19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 KASIM 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk * vtr** "MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI" Uzmanlar, Adapazarı ve Bursa'daki binalannyıkılma riski taşıdığı uyansındabulundu Alarm zilleri çalıyor; ADAPAZARI/BURSA (Cum- huriyet)-Sakarya Ünıversitesı'nce yapılan bır araştırma, Marmara depremınde yüzlerce bmanın yer- le bır olduğu Adapazan'nda halen yeterlı önlem ahnmadığını ortaya koydu. Araştırmada, kentteki bi- nalann yüzde 80"inin yıkılma ris- kı taşıdığına dıkkat çekildi Jeofı- zık Mühendısleri Odası Bursa Şu- besı'nce yapılan bir çalışma da kentteki eğitim kurumlannın yüz- de 85'inin deprem güvenlığinin tartışmalı olduğunu belırledı. Sakarya Ünıversıtesi Mühen- dıslik Fakültesı Jeofizik Mühen- dısliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Can Karavul, Adapazan'nda bugüne kadar yapılan 2 bin 700 sondaj çahşmasının sonuçlannı bır araya getırdiklerini söyledi. Ze- • Yrd. Doç. Dr. Can Karavul, Adapazan'ndaki binalann yüzde 80'inin yıkılma riski taşıdığını söyledi. Karavul, "Gerekli tedbirler şimdiden alınmalı. Belediyeler, bina yapılırken gerekli yaptınmlan uygulamalı" dedi. min durumlannı inceledıklenni, kat sorgulaması yaptıklannı anla- tan Karavul, "Yapoğımızçalışma- da,Adapazan'ndakibinalannyüzr de80'ininyıkıbnariskitaşıdığıor- taya çıkn, Çünkü kent, zemin üze- rine maksimum 2 katbinayapmn- na uygıuT dedı. Cerl sayım başladr Belediyelerin çok katlı bınala- ra yönelik önlem alması gerekti- ğini ifade eden Karavul, "Bunlar 2 kata indirilmeli. Çünkü Sakar- ya'daortalama20 yıldabir deprem yaşanıyor. Deprenıin üzerinden 5 yü geçti. Arük olası deprem için geri sayım başladL Gerekli tedbir- ler şjmdiden alınmalı. Bunun için baa fedakâruklar yapdmah.Bele- di\eter, bina yapıhrken gerekliyap- onmlan uygıüamair dıye konuş- tu. Adapazan'nda uydu-kent oluş- turulması önensınde bulunan Ka- ravul, konutlann yenı yerleşim böl- gesine inşa edilmesi, kent merke- zının de alışveriş merkezı olarak kullanılması gerektığını belirtti. Düzce depreminin yıldönümü nedeniyle düzenlenen bır toplan- tıya katılan Jeofizik Mühendısle- n Odası Bursa Şubesı Başkanı Sa- bahatün Sesli de eğitim kurumla- nndakı riske dikkat çektı. Sesli, Marmara depreminin üzerinden 5 yıl geçmesine karşın Bursa tl Mil- li Eğitim Müdürlüğü'nün Bursa Akademık Odalar BirhğYne (BA- OB) gönderdıği resmı yazıya gö- re 689 eğitim kurumundan sade- ce 115' irun deprem denetiminden geçırildığını söyledi. 30 yıllık denetim süresl Bubinalardan I9'unun güçlen- dınldiğıne, "Ük depremde yıkı- hr" denılen 13 okulda ise hıçbır çalışma yapılmadığına dıkkat çe- ken Sesli, "5yüdayapuançabşma- lara bakıkhğında, eğitim kurum- lannın tamamuun denetimi30yü- da bitecek. Deprenıin 30 yıl için- de olmayacağını kim garanti ede- bitir" dıye konuştu. Diyabetliler rekora yürüdüJ tüımryla dünya çapında eşzamanh yapılan y ü y ş y y y y ş y teaynıandaTaksim lüneldebaşladı. Yaklaşık2bindiyabethastasueüerindebalonlarvedövizlerlebiıükteİs- tttdal Caddesi'ni yürüyerek Taksim Meydanı'na ulaştılar. Türldye Diyabet Vakfi Başkanı Prof. Dr. Temel Yıl- maz burada yaptığı açıklamada. dünyada 170 mihon insanın diyabet hastası olduğunu, Türkhe'de ise 5 mityon diyabetlinin bulunduğunu tahmin ettitderini kaydettL \ ürüyüşe sanatçdarDerya BaykaL, Kamil Sönmezve Yal- çuı Menteş'in de aralannda bulunduğu çok sayıda diyabet hastası kauldı. (Fotoğraf. AA) KOAH, heryılyaklaşıkSmilyon insanın ölmesineyol açıyor Büinmeyen salgınSAVAŞKÜRKLÜ ADANA- Solunum yollannda da- ralmaya ve akciğer dokusunda ha- sarayol açan Kronık Obstrüktıf Ak- cığer Hastalığı (KOAH) dünyada her yıl yaklaşık olarak 3 milyon in- sanın yaşamını yıtirmesine neden oluyor. Toraks Derneği 1. Başkan Yar- dımcısı ve Adana Şube Başkanı Prof. Dr. Ali Kocabaş, KOAH'ın zaman içınde kötüleşen, ilerleyici bir hastahk olduğunu belirterek "KOAH,bilinmeven bir küresd sal- gındır. Bu hastahk her yıl ülkemi/- de 25 bin kişinin ölümüne yol aç- maktaâu*n dedi. Toraks Demeği'nin ulusaluzmanlık derneği olarak 1992 yılında kurulduğunu belırten Koca- baş, hastalığa yol açan en önemlı et- memn "sigara kullanmak" oldu- ğunu söyledi. Kocabaş, hastalıkla ilgili şu bilgileri verdi: "KOAH, havayoDarmdadarahna- yaveakciğerdokusunda hasara ne- den olan, zaman içınde kötüleşen, ilertevicibir akciğer hastahğıdır. Bu- na ek olarak tozlu-dumanh işyerle- rindeçahşmak, ısınnıa veyemekpi- şinnekamacrylaodunsobalanvete- zeğinkuUanüdığıİNİhav-alandınlma- nuşevterdeyaşamak da KOAH ge- lişirnine yol açabümektedir. Hasta- hk, geneUikle 40 yaş üstü yetişkin- lerde görülmektedir. Hastahğm en önemlibeürtüeti, uzun süreli öksü- rük, balgam ve nefes darhğıduf Kocabaş, şöyle devam etti: "Tür- ki>e'de 5 miljon KOAHTı olduğu- nu,bunlardan 25bin kadannın her \il yaşamını yitirdiğini biliyoruz. Oysa hastahk erken teşhis edilirse, hastanın tedavisive rahaüaması sağ- lanabttirr 1290 kadro YÖK'ten asistan müjdesi ANKARA(AA)- Başbakanlık, 1290 araştırma görevlisi kadrosuna açıktan atama izni verdi. Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), bukadrolan, 53 devlet üniversitesınin ihtiyaçlan ve ellerinde bulunan kadro sayısını gözeterek dağıttı. Boğaziçi Üniversitesı'nin de içinde yer aldığı 11 üniversiteye ise kadro tahsis edilmedı. En fazla kadro, 146 kişi ile Hacettepe Üniversitesi'ne verildi. Bunu, 108'leOrtadoğu Teknik, 94'le Istanbul, 66'yla Karadenız Teknik, 61'le Selçuk, 57'yle Ege üniversıtelen ızledı. Galatasaray ve Celal Bayar da 6'şar kadroyla, dağıtımda en az pay alan üniversıteler oldu. "2004'teki atama izuılerinin yansından fazlasuu kullanmay an ünrversitelere" de ellennde kadro bulunduğu gerekçesıyle yeru kadro tahsisi yapılmadı. Bu durumdaki üniversiteler şöyle: "Çukurova Ünh ersitesi, Erciyes Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Harran Üniversitesi, Kahramanmaraş Sütçü lmanı Üniversitesi, Muğla Ünhersitesi, Niğde Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi, Trakya Üniversitesi, Uludağ Ünıy'ersitesL" AYDINLANMA EMRE KONGAR Atatürk'ü ve Atatüpkçülüğü Kim Yozlaştırdı 29 Ekim ve 10 Kasım dolayısıyla gazetelerde, tetevizyonlarda, bilen de bilmeyen de, nesnel ol- maya çalışan da bılinçli saptırma yapmak isteyen de Cumhuriyet, Atatürk ve Atatürkçülük konu- lannda yazı yazdı, konuşma yaptı. Ne yazık ki, Cumhuriyet'in 81'inci kuruluş ve Atatürk'ün 66'ncı ölüm yıldönümünde yine olay- lar saptınldı, yine kavramlar tersyüz ve gerçekler altüst edildi. Neden böyle oluyor? Kim ya da kimlerdir bu bilinçli ya da bilinçsiz saptırmalann sorumlusu? Tabii ılk akla gelen yanıt "Atatürk ve Cumhuri- yet karşrtlarTdır. Ne yazık ki bu yanıt doğru değil. Tabii Atatürk ve Cumhuriyet karşrban, Cum- huriyet i ve Atatürkçülüğü saptırmak için ellerin- den geteni yapmışlardır ve halen de yapmaktadır- lar. Ama onların çabalan tek başına ne gerçeklen altüst etmeye ne de kavramlan saptırmaya yeter- di. Bence asıl sorumlular"Atatürkçülük maskesi artında" Atatürk'ü ve Atatürkçülüğü saptıran- lardır. Cumhuriyet tarihimizde iki dönem, iktidarda bu- lunanlar, Atatürkçülük maskesi attında Atatürk- çülüğü saptırmışlardır. Birinci dönem, 1950 Demokrat Parti iktidarı yıllan, ikinci dönem 1980 askeri darbesi yıllandır. Atatürkçülüğe ilk darbe 1950'de ıktidara gelen Demokrat Parti iktidan tarafından, "Halka mal ol- muş Atatürk Devrimleri, halka mal olmamış Atatürk Devrimleri" tartışması açılarak başlatıl- mıştır. Demokrat Parti, iktidannın ilk günlerinde 18 yıl- dır Türkçe okunan ezanı yeniden Arapçaya çevi- rerek başlattığı eylemleri, okullardakı eğitim dilinin terimlerini Türkçe'den Arapça'ya çevirerek tır- mandırdı ve bütün iktidar dönemi suresince de sürdürdü. Bu arada "Büyük Atatürkçü!" Celal Bayar'ın önerisiyle "Atatürk'ü Koruma Kanunu" çıkarıldi. Böylece Atatürk Devrimleri'nden geri dönüş süreci sırasında, Atatürk'ün heykellerine saldır- mak ve manevi kişiliğine hakaret etmek suç sayıl- dr. "Gardırop Atatürkçülüğü" dönemi başlamış- tı. Dönem, Atatürkçülüğün akılcı, çağdaş, laik ve demokratik içeriğinin içınin boşaltılması, ama heykellerinin ve imajının yasa ıle korunması döne- mıydi. Bu anlayış 1980 darbesi ile çok daha ağır bir biçimde geri döndü: Kenan Evren ve arkadaşlan. "Atatürkçü dü- şünce sistemini uyguluyoruz" iddiası ile mate- matik kitaplarında bile ömeklenn Atatürk'ten ve- rilmesi ilkesi gibi abartılı "biçimsel" önlemler alır- ken (ve böylece öğrencileri Atatürk'ten soğutur- ken) devletin zorunlu din dersleri okutmasını ana- yasa hükmü haline getiriyor ve böylece Atatürk- çülüğün özünden ciddi bir sapma gösteriyorlardı. 12 Eylülcüler, sadece öğrencileri Atatürk'ten soğutacak önlemlerie yetinmediler: Hapishanelerdeki uygulamalarda Atatürk'ün Nutku'nun okunmasını ve Istiklal Marşı söylen- mesini, ceza olarak kullanma yoluyla bütün sanık ve mahkûmların bunlardan nefret etmesine yol açtılar. Döneme damgasını vuran işkence ve hukuk dı- şı şiddet uygulamaları iddiaları da, yöneticiler bunları "Atatürkçülük adına yaptıklannı" öne sürdüklerinden, toplumsal faturanın Atatürkçülü- ğe kesilmesine yol açtı. 12 Eylül yönetimi, aynca, imam-hatip mezunla- nnın doğrudan üniversiteye girmelerıne yol vere- rek bugün bile altından kalkılamayan sorunları ürettı. Böylece çok Atatürkçü olduklannı iddıa eden 12 Eylül yöneticilen, bir yandan dini siyasette kul- lanarak, öte yandan baskıcı yöntemlerini Atatürk adına uygulayarak, Islamcılarla 12 Eylül muhalıfi gruplar arasında oluşturulan, tarihte görülme- miş bir Atatürk karşrtı ittrfak yarattılar. Işte bugün Atatürkçülük konusundaki karma- şanın temelinde, 1950 ve 1980 yıllanndakı "Ata- türkçü! Iktidariann" uygulamaları ve bu uygula- malann yarattığı büyük ıttifak yatmaktadır. ekongar '< cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org Gelde SEYRETME! kanalturkT E U 6 V İ 2 V O N U
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle