Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 KASIM 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
[email protected] 11
Felluce'deki direnişçiler 150 ABD askerinin öldürüldüğünü, 270'inin yaralandığını öne sürdüler
Irak'takanlıbayramDış Haberler Servisi - ABD ordusu,
Felluce'de "evev" yaptıklan aramala-
nn devam edeceğini ve kentin tam an-
lamıyla *temizlenmesr için 4-5 gün-
lük bir süreye daha ihtiyaç duyuldu-
ğunu açıkladı. Direnişçilerin ise ken-
tin güneybatısında toplandıklan ve
son bir çatışmaya hazırlandıklan be-
lirtildi. Bir direnişçi, 150 ABD aske-
rinin öldürüldüğünü söyledi. ABD ise
toplam 31 ABD, 6 Iraİc askerinin öl-
düğünü bildirdi.
Felluce'de öncekı gün bubi tuzağı
yerleştinlen bır binada meydana gelen
patlama sonucu 3 ABD askerinin öl-
düğü, 13'ünün de çatışmalarda yara-
landığı açıklandı. Felluce'deki ABD
güçlerinin komutaru General Richard
Natonski, kentte operasyonun başlan-
gıcından bu yana öldürülen militanla-
• ABD askerleri Felluce kentinin 'temizlenmesinin' 3-4 gün süreceğini belirtirken
direnişçiler son saldınya hazırlamyorlar. 150 ABD askerini öldürdüklerini ileri
süren direnişçiler, Amerikan askerlerinin kapana kısıldığını ileri sürüyorlar.
nn sayısının 1200'den fazla olduğunu
söyledi. Amerikalı yetkililer, Fellu-
ce'deki evlerin tek tek arandığını ve
bu ışlemin 4-5 gün süreceğini belirti-
yorlar. Direnişçilerin kentin güneyba-
tısında yeniden toplanmaya başladık-
lan ve son karşılaşmaya hazırlandık-
lan kaydedildı.
'Her gün 70 yarab geliyor'
Direnişçilerin sözcülerinden Ebu
Said el Duleymi, El Cezire televizyo-
nuna telefonla yaptığı açıklamada,
operasyonun başanlı olmadığını, ABD
askerlerinin batağa saplandığını be-
lirterek 150 askeri öldürdüklerini.
270'ini yaraladıklannı öne sürdü. Di-
renişçi dün 12 askeri aracı yaktıklan-
nı, ABD askerlerinin savaşçılann elin-
dekı Colan semtine hâlâ giremedikle-
rini söyledi. Duleymi, "ABD askerle-
ri Felluce'de büyük direnişle karşılaşı-
yorlar. Roketve top ateşjalbndalar" de-
di. Almanya'daki Amerikan askeri has-
tanesi Landstuhl Tıp Merkezi komu-
tanı Albay Rhonda Cornum, operas-
yonun başlamasından bu yana günde
ortalama 70 yaralı askerin getirildigi
bildirdi. Cornum, operasyon öncesin-
deki 6 ay boyunca bu rakamın günde
ortalama 32 olduğunu belirtti.
Felluce'den izlenimlerini aktaran Re-
uters muhabirleri, yüalmış binalar, ha-
rap olmuş camiler, parçalanmış telefon
direkleri, telefon ve elektnk hatlan ve
sokaklarda ceset kalıntılanndan oluşan
bir yıkım manzarası gördüklerini be-
lirttiler. Muhabirler, Amerikan deniz pi-
yadelerinden Çavuş Christopher Gar-
za, Humvee aracı ıle bir cesedin yanın-
dan geçerken "En iyi mücahit ölü mü-
cahittir" dediğini aktardı.
Baülı bir kadm cesedi bulundu
Colan'ın ise hayalet şehir görünü-
münde olduğu ifade edildi. Kentin mer-
kezindeki caddede 4 ceset gören mu-
habirler, havada ceset kokusunun ol-
BİR KİŞt DAHA ÖLDÜRÜLDÜ
'Türklere
saldırılar
artacak'
Haber Merkezi - Irak'ta dün 1 Türk kamyon
şoförü daha öldürülürken son iki hafta içinde
öldürülen Türk şoför sayısı 7'ye çıktı. CHP
Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Oyan, şoför-
lerin öldürülmesinin önüne geçilmesi için gi-
nşimlerde bulunulmasını isteyerek "sınırdan
sonra TTR ve kamyonlann Irakh şoföriere tes-
tim edilmesi önerisinde" bulundu. Uluslarara-
sı terör uzmanı Nihat AK Ozcan da Irak'ta
Türk şoföriere yönelik saldınlann artacağına
dikkat çekerek olaylann önlenmesi için Tür-
kiye'nin ABD'ye baskı yapması gerektiğini
söyledi. Türk kamyon şoförleri Irak'ta hedef
olmaya devam ediyor. Irak'ın Beyci kentinin
polis yetkilisi Yarbay Cemal Salih, silahlı ki-
şilerin Beyci kentinde bır Türk kamyon şofö-
rünü öldürdükten sonra aracıyla birlikte yak-
tığını açıkladı. Irak'ta Geçici Hükümet'in iş-
başına geldigi 28 Haziran'dan bu yana öldü-
rülen 70'ten fazla yabancı sivilin 30'dan faz-
lası Türklerden oluşuyor. Oğuz Oyan, Türk
şoförlerinin Irak'ta öldürülmesinin önüne ge-
çecek girişimlerde bulunulması gerektiğini
belirterek, "suurdan sonra TIR ve kamyonla-
nn Irakh şoföriere teslim edilmesi" önerisinde
bulundu. Oyan, Irak'taki "kirli ve kanlı sava-
şuı" sona ermesini istediklerini belirtti.
Özcan: İki tür suç işleniyor
Kamyon şoförlerinin hizmetinın, Türkiye'den
ye Irak'tan farklı farklı göründüğünü anlatan
Özcan ise "Irak'taki eylemciler açısuıdan ba-
karsanız, Türk kamyonculan ABD'nin ora-
daki işini kolaylaşüran en önemli unsuıiardan
biri" dedi. Kamyonculann iki nedenle öldü-
rüldüğünü \mgulayan Özcan. "Burada iki
tür suç işleniyor. İlki direnişçiler kamyonculan
ABD'ye yardım ettikleri için öldürüyoriar. Bir
kısmı ise adi suçlular olarak bu işi yapıyor. Ül-
kede savunma mekanizmasmm bulunmaması
bu tür olaylann gün geçtikçe artmasına neden
olacak" diye konuştu. Türkıye'nin artık cıddi
önlemler alması gerektiğini kaydeden Özcan,
bu tür olaylann ABD'nin sorumluluğu altın-
da olduğunu söyledi. Özcan şöyle konuştu:
"Irak'taki ölümlerin durması için iki yol var.
Birincisi Türkiye ağırüğını koymah ve
ABD'den kamyonculann korunmasuun sağ-
lanmasuu istemeti. İkincLsi de kamyonculann
organize olduklan shil toplum örgüüeri ABD,
ve Irak'taki yönetime çözüm için baskı yap-
mah. Türkiye'den bir ses çıkmazsa bu ölümler
her gün 1-2 artarak devam eder. Kamyoncu-
lar ABD'nin oradaki can daman onlan besle-
yen öğe, 1 hafta mal götürmeme boykotu yap-
salar her şey çözülür. Artık kapıdan girenlerin
konınabileceği bir mekanizma sagJanmah."
Felluce'de ve diğer kentlerde işgalcikrin saldınlannda yaralanan yüzlerce çocuk bayrama hastanede girdi. (REUTERS)
duğunu bildirdiler. ABD deniz piyade-
leri, Felluce'de Batılı bir kadına ait ol-
duğu sanılan parçalanmış ve tanınmaz
hale gelmiş bir ceset buldu. Cesedin di-
renişçilerin kaçırdığı, uluslararası yar-
dım kuruluşu CARE'in yöneticisi Mar-
gareth Hasan ya da Polonyah bir ka-
dın rehineye ait olabileceği kaydedil-
di. Irak Başbakanı Iyad Allavi'nin ka-
çınlan 3 akrabasından kadın olan 2'si
serbest bırakıldı.
ABD dün Beyci'ye saldın düzenle-
di. ABD askerlerinin kent merkezine
doğru ilerledikleri belirtildi. Geçen
hafta çaüşmalannyaşandığı Musul'un,
ABD ve Irak güçlerinin denetimi al-
tında olduğu öne sürüldü. Irak polisi-
nin kentin bazı bölümlerinde denetimi
sağladığı bildirilirken kentte direnişçi-
lerle polis arasında çatışma yaşandı.
ABD ASKERİ
Savaş
bunalıma
sürüklüyor
Dış Haberler Servisi-
Irak'taki görev sürelerini
tamamlayıp ülkelerine
dönen Amerikan
askerlerinin altıda birinin
ruhsal travma yaşadığı
bildirildi. Amerikan Los
Angeles Times gazetesinin
haberine göre ABD
ordusuna bağlı bir araştırma
enstitüsünün yaptığı bir
çalışma, Irak'tan dönen
deniz piyadelerinin yüzde
15.6'sınnı, diğer askerlerin
de yüzde 17.1 'inin ağır
depresyon, endişe durumu
ve travma sonrası stres
bozukluğu yaşadığını ortaya
koydu. Ruh sağhğı
uzmanlan, Irak savaşırnn
yarattığı ruhsal yıkımın
daha da ağırlaşacağı
uyansında bulundu.
Araştırmaya 6200 kişi
katılırken bu askerlerin
arasında yedekler
bulunmuyor. Ancak
yedeklerin de ağır ruhsal
sorunlar yaşadıklan
biliniyor. Vietnam Savaşı'na
katılan ABD askerlerinin
yüzde 30'dan fazlası da ağır
ruhsal sorunlar yaşarmştı.
Irak Konferansı'nda Washington'ı sıkıştırmaya çalışan Paris'e destek yok
Türldye ABD'nin yanında
AYHANŞİMŞEK
ANKARA-Türkiye, gelecekhaf-
ta Mısır'da yapılacak Uluslararası
Irak Konferansı için Fransa değil,
ABD'den yana tutum belirledi. Kon-
feransta ABD'yi sıkıştırmaya çalışa-
cak Fransa'nın, işgal güçlerinin
Irak'tan çekilmesi için kesin bir ta-
rih belirlenmesi, konferans çerçeve-
sinde muhalif gruplann da Mısır'a
davet edilmesi önerilerimn Türkiye
tarafından gerçekçi bulunmadığı öğ-
renildi.
Uluslararası Irak Konferansı, ülke-
nin istikran ve yeniden yapılanma-
sı için uluslararası destek sağlama-
yı amaçlayan ABD'nin girişimleriy-
le 22-23 Kasım'da Şarm el Şeyh'te
toplanıyor. Irak'a komşu ülkeler, G-
8 ülkeleri ABD, Ingiltere, Almanya,
Italya, Fransa, Kanada, Japonya ve
• Mısır'da gelecek hafta yapılacak Uluslararası Irak
Konferansı, Fransa ve ABD arasında büyük mücadeleye sahne
olacak. Ankara, Paris'in önerilerinin çoğunu gerçekçi bulmuyor.
Rusya ile AB, Arap Birliği ve İslam
Konferansı Örgütü'nün yer alacağı
toplantıda, öncehkli konulan Irak'ta
güvenlik ve istikrann sağlanması ile
ocak ayında yapılacak seçimler oluş-
turacak.
Suriye Dışişleri Bakanı Faruk el
Şara geçen hafta Ankara'da yaptığı
temaslarda, komşu ülkelerin Irak ko-
nusunda ortak tutum belirleyerek
Fransa'yı desteklemesini önerdi. El
Şara, konferanstan bir gün önce bir
araya gelecek olan komşu ülkelerin,
işgal güçlerinin çekilmesi için kesin
bir tarih belirlenmesi talebini dile
getirmeleri durumunda Fransa ile
birlikte daha güçlü hareket edebile-
ceklerine işaret etti. Ancak bu düşün-
ce Türkiye tarafından gerçekçi bu-
lunmadı. Ankara, Fransa'nın istedi-
ği, geçici Irak hükümeti dışında öte-
ki Irakh gruplann da konferans kap-
samında görüşmelere davet edilme-
si önerisini desteklemedi.
Diplomatik kaynaklar, Türkiye'nin
toplantmın mümkün olan en geniş ka-
tıhmla gerçekleştinlmesıni destekle-
diğini, ancak hükümetler arası top-
lantı niteliğindeki konferansa mu-
halif gruplann da davet edilmesinin
uygun olmadığını düşünüyor. Dışiş-
leri kaynaklan, komşu ülkelerin bu-
güne İcadar yaptığı toplantılara da
bu gruplann değil, geçici hüküme-
tin davet edildiğine işaret ediyorlar.
Türkiye ile komşu ülkeler arasın-
da, konferansa hazırlık amacıyla yü-
rütülen toplantılarda ise "Irak'm top-
rak bütünlüğüvesiyasibirtiğinin ko-
runması. seçimkrin ülkenin tümün-
de ve tüm kesimlerin kanhmı ile ya-
pıhnasL, Kerkük'ün özel statüsünün
korunması" konulannda anlayış bir-
liği sağlandığı belirtiliyor.
Türkiye, seçimlerin Irak'ın tümün-
de yapılmasma ve seçimler sonu-
cunda meşruiyet sorununun ortaya
çıkmamasına büyük önem veriyor.
Iraklı yetkıhler ise güvenlik sorun-
lan nedeniyle seçimlerin ancak istik-
rarh bölgelerde yapılabileceğini açık-
lamışlardı. Ankara böyle bir seçe-
nek yerine, seçimin güvenlik sağ-
lanana kadar makul bir süre ertelen-
mesıne daha sıcak bakryor.
İnglllz ştrketi Iraklı tutsaklara kötü muamele yapıyor Union Carblde adlı fabrika 20 yıldır ölümlere neden oluyor
Çobana lastikle işkence i i Eabrika öKim saçıyor
Dış HaberlerServisi-Ingiltere'de eski üst dü-
zey SAS görevlileriyle bağlantıh bir güvenlik
şirketinin Irak'taki tutsaklara kötü muamele
olaylannın merkezinde yer aldığı ortaya çık-
tı. fngiliz The Observer gazetesinin ele geçir-
diği fotoğraflara göre, Erinys adlı firmanın
iki çahşanı, dehşet içindeki genç bir Iraklı ço-
banı. Kerkük'te bir garajda sorguluyor. Geçen
yılın mayıs ayında çekildiği anlaşılan fotoğ-
raflarda, odanın duvarlannda kurşun delikle-
ri bulunduğu ve vücuduna 6 araba lastiği ge-
çirümiş 16 yaşuıdaki Iraklı gencin korkudan
donmuş halde olduğu görülüyor.
Observer, Iraklı çocuğun 24 saatten fazla bir
süre vücudundaki lastikler yüzünden hareket
edemediğini, susuz ve yiyeceksiz bırakıldığı-
nı behrtiyor. Erinys sözcüsü, fotoğraflann ger-
çek olduğunu belirterek resımde görülen ça-
lışanlanndan birinin görevinin donduruldu-
ğunu söyledi. Firmadan yapılan açıklamada,
resimde görüntülenen sürecin toplam 3 daki-
ka kadar sürdüğü öne sürüldü.
Çocuğun ağlamaya başlamasımn ardından
lastiklerin içinden çıkanldığı ve babasının ya-
nına gönderildiği belirtildi. Babasuun da oğ-
lunun yaptıklanndan utandığı ve dersini aldı-
ğmı söylediği kaydedildi. Iraklı çocuk, bir
miktar kablo çalmakla suçlanıyordu.
Erinys'in Irak'ta 80 miryon dolarlık bir söz-
leşmesi var. Firmanın müdürlerinden biri olan
Tümgeneral JohnHotanes, tngütere'de eskiden
Özel Birlikler ve SAS (Ingiliz Özel Hava Kuv-
vetleri) komutanhğı yapmış, 2002'de ordudan
emekli olarak özel güvenlik işine girmiş. Fir-
manın üst düzey ikinci ismi olan Alastair Mor-
rison da eski SAS komutaru.
Dış Haberler Servisi - Hindistan'da 1984
yıhnda zehirli gaz sızınnsı yüzünden binler-
cekişininölümüneyol açan UnionCarbide fab-
rikası, insanlan öldürmeye devam ediyor.
BBC tarafından yapılan bir araştırma, kent
civanndaki su kaynaklannın hâlâ zehir saçü-
ğını ortaya koydu. Kent halkı, 20 yıldır bu su-
lan kullamyor ve içiyor. Tanm ilacı üreten
Amerikan Union Carbide fabrikasının depo-
lanndan birinde meydana gelen patlama so-
nucu 40 ton zehirli gaz havaya yayümış, ilk 3
günde 8 bin kişi ölmüş, 200 bin kişi de yara-
lanmıştı. 1984"ten bugüneyse yaklaşık 20 bin
kişinin öldüğü tahmin ediliyor. Patlamayüzün-
den 120 bin kişi kör oldu ya da ağır solunum
yolu rahatsızhklanna ya da diğer hastalıklara
yakalandı.Union Carbide şirketi bölgede uzun
yıllar süren bir temizlik operasyonu yaptı. An-
cak binlerce ton zehirh madde güvenli olma-
yan depolarda saklamyor. BBC, patlamadan
20 yıl sonra fabrikanın yarattığı kırliliği araş-
tırdı. Muhabirlerin fabrika yakınlanndaki bir
kuyudan aldığı su örneğindeki kirlihk oranı,
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WH0) kabul edi-
lebilir değerlerinden 500 kat fazla çıktı.
Union Carbide ise BBC'nin bulgulanna iti-
raz ederek temizlik operasyonu sona erdiğin-
de, yeraln sulanndakirüUk saptanmadığmı öne
sürdü. Ancak BBC'nin haberine göre, bakım-
sız fabrika alanında binlerce ton zehirli mad-
de, cıva dolu havuzlar, zehirli maddelerle do-
lu su birikintileri ve bazı depolarda çuvallar
dolusu kimyasal atık bulunuyor. Alandaki bi-
nalardanbirine giren muhabirler içerideki ha-
vanın kirhliğinden dolayı soluk bile almakta
güçlük çektiklerini anlattılar.
BIÇAK SIRTI
EROL MANtSALI
HJIusalcı Türkiye'
Kazanmak Zorunda
- Kimileri Türkiye'de iç dinamiklerin, toplumsal dina-
miklerin çalışmasını istemiyor; ülke, Brüksel'e ve dış
güçlere iyice bağlansın diye dua ediyor.
- Avrupa'da olduğu gibi işçinin sesi, çiftçinirj sesi, me-
murun sesi ve gücü olmasın: Bu kesimler siyasi sis-
temde bulunmasın diyorlar.
- Eğer Avrupa'da olduğu gibi iç (ve ulusa!) sistemde
yer alıriarsa Avrupa emir buyuramaz: Avrupa direktif-
ler gönderemezse ne olur? içerdeki gayri milli serma-
ye çevreleri dış güçler adına ülkeyi yönetemez: Mür-
teciler Cumhuriyet'e karşı sinsi çabalannda Batı em-
peryalizminin desteğini arkalanna alamazlar: Bölücü-
ler, Batı ile birlikte Türkiye'nin çivisini sökmeye başla-
yamazlar.
- Işte bunun için iç dinamiklerin çalışması istenmi-
yor. 1961 Anayasası 12 Mart'ta ve 12 Eylül'de ortadan
kaldınlırken yavaş yavaş hazırlanan altyapı, bugün ge-
linen noktayı üretti. Nasıl mı?
1) Işçiler, kendi sınrfsal çıkarlarmı koruyacak ve ge-
liştirecek bir siyasal güç olmasınlar, Meclis'te etkileri
bulunmasın istendi. Işçi sendikalan siyasallaşmasın, sa-
dece "Batı'nın teknik yardımı ile" emperyalizmin de-
diklerini yerine getirsin, bu yeter dendi.
2) Köylü örgütlenmesin ki nüfusun (yüzde 4O'ı) An-
kara'daki siyasinin, tarikatların, toprak ağasının ve ço-
kuluslu şirketlerin denetimi altına girsin istendi.
3) Memur, siyasetçinin bir kölesi ve maşası durumu-
na gelsin: Şamar oğlanı gibi muamele görsün diye dü-
şünüldü. Siyasal olarak örgütlenmesi engellendi.
4) Ulusal sanayi (ve sanayici) yavaş yavaş ortadan
kalksın; bunlar, ÇUŞ nin yerel acenteleri durumuna so-
kulsun buyuruldu.
5) Sonuçta Türkiye kendi halkının yönettiği demok-
ratik bir ülke olmaktan çıksın ki Batı kapitalizminin de-
netimi altına sokulabilsin diye düşünüldü.
- AB'ye, IMF'ye, ABD'ye ve çokuluslu şirketlere ba-
ğımlı duruma gelsin: Kendi halkının, işçisinin, köylüsü-
nün, memurunun ve ulusal iş çevrelerinin çıkariannı
gözetemez olsun.
- Böyle olsun ki gayri milli sermaye, irtica ve bölü-
cüler Batı emperyalizmi ile birlikte Türkiye'yi yönete-
bilsinler. Soğuk Savaş sonrasında ABD ve AB'nin da-
yatmak istediği bu seçeneğe "gayri milli cephe" evet
diyor: Aynen dün Anadolu Devrimi'ne karşı, emperya-
list Avrupa ve Amerika ile birlikte hareket edenler gibi..
dünden hiç farkı yok.
Acı manzara...
Bu çok acı ve dehşet verici manzara şu anda Türki-
ye'nin yavaş yavaş içine sürüklendiği durum. Büyük ve
sessiz çoğunluk, sağduyusu ve el yordamı ile bu gidi-
şi bulanık da olsa görüyor ve hissediyor. Ama çaresiz,
elinden bir şey gelmiyor.
Işçi sendikaları, memuriar, köylüler, ulusalcı iş çev-
releri ve meslek odalan, büyük çoğunluk ve potansi-
yel güç olmalanna karşın bu feci gidışi değıştirecek et-
kinliği şimdilik gösteremiyoriar. Halkta bu nedenle bü-
yük bir karamsariık hâkim.
Trakya'yı, Ege'yi, Güney Anadolu'yu son bir yıl için-
de dolaşırken çokuluslu şirketlerin sütten ete, suculuk-
tan meşrubata kadar piyasayı, nasıl ele geçirmekte ol-
duğunu gördüm. Avrupa Birliği kendisi, sosyal devlet
olarak gücünü ve etkinliğini tanmı, sanayisi ve ticareti
üzerinde koruyucu bir şemsiye içinde gösterirken.. biz,
çokuluslu şirketlerin hızla işgali altına giriyoruz. Çünkü
toplumsal (ve toplumcu) demokrasi çalışmadığı için iş-
çi, köylü, memur, ulusalcı iş kesimleri kendilerini dış güç-
lere ve ÇUŞ'ye karşı toruyamıyoriar. Üstelik Türkiye,
"gönüllü olarak, içine alınmayacağı AB'nin himayesi
altına hızla itiliyor".
Avrupa (ve Batı'nın) himayesi altına itilen Türkiye'de
ÇUŞ'ler imtiyazlı güçler olarak Türk çiftçisi, işçisi ve ulu-
sal sanayisi ile karşı karşıya geliyor. Ve bu kesimleri de-
netlemeye ve yönetmeye başlıyorlar.
- Köylüye parayı veren ÇUŞ oluyor. köylü ona ba-
ğımlı oluyor.
- Kendi devletlerinin (ve şirketlerinin) tanm politika-
lannı dayatıyortar.
- Işçi, ÇUŞ'nin insafınaterk ediliyor...
- Türkiye'nin dış ticaret politikası AB tarafından yö-
netiliyor.
- Ulusal sanayicisi IMF gibi kurumların politikalanna
bağlanıyor.
Bütün mesele, ortaya "iki Türkiye'nin" çıkmış olma-
sında: Biri mandacılığı (himayeciliği) destekleyen Tür-
kiye, diğeri ise ulusalcı olanı. Mandacı olanlar sayesin-
de ÇUŞ, IMF egemen oluyor: AB, kendi çıkarian doğ-
rultusunda politikalan dayatabiliyor.
Türkiye'nin kurtulması, ulusalcı Türkiye'nin manda-
cı olana karşı üstünlük sağlamasına bağlı; aksi halde
Türkiye, yavaş yavaş sömürgeleşen bir ülke olacak ve
sonunda Yugoslavya gibi dağıtılacaktır. Bunun için de
herkesin artık yerini açık olarak beliriemesi gerekiyor...
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
Kalifomiya Valisi eski aktör
Schrvanenegger
başkanlığa oynuyor
NEWYORK(AA)-
ABD'de 2 Kasım'da ya-
pılan başkanlık seçim-
lerinin üzerinden henüz
günler geçmesine rağ-
men Avusturya köken-
li Kalifomiya Valisi, es-
ki ünlü oyuncu Arnold
Schv\arzenegger'in baş-
kan olabihnesinin önü-
nü açabilmek için ça-
lışmalara şimdiden baş-
landı.
Merkezi Silikon Va-
disi olan bir grubun bu-
günden itibaren kablo-
dan yayın yapan tele-
vizyonlara vereceği rek-
lamlarla, ABD dışında
doğan Amerikan yurt-
taşlannın da başkan ola-
bihnesinin önünü aça-
cak anayasal değişikli-
ğin yapılmasını talep
edeceği bildirildi. Rek-
lam kampanyasmm as-
lında Amerikan vatan-
daşhğma 1983'te geçen
Avusturya doğumlu
Schvvarzenegger için
yürütüleceği belirtili-
yor. Schvvarzenegger'in
en büyük mali destek-
çilerinden ve kampan-
yanın sponsorlanndan
Lissa Morgenthakr-Jo-
nes'un, "Doğacağuıız
ülke>i seçemey ebilirsi-
niz, ama seveceğiniz ül-
kevi seçebiürsiniz'' di-
yerek bu amaçla bir de
web sitesi kurduğu kay-
dediliyor.
57 yaşındaki Schvvar-
zenegger, anayasaya uy-
gun olması halinde baş-
kanlık için yanşmayı
düşüneceğinı söylemiş,
fakat anayasa değişik-
liği konusunda bugüne
kadar herhangi bir giri-
şimde bulunmamıştı.