Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 EKİM 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Universiteden atılanlara geri dönebilmeleri için bir destek de DYP'li Ummet Kandoğan'dan geldi
Af baskısı AKP'yizorluyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Istanbul Bağımsız Milleh ekili Emin
Şirin'den sonra DYP Denızlı Millet-
vekili Ümmet Kandoğan da öğrenci
affı için yasa önerisı \erirken gözler
iktıdara çe\Tİldi. CHP Grup Başkan-
vekili AB Topuz, iktidar partisinin
"topu"' kendilerine attığını \nrgula-
yarak "Hükümet tasan olarak bunu
sunsuiL CHPnin. onıın bunun arka-
sına saklanmasınlar" dedi.
D\TTiÜmmet Kandoğan, 1980'den
sonra "hernesebepleohırsaotsun" ünı-
versıte ıle ilışığı kesılenler ıçın aföne-
risi verdi. Kandoğan, "Yeni bir sınav
uruguay
• Bağımsız milletvekili Emin Şirirf in ardmdan DYP'li Kandoğan da 1980'den sonra
üniversite ile ilişiği kesilenler için af önerisi verdi. CHP'li Topuz. hükümetin sorumluluk
almamak için topu muhalefete attığını savunurken AKP Grup Başkanvekıli Irfan Gûndüz ise
af önerisinin CHP'den gelmesi konusunda ısrarlı olduklannı söyledi.
hakkmdan 80 bin channda öğrenci- imkânı \erilmelidir" dedi ki toplumda çanşma yarataeak düzen-
nin faydalanması bekkniyor. Gençle- CHP Grup Başkanvekilı Ali Topuz. lemeleri getirme gibi art niyetkri var.
re okuma hakkı verfimelidir" dedi.
Kandoğan, türban konusundaki kay-
gılar anımsatılarak yöneltilen bır so-
ru üzerine de "Üniversite ile ilişiği ke-
silenkrden bir bölümünün başörtülü
okhığu büiniyor. Düşünee \« ifadehür-
riyetinin olduğu bir Tiirkh e istivonız.
Aynmsız herkese üniversiteye dönme
dün gazetecilerle sohbet ederken af
konusunda, CHP'nin bir yasa öneri-
sı hazırhğı yapmasının söz konusu ol-
madığıru söyledi. Topuz, "Bunlar top-
lumda yanılgı yaratmaya dönük taUb-
siz gelişmelerdir. Başbakan Erdoğan
topu CHP'ye atnuşor. Biz verirsekyan-
hş anlaşdınz,endişeteri varmış. Demek
Hükümet, hükümetgibi çahşsın ve bu-
nu bir tasan olarak Medis'e sunsun.
CHP'nin, onun bunun arkasına sak-
lanmasuüar" dedi.
AKP Grup Başkanvekılı İıfan Gün-
dûz ise af önerisinin CHP'den gel-
mesinde ısrarlı oldukJannı söyledi.
Gündüz. "Bunlaranlaşmayabağhiş-
İktidar
bilgisayar
oyunuyla
değişecek
• Uruguay'da sol muhalefet,
gençleri sandık başma çekmek
için bir bilgisayar oyunu
tasarladı. Oyunda, gençler sosyal
değerleri harekete geçirerek
ülkeyi yeniden kuruyor.
Haber Merkezi - Uruguay"da yaklaşan
seçimlerle beraber sıyasiler, politikayla
ügilenmeyen gençleri cezbetmek için
yeni bir yol buldu. Sol eğılimlı
muhalefet partisı Frente Amplıo. ılk
defa oy kullanacak olan dijital kuşağın
gençlerini sosyal mesajlarla yüklü bir
video oyunuyla polıtikaya ısındırmaya
çalışıyor "Haydi DeğjpnT
(Cambiemos) adlı oyunda. oyuncular
yeni bir ülke kuruyor. Ülkenın
kuruluşunda sosyal değerler, fakirlere
yardım. sağlam bir altyapı gibi
seçenekler var.
Ulke kurma oyunu
Partı kendi savunduğu değerleri oyunla
gençlerin ügisıne sunmayı hedefliyor.
Oyunun tasanmcısı Gonzalo Frasca
oyunu, "Genç oyuncular, yeni bir ülke
kurmanm tüm zorluklannı burada
dene)ebifirler. bir bilmece gibi. değişik
değerleri ve stratejileri birleştirerek bir
bütüne varacaklar" şekhnde tarumlıvor.
Frasca, politik içerikli video oyun
tasanmında biruzman "Uruguay'da
gençler poütikacılara güvenmiyor, bu
nedenle sandıklara da gitmiyorlar"
diyen Frasca"ya göre, "Uruguay
tarihinin en kötü krizini yaşıyor ve
ülkenin bir anlayış değjşüdiğine ihüyacı
var. Bu nedenle de Cambiemos oyunu
gençleri yeniden poütikava ısındıracak."
Gençler arasında gıderek yaygınlaşan
bilgisayar ve video oyunlannın, yakın
gelecekte bir medya aracına dönüşmesi
bekleniyor. Haydı Değişim
(Cambiemos) oyunu. sandık başına
götürebüeceği bırkaç bin genç
sayesinde, kıyasıya bir yanşın sürdüğü
ülkede iktidann değişmesine vesile
olabilir. Ülkede 2 5 milyon seçmen
bulunuyor ve bunlann yüzde 10'dan
fazlası ilk kez oy kullanacak.
Sol muhalefet Frente Amplio, merkez
sağ Partido Nacional ve Partido
Colorado'ya karşı mücadele venyor.
Halen Kopenhag Teknolojı
Üniversitesi, Dijital Estetık ve İletişim
bölümünde öğretim üyesi olan Frasca,
oyunun, gençleri parti programı
hakkında da bilgilendirdiğini söylüyor.
Oyun sayesinde merakı uyanan
gençlerin, partinin web sıtesıne geçerek
burada parti programını okumaları \ e
oy verecekleri adaylar hakkında bilgi
almalan hedefleniyor.
Tarlada kız öğrenci avı
Erzurum MilB Eğitim Müdürü Ahmet Er, merkeze
bağh köylerdeki taıialan tek tek dolaşarak okula
gitmeyen kızlan beürledi. Er, kentte 4 bin 500 kız
çocuğunun okula gitmediğine dikkat çekti.
Erzurum'un bölgedeki diğer kentlere oranla daha
şanslı olduğunu ifade eden Er, Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinde birçok kentte okula gitmeyen
kız çocuğu sayısının 10 binleri bulduğunu söyledi.
Er, Miffi Eğitim Bakanhğı ile UNlCEFin ortaklaşa
yürüttüğü "Haydi Kızlar Okula" kampanyası
kapsamında merkeze bağh köyleri dolaşarak kionı
okula göndermeyen veüleri ikna etmeye çabşo. Er,
merkeze bağh Şıh köyünde aileleriyle birfikte
tarlada çalışan Ashhân Cüleç (9), Nisanur Aktan (7)
ve Sultan GÖkgöz (6) ile sohbet etti Çocuklann hem
çahşıp hem de okula gittiğini öğrenen Müdür Ahmet
Er, "Sakın okulunuzu bırakma>in. Bu ülkenin
siztere ihtiyacı var" diyerek nasihatte buhındu. Er
aynca, "Haydi Kızlar Okula" kampanyası için tüm
flçe kaymakamlannın özveriyle çabşüğinı
VTirgulavarak "Herkes üzerine düşeniyaparsa kısa
sürede büyük yol kat ederiz" dedi (GURKAN ATA)
ler. dk tektifCHP'den getein,ondan son-
ra konuşahm. Eğer bu işin siyasi ran-
tı varsa onlar alsın. Anıa gereklUiğine
deinanjyoruz" dedi Gündüz, bu tav-
rın ıktidar açısından çelişkı oluştur-
duğunun belirtilmesi üzerine "Belki
önümüzdeki günlerde muhalefetle
ortak bir çahşma olabilir. Biz yapın-
ca tarüşma farkh noktalara gidiyor.
Doğru yaptığumz işlerde bile kamu-
oyunda tedirginliğe sebepolan. muha-
lefet. Bu ancak karşıiıklı mutabakat-
la olabilir. Özellikle 17 Arahköncesin-
de bir gerilime tahammülümüz yok"
görüşünü dıle getırdi.
Görevden alındı
Erdoğan için
ölmek de
kurtaramadı
ANKARA (ANKA) - Başbakan
RecepTavyip Erdoğan'a yazdığı öv-
gü dolu mektubun ardından Milli
Eğitim Bakanhğı Müşavirliği'ne
atanan CumaB Tekin, görevinden
alındı. AKP millen ekili ZeynepTe-
kin'in kardeşi olan öğretmen Cu-
mali Tekın, bu göre\e atanmadan
önce yazdığı mektupta Başbakan
ıçın "öleceğmi" ılan etmişti.
Adana'da öğretmenlik yaparken
Erdoğan'a yazdığı mektubun ardın-
dan Ankara'ya Milli Eğitim Bakan-
hğı Müşavirlığı kadrosuna atanan
Tekin"ın bu göre\i yaklaşık 9 ay sür-
dü. Cumali Tekın, 22 Ekim"de Res-
mi Gazete'de yayımlanan kararla
görevinden alındı.
Tekin, bir dörtlüğün de ıçınde yer
aldığı mektubunda Erdoğan'a özet-
le şunlan yazmıştı: " Size hedrve ola-
rak çocuklanm, torunlanm ve ül-
kem için, Türk tslam âkminin gele-
ceğiiçinhiç gozümü knpmadan bun-
dan sonraki ömrünıü ömrünüze ek-
lemek isterim ki daha çok hizmet
edip dün\a düzeninde söz sahibi
olabilmeniz için„" Tekin, Milli Eği-
tim Bakanı Çelik'in de "ayağuunto-
zu" olacağını söylemışti.
Prens Charles ile görüşen Cumhurbaşkanı, AB'ninverdiği sözlerin aıkasında durmamasını eleştirdi
Sezer'den Kıbrıs sitemi
GaOer Prensi Charles, Ankara'daki temaslan çerçeveshıde
" Devinimler, yaşanıa se\inci" dans topluluğunun provasmı iz-
ledL Prens Charles, sponsorlan arasında British Council'uı da
bulunduğu gösterinin pro\asmıizledikten sonra, sahnededans-
çüarla bir süre sohbet etti ve haüra fotoğran çektirdi (A
tSTANBUL / ANKARA (Cumhuriyet) -
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Gal-
ler Prensi Charles'ı kabulünde AB'nin Kıb-
ns Türklerine verdiği sözlerin arkasında dur-
mamasını eleştirdi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere önce-
ki gün Türkıye'ye gelen Galler Prensi Char-
les, Istanbul'da bombalı intihar saldınlan so-
nucu hasar gördükten sonra
onanlan İngiltere'nin Istan-
bul Konsolosluğu'nun açı-
lışınakahldı. Charles. saldı-
nlarla ilgili olarak "Bu cani
saldınlan planlayarak ara-
mıza ayrüık tohumlan at-
mak istevenler, ancak bizle-
ri, İngUiz, Türk. Müslüman.
MUSCNİ ve Hıristiyanlan bir
araya getirnıe>i başarabil-
mişlerdir" dedi.
Türkıye'nin AB içinde ^~~~~~~~
yerini almak üzere hareket ettığını voırgula-
yan Charles, şunlan söyledi: "Hem burada
hem deAvrupa'nın diğeryerlerinde Doğu ve
Baü'nın. İslanıiyet \e Hıristhanhğın birleş-
mesi\le değerlerinin, inançlannın ve stan-
daroaruun kaybolmasından korkanlar ola-
caknr.Bu korkulan anlnvrum. Birleşik Kral-
lığuı bu korkulann giderihnesindeözielbir rol
oynayabileceğini umuyorum." Türkiyenin
de îngiltere gıbı geçmışte geniş bir ımpara-
• İstanbul'daki İngffiz
Konsolosluğu
J
nun
açılışına katılan Prens
Charles, Türk halkımn
Atatürk'ün vizyonu
sayesinde İslam ve
demokrasinin uyum
içinde var olabileceğini
gösterdiğini vurguladı.
torluğa sahip olduğuna dıkkati çeken Char-
les, "Türkiye halkı belki diğcrlerinden deöte
olarak, büjiik ölçüde Atatürk'ün vizyonu sa-
yesinde tslam ve demokrasinin birtikte uyum
içinde var olabileceğini gösterme yolunu bul-
muştur. Birleşik Krallık, Avrupa'da Türki-
ye'nin en kararhdestekçiierinden biri ohnuş-
tur. Önümüzdeki yıllarda da bu desteği ver-
_ ^ _ _ _ _ _ _ meye devam edecegimizi bi-
Ihorum" dıye konuştu.
Prens Charles, Istanbul'da-
ki açılışın ardından Anka-
ra'da çeşitli temaslardabulun-
du. Charles ilk olarak Cum-
hurbaşkanı Sezer'i ziyaret
etti. Edinilen bilgiye göre bu
görüşmede, ingiltere'nin
Türkiye'nın AB üyeliğine
verdiği desteğe teşekkür
eden. Kıbns konusunda da-
~ ~ ~ ^ ^ ^ ^ ^ ha fazla çaba bekledıklerini
anlatan Cumhurbaşkanı Sezer, AB'nin son
dönemde, Kıbns'ta çözüme "hajır" diyen
Kıbns Rum Yönetimı'ni ödüllendirir tutum
izlemesinı eleştirdi. Charles daha sonra Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendısi onu-
runa verdiği yemeğe katıldı.
Öte yandan Charles bugün Deyrulzaferan
Manastın, Kasımı>e Medresesi ve Kırklar Ki-
lısesı"nin de aralannda bulunduğu tarihi me-
kânlan gezmek üzere Mardin'e geçecek.
ENTERNET /MEHMET SUCU mehmet(a cumhuriyet.com.tr
Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma, ik-
lim değişikliğiyle mücadeleyi öngören Kyoto
Protokolü'nü onaytadı. Dünyanın geleceğini il-
gilendiren bu haber nedense Türkiye'de pek
fazla önemsenmedi.
1997 yılında kabul edilen Kyoto Protokolü'nün
hedefi, dünya ikliminde sera etkisi yaratan ve bü-
yük bir kısmı kuzeyin endüstri ülkelerinde olu-
şan karbondioksit oranını 2010 yılına kadar yüz-
de 5 oranında düşürmek. Bilindiği gibi küresel
ısınma buzullann erimesine ve deniz seviyesi-
nin yükselmesine, aynca fırtınalann, yağışlar ve
kurak dönemlerin artmasına neden oluyor.
Rusya ve ABD uzıın süredir Kyoto Protoko-
lü'nü imzalamıyordu. Bu nedenle de protoko-
lün işlerlik kazanması olanaklı olmuyordu. An-
cak Rusya parlamentosunun alt kanadı Du-
ma'nın protokolü onaylaması ile işler biraz de-
ğişti.
Aslında protokolün uygulanması kadar, yürür-
lüğe girebilmesinin aritmetiği de son derece kar-
maşık. Dünya Iklim Sözleşmesi'nin uygulanma-
sını düzenleyen protokolün yürürlüğe girebil-
mesi için imzalayan ülkelerin dünya ikliminde se-
ra etkisi yaratan emisyon toplamının yüzde 55'i
Tüm Dünyaya Müjdeli Bir Haber
aşması gerekiyordu. Dünyanın en büyük karbon-
dioksit üreticisi ABD'nin imzalamayacağını açık-
lamasından sonra Kyoto Protokolü'nün yürür-
lüğe gırebilmesi için Rusya'nın katılımı kaçınıl-
maz olmuştu. Dünyanın en fazla sera gazı üre-
ten ülkesi Amerika Birleşik Devletleri, 2001 yı-
lında anlaşmadan çekilmişti.
Putin'in ve Rusya'nın tutumundaki bu deği-
şiklık, Avrupa Biriiği ile DünyaTicaret Örgütü'ne
üyelik için yapılan pazartığa bağlanıyor. Putin, yap-
tığı bir açıklamada, Kyoto Protokolü'ne onay
verilmesi karşılığında AB'den, Rusya'nın Dün-
ya Ticaret örgütü'ne üyelığini destekleme sözü
aldığını söylemişti.
Avrupa Birtiği'nden yapılan açıklamada, Kyo-
to Protokotü'nün, mükemmel olmayabileceği, an-
cak küresel ısınmayla mücadelede en uygun
araç olduğu vurgulandı. Avrupa Komisyonu Baş-
kanı Romano Prodi, Amerika Birleşik Devlet-
leri'nın. insanlığın geleceği için hayati önem ta-
şıyan bir mücadeleden çekınmemesi gerektıği-
ni söyledi.
Rusya'nın Kyoto'yu imzalaması ile birlikte
ABD ve özellikle Bush Hükümeti, uluslararası
sorumluluklarını yerine getirmedikleri için lyice
köşeye sıkışmış oldu... ABD, dünyanın toplam
karbondioksit salınımının yaklaşık beşte birin-
den sorumlu.. buna rağmen, iklim değişimi ko-
nusunda hemangi bir adım atmamakta inat edi-
yor. Aslına bakarsanız yayımlanan yeni bir ra-
pora göre gelişmiş ülkeler küresel ısınma konu-
suna ciddi olarak eğilmedikçe, küresel yoksul-
luk ve açlıkla mücadele çabalan sonuç verme-
yecek. iklim Değişikliğı Üzerine Hükümetlerara-
sı Panel tarafından yapılan araştırma, sanayileş-
miş ülkelerin 2050 yılına kadar sera gazlarının
oranını yüzde 80 oranında düşürmeleri gerekti-
ğini belirtiyor. Bu rakam Kyoto Protokolü'nde he-
deflenenden çok daha büyük (*).
Raporu kaleme alan Andrew Smms, iklim de-
ğişikliklerinden en çok zarar görenin en yoksul
ülkeler olduğunu söylüyor. Sımms'egöre Bang-
ladeş bunun en somut ömeğı. Bangladeş'te
son sellerde ülke üretiminin yüzde 5'inin zarar
gördüğü tahmin ediliyor. Rapordaki tavsiyelerin
başında, gelişmiş ülkelerin yakıt kullanımını acil
olarak azaltması gerektiği geliyor. Raporda im-
zası bulunanlardan Nobel Banş ödülü sahibi
Desmond Tutu ise hükümetlerin ve çevre ör-
gütlerinin felaketi önleyecek kalıcı çözümler bul-
mak üzere birlikte çalışmaları çağnsında bulun-
du.
Greenpeace Türkıye'nin de söylediği gibi:
"Rusya'nın Kyoto Protokolü'nü imzalamasının
ardından Türkiye de yeni yeni başladığı aniaş-
ma sürecini hızlandırmakzorunda kalacak. Çün-
kü anlaşmanın hayata geçip geçmeyeceği yo-
lundaki belirsizlik kalkarsa, tarafolmayan az sa-
yıdaki ülkenin birliğe katılması beklentileri arta-
cak.
Bilindiği gibi Türkiye, Kyoto sürecine İklim
DeğişikJiği Çerçeve Anlaşması'nı imzalayarak gir-
di. Çalışmalarne kadarçabukbaşlarsa, hem dün-
ya hem de ülkemizdeki insanlar, fosil yakıtlara
olan bağımlılıklarını azaltarak daha az Yatağan
faciaları yaşayacak; bağımsız ve temiz enerji
kaynaklarının yolu da açılmış olacak."
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
OtosansürFransa Yeşiller Partisi Milletvekili Helene Flatu-
re'nin geçen hafta cuma günü Avrupa Parlamento-
su insan Haklan Alt Komitesi Başkanı kimliğiyle Di-
yarbakır'ın Tellikaya köyün de soyledikleri haber de-
ğeri taşımıyor mu?
Madam Flature, Tellikavak'ta incelemeler yapıyor,
daha sonra köylülerle kapalı bir toplantı gerçekleşti-
riyor. O toplantıda nelerin konuşulduğunu kendisi,
çevirmeni ve köylülerden başka hiç kımse bilmiyor.
Ama toplantı sonunda Madam' ın bir gazeteciye
soyledikleri ilginçtir: "Diyarbakır, Kürtbölgesinin baş-
kentidir. Aynı zaman da AB 'ye giriş mücadelesinin de
başkentidir. Çünkü bütün sorunlar burada yatmak-
tadır. Bu sorunlar sosyal ve ekonomiktir,"
Türkiye Cumhuriyeti birfederasyon olsaydı, AP'nin
İnsan Haklan Alt Komitesi Başkanı Madam'ın söyle-
diklerinde haber değeri aramak gerekmezdi. Ama bu
hafta sonunda 81. yıldönümünü kutlayacağımız Cum-
huriyetimiz, üniter ve tek başkentli bir devletin cum-
huriyetidir. Kım olursa olsun, özellikle bir konuğun o
Cumhuriyete yeni biçimler giydirmek gibi bir terbiye-
sizliği yapması o nedenle her şeyden önce haber ola-
rak önemlidir.
Gelin görün ki, başta Cumhuriyet gazetesi olmak
üzere bu haberi sayfasına geçiren bir ya da iki gaze-
te olmuştur. Türk medyası, AB yolculuğunda sakın-
calı bilgilerle kafasının kanşmasını istemediği için ol-
malı, okurianndan ya da izleyicilerden kendi ülkesi-
nin üniter yapısını değiştirme niyetini açığa vuran bir
yabancı milletvekilinin sözlerinı gizlemiştir Sansüret-
miştir.
Bu sansürü kendi kendisine uygulayarak halkın bil-
gi edinme hakkını çiğneyen gazete ve televizyonlan-
mızın bedava özgürlük kahramanlığında kimseye pa-
buç bırakmadığını dünya âlem bilmiyor mu?
Hem her yıl 24 Temmuz'da, sansürün Meşrutiyetin
ilanıyla "sözde" kalkmasını kutlanz. Hem de işimize
gelmeyen, efendilerimizi kızdıran haberler karşısında
sus pus olmaktan geri kalmayız. Ama o efendıler ör-
neğin yargı erkini törpülemek istemışlerse bu isteğin
üstündeki şalı açan Yargrtay Genel Kurulu'na da ağ-
zımıza geleni söylemek için sadece yanşmakla yetin-
meyiz. Cehaletimizi de sergileyerek o genel kurulu oluş-
turan 246 yüksek yargıcı bir araya getıren düşünce-
leri, emeklilik kapısında bekleyen Yargrtay Başkanı'nın
istencesi olarak da takdim edebiliriz.
Evet mi, hayır mı?
Dün bir gazetemiz "AByolunda sivil teyakkuz" baş-
lığıyla çıkmıştı. Ve en kritik viraja 53 gün kaldığını du-
yuruyordu. Aynı gazetede tek sütun içinde varla yok
arasında bir başka haberde, Avrupa Parlamento-
su'nun 17 Aralık'ta oylanacak Türkiye raporunun tas-
lağının ortaya çıktığı bildınliyordu. Altında Hollandalı
parlamenter Chris Eurlings'in imzası bulunan taslak-
ta, müzakereler başlansa dahi Türkiye'nın bugüne
dek görülmedik bir siyasi denetim altına alınması is-
tendiği söyleniyor. O denetimle ilgili satır başı halin-
deki önerilere gelince.. Başta anayasa değişikliğı ge-
liyor. Söylemeye gerek yok ama, o değişikliğin Bayan
Zana ve Madam Flature'nin bınncisinin Türkiye'nin iki
ulustan oluşan birdevlet olduğu, ikincisinin de üniter
yapının yerine bölgeli bir oluşumun işaretlerini veren
düşünceteriyle içereceği anlaşılıyor. Ermenistan'la ba-
nş, Kıbns'tan Türk Banş Gücünü çekme ve Alevilerin
Müslüman azınlık olarak yasal korumaya alınması da
sıralanıyor.
Hükümet tüm bukonulardasuskun. Muhalefet ağ-
zını açmıyor. Sivil Toplum örgütleri keza. Sendikalar
bu ülkede yaşamıyor sanki!
Ve ölü toprağının en gübrelisi Türk medyasının üs-
tünde!
Sanılıyor ki, 17 Aralık gelince Türkiye masaya otu-
rup her madde üstünde görüş bildirecek ve tek tek
vırgülllerin, noktalann, parantezlerin anlamlan açıklat-
tınlacak.
Oysa AB'nin bir başka önde gelen görevlisi, Geniş-
lemeden Sorumlu yeni üye Mathias Rırte, 18 Ekim-
de, CNN Türk'te Mehmet Ali Birand'a ne diyordu?
"Size AB müktesabatını veriyoruz. Siz bu AB mük-
tesabatına "Evet" diyorsanız, ben de sizin "Evet"
inize inandığım için görüşmeler bitmiş demektir."
Hızlı AB'ci Birand o konuşmayı, Türkiye ile AB
arasında bizim anladığımız gibi bir Müzakere ol-
mayacak. Bir al-ver ve birpazariık söz konusu değil"
diye yorumlamış değil mıydı? Hâlâ hangi baş
müzakereciden söz ediyoruz ki. ikinci bir Ismet Inönü
mü bulacağınızı düşlüyorsunuz?
AB kestirme yoldan gıdiyor ve uzatmadan evet mi,
hayır mı diye yanrt veımemizi istiyor. Kendileri o tarih-
te hayatta olmayacak insanlar ise çoktan eveti yapış-
tırmaya hazıriar.
Sadece bugünü kurtarmak ıçın. "Bizden sonra is-
terse tufan olsun" diyorlar.
Atatürk Cumhuriyetçileri. Bu tehlikeli gidişe 29 Ekim
2004'te ev ve işyerterine her yıldan çok daha görkem-
li bir biçimde bayraklanmızı asarak hayır dediğimizi
göstermeliyiz.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit /; e-kolay.net
ÖZ-CE DER projesi
* http://www.bbc.co.uk/
Çocuk tutuklularla
uzman sohbeti
İstanbul Haber Ser-
visi - Özgürlüğünden
Yoksun Gençlerle Da-
yanışma Derneâi'nin
(ÖZ-GE DER),^Isla-
hevleri ve Cezaevlerin-
de Tutuklu ve Hûkûm-
lü Durumda Bulunan
Çocuklann Sosyal ve
Yasal Koşullaruun İyi-
leştirflmesi'" projesi kap-
samında, Prof. Doğan
Cüceloğlu ile a\oıkatlar
Türkay Asma ve Or-
han Şimşek. Bayram-
paşa Tutukevi'nde kalan
500 çocukla 26-27
Ekim tarihlerinde soh-
bet edecek.
Avrupa Birliği (AB)
tarafından finanse edi-
len ve bu yıhn mart ayın-
da başlatılan projede,
bugüne dek Ankara,
Bursa. Konya, Kayseri,
Muş, Elazığ, Diyarbakır,
Antalya illerinde 450
çocuğa ulaşıldı. ÖZ-GE
DER, Istanbul'dan son-
ra Izmir. Aydın, Mani-
sa, Adana, Mersin ve
Gaziantep kentlerini zi-
yaret edecek ve böyle-
likle projede yaklaşık
iki bin çocuğa ulaşılmış
olacak. Çocuklara yal-
nız olmadıklannı his-
settirmek ve onlann psi-
kolojik ihtiyaçlanna yar-
dımcı ohnayı hedefle-
yen proje kapsamında,
çocuklara aynca içinde
"BM Çocuk Haklan
Sözieşmesr, "Güvenük
Kuruhışlanndakitşlem-
ler ve Haklar*
1
! anlatan
broşürler bulunan dos-
yalar dağıtılacak.