17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 EKİM2004CUMA + CUMHURfYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK DÜRUST TA3İATLI İSTAN3UL EJ2JJDÎSÎ ABDÜLCANBAZ' KAHİKÜLAD2 KAC3RALA3I VA5.AM K05t UL Bı'ZLER 3 u OLMAMAlM PAHA İVİ V4 Pw2£Mİ 5Ei 40K guYMK ILKEİ .A&>AM Ö^tEKAiMAil, Î>MN LAP-lMI Pt^Tİft.MEIiVı'Z, DEf^LJ İLKEL VAPİIfcLAJ^ Z. (M5MLAWN CWVHA MHA MLK VİHE 0 ı Z L E R İ N t W P 5EVE1/M, YcP-YMZı^M^e - Bİ£- At-LE <r|3ı' VA^AyAL/M M AftNAİ-IM-- s ' xf )/J /J ı/3l JBBâWJWVM mmp \ BMMUM tf \ ^ \ KtNPı'Ap Yİ£YEfc££ TÜM î>wNyA l lıUiîJ MYA^Wy/ 5AyiY0^UM. AMA, MMHTLK D£6îlı'M Vt»l£ PE. NYAMıllN B u YWZMMC>E(«-İ (rt'81 YENıPEN OIM^ACAK. 5«V£Mı PEVİ.ET1E/Î.ONCE ALAR.INIA 4IRAB. 5AVA^WP/sJA trİRİfEtEk. ^ÜA t^İMVA^'^ 0U yÜ2ilîw£ PONECcKLEJl. Akı d ı M ü 5AVAİLAÜIMA KAf^AO^İAfc., -Üi-Ep-, t^5^2i£Jİ|' EZERtlc 5oMM(îf _ L£fc. İHAMETTfN VANAyM/^ ^-/ft' i^S/Fft1 .. Susurluk Çetesi davasında 8 yılın ardından mahkemeye gizli belge vermesi kuşkulara neden oldu Bucak gizliliğesığınıyorANKARA (Cumhuriyet Bdrosu) - Polis-mafya- siyaset üçgenindeia kir- li ilişkikrin gün ışığına çıktığı Susur- luk davasının başaktörlerinden Sedat Bucak'ın, bazı "gizfi bdgeterT mah- kemeye sunması, kendisini kurtarma çabası olarak değerlendirildi. Ancak ayru davanın geçmişteki seyrine bakıl- dığında. yargı, hiçbir dönem "gizli- lik'' iddialannı ve gizli duruşma is- temlerinj kabul etmedi. Yargıtay da gizlilik iddialannı, "çeteyT ve işlenen suçlan ortadan kaldırmayacağı görü- şüyle karut olarak değerlendirmedi. Yargının. "gizlilik'' iddialı belge ve açıklamaları, suçu ortadan kaldıra- cak nitelikte görmediği, Susurluk ana davasında ortaya çıkmıştı. Sedat Bu- cak'ın yeni adımı da bu cerçevede sonuç doğurmayacak bir girişim ola- rak değeriendirildi. • Sedat Bucak'ın, Çath'nın kaza sırasında 'kaybolan' çantasındaki dokümanlan 'gizli belgeler' olarak mahkemeye sunuşu. 'delilleri gizleme suçunun' itirafi. Ancak bir belgenin gizli olup olmadığı sadece mahkeme karanyla belirlenebiliyor. Bucak, şantaj amaçlı kullanıldığı savlanan belgeler nedeniyle delilleri saklamakla suçlanabilir ancak af nedeniyle yargılanması mümkün değil. Istanbul 6 No'lu DGM, özel hare- tir ve teşekkülün silahJı olduğu kaza kâtçı Ibrahim Şahin ile eski MlT'çi sonrası elde ctliJen silahlaria kanıtlan- Korkut Eken'i çete kurmak ve yönet- mek suçlanndan 6'şar yıl, özel timci polısleri de 4'er yıl hapis cezasına çarptırdı. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 8. Ceza Dairesi, sanıklann **gfaüduruşma" istemınin yerel mah- kemece karara bağlanmaması nedeniy- le mahkûmiyetleri usulden bozdu. Dairenin karanna dönemin Yargı- tay Başsavcısı Sabih Kanadoğhı itiraz ederek Yargıtay Ceza Genel Kurul'na başvurdu. Kanadoğlu, "Görülmekte olan dava cürüm ohışturmak için si- lahh teşekkül oluşturmak suçuna ait- mışör. Kayıp silahlaria ilgili açıklama- lann bu konuda açılan ve zamanaşı- mı nedeniyle ortadan kalduıldığı öne sürülen davayla bağlantısı ileri sürü- lebilirse de görülmekte olan davaya etkiü olacağı ve bu yöndeid açıklama- lann sanığın hukulrî durumunun de- ğeriendirilmesini değiştirebileceği bir varsayun olarak dahi düşünüJenıez" diyerek gizlilik istemini gerçekçi bul- mamamıştı. Yargıtay Ceza Genel Ku- rulu da başsavcınm görüşüne katıla- rak bozma karannı ortadan kaldırdı ve dosyayı esastan karara bağlanmak üzere 8. Ceza Dairesi'ne gönderdı. Daire, yerel mahkemenin karannı oy- birliğiyle onadı. Daire gerekçeli ka- rannda, "terörle mücadek adı altm- dadaoba hukukdışıörgütienmeyegi- djlemeyeceğine'' dikkat çekti. Bu süreç dikkate alındığında, Se- dat Bucak'ın -gizli beJgeterk" "dev- let de onla birhicteydi" mesajının yar- gıda kabul edilmesi zor görünüyor. Suç itirafi Sedat Bucak'ın Susurluk kazasından 8 yıl sonra, kazada ölen Abdullah Çat- h'mn kaza sırasında "kaj'boJan" çan- tasındakiler "gizli bdgeler" olarak CHP Crup Başkanvekili Koç: Çantadan nelereksildi?• Sedat Bucak'ın mahkemeye sunduğu gizli belgeler, siyasiler tarafindan da yakın takibe alındı. CHP Grup Başkanvekili Koç, konuyu Meclis'e taşıyabileceklerinin sinyalini verirken, Susurluk Komisyonu üyesi Sağlar, 'Örtbas edilmesinden korkuyorum' dedi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Eskı DYP milletvekili Sedat Bu- cak'ın mahkemeye sun- duğu Abdullah Çath'nın çantasından çıkangizli bel- geler tarüşma yaratü. CHP Grup Başkanvekili Hahık Koç, "Çantadan nelerek- siidi, nelerçogalöldı" diye sorarken20. dönemde ku- rulan TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu üyelerinden Fikri Sağlar "Devlet sun diye örtbas edilmesinden korkuyo- rum" dedi. TBMM Susurluk Araş- tırma Komisyonu üyele- rinden Fikri Sağlar, "Ne- den 8 yıl bektediğinin ce- vabmıBucakverecekher- halde. Herhalde. kendisi- ninçetekurmadagöre\1en- dirildiğine dair belge ola- rak kendini kurtarmak için bunlan sunuj'or" de- di. Sağlar. sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendisini bu belgeler ne kadar kurta- nr bflemem. Asıl önemü- sibubelgderış^ndabizim bugüne kadar söyledilde- rimizi te\it eden tetikçik- rinarkasmdaki asılSusur- luk düzeninin faillerinin ortaya çıkanlmasında önemü bir aşanıava geKn- meskür. 8 yıl sonra da ol- sa, bu nedenle kendisine teşekkür etmek gerek." Korkut Eken hüküm gıydiğınde DoğanGüreş'le bırlikte bazı generallerin kendisine sahip çıkan bir açıklama yaptığına dikkat çeken Sağlar, "Ozamanda bu Susurluk'ta yeni bir sahnedir. demiştim. Han- 3generaller,neieri bfliyor- ardı, mahkemeye sunu- an bu fotoğraflar o gene- -aJJerin bildiklerini teyit •decek nitefikte" dedi. Sağlar, kayıp silahJan anımsatırken de şu değer- lendirmeleri yaptı: "Beüd birzaman sonraosûahlar da ortaya çıkacakûr. Ara- badan susturucular çıkb ama silahlan voktu, NTçin, o kaza sırasında ne yap- makisthorlardı. hangi ey- leme gidiyorlardı? Mah- kemenin bu belgeleri tüm Susurluk dosyasıyla ilgili otarakdeğerkndirmesige- rekir. De\1et sımdır, diye örtbas edilmesinden kor- kuyorum. Mahkemenin olayın aydınlatümasında büyük sorumluluğu \ur." Koç: İzfayoruz CHP Grup Başkanveki- li Haluk Koç, gelişmeleri yakmdan izleyeceklerini, gerekirse bu konuda yeni bir araştırma önergesi ve- rebileceklerini söyledi. Koç, Bucak'ın koruma ordusuyla yargı önüne çık- masıyla ilgili görüntüler konusunda da bu görüntü- lerin siyaset- mafya-bü- rokrasi üçgeni ile ilgili sa\'- lan kanıtladığını söyledi. Koç, "Sedat Bucak hâlâ bir ordu şekhnde koru- ma\la Türidye Cumhuri- yeti adliyesine, \argısına ifade vermeye geliyorsa o zamanbukküatarmne ka- dar geçerti olduğunun da kanıü ohıyor" dedi. Bucak'ın mahkemeye sunduğu çantanın içinde nelerolduğu, herhangi bir ekleme ya da çıkarma ya- pılıp yapılmadığımn ob- jektif olarak değerlendiri- lemeyeceğine dikkat çe- ken Koç, "3 Kasım 1996'dan29Ey«U2004ara- sında o beyaz çanta içinde nelereksiltUdi. nelerçoğal- oidLBu oldukça tarosıla- cakbirkonu" diye konuşta Susurluk davası sanıklanndan Hahık Kırcu Çath'nın bütün ihşkilerini kaydettiği bir defter olduğunu ve bu defterin ka\7p olduğunu söylemişti. Defterin Bucak'ın mahkeme>e sunduğu çantanın içinden çıkmaması kuşkulan artnnyor. mahkemeye sunuşu da "deliDeri giz- leme suçunun" itirafiydı. Ancak bır belgenm gizli olup olmadığı sadece mahkeme karanyla belirlenebiliyor. Bucak'ın davayla ilgili olarak sunu- lan belgelen bunca zamandır mahke- meye vermemiş olması, Türk Ceza Yasasj'na göre suç oluşturuyor. Çı- kanlan af yasası nedeniyle Bucak'ın bu suçtan yargılanması olanaklı gö- rünmüyor. Paşalardan destek Bucak'uı generallerin de içinde yer aldığı fotoğraflan mahkemeye sun- ması, akıllara aynı davadan mahkûm olan Korkut Eken'e destek veren ge- neralleri getirdi. Mahkûmiyetinin ke- sinleşmesinin ardmdan eskı Genel- kurmay Başkanı Orgeneral DoğanGu- reş, orgeneraller TeomanKoman,Ad- nan Doğu. Korgeneral Hasan Kundakçı, Atilla Kurtaran, Tümgeneral Cumhur Evdl yaphkla- n açıklamalarla Korkut Eken'e destek vermişler- di. Generaller, "Ekenher şe\i bizim bügimiz dabi- tinde >apü. ülkeye unu- tuhnaz hiznıeüer verdi" demişlerdi. HalukKırcının ifade- sine göre Çath'nın bütün ihşkilerini kaydettiği def- ter ise hâlâ kayıp. Bu- cak'ın kazada ağır yara- landığı, hemen ardından Çatlı'ya ait çantayı nasıl aldığı ve bu zamana ka- dar çantadan söz etme- mesine karşın yeniden yargılanma aşamasında konuyu gündeme getir- mesi bazı kuşkulara ne- den oldu. Bucak'ın belgeleri mahkemeye sunarak ba- zı çevrelere "mesaj" vermek için kullandığı ve elinde başka belge- lerin de olabileceği be- lirtilıyor. Susurluk Raporu'nda Sedat Bucak ve aşiretinin ilişkileri gözler önüne seriliyor 6 Devlet içindeki devletin' ağası DUZY4ZI ORHAN BİRGtT Sedat Bucak ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-Susurluk kazasıyla ortaya çıkan kirli üişkilerin içinde yer alan Sedat Bucak, dö- nemin Başbakanlık Tef- tiş Kurulu Başkanı Kut- lu Savaş'm hazırladığı Susurluk Raporu'nda aynntılı olarak yer al- mıştı. Raporda, Bucak aşiretinin Siverek böl- gesinde PKK'ye karşı etkin olmasının. "aşire- tebazı ayncahklann ta- nınmasını'" beraberinde getirdiğine işaret edil- di. Raporda, "Kaçakçı- hğa adıkanşanlara mii- samahah davranılmış, silah talepleri büyük öl- çüde yerine getirümiş, hatta havaya ateş ede- rekyapüklan gövdegös- teriîeri hoşgörü ile kar- şılanmışür" denildi. Kutlu Savaş tarafin- dan hazırlanan raporda, Mehmet Ağar- Benim korkum yok ANKARA (.A.NK4) - DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Susurluk konusunda "korkum yok" derken "Sizin de o dönemde sır dedigmiz baa bilgileri kamuoyuvia paylasma olasıhğuuz olabiür mi" sorusuna "Havu-, gerek ounaz" karşılığını verdi. Ağar, TV 8'de katıldığı bir programda Sedat Bucak'uı mahkemeye sunduğu belgelerle yeni bir boyuta giren Susurluk konusundaki sorulan yanıtladı. Türkiye'nin bir hukıik devleti olduğunu, mahkemenin bunlan sonuçlandıracağını söyleyen Ağar, "Herkes de bu kararlara saygı duyar* dedi. Ağar, Susurluk Komisyonu'nda "Devlet sundn" bazı şe\1er" dediğinin anımsahlması üzerine ise şöyle konuştu: "Dokunuhnazhklarunuı kakhnlması konusunda ber seferinde düekçe verdinı. Benim pervam yoktur, benim korkum yok, benim büyük bir vicdani rahamğjm var." Ağar, "Sizin de o dönemde sır dedigmiz bazı bilgileri kamuoyuyla paylasma olasıhğuuz olabilir mi" diye sorulması üzerine "Hayır, gerek ohnaz bunlara" dedi. Sedat Bucak'ın devlet ile ilişkisinin yerel üst düzey temaslarla sınır- lı kalmadığı, zamanın Emniyet Genel Müdürü Mehmet.4ğarve OHAL Valisi Ünal Erkan ile çok samimi ilişkiler ge- liştirdiği belniildi. Aşiret mensuplann- dan uyuşturucu ve silah kaçakçılığına adı kan- şanlann sayısal olarak fazlalığının dikkat çek- tiği saptamasma yer ve- rilen raporda, "Aşiretin ve silahh mensuplarmm 'devlet içinde devlet' gö- rününıünden süratle uzaklaştınlmalan, an- cak aşireti PKK'ye ya- kınlaşüncı radikal uy- gulamalardan kaçınil- masıgerektiği aşikârdır. Aşiretin, aşiretyönetki- lerinin devietle Uişküe- rnün gözden geçirilme- si, yasadışı tüm iş ve iş- lemlerinin özel birçahş- mayla ortaya konması gerektiği düşünülmek- tedir" denildi. Hiç mi Sır Görmediniz? Susurluk kazası sanıklarından Sedat Bucak, Is- tanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı'na duaış- ma sırasında verdiği kapalı bir zarf ile 8 yıldır titiz- likle sakladığı "devlet sırlan" ile, medyamızın ortak manşeti olmuştu. Ha Bucak aşiretinin Urfa'daki on- ca köyü; marabası ve her seçimde gönlünden han- gi parti geçiyorsa ona yönelen oylar; ha eski DYP milletvekilinin ağzmdan çıkan ifadeyi allayıp pulla- yarak manşetlerine ve ekranlarataşıyan sevgili mes- lektaşlarımızın bonkörce yakıştırması. Susurluk'ta 3 Kasım 1966 günü akşam saatlerin- de bir kamyona arkadan çarpan 06 AC 600 plaka- lı Mercedes'in neden olduğu kazayı 8 yıldır tartışan toplum, ne yazık kı bir arpa boyu kadar bile yol ala- madı. O otomobilde bulunan Istanbul eski Emniyet Müdürü Hüseyin Koçadağ, üzerinden "Mehmet öz- bay" adına düzenlenmiş bir kimlik çıkan bir döne- min katliam sanığı Abdullah Çatfı ve sevgilısi, ta- şıdıklan sım mezara götürdüler. Otomobilden tek sağ çıkan kışi olan DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bu- cak, bu nedenle davada sadece sanık olarak değil, temiz toplum özleyenler için de, belki bildiklerini söyler düşüncesiyle ilgi odağı olarak görülüyor. Bucak hakkında delil yokluğu nedeniyle verilmiş olan beraat karan, Yargıtay'ca Susurluk vakasının 1 numaralı adamı Çath'yı gerçek kımliği ile tanıdığı- nı bildiğini gızledıği ilen sürülerek bozulmuştu. ön- ceki günkü duruşma bu nedenle önemlı olabilirdi. Güneydoğu'nun önde gefen feodal ağalarından bi- risı, bir dönemin üstündeki giz perdesini kaldırmak için temiz toplum ve temiz politika özlemi duyanla- ra yardım zamanının geldiğini söyleyebilir ve bildik- lerini gün ışığına çıkarabilirdi. Bucak, konuşur gibi yaptı. Bir şeyler söylemek isterrolünü üstlendi. Kol- tuğunun altında taşıdığı kocaman bir zarfı kaza gü- nünden bu yana titizlikte sakladığını söyleyerek mah- keme başkanına uzattı ve içinde devlet sırlarının bulunduğunu tutanağa geçirterek, adeta alarm zil- leri çaldı. Zarfta, Mercedes otomobilden çıkan Çatlı'nın çantasının içindeki fotoğraflar ve belirli kâğıtlar var- dı. Onlan dün gazetelerde okudunuz. Ekranlarda anlatılanlan izlediniz. Okuduklarımız da, izledikleri- miz de Sedat Bucak'ın, kamuoyu ile dalga geçtiği- ni ortaya koymuyor mu? Hukuk nosyonum ve adalete saygım; o geçilmek ıstenilen dalgada, yargının da yeri olduğunu söyle- meye izin vermiyor. Amacı ne olabilir? Sanık Bucak, mahkemeye sunduğu belgelerin gizli olduğunu ileri sürüyor. Bizlerın elbette o sunulan kâğıtlarda nelerin yazı- lı olduğunu, mahkemedeokunmadığı için bilebilme- mız olanaksız. Ama medyamızın üstlerine çift ay damgası vururcasına gizlilik niteliği yakıştırmak için katıldığı yarışmaya karşın, özellikle kimi üniformalı- laria Mehmet özbay sahte kimliği taşıyan Çatlı'yı bir- liktegösteren fotoğraflarda, kimi seçkin kişilerin adı yazılı adres defteri de, rahmetli Sabancı'nın imza- ladığı kitap da, pasaport da sıradan şeyler olarak görünüyor. Korkut Eken'e ait olduğu ileri sürülen bir istih- barat raporu, belki bir belge niteliği taşıyabilirdi. Onu da. ılgılisınin kendisinın olmadığını açıklayarak yüz geri etmektedir. Kaldı ki bir istihbarat raporu çoğu kez yazıldığı anda gerçekten önem taşır ve o önem nedeniyle gizliliğini de belirii süre korur. Bu yüzden- dir ki, pariamentonun ülkenin yaşamsal sorunlan için yaptığı gizli oturumlar ya da Dışışlerı Bakanlığı arşivierindeki yineaynı doğrultudaki belgeler bile giz- lilik dokunulmazlıklannı, sadece 10 yıl sürdürürler. Istanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, sanık Bu- cak tarafindan verdiğı belgeleri kasasında sakla- ması, elbette doğaldır. Bunlan inceleyecek, dosya için bir anlam taşıyıp taşımadıklannı takdir edecek- tir. O takdir karan için son sözü yine Yargıtay söy- leyecektir. Ancak o tarihe kadar özellikle söz konusu fotoğ- raflar ya da çantadan çıkan öteki belgelerin üstün- deki siyah perdenin örtülü kalması, kimi yıpratma- lara da yanılgılara da neden olacaktır. Mahkeme el- bette bunu da takdir edecektir. Tıpkı dün Hürriyet gazetesinde Bucak'ın Çatlı'ya ait çantayı kaza sırasında yaralı olduğu halde oto- mobilden nasıl çıkardığının duruşmada sorulmadı- ğını kayda geçirdiğinin de gelecek duruşmada ha- tırlanacağı umudunu besledığimiz gibi. Susurfuk'un yaşayan tek sanığı Sedat Bucak, 8 yıldır sır diye sakladığı ve Mehmet Özbay-Çatlı iki- leminden habersız olduğunun kanıtı olarak değer- lendirdiği o sır çantasını acaba bir delil karartması amacıyla mı Önceki günkü duruşmaya taşıdı? Merak edenler lütfen parmak kaldırır mısınız? Düzeltme: Çarşamba günkü yazımda "Devlet be- nim" diyen Fransa Kralı Lui ya da Lois, bu adı ta- şıyanlann 12.'sıdîr, 16.'sı değil. özür dileyerek dü- zeltiyorum. Faks: 0 216 3028208 obirgrto e-kolay.net Cumhuriyet Gazetesi Sorumlu Müdürlüğüne Gazetenizin 17.08.2004 tarihli sayı- sının 7. sahifesinde " 'Cfîirükçü Dok- tor' Adh' Tıbbın Sorunlarma Çözüm Arayacak" başlıgı ve yazısında eleşti- ri sınırlan aşılarak müvekkilimin kişi- lik haldanna ağır biçimde saldmhnış olup aleyhinde yaynı yolu ile nitelikli hakarette bulunulmuştur. Müvekkilim Doç. Dr. Sefa Saygıh ruh sağlığı hastahklan uzmanıdır. Ha- len Vakıf Gureba Hastanesi Psikiyatri Klinik Şefidir. Adli Tıp Kurumu Göz- lem Ihtisas Dairesi'nde 10 yıla yakın- dır görev yapmaktadır. Adli psikiyatri dalında çok sayıda bilimsel makalesi ve eserleri yayınJanmıştır. Mesleğinde te- mayüz etmiş, kariyerini ispatlamış, tıb- bın en zor alanında gece - gündüz de- meden hastalanna ömrünü \akfeden bir bilün adamıdıı. Başlık ve yazıda müvekkilime Üfü- rükçü Doktor yakıştırması eleştiri sı- nırlannı aşan bir olgu göriintüsü veril- mek istenen yalan ve iftiradan ibaret- tir. Türk Dil Kurumu sözlüğünde "üfii- riikçü. Okuyup üfleyerek hastalıkJan savdığını ileri süren ve böylece bilgi- siz kimseleri dolandıran düzenbaz kim- se...." olarak tarumlanmaktady. Yine yazıda aynı iddia tekrarlanarak Bilim Danışma Kuruluna seçilmesi kü- çümsenmek suretiyle sahte rapor dü- zenleyen bir doktor olarak tanıtılmak- tadrr. Yazıdaki iftiralar hakkında müvekki- limin aleyhine verilmiş bir mahkumi- yet ve disiplin karan bulunmamakta- du^. Yargılamp mahkum olmadan veya- hut disiplin cezası almadan bir kişinin kamuoyu Önünde kamunun nefretle karşılayacağı bir eylemin iştirakçisi gi- bi gösterilmesi kişilik haklanna saldı- n niteliğindedir. Hayatı boyunca bili- me ve meslek ilkelerine bağlı olarak ça- lışan hurafelere karşı mücadele eden, eser ve yayınlarında topluma açıklayan bilim adamına yapılacak en ağır haka- ret ve iftiradır. Müvekkilim kişiliği, mesleki çalış- malan, kariyeri ve yaptığı hizmetlerle toplumda sevilen ve takdir edilen bi- lim adamıdır. Yazıdaki yakıştırma ve iftira ile halkın hakaret, nefret ve hu- sumetine maruz bırakılmak istenmek- tedir. Yazıdaki iddialar yalan ve iftira olup tamamen gerçek dışıdır. Doç.Dr. Sefa SAYGILI vekılı Av. Ali Cahit POLAT
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle