19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 2004 SALI OLAYLAR VE GORUŞLER EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Bir Günlükten Seçmeler!.. 3Ağustos1966 Demokrat Parti Grubu, son top- lantısını Yassıada'da Yüce Divan önünde yapmıştı. Biz bir kenar- dan seyretmiştik. Tek sıra halinde yürüyerek geçmişlerdi önümüz- den. Tanıdıklar, tanımadıklar, bildik- ler, yabancılar, yalnız adını duy- duklanmız! Bela Lugosi'nin eski birfilmini "Zombi"y\ hatıriamıştım. 0 ilk gün onlara bakarken "Yaşar- ken Zombi Olmak" diye bir yazı yazmıştım o günlerde! Sanryorduk ki bir daha böyle durumlar olmaz, bir daha çirkin politikacılar ortaya çıkmaz. Yassıada dersi unutulmaz! Ama beş yıl geçmeden, hepsi bir düşe benzedi, unutuldu, silindi git- ti. DP Grubu'nun yerini şimdi AP Grubu aldı. Üstelik de bir iki göm- lek daha aşağı bir grup olarak!.. Gazeteleri okudukça sınirleni- yor insan! Bir uçuruma doğru gi- diyoruz hep birtikte! önde giden- ler sanki gözlerinı bağlamışlar. Ya da körleri öncü yapmışız kendi- mize! Birmeydan okuma, birken- dini yrtirme, bir kin, bir düşmanlık... Başol'un "Sanıklar getirildiler" sözü kulaklanmızda. Sanıklar ge- tirildiler, sonra gerisin geriye götü- rüldüler. Doğru iktidar yerterine!.. • • • 14Ağustos1966 "Nadir Nadi de benim gibi dü- şünüyor Ortanın solundayım yaf- tasını parti duvarına yapıştırmak- la ortanın solunda bulunduğunu göğsünü gere gere ilan etmekle CHP, vatandaş gözünde solculu- ğun gerektirdiği dönüşümleri be- nimsemiş sayılmayacaktır. Nite- kim ortanın solundan daha ileri bir anlam taşıyan 'halkçılık, dev- rimcilik, devletçılik' ilkeleriniyıllar- dırok halinde bayrağına işlemış ol- ması, onun, bu bir ara bu ilkeler- den affedilmez tavizlerde bulun- masına engel olmamıştır." Orta derken ne anlıyoruz, sol derken, ortanın solu derken ne an- lıyoruz? önce bunlan konuşmalı... "Ortanın solundayım" deyip ileri- cilik taslamayı ise hiç anlamryorum. "Orta" gitmiş aşın sağın yanına, sen de bu aşın ortasına düşmüşsün, ister solunda ol, ıster sağında, öne- mı mi kalmış? CHP eskiden top- lum yaşantımızın solunda sayılır- dı. Irkçılığa. gericiliğe, tutuculuğa karşı koyan, hatta bunlara göz aç- tırmayan biranlayış içindeydi. Inö- nü'nün 19 Mayıs 1944 söylevi ha- tırlanmah! Yücel'in, Tonguç'un eylemleri düşünülmeli! 0 zaman "orta" Atatürk ilkelerine bağlı kal- maktı. Bu ilkeleıi devrimci bir an- layışla daha da hızlandırmak, ileri götürmekti ortanın solunda olmak! Ama bugün 'orta' öylesine aşın sa- ğa kaymış ki, bu "orta"nın solun- da görünmek bir anlam taşımıyoıi llkin Atatürk devrimciliğini eski yö- rüngesine sokmak, "orta "yı eski dengesine kavuşturmak gerek... Sonra ortanın solu ya da sağı bir anlam, bir önem taşıyacak. Geri- si sözcüklerte oynamak, kendimi- zi kandırmak, tam deyimiyle havan- da su dövmek... • • • 10 Ekim 1966 CHP sosyalist değilmiş! Ne de korkuyoriar sosyalist sayılmaktan! Ortanın solunda olmak ne demek- tir, bunu açıklayan birini bulsam!.. Benim bildiğim ortanın solunda yer alır sosyalistler Batı parlamen- tolannda... Orta ise zamanla de- ğişir. Sosyalistlerin bile ortada yer aldığı görülmüştür, 'orta' ülkeden ülkeye değişiyor. Fransız politika ortamının 