20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14ARAUK2004SAU CUMHURtYET SAYFA I~|TC •* TJAUITUT 1( i J \ [email protected] 11 AVRUPA BASINI Dış Haberler Servisi A\Tupa basınında ABnin Türkiye ile ilgili alacağı kritik karar öncesinde, konuyla ilgili tartışmalara yer verilirken tam üyelik müzakerelerinin başlahlması gerekliliği vurgusu öne çıktı. gazetesi, başmakalesinde "Türkiye'nin zamam geldL AB. müzakereleri başlatma taahhüdünü yerine getirmeK" başlığını kullanarak "AB Hderieri bu hafta yapılacak zirvede tarihi önemi haiz stratejik bir karar vermek zorundalar" ifadesine yer verdi. Fransız, Alman ve Avusturya sağının önerdiği "hntiyazlı ortakhğı" hukuki olarak kuşkulu ve kötü niyetli olarak değerlendiren gazete, AB'nin gelecekteki ortak dış ve savunma politikasında "çekirdek rolü" Avusturya gibi ülkeler değil Türkiye'nin oynayacağını yazdı. AB liderlerinin "doğru bir şey yaparak" Ankara'ya kesin bir tarih vermelerini isteyen gazete, bu tarihin gelecek yılın ikinci yansı olacağı öngörüsünde bulundu. Yazıda, 5 yıl önce Helsinki zirvesinde verilen sözün tutulmamasının büyük bir jeopolitik firsatm kaçrnlmasma yol açacağı, AB'nin aşın uçtaki Müslüman ve Hıristiyanlann kışkrrtıcıhğrnı yaptığı medeniyetler çatışmasıyla karşı karşıya gelebileceği belirtildi. konuyla ilgili haberyorumunda, AB'nin önündeki en yoğun ve yıpratıcı tartışmanın önümüzdeki günlerde doruk noktasına ulaşacağım kaydetti. Bazılanrun bu adımı AB'nin sonu olarak yorumladıklannı hatırlatan The Times, "Her ne kadar müzakerelerin 2015'ten önce tamamlanması mümkün görünmüyorsa da halihazırda Türkiye'nin 100 mihona ulaşabikcek nüfusuyla AB'nin en büyük üyesi olması korku yaraüyor" diye yazdı. Fransa, Avusturya ve Danimarka'nın Türkiye'ye "imtiyazlı ortakhk" önerihnesinden yana olduğunu belirten Times, AB hükümetlerinin çoğunun, halklarının Türkiye'nin üyeliğine ilişkin tepkilerini AB Anayasası'yla ilgili referandumlarda ortaya koymalanndan endişe ettiklerini öne sürdü. gazetesi, son taslağı elde ettiğini belirterek "25'ler Türkiye konusunda bir uzlaşrya yakm" diye yazdı. Zırve bıldınsının Türkiye'ye aynlan üç sayfasının Ankara'nın çok lehinde olduğunu ifade eden gazete, AB liderlerinin zirvede Türkiye'ye yeşil ışık yakacaklannı kaydetti. Gazete. "Diplomatlara göre, uzlaşuun tarihi 2005 sonbahannda, ekim ortasında, Ingiltere'nin başkanhğı sırasmda olacak" ifadesini kullandı. Müzakerelerin çerçevesinin de sertleştirildiğini ifade eden gazete, "Ankara için tuzak, müzakerelerin en teknik yönlerinde olacak" yorumunu yaptı. gazetesi, "Türkiye için karar } j | | | | ] | | haftası" başlığıyla verdiği haberde, "Kıbns yüzünden zirvede son dakikada bir kriz çıkabileceği'' yorumunu yaptı. Gazete, AB diplomatlanmn bu konuda ara bir formül bulmak için yoğun bir biçimde çalıştıklannı belirtti. 17 Aralık AB zirvesi öncesinde Türkiye'ye yönelik taleplerin ardı arkası kesilmiyor HNANCIALTTMES Soykınm' baskısı • Fransa Dışişleri Bakanı Michel Barnier, "Türkiye akıllı bir ülke ve AB'ye girmek istiyor. Bence Türkiye bunu yapacaktır" diyerek üye olmak için Türkiye'nin tarihle banşması gerektiğini savundu. Rumlann da taslağa itiraz ederek zirvede Kıbns maddesine bir tarih yerleştirilmesini istedikleri öğrenildi. durumunda bu süreçte de Fransa'nm Ermeni meselesini tekrar gündeme taşıyacağını söyledi. Türkiye konusunda Fransız halkının endişeleri ve korkulan olduğunu söyleyen Barnier, bu yüzden müzakerelerin ucunun açık ohnası ve Fransa'da Türkiye'nin üyeliği konusunda referanduma gidilmesi gerektiğini ifade etti. Barnier, Türkiye ile müzakerelerin sonuna gelinmesi durumunda üyelik konusunda karan Fransa halkinm vereceğini söyledi. Müzakerelerin başlamasına yönelik tarihin veribnesinin müzakerelerin sonuçlanacağı anlamına gehnediğinin altını çizen Barnier, bu süreçte saydam olmanın ve gerçeği söylemenin önemine değindi. AB dışişleri bakanlan toplantısında Türkiye'nin müzakere tarihine yönelik tarhşmadıklannı ifade eden Barnier, Fransa'nm 2005 yılı sonu ya da 2006 yılında başlamasından yana olduklannı ifade etti. Kürt meselesine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Barnier, tüm adaylann azmlıklara nasıl davranılması gerektiğini bildiğini söyledi. Barnier, Türkiye ile müzakere sürecinin başansızlığa uğraması durumunda başka bir seçeneğin öngörülmesi gerektiğini de ifade etti. Barnier, bu konuda bir B planı olmadığını da belirtti. leri bakanlan toplanhsında, Güney KıbnsTürkiye paragrafında yer alan Ankara Anlaşması'nı yeni üyeleri dikkate alacak şekilde genişleten protokolün imzalanmasına yönelik bir takvimin öngörülmesi yönünde girişimlerde bulunuluyor. Türkiye ve Güney Kıbns arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda çabalannı arttıran Rum yekililerin, Güney Kıbns 'ın tanınmasma ahfta bulunulan paragrafı yetersiz görerek itiraz ettikleri bildirdildi. Rumlann isteklerine karşı çıkan AB Dönem Başkanı Hollanda'nın metin üzerinde artık değişiklik yapılmaması gerektiği görüşünü üettiği öğrenildi. Türkiye'ye ilişkin yoğun tartışmalann yapıldığı AB dışişleri bakanlan toplantısında Avusturya, Tür Dış Haberier Servisi17 Aralık zirvesinden önceki en önemli toplantı olan AB dışişleri bakanlannın oluşturduğu Genel Işler Konseyi toplanhsmda Türkiye'ye yönelik yeni talepler geldi. Kıbnslı Rumlann Türkiye'den tanrma için tarih istediği öğrenilirken Fransa da Ermeni soykınmı suçlamalannı dile getirdi. Fransa Dışişleri Bakanı MkhelBarnier, Türkiye'nin "Ermeni trajedisini" tanıması gerektiğini söyledi. AB dışişleri bakanlan toplantısının arduıdan basın toplanhsı yapan Michel Barnier, Türkiye'nin bunu kabul etmesi ve tarihle banşması gerektiğini ifade etti. Avrupa projesinin 50 yıllık bir uzlaşı projesi olduğuna dikkat çeken Barnier, "AB'ye üye olnıak isteyen bir Türkiye bunu vaprnalT şeklinde konuştu. Türkiye'nin "Ermeni soykınmmı" tannnaması üzerine Fransa'nm ta\nna yönelik soruya Barnier, "Türkiyebüyük bir ülkedir ve AB'ye girmek istiyor. Bence Türkiye bunu yapacakür" şeklinde yanıtladı. Barnier müzakerelerin başlaması kiye ile "imtiyazh ortakhk" kurulması yönündeki taleplerini tekrar gündeme getirdi. Müzakerelerin ucunun açık olduğuna yönelik ifadenin girmesi konusunda ısrarcı bir turum içine giren Avusturya, taslak metinde yer alan koşullann daha da sertleşmesini istiyor. Serbest dolaşıma kalıcı engellerin getirilmesini açık bir şekilde destekleyen Avusturya, bu konuda AB üyesi ülkelerin çoğundan destek buldu. Avusturya taslak metinde müzakere sürecinin otomatik olmayacağı yönünde bir ifadenin yer almasını talep ediyor. Vasıfsız işçiye kalıcı engel Serbest dolaşıma yönelik kalıcı önlemlerin getiriknesine sıcak bakmayan ülkeler arasrnda Belçika, Isveç ve Ingiltere yer alıyor. Türkiye tartışmalannda orta bir yol buhnaya çalışan Finlandiya ve AB Komisyonu ise serbest dolaşıma getirilecek kalıcı engellerin sadece vasıfsız işçilere yönelik olacağının behrtihnesi önensinde bulunuyorlar. Rumlar tarih istetti Kıbns Rum Kesimi'nin AB doruğu sonuç bildirgesindeki Kıbns'a ilişkin maddeye bir tarih yerleştirilmesini talep ettiği öğrenildi. Sonuç bildirgesine son şeklini vermek üzere bir araya gelen AB dışiş 'Imza tanıma anlamına gelir' AB Dönem Başkam Hollanda'mn Dışişleri Bakanı Bernard Bot, Türkiye'nin Ankara Antlaşmasf nı yeni üyeleri dikkate alacak biçimde genişleten protokolü imzalamasının"Kıbns Cumhuriyeti"nm tanınması anlamına geleceğini söyledi. AB dışişleri bakanlannın dün ele aldığı sonuç bildirgesinde yer alan Kıbns maddesi üzerinde ağırlıklı görüştüklerini ifade eden Bot, protokolün imzalanmasının çok önemli olduğuna dikkat çekti. Tayyip Erdoğan'ın daha önce belirtmiş olduğu "kırmızı çizgilere" ilişkin bir soruyu yanıtlayan Bot, Erdoğan ile yaptıklan görüşmelerde de belirttiği gibi AB için kırmızı çizgilerin söz konusu olmadığını söyledi. "Bizim kitabımızda kırmızı çizgi yok" diyen Bernard Bot "Türkiye AB'ye üye olmak istiyor, bizim Türkiye'ye katılmak gibi bir amacımız yok şeklinde konuşru. Türkiye'nin kurallara uyması gerekeceğini söyleyen Bot aynca 1617 Aralık doruğundan çıkacak karara ilişkin Türkiye'nin "evet" ya da "hayır" deme hakkının bulunduğunu söyledi. Fransa Dışişleri Bakanı Michel Barnier'in " E r m e n i Soykırımını"nın Türkiye tarafmdan tanınmasma yönelik açıklamasmı değerlendiren Bot, Barnier' in tanınma konusunu ortaya koymadığını sadece Fransa'nın bu konuyu müzakere sürecinde gündeme getırmeyi amaçladığını öne sürdü. 1617 Aralık doruğunda Türkiye ile müzakerelerin başlanmasma ilişkin karann verileceğini ifade eden Bot, herhangi bir B planının ortada olmadığmı belirtti. Bot bunu diğer adaylarda olduğu gibi müzakereler sırasmda göreceklerini sözlerine ekledi. LE FIGARO Ret cephesinin y gözü Chirac ta Dış Haberier Servisi Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın, 17 Aralık zirvesi için Türkiye'nin üzerinde hassasiyetle durduğu müzakere tarihi ve "üçüncü yol" konulannda Türkiye açısından olumsuz hazırlıklar içinde olduğu belirtildi. AB içindeki gelişmeleri yakından izleyen ABHaber internet sitesinin özel haberine göre, müzakerelerin açılması noktasuıda görüş birliği sağlayamayan ülkeler Fransa'nm 17 Aralık'ta Türkiye konusunda masaya süreceği formülü bekliyor. Bu formülün Avusturya ve Danimarka tarafindan destekleneceği ileri sürülüyor. AB bürokratlanndan alınan bilgilere göre Chirac Brüksel'e iki temel öneriyle gelecek. Bunlardan birincisi, müzakereler başansız olursa ya da Türkiye Avrupa standartlanna ulaşamazsa tam üyeliğe alternatifbir düzenleme öngörecek ifadelerin zirve sonuç bildirisine sokulması olarak öne çıkıyor. nı sıra müzakerelerin olumlu sonuçlanmasmm garantisinin bulunmadığının açıkça karara yansıtılması üzerinde durduğuna da dikkat çekildi. Habere göre Chirac, 17 Aralık zirvesi için şu formülleri masaya getirmeye hazırlanıyor: • Tarih zikredilmeden müzakerelerin başiamasL • Müzakerelerin tam üyelikle sonuçlanmayacağınm belirtilmesi. • KoşuDann yerine geörilmemesi durumunda özel ortakfağm tesis edflmesine yol açacak sonuç bikürisine eklenecek bir deyim. • Müzakereler başansız olursa ya da Türkiye A\TUpa standartlanna ulaşamazsa tam üyeliğe alternatif çözümler. • Müzakerelerin başansızhğa uğraması halinde Türkiye'nin tam üyelikten daha düşük statüyü kabul edeceğinin açık bir şekilde vurgulanmasL Fransa zirveye, Türkiye 'ye yönelik 2 öneriyle gelebilir FranceSOİr gazetesiyse yine manşetten verdiği haberde, "Türkiye konusunun Fransız siyasetini ikiye böldüğü" yorumunu yaptı. Gazetenin başmakalesinde, u ohımsuziuklara rağmen Müslüman, modern, laik ve Arap dünyasına örnek olacak, radikal köktendinciliğin geUşmesine engel ohışturacak Türkiye'ye karşı AB kapısının kapaalamayacağT değerlendirmesi yer aldı. sayısuıda Hrristiyan Demokrat ve Hınstiyan Sosyal Birlik partilerinin 2006 yılında başlayacak seçim propagandalannda Türkiye'nin AB üyeliğini ana konu olarak seçtiklerini duyurdu. Yine aynı dergide CSU Başkanı ve Bavyera Başbakanı Edmund Stoiber ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasrndaki tartışmaya geniş yer verildi. Haberde Stoiber'in "Erdoğan bilmeti ki Bayan Merkel ile ben, 17 Arahk'ta sonuçlan behrsiz, ucu açık bir müzakere tarihiyle yetinilmesi için elimizden geleni yapacağız" dediği belirtiliyor. S o r m tag gazetesine verdiği demecin yankılannı ele aldığı haberinde, Erdoğan'uı Schröder hükümetine teşekkür ettiğini, muhalefeti ise Türkiye'nin AB üyeliğini iç politikada kullanmak istemekle suçladığını belirtiyor. Aynı haberde Stoiber'in Frankfurter Allgemeine Zeitung'a verdiği bir demeçte, "2006'dan itibaren bizim taranmızdan yönetilecek bir hükümet, Türkiye'nin AB üyeügini önlemek için etinden geleni yapacakur" dediği kaydediüyor. Die Tageszeitung'un konuyla ilgili bir diğer haberinin başlığı ise şöyle: "Son soğuk savaşçı Kıbns'ta oruruyorGayret göstennesi gereken yalnız Ankara değü" m 2006 yada 2005 sonu Diğer öneriyse müzakerelerin 2006 yılında başlaması olacak. AB bürokratlan bu konuda Chirac' ın diğer AB liderlerinden büyük oranda itiraz alması durumunda 2005 yılı sonuna sıcak bakabileceğini belirtiyorlar. Chirac 'ın, tarihin ertelenmesine ilişkin olarak Fransa kamuoyundan Türkiye konusunda kaynaklanan sılontılan öne süreceği belirtildi. Chirac'ın aynca, müzakerelerin ucunun açık olmasının belirtilmesınin ya 'Türkler çoktandır laik' Dış Haberier Servisi Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili tartışmalar son haftalarda iyice yoğunluk kazamrken Avrupa basrnı konuya geniş yer vermeyi sürdürüyor. Fransa'da yayımlanan haftahk L'Express dergisi de geçen haftaki kapak konusuna "Türkiye, AvrupahmT sorusunu taşıdı. Fransa'da her genişleme öncesinde artık geleneksel hale gelen ciddi korku ve endişelerin yaşandığı yorumunu yapan dergi, soruyu kendi konulannda uluslararası üne sahip 3 uzmanla tartıştı. Islam konusunda ciddi araştırmalanyla tanınan Sosyolog Ofivier Roy'a göre "Türk toplumu laiküği çoktan benimsemiş durumda." "Baa küçük marjinal gruplar dışmda en inançlı Müslümanlar asla laikbk tarüşmasuıa girmezkr. Türkiye'de ramazan a\ında yaşam değişmez, rahathkla alkol tüketilir, homoseksüelHk gizlemnez, kültür moderndir, ateizm düşmanca karşılanmaz" diyen Roy, AKP'nin Avrupa'daki Hıristiyan Demokratlar tarzı bir parti olduğunu, ekonomide liberal, savunduğu değerlerde ise muhafazakâr bir tutum içinde olduğunu da kaydetti. Roy, hükümetin zinayı suç saymaya kalkışmasınm Avrupa'yı hayh kaygılandırdığını da ekleyerek şunlan söyledi: L'Express'in görüştüğü uzmanlar, endişeli Fransızlann yüreğine su serpti Mahkemesi üyesi Ernst W. Böckenförde'nin "Türkiye Avrupa Birtiği'ne uymuyor" şeklindeki demeci ayn bir haber olarak verildi. Böckenförde'nin "Tarihi ve kültürel olarak Türkiye ile AB birbirine uymuyor; tam tersine, temel farklıhklar söz konusu" dediğini belirten gazete, eski yargıcrn, Iran ve Irak'la komşu obnak için AB'nin elinde hiçbir sağlam gerekçe bulunmadığını, Türkiye'nin tam üyeliğinin ise büyük nüfusu ve geri ekonomisiyle AB'de sorunlar yaratacağnıı savunduğunu da yazıyor. J l i n g e Welt StoiberErdoğan tartışmasma yer verdı. Haberde Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) Dış Politika Sözcüsü Gernot Erler'in de Erdoğan'ın "Türkiye'ye aynmcıhk yapıkhğT yolundaki suçlamasını kabul etmediği ve "Erdoğan'ın sözlerl AB'ye giden yolun hiç de rahat bir yol olmayacağının kanıüdır" dediği belirtildi. osyolog Olivier Roy, Türkiye'de kültürün modern olduğunu, ramazan ayında yaşamnı değişmediğini, rahatlıkla aUcol rüketildiğini, homoseksüelliğin gizlenmediğini ve ateizmin düşmanca karşılanmadığını söyledi. "Burada söz konusu olan Suudi Arabistan yasalan d e p de, ABD'de olduğu gibi dini değeriere dönüşün bir anlamda taklit edilmesi." seyi de ipleri çeker halde. Otoriter laikhk ve militan ulusçuluk yalnız ordu tarafindan değiL, içinde yargının da bulunduğu yüksekidare tarafindan savunuluyor" dedi. Tarihçi Stefanos Yerasimos'a göre ise Türkiye, Avrupa arzusu ile Avrupa kaygısı arasında bir iç çatışma yaşıyor. Türkiye'nin AB üyeliği karşısrndaki engellerden birinin de milliyetçilik olduğunu belirten Yerasimos, düşüncelerini "Türkiye, hâlâ çok genç ve kuılgan olarak görülen uras devleti, uhısötesi bir biıüğe entegre etmeye çahşmamn güçlüğü ile karşı karşıya." diye özetledi. "Türkler nereden geliyor? Avnıpab mı?"şeklindeki bir tarnşmanın an lamsız olduğunu belirten Yerasimos, Orta Asya'dan, Kuzey Afrika'ya Balkanlar'a yayılan Türklerin yülar içinde fethettikleri topraklarda yaşayan birçok toplumla kaçuııhnaz bir şekilde bütünleştiği gerçeğinin göz ardı edilemeyeceğini savundu. Halklar sıcak bakmıyor Dtş Haberier Servisi Fransa'da yayrmlanan Le Figaro gazetesi dün birinci sayfada manşetten verdiği bir kamuoyu araştırmasında "Fransızlann şu anda Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olduğunu, ancak tam üyelik müzakerelerinin başlamasına destek verdiğini" ortaya koydu. Araştirmaya göre, Fransızlann yüzde 32'si, Almanlann yüzde 33'ü, tspanyollann yüzde 65'i, Italyanlann yüzde 49'u ve üıgilizlerin yüzde 41 'i Türkiye'nin AB üyeliğine sıcak bakıyor. "Fransızlann yüzde 67'sinin Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıktığı" belirtilen araşnrmaya ilişkin haberde, "bununla birlikte tam üyelik müzakerelerinin başlamasına destek veren Fransızlann oranının yözde 54 olduğu" bildirildi. Almanlann ise yüzde 55'i Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkıyor. Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Fransızlann yüzde 25'inin Türkiye'nin Avrupa'da olmadığını düşündüğü belirtildi. Son anket Giscard d'Estaing'e eleştiri Fransız coğrafya bilimcisi JeanFrançois Bayart "Türkiye'nin AB'ye adayhğını küçümseyen, Valery Giscard d'Estaing'in başı çektiği kesim, üyehgin gerçekleşmemesi için sık sık coğrafı konum söylemini ortaya atn. Doğal suıniaria çizüi fıziki cografyaya gönderme yapıtayor. Peki Baö Avrupa'da doğal sınırlar nasıl betiriendi? MDyonlarca Fransız'uı savunmak uğruna yaşamlanru ka\i)ettiği Pirenekr, Avrupa Biroği'ninkurulması De nasıl anlamını kaybetti?" diyerek ülkelerin ya da kıtalann sımrlannm kültürel ve ticari mübadeleler sonucu belirlendigini; göçler, bölgesel bütünleşme politikalan ile şekillendiğini kaydetti. Bayart'a göre, Türkiye, beşeri coğrafya ve ekonomik entegrasyon anlammda Avrupa Birliği'nin bir parçası. Hem de Polonya'dan, Rusya'dan, Ukrayna ve Beyaz Rusya'dan çok daha fazla. 'MGK gerekirse ipleri çeker' Avrupa'da bugün kamuoyu, Türkiye'nin üyeliği ile ilgili sorunun kökenini "Müslüman bir devlet 00039" gibi algılarken Brüksel'in gündeminde böyle bir sorunun olmadığını da ekleyen Roy, "Toplumda laikügin bekçjsi olan kurunılar bugün Türkrve'nin Avnma'yagiripnin önündeki en önemli engeL Atatürk, ülkesini Baölılaşnrmak için güçlü. Jakoben, ulusalcı bir devlet kurdu. Bugün ordu hâlâ gerekHgördüğüzamanMilKGihenlik Kon
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle