Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KİM2004PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
lasliye
Pof. Dr. Sinan Sönmez ile son
gürJerdekigelişmeleri konuşuyor-
cJuk. Dedi ki:
"Devletı demokratikleştirmek
tbaşka, tasfiye etmek başkadır."
StJzel sözdü doğmsu...
Not
AhmetTaner Kışlalı'yı andığı-
~nız gün, "Karamsarlığa Haytr!"
aolı yazısının başlangıç bölümü-
i ü akıl defterimıze kırmızı kalem-
e not ettik:
'En sevdiğim ve gerçekçi bul-
luğjm laflardan biridir:
- Hiçbir şey, ne sanıldığı kadar
yi, ne de göründüğü kadar kötü-
1/lüzakereci
AB ile ucu açık müzakere için
jçuk kaçık bir müzakereci olmaz,
>lmamalı. Hem hiç yakışır mı, dip-
omatik ciddiyetin, engin biiginin
•e ulusal çıkartan korumanın do-
uğu sayılan AKP'ye böylesi...
Derin derin düşünmeleri de bu
üzden. Adlarsıram sıram sırala-
nıyor, sıkdokunup sınanıyor...
Müzakerecilik için adı dile geti-
rlenlerarasında eski Stockholm,
simdiki Seul Büyükelçisi Selim
Kuneralp de var.
Kuneralp, eski AB Genel Mü-
cürYardımcısı'dır. AB Komisyonu
eski AnkaraTemsilcisi Karen Fogg
ie "elektronik posta" arkadaşlı-
Çından da tanınan Kuneralp, ulu-
sal kurtuluş savaşımıza karşı çjkan
Lnlü Dahiliye Nazın Ali Kefnal'in
tarunudur aynı zamanda.
Hiç düşünmesinler. Kuneralp,
AKP için de AB için de biçilmiş kaf-
tandır...
ankcıuı kulisi IŞIK KANSU
Sıfır numara vergi
Memurlara üç kuruş zam yapıla-
cağının açıklandığı günlerdeydi. CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal parti-
sinin gruptoplantısında, Maliye Ba-
kanlığı'na bağlı "Merkezi Uzlaşma
Kurulu"r\ur\ kimi şirketlerin vergi ve
cezalarını "s/fır"ladığını açıkladı.
Baykal'ın konuşmasına konu et-
tiği birkaç örnek geçti elimize... Bir
ünlü grubun 1 trilyon 725 milyar651
milyon 850 bin lirahk vergisi ve 3 tril-
yon 330 milyar 508 milyon 50 lirahk
cezası 4 Kasım 2003'te "srfjr'lanmış-
tı. Bir grubun 297 milyar lirahk tapu
harcı 200 milyara düşürülmüş, bu-
na karşılık 480 milyar liraya ulaşan
vergi cezası Nisan 2004'te "sıfır"\an-
mıştı. Yîne Nisan 2004'te bir başka
şirketin 231 milyar liralık vergi ve 322
milyar lirahk cezası kaldınlmıştı.
Vergi denetmenlerine danıştık. Uz-
laşma kurullannın genellikle vergi ve
cezalarda indirime gittiklerini, ama
vergi ve cezayı "sıfıriama" yöntemi-
ne ise ilk kez tanık olduklannı vur-
guladılar.
Baykal, gruptaki konuşması sıra-
sında "Böyle keyfı biruygulama da-
ha önce hangi Maliye Bakanı döne-
minde yapıldı?" diye sormuş.
Artık o tanıdık biçemle soruya ve-
rilecek yanıtı şimdiden duyar gibiyiz:
"Keyfimizin kâhyası mısın?"
Başbakanlık Insan Haklan
Danışma Kurulu'nun tartışmalara
neden olan "azınlık" raporunun
büyük ölçüde Prof. Dr. Baskın
Oran'ın kaleminden çıktığı
anlaşıldı. Bu yüzden ortadaki
belgeye "Baskın Oran raporu"
demek olasıdır.
"Baskın Oran raporu", 1990'lann
başında Türkiye'nin parçalanma
tehlikesiyle karşı karşıya olduğu
hususunda bir "Sevr Sendromu"
yaşandığını, bu havanın bugün bir
"paranoya" haline geldiğini; farklı
kimlik ve kültüriere yönelik
"refo/777"lara da bu "Sevr
paranoyası"n\n beslediği
zihniyetin şiddetle direndiğini ileri
sürmeye, dolayısıyla geliştirdiği
savlan büyük ölçüde "ruh
hekimliği" diliyle açıklamaya
çahşmaktadır.
Prof. Dr. Baskın Oran, 1996'da
yayımladığı "Kalkık Horoz - Çekiç
Ülkenin puh tahlili
Güç ve Kürt Devleti" adlı
kitabındaki görüşleri ile bugün
vardığı noktaya ulaşacak savlannı
geliştirmeye başlamıştır. Kitabın
önsözü, bu konuda önemli bir
veridir. Oran'ın önsözüne göre
Kürtler, uluslararası politika
sahnesine tarihte ilk kez Sevr
öncesi "uvertür bile değil, sessiz
fıgüran olarak çıkartılmışlar"dı\r.
Çünkü, amaç "Kûrdistan'ın
bağımsızlığı değil, Osmanlı
Imparatorluğu 'nun
dağıtılması"dır. Oran, "Kürtlerin
'dış mihrak'/arca biçilmiş bu
figüranlık rolûnün Lozan'da
tarihin karanlıklan içinde yitip
gittiğini" ifade etmektedir. Yine
Oran'a göre 1990 başındaki
Körfez bunalımı sonrası Kürtlerin
"basit figüranlık rolü" de
değişmiştir.
"Insan ve azınlık
haklannın şimdiye değin
görûlmemiş biçimde önem
kazandığı bir uluslararası ortamın
çok özel koşullannda Kürtler, bir
yandan yaşadıklan acı olaylann,
biryandan da ABD'nin
petrol çıkartarının sonucu olarak
ortaya çıkan Güvenli Bölge'de
artık bir devlet 'embriyonu'na
sahip bulunuyorlar." Baskın
Oran'ın 1996'daki önsözü ile
bugünkü "Baskın Oran
raporu "nu yan yana
getirdiğimizde şöyle bir tabto
çıkıyor karşımıza:
Sevr döneminde Osmanh'yı
parçalamak için Kürtçülük "dış
mihraklarca" figüran olarak
kullanılmıştır ama, 1990'iarda
kabaran ve yaklaşık 35 bin kişinin
ölümü ile sonuçlanan "düşük
yoğunluklu savaş"a yol açan
Kürtçü, aynlıkçı hareketin
Türkiye Cumhuriyeti'ni
parçalamaya yönelik bir "Sevr
sendromu' 'na yol açması
anlamsızdır, dolayısıyla
demokratikleşme önünde bir
"paranoya" yaratmamalıdır.
Aynca, artık "figüran" olmayan
Kürtlerin "ABD'nin petrol
çıkarlarının sonucu olarak" Irak'ın
kuzeyinde bir devlet kurması
karşısında da "paranoyak"
olunamaz!
Mesleğe başladığımız yıllarda
gazeteci ağabeyimiz Engin
Karadeniz, şakayla karışık
"Evladım" derdi, "Şunu iyi bil ki,
Türkiye büyük bir tımarhanedir."
Doğru söylemiş galiba. Çelişkiler
karşısında bir insanın çıldırması
işten bile değil...
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞÎPAL
Kamu Personel Yasa
Taslağı: Mali Haklar ile
Sosyal Hak ve Yardıııılar
"MaH Haklar ile Sosyal Hak ve Yardunlar" Kamu Personel
Yasa Taslağı'nın Beşinci Kısmrnda yer almıştır.
MaH Haklar: Taslağın 115. maddesinde belirtilen "memur-
lar" ile "sözteşmeh" personeTe verilmesi tasarlanan
u
MaH Hak-
lar" şu ödemelerden oluşmaktadır.
1) Temel Aylık: (Madde 117)
"Memurlara ödenecek temel ayhk, ayhk katsayı ile" 9 basa-
maktan oluşan "Temel Ayhk Gösterge Cetveti'nde yer alan gös-
terge rakamlannın çarpımı sonucu bulunan tutardır."
2) Temel Ücret: (Madde 118)
"Temel ücret, sözleşmeti personetin ladem yıtanda değerlen-
dirikn her üç yühk hizmet süresine 1 'inci basamaktan başlamak
suretiyle, temel aylık gösterge cervetinde karşıhk gelen basamak
için öngörülen gösterge rakamlan uygulanır."
3) Görev Aylığı: (Madde 119)
"Memur statüsünde" yer alanlara. Yasa Taslağı'na "ekli 1 Sa-
yıtaGörev Aylığı CetveH'nde gösterüen oranlarüzerinden hesap-
İanacak görev aytağı ödenir." (Henüz, cetvelde gösterilecek oran-
lar belirlenmemiştır.)
En yiiksek görev aylığı 120.000 (yüz yirmi bin) gösterge ra-
kamının aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunan tutar olup.
Başbakanlık Müsteşan'na ödenir. Diğer memurlara ödenecek
görev aylığı tutan, en yüksek görev aylığı tutarının "1 sayıh cet-
vekle belirlenen" oranlar esas alınarak tespit edilir. (Bu oranlar
taslakta henüz belirlenmemiştir.)
4) Görev Ücreti: (Madde 120)
"Sözleşmeü personel statüsünde" yer alanlara yasa taslağına
ekli "II sayılı Görev Ücreti CerveB'nde gösterilen oranlar üze-
rinden hesaplanacak görev aytağı ödenir". En yüksek görev üc-
reti 100.000 (yüz bin) gösterge rakamının aylık katsayı ile çar-
punı sonucu bulunan tutardır. (Bu oranlar yasa taslağında be-
lirlenmemiştir.)
5) Görev Güçlüğü ve Sorumluluk Ödemesi: (Madde 122)
"Memurlar ile sözleşmeö personele en yüksek görev ayhğuun
yüzde otuzunu geçmemek üzere görev güçlüğü ve sorumluJuk
ödemesi \ apılabilir."
6) Başan Ödemesi: (Madde 123)
•'Memur" statüsünde yer alanlardan "iyi sidl" alanlara Ara-
lık ayı toplam aylıklannın yüzde yırmi dördü oranında başan
ödemesi yapılır. "Peldyi" sicil alanlarda bu oran yüzde altmışı
olırak uygulanır.
"'Sözteşmeh personel" statüsünde yer alanlara da aynı oran-
la'da "başan ödemesi yapıhr".
7)Ödül:(Maddel24)
"Bağlı bulunduklan kurumlarda olağanüstü gayret ve çahş-
nulan sonucunda emsaDerine göre başanta görev yapnklan gö-
rüen memurlar ve sözleşmeü personele (~) bir toplam ayhk ve-
\2 toplam ücret tutarmı aşmamak üzere ödul verilebüir"
Sosyal Hak ve Yardımlar:
DKiraBedelı: (Madde 131)
•*Memurlar ve sözleşmeli personele (...) 7.000 (yedi bin) gös-
tege rakamının ayhk katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tu-
tsn aşmamak üzere" aylık kira ödemesi yapılır.
2) Yemek Bedelı: (Madde 132)
"Memurlar ile sözleşmeö personele 2500 (iki bin beş yüz) gös-
, tege rakamının ayhk katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tu-
:
tz ayhk yemek bedeti olarak ödenir."
l 3)Çocuk Yardımı: (Madde 134)
\ •'Memurlar ve sözleşmen personele, her bir çocuğu için 1.000
?(faı) gösterge rakamının ayhk katsayısı ile çarpıhnası sonucu el-
\ «i edilecek tutarda ayhk çocuk yartumı ödenir. Ancak, ikiden
; fcla çocuk için bu katkı yapümaz."
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak " turk.net
HARBİ SEMİH POROY semihporoyCa yahoo. com
/x_j-a
OTOBÜSTEKİLER KEMALURGESÇ k_urgenc(<ı yahoo. com
HAYAT EPIK TIYATROSU MUSTAFA BJLGÎN
EMNtYET SENEL MD.LÛ6Ü.NÜN
HAZIRLADI^I KtTABA SORE
MESLEKTEN ATTL.-4N
731 POLİSİN
. SADÇCE BİRÎSİ
?"KÖTÜ MUAMELE" ÎLE
SUÇLANMIŞ L
hayatepik a mynet.com
IST-fNBUL KTTAP FUARININ
AÇILDlSl
SÖNLERDE
H/4ZIRL4NAN
SU KtTABI... VILIN
"MASAL KtTABI"
OLARAK ONERtyORUM
ı ı ı r
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN
ı ı r J ı ı ı ı ı ı
25 Ekim wıctc.munUaz-<ırikan.cotn
SARIYER SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2004/503
Sanyer Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 18.08.2004 tarih, 2004/503
ssas, 2004829 karar sayılı dosyası ile Istinye, Hamam Sokak No:
22 2 Sanyer adresinde ikamet eden ve Trabzon merkez Yalı Mahal-
lesi, Cilt 23, Kütük 387"de nüfusa kayıth îbrahim ile Samiye'den ol-
ma 1952 doğumlu Yavuz Selim Seyhan'ın rahatsızhğı sebebiyle ve-
sayet altına alındığı ve kendısine kardeşı Yıldız Demir Yılmaz'ın va-
si atandığı ılan olunur. Basın: 47982
l.Ü. Hukuk Fakültesi ögrenci kimlik kartımı ve pasomu kaybettim.
Hükümsüzdür.
BAŞAK CANSU BOYOĞL U
İNÖNÜÜÜNBASBAKANUMAN İSrmi
13S7'DB BU6ÛH, &AŞ8AKAH İSMET İNÖNÜ, G&tEVİNÖ£N İS-
TİFA ETTİ. MEDBN OLARAK ÇOK YOB6UN DuenutOA SU-
LUKIOUeUNU GÖSTSRMeSİUE KASÇIM, ASIL ETKBNİN,
ATATÜIİK'Ü^ HÜKÛMET ÜrELERİNİ SLEŞTİÇMESI OL-
DUĞU SAMLMAIOTtpiR. BU KONUPA 8İR AçrKLAAAA yA-
PllM&ACAICrtR. BÖYLECE,fKİ ESKt ARKADAÇIN ARA-
IARINMK.İ İÜŞK.İhJİH 7AMAA4EAJ K£SİLÛİĞİ SÖVLEN-
TÎSİ Ç/KMIfSA OA, ÖrLE OLMADlâ AmTÜR^'ÜM
ÇEÇİriJ OAyBAUiŞLA&INOA GÖRÛLECEieTİR. AVUl
GÜU,ATATÜRK YEMİ BAÇBAZAU AMYINA ŞU YAZIYI
SĞNDESD) : İzrnir Mebucü Celât Sayartr,
Malaf'ya AAebuSU /smef- /nönü,B<JfvekaleÛen ish'fa
ehnişHc Başvekalete sîzin •fayifûni*. fensîp otunmuç-
hırYeni fcra Veki/leriH<TyeH'n)n itrfihap ve fnha edif-
mes/nî rica eJerim. /SeıCicumUır K.Afafiirk.
SAGNAK
JNİLGÜN CERRAHOĞLU
AB Araç Değil Amaçtm!'
Bir an için 17 Aralık eşiğinı atladığımızı ve müzake-
relere başladığımızı düşünelim. Bizi nasıl birsüreç bek-
liyor?
Geçen hafta "British Counc//"in "Centre For Euro-
pean Reforrn"\a bırlıkte yaptığı toplantıda Avrupa Ko-
misyonu'ndan Pavel Telicka; bu "muamma" hakkın-
daçokyararlı bılgilerverdi. Son II tatilini Türkiye'de ge-
çiren Telicka; Çek Cumhuriyeti'nin başmüzakerecisiy-
miş, ülkesı ile AB arasındaki müzakereleri o yürütmüş.
'Önemli olan üyelik...'
Söze başlarken Türkiye'de bazı hükümet çevreleri-
nin ağzından "Sonunda üye olmasak da olur, önemli
olan sür&çtir. AB aracılığı ile biz Türkiye'yi dönüştür-
mek, modemleştirTnekistiyoruz" şeklindecümlelerduy-
duğunu; bunun hata olduğunu söyledi Pavel Telicka.
Ve ekledi: "Adaylann hepsi 'üyelik istiyoruz' derken, si-
zin 'Bizim için süreç daha önemli' demeniz çok büyük
hata. Bu; Türkiye'nin üyeliğini istemeyenlerin eline ba-
hane verir. Bu söylemi bir an önce terk edin ve 'AB
üyeliği ile modernizasyon hedefliyoruz' şeklinde değiş-
tirin!"
"Kopenhag refonmlannın" Türkiye adına muazzam
bir ilerleme okjuğuna değınen eski Çek müzakereci, "Asıl
zordönem bundan sonra başlayacak" dedi ve sözle-
nne şöyle devam etti: "AB ile müzakerelere başladığı-
nız gün dış ilışkilerden güvenlik politikalanna dek tüm
politikalannız! AB ile uyumlu hale getirmeye zortana-
caksınız! Tarama süreci için tüm sektöıierde 'müza-
kere pozısyonlannı' (position papers) bugûnden hazır-
lamabsınız. Farklı bir müzakere konseptine kendinizi
alıştınn. Komisyondaki müzakerecilerenyakın mütte-
fikleriniz olacak. 'Müzakerelerin' yüzde 80'ini kendi
devletinizleyapacaksınız. yüzde 15'İAB başkentleriy-
le, kalanyüzde 5 de Brüksel'le gerçekleştihlecek..."
Başmüzakerecinin el kılavuzu
Müzakere sürecınde "kişisel ilişkilerin" önemine dik-
kat çeken Telicka, şu "tüyolan" verdi:
1. Şeffaflık iyidir. Brüksel'le ne kadar bilgi paylaşır-
sanız, o kadar iyi... Komisyon "durum tespiti" yapa-
cak araçlara sahip. Gerçekleri saklamak Brüksel'de
"kredinizi" düşürür.
2. Kullandığınız her söze dikkat edin. Gerekirse su-
sun. Her söz, sonra size karşı dönen bir silah olarak
kullanılabilir.
3. Olmayacak hedefleri kovalamayın. Rekabetçi bir
ortamın içinde olacaksınız. Olur olmaz şeylerin pazar-
lığını yapmaya kalkarsanız, "kredibiliteniz" yara alır.
4. Başmüzakerecı siyasetçi, teknisyen, kariyerdip-
lomatı olabilir. Siyası kimliği olan bir müzakerecinin
avantajı, arkasındaki siyasi destektir. Ancak gün gelir,
hükümet degişir; başmüzakereciyi değiştirmekzorun-
da kalırsmız. Kariyerdiplomatı "devamlılık" adına avan-
tajdır. "Devamlılık" önemlidir. Ben kariyer diplomatıy-
dım. Arkamda iyi bir "takım", "inandıncılık" ve "med-
ya desteği" vardı.
'At pazarlığı' olmayacak
Bu önerileri kavramak için "müzakere" sözcüğüne
açıklık getinnekte yarar var. "Şu şartla olur, o şartla ol-
maz!" ya da "Şunu yapanm, bunuyapmam" şeklinde
bir pazariık söz konusu olmayacak. Hele hele bir "Ka-
palıçarşı pazarlığı" ya da "atpazarlığı"hiç olmayacak.
Brüksel'in "müzakere" ile kastettiği şey, AB'nin son
50 yılda saptamış olduğu kurallar manzumesi yani
"müWesebat/n" aday ülke tarafından olduğu gibi alı-
nıp "ulusal müktesebat" haline getirilmesi demek. Söz
konusu olan, bir "uyum" ve "uyarfama"dan ibaret. biz,
AB'ye uyacağız; AB hiçbir kuralını bizim için değiştir-
meyecek ve kati surette "Benim özel şartım vari" şek-
linde bir mazeret kabul etmeyecek. Bunlan bilelim.
Müzakere edilebilecek tek konu "derogasyonlar" ve
"geçiş süreleh" olacak. AB "müktesebatını" uygula-
mak için örneğın "tanm'da siz 10 yıllık bir "geçiş dö-
nemi" istiyorsanız, Brüksel "Haytr, 7 yıl" diyebilecek.
Yanlız bu "müzakere" edilecek. Müzakereler, AB'ye
uyumun en gelişmiş olduğu sektörier ya da en kolay
dosyalarla başlayıp; en son, en zordosya ile kapatıla-
cak. Buna göre Türkiye'nin önce "Gümrük Birliği" mük-
tesebatını tamamlamakla ışe başlaması, ilk dosyanın
GB olması beklenıyor.
"Müzakerelehn yüzde 80'ini kendibaşkentinizleya-
pıyorsunuz!" derken, Telicka bunlan kastediyor. En bü-
yük sorun, Türkiye'nin, iç şartlannı AB'ye uyarlamasın-
da. Başmüzakerecinin, "iç güçleri" süratle AB değişi-
mine ikna edebilmesi gerekiyor. "Kopenhag Kriterie-
ri"ne uyum sürecinde yaşananlar; Türkiye'yi bekleyen
bu yeni dönem yanında şaka gibi kalıyor.
BUTJVIACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3
SOLDANSAĞA:
1/ Eşcınsel ka-
dın. 2/ Maden-
leri yontmak
için kullanılan
çelik araç...
Ressamlann
boyalan üzeri-
ne dizdıkleri
levha. 3/ " —
Pakula":
ABD'li sınema
yönetmeni...
Bir yüzeyin
eğiklık derecesini an-
lamaya yarayan araç.
4/ Diş köklerini kapla-
yan sert madde... Kim-
se, kişi. 5/Japonlara öz-
güçiçekdüzenlemesa- 4
'
natı. 6/ Dokuma tezgâ-
hında tarağı tutan par- 6 I
ça... Toprağınnemi. II
Bir spor kulübümüzün 8 I
kısa yazılışı... Geniş 9 |
kollu sabahlık. 8/tstan-
bul'un bir ilçesi. 9/"— Yıllar": Orhan Kemal'in ro-
manı... Birrenk.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Yatınmcının gereksinim duyduğu makine ve ekip-
manın. bir kuruluş tarafindan piyasadan alınarak yatı-
nmcıya kiralanmasına verilen ad. 2/Öğle sıcagında sü-
rünün dinlendiği gölgelik... Atasözü. 3/Osmanlı top-
rak düzeninde sipahilerin aldığı en büyük tımar... Rus-
çada "evet'". 4/Haylaz, serseri. 5/Kalın bükülmüş si-
cim... "Dünyada sevümiş ve seven — bekler 'BilmP'
ki gıden sevgililer dönmeyecekler"(Yahya Kem?'
Taraf... Büyüme, gelişme. 7/Vücuttaki AID
C
nü saptamakta kullanılan test... Klavyeli'
Türk müziğınde bir makam... Bir şeyir 4
zü. 9/ "Top yuvarlaktır" örneğinde ^
düşünceyı değışik terimlerle yinelem». %, &
lup kusuru ya da oyunu. % <