Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25 EKİM 2004 PAZARTESİ HABERLER Beş grubunyanşüğı tstanbul Barosu seçimlerinde Önce Dke Grubu'nunadayı Kolcuoğlu, 4 bin 971 oy aldı Kokuoğhıyemden başkan Kazun Kokuoğiu en yakm rakibi Bahri Beten'i 1112 oy farkla geçti. ECEVİTKILIÇ Istanbul Barosu Başkanlığı 'na Ka- znn Kokuoğlu yeniden seçildi. Ba- ro tarihınin en geniş katıluncı seçi- mini gerçekleştırdiklerinı söyleyen Kazım Kolcuoğlu, "Projelerimize devam edeceğiz" dedı. Dünyanın en büyük barolanndan îstanbul Barosu'nun 2 gün süren ge- nel kurulu sona erdi. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçek- leştirilen kurulun dünkü bölümünde başkanlık seçimleri yapıldı. Saat l7.00"de oy kullanma işlemi sona erdiğinde. a\r ukatlar ıçin heye- canlı ve gergin bir bekleyış başladı. Zamanlanru daha çok bahçede ge- • Baro tarihinin en geniş katılımlı seçimlerinin gerçekleştirildiğini belirten Kazım Kolcuoğlu, seçimin demokratik bir ortamda geçtiğine dikkat çekti. Yargının önemli sorunlai' yaşadığına dikkat çeken Kolcuoğlu, hak arama özgürlüğünün önünün tamamen açılması gerektiğini vurguladı. adım takip ettıler. Önce Ilke Gru- bu'nun başkan adayı Kazım Kolcu- oğlu ve Çağdaş Avukatlar Grubu'nun başkan adayı Bahri Bden'ın başa baş gitmesi, taraftarlannın alkışlan ile karşılandı. Saat 18.30 sulannda sandıklann tamamına yakınının açıl- çiren avukatlar, seçimler hakkında sohbet etti. Daha sonra sandıklar ya- vaş yavaş açılarak ilk sonuçlar gel- meye başladı. 'Baâımsız Türklve' Baro üyelen. seçım sonuçlannı sa- lona kurulan sinevizyondan adım ması ile Kazım Kolcuoğlu başkan- lığını yeniden ilan etti. Avukatlardan büyük ilgiIstanbul Barosu'na üye avukatlar başkanlık seçimi için sabahın erken saatierinden itibaren oy kuUanmaya başladu Seçimdeyarışan gruplar, oy kullanacak avukatlarlayakından ügüendi • Istanbul Barosu'nun 2 yıl önce yapılan başkanlık seçimlerine yaklaşık 7 bin avukatın katılmasma karşın bu sene yaklaşık 12 bin 500 üye oy kullandı. Baro aidatlannı ödemeyen üyelere de seçimlerde oy kullanma hakkı verildi. GÖKÇE UYGUN Istanbul Barosu'nun 2 gün devam eden ve Kazun Koicuoğftfnun açık ara farkla yeniden başkan seçıldiği genel kuruluna, baro üyesi avukatlann ilgisi oldukça yoğundu. 18 bin 400 üyesi bulunan Istanbul Barosu'nun 2 yıl önce yapılan başkanlık seçimlenne yaklaşık 7 bin avukatın katılmasma karşın bu sene yaklaşık 12 bin 500 üye oy kullandı. Bunun en önemli nedenlerinden biri ise bu yıl, gecen yılın aksine baro aidatlannı ödemeyen üyelere de seçimlerde oy kullanma hakkının verilmiş olmasıydı. Sabahın erken saatierinden itibaren oy kullanmak için Lütfi Kırdar Kongre ve Sergı Sarayı'na gelen baro üyelerine girişteki görevliler hangi sandıkta oy kullanacaklan konusunda yardımcı oldular. Aynca salona ginşte oy kullanılacak sandıklann belirlenmesi için bilgisayarlar da konuldu. 'Cruplardan Ikna çabası' Salona ginşte oy kullanacak avukatlan bekleyen bir başka durum da, seçimde yanşan Çağdaş, Önce Ilke. Birfik, Hukuk ve Çağn gnıplannın temsilcileri oldu. Ellerinde üyesi olduklan gruba ait tanıtım yazılan, fotoğraf, afiş ve broşür taşıyan bu kişiler, oy kullanacak avkutlan ikna için çaba gösterdiler. Öte yandan Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayrnın bahçesinde de seçimlerde yanşan 5 grubun standlan kuruldu. Burada da görevliler tarafından başkan adaylannın tanıtıldığı yazı ve broşürler dağıtıldı. Sarayın üst katında da seçim sandıklannm yanı sıra bazı yayınevlerinin standlan açıldı. Bu standlarda da daha çok hukuk ile ilgili kitaplar satışa sunuldu. Gazetemize destek amacıyla faaliyet gösteren Cumhuriyet Okurlan (CUMOK) da stand açtı. Istanbul Barosu tarafından Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'na ulaşım için kentin çeşitli noktalanndan servis kaldınldı. Kazun Kolcuoğlu nun sandıklann tamamına yakmımn açıtanasryia başkanhğuıı ilan etmesinin ardından, fstanbul Barosu'nun yeni yönetim kurulu üyeleri tophı fotoğrafçektirdilerve 10. Yıl Marşı'nı sö>1ediler. (GÖKÇE UYGUN) İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN FRANSIZ DURUMA FRANSIZ Yeni başkan Kazun Kolcuoğlu'nu tebrik etme yanşına giren Kazım Kol- cuoğhı taraftarlan, "Bağımsız Türld- ye" ve "Başkan en büyük" şeklinde slogan attılar. Kazım Kolcuoğlu'nun burada kısa bir basın açıklaması yap- masının ardından. yönetim kurulu üyeleri toplu fotoğraf çektırdilerve 10. Yıl Marşfnı söylediler. 1112 ov farkla kazandı 5 grubun yanştıgı seçimde 12 bin 443 avukat oy kullandı. Seçim sonu- cunda Önce Ilke Grubu'nun adayı Kolcuoğlu 4 bin 971. Çağdaş Avu- katlar Grubu'nun adayı Bahri Belen 3 bin 849, Çağn Grubu'nun adayı Muharrem Balcı 2 bın 391, Hukuk Grubu'nun adayı Prof. Dr. FeritHa- kan Baykal 858, Baroda Birlik Gru- bu'nun adayı Mustafa Kuran ise 276 oy aldı. Kazım Kolcuoğlu 1112 oy farkla seçimi önde bitirirken yöne- tim kurulu üyeliklenne de, Zeki Yıl- dan, Mehmet Şiikrü Alpaslan, Nazan Moroğlu, Muammer Aydın, Süley- man Sefa Bilgiç. .Mehmet Durakoğ- lu, Muazzez Yılmaz Faikoğlu, Hüse- yin Ozbek, FUiz Saraç ve Omür De- deoğhı seçıldı. 'Baronun güçü ve aeleceği ortava cıktı' Sonuçlann kesinleşmesınden son- ra bir konuşma yapan Kolcuoğlu, baro tarihinin en geniş katılımcı se- çimini gerçekleştirdiklerinı söyledi. Daha önceki seçımlere en çok 7 bin 500 avukatın katıldığını anımsatan Kolcuoğlu, "2>ılhkyönetiminıizbo- yunca üyeler ile sıcak ilişkiler geliş- tirdilc Geniş kaünmı bu sıcak ilişki- lere bağlamak gerekir. Bu geniş ka- ütan baronun gücünü ve gekceğmi or- taya çıkardı. Ayncaaküğmıızoj avu- kadann çahşmalarmıızı çok iyi değer- lendirdikkriniortaya koyuyor" dedi. •Proleler bitlrllecek' Seçimin demokratik bir ortamada geçtiğini vurgulayan Kazım Kolcu- oğlu, yargının önemli sorunlar yaşa- dığını söyledi. Hak arama özgürlü- ğünün önünün tamamen açılması ge- rektiğini belirten Kazım Kolcuoğlu. şöyle devam etti: "Etkin bir hukuk ve adil bir yar- güama gerekh*. Görevde bulunduğu- muz süre içinde önemli aühmlar yap- ük. Avukatlann sağbk sonınlaruun çözümü ve adliyelerin 3 merkezde toplanması en önemli projekrimiz- dir. Stajyer avukarJannuza çok önem veriyoruz. Yanm kalan projekrimi- zi bitireceğK." Belen: Müdahale edllmeli Seçimden hemen sonra Kazım Kol- cuoğlu'nu ilk olarak Çağdaş Avu- katlar Grubu'nun adayı Bahri Belen tebrik etti. Bahri Belen, Türkıye'nin hukukun ve yargının yeniden yapı- landığı önemli bir süreçten geçtiği- ni söyledi. Barolann ve hukuk kurum- lannın bu önemli sürece müdahale etmesı gerektiğini vıırgulayan Be- len, "Ancak tstanbui Barosu'ndald mevcut yönetim. bu konuda dona- nımb ve yeteıü değil. Bizinı katlola- runız doğru bir şekilde değerlendiri- lecekse seçim her zaman için varar- bdır. Bundan sonra seçilenlerin Tiir- kiye'deki yargının yapılanması ko- nusundaki sorumluhıJdarmı yerinege- rirmeleri konusunda uyancı olaca- ğız. Hatta isterlerse katkî sunmaya da hannz" dıye konuştu. oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Başbakan Mehmet Ali Talat'ın kurduğu koalisyon hükümetinin Mec- lis'te çoğunluğu kaybetmesinin ar- dından istifa etmesiyle ortaya çıkan hükümet krizi sürüyor. Cumhurbaş- kanı Rauf Denktaş, Ulusa! Birlik Partisi Genel Başkanı Derviş Eroğ- lu'na hükümeti kurma görevi verdi. Eroğlu, salı günü bir hükümet kura- bilmek amacıyla Mehmet Ali Talat'la görüşecek. Kıbrıs'tayız. Trabzon'da değişik görüşlerdeki bir kısım aydının oluş- turduğu Empati grubunun düzenle- diği toplantıya katılmak üzere bura- dayız. Empati, başkalarını anlama ve onun duygu dünyasına girmek anlamına geliyor. Kıbns, Türk ve Rum kesiminin birbirini anlamakta zorluk çektiği bir kara parçası. Işte burada Türkiye'den bizler, Kıb- ns'ın Türk ve Rum kesiminden ay- dınlar, empati yapmak amacıyla bir araya geldik. Kıbrıslı Türkler, 24 Nisan 2004 ta- rihindeki referandumun ardından bir bekleyiş içine girmişler. Bu bekleyiş Kıbns'ta Başbakan Talat'la giderek bir belirsizliğe dönüşmeye başlamış. Son günlerde ortaya çıkan hükümet buhranının arkasında da bu belirsizliğin birrolü olduğunu söy- leyebiliriz. Başbakan Mehmet Ali Ta- lat, referandum sonrası durumu şöy- le özetledi: Referandumda Türk ta- rafında "evef", Rum tarafında "ha- yır" çıkması bir belirsizliğe neden ol- du. Biz bu dönem zarfında Türk ta- rafına uygulanan izolasyonun kaldı- nlması için çalıştık. Ancak uluslara- rası hukuk ve uluslararası toplum, beklentilerimize cevap veren bir çö- züm üretemedi. Talat, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ın referandum sonrası Türkler lehine yapılacak açı- lımlar konusunda hazırladığı rapoaın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konse- yi'nin gündemine alınmadığını ve ilk kez bir genel sekreter raporunun raf- ta kaldığını belirtti. Talat bu konuda- ki sorunları da şöyle özetledi: Bizler sorunun ABD ve Ingiltere ile çözü- lebileceğini sanıyorduk. Halbuki Gü- venlik Konseyi'nin diğer üç daimi üyesi Rusya, Çin ve Fransa'nın da önemli olduğunu bu süreç içinde öğrendik Rusya, kendisinin Kıbrıs ko- nusunda devre dışı bırakıldığı inan- cıyla yeni açılımlara destek vermiyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konse- yi'nin, Kıbns Türk tarafının uluslara- rası uçuşa açılabileceğini söyleme- si, bir anda birçok ülkenin uçuşlara başlamasını saölayabilir. örneğin Is- lam Kalkınma Orgütü böyle bir ka- rann ardından Islam ülkelerinin uçu- şa başlayacaklannı söyledi. Ancak şu ana kadar bu sağlanamadı. Mehmet Ali Talat, referandum son- rası ekonomide bir iyileşme yaşan- dığını belirtti: Kıbrıs Türk tarafında adam başına yıllık gelir 5 bin 500 dolardan 7 bin 500 dolara çıktı. Türk tarafına gelen turist sayısında önem- li bir artış gözleniyor. Şu ana kadar, 2004 yılının başından bu yana kal- kınma hızımız yüzde 13.5; yıl sonun- da bu rakamın yüzde 15'e ulaşaca- ğını düşünüyoruz. Inşaat sektörü canlandı. Ancak Kıbrıs'ta bir çözü- me ulaşılamadığı için süren belirsiz- lik, insanlann canını sıkıyor. Peki, çözüm nasıl mümkün olabi- lirdi: Kıbrıs Rum Kesimi'ni tavize zor- layacak kazanımlar elde edebilme- miz için Türkiye'nin Rumları sıkıştır- ması gerek. örneğin Türkiye, liman- lannı Rum kesiminin gemilerine açar- sa, Rum uçaklanna hava koridoru ve- rirse, onları tanıyacak yönde siyasi adımlar atarsa bizim işimiz zorlaşa- bilir. Türkiye'nin AB'den müzakere ta- rihi almak amacıyla bütün dikkatini oraya yoğunlaştırdığını biliyoruz ve bunu anlıyoruz. Ancak 17 Aralık'tan sonra ne olacak? Talat'a ve Kıbrıslı siyasetçilere, "Peki, siz Kıbnslı Rumlarla bir çö- züm arayışına giremez misiniz? ör- neğin Annan Planı'nda karşılıklı ba- zı küçük ödünler vererek yeni bir uzlaşma sağlayamaz mısınız? Te- mel konularda değil ama bazı aynn- tılarda iki tarafı da tatmin edecek bazı değişiklikter yaparak, adımlar atamaz mısınız" diye sorduğumda, evet ya da hayır demeden, sessiz- ce dinliyorlar. Hâlâ Türkiye'nin tutu- munun önemli olduğunu düşünü- yorlar. Kıbns'ta hükümet sorunu çözüle- bilir mi? Buradan edindiğimiz izlenim, pek çözülemeyecekmiş gibi görünü- yor. Kıbns'ta ocak ayına doğru bir er- ken seçim ihtimalinin yüksek oldu- ğu söylenebilir. Tabii 2005 yılı Nisan ayında bir de cumhurbaşkanlığı se- çimi yapılacak. Rauf Denktaş bu kez aday oimadığını söyledi. Tabii yann değişebilir. CTP'nin adaymın ise Meh- met Ali Talat olacağı anlaşılıyor. Kıbns, geçen yıl yaşadığı büyük de- ğişimlerin ardından yeni değişimle- re ve siyasi arayışlara giriyor. Belir- sizlikler bakalım önümüzdeki günler- de neler getirecek? 2OOO9 LİYILLARDA ERDAL ATABEK Neden Hedef Seçemiyoruz?.. "Kendi hedefini seçebilmek", bütün biryaşamı etkileyen önemdedir. Çünkü dikkatle bakarsak görürüz ki "yaşamımız seçimlenmizdir". Seçmek ise toplum olarak da kişiler olarak da pek başanlı olamadığımız bir konu. Demokrasimizin aksamasından da bireylerin mutsuzluğundan da çıkaracağımız sonuç budur: Doğru seçimler yapamıyoruz. Hedeflerimizi seçemiyoruz. Seçtiğirniz hedeflere güvenemiyoruz. Seçimlerimizin kendi seçımlerimiz oimadığını çok sonra anlıyoruz. Ama neden? Şundan ki "doğru seçim yapabilmek", sağlıklı bir altyapı istiyor. Bu sağlıklı altyapının önemli birözelliği "bütünü görebilmek"tır. • Bütünü görebilmek... "Vızyon-Görüş" sözcüğü "bütünü görebilmek" kavramını tam karşılamıyor. Onun için de "bütünü görebilmek" yetisine önem vermemiz gerekiyor. Ço- cukluktan başlayarak bütün eğitirn sürecınde "bü- tünü görebilme" üzerinde durmalıyız. Bir resmin bütününü görebilmek, bir kitabın tümünü anlaya- bilmek, bir haritanın tümüne bakabilmek, bir ola- yı çok yönüyle kavrayabilmek "gelişkin zekâ"nın özellikleridir. Bir noktaya takılıp kalmak, bir olayı tek yönüyle değerlendirmek, bir aynntıya saplan- mak, "çokyönlü zekâ işlerliği"n'ı engelleyen hata- lı düşünme ile sonuçlanır. • Bağtmsız karar verebilmek... Aile ıçı davranışlar da eğitim sistemimiz de "ba- ğımlı karar vermek" amacına yöneliktir. Bir çocuğun, bir gencin. aile içinde ya da okulda yürüyen siste- mı "eleştirmesi", bu eleştiriye dayanarak "başka seçenekler araştırması", bu araştırma sonucunda "sistem dışı karar venvesi" istenmediği ıçin, des- tektenmediği için sürekli engeflenen bırtutumdur. Ka- rarlarını başkalarına bağımlı olarak verebilenler el- bette kendi hedeflerini seçemezier. Seçtıklerı he- defler de başkalannın kendilerinden ıstedikleridir. • Kendisinden beklentisi olmamak... Bırisinın "kendi hedefini seçebilmesi" için kendi- sinden beklentisi olması gerekir. Kendisinden bek- lentisi olmayan, bütün beklentilerini kendi dışına (anne-baba, devlet, okul, şirket, kader kısmet, Tan- rı, amca-dayı vb.) bağlayan kişilerin kendi hedefle- rini seçmeleri beklenemez. Kendisinden beklentisi olmamanın önemli bırnedenı, "gereksinmelerinin sü- rekliolarak karşılanması"û\r. Çocukluktan başlaya- rak "çocuklannın her istediğini, hatta istemediği halde alan" aıleler sonuçta yetışen çocuğun "ken- disinden beklentisi olmaması"na neden olurlar. • Özgüven eksikliği... Toplumumuzda yaygın olan "özgüven eksikliği" ya da aynı sonuca varan "hak edilmemiş özgüven", bireylerin ya karar verememesiyle ya da verdikle- ri karara güvenmemelerıyle sonuçlanır. özgüven eksikliği aynca ele alınması gereken bir konu ol- makla beraber bireyin kendisıne değer vermeme- siyle, kendine saygı duymamasıyla bağlantılıdır. Kendine güveni olmayan kişinin "kendihedefiniseç- mesi" de beklenemez. • Sorumluluk alamamak... "Kendi hedefini belihemek", bireyin kendi so- rumluluğunu alabilmesi ile ilgilidir. Çünkü bir he- defı seçmek, seçenekler arasında birine karar ver- mek demektir. Çocuklukdöneminden başlayarak "sorumluluk alması desteklenmiş" kişiler, kendi karariannı verebilir, kendi hedeflerini seçebilirter. Bu- nun yerine, bütün sorumluluklan ailesi ya da baş- kaları tarafından taşınmış kişiler, hedeflerini de başkalannın seçmesini bekleyeceklerdir. Unutulmamalıdır ki bir hedefi seçmek, ötekiler- den vazgeçmektir. Ama ötekilerden vazgeçmeyi başaramadan da bir hedef seçilemez. Onun için de "kendi hedefini seçebilmek", şu özelliklere sahip olarak başanlabilir; "bütünü gö- rebilmek", "bağımsız karar verebilmek", "kendin- den beklentisi olmak", "özgüven sahibi olmak", "sorumluluk alabilmek". Belki de her şeyden önce bu eğitimi yapmak ge- rekiyor... e-mail: erdalatak;<; superonline.com faks:0212 513 90 98 Prens Cbarles Istanüul'da • İstanbul Haber Servisi - Galler Prensi Gharles Is- tanbul'a geldı. Prens Çharles'ı, Atatürk Havalimanı Devlet Konuke\i'nde. Ingiltere'nin Ankara Büyü- kelçisi Peter Vv'estmacott, Dışişleri Bakanlığı Istan- bul Temsilcısi Büyükelçi Fazlı Keşmir ve Istanbul Valı Yardımcısı Necati Oztürk karşıladı.Tadilatı ta- mamlanan Ingiltere Başkonsolosluğunu ziyaret eden Çharles, daha sonra Çırağan Oteli'ne geçti. fiazalcı: • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nun ÇHP'li üyesi Mustafa Ga- zalcı, okul aile birliklerinin işlevini değiştiren yasa tasansına tepki gösterdi. Yeni düzenlemeyle okul aile birliklerinin "para toplayan" birlikler haline geleceğini belirten Gazalcı, eğirimin parah olması ve özelleştırilmesinin hedeflendiğinı savıındu. TATnm hisseJeri satın abnıyor • AIVKARA (Cumhumet Bürosu) - Istanbul bağunsız milletvekili Emin Şirin'in yazılı soru- sunu yamtlayan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül. F-16 uçaklannın üretiminin yapıldığı Türkiye Ha^'acılık ve Uzay Sanayi'nin (TAI) Lockheed Martin Firması 'na ait yüzde 42 hisse- sini satın almak üzere harekete geçildiğini ve bu konuda değer tespiti yaptıklannı bildirdi.