'orta 'sı ile bizim politika ortamımızın 'orta 'sı birbirine eş olabilir mi? Bizim ortanın solcuları bugün ingiliz, Fransız liberallerinden da- ha sağdadırlar gerçekte! önce de yazmıştım, orta'yı bulalım önce! Benim düşünceme göre altı ok'lu CHP, Türk politika dünyasının 'or- ta 'sıdır. Ortanın solunda yer almak ıstiyorsa kendıne yeni bir program hazırlaması, ulus karşısınayeni bir kişilikle çıkması gerekir. Bu da CHP'nin sosyalist bir parti niteli- ğini benimsemesi demektir. Orta- nın solundayız, ama sosyalist de- ğiliz. Böyle söyleyenlere, yazanla- ra şaşıyorum, onlan dinleyenlere, ciddiye alanlara, hele kızanlara da- ha çok! • • • Bu alıntıları, şu günlerde yeni baskısı Alkım Yayınları'nda çıkan "Anılarda Görmek" adlı kitabım- dan aldım. Tam otuz üç yıl önce defterime yazdıklarım!.. O gün- lerde gazetelerde de aynı konu- ları ele aldığımı eski okurlarım anımsayacaklardır. Hep yanlışla- n düzeltmek, doğrulan yaygınlaş- tırmak olmuş işimiz, gücümüzL DP geldi gitti, AP geldı gitti, ANAP geldi gitti!.. Şimdi sıra Tayyip beylerin "AK" saydıklan partide!.. Kimse ibret al- mıyor, kimse geçmişte olanları anımsamıyor! Belki de bilmek, ög- renmek istemiyor... Benim yaptı- ğım, bir pazar gününde geçmişe uzanış... BİR DÜZELTME: Pazar günkü "TYS30. Onur Yılı" başlıklı yazım- da, TYS Genel Başkanı degerii şa- irve mimar arkadaşım, Sayın Cen- giz Bektaş'ın adı yanlışlıkla 'Yö- rûk' olarak çıkmış... Hem Genel Başkan'dan hem de okuriardan özür dileyerek düzeltirim. Irak İşgali ve Baromuzun Suç Duyurusu Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin görev alanı, yöneticilerin işlediği en ağır suçlardır. Devletin en üst kademesinin işlediği bu suçlarla ilgili ulusal mahkeme ve savcılann duyarlı davTanamadıklan, gerekli soruşturmalan başlatmadıklan, başlatamadıklan açık olarak görülmektedir. Av. Kazun KOLCUOĞLU îstanbul Barosu Başh • kincı Dünya Savaşı sonrası ka- I zanan güçler, kaybeden taraf olan Almanya ve Japonya'nuı savaş suçlularını yargılamak için Nümberg ve Tokyo mah- kemelerini kurdular. Nürnberg Mah- kemesı, yargılama yetkısinı 8 Ağus- tos 1945'te îngiltere, ABD, SSCB ve Fransa geçici hükümetleri tarafın- dan imzalanan Londra Antlaşma- sı'ndan alıyordu. Tokyo Askeri Mah- kemesi ise Amerika'nın Pasifik'te- ki güçlerınin Başkomutanı General Mc-Arthur tarafından kabul edılmiş özel bir karamame ile kurulmuştu. Bu mahkemelerde sanıklar, 1) Sa- vaş suçlan, 2) Soykınm suçlan, 3) In- sanlığa karşı suçlardan yargılanmış- lardı. Nürnberg Mahkemesi 10 Ka- sım 1945'te kurulmuş, yargılamayı 1 Kasım 1946'dabitirmiş; 12 ölüm, 3 müebbet, dört kişi de değişik ha- pis cezalanna çarptınlmış, bu ceza- ların riimü infaz edilmiştı. Tokyo Mahkemesi ise 4200 Japondan 700'ünü ölüm cezasına. 2500'ünü de hapıs cezasına çarptırmıştı. Da- ha sonra 1993'te Yugoslavya'da. 1994'te de Ruanda'da aynı nıtelikte mahkemeler kurulmuştur. Ikinci Dünya Savaşı öncesi bu ni- telıkte bir mahkeme kurulmuş değil. Ancak I. Dünya Savaşı sonrası Ver- sailles ve SevTes banş antlaşmalann- da, Alman Imparatoru II. VMlhehn üe Osmanlı Imparatoru V. Mehmet Re- şad'ın savaş suçlanndan dolayı yar- gılanmalanna ilişkin anlaşma hü- kümleri uygulanamamıştır. Ikinci Dünya Savaşı sonrası kuru- lan mahkemeler daha sonralan büyük eleştiriler almıştır. Bu eleştirilerin ba- şında mahkemelerin yetkilen, kanun- suz suç ve ceza olmaz ilkesi. hâkim- lerin yargılama kararı alan ülkelerden oluştunılması, tabii yargıçhk ilkesi. yalnız mağlup devletlerin yargılanmış olması gibi nedenler gelmekteydi. •*• Bütün bu eleştiriler göz önüne alı- narak aynı suçlan yargılayacak sürek- h bir mahkemenin oluştunılması için çalışmalar başlatılmış ve 17 Temmuz 1998'de Roma'da 148 ülke temsilci- si bir araya gelerek 120 ülke temsil- cisinin kabul oyu ile Uluslararası Ce- za Mahkemesi'nin kurulmasına ka- rar verilmiştir. Uluslararası Ceza Mah- :am kemesi Mart 2003 'te Hollanda'nın Lahey kentinde göreve başlamıştır. Mahkeme, savaş suçlan-insanlığa karşı suçlar ve soykınm suçlannı iş- leyenleri yargılama ile yetkilendiril- miştır. Sözleşmede, verilebılecek ce- zalann üst sının müebbet ve 30 yıla kadar hapıs olarak saptanmıştır. Mah- keme aynı zamanda gidenme de ka- rar verebilir. Kişilerbakımuıdanyetkisi; 18 ya- şından küçükler hariç herkesi kap- sar, sanıklann sıfatlanna bakıhnaz (başbakan, bakan, genelkurmay baş- kanı gibi). ışlenen suçlar bakımın- dan yetkisinı yukanda açıkladık, yer bakûnından yetkisi, herhangi bir kı- sıtlamaya tabi tutulmamıştır. 1 Tem- muz 2002 tarihinden sonra ışlenen suçlar için yetkılidir. Savcılık soruşturma açtıgı her ki- şının üye devletten teslımini isteye- bilir. Üye devlet bu karara uymak zo- rundadır. Dikkat edıldiğinde iade ye- rine teslim sözcüğü kullanılmıştır. Ülke kendi vatandaşlarını da teslim etmek zorundadır. Mahkeme üye de\ - letlerden her türlü bilgı ve belgeyi ıs- teyebilir. ••• tstanbul Barosu, Uluslararası Ce- za Mahkemesi'nin yetkisini kabul et- miş olan Ingiltere'nin başbakanı, sa- vunma bakanı ve genelkurmay baş- kanı hakkında. meşru bir temele da- yanmayan, uluslararası hukuka ay- kın olarak ABD ile birlikte silahlı saldın sonucu Irak'ı işgal etmesinı. işgalle birlikte savaş suçu, ınsanhğa karşı suç ve soykınm suçu ışledıkle- rini ve banşı bozduklannı gerekçe göstererek Uluslararası Ceza Mahke- mesi Savcılığı'na 15 Eylül 2003 ta- rihinde yazıh bir dilekçeyle suç du- yurusunda bulunmuştur. Aynı zaman- da mahkemenin yetkisinı kabul etme- miş olan öbür işgalci ABD'nın baş- kanı ve bakanlannın da tanık olarak dinlenmesini talep etmiştir. Bizim bu suç duyurumuzdan son- ra Atina Barosu başta olmak üzere 800'e yakın suç duyurusu yapıldığı- nı başsavcı ile yaptığımız görüşme- den öğrenmiş bulunuyonız. Savcılık bizim suç duyunısu istemimiz üze- rine bize 22 Haziran 2004 tarihli bir yazı göndererek: "Cevap vermedeki kaçınılmaz gecikme için üzgünüz... Savcıbğınuz sizin başvurunuzda be- lirtilen suçlamalan, diğer bağlantılı başvurular ve diğer elimizdeki bilgi- lerin yardımı ile değerlendiriyor. Ro- ma statüsünün 53. maddesine göre savcL, mahkemenin »çtihatlan çerçe- vesinde bu suçlann işlendiğine kana- at getirmek için makul bir neden bu- lunup bunuımadığuu, suçlann ağır- hğııu, ulusal sistem içinde bu suçlar- dan yargüanma yapıhp yapılmadığı- nı değerlendirecek, değerlendirme en çabuk şekilde sonuçlandınlacaktır. Ancak bu unsuıiann anlamlı bir şe- kilde değerlendirilmesinin belli bir zaman alacağını takdir edersiniz. Bir soruşturma açılması için makul bir te- mel bulunduğu konusunda karar ab- nır alınmaz, sizi hemen bilgikndire- ceğiz ve size gerekçeleri de sunaca- ğız" biçiminde bir açıklamada bu- lunmuştur. Lahey Baro Başkanı aracılığı ile mahkeme başsavcısından görüşmek için randevu istemimiz kabul gör- müş ve başsa\cı ile mahkemedekı makamında görüşme, ayrıca işgal sonrası dünyayı ayağa kaldrran iş- kence ve soykırıma dönüşen katli- amlarla ve işkencelerle ilgili belge- leri içeren bir dosyayı sunma ve Irak'ta yaşanan olaylardan duyduğumuz üzüntüyü dile getırme fırsatını yaka- ladık. ••• Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin görev alanı. yöneticilerin işlediği en agır suçlardır. Devletın en üst kade- mesinin işlediği bu suçlarla ilgili ulu- sal mahkeme ve savcılann duyarlı davranamadıklan, gerekli soruşturma- lan başlatmadıklan, başlatamadıkla- n açık olarak görülmektedir. Ülkemiz de dahil olmak üzere tüm ülkelerin bu mahkemenin yetkisini kabul etme- si için çaba gösterilmelidir. Ulusal alanda yeni ceza yasamız, soykınm suçu ile insanlığa karşı suçu kapsa- mına alarak cezalandırılmasını ön- görmüştür. Meşru bir nedene dayanmayan, uluslararası hukuka aykın olarak Irak topraklannın işgal edılmesı binlerce sıvıl ınsanın öldürülmesıne, binlerce kişinin insanhk dışı muamelelere uğ- ramasına, zorla topraklanndan sürül- mesıne, insanlığın ortak mirası olan tarihsel eserlerin yok edilmesine ne- den olmuştur. Bunun sorumlulanndan bir kısmı hakkında yaptığımız suç duyurusu konusunda Uluslararası Ceza Mah- kemesi Savcılığı'nınsorumlular hak- kında gerekli davayı açacağma, gü- cün hukukunun degil, hukukun gü- cünün egemen olduğunu gösterece- ğine inanmaktayız. PENCERE Sen Sen 01. Türk Olma! Birdenbire üstüne varınca şaşırdı: - Ulan, sen Türk müsün?.. Zavallı hemen suç işlemiş gibi sindi, ne diye- ceğini şaşırdı. başını egdi.. -Yokabi!.. Estağfurullah... Büsbütün celallendim: - Peki, sen nesın?.. • Aklıma 'Yüzbaşı Selahattin'in Romanı'ndak\ konuşma geldi... Selahattin (Yurtoğlu) Harbiye'de öğrencidir; cuma günleri (1910'lu yıllarda hafta tatili pazar de- ğildi) Rahmi (Apak) ile buluşurlar... Beşiktaş tramvay garajının karşısına düşen iki katlı büyük 'Selanik Kahvesi' Harbiye ögrencile- rinin izin günleri toplandıklan yerdir. "Rahmi, birgece Selahattin'e sorar: - Sen nesin?.. - Harbiye talebesiyim.. - Başka?.. - Osmanlıyım.. - Başka?.. - Müslümanım!.. - Hayır, sen herşeyden önce Türksün!.." Selahattin diyor ki: "O vakte kadar biz yalnız köylülere Türk derdik; Rahmi'nin bu sözü üze- rine ben: - Bilmem, dedim, şimdilik Osmanlıyım." • Rahmi ve çevresi Selahattin'e Türk olduğunu söylüyorlar ama, kolay mı?.. Selahattin zordadır, anlatıyor: "Günler böyle devam etti. Yavaş yavaş Türk olmaya başladık. Ben de bir yandan Türk olu- yordum, bir yandan Türkçü... Fakat kime bun- dan bahsetsem, gülüyor, kafasını çeviriyordu: - Güle güle, sen Türk ol!.. Benim aptal ve ser- sem olmaya niyetim yok!.." (Sayfa 38) • Eh, 1910'lu yıllardan bu yana tarihsel zaman çok geçmedi; işlertersinedöndü; bugün de en- tel geçinen kime sorsanız benzeri biryanıt alıyor- sunuz: - Güle güle, sen Türk ol!.. Benim aptal ve ser- sem olmaya niyetim yok!.. - Peki, sen nesin?.. - Türkiyeli!.. Ve sonra ekliyor: - Avrupalı!.. Diyeceğim o ki bizim Türk olmak hevesimiz, geç başladı, çabuk bitti!.. • Geçen gün birisi soruyordu: - Fransıza 'Fransalı' mı diyorlar?.. - Hayır!.. - Almana Almanyalı, Ingilize Ingiltereli mi diyor- lar?.. - Hayır!.. - Peki, AB'nin kodamanlan böyleyken biz ni- çin Türkiyeli olacakmışız?.. - Bizde Laz var, Kürt var, Çerkez var, Rum var, Arap var, Ermeni var... - Peki, Almanya'da ve Fransa'da Türkten ya da Araptan geçilmiyor, oralarda niye Almanyalı, Fran- salı olmayı düşünmüyorlar?.. Bir aptal ve sersem bizler mi kaldık?.. • Yüzbaşı Selahattin'e 1910'larda ne demişler: - Güle güle, sen Türk ol!.. Bizim aptal ve ser- sem olmaya niyetimiz yok!.. Yoksa gerçek mi?.. Biz Türkler sahiden aptal ve sersem miyiz?.. Gerçek bir 4x4'ün çevikliğini lüks bir otomobilin konforuyla birleştiren Outlander 5 9 . 7 m î l y a r TL'den* başlayan özel fiyatlarıyla sizleri bekliyor. www.tem s A .cotn.tr OUTLANDER. YENİ MITSUBISHI DRIVEALIVE.NET • Adapazarı BayTaktar ı264) 276 11 a • Bursa Se-^tas I224) 441 89 00 • Edime/Keşan Kale (284) 714 22 22 • İstanbul Altunizade Bcğaziç (216) 474 99 K Ataşehir UlugS! (216) 575 26 10 Avcılar As-Kate (212| 422 59 60 Pb« 8ahçeiievl«r Teberter (212) 644 18 50 Pbx B<-şiktaş Ajdatma; (2121 327 52 52 Çobançeşme Teberer (212| 452 88 88 Esantar Aldatmaz (212) 432 20 20 EyfipMar Olo(212|616 29 29 Pbx Florya Mar Oto (212) 541 68 98 Güneşli Y ıdızlar (212ı 630 57 30 Pb Kadıköy Çandca [2 - 6( 550 25 62-63-64 Ubadrye ÇarrJıca '216i 327 62 13 Mahmutbey Çeta; <212) 445 30 30 Pbx Maltepe Çızgi |2" M 442 97 20 Pbx Pend* Günen (216) 379 79 00 Pbx • bmit Çamlıca (262) 349 59 10-11 • İzmit/Gebze Çamlıca (262) 643 49 02 • Tekirtağ/Çorlu KcşMere (2B2ı 635 42 MITSUBISHI MOTORS rjilen kampanyalı anahtar teslim perakende satış fiyatıdır. ADANA3.SULH HTJKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2004 107 Davacı Gönül Değır- mencı vekılı taraftndan davalılar Fatma Soyer- gın vs. aleyhlerine raahkememıze açılan tapu iptalı ve tescıl da- vasının >apılan duruş- masında venlen ara ka- ran gereğince, Reşatbey Mahallesı. Saray Apartmanı. Kat7 No:5"te ıkamet eden davalılar Fatma Soj,ergin. Melahat Öz- sırkıntı. Hayrettin So- yergin. Nermin Güllü- ler. Faika Soyergın. Melike Ergeç. Halide Soyergın, Pembe So- yergın ve Serap Soyer- gin'in adlanna çıkartı- lan davetiyeler teblığ ediLmemiş, gerekli em- nıyet araşttrması yapıl- mış adresleri yine tes- pit edilemediğinden bu kez davalılann davetı- yesinin ilanen yapılma- sına karar verilmiş ol- duğundan. davalılann duruşma günü olan 01.12.2004 günü saat 09 30 da mahkememız- de bulunmaları veya bir vekil göndermeleri, gelrnedikleri ve vekıl göndermedıkleri tak- dirde dunışmalann gı- yaplarında yapıhp ka- rar verileceğinden işbu ilan davalılar Fatma Soyergın, Melahat Öz- sırkıntı, Hayrettin So- yergin. Nermin Güllü- ler, Faıka Soyergın, Melike Ergeç, Halide Soyergin, Pembe So- yergın ve Serap Soyer- gın'e davetiye yerine kaım olmak üzere ilan olunur. 11.10 2004 Basın: 48055
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle