22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 OCAK 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA DİZt Stasi Komisyonu'nun tek Türk üyesi Gaye Petek, laiklik düzenlenlemelerinin gerekçelerini anlatıyor: Cemaatüyesi değil,yurttaşolmak Eşitsizliğe ve ayrımcıhğa ~ direniş ZEYNEP ORAL orun yalnız haç, türban, kippa değil. Sorun, öğretmen karşısmda öğrenci kimliğinin öne çıkması. Oysa öğretmenin karşısma öğrenci Müslüman, Yahudi, Katolik diye çıkıyor, aym bilgi paketini paylaşmayı reddediyorlardı... F ransa'da ilkokula giden 60 bin; orta ve liseye giden 28 bin Türk çocuğu var. Üniversiteye gidenlerin sayısı ise 1700... Sayılardaki bu büyük düşüş, bir başansızlığı gösteriyor. T i giindür AH Sirmen'in "Avrupa'da / Laiklik ve Türban Tarüşmalan" JL dizisini okudunuz. Önümüzdeki günlerde. (4 Şubafta) Fransa'da parlamento, "Stasi Raporu"ndan yola çıkan yasa tasansını onaylayacak. Türkiye'deki medyaya daha çok Türban Yasası" olarak yansıyan Fransa'nın yeni laiklik düzenlernesi, elbet yalnız kadınlann saçlannı gizlemeleri, başlannı türbanla sarıp sarmalamalanyla ilgili ve sınırlı değil. Hayır, ele alınacak yasa tasansı, her şeyden önce eşitlikle ilgili. her tür ayınmcılığa karşı çıkan bir tasan. Fransa Cumhuriyeti, laiklik ilkesinin demokrasiyi kullanarak bile olsa ihlaline izin vermeyeceğini açıklarken gözettiği temel ilke eşitsizliği ve ayınmcıhğı ortadan kaldırmak... Ocak ayında birkaç gün için Paris'teyken karşı laştığım her çevrede bu konular tartışılıyordu. (Farklı tepkileri Ali Sirmen'den okuduğunuz için yinelemiyorum.) Daha çok Fransızlardan, Fransız aydınlarından, sanatçılardan oluşan benim çe\Temde "türban" aynntıydı. Esas olan kadın erkek eşitliğinin sağlanması ve dini ayınmcılığın önlenmesiydi. Bu birkaç gün içinde, yıllardır tanıdığım, çahşmalannı saygıyla izlediğim, "Stasi Raporu"nu hazırlayan komisyonun tek Türk üyesi Gaye Petek'le konuşma olanağtnı buldum. Bu görüşmeye geçmeden önce. "Stasi Raporu"yla ilgili kısa bir anımsarma: Fransa'nm eski bakanlanndan, Cumhuriyet temsilcisi Bernard Sfasi'nin başkanhğında toplanan kurul (ki adını buradan alıyor) 18 kişiden oluşuyordu. Araştırmacı, filozof, sosyolog, politikacı. hukukçu, eğitimci ve dernek yetkililerinden oluşan bu kurul, cumhurbaşkanma sunacağı raporu hazırlamak için kendi birikimlerini ve deneyimlerini bir araya getirmekle yetinmedi, çeşitli katmanlardan, farklı dinlerden yüz yirmi kişiyi dinledi. Tüm Fransız halkı televizyonlardan bu görüşmeleri izledi. Raporun gerekllliğl Gaye Petek'e soruyorum: Nereden doğmuştu böyle bir kurulun ve raporun gerekliliği? "Geçen temmuz ayında Cumhurbaşkanı Chirac, cumhuriyette laiklik ilkesinin uygulanması konusıında fıkir üretecek bir kurul oluştunırken amacı da çok net beürtmişti: 'Farklılığı, özellikle de dini farklılığı kcabul edip tanıyarak ulusal birlikle cumhuriyetin tarafsızlığını bağdaştırmak'... Bu ilkenin Fransa tarihine en saglam biçimde (Insan Haklan Bildirgesi, din devlet işlerini birbirinden ayıran 1905 yasası) kenetlenmiş olduğuna dikkati çekmiş ve bu gelenegin &on yıOarda tarbsıhr olduğunu belirtmiştL.. Chirac laikligin, dini konularla ilgili sorunlann ötesinde, toplumcuhık, özel uvgulama taJepJeri, kültürel ya da etnik aidiyet gibi konular üzerinde de TürkgöçmenlerinyolgöstericisiGaye Petek, altı yaşından ben ailesiyle Paris'te yaşadı. Babası Fahrettin Petek kimya doktorasını yapmaya gelmişti. Doktorayı izleyen yıllarda Fransa Ulusal Bilim Araştırmalan Merkezi'ne (CNRS) girdi ve bir bilim adamı olarak emekli oluncaya dek burada araştırmacı yönetici olarak görev yaptı. Gaye Petek tüm egitimini Paris'te aldı. Edebiyat ve sosyoloji mezunu. Çalışma hayatına St. Michel Lisesi'nde edebiyat öğretmeni olarak başladı. Fransa'ya göçmenlerin gelişiyle Çalışma Bakanhğı'nda göçmenlerle ilgili bürolarda çalıştı, özellikle alan çalışmalannda uzmanlaştı. Bir yandan sosyal görevli diplomasını alırken bir yandan da "Göçmenlere Sosyal Hizmef vakfinda on yıl boyunca çalıştı. Bunu, iki yıl boyunca sürdürdüğü Birleşmiş Milletler Yüksek îltica Komısyonu'ndaki (UNHC) görevi izledi. Bu dönemde özellikle Iran, Irak, Afganistan ve Habeşistan'dan gelen göçmenler üzerinde yoğunlaştı. Fransa'da Türk göçmenlerinin ve sorunlannın artmasıyla 1984'te bugün en büyük dernekJerinden olan kendi demeği "El Ele" yi kurdu. Burada Fransa'daki Türk göçmenlere yol göstericilikten öte. onlann haklannı savunuyor. Fransız hükümeti onu muhatap olarak alıyor. Fransa'da cumhurbaşkamna bağlı çalışan Uyum Yüksek Kurulu'nda (HCI) üçer yıldan iki dönem görev aldı. Bu kurulun hazırladığı ve Jacques Chırac'a sunduğu iki raporun "Sorunlu MahaDelerdeki Gençlere Sosyal Teşvik" \ e "Göçmen KökenB Kadınlann Haklan" raporlarının çalışmalanna katıldı. Gaye Petek, "Stasi Raporu" nu hazırlayan komisyonun tek Türk üyesiydi. Türk olduğu için değil, tüm bu çalışmalan ve birikımlen nedeniyle komisyona seçilmişti. Gaye Petek "Legion d'Honeur" ve "Chevalier de FOrdre du Merif" gibi birçok ödülün sahibi. Geçen aralık ayında, Özdemir Ince'nın Hürnyet'te yayımlanan laiklik konulu araştırmasında, Gaye Petek le yaphğı röportaj üzerine dınci basın tüm kininı ve öfkesini. hışmını Gaye Petek'e yönelttı. Saldın, hakaret ve tehditler arasında ne "komünistiiği" ne de "Yahudiliği" kaldı. Bu iğrenç saldınlara yer vermeden, şu iki etikete dönmek istiyorum: Gaye Petek'ın babası, bilim adamı Fahrettin Petek, 50"li yıllarda DP iktidan sırasında Türkıye Sosyalist Emekçi Köylü Partisi üyesiydi... Gaye Petek'in, 20 yıl evlı kaldığı, altı yıl önce boşandığı eşı JakŞaJom ıse yalnız benim değil, bu ülkede sanatla içli dışlı olmuş herkesın kadim dostudur. Türk Sınematek'in , Onat Kutlar'la birlıkte ilk kuruculanndan, Mehmet Uhısoy, Işıl KasapogJu dahıl olmak üzere birçok tivatrocunun ve topluluğun müdürü. sayısız tiyatro ve müzik oîayının yapımcısı, Fransa'da kültür merkezlerinin yöneticisi... Bu iki isim, sadece Gaye Petek'e değil. herhangi bir kımseye karalama getiremez, ancak onur katabilir ınancındayım... düşünmemis istemişti. Çünkü._ Fransa'da cumhuriyet, yurttaşhğın unsuıianndan biri olarak herhangi bir topluluğa bağhlığı reddeder." Gaye Petek, konuşmamız boyunca, Fransa'daki "yurttashk" öğesini vurgulayacaktı. Hayır tebaa değil, cemaat üyesi olmak değil, yurttaş olmaktı önemli olan. Yurttaş olmanm bilinci okul eğiriminden başlıyordu. Okullarda Bilindiği gibi kurul, devlet okullannda, türban da dahil olmak üzere tüm dini simgelerin yasaklanmasını önerdi. •'Sorun yalnız haç, türban, kippa değil. Sorun, öğretmen karşmda öğrenci kimliginin öne çıkması. Oysa giderek öğretmenin karşısma öğrenci Müslüman, Yahudi, KatoBk diye çıkıyor, aynı bilgi paketini paylaşmayı reddediyoriardı... Cimnastik dersine girmemekten sınav ortasında nanıaz için sınıftan çıkmaya. 'Bız Darwin okumayız, Voltaire okumayız'a, 'Kadın öğretmen istemeyiz'e varan dilekJer sıralanıyordu." Israil - Filistin savaşının Fransa'daki okullara taşındığını belirten Gaye Petek, son bir yıl içinde devlet okullanna gitmeye korktukJan için özel Yahudi okullanna girişin yüzde 30 arttığını; kimi okul duvarlarında "Fınnlann kapanması yazık oldu" diye yazılann göze çarptığım söylüyor. Üniversltelere dokunulmadı Okul çağında çocuklan olan Fransız arkadaşlanmdan da duydum: "Biz okulumuzda FilistinhVArap öğrenci yaşatmayız!"... "Bizokulumuzda Yahudi öğrenci yaşatmayız'' sözlü ve yazılı sloganlan artık kimsenin yabancısı değildi. Öyle ki öğrenciler bu düşüncelerini, televizyon kameralan karşısmda, Fransız halkının gözünün ıçine baka baka söylemekten de çekinmiyorlardı. Stasi Raporu ya da yasa tasansı, tüm ilk ve orta dereceli devlet okullannda dini simgeleri yasaklarken üniversitelere dokunmadı. Çünkü üniversiteler reşit öğrencileri baruıdınyor. çünkü üniversitelerin tarhşma alanı olduğu kabul ediliyor. Ancak her üniversite, kendi içrüzüğunü hazırlayacak ve üniversiteye giren her öğrenciyle bir laiklik şartı, içtüzüğe uyacağına dair bir mukavele imzalayacak. Raporda önerilen ve kabul gören okullara ilişkin diğer maddeler, okullarda din felsefesi derslerinin okutulması; ana dillerin öğretilmesi ve devlet kontratıyla özel Müslüman okullannın açılması. Paralı olan, devlet okullanyla karşılaştınlmayacak kadar az sayıda olan özel Yahudi ve özel Katolik okullan halen var, ancak özel Müslüman okul yok. Olması gerekir düşüncesi onaylandı. Bunlara karşılık, raporda önerilen Kurban Bayramı ve Yahudi bayramlannda okullann tatil olması kabul edılmedi. Fransa'da Türk çocuklar Hazır Gaye Petek'i yakalamışken kurduğu ve yönettiği "El Ele Derneği'yle tam yirmi yüdır Türldye'den gelen göçmenlere verdiği hizmctleri büdiğimden, sormadan edemiyorum. Türk çocukJann dunımu ne? Koca bir iç çekiş. Daha somut bir tepki ya da yorum istiyorsanız şu sayılara bakın: Fransa'da ilkokula giden 60 bin Türk çocuğu var. Fransa'da orta ve liseye giden 28 bin Türk çocuğu var. Fransa'da üniversiteye giden 1700 Türk genci var. (Ki bu sayının içinde, Fransa'da doğmuş. büyümüş, ilk ve ortaöğrenimini Fransa'da almış olanlardan çok, doğrudan üniversiteye girmek üzere Türkiye'den gidenler var.) Bu sayılar, Fransa'daki Türk göçmen ailelerinin çocuklannın başansızlığını ortaya koyuyor. "Aynı zamanda Fransız eğra'm sistemindeki başansızhgı da~" diye eklıyor Gaye Petek. Nitekim bu çift yönlü başansızlık üzerine El Ele Demeği'nin işlevleri ve etkinlikJeri çoğalmış. Gerek Paris'te, gerek taşrada. sürekli seferi halde, hem Fransızlara, hem Türklere yönelik o ve dernek elemanlan eğitim veriyor; seminerler. konferanslar, açıkotunımlar, çalışma seanslan düzenleniyor... Göçmenlerin haklan nelerdir, ödevleri nelerdir, en çok bunu anlatmaya çalışıyor. Uyum sorunu Fransa'da egemen olan "en az uyum sağlayanlar Çinliler ve Türkler" düşüncesi, El Ele'nin çabalanyla kınlmaya çalışılıyor. Türk çocuklannın durumu, öteki göçmen aile çocuklanyla karşılaştınldığmda nasıl? "Türk çocuklan, MağriMUerden daha başansız. Her şev den önce dil sorunlan var. Evierde yalnız Türkçe konuşuluyor. Kendi içine kapao bir düzende yaşamjvr. Aileler çocuklarma kendi veremediklerini, dışandan almalaruıa yasak koyuyor. En korkuncu, çocuklan Seç bakalım, Türk müsün, Fransız mısın' diye sıkışûnyorlar. Oysa her ildsi de olabilûier." "Örneğin, su\ sık taşradaki ailelere gidnonım. Eğitim verirken soruyorum: Sizin için Türk kültürü nedir' diye- Hemen sınünoriar: Geleneklerimiz, dinimiz. dihmiz, bü>üklere karşı terbryemiz, konukseven1gimİ7™ 'Pekı sizin için Fransız kültürü nedir' dije sorduğumda ise tarih, coğrafvu, felsefe, resinı sanaü. edebiyat diye sırabyoriar^ Aradaki farka işaret ettiğimde 'Ama biz onlan çocuklanmıza öğretemeyiz ki" dhorlar, Ben de anlatmaya çalışryorum. Fransız işçisi de çocuğuna bunlan veremiyor, ama bu bilgileri başka yerden öğrenmesini de yasaklamıyor.-" Kız çocukları Bir ara Gaye Petek, Türk çocuklar arasında kızlann daha başanlı olduklanm belirtmesiyle konunun üzerine gidiyorum. Neden kız çocuklan daha başanlı? "Kız çocuklan okulu, aile baskısmdan kurtuluş olarak görüyor ve değeriendirrvorlar. Okul, onlar için onlan geleceğe taşıyacak kurtuluş yolu." Örneğin. kimi kjz çocuklan, ailelerine "Bizim okulda başörtüsü, türban yasak" diyerek ailenin türban baskasını ktrabiliyor. Özellikle taşra kentlerinde ve kasabalannda kız çocuklar üzerinde türban baskısı agu- basıyor. Bir de sokakta gülmenin ayıbı... Gaye'nin anlattığı sayısız örnek arasından taşradaki bir kız çocuğunun şu deyişi içime oturuyor. "Biz, kızlar sokakta yürürken sanki tepemizde bir kara bulut bizi izüyor. Karabulut, yani yüzlerce göz bize kenetlenmiş, bizi izfayor." Yarın: Kadınlar ve ayınmcılığa karjı çıkı$
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle