19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 OCAK 2004 PERŞEMBE DİZt BaşbaJcanlık Müsteşan'nın 1995'te söylediği ve hâlâ arkasında durduğu sözlere 6 noktadan bakış Dinçer'in sistemininanalizimerDinçer 1995 yılmda Sı- -\as"ia -verdiğı teblığde "21. yizyte girerken dünyaveTür- khenin gündennindeki İ5İaın"m duru- munu- ırdelıvjr. Buradaki tezleri ve Dinçer'in düşüace yapısını yözmek için kimi temel kavramlan ve bunla- ra kerüdisının yüJdediği anlamlan ken- di deyimJen ^e anlatımıyla açıklamak gerekdyor. Vlûsteşar Dinçer'in yazı- smdan çıkanlan ana noktalar aşağıda sıralammıştır. 1- islarn gir Hayat Tarzı Dinçer. Islarnı "bir hayat tarzı ve hayaüm bütün yönlerini kapsayan bir sistem"alaraltanımlıyor Dıkkatedı- leceği gibıbu sondereceönemlıvekap- samh t>ir taıumlamadır. Kapsadığı ala- nın genişligı Islamın karar alma yetki ve erkini, yani iktidan hedeflemesi, de\ let düzenınde temel bır rol oyna- masına leadarvanyor. tşte bu konuıleılgili Dinçer'in söy- lemı: "tslanuöğrendikçcgöreceğiıniz şey şu>dıı: İslam bir bütündür ve ha- yat tarndır. Siyaseten de karar gücü- ne yönelik harekeder yapmali zorun- daydLT Dinçer bir başka bölürnde sus- mamasını. tslamm *karar vennehak- PoRTRE Ö\1ER DtVÇER Eğitimine imam hatip okulunda başladı Ömer Dinçer eğitimine ımam hatip okulunda başlamış ve liseyi I974'te Konya'da bıtınp, Erzurum Atatürk Üniversitesf ne gıtmıştir. Üniversiteyi 1978'de bitırdikten sonra, yükseklisans yapmak ıçin Istanbul Ünhersitesi tşletme Fakültesi'ne geliyor. Burası oyıllar akademik olarak fazla bir değer ifade etmeyen kadrolarla, ırkçılar ve Islamcılarla kaynıyor. Politik ilişkıler önplanda. Erzurum"dan buraya bir "yatav geçiş" yaptığı anlaşılıyor. l 5 yılda yükseklısans. yine o dönerrun bilimsel olarak tartışrnalı davranış bilimleri bölümünde de 3-4 yılda doktorasını veriyor. Özellikle o yıllarda (ve yakın zamanlara kadar) sudan tezlerle çok hızlı unvanlar alındığı biliniyor. Bilimsel kariyennde, hiçbir "dış yayın*a rastlanamıyor. I998'de yayımladığı "Stratejik Yönetim ve ışletme PöBtikasT adlı bır ders kitabı var. Dinçer'in akademik dönemınde de temel eğılım ve davranışının "dinsel" olduğu, sadece dini bütün bir Müslüman olmakla kalmayıp, güçlü bir "siyasi İsJanı" düşüncesi geliştirdiğı görülüyor. 1995 yılında yaptığı konuşma ve daha sonra yazdıklan bunun açık bir göstergesi. R.T. Erdoğan İstanbul Beledıye Başkaru olunca. Dinçer hemen Istanbul Belediyesi'ne baş danışman olarak atanıyor. Erdoğan belediyesini örgütlüyor. Şu anda devletın birnumaralı"bürokrati", şimdiki mısyonunu, 1995 yılı tebliğini, bugün uygulamaya koymakta görüyor. AKP iktidannın siyasal ideoloğu olarak stratejisini uygulamaya başlamıştır. Bır atın 1.- Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Dr. ALEV COŞKUN "¥~^v inçer, bildirisinde modern / 1 devleti kıyasıya eleştiriyor. i S Cumhuriyet'in ilkelerini, ulus devlet ve milliyetçilik esasına dayalı devlet anlayışını sorguluyor. Dinçer bu çerçeve içinde artık "laiklik ilkesinin, yerini İslamla bütünleşme modeline bırakmasının" gerekli olduğunu söylüyor. kmı talep etmes"ni de önermektedir. 2- Sivaset-Tarlkat İllşkisi Dinçer'e göre Islam "üstkavram"dır ve ikı "altöğesi" vardır. Bu öğelerden birincısi kültürel öncelıklı Islamı ha- reketlerdir Dinçer. bu alt oğeyi, "ts- lamın yüceliğini vurgulayan, ancak si- yasi yönleri olmayan harekeder" şek- linde tanımlıyor. Örnek olarak Fethul- lahGülen'i, Nurculukhareketini, Sü- leymancıhk \e diğer tarikatlan sıralı- yor. Dınçer'e göre, ikinci alt öğe ise "sivasi öncetikü tslami harekeder" ola- rak ifade edilıyor. Bunlar, "devletyö- netiminive karar rnerkerini ele gecire- rek,toptumdadeğişfldiksağ)anıayayö- nelen hareketler"dir. Burada örnek olarak Refah Partısı gösteriliyor. Dinçer, aslında bır strateji çızmek- tedir Birmanifestoyazmaktadır. Çız- diği yol haritasında "Türkiye'deki Is- lami harekederin toplumsal bir deği- şimi sağlayabilmeleri için" ılk koşul olarak "nasü bir devlet ve tophım iste- diklerini tanımlamalanııı" istiyor. Dinçer'in önemli olan diğer öneri- si, yukandaki iki alt öğenin ortak si- nerjisinin yaranlmasıdır. Dinçer şöy- le diyor: "Türkiye'de kültürel önceük- li tslami harekeder3e siyasiönceükG İs- lami hareketlerin karşıhkhflişkive et- kileşimlerinin yeniden tanziın edflme- lidir. Eğer bu iki hareket bütünleşmiş bir halde devam ettirilebilirse. Türki- ye'de İslamın hiçbirülkedegörübnemi; bir şeküde sağlam bir temel üzerinde gelecek vaat ettiğini söyleyebiliriz." 3- Cumhuriyet, Müslüman Yapıya Dönüşmell Dinçer. bu bildirisinde modern dev- let kıyasıya eleşûriyor. Cumhuriyet'in ilkelerini, ulus devlet ve milliyetçilik esasına dayalı devlet anlayışını sorgu- luyor. Dinçer bu çerçeve içinde artık "laiklikilkesinin yerini İslamla bütün- leşme modeline bırakmasmın" gerek- li olduğunu söylüyor. ns^-,»*, A V . ^ ™ — ^ , ->™  CHPGrupBaşkanVekiliAhTopuz,BaşbakanlıkMüs- SOfU OnCfYCSl VCrCll teşanÖmerl^çermgörevdenaünınasıgerektiginibe- ^ lirtti. Dinçer'in, Başbakanhk Takip Kurulu'nun da ba- şında olduğunu anımsatan Topuz, "Hizbullah gibi örgiitierin bir süredir takip edilmediği oıtada. Terorizme yönelik akun- laruı bir evvelki aşamasuıda bu kişilerle mutabıklar. O terör. bu fıkrin ürettiği bir terördür. Bundan vazgeçtik. görüşümü- zü değiştirdik. derlerse ve bunu kanıtlarlarsa ancak inanılabflir" 1 diye konuştu. CHP .\nkara MiUetveldh' Yakup Kepenek de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yamtlaması istemiyle TBMM BaşkankgTna bir soru önergesi verdl înönü ve Ulu- dağ CnKersitesi senatolan da aldıklan kararla Kutiu ve Dinçer'i kınadılar. \ a>ımlanan bildirilerde, Atatürk karşıü akım- lann hızla ürmandığı vurgulanarak Dinçer'in, ortav'a kmduğu görüşleri hâlâ savıınduğuna ilişkin açıklamasma dikkat çekildi Bildiride Dinçer'in istifasL Kuttu'nun da yargilannıası için dokunulmazhğının kaldınlması istendi. Başbakanlık Müste$arı Dinçer'in 19-21 Mayıs tarlhlerinde yaptığı konuşmanın tam metni -2- Dinçer: Globalleşmearttıkçaîshım yüksekcek / kinci sonuç ise rekabetin uluslararası bir nite- lik kazamnasıdır. Özellikle iktisat dünyasuıda ortaya çıkan değişme ve gelişmeler, üİkelerüı sınırlannı zajaflatmış ve rekaberi ııhısal boyutlardan çıkararak uluslararası bir şekle dönüştürmüştür. Ta- bii rekabet uluslararası bir hal aldıktan sonra da her bir ülkenin kendi başına ayakta kalması ihtimali zor- lanmaya başlanmıştır. Bu sebeple ülkeler bölgesel işbirlikleri kurma çabalannı arttırmışlardır. Atlas ûlkelennden NAFTA. Amerika, Kanada ve Meksi- ka işbirliği, Avrupa Birliği'nin ortaya çıkışı ve ni- hayet Pasifık ûlkelerinin bir araya gelişi ile ilgili bölgesel işbirliği çabalan yoğunİaşmışhr. Rekabe- tin uluslararası hal almasıyla ortaya çıkan bu değış- menin bızim ülkemiz açısından da birtakım zorluk- lara yol açtığını söyleraemiz mümkûndür. Globalleşen dûnyada, birtakım bölgesel işbirlik- leri yapılırken, bir taraftan ulus devletlerin gücü za- yıflamakta, öte yandan bu devletlerin yönetim an- layışı ve uygulamalannı değişmeye zorlamaktadır Gerçekte globalleşme, evrensel bir kültür ve ha- yat tarzı empoze etmeye başladı. Birleşmiş Millet- ler bunun evrensel itke ve amaçlannı tanımlamak için çaba sarfediyor. Ancak, globalleşme tüm dün- yada kendisini hissettirmeye başladığı andan itiba- ren varlığını sürdürebilmesi için başka bir kutbun orta>a çılaşına zemin hazırlamaktadır. Veya bir baş- ka kutup kendisini koruyabilmek için kendiliğin- den ortaya çıkmaktadır. Bu da mahalli kültürdür. Mahalll kültürler Dolavısıy la globalleşmenin olduğu her yerde ma- halli kültürlerin gehşmeye başladığını görûyoruz. Bizim ülkemiz söz konusu olduğunda ise mahalli kültür İslamdır. Globalleşme ne kadar artarsa îslam- laşma da o kadar çok artacaktır. Böylelikle varlığı- nı hissettirmeye başlayacaktır. Nitekim hissettir- mektedir de. Oyleyse, Türkiye'nin bu durumu fark ederek, gerekli düzenlemeleri yapması gerekir. Rekabetin uluslararasılaşmasıyla ilgili bir başka husus da milliyetçilik ilkesinin zayıflaması ve an- lamını kaybeden bir ilke haline geünesidir. Ulusla- rarası işbirlikleri aslında başlangıçta ekonomik bir ilişki ile başlarken giderek siyasallaşmakta ve ulu- sal devlet fikri yerine daha çok bölgesel devletle- rin oluştuğu bir yapıya dönüşmektedir. Dolayısıy- la Türkiye Cumhuriyeti'nin öngördüğü ulusal dev- let yahut milliyetçilik esaslanna dayalı devlet fik- ri yerine uluslararası işbirliği yapan ve belki de si- yasi olarak bütünleşen ülkeler söz konusu olmaya başlamıştır. Türkiye açısından bunu söz konusu ettiğimiz za- man. uluslararası ilişkilerde genellikle iki tür tema- yülün olduğunu göriiyoruz. Bunlardan ilki "Adri- yatik'ten Çin seddine kadar" diye tarif edilen Türk dünyasıyla birleşmeye yönelik bir temayüldür. Dı- ğeri ise tüm Islam dünyasını bir araya getirme ça- basıdır. Doğrusunu ifade etmek gerekirse, ben bu iki temayülün de bizim için birer Kızılelma olduk- lannı düşünüyorum. Gerçek olmasından ziyade ulaşılması gereken uzun vadeli bir misyon olarak değerlendiriyorum; ama Türkiye'nin daha reel da- ha gerçekçi politikalar belirleyebilmesi için kendi bulunduğu coğrafya üzerinde kısa vadeli planlar ve politikalar geliştirmesi gerektiği kanaatini taşı- yorum. Bu açıdan bakınca Osmanlı coğrafyası bel- ki de bugün Türkiye'nin artık çok aktif bir şekilde politika belirlemesi gereken bir alan olarak kar- şımıza çıkıyor. SÜRECEK Bildirideki en can alıcı paragraflar- dan biri, Dinçer'in Cumhunyet'in "Müslüman bir vapr>-a devTedUmesi- ni" önerdiğı bölümdür. Dinçer açıkça şöyle diyor: "Türkiye Cumhuriye- ti'nin başlangıçta ortaya koyduğu la- ikMk.cumhuriyet\çmiffi\«çiBk gSbibir- çok temel ilkenin yerini daha çok ka- tıhmcı. daha adem-i merkezt daha Müslüman bir yapı\-a devTetmesi zo- runlulugunu ve arnk bunun zamam- nın geldiği düşüncesini taşr.orum." 4- İslami Hareketler Patlama Yapacak Dınçer bıldinsinde Islam ûlkelerinin durumlanm da değerlendirmiş; Din- çer'egöre. "lran,7vIalezya\«Sudan'ın umuda beklediğimiz ama belirsizlik ifade eden bir vapısı vardır". Pakis- tan'dakı dını hareketlerin başansızlı- ğı konusunda da fikirler öne sürüyor. Pakistan'dalcı Teblığ Cemaari ile Ce- maat-ı İslami hareketlerinin "arala- nndaki inanılmaz kopukhık nedeniy- le sonuç alamamalannı" adeta hayıf- lanarak belirten Dinçer, bu hususu, "bizim için ders annması gerekli bir geüşme" olarak görüyor. Dinçer, ayn- ca "Türkiye'de İslam adına. halkın es- ki gücünü ve onurunu kazanabümesi adına büyük bir enerji birikiminin söz konusu olduğunu betirterek" şöyle bir yargıya vanyor: "Türkhe'nin değişi- mi ve dünyada yeni bir güç olarak or- taya çıkabUmesi, bu biriken enerjiyi kullanabilmesine bağhdır" En çarpı- cı bölüm. kuşkusuz bıldınnin sonun- da: "İslam dünvasmda bugüngerçek- ten bir enerji birikmiştir. Buna engel oluşlar devam ettiği müddetçe İslami hareketlerin bir paüama yapacagını söyleyebihnz. Eğer önü açümav-acak olursa Yeni Dünya Düzeni de Türki- ye'deki İslami gelişmeier karşısındaki bürokraü'k mekanizma gibi ayıu so- nuçlaria karşı karşı\a kalacaknr." 5- Küresellesme Ne Kadar çok artarsa islamlaşma da 0 kadar Cok Artacaktır Başbakanlık Müsteşan Dinçer, dün- yadakı gelişmeleri "globalleşme" çer- çevesınde ele alıyor. Küreselleşme- nin, "™bir başka kutbun" ortaya çıkı- şına zemın hazırladığım. bunun da "mahalli kültür" olduğunu öne sürü- yor "Bizim ülkemiz söz konusu oldu- ğunda ise mahalli kültür İslamdır" vurgusunu özenle yapıyor. Dinçer'in, gerek küresellesme, gerekse kültüryo- rumlannın yetersizliği bir yana, ba- kın fikir yapısını nasıl sürdürüyor: "Globalleşme ne kadarçok artarsa İs- lamlaşma da o kadar çok artacaknr» Türkiye'nin bu durumu fark ederekge- rekli düzenlemeleri yapması gerekir.'' Dinçer'in duzenlemeden ne anladı- ğı çok açık, Dinçer,"-laiklik. cumhu- riyet ve millhetçiük gibi birçok temel ilkenin yerinL. daha adem-i merkezi, daha Müslüman bir yapıya terketme- si gerektiğini düşünüyorum." diyor. Aslında bu düzenlemelerin en somut örneğini, Kamu Yönetimi Temel Ka- nunu tasansı ile müsteşar kendi eliy- le ve açıkça veriyor. Tasan ile kamu yönetimi esas olarak yerinden yöne- time devrediliyor. 6- islamın Kavgası Münkere, Harama ve Kötüye Karsı Devam Eder Dinçer'e göre tslamcı hareket ikti- dara gelse de süreç bitmiyor. Dinçer'e göre "tktidara getanek yolun sonu de- ğildir"."Yeni bir başlangıçtır.üknda- ra geiince de. tüm dünya Müslüman ol- sa da. düşmanlara karşı üsrünlük sag- lansa da, Müslümanın kavgası, mün- kere, harama ve kötüye karşı devam eder". Burada aslında evrensel büyük bir hedef gösteriliyor. "Müshımanın kavgası münkere karşı sürecek" deni- liyor. Ferit DevelKoğhı'nun Osmanlı- Türkçe lügatına göre "münkef^in an- lamı "şeriatçayapdmasıcaizgörülme- yendir"(s.87l) Burada sözü edilen düşman nedir? Bir yazanmızın çok yerinde olarak sorduğu gibi, çağdaş, karılımcı, de- mokratik devlette "münker", "ha- ram", "kötü" gibi kavramlar siyase- te öncülük ve rehberlik edebilir mı? Dikkat edilirse, Dinçer siyasal Islam için bir strateji belgesi sunmuştur. Bir yol haritası ortaya koymaktadır. Bu fıkirlerin arkasında olduğunu da vur- gulamaktadır. Hiçbir bürokratık de- neyimi olmayan Dinçer'in neden Baş- bakanlık Müsteşarhğı'na getirildiği ve neden Kamu Yönetimi Tasansı ha- zırladığı artık açıkça ortaya çıkmış oluyor. Yarın: Dinçer'in diğer yazıları PERŞEMBE ORHAN BURSALI Millet ve Devlet Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in, bugün de tamamen sahip çıktığı ve gelişmelerin kendi- sini doğruladığını ileri sürdüğü ünlü tebliği daha çok tartışılacak. Bu tebliğ, kimilerinin yazdığı gibi, Dinçer'in ka- muyu ilgilendirmeyen "kişisel görüşleri" değildir. Tebliğinde de belirttiği gibi, İslami sadece "kültü- rel yönü" ile değil şehatıyla birlikte bir bütün ola- rak yaşayan, iktidarda da bunun gereğinı yapma- yı doğal bir refleks olarak kabul eden bir Başba- kanlık Müsteşan'nın görüşlerıdir. Ayncatebliğdeki görüşler, belki bir diğer yazıda ele alacağımız gibi, uygulamaya da konmaktadır. Dinçer'in tebliği, siyasal btr "Dünya, Türkiye ve Yaşam Tarzı Manifestosu"dur. Dinçer, düşüncesı ile pratiği birlikte yaşayan bir kişiliktablosu çizmektedir. Dediği ile yaptığı bir olan, Islama kendini adayan ve bu yolda mücadele ve- ren saygın bir insan. Dolayısıyla. bu manrfestosu doğrultusunda Baş- bakanlık Müsteşan görevini icra etmesi, etmek is- temesi, bu manifestosu doğrultusunda gerçek- leştirebileceklerinı hayata geçırmeye çalışması do- ğaldır. Dinçer'in "manifestosu"nu, bilim, sosyal ve si- yaset bilimcilerimiz çeşitli yönleriyle tartışmalıdır. • • • Bugün hem Dinçer'in bildırisinin özünde yatan hem de Taha Akyol gibi tutucu-lslamcı yazaria- nn yazılanndan eksik olmayan (Başbakan Erdo- ğan'ın da dilinden düşmeyen), ışin özünde yatan çok temel bir konuya değıneceğim: Devlet ve Millet... Islamcı kesimlere göre, Mustafa Kemal, mılle- tin devletini kuramamıştır. Neredeyse kuruluşundan beri Cumhuriyet Dev- leti "millete ters düştü". milletin devleti olamadı. "Millete karşı" bir devlet oldu. Bu düşünceyi, söz konusu kışi ve yazarlar, bir- birinden nüans farklı siyasi eğılimlerine göre, de- ğişik dil ve kavramlarla yazıp çiziyor. Kimi, 1930'lardan sonra "Devletçi Parti" ile mil- letin dışlandığını belirtirken, doğrudan Islamcı-şe- riatçılar ise görüşlerinı daha çıplak ve net ortaya koyuyor. Onlar için esas mesele, İslamın devlet ve siya- set hayatından dışlanmasıdır. Çünkü Islamcılar için (Dinçer'in de çok net or- taya koyduğu gibi) İslami siyaset dışında düşün- mek mümkün değil. Islam, şeriatıyla bir yaşam ve yönetim tarzıdır. Mustafa Kemal, devleti laik yaparak, dincilerin asla kabul edemeyecekleri bir "modem devlet" kur- du. Onlar ıçin, ülkemizin yapısındaki temel çelişki "Müslüman millet-laik devlef'tk. Tutucu-lslamcı kesimin diline doladığı "millet- devlet aynlığı" ve "devletin miltetle bütünleşeme- diği" düşüncesinin temelinde tamamen bu "ikilem" yatıyor. Düşünceleri çok basit: "Dini Müslüman olan bir ülkenin devleti de Müslüman olurt" Eğer değilse, ikısi farklıdır. ayrıdır, bütünleşme yoktur, hatta birbırine düşmandır. O halde esas mücadele. devleti Islamlaştırmak ve "taşları yeriiyerine" oturtmaktır! "Müslüman devlet" ile ülkede Islama uygun ya- şam tarzını uygulamaya koyacaklar ve böylece ülkemizde her şey "eşyanın tabıatına uygun" ha- le gelecek! • • • ömer Dinçer'in bildirisınin de temelinde bu dü- şünce açıkça dile getiriliyor. Ve Dinçer, devlettekı misyonunu da bu bağlam- da görüyor. Şüphesiz, bugünkü nitelikleriyle devleti savunan bir insan değilim. Devletin "düzeltilmesi". "değiştirilmesi", "katıbü- rokratik" yapısından anndınlması; baskıcılann, rtiş- vetçilerin, Hazine'yi dolandıncı ve peşkeş çekici- lerin aleti olmaktan kurtarılması; şeffaflaştınlması, demokratikleştirilmesı, tarafsızlaştırılması, insan hak ve özgüriüklerine saygılı hale getirilmesi ge- rekir. Dinçer'lerin devleti. İslami yaşam tarzını, dinin diktatöriüğünü, dünyaya ve halka karşı cihadı, uy- gariığın ana kazanımlannın çöpe atılmasını öngö- rüyor. İslami devlet yanlısı görüşleriyle Dinçer, oturdu- ğu kottukla derin bir çelişki içindedir. Takıyyesiz namuslu kışılıği, ya bu görüşleri doğ- ruttusunda devleti ve ülkeyi dönüştürmesini ya da orada bir siyaset kuklası gibi oturmamayı gerek- tirir. Herhalde bunun muhasebesini yapacaktır. Tabii, eğer koltuğu daha çabuk davranıp kendi- sini üstünden atmazsa! obursali cumhuriyet.com.tr • U M ! E l t l l l t [ > E F I « C E f l l l ı KIRALIK ODA www.sanatyolculari.com 22 Ocit 2104 PırfiaıM S«ll I I 30 )1 Geık 2104 Cunırl.n S»»t 2% 3» ır l ı l ı d i T i Tl(itr«ıı Y ı ı l ı Dırıjı ' lıhfilliTİır - İST T*l 1112 441 31 I I IZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle