Katalog

SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 2004 SAL 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edime Kocaelı Çanakkale Izmır Manısa Aydın Denızli PB PB PB PB PB PB PB PB 23 23 26 21 25 27 28 28 Sinop PB 22 Adana B 32 Samsun B 23 Mersin B 29 Trabzon Giresun J3 22 Dıyarfaakır B 27 Ankara J3 22 Şanlıurfa B 28 B 24 Mardin B 26 Eskışehir B 25 Siirt B 26 Konya B 24 Hakkân PB 22 Sıvas B 22 Van PB 18 Zonguldak PB 23 Antalya PB 30 Kars PB 16 0AÇ,* YLrdun kuzey ve doğusu ıle guneybatı kesımlerı parçalı bu- lutlu, dığer yerler az Duijtiu ve açık geçe- cek Hava sıcakhğın- da onemıı öır değışık- lık olmayacak. Ruz- gsr; kuzey ve doğu. doğu bolgelerde gu- ney ve batı yonlerden hafıf, ara sıra orta kuv- vette esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Mûnıh Y Y Y B Y Y Y Y Y / 11 12 14 13 14 15 3 17 Berlın Budapeşte Madnd vlyana Belgrad Sofya Roma Atina Y PB PB PB PB PB Y PB 13 19 16 16 19 19 24 14 Moskova PB 12 Zürih Y 17 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire B Y Y B Y B B 23 8 17 18 14 10 30 A 30 Parça 11 buljtlu Ço* DCİLtlu S u l l J k a r • Gok gurultûlü G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada tıği kişilerden oluşuyor ve halkların sesini yansı- tıyor. Bugün AP'ye gereksinmeyebilir, önem verme- yebilirsinız, ama yann, AP'de üyeliğin onaylanma- sı aşamasına gelindiğinde oradaki parlamenter- lenn oylarına gereksinilmeyecek mi? Hükümet AB Komisyonu raporu çıkıncaya ka- dar, hatta yayımlandıktan sonra 17 Aralık'ta olum- lu bir karar çıkmasını sağlamak içın üye ülkeler- de büyük bir kampanyaya gırişeceğimizi açıkla- dı. Başta -dil bilen- hükümet üyeleri, sivil toplum kuruluşları hemen her çevreden heyetlerin Türki- ye'yi tanıtmak amacıyla ülke ülke dolaşacakları söylendi. Sonuçta bu duyarlı görev, kala kala iki kişiye; RTE ile iki numaralı Gül'e kaldı. BirTürk dünyaya bedel mi; hayır, bu özdeyiş de değişti artık. İki Türk -RTE ile Gül- bütün Türki- ye'ye, ses getirecek bütün kuruluşlara bedel! RTE, Paris'i iki TV, bir-iki gazeteye verdiği de- meçlerle fethetti. Gül, fethi tamamlamak üzere RTE'nin arkasından Paris'te. Bugün RTE, Chirac veSchröder'leBerlin'debuluşacak. Almanya(ve diğer üyeler) zaten cepte. Chirac'tan da olur'a yakın bir açıklama aldık mı, aralık zirvesi tamam. Avrupa Parlamentosu mu? Parlamento işte. Bi- zimkiler, AP'yi çoğunluğu ellerinde tuttukları biz- deki parlamento sanıyorlar. • • • Oysa, ummadığın taş baş yarar özdeyişini unutmamak gerek. AP'deki çoğunluk, Türkiye'ye karşı öteden beri takındığı tavrı fazla değiştırme- diği gibi, daha ileri olumsuz tutum sergilemek üzere. Hükümetin AP'yi önemsemez tavrı, 17 Aralık'ta müzakere tarihi almaktan gözü başka bir şey gör- meyen medyayı da etkiliyor. örneğin geçenlerde AP Insan Hakları Alt Ko- misyonu Başkanı -üstüne üstlük bize tam destek verdiği söylenen- Yeşiller Grubu'ndan Fransız mil- letvekili Helene Flautre'nin Diyarbakırçıkışlısöz- leri hemen hemen hiç yankı bulmadı. AP üyesıdir, söyler; söylese kaç paralık etkisi olur gibi bir hava ıçinde geldi geçti. Hanım parlamenter Diyarbakır'ı Kürt bölgesinin "başkenti" ilan etti. Dün Strasbourg'da yapılaca- ğını bildirdiği toplantıda Diyarbakır'a bağlı çeşit- li sorunların görüşüleceğıni açıkladı. Türkiye'de açık bir toplum olmadığını öne sürdü ve yıllar son- ra -eski başbakanlardan Mesut Yılmaz gibi- AB yolunun Diyarbakır'dan geçtiğini söyledi. Bir başka gelışme: Aralık ayında -herhalde 17 Aralık'tan önce- AP'de oylanması ve zirveyi etki- lemesi beklenen bir rapor, parlamentoda Türki- ye'ye bakış açısının bizimkilerin düşündüğünden de farklı, kuşkusuz aleyhimize olduğunu gösteri- yor. Piyasaya henüz verilen raporun irdelediği pek çok sivri yanın parlamento görüşmelerinde tır- panlanması elbette olası ama; kimi AP grupları- nın görüşlerine yakın kimi öğeleri içerdiği de bir gerçek. Örneğin, AB Komisyon raporunda da ima edil- diği gibi, Türkiye'nın "politik kriterter konusunda yıllık bazda sistematik denetime tabi tutulması"... müzakere sürecinın "doğası gereği ucu açık bir süreç•" olduğunun altını çizmesi... üyeliğin ancak 2O14'te gerçekleşebileceğini söylerken "görüş- melerin otomatik olarak üyelikle sonuçlanmaya- cağını" açık dille belirtmesi... ve hatta, -bizimki- lerin sürekii vurgulamalarının aksine- "Kopenhag ölçütlerini tam anlamıyla yerine getirmediğimizi vurgulaması..." Günlerdir içimizde tartıştığımız... Avrupalıyı ik- na etmeye çalıştığımız... Temel konuların bir kez de AP raporunda dile getirilmesi değil mi? AL GOZÜM SEYRETLE IŞIL ÖZGENTÜRK Müjde, boyosız zeytin buldum! I BaştarafıArka Sayfada daha ucuz olduğu için kanserojen etkili bir tekstil boyası kullanı- lıyordu. Neyse sonunda bo- yasız. katıksız, lezzeti bana uygun bir zeytin buldum ve size de müj- deyı verdım Şimdi ben bunları yazdığım için zeytin üreticileri. satıcılar, aracılar bana bozula- caklar. Hatta Tanm Ba- kanlığı telefon açıp "Ne oluyor?" diye so- racak. Hatta başka meslektaşlanma yapıl- dığı gibi tehdit edile- ceğim. Başıma daha önce de geldi; film atölyesin- den tavukçulukla uğra- şan bir öğrencimin ba- şına gelenleri ve Hol- landa'dan. tavuk kole- rası nedeniyle ımha edilen milyonlarca ta- vuğun yaşadığı, yem yediği makinelerin ka- çak yollarJa ülkeye so- kulduğunu, tavuk ko- lerasının yaygınlaştığı- nı ve ölümü yakın ta- vuklann kasaba pazar- lannda su pahasına sa- tıldığını söylemiştim. Öğrencim çiftliğinde ölen tavuklann otopsi- sini filme almıştı ve otopsıde tavuk kolera- sından açık açık söz ediliyordu. Ağır suçlamalar al- dım, hatta Türkiye ekonomisine zarar ver- dığim söylendi. Ne ol- du, şımdi tavuk üstüne oynanan oyunlar tele- vizyonlarda her gün haber ve özel program oluyor. Hatta bu ko- nuyla ilgilenen bazı program yapımcılan bir daha asla tavuk ye- meyeceklerinden söz ediyorlar. Şimdi zeytini söylü- yorum ve üreticileri, market sahiplerini da- vet ediyorum, boyasız zeytin bulmaya. Yahu burası bir zeytin ülke- si, bari onu kirlet- mevin. isilozgenturkasuperonline.com AKP 4 dokımdurtmuyor'• Baştarafı 1. Sayfada dönem sonuna bıraktığı 138 dosyadan 30'u geçen hafla genel kurulun bilgısine sunulurken bunların büyük bölümünü ana- yasanın 76. maddesinde düzenle- nen, görevi körüye kullanma, do- landıncılık, ihaleye fesat kanş- tırma, zimmet gibi "milletveki- li seçilmeye engeJ" yüz kızartı- cı suçlar oluşturuyor. Aralannda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Ba- kanı Abdullah Gül, îçişleri Ba- kanı Abdülkadir Aksu, Maliye Bakaru Kemal Unakıtan'ın da bulunduğu çok sayıdaki mıllet- vekilı, "dokunulmazhk" zırhı nedeniyle yargılanamayacak. CHP 30 dosyaya Itiraz edecek Karma Komisyon kararlanna karşı çıkan CHP, içtüzük hüküm- lerinden doğan hakkını kullana- rak dosyalann dönem sonuna bı- rakılmasına itiraz etme karan al- dı. İçtüzük gereği, dokunulmaz- hk dosyalannın dönem sonuna bırakılması kararlanna TBMM Genel Kurulu'nun bilgısine su- nulmasından sonra 10 gün ıçin- de itiraz hakkı bulunuyor, Bu çer- çevede CHP, geçen hafta salı gü- nünden itibaren genel kurulun bilgısine sunulan toplam 30 dos- yaya. sunum sırasına göre bugün- den itibaren itiraz edecek. .Ankara Mıliervekili Oya Aras- lı ile birlikte itiraz diJekçelerini hazırlayan CHP Konya Milletve- kilı Atilla Kart, itiraz yolunu kul- lanarak AKP'nin "yargıdan" kaçırmak istediği dosyalann içe- riğini kamuoyuyla paylaşacakla- nnı söyledi. AKP samlml değll' Konuya ilişkin Cumhuri- yet'm sorulannı yanıtlayan Kart, bu çerçevede, özellikle Erdo- ğan'ın İstanbul Büyükşehır Bele- diye Başkanlığı dönemine ilişkin dosyalar ile îçişleri ve Dışişleri bakanlan hakkındaki "kayıp trilyon", Malıye Bakanı hakkın- daki "evrakta sahtecilik" dos- yalannı kamuoyu gündemnıe ge- tıreceklenni bildirdi. Hakkında fezleke düzenlenen AKP millet- vekillerinın büyük bölümünün "miller\ekili seçilmeye engel suçlardan" dokunulmazhk dos- yalan bulunduğuna dikkat çeken Kart. "Bu AKP'nin gerçek yfi- zünü gösteriyor. Kişisel ve siya- si hesaplarla, kurumları ve kavramları nasıl lehlerine kul- landıklarını, demokratikleşme konusunda samimi olmadıkla- rını ortaya koyu.vor" dedi ^ar- gılamalan dönem sonuna bırakı- lan toplam 80 millervekili hak- kındaki 145 dosyadan 7'si iade edilmış. 138'i dönem sonuna bı- rakılmıştı. Bu dosyalardan 70'i 52 AKP milletvekilıne, 65'i 26 CHP milletvekilme, 8'i DYP Ge- nel Başkanı MehmetAğar'a, 17 i de bağımsız millefvekiline ait bu- lunuyor. Haklannda millervekili seçilmeye engel suçlar ya da di- ğer adi suçlardan dosya bulunan ve dokunulmazlığının kaldınl- ması dönem sonuna bırakılan millervekillerinden bazılan şöy- le: - Mustafa Açıkalın, Adem Baştürk (AKP): İhaleye fesat ka- nştırma. - Mustafa Açıkalın, tdris \a- im Şahin, Adem Baştürk, ZüJ- fü Demirbağ. Selami Uzun, Mustafa Ilıcalı (AKP): (Istanbul Büv'ükşehır Belediyesi 'ndeki uy- gulamalan nedeniyle) thaleye fe- sat kanştzrma, cürüm işlemek için teşekkül oluşturma, emniye- ti suiistimal, gerçeğe aykın be- yan. - Adem Baştürk, Nevzat Pak- dil, Musafata Açıkalın, Hüse- yin Besli (AKP): Nitelikli zim- met. , - Erol Tınaztepe (AKP): Ted- birsizlik, dikkatsizlık, yaralama- ya sebebiyet verme. - Fahri Çakır (AKP): Bma yı- kılmasına \ r e ölüme neden olma. i H a k k â r i ' d e g g ç y g ça t l Ş nıa sonucu öldürülen "Mazlum kod adlı PKK/KONGRA GEL militanı Cihan Dündar'ın cenazesine katılanlara polis müdahale etti. Diyarbakır'ın Mardinkapı semtindeki cenaze namazının ardından Dündar'ın san-kırnuzı ve yeşil renklerindeki şala sarılı tabutu omuzlarda taşınmak istendi. Bezleri çıkarmaya çalışan po- lisie Dündar'ın yakınları arasında tartışma çıktı. l vanlara karşın Kürtçe slogan atarak yürü- yen kitleye polis copla müdahale etti. Van'da DEHÂP il binasında topianan bir grup, siogan atarak Cumhuriyet Caddesi'nden Maliliğe yürüdü. Göstericiler, Emniyet Müdürü Tacettin Kurt ile görüştükten sonra istekierini içeren dilekçeleri Valilik Vazıişleri Mödürlüğü'ne tes- lim ettiler. Valilik önündeki basın açıklamasının ardından polis uyarılara rağmen dağılma- yan gruba müdahale etti. DEHAP binasına kaçan bazı göstericiler, pencerelerden polislere taş ve sopa attı. Göstericilerden bazüarı gözaltına alınırken bir polis memuru, yoldan geçen bir vatandaş ve 4 gösterici yaralandı. (Fotoğraf: iBRAHlM KARAASLAN) 'PKK'ye karşı işbirliği yaparız' - Mevlüt Aslanoğlu (CHP): Hizmet nedeniyle emniyeti suiis- timal. - Adem Baştürk (AKP): Gö- revi körüye kullanma. - Vedat Melik (AKP): Evrak- ta sahtecilik. - Kemal Unakıtan (AKP): Ev- rakta sahtecilik. - Recep Tayyip Erdoğan (AKP): Görevi körüye kullanma. - Emin Tutan, Aii Temur (AKP): Kayıp trilyon davasında E\Takta Sahtecilik ve Siyasi par- tiler Yasası'na muhalefet. - Muharrem Kılıç (CHP): Memura yalan beyanda bulun- ma. - Muzaffer Külcü (AKP): Avukatlık görevini körüye kul- lanma, avukathk görevini ihmal. - MehmetAğar (DYP): Susur- luk davası kapsamında, suç işle- mek için teşekkül oluşturma da- hil 7 ayn dosya. - Hakkı Üİkü (CHP): Görevi körüye kullanmadan 2 dosya. - Mustafa Eyiceoğlu (AKP): Görevde keyfi muamele suçunu işleme, adli görevi ihmal. - Sefa Sirmen: Görevi körüye kullanma, görevde yetkiyi körü- ye kullanma, usulsüz geçici işçi çahştırma, ihale mevzuatına ay- İcın davTanma, resmi alım satım- lara fesat kanştırma. - Hanefi Mahçiçek (AKP): Görevi körüye kullanma. j - Yaşar Tüzün (CHP): Görevi körüye kullanma. - Asım Aykan (AKP) Görevi körüye kullanma (3 ayn dosya). - Mehmet Erdemir (AKP):Müessirfıilveha- karet. - Ahmet Koca (AKP): Yetkili mercilerin emirle- rine nayetsizlik. - Mehmet Salib Erdo- ğan (AKP): Müeassir fi- il. - Akif Gülle (AKP): Devlet Ihale Yasası'na ay- kınlık. Mahfuz Güler (AKP): Görevi körüye kullanma, resmi evrakta sahtecilik. - Ali Sezal(AKP): Be- lediye Encümeni'ne veri- len yıkım karannı uygula- mamak (Imar Yassası'na aykın hareket). - Metin Kaşıkoğlu (AKP): Avukathk görevi- ni kötüye kullanmak. - Abdülkadir Aksu (AKP): Kayıp trilyon da- vası kapsamında özel ev- rakta sahtecilik ve SPY'ye muhalefet. -Abdullah Gül (AKP): Kayıp trilyon davası kap- samında özel evrakta sah- tecilik ve Siyasi Partiler Yasası'na muhalefet. Hüseyin Ordu (AKP): Görevli memura hakaret, tehdit. - Fikret Ünlü (CHP): Avukata hakaret. AYHAN ŞİMŞEK ANKARA - Irak'ın Ankara Bü- yükelçisi Sabah Omran. Türki- ye'nin terör örgütü PKK' KONGRA GEL'e karşı operasyon içın ABD ve Irak ile temasta olduğunu belirterek "Biz,Türk güçleri dahil tüm güç- lerle terör örgütünü ortadan kal- dırmak için işbirüğine hazırız" dedi. PKK KONGRA GEL'e karşı askeri operasyona koşut olarak çıka- nlabılecek bir affin "iyi bir fikir" olabileceğini kaydeden Büyükelçı Onıran, terör örgütünün siyasi isım altında Irak'ta faaliyetgöstermesüıe ise izin vermeyeceklerini vurguladı. Büyükelçi, Türkiye"nin Musul'da açmak istediği konsolosluğa karşı kendilerinin de Istanbul ya da Di- yarbakır'da konsolosluk açmak iste- diklerini söyledi. Irak'ın yeni Ankara Büyükelçisi Sabah Omran, bir grup gazeteciyle bir araya gelerek gündemdeki ko- nulara ilişkin sorulan yanıtladı. Ge- nelkurmay Başkam Orgeneral Hil- mi Özkök ile dört gün önce görü- şen Büyükelçi Omran'ın terör örgü- tü PKK/KONGRA GEL ve güven- lik konulannda verdiği mesajlar dikkat çekti. PKK'yi bir terör örgütü olarak gördüklerini ve bu tehdidi ortadan kakhrmak içın "Türk güçleri da- hil tüm güçlerle" işbirliğine hazır olduklannı ifade eden Büyükelçi Omran, "Şu andaTürkiye'nin bir affı düşünüp düşünmediğini bil- miyorum. Ankara'nm isteği Irak içinde bir operasyon.Ancak buna koşut olarak çıkabilecek bir affın iyi bir fikir olabileceğini düşünü- yorum" dedi. Irak Büyükelçisi. P- KK ile mücadelede somut bir takvi- mın bulunup bulunmadığının sorul- ması üzerineyse konunun "askeri takrikleri" ilgilendirdiğini belirte- rek aynntı vermekten kaçındı. Özkök'ün. zor durumda olan I- rak'a yardım elıni uzatmasuıdan çok memnun oiduklannı dile geti- ren Büyükelçi Omran. "Türkiye, I- rak askerlerinin eğitilmesi konu- sunda ilkesel olarak yardıma ha- zır. Irak'a asker göndermek ile I- rak askerlerinin eğitilmesine kat- kı ayn konular.Aynca NATO çer- çevesinde de bu konuda çabalar sürüyor. Türkiye'nin çok olumlu bir rol oynadığını söyleyebUirim" diye konuşru. Görüştüğü Türk yetkilılerin ken- disine Kerkiik konusunda hassasi- yetlennı aktardıklannı, bunlan an- layışla karşıladıklannı belırten Bü- yükelçi, "Kerkük herhangi bir I- rak şebrinden farklı değildir" şeklınde konuşru. Kerkük'ün nüfus yapısının Kürt gruplar tarafından bozulmak istendığı haberlerini "abartılı"' olarak değerlendiren Büyükelçi Omran, kendisinde bu yönde bir bilgi olmadığını savundu. Sabah Omran. Kürt gruplann Ker- kük'ün geleceği konusunda gecikil- meksizin yapılmasım talep ettikleri referandum konusundaysa "Geçici yasada Kerkük için özel bir starü öngörülmüşrür" demekle yerindi. Musul'dan uçuş talebi Irak Büyükelçisi Omran, iki ülke arasında işbirliği alanında yaşanan gelişmeler hakkında da bilgi verdi. Irak hükümetinin Musul'da bir ha- vaalanmı faaliyete geçirmeye ha- zırlandığuu belirten Büyükelçi, bu- radan Türkiye'ye uçuşlann başla- ması için talepte bulunulduğunu bildirdi. Uçuşlann başlatılmasının talep edildiği Musul Havaalanı, Kürt gruplann Irak'ın kuzeyinde inşa ettikleri havaalaruna alternatif oluşturuyor. Türkiye'nin Musul, Irak'ın ise Dıyarbakır ya da Istanbul 'da konso- losluk açması için çalışmalann sür- düğünü ifade eden Büyükelçi Om- ran, Türkiye ve Irak arasında Suri- ye üzerinden demiryolu nakliyatı- mn yeniden başlamasıyla da iki ül- ke arasındaki ticaret hacminin arta- cağuıı kaydetti. Büyükelçi, Irak'm Türk vatandaşlanna ücretsiz vize verme uygulamasma başladığını da açıkladı. - İbrahim KÖşdere (AKP): Yedıeminlık göre- vini kötüye kullanma. Fcramuz Şahin (CHP): Zimmet (2), göre- vi ihmal. - Selami Yiğit (AKP): ihaleye fesat kanştırmak. - Adem Baştürk, Nev- zat Pakdil (AKP): Zim- met. - Fahrerrin Üstün (CHP): Görevi körüye kullanmak. - tdris Nainı Şahin (AKP): ihaleye fesat ka- nştırmak. - Mehmet Sekmen (AKP): Usulsüz arsa tah- sisi. - Naci Aslan (CHP): Bilerek sahte evrakı kul- lanmak, görevli memura hakaret. Mustafa Çakır (AKP): Çek yasasına mu- halefet. - Mustafa Ilıcalı, A- dem Baştürk (AKP): Gö- revi ihmal. -MüfitYetkin(AKP) Evrakta sahtecilik. lsmail Değerli (CHP): Fazla ve yolsuz ödemeye sebebiyet ver- me. görevi kötüye kullan- ma ve sınavda usulsüzlük. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada niden gündeme getirme gereği duyduk. Birincisi Yargıtay'ın açıklaması... 22 Ekim Cu- ma günü 246 üyeli Yargıtay Büyük Genel Kuru- lu'nun iki sayfal/k bildirisinde, yargı üyelerinin is- tenildiği an yargılanabileceğine dikkat çekildik- ten sonra şu noktanın altı çizildi: "Oysa milletvekili Meclis'in karan olmadıkça yargılanamaz. İşte bu düzenleme yasama orga- nt temsilcileri için bir imtiyazdır, hatta zırhtır." Buna hemen Meclis Başkanı Bütent Annç'tan yanıt geldi: "Dokunulmazlık birzırh ve imtiyaz değildir. Yar- gıtay'ın bu değerlendirmesini yadırgadım." Arınç'ın da çok iyi bildiği gibi dokunulmazlık konusunu CHP'liler her fırsatta dile getirip kaldı- rılmasını istiyor. AKP de bir şekilde bunu ertele- menin yolunu buluyor. Arınç, zaman zaman TB- MM'nin başkanı gibi davranmaktan çok, AKP'li vekillerin başkanı gibi hareket ediyor. Belki de Annç'ın Yargıtay'a anında tepkı gös- termesinin başlıca nedeni vekil dokunulmazlık- larının bugünlerde yeniden Meclis gündeminde olması. AKP'nin hedefi şu: Bütün dokunulmazlık dosyalannı dönem sonu- na ertelemek. Eğer vekiller yeniden seçılirse bir dönem da- ha dokunulmaz olacaklar. Zaten o güne dek bel- ki de yargılandıklan dosyalann çoğu suç kapsa- mından çıkarılacak. Böylece ilk incelemede yar- gılanmaktan kurtulacaklar! Bu hafta Meclis'in gündemındeki başlıca ko- nulardan biri de geçen dönem bakanlık, başba- kanlık yapmış siyasilerin Yüce Divan'a sevki. AKP iktidarının siyasilere dönük yargısal tutumu "siyasalyargılama"ya dönüşüyor. AKP ıktidarın- dan önce yapılan her şeyde yargısal sorun ara- nacak ama, milletvekilliği görevini yürütenler do- kunulmaz olacak! Ktme sordumsa seni? Dile getirmek istediğimiz üçüncü boyut, AB'nin Türkiye'nin Kopenhag kriterlerine uyup uymadı- ğına yönelik değerlendirmelerindeki notlar. AB, AKP iktidanna şunu söylüyor: Arkadaş, bizdeseninMeclis'indeki gibi bir do- kunulmazlık uygulaması yok. Vekil suç işlemiş- se yargılanır. Haa, kürsü dokunulmazlığı diyor- san, o ayn. Bir milletvekili Meclis kürsüsünde yaptığı bir konuşmadan dolayı yargılanamaz. Bu- na bız de evet deriz, ötesı yok! AKP'nin savunması tek tümceye indirgenirse şöyle: ( "Bizim özel koşullanmız var." •' Hemen hiçbir konuda özel koşul öne sürme- yen, böyle konuşanları statükoculukla suçlayan AKP, iş kendisine gelince tavır değiştiriyor. Her şeyi bir yana koyalım, halen Meclıs'te bu- lunan 138 dokunulmazlık dosyasında yer alan suçları yorumsuz aktaralım: İhaleye fesat karıştırma, nitelikli zimmet, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, gerçeğe aykı- rı beyan, Devlet Ihale Yasası'na aykırılık, evrak- ta sahtekârlık, bilerek sahte evrak kullanmak... Dosyalardaki, Siyasi Partiler Yasası'na aykın hareket etme, görevi kötüye kullanma gibi alış- tığımız, doğal karşılanan suçlan buna dahil etme- dik. Bu durumda Sayın Arınç'a soruyoruz: Meclis'in itiban konusunda çok hassas davra- nıyorsunuz, Olumsuz bir değerlendirme yapıldı- ğında hemen tepki gösteriyorsunuz. Yukandaki yüz kızartıcı suçları da içeren dosyalann doku- nulmazlık kapsamında kalması Meclis'i zedele- miyor mu? Neyzen'in geçen yüzyılda yazdığı şu dörtlük, dilerim geçen yüzyılda kalmıştır: Kime sordumsa seni, doğru cevap vermediler, Kimi hırsız, kimi alçak, kimi deyyus dediler, Kimliğini öğrenmek için partiye ettim telefon, Bizdeki kayda göre o şımdi mebus dediler! ankcum / cumhuriyet.com.tr Ecevitin KKTC önerisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, eski DSP Genel Başkam Bülent Ecevit'i Cankaya Köşkü'nde kabul etti. Görüşmeden sonra bir açıklama yapan Ecevit, KKTC gibi küçük bir ülkede cumhurbaşkanlığı ve başbakanlığm ayn çalışmasının doğru ohnadığını sa\Tinarak başkanlık sisteminin bu ülke içın "zorunlu" hale geldiğini söyledi. KIPCI talepnamesi tamam • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanlığı, Ukrayna'nın başkenti Kiev'de yakalanan ülkücü katliam hükümlüsü Haluk Kırcı'nın Türkiyeye iadesı için hazırlanan talepnameyi. LTcrayna yetkili makamlanna iletmek üzere Dışişleri Bakanlığı'na gönderdi. Ukrayna'nuı güvenlik ve işbirliği anlaşması çerçevesinde sorun çıkarmayacağı kaydedilirken Kırcı'nm bu hafta içinde iade edilmesi bekJeniyor.