23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 KASIM 2004 PAZARTEî DEI Soruşturmalardan çekinen Çiller, hükümet kurmayacağrnı açıkladığı Erbakan'la 54. hükümet için el sıkıştı Yüce Divan'dankurtuluşbileti Türey Köse - Ayşe Sayın cumhurbaşkanı TurgutÖzal'ın 17 Nisan 1993 'te ölümü sonrasında siyasetin aktörleri değişme- ye başladı. Başbakan Süleyman Demirel. 24 Nisan 1993'te koltuğunu, DYP vitrinine çı- kanp siyasete "kazandırdığı" Tansu Çifler'e bırakıp Çankaya Köşkü'ne çıktı. Çiller, 13 HazirarTda DYP genel başkanlığı, 25 Hazi- ran'da da başbakanlık koltuğuna oturdu. Türkiye'yı Çiller rüzgân kasıp kavuruyor- du. Ancak birsüre sonra, "sansmgüzeJkadm"ın üzerine, Amerika'daki "bffinmeyen" malvar- lığıyla ilgili haberlerin gölgesi düşmeye baş- ladı. Dönemin muhalefet partisi ANAP, baş- bakanın Amerika ve Türkiye'deki "kuşkulu" servetinin Meclis tararafindan araştınlmasını istedi. Ancak rüzgâr Başbakan Çiller'den ya- naydı, o dönemde tersine çevrilmesi de zor- du. Önerge reddedildi. T ü M LİDERLERİN MALVARLICI Buna karşın muhalefet ve kamuoyu baskı- sı sürünce, Çiller'in hükümet ortağı SHP'nin Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mu- rat Karayalçın formülü buldu: Tüm liderlerin malvarhğı araşnnlsın. TBMM'nin 26 Temmuz 1994 tarihli birle- şımınde." 1983 \ih başmdanitibaren kunılmuş ve TBMM'de temsil edilmiş tüm siyasi partüe- rin genel başkanlan veyakınlanrun maKarhk- bnnm araşönbnaa" amacıyla biraraştırma ko mısyonu kurulması kabul edildi. Başına da daha sonralan ANAP'a geçecek olan DYP Denizli Milletvekili Haluk Müftüter getirildi. Komisyon, 1983 'ten sonra kurulup TBMM'de temsil edilen 27 siyasi partinin 36 genel baş- kanı ile 227 yakınını araştırma kapsamına al- dı. Toplam 263 kişinin malvarhğını araştır- mak üzere yola çıkan komisyon araşrırdıkça Tansu ve Özer Uçuran ÇiDer çiftinin Türkiye ve Amerika'da milyonlarca dolarlık servete sahip olduğu ve bunlann Çiller'in başbakan- lık koltuğuna oturmaya hazırlandığı 8 Hazi- ran 1993'te TBMM'ye verdiği mal beyanın- da yer almadığı ortaya çıktı. Ancak, komisyon toplam 263 kişinin mal- varhğını araştınnca asıl amaçtan uzaklaşıldı. Zaten yaptınm gücü ohnayan TBMM Araş- fırma Komisyonu, Çiller'in servetindeki artış- la ilgili "kuşkuhı" bir durum görmedi. ANAYOL HÜSRANI VE RP TEMIZLıCı... TBMM'nin 20. dönemi, siyasetin de en çal- kantılı yıllarına denk geldi. RP, 1995 seçim- lerinden birinci çıkmasına karşın, gücü tek parti iktidanna yetmeyince tarihin en başan- sız koalisyonlanndan sayılan ANAP-DYP hü- kümeri projesi uygulamaya konuldu. 6 Mart 1996'da kurulan "zorakT ANAYOL hüküme- tinin sonunu da yine "Yüce Dhan" hesaplaş- ması hazırladı. O dönemde ana muhalefet gö- revini üstlenen RP boş durmayıp, TEDAŞ, TOFAŞ ihalelerinde görevini kötüye kullan- ma ve haksız servet artışı suçlamalan nede- niyle Çiller hakkında 3 ayn Meclis soruşrur- ma önergesi verdi. Önergelerin görüşmeleri ön- cesinde Yılmaz grubunu serbest bırakınca, Çiller hakkındaki Meclis soruşturma önerge- leri kabul edildi. Bu durum, ANAYOL'un so- nunu hazırladı ve koalisyon hükümeti 3 ay gi- bi kısa sürede dağıldı. Hakkındaki Meclis soruşturmalanndan çe- kinen Çiller, başlangıçta hükümet kurmaya yanaşmayacağını açıkladığı RP Genel Başka- nı NecmettinErbakan'la 54. hükümeti kurmak için el sıkıştı. Bu el sıkışma aynı zamanda Çil- ler'in "Yüce Divan'dan kurtuluş" bileti anla- mına da geliyordu. YlLMAZ HAKKINDA ONERCE DYP, ANAYOL'un dağılmasını fırsat bilip hiç zaman yitirmeden, ANAP lideri Mesut Yıl- maz'ın malvarlığıyla ilgili Meclis soruşturma önergesi verdi. Hükümet ortağı RP ve CHP'nin de katlalanyla Yılmazhakkında Meclis soruş- turması açıhnasuıı sağladı. Bu arada RP de bir anlamda "tükürdüğünü yalamak" zorunda kaldı. Her ne kadar bazı RP milletvekilleri ön- ce suçladıklan Çüler'i, hükümet ortağı olun- ca "aldamaktan" rahatsızlık duysa da, bu ra- hatsızlık, oylamalara katılmamaktan ileriye gitmedi. Bu katılımın olmaması da Çiller'in işine yaradı ve Meclis genel kurulunda muha- lefet oylan 276'ya ulaşmadığı için Çiller bir kez daha "Yüce DJvan" yolundan döndü. Ancak REFAHYOL hükümetinin ömrü Çil- ler ve Yılmaz'ın malvarlıklan ile ilgili kuru- lan soruşturma komisyonunun çahşmalannı ta- mamlamasına yetmedi. RP'nin hükümette "ir- ticai" faaliyete göz yuman tutumu 28 Şubat ka- rarlannın alınmasına neden oldu ve REFAH- YOL hükümeti 30 Haziran 1997'de sona erdi. Yann: Yüce Divan'da ilk başbakan: Mesut Yılmaz \ 28 ŞUBAT SÜRECİ RP lideri ve Başbakan Necmettin Erbakan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'le... Bu fotoğraftan 21 gün sonra Türkiye'nin gündemine 28 Şubat karariarı oturdu. (1997) (Fotoğraflar: CUMHURİYET ARŞİVİ) • TBMM'nin 20. dönemi, Türk siyasetinin en çalkantılı yıllanna denk geldi. RP'nin 1995 seçimlerinden birinci parti çıkmasına karşın ANAYOL hükümeti kuruldu. RP, ANAP lideri Tansu Çiller hakkında üç ayn Meclis soruşturma önergesi verdi. ANAP'ın desteğiyle önergeler kabul edilince ANAYOL'un sonu da hazırlanmış oldu ve koalisyon hükümeti üç ay gibi kısa bir sürede dağıldı. Bunun üzerine DYP lideri Tansu Çiller, RP lideri Necmettin Erbakan'la hükümet kurdu. REFAHYOL un arkasından Mesut Yıl- maz'ın başbakanlığında, CHP'nin dışandan deste- ğiyle ANAP-DSP-DTP azinlık hükümeti kuruldu. Başbakan Yılmaz hü- kümetini sürdürebilme, Çiller soruşturmadan kur- rulabilme konusunda sı- kıntıdaydı. Iki lider hakJa- nndaki suçlamalardan kur- rulmak için birbirlerine "mahkûm n oldu. Ancak kimse birbirine güvenmiyordu. Bu güvensizlik nedeniyle TBMM tarihin- de eşi benzerine rastlanmayan bir "eşzaman- h" oylama formülü uygulamaya kondu. Azın- lık hükümetinin Türkbank skandah nede- ANAP-DYP Teknoloji nimeti: Cep'ten aklama niyle düşürülmesine bir gün kala çalışmala- nnı tamamlayan Yıhnaz ve Çiller hakkında- ki soruşturma komisyonlan 28 Kasım 1998'de, liderlerini aklamak için aynı anda el kaldı- np indirdiler. Sonuç, gazete haberlenne şöy- le yansıdı: "Ankara'da aynı saatte Ud ayn komisyon toplandı dün. Meclis tarihi günİerinden biri- ni daha yaşıyordu. ANAP'ın Tansu Çiller, DYP'nin de Mesut Yılmaz hakkında verdiği soruşhjrmalan sonuçiandırmakiçin kaderoy- lamasıyapo. Oylama sonuçlan. iki parti ara- sında gizü bir pazarhğın yapüdığı söytentile- rini haklı çıkardı. Komisyonun ANAP ve DYP'liüyeteri, DSP ve FP'ıİin de destekleriy- le iki genel başkanı akladdar. \aklaşık 4ay bo- yunca birbüierinin genel başkanlannı mal- varhklankonusundatopahıtanDYPveANAP, dün sivası çevrelerde bü>ük şaşkıniığa yol açan sürpriz bir uztaşma gerçekleştirdiler. " Bu oylama kulislere, her iki komisyonun ANAP ve DYP'li üyelerinin, -o dönemde yeni yeni yayguılaşan- "cep tekfonu" ile ha- berleşmesiyle gerçekleştiği şeklinde yansı- dı. Kuşkusuz bu aklamada; 1 gün sonra ik- tıdar koltuğunu kaybedecek olan Yılmaz ile ne yapıp edip iktidar ortağı olmak isteyen Çiller'in "yeni hükümet arayışlarT da etki- li olmuşru. Çiller ve Yılmaz, haklanndaki malvarh- ğı soruşrurması dahil tüm komisyon rapor- lannın genel kurulda oylanmasını "beklet- me" karan alınca, 1997 sonrasında kurulan 23 Meclis komisyonu raporundan sonuç çık- madı. 1999 seçimlerine "tamamlanmamış'' soruşturmalarla gidildi. Karşdddıaldamalar Soruşturma sürecinde birbirlerinden uzak duran ANAP ve DYP gruplan, soruşturma raporlarının oylamasına kısa süre kala yine 'uzlaştı' 18 NİSan 1999seçimlerinden sonra oluşan 21. Dönem Mec- lis'i, geçen dönemden yanm kalan soruşturmalan yeniden gündemine aldı. Bu şekilde 9'u DYP ve ANAP lıderlerine ait olmak üzere toplam 17 Meclis Soruşturma Komisyonu kurul- du. DYP lideri Tansu Çiller hak- kında, Başbakanlık örtülü öde- neğinden dolandıncı SelçukPar- sadan'a para kullandırarak, gö- revini kötüye kullandığı savıy- la Meclis Soruşrurması açıldı. Ancak bu dönemde "soruştur- ma" rekorunu ANAP lideri Me- sut Yılmaz kırdı. SoRUŞTURMALAR Yıhnaz hakkında; çetelerle işbirliği yaparak, devletin çete- ler ve mafya ile mücadelede iz- lediği politikanın başanya ulaş- masını engelleme, Türkbank sa- tışı ihalesinde görevi kötüye kullanma, Izmifte SEKA'ya ait araziyi bedelsiz olarak Ford Oto- moriv'e vererek görevini kötü- ye kullanma, Telsim ve Turkcel firmalarıyla imzalanan sözleş- melerde Ozelleştirme Yasası'na aykın hareket erme, POAŞ'ın özelleşririlmesinde ihaleye fe- sat kanştırma, îzmit Körfez Ge- çişi ihalesinde devleti zarara uğ- ratma, İstanbul Kurtköy Hava- alam ihalesinde görevini kötü- ye kullanma ve İstanbul'da ye- ni turizm alanlan tahsisinde par- tizanhk yapma suçlamasıyla tam 8 soruşturma komisyonu kuruldu. Ancak Yılmaz, hakkındaki Meclis soruşturmalannı gerek- çe göstererek DSP ve MHP'yle kurulan koalisyona ANAP'ı da- SORUŞTURMA ÜSTÜNE SORUŞTURMA DYP lideri Tansu Çiller hakkında, görevini kötüye kullanmaktan soruşturma açılırken ANAP lideri Mesut Yılmaz ise soruşturma rekoru kırdı. hil ederken, kendisi hükümette görev ahnadı. Komisyonlann soruşturma sürecinde birbirlerine"uzak" duran ANAP ve DYP gruplan, soruşrurma raporlannın oyla- masına kısa süre kala yine ilginç "uzlaşma" öraekleri sergiledi. 'CiZLİ UZLAŞMA' Çahşmalannı "gizn'udaşma' 7 öncesinde tamamlayan Yıhnaz ve eski Sanayi Bakanı Yanm Erez hakkındaki SEKA arazi- sinin Ford'a bedelsiz devrine ilişkin soruşturma komisyonu ile yine Yıhnaz ve eski Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir hakkın- daki Turkcell-Telsim komisyon- larından "Yüce Divan'a se\k w karan çıktı. Her ne kadar Yıl- maz hakkındaki "çete" suçla- masıyla açılan Meclis Soruş- turma Komisyonu'nda DYP'li üyeler, "banş" sinyalleri ver- diyse de bir sonraki hafta yapı- lan "örtülü ödenek" oylamasın- dan "son dakika anlaşmazhğı n nedeniyle Çiller hakkında Yü- ce Divan'a sevk karan çıktı. An- cak komisyon, raporlann genel kurula gelme aşamasında iki parti liderlerini "karşıhkhalda- ma" konusunda nihai uzlaşma- ya varmışh. Yılmaz ve haklann- da önerge verilen kabine arka- daşlan, diğer 6 komisyondan "aklanarak" çıktılar. ANAP liden Yıhnaz, partisi- ni MHP ve DSP koalısyonuna dahil ederken "Meclis soruşturmalanndan aklanana kadar hükümete gir- meme" karan- nı da bu aşa- mada değiş- tırdı. Yıhnaz, dönemin Başbakanı Büknt Ece- vit'in"rica- sıyla" genel kurulaşama- sını bekle- meden 12 Temmuz 2000'de AB'- den sorumlu Başbakan Yar- dımcısı olarak ko- alisyon hükümetinde görev ahnayı kabul etti. TBMM'deki asıl "tarihi'' uz- laşma ise raporlann genel ku- rulda oylanması sırasında ya- şandı. Siyasi yaşamlan boyun- ca yıldızlan banşmayan Mesut Yıhnaz ile Tansu Çiller. mal- varhğı soruşturmalarından son- ra bir kez daha "gücbirfiği'' yap- tılar. Her iki lider, genel kurul- da DYP ve ANAP'ın "sessiz mutabakaü" ile aklandı. Sonuçtan emin olan Çiller, kendisi hakkındaki "örtülü öde- nek" oylamasına katılmayıp "yurt gezisine" çıkarken, ANAP'hlann oylamaya katıl- mayarak verdiği "dolayh des- tek"le Yüce Divan'a sevk için gerekli 276 oya ulaşılamadığı için bir kez daha "YüceDivan" yargısmdan kaçınldı. Komisyona verilen yanıt Yûmaz'ın tarihiitirafi: Arkadaşkr ankşmiş M esut Yılmaz ile eski DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in "karşıhkn atdanmasıyla" sonuçlanan komisyonlan, "önce suçla-sonra akla" mantığının en önemli örnekleri olarak siyaset sahnesinde yerini aldı. Her iki lider de bu aklamaların bedelini, partilerini 3 Kasun'da parlamento dışı bırakıp aktif siyasetten uzaklaşarak ödediler. 22. dönem başında kurulan TBMM YolsuzlukJan Araştırma Komisyonu'na bilgi veren Mesut Yıhnaz. "karşıhkb aJdamanın hata olduğunu" ıtıraf ettı. MESELENÎN özü.. Komisyon üyelerinin "Karsıhklı aklamalar, sizin ve Tansu Çiller'in srvasi vaşamına zarar vermedi mi" sorusuna Yıhnaz şu yanıtı veriyordu: "Bana sorarsanız, geçmişte, elbette ki bu iddlaJann bana, partime çok büyük zaran obnuştur, srvasi arkadaşlanma bü>ük zaran ofanuştur. Ama bu konuda biz ne >apabiHrdik, diye soruyorsanız, pratik olarak bizün başka bir şey yapma tmkânımız yoktu. Meselenin özü, bugünkü hah> le devam ettiği sürece, her shasetçi, yani icrada görev alan, yürütmede görev alan her siyasetçi, benzer tecrübekri yaşamak zorunda kalacakfir._ O komisyonlarda da açıkça, benim hiçbir zaman haberim obnadı, yani bana geBp arkadaşjanmız bu konuda hiçbir şckÛde danışmadL Ama kendi aralannda, arkadaşlanmız, komisj'on üyeleri grup başkanvekiOeri istişare etmişler ve bu meselenin bir siyasi istismar konusu yapıkhğuu, siyasi polemik maizemesi olarak kullanılacağını, tam seçimler öncesinde buna mahal vermeme konusunda anlaşnuşlar ve dediğiniz gibi, hakikaten karşıhkh olarak m kuDanmak surethle bu komisyonlann o şekilde karar almasuu sağlamışiar. Bunda benim ne bilgim oldu, ne dahlim oldu»" Bu açıklamalarla Yıhnaz, karşılıklı anlaşmalann "shasi hesaplaria" yapıldığını "üstü kapah" olarak da olsa kabul etmek durumunda kaldı. MHPNÎN VURCUNU ANAP ve DYP liderleri hakkındaki Meclis soruşturmalannda "muhaBT' tavır izleyen hükümetin ortanca ortağı MHP'yi ise Koray Aydm'ın başında bulunduğu Bayındırlık ve Iskân Bakanhğı'nda "Vurgun" operasyonu "vurdu". Bakanlıkta ihalelere fesat kanştırma, yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet savlanyla ', bakanlık bürokratlan, müteahhitleri de kapsayan 361 sanıklı Vurgun davası başlarken, dönemin muhalefet partisi FP de konuyu Meclis gündemine getirdi. FP'liler önergede dönemin Bayındırlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Aban'ın mahkemedeki, "tnalelerde bakan, kendisi bir fîrma adı vererek ihafede bunu da degeriendirin diye bana ve genel müdüre talimatlar verdi" ıfadelenne dikkat çekerek, bu kadar yolsuzluk ve usulsüzlüğün döndüğü bakanlıkta, Bakan Aydın'ın haberinin ohnayacağına ihtünal vermedikleri görüşünü savundular. 'ONCE SUÇLA. SONRA ELBIRLICIYLE AKLA' TAKTIĞI Kamuoyu ve muhalefetüı yani sıra hükümet ortaklanndan gelen baskılar yoğunlaşınca Koray Aydın 5 Eylül 2001 'de görevinden istifa etmek zorunda kaldı. Ardından Aydın hakkında 30 Kasım'da Meclis Soruşrurması açılması kabul edildi. Ancak, "hükümete halel gefir" endişesi bir kez daha baskın çıktı. Komisyon, Aydın'ı "suçsuz" bulurken, genel kurul da bu karara uydu. TBMM'nin 21. dönemi, "önce suçla, sonra elbirtiğryie akla" taktikleri nedeniyle yıprandı ve 3 Kasım seçimlerinde neredeyse tamamen tasfiye oldu...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle