Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM 2004 PAZARTEİ
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbu!
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
İ2mir
Manisa
Aydın
Denızlı
Y
PB
Y
PB
B
B
B
B
21
23
24
24
25
27
30
26
Sinop Y 19 Adana PB 30
Zonguldak Y 20 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
PB
PB
B
PB
18
18
18
20
21
24
19
A 28 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
28
29
31
27
27
21
17
Y 16
Yurdun kuzey .'e ao-
ğu kes rnjen parçal' yer
yerçokbulutlu Maina-
ra'nın öoğusu. Batı Ka-
radenız kıyılan Orta ve
Doçu Karadenız ıle Do-
ğu Aradolu nurc kuzey -
doğusu sajanak ve
gok gurultu'u sağanak
yağışiı, dığer yerler az
bulutkj ve açık geçecek.
Hava sıcaklığında
oıemlı bır değışıkhk oJ-
mayacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
Münih
Y
PB
Y
Y
Y
PB
PB
Y
R
12
13
15
18
20
22
21
12
?0
Berlın
Budapeşte
Madrıd
vjyana
Belçjrad
Sofya
Roma
Atına
PB
B
A
PB
B
Y
PB
Y
19
19
30
20
20
19
24
25
Moskova PB 7
Zürıh B 24 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflıs
Kahıre
A
Y
A
Y
B
Y
B
34
20
28
18
27
17
31
B 31
Parçafı bulutlu t Çck bulutlu _ 3 Sulu kar k Gök gunjltuiu
Genelkurmay: Şeriat lıâlâ tehlikeANKARA (ANKA) - Son genel
seçimlerden sonra Genelkurmay
Başkanlığı Askeri Tarih ve Strate-
jik Etüdler Başkanhğı'nın "Mene-
men Olaylarındaki Gerçekler"
başlıklı bır rapor hazırlayarak Ge-
nelkurmay Başkanlığı makamına
yeni oturmuş olan Orgeneral Hilmi
Özkök'e sunduğu ortaya çıktı.
18 Kasun 2002 'den kısa süre son-
ra, dinı ağırlıklı yayın politikasıyla
bilinenbirdergide "KuyuyaAtılan
Taş: Menemen" başlıklı bir yazı
yayımlandı. Yazıda, "Kubilay'ın
biri ikj esrarkeş, sarhoş tarafın-
dan öldürüldüğü, Menemen Ola-
yı ile milletin hiç yoktan meşgul
edildiği, komplonun üzerinden 72
yıi geçmesine rağmen belli güç
odaklarınca her yıl gündeme ge-
tirilerek insanların rencide edil-
diği" öne sürüldü.
Genelkurmay Başkanhğı Genel
Sekreterliği, Kubilay Asteğmen'in
şehit edilmesinin yıldönümünden
bir gün önce 22 Aralık 2002 tarihin-
de "Haber Takip No: 1776" sayı-
lı yazısıyla Genelkurmay Başkan-
lığı Askeri Tarih ve Stratejik Erüt-
ler (ATASE) Başkanlığı'nın konu-
yu incelemesini istedi. Genelkur-
may Başkanlığındaki 7 " J " Baş-
kanlığından birisi olan ve başında
bir korgeneralin bulunduğu ATA-
SE Başkanlığı da "Menemen Ola-
yindaki GerçekJer" başlıklı 12
sayfalık bir rapor hazırlayarak "ko-
Dell dana tartışması
'YıldalOObin
analizyapümalı'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye
Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim
Yetkin, Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'nın
"Türkiye'de deli dana hastalığı yoktur"
diyebilmesı için yılda 100 bin analiz yapması
gerektiğini bildirdi. Yetkin, hayvan
hastalıklarıyla ilgili nskler artarken bakanlığın
araştırma enstirülerini kapatma polıtikası
uygulamasını eleştirdi. tbrahim Yetkin dün
düzenlediği basın toplantısında, Türkiye
Ziraatçılar Derneği nin 2004 yıh hayvancılık
raporunu açıkladı. Et ve hayvan kaçakçılığı
sorununun devam ettiğini, Türkiye'nin bütün
sınırlanndan kaçak hayvan ve et sokulduğunu
belirten Yetkin, bunu bütün kamu
yetkililerinin, Tanm ve Köyişleri Bakanf nın
da bildiğini vurguladı. Tanm ve Köyişleri
Bakanı Sami Güçlü'nün Türkiye'de deli dana
hastahğına rastlanmadığını açıkladığını
anımsatan Yetkin, şunlan söyledi: "Bakanlık
'yoktur' diyorsa buna inanmak
durumundayız ve inanıvoruz. Bakanlık
şimdive kadar 1750 adet analiz yapmış.
Anıa dünvada, "Hastalık yoktur' diyebilnıek
için yılda ortalama 100 bin analiz yapüıyor.
Deli dana hastahğının kuluçka dönemi 2.5-
10 yıl arasında değişivor. Riskin ortadan
kaldırılması için ciddi tedbirler alınması,
bakanlığın kaynakla, yatınmla
desteklenmesi lazım. Deli dana hastalığının
tespirinde bir analiz maliyeti geçen yıl 100
milyon lira idi. Oysa bakanlığın biitçesi bu
konuda çok yetersiz. Tüm hayvanlar kayıt
altına alınmalı." Yetkin, bir yandan araştırma
enstitüleri kapatılırken, diğer yandan
Türkiye'de hayvancılık sektörünü etkıleyen
birçok önemli hastalığın yaygın olarak
görüldüğüne işaret etti. Yetkin, AB ile
yürütülecek müzakerelerde en büyük sorunun
tanm ve hayvancılık sektöründe çıkacağını
belirrti. TZD'nın hazırladığı hayvancılık
raporunda, 1980'den sonra benimsenen liberal
ekonomi politikalan nedeniyle hayvancılık
sektörüne yönelik desteklerin kaldınlmasının
ve SEK, EBK, Yem Sanayii gibi tanmsal
KİT'lenn özelleştirilmesinin sektörü olumsuz
etkiledıği vurgulandı. Raporda, hayvancılık
sektörünün diğer sorunlan şöyle sıralandı:
"Meralann hızla azalması, ıslah
edilememesi kaliteli yem açığını arttırdı.
Girdi maliyetleri, geÛşmiş ülkelere göre 3-4
kat yüksek. Girdi maliyetlerinin yüksekliği
nedeniyle son 20 yılda koyun varûğı 40
milyondan 25 mityona, sığır varhğı 13
milyondan 9 milyona indi" TZD raporunda,
Türkiye'de et üretiminin en fazla yüzde
50'sinin kayıtlı yapıldığı, kayıtlı üretimin bile
1990 yılına göre giderek düştüğüne işaret
edilirken ilk kez bu yıl sığır eti üretiminin
tüketimi karşılamadığı, yüzde 4'lük bir açık
oluştuğu, gelecek yıl bu açıkta artış
beklendıği kaydedildi. Türkiye'de 1986-1996
dönemınde 2 milyon 117 bin baş kasaplık
hayvan, 232 bin 326 ton et ithal edildiği
anımsatılan raporda, önlem alınmaması
durumunda 2015 yılında 170 bin ton
dolayında et açığı olacağı belirtildi. Raporda,
et teşvik priminin düşürülmesi eleştirilirken
hayvancılık desteklerinin arttınlması istendi.
HAFİFE ALMAK BÜYÜK YAIMILCI' 'CUMHURİYET DİNE KARSI DEĞİLDİR'
Raporda, Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinde meydana ge-
len terör olaylan ile Menemen'de-
ki irtica olayını aynı şablon içinde
düşünmenin ve aynca Kubilay'ın
şehit edilme olayını hafife almanın
büyük yanılgı ve "aynı zamaoda
gizli menfur emellerin açığa vu-
rulması" olarak yorumlanması ge-
rektiği vurgulandı. Raporda,
"1980'ü yıllarda terörie bürünle-
şen bölücü faaliyet, Türk-Kürt
ayrımını esas alnıak üzere Sünni-
Alevi çatışmasını da beraberin-
de getirmiştir. Anıaç, Türkiye'yi
bölmek,parçalanan böiümierin-
de ayn devletler kurmaktır. Kö-
kü dışarıda olan bu terör örgüt-
leri uzun mücadelelerden sonra
çökertilmiş, elebaşılar; yakalan-
mıştır. Şehit düşen güvenlik per-
soneli için de Türk Devleti halkı
ile biıiikte elinden gelen fedekâr-
üğı yapmış ve halen yapmakta-
dır. İrticaın amacı ise Türkiye
Cumhuriyeti'ni yıkarak dini
esaslara dayaü bir devlet kur-
maktır. Bu iki hain unsurun bir-
leştikieri ortak nokta Cumhuri-
yeti yıkmakür" denıldı.
muta katına" sundu. "Menemen
Ola>ı'nın öncesinde ve sonrasın-
da meydana gelen, Osmanlı Dev-
leti ve Türkiye Cumhuriyeti Dev-
leti'ni uğraştıran önemli bazı ge-
rici ve irricai olaylann" özet ha-
linde sunulduğu raporda, gerici
ayaklanmalann, ortak bir söylemi
kullandığı belirtildi. Raporda, Şeyh
Sait Ayaklanması için. "Can ka-
yıplarının dışında,Türkiye Cum-
huriyeti Devleti bütçesinin ilk 2
yü açık vermesine, Musul ve Ker-
kük bölgeleriyle petrollerinin el-
den çıkmasına ve bu bölgelerin
fngilizlerin hâkimiyetine girme-
lerine neden olmuştur" denıldi.
Raporun sonuç bölümünde ise
Menemen Olayı 'nı birkaç serseri ve
esrarkeşin düzenlemediğı, Istan-
bul'da oturan Nakşibendi tarikatı li-
deri Erbilli Şeyh Esat ve oglu Meh-
met Ari tarafmdan hazırlandığı
kaydedildi.
Raporda, "Özellikle 31 Mart
Vakası'yla Şeyh Sait Ayaklanma-
sı, 23 Şubat kararlarına sebep
olan son zamanda meydana ge-
len irticai olaylar dikkate alındı-
ğında Menemen'deki olayın ge-
rici ve rejim aleyhtan bir olay ol-
duğu görülmektedir. Her yıl 23
Aralık'ta yapılan (Menemen
Ola>ı) anma törenlerindeki nıak-
Cumhunyet rejiminin asla din
aleyhinde olmadığı, bu rejimde
herkesin dilediği gibi. inanmak is-
tediği şekil ve yerde ibadet ettiği,
hiç kimseye inanç ve ibadetinden
dolayı müdahale edilmediği \TJT-
gulanan raporda, Türk Inkılap Ta-
rihi Enstitüsü'nün 1952'deyayım-
ladığı bir eserinden de alıntı yapı-
larak şöyle denildi: "1923 tarihin-
de, ATATÜRK, Adana'da yaptı-
gı konuşmasında özetle farıhı-
mizi okuyunuz, görürsünüz ki,
milleti mahveden, esir eden, harap
eden fenahklar hep din kisvesi adı
L
sat ise bu tahlikeli irtica olayını
hafızalarda canlı tutmak, genç
nesillerin Cumhuriyet rejimine
ve Atatürk ilke ve inkılaplarına
sahip çıkmalannı sağlamaktır"
denildi.
Raporda, Serbest Fırka'nm Me-
nemen de güçlenmesi nedeniyle
böyle bir komplonun düzenlendigi
ıddiasının kabul edilemeyeceği an-
latılırken "Parti mücadelelerinin,
seçimlerin, bir sivasi hayatın nor-
mal faaliyetleri içinde yer aldığı",
"Serbest Fırka güçlüydü fakat
engellendi diye Menemen ve ci-
varındaki mürteci ayaklanması-
nı haklı göstermeye çalışmanın
alünda müfiir ve melanetten gel-
miştir. Onlarhertürlü hareketi din-
lekanşnnrlar. Gerçekşudurki, he-
pimiz Müslümanız. Arök bizim di-
nin gereklerini öğrenmek için şun-
dan, bundan akıl hocalığma ihti-
yacımız yoktur. Hangi şey ki akla,
mantığa, kamu çıkaruıa uygundur.
Biliniz ki, o bizim dinimize de uy-
gundur...' demek surerivle dini
kendi çıkarlan uğruna aİet eden-
lerin insanlığa ve memlekete ve-
rebilecek zaraıian ile dinin akla
ve mantığa uygun olması gerek-
tiğini ifade etmiştir."
sinsi ve tehlikeli bir düşüncenin
bir mahsulü olduğu" vurgulandı.
Raporun son paragrafı, şu şekil-
de kaleme alındı: "Son olarak gü-
nümüzde de dinin ve Kuran'ın si-
yasete alet edildiği, bundan men-
faat temin edilmeye çalışıldığı,
Cumhuriyet rejiminin yıkılarak
yerine şeriat devletinin kurulma-
sının hedeflendiği. vatandaşları-
mız arasına kin ve husumet to-
humlarının ekilmeye; aynca hal-
kın devlete karşı gizüce ayaklan-
dırılmaya çalışıldığı, gerici ve ir-
ticai faaliyetlerin artarak devam
etmekte olduğu değerlendiril-
mektedir."
Hayvan hakları
günü kuûandı
"4 Ekim Dünya Ha>Tan Hakları
Koruma Günü" nedeniyle çeşitli
etkinlikler düzenlendi. Ankara"daki
Mesa Plaza Aüşveriş Merkezi'nde,
Propet ve Fethiye Hayvan Dostları
Derneği İstanbul Şubesi'nin spon-
sorluklarında yapılan kedi ve kö-
pek güzellik yarışmasına ha>Tanse-
verler büyük ilgi gösterdi. Çankaya
Belediyesi de "Dünya HavTan Hak-
ları Şenliği" düzenledi. Etkinliğe,
Çankaya Belediye Başkanı Muzaf-
fer Eryümaz, gazeteci Bekir Coş-
kun da katüdı. "Ben Pako'nun ba-
bası olmaktan gurur düyuyorum"
diyen gazeteci Coşkun "Çevrenizde
hayvanlara karşı olan insanlar var-
sa onlardan uzak durun" dedi.
'Ahlak zabıtasına'Yargıtay incelemesi
İLHAN TAŞCI
A.NKARA - Samsun Büyük-
şehir Belediyesi Zabıta Müdür-
iüğü ekiplerinın Sahil Yolu'nda
el ele oturan çıftleri "Uygun
davranın" diye uyarmasıyla il-
gili basına yansıyan bilgiler
üzerine Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı da harekete geçti.
Başsavcılık, olayla ilgili suçla-
nan zabıtalar hakkında takipsiz-
lik karan veren Samsun Cum-
huriyet Başsavcılığı 'ndan olaya
ilişkin bilgi ve belgeleri istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsav-
cılığı "ahlakzabıtalığT'olayı-
nın Samsun Büyükşehir Bele-
diye Başkanı Yusuf Ziya Yıl-
maz'ın talimatı ya da karanyla
yapılıp yapılmadığuu inceleye-
cek. Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcılığı, yapacağı çalışmanın
ardından el ele dolaşan çiftlerin
uyanlması talimatının belediye
başkanı tarafından verildiğinin
belirlemesi durumunda, Yıl-
maz'ın AKP'den ihracını iste-
yebilecek. Olaya ilişkin belge
ve bilgiler AKP'nin sicil dosya-
sına eklenecek.
Samsun Cumhuriyet Başsav-
cılığı, olayla ilgili soruşturma-
nın ardından zabıta ekipleri
hakkında "görev sınınnı aşa-
rak kişiiere keyfi muamele
yapmak" suçlamasıyla soruş-
turma yürüttü. Olayla ilgili fo-
toğraf ve görüntüleri de incele-
yen savcılık, "zabıtalann mü-
dahale emrini kimden aldığı-
nın belirlenemediği, bu dav-
ranışlannın özel hayata mü-
dahale olmadığı, kız öğrenci-
lerin cinsel istismarını önle-
me\i amaçladığı" gerekçesiy-
le zabıtalar hakkında takipsizlik
karan vermişti.
Gül: Ilerleme raporu düzgün
İLJ
İstanbul Haber Servisi - Dı-
şişlen Bakanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Abdullah Gül, AB Ko-
misyonu'nun yayımlayacağı iler-
leme raporunun taslağını gördü-
ğünü belirterek "Rapor gayet
düzgün ve iyi olacak" dedi.
Abdullah Gül, "İKÖ-AB Or-
tak Forumu Uluslararası Sem-
poz>Timu"nun kapanış konuş-
masını yaptıktan sonra Conrad
Oteli'nde gazetecilerin sorulannı
yanıtladı. Gül, ilerleme raporuna
ilişkin bir soru üzerine şunlan
söyledi: "İlerleme raporunun
taslağını gördüm. Türkiye'nin
bir röntgenini almış. Bu rönt-
gende, Türkiye'nin bütün ger-
çekleri, yapılan bütün reform-
lar, atılan bütün önemli adım-
lar, bunların hepsi yansıtılmış.
Ve Türkiye'nin Kopenhag siya-
si kriterlerini gerçekleştirdiği
açıkça ortada. Dolayısıyla her-
hangi bir özel şart. herhangi bir
farklı uygulama zaten müm-
kün değil. Rapor, ayın 6'sında
resmen açıklanacakl O zamana
kadar birçok değişiklikler ola-
bilir. Dolayısıyla biz kendimiz-
den gayet eminiz ve 6'sında çı-
AB KOMİSYONU HER KESİMİ MEMNUN EDECEK
ELÇtVPOVTUZLAR
BRÜKSEL - Türkiye'niriAB üyeliği için mü-
zakere tarihi verilmesinde belirleyici olacak olan
ve 6 Ekim'de AB Komisyonu tarafindan yayım-
lanacak ilerleme raporunun Avrupa'da her kesi-
mi "memnun edici mesajlar" içereceği bildi-
rildi. AB Komisyonu kaynaklarından edinilen
bilgiye göre, Avrupa kamuoyunun kaygıh oldu-
ğu Türkiye dosyası "mümkün olduğunca az
tepki alınacak" mesajlar içeriyor. Komisyon
kaynaklan. müzakere sürecinin çok uzun sürece-
ği ve hernangi bir sorunda askrya alınacağı me-
sajınıverdi. Türkiye'nin müzakerelerebaşlamak
için Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirdi-
ğine vurgu yapan taslak öneri belgesinde, "AB
devlet ve hükümet başkanlanna Türkiye ile
müzakerelerin başlamasını öneriyoruz" ifa-
desi yer alıyor. Buna karşılık AB müktesebaünın
uygulanması sırasında bir sorunla karşılaşıldı-
ğında müzakerelerin derhal askıya alınacağına
atıfta bulunuluyor. Komisyon kaynaklan, Türki-
ye'ninAB bütçesinde 2007-2013 tarihleri arasın-
da aday ülke statüsünde yer alacağmı hatırlata-
rak Türkiye'nin birliğe katılabileceği tarih ola-
rak 2015 yılını işaret ediyorlar.
kacak, gayet düzgün ve i>i bir
rapor olacak." Gül, '"Türki-
ye'ye net bir tavsiye görünüyor
mu" sorusuna "Henüz daha o
kısımlar yazılmış değil" yanıtı-
nı verdi. "Uygarlık ve Uyum:
Küresel Düzenin De^erleri ve
Işlejişi" temalı "İKO-AB Or-
tak Forumu Uluslararası Sem-
pozyumu"nun sonunda dün ni-
hai bildiri yayımlandı.
Bildiride İstanbul'un. farkh
kültür ve inançlar arasındaki dı-
yalog ve ortak anlayış için uygun
bir yer olmaya devam ettiği ifade
edilerek kültürler hiyerarşisi ol-
maması gerektiği kaydedildi. İs-
tanbul'da 4-5 Ekim'de yapılması
planlanan tKÖ-AB Ortak Foru-
mu'nun, toplantının amacıyla il-
gili olmayan nedenierden dolayı
iptal edilmesinin üzüntü yarattı-
ğı belirtilen bildiride, gerekli di-
yalog için önemlı bir fırsatın ka-
çınldığı vurgulandı.
Sempozyuma katılanlara ak-
şam yemeği veren Gül, "Kıbns
Rum kesiminin gümrük biriiği-
ne ahnmasıyla tKÖ-AB Ortak
Forumu Dışişleri Bakanları
Toplantısı'nın iptali arasında
bir bağlantı olabilir mi?" şek-
Iindeki sonıya şu yanıtı verdi:
"Birinci konu tamamen huku-
kidir. Bu kararla Rum kesimi-
nin malları Türkiye'ye güm-
rüksüz bir şekilde,Türkiye'nin
bütün malları Rum kesimine
serbest bir şekilde girebilecek.
Kimin ekonomisi daha güçlü,
kim daha çok mal satar, onu da
düşünün."
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
H Baştarafı 1. Sayfada
bir sorunu görünmüyor.
Kıbns'ın iki yakasında 24 Nisan'da yapılan re-
ferandumda KKTC'den yüzde 65 evet, Rum ta-
rafından yüzde 75 haytr oyu çıktı.
AKP, Rum kesiminden ne çıkarsa çıksın, bu so-
nuçla bizim Kıbns konusunda önümüz açılıyorha-
vasındaydı.
Açılan bir yönümüz var ama, sanırım önümüz
değil!
Gelinen noktada, KKTC'nin "evet"in "ödülünü"
aldığına ilişkin, AKP hükümeti dahil kimsenin lyim-
ser görüşü yok.
KKTC limanları evetle biriikte vızır vızır işleme-
ye başlayacaktı, başlayamadı...
AB, Kuzey'le ticarete başlayacaktı, başlayama-
dı...
AB, KKTC'ye de mali yardımlara başlayacaktı,
başlayamadı...
ABD, KKTC'ye uçaklannı indirmeye başlaya-
caktı, başlayamadı...
KKTC'ye Tayvan modeli, tanınmadan dünya ile
işbirliğı yapmanın yolu görünecekti. görünemedi...
Rumlar, hayırın bedelini ağır ödeyecekti, ulus-
lararası toplantılarda artık herkes Türklere değil,
Rumlara çatmaya başlayacaktı, başlayamadı...
AB, Rumlara baskı yapıp, "Türkler üzerine dü-
şeni yaptı, artık onlan daha fazla tecrit edemezsi-
niz" diyecekti, demedi...
Rumların, ayak sürümesi halinde KKTC'nin ar-
tık kendisini ayrı bir devlet olarak tanrtma hakkı-
nın önü açılacaktı, açılamadı...
Perde gerisindeki sözler
Olamayanları sıraladık... Pekı neler oldu?
Elde var, Islam Konferansı örgütü'nün (İKÖ) KK-
TC'den Kıbrıs Türk Devleti diye bahsetmiş olma-
sı...
Ama bu da elimizde kaldı!
Ankara, İKÖ \\e AB'yi buluşturacak, iki tarafın dı-
şişleri bakanlarını forumda bir araya getirecekti.
Böylece uygarlıklar arası çatışma değil, çakışma-
nın zemini oluşacaktı. Türkiye de bunda en aktif
rolü oynayan ülke olarak öne ç/kmanın tadına va-
racaktı.
Tadamadan damağımız kurudu!
AB, İKÖ'nün KKTC tarifini beğenmedi. "7a-
mam " dedi, "Kıbns Türk Devleti tanımı beni rahat-
sız etmiyor ama, ortağımı ediyor".
Rumlar, AB ülkelerine yaptıkları yoğun diplo-
matik baskının meyvesini aldılar, Türkiye'nin ve
KKTC'nin artı hanesineyazılabilecek bıradımı ha-
vada bıraktılar.
1 Ekim günü foruma ramak kala, iptal karan
geldi...
Bu tatsızlığın burukluğu gitmeden AKP, İKÖ'den
yediği kazığın bir ödülü olarak Rum yönetimini
gümrük birliği kapsamına aldı.
Ne zaman aldı?
AB'nin Türkiye ile ilgili raporlarını açıklayacağı
6 Ekim'e 4 gün kala.
Artık AKP iktidarının Türkiye kamuoyundan giz-
li-saklı işler yapmasına alıştık. Suçüstü yakalan-
salar bile yüzleri kızarmıyor. "Bu zaten böyleydi,
böyle olması için öyle yaptık, ondan böyle oldu"
deyip geçiyorlar.
Elbet yanılma payımız da var ama, geçen haf-
tanın ikinci yarısında yaşananların perde gerisi
bizce şöyle:
- AKP, Rumlann baskı yapıp Kıbrıs Türk Devle-
ti tanımına karşı çıkacağını biliyordu. Varsın olsun
dedi, forum yaklaşırken yeni bir formül buluruz,
KKTC hangi adla girerse girsin, asıl olan bizim
puan toplamamız diye düşündü.
- Ancak forum tarihi ile AB'ye verdiği "Rumlan
6 Ekim 'e dek gümrük birliği kapsamına alacağız"
sözü üst üste geldi.
- Her iki konuda ödün verseler biraz fazla gü-
rültü kopacak. Bu yüzden KKTC'nin adından
ödün vermemiş gibi göründüler, forumu iptal et-
tiler ama, Rumlara Türkiye ile serbest ticaretin
önünü açtılar...
Şimdi ister misiniz, KKTC ürünlerinin bir bölü-
münü Rumlar alsın, üzerine artı değer ekleyip Tür-
kiye'ye gümrük birliği kapsamında satsın!
ankcum(« cumhuriyet.com.tr
ETA'nın lideri
Iriarte yakalandı
BORDEAUX(AA)-
Ispanya'nın kuzeyinde-
ki Bask bölgesinin ba-
ğımsızlığını isteyen E-
TA örgütüne yönelik,
Fransa'nın Pireneler
bölgesinin batı kesimin-
de başlatılan geniş çap-
h operasyonda ETA'nın
"1 numaralı adamı"
olarak kabul edilen Mi-
kel Albizu Iriarte ve
yardımcısı Soledad
Iparragirre Genersea
yakalandılar. "Antza"
olarak bilınen Iriarte
(43) 1992'den ben örgü-
tün siyasi başkanı, "An-
boto" adıyla bilinen eşi
Genetsea da ETA bün-
yesindeki komando so-
rumlusu olarak kabul
edilıyordu. Operasyon-
da 17 kişinin gözaltına
alındığı, silah, çok mik-
tarda para ve çeşitli bel-
gelerin ele geçirildiği
açıklandı.
Turkşofor olduruldu
Dış Haberler Servisi
- Irak'ın Tikrit kenti ya-
kınlannda bir Türk şo-
forün öldürüldüğü bildi-
rildi. Polis yetkilisi Ser-
had Kader, henüz ismi
belirlenemeyen şoförun.
başkent Bağdat'ın kuze-
yine 130 kilometre
uzakJıktakı Tiknt bölge-
sinde vurularak öldürül-
müş olduğunu kaydetti.
Irak'ta ışgalin ardından
15'e yakın Türk şofor
öldürüldü. Irak'ta son
birayda Nizamettin Bi-
lir (46), MehmetAta-
tan (39). Durmuş
Kumdereli, Vahya
Dönmezbaş (53), Me-
citYiğitbaş (42), Zey-
nelAbidinOğurol (33)
ve Ramazan Erkui ad-
lı kamyon şofö'rleri öl-
dürüldüler.
Irak'ta iş yapan Vin-
sanŞirketi'nin halen 10
çalışanı rehin tutuluyor.