Katalog

SAYFA CUMHURİYET OLAYLAR VE GORUŞLER DÜN, bütün dünyada "Insan Haklan Günü"ydü, Birteşmiş Milletler'ce 10 Aralık 1948'de yayımlanan "Insan Haklan Evrensel Bildirgesi"n\n yıldönümü kutlandı. Böyle bir yıldönümünde "Intemational Herald Tribune'öe ilan edilen "Kürt Bildirgesi" insan haklanna ilişkin kafa kanşıklığını açıkça göstermiş oldu. Genellikte, kavramlarda açıklık yoksa kafaiar kanşır, işler ve davalar da. Nitekim, o ilana imza atanlann bir "insan haklan mücadelesi" mi verdikleri, yoksa Kürt ulusalcılığı için mi uğraştıklan açık değil. Böyle olduğu için, hem onlann amaçlanna açıklık getirmek hem de insan haklan için her yerde mücadele edenlerin başanlı olmalan için bazı kavramlan iyi tanımlamak gerek. Gerçi, her iki konunun, tarihte de zaman zaman iç içe girdiği olmuştur, ama hiç olmazsa düşüncede saydamlık açısından aynlmalannda yarar vardır. nsan haklan kavramı, özünde ve doğuşunda, bireyin korunmasına dayanır. Birey, insan olarak, bu kimliğiyle ve doğuştan sahip olduğu varsayılan haklanyla, başkalanna ve "herkesin ortak örgütlenmiş gücü" olan devlete 11 ARALIK 2004 CUMARTESİ Kavram Karışıklığı İ ken bir genel dava mıdır, yoksa cumhuriyetçi ilkelerden geriyedönüş anlamı taşıyacak bir "azınlık" kavramına mı dayandınlmalıdır? Sorun burada düğümleniyor; seçilecek örnekler de buna uygun olarak özenle seçilmelidir. ysa, AB'nin 17 Aralık karanna göre zamanlandınlan gakarşı korunmalıdır. Büyük Fransız Dev zete ilanındaki örneklerde bu özen var rimi'nin geliştirdiği temel ilkeye göre, va mı? Hepsi için, tarihsel ve toplumsal kotandaş aynı zamanda insandın ezil şullar açısından Türkiye'deki Kürt somek ve doğal haklanndan yoksun bı runuylafarklılıklan gösteren sayfalarca rakılmak için değil, doğal haklanndan açıklama yerine, en basitini ve yakınözgürce yararlanmak için vardır. dan bilinenini alalım: KıbnsTürkleri, saBu ülkede, etnik bakımdan "Kürtkö yıca az olsalar da, gerçek bir azınlık kenli" vatandaşlann, cumhuriyet dö mıdır ki, Ankara'nın onlar için istediği neminde zaman zaman dışlandıklan, hor çözüm ömek gösterilebilsin? Uluslaragörüldükleri, anlamsız birtakım yasak rası resmi metinlerde bile oradaki Türklann sıkıntısını çektikleri bilinen bir ger lerle Rumlar konusunda "ulusal topluçeklik. Ama bu durumlann, cumhuriye luk" deyiminin kullanıldığını ve her ikitin özündeki ilkelerden ve toplumun sinin de, iki ayn ulusun, Türklerle Yukültürel değeıierinden ileri gelmediği, nanların uzantısı olduğunu bilmek gedış kışkırtmalarta alevlendirilmiş feodal rekmez miydi? direnişlere tepki olarak ortaya çıktığı Yoksa, VVashington'ın ve Tel Aviv'in da bilinir. himmetiyle Kuzey Irak'taki Kürt devleBöyle durumlan düzeltmek için ve tiçoktan kurulmuşturda, birAmerikan rilecek insan haklan mücadelesi, cum gazetesinin sayfalannda o devletle huriyetçi evrensel ilkelerçerçevesinde "Enosis "in mücadelesi mi verilmekteve bütün ülke için geçerli olması gere dir? AÇI MUMTAZ SOYSAL Bağnazlık Üzerine!.. Bağnazlık, hem bireysel koşullanma anlamında hem de düşünsel tutsaklığa hüküm giydirihniş toplumlarda, felaketli sonuçlara yol açan en büyük aymazlık ve sapkınlıktır. ErtUgrul KAZANCI EğitimciHukukçu ağnazlık sözcük anlamıyla "Bir kimseye, bir şeye, bir düşünceye veya inanca aşm döşküntuk ve tutkuyh bağtenarak başkaca hiçbir düşunceye açık obnama" durumudur. Fransızcada "fanatisme" olarak evrensel anlamda karşıhk bulan sözcük, dilimizden silinmeyen Arapça "taassup"un da anlamca eşidir. Uygarlığa ulaşmak, 20. ve 21. yüzyıllarda tüm insanlığa amaç olmuştur. Düşünce, bilitn, kültur, sanat ve endüstri alanlannda büyuk gelişmeler elde etmek çabası, her ülke ve ulus için önemli uğraşlardır. Uygarca vanlan maddesel ve manevi kazanımlann insanlığın ortak ürünü olmasıysa doğal PENCERE Kuma?.. Evliliğin türleri vardır.. En başta Katolik nikâhı gelir.. Katolik kilisesinin hukukuna göre bir kez evlenen ayvayı yer, artık ömrü billah boşanamaz... Kankocayı ancak ölüm ayınr... Incil'de ne yazar: "Tann'nın birteştirdiğini insan ayıramaz!.." Hıristiyanlıkta Katolik nikâhı ancak Protestan mezhebinin ortaya çıkmasıyla aşılabildi de isa'nın ümmetinden birbölüğü kendini kurtardı... Avrupa'da evlilik hukuku 'Aydınlanma Devrim/'nin dinciliği dışlayan Medeni Kanunu ile hale yola girebildi; Katolik nikâhı tarihe gömüldü.. • Ya Müslümanlıkta durum neydı? Kuranı Kerim'deevlilik üzerine 'ahkâm' ikiyeaynlır.. Bir: Hazreti Muhammet için evlilik kurallan.. İki: Sıradan Müslümanın evlilik hukuku... Hazreti Muhammet'in bir kaynağa göre 9, bir başka kaynağa göre 11 kansı vardı.. Tahrim Suresi 5'inci ayetinde şöyle denir: "Ey Peygamber'ın eşleri! Eğer o sizi boşarsa, Rabb'i ona sizden daha iyi olan (...) dul ve bakire eşler verebilir." Şeriat hukukunda Hazreti Muhammet'in özel durumu Kuran'da saptanmıştın ama, sıradan Müslüman için evlilikte dörde kadar 'Cevaz' (izin) vardır; bu arada Kuranı Kerim'de cariyelik kurumu da doğal sayılmaktadır. • Hıristiyanlık ve Müslümanlıkta aile hukuku Aydınlanma Devrimi'nin Medeni Kanunu ile sizlere ömür... Medeni Kanun, Fransa'da 1802, Almanya'da 1896, Türkiye'de 1926'da geçerli oldu; ama, yasa her şeyi birdenbire değiştirmiyor ki bizim kankoca kültürümüz çoğu zaman eski minval üzre sürüp gidiyor; bu miras AB'ye bile yansıdı... Nasıl?.. AB, giriş ya da girmeyiş konuşmalannda Türkiye'ye ikinci sınıf ülke muamelesi yapmak hevesini ortaya koyunca kimi politikacımız isyan etti: " Kuma olmak istemiyoruz!.." Peki, ya AB'li sorarsa: Kumanedir?.. 'k Ne diyeceğiz?.. Kuma ilk kan üstüne alınan ikinci eştir.. AB'li: Bizim aile hukukunda kuma yok! Sizde yok, ama bizde var!.. Türkiye coğrafyasında kumanın sürüsüne bereket!.. Köyde, kasabada, büyük şehir varoşlannda kumadan geçilmiyor!.. Cüzdanına güvenen üçüncüyü, dördüncüyü de alır!.. Ancak AB'lilik etnikçilik üzerine bina edildiğinden Rum, Kürt, Ermeni sorunlanndan başımızı alıp kadın konusuna birtürlü gelemiyoruz... • Bizimkiler diyorlar ki: Kuma olmak tstemiyoruz.. • Peki, Katolik nikâhı mı istiyorsun?.. Hayır, doğru dürust medeni nikâh yapalım!.. İyi de bu evlilikte neden hep kadın tarafı Türkiye oluyor?.. Siz anladınız mı?.. ' Ben anlamadım!.. Bunu 'Kuma olmak istemiyoruz' diyen bizimkilere soralım.. AB ile evlilikte kadın değil de erkek olsak daha iyi olmaz mı?.. O B bir amaçtır. Ama günümüz insanlığı, ciddi çabalarla eriştiği yüksek idealleri, bağnazca tavırlar yüzünden yitirmenin kuşkusunu da taşımaktadır. Gerek iç ve gerekse de uluslararası ilişkiler açısından ülkelerin şimdiki sorunu budur. Bağnazbğuı öyküsü Siyasal bağnazlık. geçen yüzyılın en geniş kapsamlı çatışmalannı yansınr. "Empervafizm", Birinci ve tkinci Dünya Savaşlannın tek nedenidir. Birtakım "hamaset" safsatalanyla süslü sömürgeci paylaşım derdi, üstün ırk teorileri veya "uygaıtğı yaymak" adına milyonlarca kişi telef edilmiştir. "Sosyal mevki'' tutkulu ruh hastası liderler yarahlarak kitleler etkilenmiştir. Farklı kültürlerin aynşmaları hızlandınlmış ve değışik düşmanlıklar uygulamaya konulmuştur. Bireysel olması gereken din ve vicdan özgürlüğü, bağnaz toplumsal tutkular ve karşılıklı saldınlar duzeyine indirgenmiştir. Engizisyon mahkemelerinden doğan kararlardan tutunuz da hurafelerle yoğrulmuş "şer'i içtihadara" doğru uzanan her çeşit dinsel karakterli seferler yeniden tarihin seyrine girmiştir. Geçen yuzyüı yaşadığımız günlere bağlayan süreç, bağnazhkta hiç de geri kalır değildir. "Kureseileşme" adı altında her çeşit değer yargısını bir kenara iten vahşi kapitalizmin aygıtlan, sömürü ve egemenük uğruna nice "FeDuce" katliamlan oluşturmaktadırlar. Diğerleriyse "Birkoyup beş ahnayT tasarlayıp kazanç havuzundan pay kapmak veya doğrudan basit stratejik uyduculuk uğruna insanlann katliamına yandaş olmakta veya sessiz kalmaktadırlar. Siyasal, sosyoekonomik ve kültürel öğelerin dışında, örneğin spor gibi nihayet bir seyir ve toplumsal eğlence alanlan bile bağnazlığın at koşturdugu manzaralar sergilemektedir. "Fanatik" adlı spor gazetelerinin çıktğı ülkelerdeki taraftarla "hofigan" denilen yabancı bağnazlar zıtlaşarak birbirlerine saldın serüvenleri düzenlemektedirler. "Herdörtkişidenbirinin psikolojik tedaviye gerekanim" duyduğu öne sürülen çılgın bir insanlık panoramasıyla karşı karşıyayız. Bilime dayah uygarlık, ruh sapkınhğı içindeki siyasal önderier ve ikn'darlann eUnde bir zamanlar "Nagazakj" ve "Hiroşima''da, şimdilerdeyse Iraİdı okul öğrencüerinin tepesinde bomba olmaktadır. Keyifli yaşam ve dünya nimetlerinden alabildiğine yararlanma uğruna dünya banşı bağnazca yok edilmektedir. SODUÇ 20. yüzyüda bağnaz olmayan tek ideoloji ve uygulama Kemalizmdir. Siyasetten spora değin aydınlık ve topluma dirlik getiren evrensel tarihsaması. 19231950 yıllan arasında Türkiye'de yaşanmıştır. Çünkü Kemaİizm, bireyciliğin kör tutkusunu aşan halkçıdevletçi ve ulusakı bir kimliğe evTensel örnek olduğu gibi laMği en ideal özgürlük ortamında topluma sindirebilmiştir. Devrimcttik gibi en etkin sürekli yenileşmeyi yöntem ve çoğu Avrupa ülkesinin aşamadığı hanedanlığın üstesınden gelen cumhuriyetçiliği toplumsal rejim yapabilmiştir. Bağnazhğın her türlüsünü rcddeden Kemaüzm, denenmiş ve başanlı olmuş uygulamalanyla birlikte Türkiye'de yeniden iktidara oturabilmelidir. Sonra da AsyaAfiika halklanndan başlayıp kıyasıya bir antiemperyalist dirilişle kendisini uygar sanan "eşkrya" ülkelerin rejimleri hedef sayılarak etki altına alınmahdır. Bağnazhğın adresi, gerici ve şoven duygulan da etki ve tepki yoluyla içinde banndıran emperyalizm ve onun kaynağı kapitalizmdir. ^ BİRLEŞİK REHBERLER TURİZM KURBAN BAYR AMT ve YILBASIKÜLTÜR GEZİLERİ PROGRMÜ 30 Aralık 02 Ocak: Kspadokya'nın gulen \ i z i 1423 Ocak: tran (TahraB, Tebriz, lsfahan, Şiraz...) 1523 Ocak: Yemen (San'a. Thnlla, Marip. Shibam™) 1623 Ocık: EDdülns (Madrii SeviUa, Granada.) 1923 Ocak: Tarsus'tan Halep'e. 1922 Ocak: Anadolu Tannça Şehirlerine bir geâ. 1922 Ocak: Troya, Assos. Bergama. AlionoL 2125 Ocak: Ermenistan (Erivan, Ecmiadzin. Sevan~) Tel: (0 212) 252 65 787980 www.knhurgezileri.coin / bilgi{5 kultnrgezikricom •;. KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ NDEN (AHKAM1 ŞAHSİYE) 2004 1423 Vas. Tayini ' ^ • Mahkemetnızce verilen 30.11.2004 tarih ve 2004/1423 E. 1296 K.. sayılı karar ile Ibrahim Recep ve Zehra oğlu 4.10.1937 doğumlu Recep Turgut Öztürk'e TMK 405. maddesi gereğince vesayet altına alınarak kendisıne Istanbul Barosu avukatlanndan Esed bzı 1977 doğumlu Av. Değer Akgün vasi olarak tayin edılmiştir. 6.12.2004 Basın: 56453 (Q)ZORLU www.vestel.com.tr ÜCRETSıZ DANİ5MA MERKEZı O 800 219 01 12 teknolojinin türkçesi Esas No: 2003'783 Karar No: 2004/1936 Mahkememizin 17.06.2004 tarihli karan ile Konya Sarayönü Karabayık köyü c: 20 h: 49 nüfusuna kayıtlı Musa ve Elife'den 7.12.1969 d.lu Osman Gül ile aynı yer nüfusuna kayıtlı Mustafa ve Nevriye'den olma 7.9.1967 d.lu Yasemin Gürün erkeğin zinası ve erkeğin kadına pek fena davranışta bulunması sebebi ile boşanmalarına ve taraflann müşterek çocukları 06.07.1992 d.lu Fatih Gül, 08.10.1993 d.lu Elif Gül, 14.11.1995 dlu Musa Gül ve 22.09.1998 d.lu Mücahit Gül'ün velayetlerinin anneleri Yasemin Gül'e verilmesine karar verilmiştir. Daha önce duruşma gününü bildirir açıklamalı dava dılekçesi de davalıya ilanen tebliğ edilmış olduğundan bu ilanın yayımlanmasından itibaren 15 gün sonra gerekçeb karann davalıya tebliğ edilmış sayılacağı ve bunu takip eden 15 gün içerisinde karan temyiz edebileceği, aksi halde boşanma karanmn kesinleşeceği davalı Osman Gül'e ilanen tebliğ olunur. 19.7.2004 Basın: 56347 KÜÇÜKÇEKMECE AtLE MAHKEMESİ'NDEN OSMAN GÜL'E İLANENTEBLtGAT