Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ICASIM 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Viis'at 0.
VSüs'at O. Bener,
"Mızıkalı Yürüyüş"Xe
anılarını toplamıştı.
Kitabın sayfaları
arasında bir yerde bir
günü anlatmıştı:
"Dün yine korkunç
boyut/ara ulaştı iç
sıkıntım. Kızılay'a
inilecek ya gözümde
büyüyor. O insan
kcalabalığının içinde
yürümek bela. Sıcak bir
yandan. Tatile
götürdüğüm biricik
poplin pantolonumun
sigara yanığı minnacık
deliğini ördürmek
gerekecek örücü Arife.
Günlük ayrıntılardan
kaçıyorum habire...
Sigaram bitti.
Pencereler toz içinde.
Silmeyeceğim. Oturup
ifci satır yazayım,
diyorum, 'niçin'e yanıt
yok," Kendisiyle
yaptığımız bir röportajın
sonunu şöyle bitirmişiz:
"Vüs'at O. Bener'in 'bir
yer'li olmayı reddetmesi
çocukluğundan gelir.
Çıkınında topladığı
sılanın ufak tefek
taşlarını yürüdüğü
yollara serper hep.
Insanlar izini bulsun
diye."
Vüs'at O. Bener. O
Türkiyeli yazar, uzun
süredir hasta. Başkent
Hastanesi'nde yatıyor.
Ailesi başında.
Insanlar, ya insanlar?
İzini yitirmiş...
IS1K KANSU
Sorularla tarımın durumuCHP Milletvekili Gürol Ergin, TBMM
Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, AKP
iktidarının kendisinden önceki 57 ve
58. hükümetler gibi tanmı ve çiftçiyi
gözden çıkardığını söylerken kanıtlı
konuşmayı yeğledi:
"Eğer öyle olmasa, Sayın Tarım ve
Köyişleri Bakanı, TBMM
kürsüsünden 'Canım, pamuklu
üreteceğiz, tekstilde çok ileri hamleler
yapacağız diye, ille pamuk üretmemiz
gerekmez; pamuğu dışandan alınz'
diyebilir mi? Sayın Başbakan, kendi
partisinden bir millet\efolinin grupta
'Tanmda kullanılan elektriğin fiyatının
indirilmesi' talebine, Devlet 'hayır
kurumu değil; bedava mı verelim,
Allah'tan korkun' yanıtını verebilir mi?
Aynı grup toplantısında 'pamuk
üreticileri perişan' diyen bir başka
milletvekilini 'gündemi saptırma'
diyerek susturabilir mi? Türk tanmı,
Konya'da, yaşanan kuraklık
karşısında yağmur duasına çağıran
bir sayın bakana teslim edilebilir
mi?" Ergin, bir de küçük anımsatma
yaptı: "Yeri gelmişken sormak
isterim. Yeşil mazota ne oldu?"
Sahi, çiftçi için mazot fıyatı düşük
tutulacaktı. Hani nerede?
TBMM'de bütçe
maratonuna çeyrek kala
CHP Gaziantep
Milletvekili Abdülkadir
Ateş'ten bir bütçe
değerlendirmesi aldık.
Ateş'e göre bütçenin
"farklı" programlara
sahip "farklı"
hükümetlerin birbirinden
"farklı" ekonomi
politikalan uygulaması
çerçevesinde
parlamenter sistemin
içerdiği çoğulcu anlayışı
yansıtması gerekiyordu.
Yani, "farklı"
hükümetlerin "farklı"
programlan olsa da,
anayasada öngörüldüğü
Bütçeleme süpecinin işlevi
üzere, devletin elindeki
iktisadi gücü toplumun
genel i aydasına çeviren
bütçe politikalarının
izlenmesi bir
zorunluluktu.
"Oysa" diyor Ateş,
"Son yıllarda gelen her
hükümetin hep aynı
bütçeyi yapıyor olması,
farklı hükümetlerin farklı
programlar, farklı
ekonomi politikalan
izleyemediğini
gösteriyor."
Bir saptama daha: "Her
şeyden önce bütçeler,
belli bir azınlığın özel
hizmet bütçesi değil,
toplumun genel hizmet
ya da kamu hizmeti
bütçesi olması gerekir."
Uygulama öyle mi?
Abdülkadir Ateş'e
göre, kuşkusuz değil:
"Anayasa uyannca
devlet, sosyal ve
ekonomik a/an/arda
anayasa ile belirlenen
görevlerini, bu görevlehn
amaçlanna uygun
öncelikleri gözeterek
mali kaynaklannın
yetehiliği ölçüsünde
yerine getirir. Bugün söz
konusu olan ise devletin
iktisadi ve sosyal
görevlerini sınıriı
olsa da yerine
getirmesi değil, hemen
hemen hiç
getirmemesidir."
CHP'li Ateş'in gelip
vardtğı nokta çok somut:
"Devletin görevini yerine
getirmesi ve toplumsal
faydayı esas a/an kamu
hizmeti sağlaması
açısından hem anayasa
boyutunda hem de
parlamenter demokrasi
boyutunda bütçeleme
süreci işlevini ve
meşruiyetini yitirmiştir."
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
Y1LMAZ ŞtPAL
Yaşlılık Aylığınııı Kesilmesi:
Yurtdışında Çalışanlar (2)
SSK'den yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra, yurtdışına ça-
lışmaya giden Türk vatandaşlan üç gruba aynlmaktadır.
1. Grup: Yaşhlık ayhğı bağlanması için gereken prim süre-
si ile prim gün sayılannın tiimünü Türkiye'de tamamladıktan
sonra, yaşhlık ayhğı almaya hak kazanıp, yurtdışına çalışma-
ya gidenler.
2. Grup: 7 Haziran 1978'de yürürlüğe giren ve 3201 sayılı
yasa ile, 22 Mayıs 1985'te yürürlükten kaldınlan, 2147 sayı-
lı "Yürtdışmda Çalışan Türk Vatandaşlaruun, Yurtdışında
Çahşma Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değer-
tendirihnesi Hakkmda Yasa"ya göre, yurtdışı çalışmalannı borç-
lanarak yaşhlık ayhğı almaya hak kazanıp, yurtdışına çahş-
maya gidenler.
3. Grup: 22 Mayıs 1985 günlü Resmi Gazete'de yayımla-
nıp, aynı gün yürürlüğe giren ve günümüzde de yürürlükte olan
3201 sayılı yasaya göre yurtdışı borçlanması yaparak yaşlı-
lık ayhğı almaya hak kazandıktan sonra, yurtdışında yeniden
çahşmaya başlayanlar.
217 sayılı yasanın koyduğu koşullara göre yurtdışı borçlan-
ması yapanlar:
(*) "(„.) 2- Davacının 2147 sayıh yasa uyannca yurtdışında-
ki çabşmalaruu kesin dönüş yapmaksızın borçlandığı ve yur-
tiçi ve yurtdışı çahşmalan değerlendirumek suretiyk yaşhhk
ayhğına hak kazandığt, uyuşmazhk konusudeğiktir. Uyuşmaz-
hk, davacıya, yaşhhk ayhğı bağlanması için, yurtdışında çahş-
tığı işten ayrüması gerekip gerekmeyeceği noktasında toplan-
maktadır. Bu yönüyle, davanın yasal dayanağı betirgin olarak,
§06 sayıh Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 60/H ve 62. maddele-
ridir. Amlan 60/H bendinde yaşhhk ayhğından yararianmak
için sigortahnın çahşöğı işten aynlması ve vazıh istekte bulun-
ması hükmü öngörülmuştür. Maddede. sözü geçen (sigortah
olarak çahşüğı işten ayruacak) sigortahnın, 506sayıhyasaya ta-
bi sigortah olarak çahşanlann amaçUnmadığı açık-seçiktir.
Başka bir anlaümla, yurtdışında çahşanlann, 506 sayıh yasa-
ya tabi sigortah olarak değerİendirihnesineolanakobnadığı or-
tadadır. Hal böyie olunca, Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 60/H
ve 62. maddeleri yabuz Türkiye'de çahşmak surerh le yaşhhk
ayhğuıa hak kazanan sigortahlara uygulanacagL, yıirtdışında-
ki çabşmalanm borçlanmak suretrjk yaşhhk ayhğına hak ka-
zanan sigortahlar için uygulanmayacağı tarüşmasızdır. Öte
yandan,Türkiye ile FederalAhnanya arasındaimzalanan Sos-
yal Güvenfik Ânlaşması'nda da, yaşhhk ayhğı bağlanması için
sigortahnın işinden ayruacağma iüşkin bu* düzenkmenin me-
vut obnadığı da söz götünnez.
Bundan başka, bir an için davacıya yaşhhk ayhğı bağlanma-
sı için işinden aynldığı kabul edilse de, tekrar çahşmaya başla-
ması durumunda, hakkuıda 506 sayıh yasanuı 63. maddesinin
uygulanacağı söylenemez. Zira 63/Bbendinde öngörüknyüzde
24 oranındaki sosyal güvenhk destek priminin 3/4 oranındaki
işveren hissestai ödeyecek işverenin, Türk işveren otduğu, Al-
man işveren ohnadığı açıktir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgulan göz önünde tut-
maksızuı davacıya yurtdışındaki işinden aynhnaksıznı yaşhhk
ayhğı bağlanmasına karar vermek gerekirken vazıh şekilde
hüküm kuruhnası usul ve yasaya avkın olup bozma nedenidir.
(...)" (Hukuk Genel Kurulu, *13.2.2002 tarih, 2OO2'21-173
.Esas, 2002 167 Karar)
i Özet olarak. 7 Haziran 1976 ile 22 Mayıs 1985 döneminde
\ yürürlükte olan 2147 sayılı yasaya göre yurtdışında geçen ça-
\ hşma sürelerini borçlanıp SSK'den yaşlılık aylığı almaya hak
»kazanıp, yurtdışuıda çahşanlann almakta oldûklan yaşlılık ay-
\ lıklannın kesilmesinin söz konusu olamayacağı "HukukGe-
• nel Kurulu"nun karannda çok açık olarak anlatılmaktadır.
Kaynak: Lebib Yalkın Yavımlan: Yargıtay Kararlan, SıraNo:
632 '
Konsey projesi
Arı Hareketi, Liberal Gençlik
Derneği, Avrupa Genç
Hukukçular Derneği gibi bir dizi
dernek ve grubu içinde
banndıran "Türkiye
Gençlik Konsey i Projesi"
adı altında yürütülen
girişim bir yasa önerisi
hazırlamış.
Yasa önerisinin kapsam
maddesi şöyle düzenlenmiş:
"Su kanun, gençükle igili
faaliyet yürüten kurum, kuruluş,
demek, vakıf ve üst birlikleri,
üniversite öğrenci temsil
konseylerini, Gençlik Spor
Genel Müdürlüğü bünyesindeki
federasyonlan, siyasi partilerin
mevcut olan ve oluşturacaklan
genel merkez gençlik kollannı,
meslek birliklerinin ve işçi ve
memur sendikalannın
oluşturduğu konfederasyonlann
bünyelerinde mevcut olan veya
oluşturacaklan gençlikle ilgili alt
birimleri kapsar."
öneri yaşama geçirilirse,
örneğin AKP ile CHP Gençlik
Kolları, yine aynı yasa önerisinin
"ilkeler" maddesi uyannca
"hiçbir ideolojiyi temsil etmeyen
ve savunuculuğunu yapmayan"
Türkiye Gençlik Konseyi çatısı
altında bir araya gelecekler ve
gençlikle ilgili "genel politikaiar"
geliştirecekler!
Bu yasa önerisini hazırlayan
"Türkiye Gençlik Konseyi
Projesi"n\n tanıtım dosyasının
altında şu ifadeye
rastlıyorsunuz:
"Bu proje Avrupa Birliği
tarafından finanse
edilmektedir."
Uyum projesi yani...
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK behicakCa turk.net
HARBİ SEMİH POROY sem/7)poroy(a yahoo.com
OTOBÜSTEKİLER
-4=
—-~~ f ^—-
— — — i ^ ^
KEMAL l'RGENÇ
t APkkdcr/ne «
k_urgenc(a yahoo.com
ÜP
i
&z—— — • •
, - •
^
HAYAT EPİK TÎYATROSU MisTAFABiLGtN hayatepik/ı mynet.com
ELEST1RIRICEN
YAP1CI OLURSAK
MESAJLARIMIZ DAHA
DOÖRU AL6ILANIIR ..
SEStMtZt ÖUyURABİLİRSE
TABt.SAYIN fîOU!
1 1 1 i i i l
TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 29Kasun tnctc.mumtaz-arikan.com
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük
Cazete
Ülke sorunlarına ilişkin raporianyla, araştırmalanyla,
köşe yazılanyla, tarafsız habeıieriyle sivil toplumlann gazetesi.
Düzenli okumak için abone olun. Tel: 0İ12.51108 75
GUNEYKUrUPTA BİR UÇAK..
1923'PA 8U&ÜK1, ÜKILÜ AM€&İKAU KÂŞİPj AtoiRAL
RtCHARP BYGD, İLK &Z UÇAKlA GÜUEY IOJT8U
Üze&MD£M GBÇTİ. 192£ 'PA, AI&ADAŞI FLOYD
SBMNETr 'LE BH&-İKTB Küzer ICurgU ÜZB.&İU-
PEAJ UÇAtCL/i GEÇMİŞ OLAM AMİBAL. 8YH3>(İBÛt^)
Bu ıc£Z AYM fev/ <süAjey KJJTSU'AJDA YAP-
VW YA KARAR. YEeAAiÇTİ. 19Z? 'DE ĞLBA/ AR.-
KADAŞININ AUISfNA "FLOYD SeA/NeTT" Dİ-
YE ADLAMDIRPIĞI ÜÇ MOTORUJ UÇAĞtYLA,,
AKlTARKTİtcA 'DAKİ BİR. ÜSTEM HAl/ALANA-
fZAK GÛMEY lOjTBU'HUM ÜZ£&Npei<J
MİŞTİ. SU AiMÇLA, 2.S*Ç K'LOMeTeE
YOLU UÇAKLA AÇMASl &£e.eKMiÇTİ.
AMİKAL BYfU>, DAHA SONBAKJ Y/LLAJZ., 4- K£2-
DAHA AUTA&KTItCA'yA DÖUECEKTİJZ
SAGNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
17Aralık'aDoğru...
ROMA - Kader zirvesine yirmi gün kala, kimse tah-
mın yapamıyor. Italyan jeopolitık araştırmalar merkezi
LIMES ile Ankara'dan SAM'in Roma'da ortaklaşa dü-
zenledikleri forumda söz alan pariamenterier; politika-
cılar, gazeteci ve akademisyenlerden hiç kımse, yirmi
gün sonrası için "projeksiyon" yapmak cesaretıni gös-
teremedi.
Brüksel'deki panoramaya en hâkim kişilerden biri
olaraktanınan Avrupa Pariamentosu üyesi Emma Bo-
nino omeğin "ihtiyatlı iyimserliği" iledikkat çektı veAB-
Türkiye panelinde yaptığı sunumda "kınlgan" siyasi
tablonun ana hatlannı özetlemekle yetindi.
AB kulislerinde Türkiye'nin en hızlı "lobı'ci/erinden"
biri sayılan Bonino, "6 Ekim raporundan" sonra göz-
lerin şimdi "Avrupa Pariamentosu Raporu'na" çevril-
diğini söyledi. Ve henüz "bağlayıcı nitelik taşımayan"
paıiamento raporunun; her şeye rağmen Avrupa ka-
muoyundaki genel havayı yansıtması açısından önem
taşıdığını, bu nedenle "ciddiye alınması gerektiğini"
vurguladı.
Avrupa Pariamentosu parça parça...
Pariamento komisyonunda yann görüşülecek olan;
13-14 Kasım tarihlerinde de genel kurulda oylanması
beklenen rapor üzerinde 500 değişıklik önetgesi veril-
diğinı belirten Bonino, Avrupa Pariamentosu'ndaki tab-
loyu özetlerken, söze "en ka)aba//k oluşum" muhafa-
zakârtaria girdi.
Muhafazakâriann; Ankara'ya destek çıkan delegas-
yonlaria muhalif gruplar arasında bölündüğünü belir-
ten Emma Bonino, Italyan ve Ispanyol pariamenterie-
rin, mesela Türkiye'ye destek verdiklerini, Ingiliz mu-
hafazakârlannın 'taraftar ve karşıt gruplar' arasında
bölündüklerini, Alman Hıristiyan Demokratlar'ın 'özeliliş-
ki' talep ettiklerini belirtti. Kendisinin de içinde bulun-
duğu "liberal gruptaki" havanın, genel olarak olumlu
olduğunu ancak bu grupta da bölünmeler yaşandığını
söyledi. Fransız liberallerinin "cümlesi" örneğin kar-
şıymış. Buna karşın liberal gruptatopu topu 6 üyesi bu-
lunan Almanlar da "üçe" aynlmış: 6 Alman parlamen-
terden ikisi Ankara'yı desteklerken, ikisi karşı çıkıyor;
iki parlamenter de "tarafsız/kararsız" kahyormuş!
Nispeten homojen sayılan gruplardan "Sosya/ist/er"
arasında bile bölünmeler olmuş. Fransız sosyalistleri,
Fransız pariamentosunda olduğu gibi aynen, "evetçi-
terie "hayırctlar" arasında bölünmüşler. "Komûnistler"
de Sosyalistlerle benzer bir aynşma içindeymiş. Türki-
ye'nin üyeligini "btok'halindedestekleyentekgrup "Ye-
şı//er"den ibaret.
Aynşmanın belirieyici "fay hatlannı" Bonino; Kürt ve
Ermenı sorunu, Kıbns, insan haklan veazınlıklar olarak
özetliyor. "Aramızda kimse bu sorun/an görmezden
ge/meye çalışmıyor" diyor: "Ancakmüzakerelerin açıl-
masıyla bunlann çözüleceğini iddia eden Türkiyeyan-
daşlanna karşın; 'muhalifler' bu sorunlan, müzakere-
lerin açılmasına engel olarak görijyori"
Avrupa Pariamentosu üyelerinin ekonomik ilişkiler ve
jeopolitik, jeostratejik ilişkilere önem atfetmediğini de
sözlerine ekleyen Bonino, Türkiye ile müzakereleri aç-
manın çok önemli bir "siyasi karar" olduğunu; kendi-
sinin bu siyasi karann öneminden ötürü Türkiye'yi des-
teklediğini belirtti. Karşı çıkanlan küçümsemek yerine,
"ikna etmek" zorunda olduğumuzu da sözlerine ekle-
yen Avrupa Pariamentosu üyesi Bonino, "Dûnyada
pek çok kapının kapandığı bir sırada bir kapıyı da Tür-
kiye'ye kapatmak büyük hata oluri" dedi.
NATO'da da aynı nedenlerie
karşı çıkılmış...
Roma'daki forumda geleceğeyonelikyorum yapmak-
tan kaçınan bir diğer ılgınç konuşmacı, VVashington
merkezli düşünce kuruluşu CSIS'den BülentAlinza ol-
du. Zamanında Türkiye'nin NATO üyeliğine karşı çıkan-
laria, bugün AB üyeliğine karşı çıkanlann ileri sürdük-
leri gerekçelerin (coğrafi nedenler, din farkı ve demok-
rasi açığı) tıpa tıp aynı olduğuna dikkat çeken Alinza;
NATO'nun kuruluş yıllannda bu kez Ingilizlerin Türkiye
için "özel statü" istemiş olduklannı ancak "Soğuk Sa-
vaş" gerçeği ve ABD'nin baskılan karşısında süngüyü
indirmek zorunda kaldıklannı belirtti. Sonuçta, "Ancak
dünya dengelerinde meydana gelebilecek olağanüs-
tû bir gelişme, Türkiye'nin AB üyeliğine kapıyı arala-
yabilir!" demeye getirdi Bülent Alinza...
"Bir tan'hçi olarak öngörü yapamtyonım" ifadesini kul-
lanan Bülent Alinza; "Kür&sel bir belirsizlik dönemin-
den geçivoruz!" dedi: "ABD yönetimi dönüşümden
geçiyor. (slam dünyası ile ilişkilerde dönüşüm yaşanı-
yor. AB içinde dönüşüm var. Türkiye'nin kendi içinde
de AB sürecinin getirdiği bir dönüşüm gerçekleşi-
yor..."
Bu kadarçok bölünme, aynşma, kamplaşma, dönü-
şüm ve kafa kanşıklığı içinde göniyorsunuz, dünya si-
yasetini en yakından izleyen, en zengin haber kaynak-
lanna sahip insanlar bile, yirmi gün sonrasına fal aç-
makistemiyor...
B U L M A C A SEDATYAŞAYAM
SOLDANSAĞA:
1/ Halk dilın-
desemizotuna ^
verilen ad. 2/ 2
Ingiltere'de 3
çoksevilenbir
cinsbira...Bir
mekânı süsle- 5
1 2 3 4 5 6 7 8
meye yarayan
öğelerintümü.
3/Yoğurttath-
sına benzer bir
tür hamur tat-
hsı. 4/Inleme,
inilti... Trabzon'unbir
ilçesi. 5/Birnesnenin
uzaydakapladığj yer...
Ancak ikinci derece-
de bir önemi olan. 6/
Kesme aracı... Yunan
mitolojisinde kır tan-
nsı. 7/Baukyakalama
aracı... Diyarbakıryö- 8
resineözgübirtürha- 9
mur tathsı. 8/ Şöhıet... Birlna^tar eki. 9/ Pislıkve
dışkı görmekten duyulan aşın korku.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Yara temizliği ve bakımı. 2/Bir bağlaç... Bir cins
av köpeği. 3/Parlaklık, göz alıcılık... Bir nota. 4/
"Su sesi ve kanat şakırtısından / Billur bir avize
Bursa'da — " (A.H. Tanpınar). 5/ Kır ya da köy
yaşamını anlatan kısa şür... Japonlara özgü bir tür
güreş. 6/ Açık yeşil renkli, mayhoş ve kokulu bir
ehna cinsi... Sergen. II ABD Başkanı Efeenho-
wer'ın lakabı... "Şık ve güzel giyünli" anlannn-
da argo sözcük. 8/ Molibden elementinin simge-
si... Onemli tarihsel olgu. 9/Ham petrolün bitmiş
ürünlere dönüşrürüldüğü fabrika. .