Kabbani bulunuyor... llhan Selçuk, "Fethullah Ne Demiş " başlıklı yazısında yine önemli bir konuya değiniyordu: "Fethullah Gülen de, yalnızkökü değil, 'baş'/ da dışanda bir dinci siyaset akımının ABD tarafından himaye edilen tarikat başıdır. Para birmeşhurSoros'fa, birde bunda var... Entelpazannda istediğini ömürboyu ihya edecek akçalı gücüyle çoğu eski solcuyu da satın aldı... Gülen Amerika'da yaşıyor... Neden?.. Vaktiyle Ayetullah Humeyni niçin Fransa'da yaşayıp vaktizamanı gelince ülkesine döndü?.. Gülen de vaktizamanını bekliyor... Vakti zamanı da bugünkü siyasal iktidann elleriyle tohumlanıyor; ama 'hoca' ara sıra Türkiye'ye dönük ilginç yatınmlar da yapmıyor değil!.. Şimdi de bir gazete marifetiyle demiş ki: önümüzdeki aylarda Türkiye'de yeniden kan gövdeyi götürecek, seri cinayetler işlenecek... Kuşkusuz bunu usturubuna uygun biçimde 'Bir önemli dostum bana söyledi' diyerek ortaya atıyor... Gülen'in amacı ne?.." Türkiye'nin yönü softaların buyruğuyla AB'ye çevrilirken Fethullah Gülen, Şemsettin Günaltay'ın kitabını kopyalayıp, işgalci ABD'yi alkışlıyor; ılımlı Islam kimi kafalarda "AB'ye giden yol" olarak yorumlanıyor... Fethullah'ın fedaileri ise Brüksel'de "Abant Ftuhu"y\a toplanıp, solculuklannı(!) bir kez daha kanrtlamış oluyoriari.. Çünkü çaylar şirketten!.. Alataş: Bildiriyle önlenemez • TRABZON(AA)Insan Haklan Deraeği (ÎHD) Genel Başkanı Yusuf Alataş, insan haldannın e\Tensel bir sorun olduğunu belirterek "însan haklan ihlalleri sadece bildiri çıkartmakla, anayasayı değiştirmekle önlenemez. Bununla mücadele edebilmek için herkesuı içinde bulunacağı topyekun bir mücadele gerekir" dedi. Alataş, ÎHD Trabzon II Temsilciliği'nde düzenledigi basın toplantısında, insan haklan ihlalleriyle mücadele denınce daha çok devlet ve devletle ilgili birimlerin insan haklan ıhlallerinin ön plana çıkuğını savundu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Ceza Yasası ve Ceza Muhakemesi Yasası'nın ardından AB'nin 17 Aralık zirvesi öncesinde çıkanlmasım istediği "Ceza ve Tedbirlerin Infaa Yasa Tasansı1' nda TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Adalet Bakanı Cemfl Çiçek, "Türkiye, alnı açık olarak 17 Arahk'a hazır. Masada yapılacakiş kalmadı, şinıdi sıra onlarda. AB, bizim için hedeftir, ancak neşartkoşartarsakoşsunlar kabul edebileceğimiz bir hedef değjkfcBizbniiktevoluınuzadevam edeceğiz'' dedi. TBMM Genel Kurulu'nda, dün kabul edilen yasa şu düzenlemeleri öngörüyor: • Ceza ınfaz kurumlan, '•kapah, yüksek güvenlikli kapah, İzinslz arama • Cezaevlennde, hükümlünün odası, üstü ve eşyası habersiz olarak aranabilecek. Arama ayda bir kez mutlaka yapılacak. • Hükümlüler hiçbir durumda zincire ve demire vurulama cu yapan hükümlülere, isteklerine bakıhnaksızın tıbbi müdahalede bulunulabilecek. • Koşullu salıverilmeden, infaz süresini iyi halli olarak geçiren mahkumlar yararlanacak. • Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi ya da kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyansına karşın uymamakta ısrar etmesi durumunda koşullu salıverilme karan geri ahnacak. • Ölüm cezalan, ömürboyu ağır hapis cezasına dönüştürülen ya da agırlaşunlmış ömür boyu ağır hapis cezasına mahkum olan terör suçlulan koşullu sahverme hükümlerinden yararlanamayacak. Üç genç protesto gösterisi yaptı TBMM'de iMnci pankart eylemi ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu'nda Ceza ve Tedbirlerin Infazı Yasa (CÎY) Tasansı 'nın görüşmeleri sırasında izleyici locasında H.K, Banş Başak ve Hasret Tusun adlı 3 genç, pankart açmak istedi. Pankart açma ginşimi polisler tarafından engellenen eylemcıler, "Yaşasın halklann kardeşliğl yaşasuı demokratikcumhuriyeT sloganlan attılar. "Banş İçin Gençlik GirişimT ımzalı pankartta, "Avrupa ulusundamm. Türkiye Ulusundanım, Türküm. Lazun, Çerkezim, demokratik çözüm için çift taraflı ateskesistivonım" ifadesi yer aldı. TBMM Genel Kurulu, 1996 yılında "kalemB çete" olarak anılan 9 gencin, üniversite harçlannı protesto için pankart açmasından sonra dün ikinci kez "pankarth, sloganlT eyleme tanık oldu. Genel kuruldaCtYTasansrnın48. maddesinin kabul edilmesinin ardından birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Nevzat PakdiL oturuma 10 dakika ara verdi. Bu sırada izleyici locasında bulunan 1 'i kız 3 genç, pankart açmak istedi. Güvenlik görevlilerinin müdahalesi üzerine pankart açma gjrişimi engellenen gençler, "Yaşasın haklann kardeşKgi. yaşasın demokratikcumhuriyet" sloganlan attılar. Eylemciler, izleyici localannın hemen yanındaki bir odaya alınarak haklarında tutanak tutuldu. AKPTıNezirNas»roğlu ile CHP'li Mevlüt Adanoğhı, eylemcilerin olduğu odaya girdiler, ancak görüştürülmediler. Görüntü alacağı kaygısıyla 2 saat odada bekletilen eylemciler, ağızlan ve yüzleri kapatılarak emniyete götürüldüler. Bu sırada gençlerden biri, "Yaşasın Türk ve Kürt halklaruun kardeşliği" diye slogan attı. Milletvekilleri, pankartı göremediklerini, sadece "Yaşasın demokratik cumhuriyet'' sloganını duyduklanıiı belirttiler. TBMM Basın ve Halkla Ilişkiler Daire Başkanı Feridun Keşir, eylemcilerin DEHAP gençlik kollanndan olduğunu ve salona dinleyici olarak girdiklerini bildirdi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART TGS jktidarın tavrını tartışıyor • Istanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) siyasi iktidann basına yönelik tutumunun tartışılması amacıyla bir forum düzenliyor. Tüm basın emekçilerinin davet edildiği forum, bugün saat 18.00'deCağaloğlu'ndaki TGS Genel Merkezı'nde gerçekleşecek. Umut Vakfı lOyaşında I İstanbul Haber Servisi Umut Vakfı, 10. yılı nedeniyle 15 Aralık Çarşamba günü Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda toplantı düzenleyecek. Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire E>edeman, Umut Vakfı'nın 10 yıl boyunca hukukun üstünlüğü, banş kültürü, yurttaş olma bilinci, uzlaşma yöntemleri, gençlik ve liderlik, bireysel silahsızlanma, ülkemizdeki sivil toplum örgütlerinin güçlendirilmesi ve çevre konulannda gerçekleştirdiği çalışmalan paylaşacak. musakart@yahoo.com RTÜK, laikleri 'dinsizlik ve cahillikle' suçlayan Arifan Radyo'ya sadece uyan cezası verdi TÜPk Gençliği'ne Hizmet Vakfı • İstanbul Haber Servisi Avrupa basınında yer alan •'Türkiye'deki Kürtler ne istiyor?" ilanına Türk Gençliği'ne Hizmet Vakfı sert tepki gösterdi. Vakıf Başkanı Prof. Dr. Güngör Şatıroğlu, yaptığı yazılı açıklamada, "Türk yurttaşı kimliğini, ortak hak ve yükümlülükleri paylaşan değişik etnik kökenli kardeşlerimizi özerklik bahanesi ile kışkırtan Batılılar, eğer görüşlerinin haklı olduğuna inamyorlarsa önce kendi topraklanndaki azınlıklara ve başka ırktan olanlara özerklik tanımahdır" denildi. Açıklamada, "hiçbir gerekçenin, ülkenin üniter yapısından vazgeçmek için neden sayılmayacağı" kaydedildi. Başkentte cihat çağıısı • Başörtüsü yasağını eleştiren yayında dile getirilen "Zaruret, haksız bir dayatma yüzünden meydana gelmişse Müslümanlar o haksız dayatmaya karşı mücadele ederler ve bu mücadele bir cihattır. Bin yıl geçse de mücadele devam eder" sözleriyle açıkça cihat çağnsı yapıldı. lan adına, işin garibi bunlar adına, inançlan sebebiyle örtünenkadnuanbaşlannıaçniaya zorlayaıüar, başlannı açmadıklan takdirde onlan bir din insan hakkmdan mahrum edenler, yapüklannm yanbş olduğunu anlayarak geri adım atacaklan yerde karşı tarafa dinkrinde değişiklik yapmayı, laikleri memnun edecek, düm ada ancak onlann dedikleri ve istedüderini geçerii kılacakbir din uydurup ona inanmalarmı ve ona göre yaşamalarmı istiyorlar. Bunlann çoğu, özeDikle laikçi olanlann önenüi kısmı dine inanmadıklan için, din \ e iman konusundaki düşünce, duygu ve algüamalan da eksiktir. İnananlan anlamalan ve onlaria normal iişkikunnalanoldukçazordur, o kültürün adı cahilhedir, bu t ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) Ankara Arifan Radyo'nun, başkentin göbeğinden yaptığı cihat çağnsı şaşkınlık yarattı. Laikleri "dinsizlik ve cahiBikle'' suçlayarak Müslümanlarm haksız dayatmaya karşı mücadele edeceğini savunan radyo, RTÜK tarafından sadece "uyan" ile cezalandınldı. Arifan Radyo, Üst Kurul'un cezasma konu olan 2 Ağustos 2004 tarihli "Seher VaktT adlı programmda, başörtüsü yasağına atıfta bulundu. Radyonun yayınında şu ifadelere yer verildi: "Laikiikve insan hak ketimenin özel anlamı da gerçek Aflah'a inanmavanlar, onu tanunavanlar demektir" 'Bin yıl geçse de...' Cihat çagnsı da yapan radyo şu ifadeleri kullandı: "Zaruret, haksız bir dayatma yüzünden meydana gelmişse Müslümanlar o haksız dayatmaya karşı mücadele ederler ve bu mücadele bir cihattır. Müminler dinlerine aykm davranışa zoıianırsa ve bunu defeüneye güçleri yetmezse karşı taraun çözüm zannettiği durum geçki olur, bin >ıl geçse de mücadele devam eder." Arifan Radyo, yayınında, bu mücadele sonucu yanlışın bir gün düzeleceğini iddia ederken "inanan insanlarm o bir günün çok uzak olmamasım arzu ettiğmi'' savundu. RTÜK, radyonun bu yayımnı, "Türkmiüieğitiminin genel amaçlan ve temel ilkelerinin getiştirilmesT ilkesine aykın bularak uyan cezası verdi. *•• hikmetcetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Kızıltepe'deki yargısız infaz AKP MİLLETVEKİLLERİ YASA ÖNERİSÎ VERDt YARGITAY ÜYELERİ HABER KAYNAĞI DEĞİL Bupgazada Sait Faik llkokulu • İstanbul Haber Senisi Burgazada Ilkokulu'nun adı "Sait Faik llkokulu" olarak değiştirildi. Ada Dostlan Derneği'nin 90'lı yıllardan bu yana istemi olan isimlendirme, Adalar Milli Eğitim Müdürü ,Mihriban Büyükaslan'ın çabalanyla geçen hafta gerçekleşti. Isim değişikliği nedeniyle düzenlenen törende, öğrenciler çeşitli gösteriler sunarken veliler de ikramda bulundular. Yolsuzluk mahkumlarına yöneticilik yolu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP milletvekilleri, yolsuzluk gibi görevi kötüye kullanma suçlan nedeniyle 6 aydan daha az ceza alanlann meslek birliği organlanna seçilmesine olanak tanıyan yasa önerisi verdi. TBMM Sanayi Komisyonu Başkanı AKP Kütahya Milletvekili Soner Aksoy ve arkadaşlannın, Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifı, TOBB ile Odalar ve Borsalar Yasası'nda değişiklik öngörüyor. Oda, borsa ve birlik organlan seçimlerine katüma niteliklerini düzenleyen ve hangi evlemlerden mahkum olanlann organlara seçilemeyeceğini sıralayan 83. maddede yapılan değişiklik uyannca, "görevi kötüye kullanma suçundan 6 aydan fazla hapis cezası alanlar" seçimlere katılamayacak. Önerinin gerekçesinde, Devlet Memurlan Yasası'na göre, görevi kötüye kullanma suçundan 6 aya kadar hapis cezası alanlann devlet memuru olabildiği belirtilerek iki yasa arasında paralellik sağlamak amacıyla değişiklik gereksinimi doğduğu belirtildi.Yasa önerisi, 2005 yılında yapılması gereken esnaf ve sanatkârlar genel kurullannın 2006 yıunın ocak, şubat ve mart aylanna ertelenmesini hüküm altına alıyor. Yargıtay Başkanı, üyeleri uyardı: Dikkatli olun ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Başkanı Osman Arslan. Yargıtay üyelerine "Özel hayatnuza dikkat edin" çağnsında bulundu. Yargıtay' ın magazin haberlerine konu edilmesini istemediğini kaydeden ve bunu engelleyeceğini belirten Arslan, gazetecilere "Tek kefime yanbş yazarsanız > asal hakkunı kuuanınm, hem hukuk, hem ceza davası açanm" uyansında bulundu. Yargıtay Büyük Genel Kurulu, yeni başkan Arslan'ın başkanlığında toplandı. Toplantı sonrasında açıklama yapan Arslan, Yargıtay Basın Bürosu'nun gelecek hafta kurulacağuıı, bu konuyla ilgili bir genel sekreter yardımcısı görevlendirileceğini söyledi. Yargıtay üyelerinin birebir haber kaynağı ohnadığmı anlatan Arslan, bundan sonra da olmayacağını söyledi. Arslan, Yargıtay tetkik hâkimleri Osman Yurdakul ile Haluk Beşer'ın genel sekreter yardımcılığına getirildiğini bildirdi. Edinilen bilgiye göre, toplantıda Arslan, Yargıtay üyelerine "özel hayatianna" dikkat etmelen uyansmda bulundu. Arslan'uı, Yargıtay' ın saygınlığma gölge düşmemesi için daire başkanlık seçimlerinin uzatıhnamasını istediği de öğrenildi. CHP: Aileye tazminat ödenmeli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kızıltepe'de terörist olduklan gerekçesiyle öldürülen Ahmet Kaymaz ile 12 yaşmdaki oğlu Uğur Kaymaz hakkındaki incelemeyi yürüten müfettişler adli tıp raporunu bekliyor. Müfettişler, Adli Tıp Kurumu'nun otopsi raporuna göre raporlanna son şeklini verecekler. TBMM însan Haklan Komisyonu üyesi CHP'li Hüseyin Güler, devletin aileye tazminat ödemesi için girişim başlatnklannı bildirdi. Güler, Kızıltepe'deki olayın ardından birçok yetküinin gcjrevden alındığını anımsatarak Kaymaz ailesinden geriye kalan anne ve üç çocuğunun mağduriyetlerinin giderilmesi için çalışma başlattığını bildirdi. Güler, ilgili bakanlıklarla görüştüğünü ve destek aldıgun söyledi. Kaymaz ailesinin Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'ne gideceğini belirten Güler, bunun öncesinde devletin aileye bir tazminat vererek ilerde devletin mağdur olmasının önüne geçilebileceğini dile getirdi. Güler, çalışmasının yalnızca "sosyal yaralann sarümaa" anlamında olduğunu vurguladı.