17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM 2004 PAZARTEİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbu! Edirne Kocaeli Çanakkale İ2mir Manisa Aydın Denızlı Y PB Y PB B B B B 21 23 24 24 25 27 30 26 Sinop Y 19 Adana PB 30 Zonguldak Y 20 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y Y Y PB PB B PB 18 18 18 20 21 24 19 A 28 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van PB PB PB PB PB PB PB 28 29 31 27 27 21 17 Y 16 Yurdun kuzey .'e ao- ğu kes rnjen parçal' yer yerçokbulutlu Maina- ra'nın öoğusu. Batı Ka- radenız kıyılan Orta ve Doçu Karadenız ıle Do- ğu Aradolu nurc kuzey - doğusu sajanak ve gok gurultu'u sağanak yağışiı, dığer yerler az bulutkj ve açık geçecek. Hava sıcaklığında oıemlı bır değışıkhk oJ- mayacak DIS MERKEZLER Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Münih Y PB Y Y Y PB PB Y R 12 13 15 18 20 22 21 12 ?0 Berlın Budapeşte Madrıd vjyana Belçjrad Sofya Roma Atına PB B A PB B Y PB Y 19 19 30 20 20 19 24 25 Moskova PB 7 Zürıh B 24 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahıre A Y A Y B Y B 34 20 28 18 27 17 31 B 31 Parçafı bulutlu t Çck bulutlu _ 3 Sulu kar k Gök gunjltuiu Genelkurmay: Şeriat lıâlâ tehlikeANKARA (ANKA) - Son genel seçimlerden sonra Genelkurmay Başkanlığı Askeri Tarih ve Strate- jik Etüdler Başkanhğı'nın "Mene- men Olaylarındaki Gerçekler" başlıklı bır rapor hazırlayarak Ge- nelkurmay Başkanlığı makamına yeni oturmuş olan Orgeneral Hilmi Özkök'e sunduğu ortaya çıktı. 18 Kasun 2002 'den kısa süre son- ra, dinı ağırlıklı yayın politikasıyla bilinenbirdergide "KuyuyaAtılan Taş: Menemen" başlıklı bir yazı yayımlandı. Yazıda, "Kubilay'ın biri ikj esrarkeş, sarhoş tarafın- dan öldürüldüğü, Menemen Ola- yı ile milletin hiç yoktan meşgul edildiği, komplonun üzerinden 72 yıi geçmesine rağmen belli güç odaklarınca her yıl gündeme ge- tirilerek insanların rencide edil- diği" öne sürüldü. Genelkurmay Başkanhğı Genel Sekreterliği, Kubilay Asteğmen'in şehit edilmesinin yıldönümünden bir gün önce 22 Aralık 2002 tarihin- de "Haber Takip No: 1776" sayı- lı yazısıyla Genelkurmay Başkan- lığı Askeri Tarih ve Stratejik Erüt- ler (ATASE) Başkanlığı'nın konu- yu incelemesini istedi. Genelkur- may Başkanlığındaki 7 " J " Baş- kanlığından birisi olan ve başında bir korgeneralin bulunduğu ATA- SE Başkanlığı da "Menemen Ola- yindaki GerçekJer" başlıklı 12 sayfalık bir rapor hazırlayarak "ko- Dell dana tartışması 'YıldalOObin analizyapümalı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nın "Türkiye'de deli dana hastalığı yoktur" diyebilmesı için yılda 100 bin analiz yapması gerektiğini bildirdi. Yetkin, hayvan hastalıklarıyla ilgili nskler artarken bakanlığın araştırma enstirülerini kapatma polıtikası uygulamasını eleştirdi. tbrahim Yetkin dün düzenlediği basın toplantısında, Türkiye Ziraatçılar Derneği nin 2004 yıh hayvancılık raporunu açıkladı. Et ve hayvan kaçakçılığı sorununun devam ettiğini, Türkiye'nin bütün sınırlanndan kaçak hayvan ve et sokulduğunu belirten Yetkin, bunu bütün kamu yetkililerinin, Tanm ve Köyişleri Bakanf nın da bildiğini vurguladı. Tanm ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü'nün Türkiye'de deli dana hastahğına rastlanmadığını açıkladığını anımsatan Yetkin, şunlan söyledi: "Bakanlık 'yoktur' diyorsa buna inanmak durumundayız ve inanıvoruz. Bakanlık şimdive kadar 1750 adet analiz yapmış. Anıa dünvada, "Hastalık yoktur' diyebilnıek için yılda ortalama 100 bin analiz yapüıyor. Deli dana hastahğının kuluçka dönemi 2.5- 10 yıl arasında değişivor. Riskin ortadan kaldırılması için ciddi tedbirler alınması, bakanlığın kaynakla, yatınmla desteklenmesi lazım. Deli dana hastalığının tespirinde bir analiz maliyeti geçen yıl 100 milyon lira idi. Oysa bakanlığın biitçesi bu konuda çok yetersiz. Tüm hayvanlar kayıt altına alınmalı." Yetkin, bir yandan araştırma enstitüleri kapatılırken, diğer yandan Türkiye'de hayvancılık sektörünü etkıleyen birçok önemli hastalığın yaygın olarak görüldüğüne işaret etti. Yetkin, AB ile yürütülecek müzakerelerde en büyük sorunun tanm ve hayvancılık sektöründe çıkacağını belirrti. TZD'nın hazırladığı hayvancılık raporunda, 1980'den sonra benimsenen liberal ekonomi politikalan nedeniyle hayvancılık sektörüne yönelik desteklerin kaldınlmasının ve SEK, EBK, Yem Sanayii gibi tanmsal KİT'lenn özelleştirilmesinin sektörü olumsuz etkiledıği vurgulandı. Raporda, hayvancılık sektörünün diğer sorunlan şöyle sıralandı: "Meralann hızla azalması, ıslah edilememesi kaliteli yem açığını arttırdı. Girdi maliyetleri, geÛşmiş ülkelere göre 3-4 kat yüksek. Girdi maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle son 20 yılda koyun varûğı 40 milyondan 25 mityona, sığır varhğı 13 milyondan 9 milyona indi" TZD raporunda, Türkiye'de et üretiminin en fazla yüzde 50'sinin kayıtlı yapıldığı, kayıtlı üretimin bile 1990 yılına göre giderek düştüğüne işaret edilirken ilk kez bu yıl sığır eti üretiminin tüketimi karşılamadığı, yüzde 4'lük bir açık oluştuğu, gelecek yıl bu açıkta artış beklendıği kaydedildi. Türkiye'de 1986-1996 dönemınde 2 milyon 117 bin baş kasaplık hayvan, 232 bin 326 ton et ithal edildiği anımsatılan raporda, önlem alınmaması durumunda 2015 yılında 170 bin ton dolayında et açığı olacağı belirtildi. Raporda, et teşvik priminin düşürülmesi eleştirilirken hayvancılık desteklerinin arttınlması istendi. HAFİFE ALMAK BÜYÜK YAIMILCI' 'CUMHURİYET DİNE KARSI DEĞİLDİR' Raporda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde meydana ge- len terör olaylan ile Menemen'de- ki irtica olayını aynı şablon içinde düşünmenin ve aynca Kubilay'ın şehit edilme olayını hafife almanın büyük yanılgı ve "aynı zamaoda gizli menfur emellerin açığa vu- rulması" olarak yorumlanması ge- rektiği vurgulandı. Raporda, "1980'ü yıllarda terörie bürünle- şen bölücü faaliyet, Türk-Kürt ayrımını esas alnıak üzere Sünni- Alevi çatışmasını da beraberin- de getirmiştir. Anıaç, Türkiye'yi bölmek,parçalanan böiümierin- de ayn devletler kurmaktır. Kö- kü dışarıda olan bu terör örgüt- leri uzun mücadelelerden sonra çökertilmiş, elebaşılar; yakalan- mıştır. Şehit düşen güvenlik per- soneli için de Türk Devleti halkı ile biıiikte elinden gelen fedekâr- üğı yapmış ve halen yapmakta- dır. İrticaın amacı ise Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkarak dini esaslara dayaü bir devlet kur- maktır. Bu iki hain unsurun bir- leştikieri ortak nokta Cumhuri- yeti yıkmakür" denıldı. muta katına" sundu. "Menemen Ola>ı'nın öncesinde ve sonrasın- da meydana gelen, Osmanlı Dev- leti ve Türkiye Cumhuriyeti Dev- leti'ni uğraştıran önemli bazı ge- rici ve irricai olaylann" özet ha- linde sunulduğu raporda, gerici ayaklanmalann, ortak bir söylemi kullandığı belirtildi. Raporda, Şeyh Sait Ayaklanması için. "Can ka- yıplarının dışında,Türkiye Cum- huriyeti Devleti bütçesinin ilk 2 yü açık vermesine, Musul ve Ker- kük bölgeleriyle petrollerinin el- den çıkmasına ve bu bölgelerin fngilizlerin hâkimiyetine girme- lerine neden olmuştur" denıldi. Raporun sonuç bölümünde ise Menemen Olayı 'nı birkaç serseri ve esrarkeşin düzenlemediğı, Istan- bul'da oturan Nakşibendi tarikatı li- deri Erbilli Şeyh Esat ve oglu Meh- met Ari tarafmdan hazırlandığı kaydedildi. Raporda, "Özellikle 31 Mart Vakası'yla Şeyh Sait Ayaklanma- sı, 23 Şubat kararlarına sebep olan son zamanda meydana ge- len irticai olaylar dikkate alındı- ğında Menemen'deki olayın ge- rici ve rejim aleyhtan bir olay ol- duğu görülmektedir. Her yıl 23 Aralık'ta yapılan (Menemen Ola>ı) anma törenlerindeki nıak- Cumhunyet rejiminin asla din aleyhinde olmadığı, bu rejimde herkesin dilediği gibi. inanmak is- tediği şekil ve yerde ibadet ettiği, hiç kimseye inanç ve ibadetinden dolayı müdahale edilmediği \TJT- gulanan raporda, Türk Inkılap Ta- rihi Enstitüsü'nün 1952'deyayım- ladığı bir eserinden de alıntı yapı- larak şöyle denildi: "1923 tarihin- de, ATATÜRK, Adana'da yaptı- gı konuşmasında özetle farıhı- mizi okuyunuz, görürsünüz ki, milleti mahveden, esir eden, harap eden fenahklar hep din kisvesi adı L sat ise bu tahlikeli irtica olayını hafızalarda canlı tutmak, genç nesillerin Cumhuriyet rejimine ve Atatürk ilke ve inkılaplarına sahip çıkmalannı sağlamaktır" denildi. Raporda, Serbest Fırka'nm Me- nemen de güçlenmesi nedeniyle böyle bir komplonun düzenlendigi ıddiasının kabul edilemeyeceği an- latılırken "Parti mücadelelerinin, seçimlerin, bir sivasi hayatın nor- mal faaliyetleri içinde yer aldığı", "Serbest Fırka güçlüydü fakat engellendi diye Menemen ve ci- varındaki mürteci ayaklanması- nı haklı göstermeye çalışmanın alünda müfiir ve melanetten gel- miştir. Onlarhertürlü hareketi din- lekanşnnrlar. Gerçekşudurki, he- pimiz Müslümanız. Arök bizim di- nin gereklerini öğrenmek için şun- dan, bundan akıl hocalığma ihti- yacımız yoktur. Hangi şey ki akla, mantığa, kamu çıkaruıa uygundur. Biliniz ki, o bizim dinimize de uy- gundur...' demek surerivle dini kendi çıkarlan uğruna aİet eden- lerin insanlığa ve memlekete ve- rebilecek zaraıian ile dinin akla ve mantığa uygun olması gerek- tiğini ifade etmiştir." sinsi ve tehlikeli bir düşüncenin bir mahsulü olduğu" vurgulandı. Raporun son paragrafı, şu şekil- de kaleme alındı: "Son olarak gü- nümüzde de dinin ve Kuran'ın si- yasete alet edildiği, bundan men- faat temin edilmeye çalışıldığı, Cumhuriyet rejiminin yıkılarak yerine şeriat devletinin kurulma- sının hedeflendiği. vatandaşları- mız arasına kin ve husumet to- humlarının ekilmeye; aynca hal- kın devlete karşı gizüce ayaklan- dırılmaya çalışıldığı, gerici ve ir- ticai faaliyetlerin artarak devam etmekte olduğu değerlendiril- mektedir." Hayvan hakları günü kuûandı "4 Ekim Dünya Ha>Tan Hakları Koruma Günü" nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendi. Ankara"daki Mesa Plaza Aüşveriş Merkezi'nde, Propet ve Fethiye Hayvan Dostları Derneği İstanbul Şubesi'nin spon- sorluklarında yapılan kedi ve kö- pek güzellik yarışmasına ha>Tanse- verler büyük ilgi gösterdi. Çankaya Belediyesi de "Dünya HavTan Hak- ları Şenliği" düzenledi. Etkinliğe, Çankaya Belediye Başkanı Muzaf- fer Eryümaz, gazeteci Bekir Coş- kun da katüdı. "Ben Pako'nun ba- bası olmaktan gurur düyuyorum" diyen gazeteci Coşkun "Çevrenizde hayvanlara karşı olan insanlar var- sa onlardan uzak durun" dedi. 'Ahlak zabıtasına'Yargıtay incelemesi İLHAN TAŞCI A.NKARA - Samsun Büyük- şehir Belediyesi Zabıta Müdür- iüğü ekiplerinın Sahil Yolu'nda el ele oturan çıftleri "Uygun davranın" diye uyarmasıyla il- gili basına yansıyan bilgiler üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da harekete geçti. Başsavcılık, olayla ilgili suçla- nan zabıtalar hakkında takipsiz- lik karan veren Samsun Cum- huriyet Başsavcılığı 'ndan olaya ilişkin bilgi ve belgeleri istedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsav- cılığı "ahlakzabıtalığT'olayı- nın Samsun Büyükşehir Bele- diye Başkanı Yusuf Ziya Yıl- maz'ın talimatı ya da karanyla yapılıp yapılmadığuu inceleye- cek. Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcılığı, yapacağı çalışmanın ardından el ele dolaşan çiftlerin uyanlması talimatının belediye başkanı tarafından verildiğinin belirlemesi durumunda, Yıl- maz'ın AKP'den ihracını iste- yebilecek. Olaya ilişkin belge ve bilgiler AKP'nin sicil dosya- sına eklenecek. Samsun Cumhuriyet Başsav- cılığı, olayla ilgili soruşturma- nın ardından zabıta ekipleri hakkında "görev sınınnı aşa- rak kişiiere keyfi muamele yapmak" suçlamasıyla soruş- turma yürüttü. Olayla ilgili fo- toğraf ve görüntüleri de incele- yen savcılık, "zabıtalann mü- dahale emrini kimden aldığı- nın belirlenemediği, bu dav- ranışlannın özel hayata mü- dahale olmadığı, kız öğrenci- lerin cinsel istismarını önle- me\i amaçladığı" gerekçesiy- le zabıtalar hakkında takipsizlik karan vermişti. Gül: Ilerleme raporu düzgün İLJ İstanbul Haber Servisi - Dı- şişlen Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Abdullah Gül, AB Ko- misyonu'nun yayımlayacağı iler- leme raporunun taslağını gördü- ğünü belirterek "Rapor gayet düzgün ve iyi olacak" dedi. Abdullah Gül, "İKÖ-AB Or- tak Forumu Uluslararası Sem- poz>Timu"nun kapanış konuş- masını yaptıktan sonra Conrad Oteli'nde gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Gül, ilerleme raporuna ilişkin bir soru üzerine şunlan söyledi: "İlerleme raporunun taslağını gördüm. Türkiye'nin bir röntgenini almış. Bu rönt- gende, Türkiye'nin bütün ger- çekleri, yapılan bütün reform- lar, atılan bütün önemli adım- lar, bunların hepsi yansıtılmış. Ve Türkiye'nin Kopenhag siya- si kriterlerini gerçekleştirdiği açıkça ortada. Dolayısıyla her- hangi bir özel şart. herhangi bir farklı uygulama zaten müm- kün değil. Rapor, ayın 6'sında resmen açıklanacakl O zamana kadar birçok değişiklikler ola- bilir. Dolayısıyla biz kendimiz- den gayet eminiz ve 6'sında çı- AB KOMİSYONU HER KESİMİ MEMNUN EDECEK ELÇtVPOVTUZLAR BRÜKSEL - Türkiye'niriAB üyeliği için mü- zakere tarihi verilmesinde belirleyici olacak olan ve 6 Ekim'de AB Komisyonu tarafindan yayım- lanacak ilerleme raporunun Avrupa'da her kesi- mi "memnun edici mesajlar" içereceği bildi- rildi. AB Komisyonu kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Avrupa kamuoyunun kaygıh oldu- ğu Türkiye dosyası "mümkün olduğunca az tepki alınacak" mesajlar içeriyor. Komisyon kaynaklan. müzakere sürecinin çok uzun sürece- ği ve hernangi bir sorunda askrya alınacağı me- sajınıverdi. Türkiye'nin müzakerelerebaşlamak için Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirdi- ğine vurgu yapan taslak öneri belgesinde, "AB devlet ve hükümet başkanlanna Türkiye ile müzakerelerin başlamasını öneriyoruz" ifa- desi yer alıyor. Buna karşılık AB müktesebaünın uygulanması sırasında bir sorunla karşılaşıldı- ğında müzakerelerin derhal askıya alınacağına atıfta bulunuluyor. Komisyon kaynaklan, Türki- ye'ninAB bütçesinde 2007-2013 tarihleri arasın- da aday ülke statüsünde yer alacağmı hatırlata- rak Türkiye'nin birliğe katılabileceği tarih ola- rak 2015 yılını işaret ediyorlar. kacak, gayet düzgün ve i>i bir rapor olacak." Gül, '"Türki- ye'ye net bir tavsiye görünüyor mu" sorusuna "Henüz daha o kısımlar yazılmış değil" yanıtı- nı verdi. "Uygarlık ve Uyum: Küresel Düzenin De^erleri ve Işlejişi" temalı "İKO-AB Or- tak Forumu Uluslararası Sem- pozyumu"nun sonunda dün ni- hai bildiri yayımlandı. Bildiride İstanbul'un. farkh kültür ve inançlar arasındaki dı- yalog ve ortak anlayış için uygun bir yer olmaya devam ettiği ifade edilerek kültürler hiyerarşisi ol- maması gerektiği kaydedildi. İs- tanbul'da 4-5 Ekim'de yapılması planlanan tKÖ-AB Ortak Foru- mu'nun, toplantının amacıyla il- gili olmayan nedenierden dolayı iptal edilmesinin üzüntü yarattı- ğı belirtilen bildiride, gerekli di- yalog için önemlı bir fırsatın ka- çınldığı vurgulandı. Sempozyuma katılanlara ak- şam yemeği veren Gül, "Kıbns Rum kesiminin gümrük biriiği- ne ahnmasıyla tKÖ-AB Ortak Forumu Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın iptali arasında bir bağlantı olabilir mi?" şek- Iindeki sonıya şu yanıtı verdi: "Birinci konu tamamen huku- kidir. Bu kararla Rum kesimi- nin malları Türkiye'ye güm- rüksüz bir şekilde,Türkiye'nin bütün malları Rum kesimine serbest bir şekilde girebilecek. Kimin ekonomisi daha güçlü, kim daha çok mal satar, onu da düşünün." GUNDEM MUSTAFA BALBAY H Baştarafı 1. Sayfada bir sorunu görünmüyor. Kıbns'ın iki yakasında 24 Nisan'da yapılan re- ferandumda KKTC'den yüzde 65 evet, Rum ta- rafından yüzde 75 haytr oyu çıktı. AKP, Rum kesiminden ne çıkarsa çıksın, bu so- nuçla bizim Kıbns konusunda önümüz açılıyorha- vasındaydı. Açılan bir yönümüz var ama, sanırım önümüz değil! Gelinen noktada, KKTC'nin "evet"in "ödülünü" aldığına ilişkin, AKP hükümeti dahil kimsenin lyim- ser görüşü yok. KKTC limanları evetle biriikte vızır vızır işleme- ye başlayacaktı, başlayamadı... AB, Kuzey'le ticarete başlayacaktı, başlayama- dı... AB, KKTC'ye de mali yardımlara başlayacaktı, başlayamadı... ABD, KKTC'ye uçaklannı indirmeye başlaya- caktı, başlayamadı... KKTC'ye Tayvan modeli, tanınmadan dünya ile işbirliğı yapmanın yolu görünecekti. görünemedi... Rumlar, hayırın bedelini ağır ödeyecekti, ulus- lararası toplantılarda artık herkes Türklere değil, Rumlara çatmaya başlayacaktı, başlayamadı... AB, Rumlara baskı yapıp, "Türkler üzerine dü- şeni yaptı, artık onlan daha fazla tecrit edemezsi- niz" diyecekti, demedi... Rumların, ayak sürümesi halinde KKTC'nin ar- tık kendisini ayrı bir devlet olarak tanrtma hakkı- nın önü açılacaktı, açılamadı... Perde gerisindeki sözler Olamayanları sıraladık... Pekı neler oldu? Elde var, Islam Konferansı örgütü'nün (İKÖ) KK- TC'den Kıbrıs Türk Devleti diye bahsetmiş olma- sı... Ama bu da elimizde kaldı! Ankara, İKÖ \\e AB'yi buluşturacak, iki tarafın dı- şişleri bakanlarını forumda bir araya getirecekti. Böylece uygarlıklar arası çatışma değil, çakışma- nın zemini oluşacaktı. Türkiye de bunda en aktif rolü oynayan ülke olarak öne ç/kmanın tadına va- racaktı. Tadamadan damağımız kurudu! AB, İKÖ'nün KKTC tarifini beğenmedi. "7a- mam " dedi, "Kıbns Türk Devleti tanımı beni rahat- sız etmiyor ama, ortağımı ediyor". Rumlar, AB ülkelerine yaptıkları yoğun diplo- matik baskının meyvesini aldılar, Türkiye'nin ve KKTC'nin artı hanesineyazılabilecek bıradımı ha- vada bıraktılar. 1 Ekim günü foruma ramak kala, iptal karan geldi... Bu tatsızlığın burukluğu gitmeden AKP, İKÖ'den yediği kazığın bir ödülü olarak Rum yönetimini gümrük birliği kapsamına aldı. Ne zaman aldı? AB'nin Türkiye ile ilgili raporlarını açıklayacağı 6 Ekim'e 4 gün kala. Artık AKP iktidarının Türkiye kamuoyundan giz- li-saklı işler yapmasına alıştık. Suçüstü yakalan- salar bile yüzleri kızarmıyor. "Bu zaten böyleydi, böyle olması için öyle yaptık, ondan böyle oldu" deyip geçiyorlar. Elbet yanılma payımız da var ama, geçen haf- tanın ikinci yarısında yaşananların perde gerisi bizce şöyle: - AKP, Rumlann baskı yapıp Kıbrıs Türk Devle- ti tanımına karşı çıkacağını biliyordu. Varsın olsun dedi, forum yaklaşırken yeni bir formül buluruz, KKTC hangi adla girerse girsin, asıl olan bizim puan toplamamız diye düşündü. - Ancak forum tarihi ile AB'ye verdiği "Rumlan 6 Ekim 'e dek gümrük birliği kapsamına alacağız" sözü üst üste geldi. - Her iki konuda ödün verseler biraz fazla gü- rültü kopacak. Bu yüzden KKTC'nin adından ödün vermemiş gibi göründüler, forumu iptal et- tiler ama, Rumlara Türkiye ile serbest ticaretin önünü açtılar... Şimdi ister misiniz, KKTC ürünlerinin bir bölü- münü Rumlar alsın, üzerine artı değer ekleyip Tür- kiye'ye gümrük birliği kapsamında satsın! ankcum(« cumhuriyet.com.tr ETA'nın lideri Iriarte yakalandı BORDEAUX(AA)- Ispanya'nın kuzeyinde- ki Bask bölgesinin ba- ğımsızlığını isteyen E- TA örgütüne yönelik, Fransa'nın Pireneler bölgesinin batı kesimin- de başlatılan geniş çap- h operasyonda ETA'nın "1 numaralı adamı" olarak kabul edilen Mi- kel Albizu Iriarte ve yardımcısı Soledad Iparragirre Genersea yakalandılar. "Antza" olarak bilınen Iriarte (43) 1992'den ben örgü- tün siyasi başkanı, "An- boto" adıyla bilinen eşi Genetsea da ETA bün- yesindeki komando so- rumlusu olarak kabul edilıyordu. Operasyon- da 17 kişinin gözaltına alındığı, silah, çok mik- tarda para ve çeşitli bel- gelerin ele geçirildiği açıklandı. Turkşofor olduruldu Dış Haberler Servisi - Irak'ın Tikrit kenti ya- kınlannda bir Türk şo- forün öldürüldüğü bildi- rildi. Polis yetkilisi Ser- had Kader, henüz ismi belirlenemeyen şoförun. başkent Bağdat'ın kuze- yine 130 kilometre uzakJıktakı Tiknt bölge- sinde vurularak öldürül- müş olduğunu kaydetti. Irak'ta ışgalin ardından 15'e yakın Türk şofor öldürüldü. Irak'ta son birayda Nizamettin Bi- lir (46), MehmetAta- tan (39). Durmuş Kumdereli, Vahya Dönmezbaş (53), Me- citYiğitbaş (42), Zey- nelAbidinOğurol (33) ve Ramazan Erkui ad- lı kamyon şofö'rleri öl- dürüldüler. Irak'ta iş yapan Vin- sanŞirketi'nin halen 10 çalışanı rehin tutuluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle