Katalog

SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM 2004 PAZARTES HABERLER Eceyrt: Zukimden hükümet sorumlu MANKARA (Cumhuriyet) - Eski DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevıt. Kuzey Irak'takı Türkmenlerin uğradığı baskılar nedeniyle hükûmeti ve ABD'yi suçladı. Başbakan'ın halktan gelen en ılımlı eleştirilere bile ağır tepki gösterdiğini anımsatan Ece\it, "Sessiz çoğunJuk çoğu zaman haklıdır? Sesı çıkanlar çoğu zaman sessız çoğunluğu temsil etmezler. Türk milletini genellikJe sessiz çoğunJuk temsil eder. Bu sessiz çoğunJuk Amerika "nın topu tüfeği karşısmda egılmez" görüşünü bildırdi. BASK: AKPye verilenkredibitti • ANKARA (Cumhuriyet) - Bağımsız Kamu Görevlıleri Sendikalan Konfederasyonu, toplugörüşmelerin yine hüsranJa bittiğini belirtti. Bu görüşmelerde sendUtalann iyı bir sınav veremediğini savunan Resul Akay, hülcümetin de sınıfta kaldığını vurguladı. Akay, "Sayın Başbakan kamu çalışanlanndan 2 yıl kredi istemişti. Hortumculardan aldıJdan paralan memurun, emeldinin, fakir fukaranın sofrasına yansıtacaldannj söylemişti. 2 yıllık süre, 2 ay sonra doiacaktır. Ne cebimize para girdi ne de soframıza ekmek geldi. Ya Sayuı Başbakan bu ülkenin başbakanı değıl ya da kamu çalışanlan Sayın Başbakan'ın yönettiği Türkiye'de yaşamıyor" dedi. Tunceli'de operasyon • TUNCELİ (Cumhuriyet) - Tunceli merkeze bağlı Kutuderesi bölgesinde önceki gün PKKKONGRAGEL üyeleriyle güvenlık güçleri arasında çıkan çatışmada iki askerin şehit olmasının ardından bölgedekı operasyonlar dün de hava destekli olarak sürdürüldü. Dün sabah çıkan çatışmada bır milıtan öldürülürken bölgedeki arazi taramasında PKK/ KONGRA GEL'e ait çok sayıda malzemenin ele geçinldiği açıkJandı. Önceki günJdi çahşmada şehit olan Serkan Ciddioğlu'un cenazesi Kayseri'de. Burhanettin Şen'ın cenazesi de Çorum'da toprağa verildi. Işçilere 'öz sendika' baskısı • tZMİR (Cumhumet) - Petrol-Iş Sendıkası Izmir Şube Başkanı Abdulgani Gündoğdu, Manisa'da kurulu Polinas şirketinde, sendika üyesi çalışanJara baskı yapıldığını öne sürdü. Gündoğdu, Polinas Ambalaj ve Paketleme Şirketi'nde. işverenin •'Öz Petrol-lş Sendikası"nı Joırduğunu, bu sendikanın yasal olduğunu, ancakyüzde 10 barajım aşamadığı için, toplusözleşme görüşmeleri yetkisi bulunmadığını söyledi. Gündoğdu, "Üye arkadaşlanmıza sendıkadan istifa etmeleri yönünde yoğun bir baskı var. Bızim yetkimizi engellemek ıçin Polinas'ta çalışmayan 20'nin üstünde işçiye para 5düyorlar" dedi. Zonguldak halkına verdikleri istihdam sözünü tutmadıklan gibi işçi sayısını azılttılar AKP madenciyikandırdıAYKÜTKÜÇÜKKAYA Başbalcan Recep Tayyip Erdo- ğan ile Enerji ve Tabiı Kaynak- larBakanı Hilmi Güler'in Türki- ye'nin taşkömürü havzası Zon- guJdak'ta yaptıklan, "TürJdye Taşkömürü Kurumunu (TTK) büyüteceğiz" açıldamalan hava- da kaldı. AKP iktidanyla birlik- te kurum büyümek bir yana da- ha da küçüldü. Erdoğan'ın Zon- guJdak'ı ziyaret ettiği 25 Mayıs 2003 tarihinden bugüne dek TTK'den 2 bin 500 kişi resen ya da gönüllü olarak emekli oldu. Kurumdan 2004 yılının 9 ayın- da -1 Ekim 2004 tarüu itibany- la- 557 ışçi emekliye aynlırken ha- len kurumda yerüsriinde 3 bin 297 veyeraltında 8 bin 823 olmak üzere İ2 bin 120 işçi çalışıyor. 10-15 yıl önce 45 bin işçinin ça- lıştığı kuruma yeni işçi alınmaz- ken Aralık 2004 ve Şubat 2005 'te dört büyük taşkömürü sahası iha- leye çıkılarak 20 yıl süreyle özel Eski dernek baskam Barış savunucusu Dikerdem anıldı Jtstanbul Haber Servisi- Eski Banş Derneğı Genei Başkanı, emekli büyükelçı Mahmut Dikerdem, ölümünün 11. yılında ailesi ve dostlan tararindan anıldı. Dikerdem'in KaracaaJımet Mezarlığı'ndaki kabri başında gerçekleştinlen anma töreni, sosyalizm ve banş mücadelesınde yaşamını yirirenler içın I dakikalık saygı duruşunda bulunulmasıyla başladı. Törende Banş Derneği adına bır konuşma yapan trfanErteL Dikerdem'in banş mücadelesinın yılmaz savunucusu olduğunu belırterek "Onun yaşamını biraz incelemekk ülkesinin emekçi ve aydınlanndan hiçbir zaman umudunu kesmediğine tanık oluruz" dedi. Türkiye'dekı banş mücadelesinin çok köldü bir gelenege sahip olduğunu anlatan Ertel, Malımut Dikerdem ve arkadaşlannın açtığı yolda yürümek ıçin 1.5 yıl önce Banş Derneği'ni kurduklannı anımsattı. Türk aydm ve emekçilerine, banş mücadelesine katılma çağnsında bulunan Ertel, "Bizler bu mirasa layık olmak için kararbyız. Çok özverüi olmamız ve çok çahşmamız gerektiğini büKoruz. Ama bunu başaracağız. Eşitfikçi. özgür, halklaruı banş içinde yaşadığL, emperyalizm. sömürü, aynmcihk. açlık ve yoksufluktan kurtubnuş bir dünya öztemi duyuyoruz" diye konuşru. • Başbakan ve Enerji Bakanı TTK'ye 5-10 bin işçi almacak dedi. Geçen sürede yeni işçi alınması bir yana kurumdan binlerce işçi emekli edildi. TTK küçülmeye devam ederken 4 büyük maden sahası ihale yoluyla özel sektöre verilecek. sektöre verilecek. Başbakan Erdoğan, 25 Mayıs 2003'te Zonguldak'ta. TTK Ge- nel Müdürlüğü ve Genel Maden- Iş Sendıkası tarafından yaptın- lan "Zonguldak Havzası Maden Şehideri Anın"nın açılış törerune katıldı. Burada ışçilere seslenen Başbalcan o tanhte şunlan söyle- di: "Türidye'dekikunımlanyok ederek değü. yeni istihdam alan- lan yaratarak işsizlere iş bulaca- ğız. Biz iktidarda olduğumuz sü- rece TTK'nin kapaalmasına as- la müsaadeetmeyiz. Kim sizebun- lar TlKVi kapatacak derse on- lara şö'yie siyah bez parçasını gös- terin \e geri gönderin." Erdoğan'ın bu sözlerinin ar- dından Enerji ve Tabıi KaynakJar Bakanı GüJerde 11 Mayıs 2004'te TBMM kürsüsünde şöyle konuş- tu: •"Burada, Bağhk-İnağa,.Amas- ra-B, GeHkSenkHnal,Armutçuk, Alacaağzı gibi ve diğer yeni saha- larda üretim yapmak istiyoruz. Bunu yapüğunızzaman 20 bin ki- şjyeektstihdam sağlayacağızveay- nca da 9.5 müyon ton üretim sağ- lanacak. Bunun 5 milyon tonunu demir-çelik alacak Özel sektörle 4.5 milyon tonluk bir üretim ger- çekteştireceğiz, Aynca TTICde bu- rada 5 milyon tonhık bir üretim yapacakT Erdoğan ve Güler'in açıldama- lan sözde kalııken bu süreçte TTK küçüJmeye devam etu. Erdoğan'ın Zonguldak'ı ziyaret ettiği tarihten bugüne TTK'den 2 bin 509 işçi emekli oldu. Ekim 2004 ıtibany- la ise kurumda yaklaşık 12 bin iş- çi çalışıyor. 12 bin işçi bu yılın 8 ayında 1 milyon 245 bin ton taş- kömürü ürettı. Güler'in Meclıs kürsüsünden "TTK 5 mihon ton- hıküretimyapacak" sözünün ger- çekleşmesı ıçin kunımun şu an- ki işçi sayısının en az ıki katına çıkanlması gerekiyor. 4 büyük saha ihale edilecek Güler'in TTK ile ılgili sözlen gerçelderi yansıtmazken özel sek- törle ilgıli açıklamaları atılan adımlarla desteklenıyor. TTK Ge- nel Müdürlüğü, Enerji Bakanı 'wn bahsettiği, "Alacaa^ıveKandil- lLCdikGüneıSerıklinaliDikKa- nat Sahası,Amasra-B Sahası,Bağ- hk-tnağzı Sahası" olmak üzere dört büyük sahanın ıhalelenrıı 6 AraJık 2004 ve 14 Şubat 2005 ta- nhleri arasında yapacak. ÖzeJ sektör temsilcıleri ihale dosyala- nnı dört gündenbu yana TTK Ge- nel Müdürlüğü'nden temin ediyor. Kadınlar barış için yollarda Toplumsal banşa çağn amacıyla oluşturulan u Banşlçin Diyaİog Masası Girişimi"nin Bingöl toplantısında gözalrına alınıp haklannda dava açıian kadınlar. dün Beşiktaş'tan minibüslerle BingöFe uğurlandılar. Beşiktaş'taki Barbaros Bulvan'nda toplanan kadınlar adına açıklama yapan Fitnat Durmuşoğlu, 2003 yüının Haziran ayında Banş İçin Diyaİog Masası'm kurup Türkiye'yi dolaşmaya başladıklannı anlatarak "Banş masanuzı depremin bir kez, şidderin binlerce kez vurduğu Bingöl'de kurnıak istedik. Daha Bingöl'e girmeden 125 kadın gözalrına alındı ve haklannda dava açıldı** dedi. Hem Bingöl"de yargılanan 125 kadınla dayanışmak, hem de banş davasına sahip çıkmak için yola çıktıklannı beUrten Durmuşoğlu, "Eğer şiddet siyaseti yerini banş kûlrürüne bırakmazsa bu toprakJarda özgürlük adına hiçbir şey yapüamaz" diye konuştu. Kadınlar açıklamanın ardından minibüslerle Bingöl'e doğru yola çıktılar. (Fotoğraf: ÖZLİEM GÜVEMLt) iraklı çocuklar ülkelerine döndü ABİDİNYAĞMUR MERStN - Irak'ın başkenti Bağdat'ta savaşa tanık olan ve Dışişlen Bakanlığı'run davet- lisi olarak Mersin'e gelen 87 ço- cuk, Mezitli Içişleri Bakanlığı Eğirim Tesıslen'ndeld 14 gün- lük kamplannın sona ermesıy- le dün ülkelerine döndüler. Mersin'de 14 gün geçiren 6O'ı erkek 27'sı kız 87 çocuk, Türkiye'de geçirdikleri günler- de çok mutlu olduklannı söy- lediler. 13 yaşındaki Musta- fa'nın söyledikleri ise savaşın gerçek yüzünü çocuk gözüyle yansıttı: "Irakta sa\aş çok za- rar yarattL Aiklerimiz zarar gördü, ailelerimizi kaybettik. Biz aruk Irak'ta banş istiyo- na'" Iraldı savaş mağduru ço- cuklan Mersın'deki son günle- rinde yaJnız bırakmayan Akde- niz Belediye Başkam Kenan Yücesoyherbirine eşofman ta- Jamı armağan etti. Çocuklar- la sohbet eden Yücesoy, "Sa- vaşm sağı solu yok. Biz bu ço- cuklarla savaşın acunasız ger- Çetin Alîun: Kömürvar, kazacak işçiyok TTK'de örgütlü Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı, Türk-Iş Genel Teşkilatlandırma Sekreten Çetin Altun, AKP ikridannın verdigi sözlerie Zonguldak'ta yarattığı umudun kaybolduğunu belırterek "Söylenenler sözde kalmamalT dedi Gazetemıze açıklamalarda bulunan Altun'a, Erdoğan ile Güler'in açıkJamalanru anımsatıyoruz. "TTK'nin 5 mihon ton üreteceği söyteniyor. .\ma hiçbir adun atümıjor" dıyen Altun, konuşmasını şöyle sürdürüyor: "Çin'in demir-çeök üretimini artürması üzerine bu sektörde kullanılan kokiaşabilir niteükteki taşkömürünün fn atlan 2004 Mİbaşuıdan itibaren 50-60 dolardan 120-130 dolara yükseldi. Özel sektör yatinnüan bugün başlasa üretime geçişleri 3-5 \ıu buhır. Oysa Türkh'e'nin bunu bekleyecek vakti yok. Kazıhnaya hazır kömür var anıa kazacak işçi yok. Hem kömürii kazacak hem hazuiık yapacak işçi alınması lazun. Gerçekler bu kadar açık ve net ama IMF engeu' aşıhp işçi alınanmor." Ülke ıhtiyacının yılda 10- 12 milyon ton olduğunu, TTK üretıminin ise 2 milyon tonun altına gerilediğini açıklayan Altun, * Türkiye, demir- çelik için yılda 4-4.5 mihon ton, diğer sektörler için de 5 mihon taşkömürü ithal edh'or. Zonguldak'tn ahmda ise 1 müyar ton taşkömürü rezervi bulunuvor" dedi. çek yüzünü bir kez daha gör- dük. Imannı ülkelerine dön- düklerinde de Türkhe'nin sı- cakhğuu ve şefkatini hisseder- ler" dedi. Zi>aretçileri, Ingi- lizce ve Arapça söyledikleri "Her Şey Irak İçin", "Her Şey Banş Için" şarküanyla karşı- la>r an Iraldı çocuklann yaşı bü- yük olanlannm süreldı süahlar- la oynaması dikkat çekti. Irak- lı çocuklar, kendilenne refa- kat eden 16 eğitım uzmanıyla birlikte dün de Habur Sınır Ka- pısı'ndan ülkelerine geçtıler. Mimarlar Odası'nın kuruluş yıldönümü nedeniyle hazırlanan bildirge yayımlandı Mimarlığa sahip çıkma çağnsıtstanbulHaber Servisi- Mi- marlar Odası'nın 50. yılı ne- deniyle cumartesi günü "Mi- marîığa Saygı" yüriiyüşünü yapan mimarlar, ayru günün anısına "Türkiye Mimarlar Bikiirgesrnı yayîmladılar. Bil- dirgede tarihi boyunca mimar- lık ülkesi olan Türkiye'nin bu külrürünü hızla dışladığına dikkat çekilerek kamuoyuna "mhnarhğa >eniden sahip çık- ma" çağnsı yapıldı. Ülkenin tüm bÖlgelerinde ge- lerek öncela gün Beyoğlu-Tü- nel Meydanı'nda toplanan mi- marlar, Talcsim'e kadar yürüye- rek Cumhuriyet anıtına çelenk • Bildirgede, Türkiye mimarlığını adeta 'mimarsızlığa'tutsak eden yaygın tutumun başhca nedeni, yapıların her şeyden önce bir 'kültür varhğı' olduğu bilincinin yitirilmesi ve her yapı ile sadece "rant elde edilmesi' hedefinin bütünleştirilmesidir" denildi. koydular. "Mimarük uygaıtk- ür", "Mimarlıkgefecektir'' "Mi- maruk jaşamdır" yazılı pan- kartlar taşıyan mimarlar, aynı güna MimarhkBfldirgesi"ni de ilan ettiler. MimarlarOdası Genel Başka- nı Oktay Ekinci yaptığı açıkla- mada, "Mimarük kültürü top- lumun kültürüdür. Toplum, mi- marük kültüründe uzaklaşırsa yaşanıhnaz kenrler. çözümsüz sorunlarhaline getir. Türkrvebu süreci yaşamaktadT dedi. Mi- marlar Bildirgesı'nde ise özet- le şunlar vurgulandı: "Türld- ye'deki sadece kaçak değil rub- sathvapılann bileçokbüyük bir çoğunhığunun mimari projele- ri, 'mıman olmayan' ve 'mimar- lık yetkisi bulunmayan' Idşiler- ce ve hatta 'JcurumJarca'(!) dü- zenlenmektedir.Netarihtegörü- len ne dedünyanınbaşka biruy- gar ülkesinde rasdanan ve Tür- kiye mimarlığını adeta'mımar- sızlığa' nıtsakedenbuyav'gnı tu- tumun başhcanedeni,vapılann her şeyden önce bir kültür var- lığı' olduğu bilincinin \itirUme- si ve her vapıflesadece rant el- de edilmesi' hedefinin bütün- leştirümesidir. Munar, özeUikle 1999depreminden sonra yürür- lüğe konulan yeni vapı denetimi mevzuaüyla da tasârladığı bt- nanın u>gulanmasını biledenet- lemekten dışlanmaktadır. Gkle- rekçoğalan 'mimari uyumsuz- luklann' da başhca nedenleri arasında yer alan bu 'mimari denetimden yoksun yapılaşma', 1999 depremlerinden sonra yü- rüriüğegiren YapıDenetimi Ya- sası'nda g daha da güçlendirü- miştir." DÜZELTME Gazetenıtin 3 Ehm 2004 tarih- li (dün) smismn 4. sayfasindaya- yımkuumhaberinbaşliğı "Memur- lardan uyarıyiirii\vşü "olamkçık- mışür.Ekığriisu "\hmaiardanuyan yüriiyüşü" otacakür Düzelûr, özür düeriz. 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK AtatüncüUmıttırniak?.. Demek sıra oraya geliyor. Attilâ llhan'ın TRT 2'deki programı kaldınlıyor. Izleyenlerin doyamadığı o yıllann içinden süzül- müş söyleşiler "gereksiz" bulunuyor. Hulki Cevizoğlu'nun "Ceviz Kabuğu" progra- mını da Star TV kaldırıyor. Okul kitaplannda biçimde ve programda deği- şiklikler yapılıyor. Sıra Atatürk'ü unutturmak işlemine geliyor. Neden Atatürk'ü unutturmak? Çünkü, "Hayatta en hakikimürşit ilimdir"\ unut- turmak gerekiyor. Çünkü, "Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür insan- laryetiştiriniz"\ unutturmak gerekiyor. Çünkü, "Bağımsızlıkbenim karakterimdir"\ unut- turmak gerekiyor. Çünkü, "muasırmedeniyet"i başka türfü tanım- lamak gerekiyor. Türkiye'nin birdin ülkesi olmasının önündeki en- gel Atatürk'tür. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bu teh- likeyi görüyor ve uyanyor: "Türkiye ister ılımlı olsun, ister köktendinci, bir Islam devleti değildir ve olamaz." Bunu Başbakan söylemiyor, söyleyemiyor, söy- lemez, söyleyemez. Türkiye bir yol ayrımına gelmiştir. Amerika, Türkiye'yi "ılımlı Islam devleti" olarak Ortadoğu'ya ve Doğu'ya model yapmak istiyor. Avrupa Topluluğu toplumlann üzerinde baskı olarak gördüğü herşeye karşı çıkıyor. Ancak ülke- lerin nasıl bir kültürde yaşadıklannı, bu kültür de- ğişimlerinin ne anlama geldiğini bilmezden geliyor. Kendi ortaçağlannı unutmuş görünerek Türkiye'nin gecikmış rönesansını, aydınlanmasını Atatürk'ün nasıl büyük bir deha ile öngördüğünü anlamaz gö- rünüyor. Bu nedenle de Kemalizme, ordunun du- yarlılıklanna karşı çıkıyor. Siyasal iktidar bu kozfan oynayarak her alanda üstü örtülü bir saldınya geçiyor. Laiklik, bu iktidara göre, toplumun din dışı ya- şaması değildir. Bu iktidar için laiklik, din kurallanna göre yaşa- nan bir ülkede böyle yaşamak istemeyen azıniığa tahammül edilmesıdır. Bağımsızlık da, ulusallık da büyük bir cemaatin parçası olmakla bağdaşamaz. Onun için deAtatürk, yavaş yavaş unutturulma- hdır. Ulus kavramı da yavaş yavaş ortadan kaldınlmak istenmektedir. Ulus yerine etnik kökenli eyaletler konacaktır ki Avrupa bunu istemektedir. Tarikat kökenli cemaatler kendi koloni yaşam- larını zaten sürdürmektedir. Her alanda "türban dayatması" açık başlılığa karşı diretilmektedir. Bir süre sonra başı açık gezmek için birçok şe- ye göğüs germek gerekecektir. Kadınlara yönelik gelenek-din kökenli aynmcı- lık doğal karşılanacaktır. Islami yaşam biçımi topluma model olarak gös- terilmektedir. Zaman içinde bu modelin benimsenmesi, yay- gınlaşması sağlanacaktır. Bütün çabalar bu doğrultuya yöneliktir, göster- geler de bunu doğrutamaktadır. Ama işte Atatürk? Atatürk, bu açık, örtülü, doğrudan, dolaylı bü- tün çabalann karşısına çıkmaktadır. Ne yapmaJı, ne etmeli, Atatürk bu topluma unut- turulmaiıdır. Atatürk unurturulabilır mi? Çağdaşlık unutulduğu zaman, evet. Uygarlık unutulduğu zaman, evet. Bağımsızlık unutulduğu zaman, evet. özgürlük unutulduğu zaman, evet. Bilimsel düşünce unutulduğu zaman, evet. Bütün bunlann olması ise tarihin tersine çevril- mesidir. Bütün bunlann olması için insan aklının redde- dilmesi gerekir. Bütün bunlann olması için insan iradesinin felç edilmesi gerekir. Atatürk her zaman yaşayacaktır. Son bilinçli Türk ölünceye kadar. e-mail: erdalatak c superonline.com Faks:0 212 513 90 98 Bağımsız yargı uyarısı yaptı Samsun Barosu'nun yeni başkanı Gürel SAMSUN (Cumhu- riyet) - Samsun Barosu başkanhğına seçilen Ahmet Gürel, yargı er- ki içinde bağımsız ba- rolannyeralması, Hâ- kimJer ve Savcılar Yük- sek Kurulu ve adalet komisyonlarında sa- vunma mesleğinden bir kişinin bulunması ge- rektiğini belirtti. 519 üyesi bulunan Samsun Barosu'nun olağan genel kurulun- da görev süresi dolan Erol Üstay yeniden aday olmazken, Ahmet Gürel tek aday olarak seçime gitti. Genel ku- rulda bir konuşma ya- pan Gürel, şunlan söy- ledi: "Anayasanın 138. ve takip eden maddelerin- dedüzenienen yargıer- Id içinde bağunsız ba- rolann yer ahnayışuu, yasalann memleketin ihth-açlarına uygun ola- rak gelişnıesi ve yürü- tülmesi yolunda dilek- terde vevavinlar buhın- mak yetkisine sahip Türkiye Barolar Birfi- ği'nin Anayasa Mah- kemesi'nedoğrudan ip- tal davası açamayışını, sav- savunma-yargı üç- geninden oiuşan bağnn- sız yargmın en üst ku- ruluşlanndan biri olan Hâldmler ve Savcılar YüksekKurulu'ndave adalet komisvonlarm- da savunma mesleğin- den bir üyenin bulun- mamasuu eksikhk ola- rak görmekteyiz." Yalova Barosu baş- kanhğı'nı da trfan Tun- çelve ZekiCstel'inkar- şısında 31 oy alan Ce- mal tnci'nin listesi ka- zandı. Trabzon Barosu baş- kanhğına ise 213 ge- çerli oydan 113'ünü alan Mehmet Şentürk seçüdi. Erzurum Barosu Ge- nel Kurulu toplantısın- da yapılan seçimlerde, Saduüah Kara'nın baş- kanlık görevini sürdür- mesine karar verildi.