23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yavın Yönetrneni: İbrahim Yıldız # Yazıişleri Müdürü: Salim Alpaslan # Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: HakanKara Istıhbarat: Cengiz V'ıldırım 0 Ekonomr Hasan Eriş • Kültür: Egemen Berköz • Spor: AbdülkadirYücelman • Makaleler: Sarai Karaören • Düzeltme Abdullah Vazıcı • BılgiBelge: EdJbe Buğra • Yurt Haberleri: Mehmet Faraç • Avrupa Temsilcisi: Güray Öz Yayın Kurulu: tlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Daruşman), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, tbrahim Yıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balbav. Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı Mustafa Balbay AtaturkBulvanNo 125,Kat.4. Bakanhklar Tel 4195020 ( 7 hat),"Faks. 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kıak, H. Zıya Blv. 1352 S. 2 3 Tel 4411220, Faks 4418745* Adana Temsilcisi Çetin Yigenoğiu, lnönü Cd 119 S No 1 1. Tel363 12 11, Faks 363 12 15 Antalya Temsilcisi Ahmet Oruçoğlu Cumhunyet Cad. 80 5 Tel. 0242 24'80057 Fax: 2430509 #MüesseseMüdüru. Erol Erkut # Bılgı tşlem Ahmet Korulsan • Satış.FaziletKuza • Cumhurivet Reklam: • Genel Müdür Özlem Ayden #Genel MüdürYardımcısr Semra Vazıcı Tel (0212) 512 41 19512 48 30512 47 78 Fax: (0212) 513 8463 iBibune\a™cılıi^Ş. Tmkjcaâı Cad 3941 Cağatoau'4334 Isanbui PK.246 S«tacı 34415 !a Tel j0212151205 05 (20hali Faks 10212)513*5 Gazae Dag BramVMixı]ıkSm'\ir«: \Ş FaohMÂH»anBasnCad SamandıraKamllaanbd DiğıliBi:MatoDaŞıtmıPa2aıtenaSaılıerıc \ Ş 11ARALIK2004 lmsak:5.38 Guneş:7.12 Ögle: 12.04 tkındi: 14 22 Akşam: 16.45 Yatsı: 18.1 GUNCEL • Baştarafı 1. Sayfada CUNEYT ARCAYÜREK de karar metninin bir başka yerine alındı. Başka ne gibi değişiklik yapıldı son karar taslağında? Türkiye'nin "Avrvpa Değerier Topluluğu'na girişini sağlama konusunda kararlılığı" ifade ediliyormuş; bizimkilerin, Türkiye'nin Avrupa DeğerierTopluluğu'na değil AB'ye üye olacağını öne süren itirazlanndan sonra taslaktan çıkanlmış. Sonra? AB bildiğini okumaya devam ediyor. Müzakerelerin ucunun açık olması, serbest dolaşıma getirilmek istenen kısıtlamalar, Kıbns'ı tanımamız, Ege sorunu ve Lahey Adalet Divanı. Tanma yeni koşullann getirilmesi gibi temel sıkıntılar üçüncü taslakta da yerini koruyor. Hazırlanmakta olan dördüncü taslakta da yerini muhafaza edeceğe benziyor. Dünkü gazetelerden edinilen izlenime göre; medya, kimi temel sakıncalan bir yana bıraktı; kimi değişikliklerle isteklerimizin karşılandığı havasına girdi, girmek üzere. Medya koşullar içeren zirve karannı "hazmetmeye" hazırlanıyor. ••• Fransa hâlâ direniyor. Haber TV'lerinde müjdeler uçuşuyor. Fransa yumuşama işaretleri veriyor diye saat başı haber üstüne haber. Neymiş yumuşama? Fransa müzakerelerin 2005'in ikinci yarısında başlamasına nza gösteriyormuş, ama... Ama? özel imtiyazlığın bir başka biçimde Türkiye paragrafında yer almasını istiyor. Olsun diyor bizim ünlü yazarlanmız, TV starlarımız, yeter ki tarih olsun. Fransa'nın yeni formülü ise: "Müzakereler başansızlıkla sonuçlanırsa... Türkiye ile anlaşarak başka ilişki modelleri gündeme gelecek." Tam üyelikten yan çizmenin dik âlâsı. ••• Fransa'nın son girişimi Fransa Cumhurbaşkanlığı çevrelerinden alınan 'özel haber" diye sunuldu. Oysa özel tarafı yok. Kaynak Fransa Başbakanı Jean Pierre Raffarin, düzenlediği basıntoplantısı. Raffarin, basına "AB'nin, tam üyelik müzakerelerinin başanlı olmaması halinde, Türkiye'ye tam üyeliğe alternatif seçenek de önermeye hazır olması gerektiğini" açıkladı. Türkiye lehine veya lehineymiş gibi görünen her haber ön plana alınıyor. Ne ki, alternatifler öneren veya olumsuz gelişmeleri veren haberler izleyiciden, okuyucudan kaçınlıyor. Bu tutum hangi ulusal yarara hizmet edecek? Ama amaç ne olursa olsun AB'den tarih almak ve tarihle birlikte kabul edilmemesi gereken koşullan "hazmetmek" ise sorun yok! ••• Hollanda Başbakanı Balkenende'ye göre, hedef tam üyelik. RTE koşulsuz diyor, Hollanda ve kimi ülkeler koşullar sıralıyor. Balkenende, ancaaak, diye başlıyor söze: RTE'ye "Müzakerelerde anlaşmazlık çıkarsa, ikinci biryol formüle etme fikrinin Fransa, Avusturya ve Danimarka'nın ortak önerisiyle biçimlendiğini" söylüyor. Daha neler söylüyor Balkenende? 17 Aralık'a kadar Türkiye'nin Kıbns'ı tanıyacağını söyleyen Dışişleri Bakanı Bemard Bot'u doğruluyor. Lahey'in, serbest dolaşımla ilgili kısıtlamalann taslakta durduğunu da... Bizimkini bıraz olsun rahatlatacak bir iki şey söylemesin mi? Söylüyor da; bizimki penaltı atılırken kural değişmez dedi ya Balkenende "Oyunun ortasında kurallar değişmez" diyor. Tabii, ufak tefek, işkence gibi, din özgürlüğü gibi kimi sakıncalan söylemeyi ihmal etmeden... RTE koşulsuz tam üyelikte direniyor. "Kopenhag ölçütlerinde yer almayan siyasi bir dayatma olmamasını" istiyor. Kararda koşullar yer alırsa ne olacak? "17 Aralık kıyamet değil" gibi söylemlerle koşullan kabul etmeyecekmişiz gibi görünüyor ama... Gelişmeleri özenle izleyen eski Başbakan Mesut Yılmaz gerçeği saptıyor: "...îç politika nedenleriyle bu hükümet... AB üyeliğine muhtaçtır ve... Pazariıkgücü yoktur..." Belki de pazariık gücü olmayan hükümetle bu kadar, demek istiyor. TRT'nin zaran 126 trilyon GenelMüdürDemiröz, kurumun personelfadolığı olduğunu ve bütçenin yarısını personelmasraflannın oluşturduğunu açı/dadı TUREY KOSE ANKARA TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz, CHP Yozgat Milletvekili Emin Koç'un bir soru önergesini yanıtlarken "2003 yıhnın 23 trilyon lira zararla sonuçlandığını, 2004 yılının da 126 trilyon lira zararla kapanacağı ve 63 trilyon lira finansman açığı olacağının tahmin edildiğini" bıldırdi. Demiröz, "finansman açığının en önemli nedeninin elektrik enerji hasılatından TRT'ye ayrılan payın yüzde 3.5'ten yüzde 2'ye indirilmesi" olduğunu dile getirdi. CHP'li Koç, soru önergeleriyle TRT'yi yakın takibe aldı. Koç'un TRT'nin mali durumu ve bunun nedenleriyle ilgili soru önergesini yanıtlayan Demiröz şu açıklamalan yaptı: "TRT Genel Müdürü Demiröz'ün göreve başladığı 12 Ocak 2004 iribarıyla kurumun mali durumu incelenmiş ve 2003 mali yılının 23 trilyon lira zararla sonuçlandığı, faaliyet gelirinin ise bulunmadığı tespit edilmiştir. Kurum, yönetim kunılunun Demiröz'ün göreve başlamasından önce 29 Temmuz 2003 tarihli toplantısında kabul edilen 2004 yılı finansman programında, 2004 yılının 126 trilyon lira zararla kapanacağı ve 63 trilyon lira finansman açığının olacağı tahmin edilmiştir. Finansman açığının en önemli sebebi, elektrik enerjisi hasılatından TRT'ye ayrılan payın düşürülmesidir.Aynca, kurum hizmetlerinin uzun süre vekâletle yürütülmesinden dolayı yatınmların yapılamaması ve stoklann tüketilmesine sebep olmuş, program ve yayınlarda yeni projeler de üretilemediğinden reklam gelirlerinde de azalma olmuştur. Personel fazlalığı bulunan kurumun, halen yıllık bütçesinin yüzde 4550'sini personel masrafları oluşturmaktadır." ni. genel olarak kurum spikerlerinin sunucu olarak görev yaptığını, zaman zaman da bu ihtiyacın dışarıdan karşılandığını" bildirdi. TRT'de görev yapan spikerlerin aylık maaşının ortalama 2.5 milyar lira olduğunu kaydeden Demiröz, dışandan görev verilen sunuculara özel kanallarla kıyaslandıgında piyasa şartlannın altında ücret ödendiğini kaydetti. Demiröz, bugüne dek Türk filmleri için 2 trilyon 903 milyar 996 milyon 960 bin 800 lira, dış kaynaklı programlar için de 8 milyon 773 bin 771 Euro ve 750 CHF ödeme yapıldığıru bildirdi. Demiröz, kurum dışına ısmarlanan program ve dizilerin bölüm başma maaliyetinin 50100 milyar lira arasında değiştiğini açıkladı. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Demiröz: sablt gelir kaynağı gerekll Demiröz, "kamu yayıncıüğının istikrarlı ve sabit bir gelir kaynağına«ahip olması gerektiğini, bu yönde hazırladıkları alternatiflerin Hazine Müsteşarlığı ve DPT'ye sunulduğunu" söyledi. Demiröz, "TRT'de sunucu kadrosunda eleman istihdam edilmediği • Baştarafı 1. Sayfada rum". Nerede kaybettin? "Samanlıkta..." Yolun ortasında nasıl bulacaksın? "Burada aramak daha kolay..." En iyimser anlatımla, görünümün özeti bu. 17 Aralık zirvesine kısa bir süre kala ortaya çıkan ilanın AB kurmaylanyla koordine edilmeden yayımlanmış olması olanaksız! Ingilizce verilen ilanın Türkçesi şu: Türkiye'de her şeyi bırakın, Kürtlere istediklerini verin. Ne verelim? Ne bilelım biz, Batı'da birsürü ömek var, Basklar, Katalanlar, iskoçlar, onlara verilenlerden bir şey yapıp verin! Hedef şu görünüyor: Taslak üzerine taslak hazırlayan AB, Türkiye'nin bütünlüğüne ilişkin birtümce koymak istiyor. Ancak bunu nasıl oturtacağına karar veremiyor. Kürtler bu istemlerini yüksek sesle dile getirirse diyecek ki, "Kardeşim senin içindeki gruplardan bazılan başka bir şey istiyor. Onlara kulak vermen gerekir. Işte biz de bildihye bunu koyuyoruz..." 6 Ekim'deki ilerieme raporunda bunun ucu görünmüş, Kürtlerin ve Alevilerin azınlık olarak algılanması için zemin hazırlanmıştı. Şimdi bu zeminin üzerine birde ilan kilimi serıldi. Batı'nın Sevr sendromu Türkiye Cumhuriyeti'nin 80 yılı aşan deneyiminin devamında Türkiye bölünmez. Ya dağılır, ya bütünlüğünü korur! Türkiye Cumhuriyeti'nin temelinde yurttaşhk bağı var. Tıpkı Fransa'da olduğu gibi herkes birinci derecede yurttaş. Herkes yasalar önünde eşit. Bunun zaafa uğradığı anlar elbette var. Asıl olan bu hedefi tutturmaya çalışmak. Eğer, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Anadolu insanına Türk ulusu denir, herkesin bu kimliğin altında ayn etnik kökenleri olabilir, tanımını ortadan kaldınrsanız ne olur? Çok genel bir bölümleme ile 70 milyon nüfusumuzun, 1015 milyon kadan Kürt, 10 milyon kadarı Balkan kökenli, 6 milyon kadan Kafkas kökenli, 1 milyon kadan Ârap kökenli. Bu insanlar onyıllarca kaynaşmışlar, kız alıp kız vennişler, kent degıştirmişler... örneğin Güneydoğu Anadolu Bölgemizin toplam nüfusu 5 milyon. Kürtlerin çoğu değışik nedenlerden büyük kentlere göçmüşler. Balkan kökenlıleri kendi içinde aynştırmaya kalkarsanız; 3 milyon Boşnak kökenli, 2 milyon Amavut kökenliyle başlayıp sonunu getiremezsiniz. Kafkas kökenlileri ayrıştırmaya girişirseniz, 2 milyonu bulan Gürcüden başlar, 300 bine yakın Çeçenden çıkarsınız... Yeniden altını çizelim; AB eldivenini takıp bu yapıyla oynarsanız bölünme olmaz, kanlı bir dağılma olur. Bunu daaklı başında, gelişmeleri sağduyulu izleyen hiçbir yurttaş kabul edemez. AB bunu bilmiyor mu? Biliyor. Ama Kürtleri kullanıp Türkiye'ye, "Bak işte.. senin, benim değerlehme ulaşman olanaksız" deyip, özel statüyü kabul ettirmeye çalışıyor. AB, Türkiye'yi uyutmanın, Kürtleri kandırmanın peşinde. AB şerbeti içmişlerin sık kullandığı bir tanım var: Türkiye, şu Sevr sendromundan kurtulsun! Hayır, Sevr sendromu bizde değil, Batı'da var. Bir türiü akıllarından çıkmıyor ve yaşama geçirmek için her şeyi yapıyorlar. Hedef Kürtlere daha fazla özgürlük verilmesi değil, Sevr'in yolunun açılması. Bu yol açılırsa altında Kürtler de kalır. Sevgili Kürt kardeşlerimiz; ne olur, umudu uzaklarda, başka güçlerde aramayın. Anadolu'da ve birlikte yaşamada arayın! Irak'takiler aradı da ne oldu? ankcum(o cumhuriyet.com.tr Uzakdoğu Cumhuriyet'e iki ödül birden ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Gazetemiz, bu yıl 7'ncisi düzenlenen Uluslararası Uzakdoğu Filmleri Festivali ve Japonya ile diplomatik ilişkilere katkılanndan dolayı iki ödüle layık görüldü. 7. Uluslararası Uzakdoğu Filmleri Festivali dün akşam yapılan galayla başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşan Mustafa İsen ve birçok üst düzey bürokratın katıldığı galada, Cumhuriyet'e plaketini Uzakdoğu Kültür Merkezi Başkanı Taha Feyizli sundu. Galada konuşan Feyizli, 1994 yılında kurulan Uzakdoğu Kültür Merkezi'nin Türkiye ile Asya arasında köprü olmayı amaçladığını söyledi. Türkiye'nin yüzünün Batı'ya dönük olmasına karşın temellerinin Doğu'da olduğunu belirten Feyizli, sinema sanatının her ulustan her yaştaki ınsana ulaşabilen bir araç oldugunun kaydetti. Japon Büyükelçiliği de Japonya ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 80. yıl dönümü etkinliklerinde, katkısından dolayı gazetemizi ödüllendirdi. Japonya Büyükelçilik konutunda gerçekleştinlen resepsiyonda, gazetemize bir plaket sunuldu. Cok sayıda davetlinin katıldığı resepsiyonda, etkinliğe katkılanndan ötürü KültürTurizm Bakanlığı, TürkJapon Vakfı ve birçok kuruluş da ödüllendirildi. Bir grup lise öğrencisi tstanbul ve Ankara'da LiselilerdenAB pmtestosu AB'yi protesto etti. "Okul ve Ülke Topluluklan" üyesi bir grup lise öğrencisi, Galatasaray Postanesi önünde bir araya gelerek,AKP hükümetinin Avrupa Birliği konusunda yurttaşları kandırdığını belirttiler. Ellerinde 'AB geleceğimiz değil, emperyalizmdir", "Bu memleket bizim gelecek sosyalizm" yazılı pankart ve dövizler olan liseüler, imzalı dilekçeleri telgrafla TBMM'ye iletri. Ankara'da da Yenişehir Postanesi önünde toplanan bir grup lise öğrencisi, çeşitli sloganlar atarak AB'yi protesto erriler. Öğrenciler "Liseliler Avrupa Birliği'ne Hayır Diyor" başlıklı yazıyı Başbakanhk ve TBM.M Başkanlığına faksla gönderdiler. (HİLAL KÖSE) YOKSULLUĞUN KARANLIK TABLOSU MESELA DEDİK A vrupa Topluluğu'na giriş süJTL recinde söylenen "Hepimiz Bizans'ın çocuklarıyız" sözü epeyce dalgalanma yarattı. Buna karşı "Biz Osmanlı çocuğuyuz" sözü söylendi. Bu durumda bir soy sop tartışması başlamış görünüyor. Osmanlı'ya da epeyce Avrupalı kanı kanşık olduğuna göre kimin kimin çocuğu olduğu tartışması sürecek gibi görünüyor. Acaba Avrupa'nın bu konuda da beklentileri mi var? Biliyorsunuz, tarih vermeden önce yeni koşullar öne sürülür de. ERDAL ATABEK Biz Kimin Çocuğuyuz?.. Keyfine bak, biz o birlikle var olmadık. Ama biz sizi Avrupa'nın dışında bırakmak istemiyoruz. Belli oluyor, ipi boynuna geçir, bir sık bir gevşet değil mi? Siz büyütüyorsunuz, çok alıngansmız. Biz sizi Sevr'de de gördük, Lozanda da. Idmanımız var. Ama bunlar çok geride kaldı. Tabakta sunduklannızı çok iyi görüyoruz. Mahalle çocuğu kolay kolay kül yutmaz. ILO: Dünyanın yansı günde 2 dolar kazanıyor ANKARA (AA) Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), dünyadaki çalışanlann yansının (yaklaşık 1 milyar 400 milyon kişi) günde 2 dolardan az, 550 milyonunun ise 1 dolarlık yoksulluk sınınnın altında kazandığını bildirdi. ILO'nun yayımîadığı raporda, 2003'tedünyada 185.9 milyon işsizbulunduğu, ancak bunun "buzdağının yalnızca su üstünde kalan bölümünü oluşturduğu" ifade edilerek "Çünkü, bu sayının 7 kat fazlası, bir iş sahibi olmasına karşın, gene yoksulluk içinde yaşamaktadır" denildi. Raporda, geçen yıl tüm dünyada yaklaşık 2 milyar 800 milyon kişinın istihdam kapsamında yer aldığı ve bu sayının, bugüne dek kaydedilen en yüksek rakam olduğu belirtildi. Raporda "İyi haberlerden de söz edilebilir. Bugün, günde 2 dolann ve 1 dolarlık yoksulluk sının altında çalışan insanların toplam içindeld yüzdeleri, 1990'dakine göre daha düşüktür. Ayrıca. çalışarak günde 1 dolarlık yoksulluk sınırı altında kazanan insan sayısının 2015'te kimi yörelerde yan yanya azalabileceğine işaret etmektedir" denildi. Günde 1 dolardan az kazanan çalışanlann oranının yan yanya azaltüabilmesi için gereken küresel yıllık büyüme hızının yüzde 4.7 olduğu belirtilen raporda, bu oranın Çin, Güneydoğu Asya ve Güney Asya'daki hızlı büyümenin ağulığını taşıdığı vurgulandı. Geçiş ekonomileri ile Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin de aynı büyüme hedefini yakalamalan gerektiği anlatılan raporda, Latin Amerika ve Karayip ülkelerinin hedefe ulaşamama olasılıklarmın büyük olduğu, Sahra Güneyi Afrika ülkelerinin ise büsbütün gerilerde kaldığı ifade edildi. Cumtoırbaşkarfndan yasaya onay • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı, çalışan sigortahnın sadece kendisinin yararlandığı yurtdışı tedavi olanağından eş, çocuk, anne ve babası, emekliliğinde kendisi ve yakınlanyla dul ve yetimlerinin de yararlanmasına imkân sağlayan kanunu onayladı. 5264 sayılı "Sosyal Sigortalar Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" yayımlanmak üzere Başbakanlık'a gönderildi. 'Başkanl* sistemî macera' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Belediyetş Genel Başkanı Nihat Yurdakul, başkanhk sisteminin Türkiye'ye uygun bir yapısı olmadığıru belirterek "Başkanlık sistemi, içinde diktatörluk eğihmini potansiyel olarak taşıyan bir sistemdir" dedi. Yurdakul yaptığı açıklamada, özgür basının güçlü ve katı parti sistemlerinin geçerli olmadığı ülkelerde başkanlık sisteminin istikrarsızlık getireceğini söyledi. diğini sınavla kanıtlasın. Olur, kursu hemen açanz. Işkembe çorbasını yasaklayın. Isterseniz paçadan da vazgeçe Temiz aile çocuğu 7 3 akın bu 'temiz aile çocuğu' D olmak çok önemli. Avrupa bunu bekleyebilir. Doğrusu bizim siyasal iktidar da bu duruma çanak rutru ya. Ne söylenirse kabul et, içerde dayılan, dışarda süt dökmüş kedi ol. Bu tutumlann sonu da bu olacaktı. Şimdi kurtul bakalım 'temiz aile çocuğu' olmaktan. "Kopenhag kriterleri mi?", kabul, hepsi bitti. " K ı b n s Devletini tanı", düşünelim de elbette neden olmasın? 'Kürdistan'a evet demen gerekiyor, şey bunu biraz sonraya bıraksak? Her ferdiniz bir Avrupa dili bil riz. Tespih çekmekten vazgeçeceksiniz. Tabii canım, tespih de neymiş? Pabuç topuğuna basmayacaksmız. Olur, hemen. Halk otobüslerini kaldınn. Başüstüne. Minibüsleri yasaklayın. Bunu da yapanz. Ermenilere soykınm tazminatı ödeyeceksiniz. Öderiz. Sirtaki yaparak Rumlarla dostluk kuracaksınız. Halay da çekebilir miyiz? Olmaz. Temiz aile çocuğu olmak kolay değil. Oyun çocuğu... ocuklar oyun oynamayı sey ver. Bizans çocuklan Bizans oyunlan bilirler ki tam bir 'tavşana kaç, tazıya tut' oyunudur. Osmanlı'da da ne oyunlar vardır. Onu da Avrupa yıllar boyu unutamamıştır. Çocuk oyunlan çok yaratıcıdu. Sek sek vardır. Saklambaç vardır. Körebe vardır. Uzun eşek vardır. Oyunun bir de kuralı vardır: Hava karannca oyun biter. Evli evine, köylü köyüne, evi köyü olmayan, sıçan deliğine... Somavia: Adil stratejl ?art ILO Genel Direktörü Juan Somavia, çalışan yoksullann sayısını azaltmada kilit öğenin, insana yakışır, üretken iş imkânlannın yaratılması ve adil küreselleşme stratejileri izlenmesi olduğunu belirtti. Yoksulluğun kaynağında yalnızca çalışacak iş olmaması değil, aynı zamanda birçok işin verimsiz ohnasınm da yer aldığını ifade eden Somavia," Verimlilik artışı, ekonomik büyümenin motorudur. Çalışan erkek ve kadınlar, kendilerini yoksulluğun dışına verimlilik artışıyla taşıyabileceklerdir" değerlendirmesinde bulundu. ABD nıhban okulunu desteküyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD'nın Ankara Büyükelçiliği, ülkesinin Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasını desteklediğini, ancak bunun için Fener Rum Patrikhanesi'ne herhangi bir yardımda bulunmadıklannı bildirdi. Bü>ükelçilik, geçen hafta basında yer alan ABD'rün Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasını kolaylaşnrmak amacıyla patrikhaneye yüklü miktarda para yardımı yaptığı yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını öne sürdü. Prof. Dr. hsanoğkı'na madalya I tstanbul Haber Servisi îslam Konferansı Örgütü'nün (tKÖ) yeni Genel Sekreteri Prof. Ekmeleddin thsanoğlu'na, UNESCO tarafindan "tbni Sina Altın Bilim Madah/ası" verilecek. İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi'nden yapılan açıklamada, madalyanın UNESCO Genel Direktörü Koichiro Matsuura taranndan, medeniyetler arası diyalogda sağladıgı başanlar nedeniyle 13 Aralık'ta UNESCO'nun Paris'teki merkezinde verileceğı belirtildi. NOBEL ÎÇİN NORVEÇ'TE TÖREN DÜZENLENDÎ Mahalle çocuğu olsak?.. Size tam ortaklık yerine başka bir şey düşünsek? Gömlek uymadı kravat verelim gibi mi? Biz size bir de çorap versek? AzmlıkJan ne yaptınız? Türkleri azınlık ilan etsek işinize gelir mi? Türkçeyi de seçmeli dil yapanz. Siz bizimle alay mı ediyorsunuz? Cok zekisiniz, anlayıverdiniz. Avrupa Birliği'ne almmazsınız ama. Maathi, Banş Ödülü'nü aldı OSLO (AA) Nobel Ödülü kazanan ilk Afirikalı kadın ve çevreci olan Kenyalı VVangari Maathai. 2004 Nobel Barış Ödülü'nü dün Norveç'in başkenti Oslo'da Oslo Belediyesi'nde düzenlenen bir törenle aldı. Afrika kıtasının çölleşmesiyle mücadele amacıyla girişim başlatan ve 30 milyondan fazla fidan dikilmesini sağlayarak haklı bir ün kazanan Maathai, ödülünü Nobel Komitesi Başkanf nın elinden aldı. Törene Norveç kraliyet ailesi de katıldı. Komite Başkanı, ödülü verirken yaptığı konuşmada, çevreyle banş arasındaki ilişkiye vurgu yaptı ve petrol, su, ağaç ve maden gibi kaynaklann azalması halinde insanlann birbirlerinin boğazuıı sıktıklanna, savaşlann patlak verdiğine dikkati çekti. Nobel Ödülü, berat, altın madalya ve 1.1 milyon Euro'luk çekten oluşuyor. + IMaaş sistemi rjeğjşecer • tstanbul Haber Servisi Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Başbakanlık Müsteşan Ömer Dinçer. Müsteşar Yardımcısı Emin Zararsız ve öğretim üyeleriyle yeni devlet personel kanunu taslağını görüştü. Şahin, "Şu andaki maaş sisteminde 15 derece var. Onlan tamamen kaldıran bir teklif var. Onun uygula nıp uygulanamayacağını tartışacağız" dedi. Düzeltme • Gazetemizin dünkü sayısında yayımlanan "F tipiHilton tartışması" baslıkh haberimizde, CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç yerine, CHP Yalova Milletvekili Muharrem tnce'nin adı geçmiştir. Düzeltir, özür dileriz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle