20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7EKIM2004PERŞEMBE XV I_/JUj L1I\MJCJM\LUJLJ1\ [email protected] Ilerleme Raporu'nu hazırlayan komisyonun genişlemeden sorumlu üyesi Verheugen, kurumuyla ters düştü Rapordaönemliçelişki» AB Komisyonu Ilerleme Raporu'nda, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerine başlanması önerildi. Ancak, rapordaki bir çelişki dikkat çekti. Raporda, "Türkiye ile müzakere sürecinin önü açıktır" denilirken Verheugen, sürecin önünün açık olmadığını söyledi. Tavsiye raporunda, demokratikleşme ve insan haklan alanlannda herhangi bir soran yaşanması ya da siyasi istikrarsızlık olması durumunda, görüşmelerin askıya alınabileceği belirtildi. AB liderlerinin söz konusu karan nitelikli oy çoğunluğu ile alması gerekiyor. ELÇfcVPOYRAZLAR BRÜKSEL - Avrupa Bırliği (AB) Komisyonu'nun dün resmen açüdanan tavsiye belgesinde, "Türkiyeüe müza- kere sürecinin ucu açık okmğu" ifade- si yer aldı. AB Komisyonu'nun geniş- leme komiseri Günter\ferheugen ise tav- siye raponı üzerine Avnıpa Parlamen- tosu'nda (AP) yaptığı sunumda "Mü- zakere süreci ucu açık bir süreç değü- dir" dedi. Raporda, Türkiye ile üyelik görüşme- lerine başlanması öngörülürken de- mokratikleşme ve insan haklan konu- lannda sorun yaşanması durumunda üyelik müzakerelerinin askıya alınabi- leceği kaydediliyor. Tavsiye raporunun sonuç bölümün- deki 8. paragrafta "Müzakeresüreci,so- nunun önceden garantiedSememesine- deniyle kendi doğası gereği açık bir sü- reçtir'" ifadesi yer alıyor. Tüm müza- kerelerde sonucun ne olacağuu önce- den bilemeyeceklerini söyleyen Ver- heugen ise, başanlı müzakere süreci- nin sonunda üyeliğin bulunduğunu ifa- de etti. Bu süreçle asıl hedefin üyelik olacağını vurgulayan Verheugen, sü- recin başanya ulaşmaması olasdığı üze- rinde durdu. Liderlere açık bir öneri APye raporun içeriğini anlatan Ver- heugen, Türkiye'ye ilişkin olarak çok açık bir biçimde öneri getirdiklerini ifade etti. Yasal reformlan tamamla- yan Türkiye'nin uygulama konusunda eksiklikJeri olduğuna dikkat çeken Ver- heugen, hiçbir üyenin AB'ye katılır- ken uygulamalan yüzde yüz yerine ge- tirmediğine vurgu yaprı. Verheugen, AB 'nin uygulamalar konusunda bu für bir talebi olsaydı bugün genişlemenin gerçekleşemeyeceğinin altını çizdi. Ko- misyon Başkanı RomanoProdide AP'de yaptığı konuşmada, Türkiye'nin siya- si ölçütleri yerine getirdiğini ve komis- yonun müzakerelere başlama tavsiye- sinde bulunduğunu belirtti. Prodi ya- pılan bu olumlu önerinin yanı sıra de- mokrasi, insan haklan, temel haklar ve AB üyesi olması durumunda Türkiye'den göçmen akını olacağına dair korkular da rapora yansıdı. Komisyon raporu, gerekirse Türkiye'den gelecek işgücünün serbest dolaşımı için kalıcı koruma engellerine başvurulabileceğini de öneriyor. aynca. CMUK'un hâlâ kabul edilme- diğini belirtiyor. Türkiye'nin yapılan reformlann uy- gulanması konusunda önemli çabalar harcadığını ileten rapor, uygulamanın sağlamlaştınlması ve yayguılaştınlma- sı gerektiğine vurgu yapıyor. Rapor bu- nun Özellikle işkenceyle mücadelede ve kötü muamelede sıfir toleransın geti- rihnesi, ifade özgürlüğünün, din öz- gürlüğünün, kadın haklan, sendikal haklann ve azınlık haklanna ilişkin uy- gulamalar için geçerli olduğuna dik- kat çekiyor. Üç ayakb strateji PARLEMFVT EUROPEE.' AB Komisyonu Başkaiu Romano Prodi kısa açıklamasmda rahatb. Verheugen isepariamenterlerin eleştirüerikarşısındazamanzaman bunaldj. (1 otograf: RELTERS) hukukun üstünlüğü konulanndaki iler- lemenin durması halinde AB'nin oto- matik olarak müzakereleri keseceğini bildirdi. AB Komisyonu'nun dün resmen açık- ladığı tavsiye raporunun giriş bölümün- de, AB Konseyi 'nin Haziran 2004 ta- rihinde aldığı Türkiye'nin Kopenhag si- yasi ölçütlerini yerine getirmesi duru- munda Konsey'in Türkiye ile müza- kerelere gecikmeden başlayacağı kara- nna ihşkin paragraf yer alıyor. 10 sayfalık tavsiye raporunda Türki- ye'de yapılan reformlarda sağlanan iler- leme göz önüne alınarak "Komisyon Türkiye'nin siyasi kriterleri yetertî dü- zeyde yerine getirdiği görüşüyfc kaö- hm müzakerelerinin başlamasnu tavsi- ye eder" ifadesi yer alıyor. Reform sü- recinin geri çevrilemez bir süreç oldu- ğu ifade edilen raporda, temel özgür- lüklerin uygulanmasına ilişkin olarak uzun bir zaman izleme süreci olacağı belirtiliyor. Askıya alma oyçokluğuyia Raporda, AB Anlaşması ve anayasa- sı çerçevesinde birliğin temelini oluş- turan özgürlük, demokrasi, insan hak- lanna saygı, temel özgürlükler, huku- kun üstünlüğü gibi konularda ciddi ve kahcı bir sorunla karşılaşıldığında ko- misyonun müzakerelerin askıya alınma- smı tavsiye edebileceği maddesi yer ahyor. Konsey'in bu tür bir tavsiye üze- rınde oy çoğunlugu ile karara varaca- ğı söyleniyor. Komisyon katılım sürecinin Türki- ye'de reformlann devamı için gerekli bir süreç olacağını belirterek müzake- re sürecinin sonunun önceden garanti edilememesi nedeniyle kendi doğası gereği açık olacağuu vurguluyor. Rapor aynca müzakerelerin ve bunu izleyecek oylama sürecinin sonucuna bakmaksızın Türkiye'nin Avrupa yapı- larına bağlı kalmasının sağlanması ge- rektiğine vurgu yapılıyor. Türkjye'nin katılımının aynntılı bir biçimde hazır- lanması gerektiğine değinen rapor, bu- nun Türkiye'nin rahat entegrasyonu ve Avrupa entegrasyonunun çalışmalan- m güçlendirme açısından önemli ol- duğuna dikkat çekiyor. Türkiye ilerleme kaydetti Türkiye'nin siyasi reform sürecin- de, katılım ortaklığı belgesinde yer alan anayasal ve yasal değişiklikler yaparak son yıllarda ilerleme kaydettiğini ile- ten rapor, buna rağmen Dernekler Ka- nunu, Yeni Ceza Kanunu ve istinaf mahkemeleri yasasının henüz yürürlü- ğe girmediğine dikkat çekiyor. Rapor Komisyon müzakerelerin yürütülme- sine ilişkin üç ayaklı bir strateji belir- lemeyi hedefliyor. Buna göre birinci stratejide sürecin geri çevrilemezliği- nin garantisi için siyasi reformlann ya- kından izlenmesi yer alıyor. Yıllık ra- porlara dayalı olarak gerçekleşecek bu yöntemde ilk rapor tarihi için Aralık 2005 öngörülüyor. Ddnci ayakta Tür- kiye ile müzakerelere başlama yollan üzerine strateji belirleniyor. Buna gö- re, Türkiye için uzun geçiş dönemleri öngörülebileceğini ileten rapor, bunun yanı sıra yapısal politikalar ve tanma ilişkin konularda özel düzenlemelerin gerekebileceğine atıfta buunuyor. Ra- por gerekirse Türkiye'den gelecek iş- gücünün serbest dolaşunı için kalıcı koruma engellerine başvurulabilece- ğini öneriyor. Üçüncü stratejinin sivil toplumla iliş- kileri güçlendirmek üzerine olduğu ifa- de edilen raporda, AB ve Türk halkla- nnı biraraya getirme cabasında sivil top- lumun siyasi ve kültüreJ diyalogda önemli rol oynaması gerektiği ileriliyor. Komisyon raporu üzerine aralık ayın- da AP'nin de bir rapor halinde görüş bildirmesi bekleniyor. Bunun arduıdan AB hükümet ve devlet başkanlanna gönderilecek Komisyon ilerleme Rapo- ru ve Tavsiye Belgesi üzerinde Konsey 17 Aralık tarihindeki zirvede karara varacak. Zirvenin yapılacağı 17 Aralık tarihine kadar Türkiye'yi izleme süreci devam edecek. ÜKÜMET: TARİHİ İLİRAR Gül şartlı karan savundu • Müzakerelerin askıya alınabileceği yönünde yer alan ifadelere Gül'ün yanıtı, "Olağanüstü dönemler pat diye karşmıza çıkabilir. Teorik olarak söylüyorum; her şey olabilir" oldu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Hükümet, AB'nin katı şartlar içeren müzakere karannı "tarihi bir adım" olarak nitelendirdi. Dışişle- ri Bakaru AbduOah GüL Baş- bakan vekili olarak yaptığı "Hükümet acıklamasmda", AB Komisyonu'nun üyelik müzakerelerinin başlatılma- sı yönünde "net bir mesaj" verdiğini savundu. AB Komisyonu'nun mü- zakerelere başlamayı öne- rirken, Türkiye için öteki aday ülkelerden farklı kriter ve yöntemler öngörmesi için Gül, "Bunlar,Türkiye'ye eşjt muameleesasmıbenimseyen 1999 HelsinkiZirvesikarar- lanyla çeBşmekte ohıp, ay- nca tarüşdmaya muhtaçör" demekle yetindi. Gül, 'Tür- kiye, 17 Arahk günü üye ül- kelerin koşıüsoz, müzakere sürecinin sonuçlan baknnın- dan a> nmcıhğa mahal ver- meyecek, aynca sürecin yü- riirülebihrüğini de teminat ahmaalacakkaranverecek- lerini ümit etmektedir" gö- rüşünü kaydetti. Gazetecilerin sorulannı da yanıtlayan Bakan Gül'ün, AB nin katı şartlannı savun- maya çalışması dikkat çek- ti. Müzakerelerin "açık uç- lu" olduğuna ilişkin rapor- da yer alan ifadelerin Türki- ye'yi rahatsız edip ettnedi- ğinin sorulması üzerine Gül, "Tabii ki bir şeye başlayınca bunun sonunda ne olursa ol- sun şöyle netkelenecek de- nemez" diye konuşru. Tam üyelik için bir tarih verilme- diğüıi söyleyen Gül, "Gidi- lecek istasyonun beörsiz ol- duğu bir durum kesinükle söz konusu değfldir" dedi. işgücünün sınırlanmasına Gül, AB'nin kendi düzeni- nin sarsıhnamasmı istediği- ni, bu çerçevede dengesini bozacak ani olaylar karşı- sında geçici tedbirleralabil- diğinı hatırlattı. Raporda müzakerelerin as- kıya alınabileceği yönünde yer alan ifadelerin anımsa- tılması üzerine de Gül şun- lan söyledi: "Gayet açıktir. AB'de ge- çerli olan demokratikdeğer- lerdir. Olağanüstü dönem- ler pat diye karşuuza çıkabi- lir. Ben bunlann Türkiye'de ohnayacağuıa inanıyorum. Teorik olarak söylüyorum,' her şey olabilir." Bakan Gül, bu tür kural- lann Nice anlaşmasımn 7. maddesine göre tam üye ül- keler için bile geçerli oldu- ğunu belirterek buna benzer bir uygulamanın Avusturya için yapıldığını savundu. Gül, raporda Türkiye"de- ki Kürt ve Alevi kökenli va- tandaşlardan "azHihk" ola- rak söz ediJdiğinin söylenme- sı üzerine de "Öyle bir şey söz konusu değU, değişnıiştir onlar" yanıtını vertli. Parlamentoda sıkı tarbşmalarDış Haberier Servisi - Avrupa Komisyonu'nun, Türkiye ile müzakerelere başlanmasına "yeşil ışık" yakması öncesinde Avrupa Parlamentosu'nda çetin tartışmalar yaşandı. Parlamento üyelerine hitap eden AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, Türk hükümetine, işkenceye "sıfir tolerans" gösterilmesi gerektiğini söylediklerini, bireysel olaylar olsa da hükümetin elinden geleni yaptığını söyledi. Hıristiyan Demokrat Grup Başkanı Hans-Gcıt Pbettering ise bu açıklamalara karşılık olarak "Bence bu, 2004 yıunda duy duğumuz en büyük • ilerleme Raporu hakkında bilgilendirilen Hıristiyan Demokratlar, Verheugen'in işkencenin azaldığı yönündeki açıklamalannı "saçmalık" diye nitelerken liberaller, sosyalistler, yeşiller ve sol birlikçiler Türkiye'den yana tavır koydu. saçmahk" dedi. Poettering, gruplannda Türkiye konusunda tam bir uzlaşma oknadığmı, ancak Türkiye'nin AB'ye katılımı halinde "farkh bir AB'nin" söz konusu olacağı konusunda herkesin mutabık gözüktüğünü anlattı. SosyalistJer savundu Sosyalist Grup adına konuşan Martin Schultz, müzakerelerin başlatıbnasuıdan yana olduklannı ve Türkiye'nin üyeliğiyle "Islamın AB ile uyuşmadığı'' görüşünün çürütülmüş olacağını anlattı. Liberal Grup adına konuşan Graham VVatson. "Tarihi bir başarT diyerek Türkiye'nin geüştiğini, AB'ye girecek olan Türkiye'nin, bugünkü Türkiye olmadığını ifade etti. Watson, müzakerelerin başlamasırun bir garanti getirmediğini, Türkiye'nin reformlar yolunda devam etmesi gerektiğini anlattı. Yeşiller Grubu adına konuşan Daniel Cohn Bendit ise grubunun Türkiye ile müzakerelerin başlatıhnasından yana olduğunu bildirdi. 'Boğaz'm mucizesi' Bendit şöyle konuşru: "Almanya ile Fransa arasradaki aynnklan gidcrdikten. Almanya ile Polonya arasmdaki aynnklan gklerdikten sonra amk sıra, Boğaz'm mucizesini gerçeklestinneye gekti. Ben ictenükle bunun banşa çok önemli bir katkı sağlayacağına ve Avrupa'nm stratejik önemini de artüracağuıa inanıyorum.'' Sol Birlik Grubu adına konuşan Prancis VVurtz, Türkiye'nin katılımından yana olduklannı belirtirken "Kıbns, Ermeni soykınını'' gibi sorunlann çözülmesi gerektiğini istedikJerini de söyledi. Avrupa Uluslar Grubu adına konuşan Irlandah Brian CroHİey, "10 yıl önce Türkiye'nin bugünkü aşamaya gelebileceğini kim söyleyebiBrdi" diye konuşru. Belçikalı aşın sağcı Philip Claeys, "Komisyon, Avnıpah obnayan bir ülkeye yeşil ışık yakarak AB değerierini terk edıyor" şeklinde görüş belirtti. HOLLANDA: CÖRÜŞMELER TEMMUZDA BAŞLAYABİLİR Dtş Haberier Senisi - AB dönem başkanı Hollanda'run Dışişleri Bakaru Bernard Bot, Türkiye ile üyelik görüşmelerine gelecek yılın ikinci yansında başlanmasını beklediğini bildirdi. Ankara'nın Türk Ceza Kanunu'nda yaptığı son değişikliklerin uygulamada görülmesi gerektiğini ifade eden Bot, dün açıklanan İlerleme Raporu'nda da Türkiye'run demokratikleşme sürecindeki eksikliklerinin aynntılı biçimde yer aldığıru belirtti. Bot, gelişmelerin bundan sonraki seyrinin, Ankara'nın turumuna ve Ankara'daki gelişmelere bağlı olacağını, üyelik görüşmelerinin en az 10 ya da 15 yıl alabileceğini ifade etti. AB açısından Türkiye'nin üyeliğiyle Ugili en önemli sorunun insan haklan ihlallen olduğunu söyleyen Bot, bu sorunun en iyi şekilde çözümlenme beklentisi yanında, AB üyesi ülkelerin kamuoyundaki görüşlerin de üyelik sürecinde etkili olacağını, hükümetlerin kamuoyundaki huzursuzluğu ciddiye almak zorunda olduğunu belirtti. UKEZAB'YÎKIZDIRMAMAYA ÇALIŞTI ABD, Türkiye için lobi yaptı ANKARA'YA İLK EVET' DANİMARKA'DAN CELPİ, W4SHINGTON (AA) - ABD'nin, Baş- kan GeorgeBush ve ABD Dışişleri Baka- nı CoBn Powefl başta olmak üzere en üst düzeyde, Türkiye'nin Avrupa Birliği süre- cine destek için yakın zamanda "sofistike" bir lobi faaliyeti izlediği öğrenildi. Washington'daki diplomatik kaynaklar- dan edinılen bilgiye göre, başından beri Tür- kiye'nin AB üyelik sürecini destekleyen ABD'nin, Türkiye'nin nerede yer alacağı konusunda "mesru bir flgisi'' bulunuyor. ABD'nin, geçmişte de kririk anlarda devreye girerek Türkiye lehine "düğme- ye basöğuu" hatırlatan bir diplomatik İcaynak, buna AB'nin 1999 Helsinki zir- vesini örnek verdi. Aynı diplomatik kay- nak, "ABD'nin TürkHe'nin AB sürecine desteğitutarb,açık,düzgün devam ediyor. ABD daha usruruplu, sofistike yakiaşım- la Türldye'nin AB'yekanlımını destekk- diğini beürtengirişimleri her seviyedeya- pıyor" dedi. Türkiye adına, Başkan Bush da dahil ol- mak üzere, Bush'un Ulusal GüvenlikDa- nışmanı CondoleezzaRke ve Dışişleri Ba- kanı Powell gibi çok üst düzeyde AB nez- dindeki muhataplarla girişimlerde bulu- nulduğu belirtiliyor. ABD'nin bu girişim- lerini, AB'li muhataplannı huzursuz et- meyecek, tepki yaratmayacak dikkatle ger- çekleştirdiğı ve bu yüzden istenen etkiyi karşüadığı yorumu yapılıyor. J i D^ Haberier Servisi- Danımarka Başbakaru Anders Fogh Rasmussen, AB Komisyonu'nun karannı açıklamasından önce yaptığı açıklamada, komisyonun Türkiye'ye yeşil ışık yakması durumunda î ülkesinin Türkiye ile tam üyelik . müzakerelennin başlatılmasına İ "evet" diyeceğini belirtti. j Rasmussen, komisyonun 1 açıklamasından önce Berlingske Tidende gazetesine verdiği demeçte, ı "Eğer komisyon, Türkiye'nin ( müzakerelerin başlaması için gerekli ' koşuflan yerine getirdiğini söylerse müzakerelere başlama konusunda adfl olmak gen-kir" dedi. Başbakan, : "Ancak müzakereler sırasmda . Türkiye'deki gelişmelerin aniden kötü i yöne doğnı seyretmesi durumunda, müzakerelerin durdurtdmasma , olanakverecekbazıunsunanoıtaya ; koymanuı gereküligine'' de değindi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle