16 Şubat 2025 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 23 OCAK 2004 CUMA HABERLER DUMAPABUGUN ALİ SİRMEN Bush'un Seçim Anahtarı Irak'ta ABC Başkanı Bush'un geleneksel, yıllık ulusa sestenş (ya da ulusun durumu) konuşmasında göz- lemcilen şaşırtacak yen i bir unsur yoktu. Konışma Başkan'ın politikasının ana hatlannı içennetfeydi. Nedr Bush politikas»? YeniMuhafazakârlanr Bush'un kişiliğinde so- rnutiaşan polıtikalan, "terörie mücadele" sloganı al- tında, KJreselleşmenin patronu ABD'nin dünyanın bütün erıerji kaynaklannın kontrolünü ele geçirme- si, AB'y vedahaönemlisi, önümüzdeki yirmi yıl için- de gercek bir süper g ü ç olarak yeryüzüne ağıriığı- nı kcyscak olan, ama gelişmesi yükseldikçe petrol bağmllığı da artacak olan Çin'i denetlemektir. Henry Kissinger'ın d a açıkJıkla belirttiği gibi, "Küresslleşme demek ABD demektir" düşünce- sinden yola çıktığınızda, "Küreselleşmenin yani ABD'nn yaranna olan her şey insanlığın da, uygar- lığın dayarannadır" sonucuna varan Bush, ABD'nin dünya egemenlığini pekiştirme poiitikasını bütün vah- şetiyte sürdürmektedir. Doğnsunu söylemek gerekirse, Başkan 2003 yı- lı süresnce bu yolda oldukça önemli ileriemeler kaydetrniştir. Her şeyden önce, A B D Ortadoğu'da askeri var- lığının ilk adımını atmış, bölgenin en önemli petrol ülkelerinden biri olan Irak'ı işgal etmiş, başka bir pet- rol havzası olan Kafkaslar'da varlığının sürekli ola- cağını hissettirmiş, Asya'da da enerji ulaşım yolla- nnı denetimine almıştır. Psikolojik alanda da önemli bir ilerleme sağlamış ve Kaddafi'nin, ABD'nin direktiflerini göz ardı et- meyeceğinı belli eden (bunu Bush diline "terörsaç- maktan vazgeçen" dıye d e çevirebilirsıniz) yeni po- iitikasını açıklamasıyla Amerikan hegemonyasının enaykın kişilercedeteyit edildiğı izlenimini yayma- yı başarmıştır. Bütün bu gelişmeler, tartışma götürmez Ameri- kan Imparatoriuğu'nun kurulması yolundaki önem- li adımiardır. Gerçi terör durmamıştır. Başkan'ın yıllık konuş- masında da belirttiği gibi, aralannda Istanbul da bulunmak üzere ABD'nin müttefiki birçok ülke sal- dınlara hedef olmuştur. Ama bu gelişmeyi Başkan'ın başansızlık hanesi- ne yazmak hata olur. Terörün variığı, yeni politikanın demokrasi ve öz- güriük mücadelesi adı altında sürdürülmesini ko- laylaştıncı bir etkendir. Ikiz Kuleler olayının, ondan daha önce kotanlmış olan Yeni Muhafazakâr politikanın yürütülmesi için ne kadar iyi bir fırsat olduğunu unutmayalım. • • • Bütün bu gelişmeler hoşumuza gitse de gitme- sede Bush, politikasının başarı yolunda olduğunu, Başkan'ın bir dönem daha Beyaz Saray'da kalma- sı olasılığının, umulmadık olumsuz ekonomik ge- lişmeler olmazsa çok güçlendiğinı göstenyor. Tablodaki tek kara nokta Irak'ta hâlâ istikrann sağlanmamış olmasıdır. Burada özellikle istikrar sözcügünü kullanıyoruz. Çünkü Bush'un asıl hedefi bu ülkeyi dilinden dü- şürmedıği demokrasiye değil, şu ya da bu şekilde, kendisini rahatsız etmeyecek bir istikrara ulaştırmak- tır. Irak'taki istikrann önündeki en büyük engel ise şu anda kendi içindeki kanşıklığı aşmış olan, ama Irak ve bölge için büyük bir tehdit oluşturan Kürtlerdir. Kuşkusuz Irak'ta federal bir çözümdür en akla ya- kın olan. Ama bu çözümün gerçekten federal olması, ül- kenin toprak bütünlüğünü zedeleyerek bölge için de tehdit oluşturacak yeni oluşumlann önünü kes- mesi şarttır. Ne var ki Barzani-Talabani ikilisinin talepleri Irak'ta istikran sağlayacak böyle bir çözüme karşı görünmektedir. Bu ikili aynı zamanda istedikleri çözümü sağla- madığı takdirde ABD'ye karşı çıkacaklan tehdidini de ileri sürmektedirler. Ne var ki onlar kadar ABD de bu çıkışın biraz ku- ru sıkı atış olduğunu, Irak Kürtlerinin şu durumda ABD'yi karşıya alma riskine giremeyeceklerini bil- mektedir. Acaba VVashington'da Irak Kürtlerine kar- şı izlenecek politika konusunda ne karara vanlacak? ABD'nin kendi çıkarları konusunda ne yapması- nı söytemek gibi garabete düşmeden, bekleyip gö- receğiz. Ama bugünden görünen odur ki, oldukça başa- nlı görünen Bush'un kovboy politikasının anahtan Irak'ta, hatta daha doğru deyimiyle Irak Kürtieri so- rununun çözümündedir. Uluslararası İç Cüvenlik Konferansı 'Çok başlılıkta kimse yetkili değildir' ANK\R\(Cumhuıi- yet Bürosu) - tstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun, dört-beş kurumun ayn ayn yetkili olduğu yerde kimsenin yetkili jlmadığını vurgulayarak •'Siz siyasi iradenin ye- rinde olsamz hangi ma- kamdan hesap sorarsı- nız,hangisini suçlarsmız, hangisi hakkında soruş- turma açarsmız?" dedi. Ocak 2003 'te eline geçen pararun 1 milyar467 mil- yon lira olduğunu belir- ten Uzun, "Bir todemli başçavnşun maaşı ise 1 müyar 403 milyon lira" dedı. Uluslararası Iç Güven- lik Yönetimı Konferan- sı, Polis Akademisi'nde başladı. tstihbarat Da- ıresi Başkanı Sabri Uzun, konuşınasırıda. polisin yaşadığı ekonomik sı- kıntı, istihbarattaki çok başhlık ve yanlış uygu- lamalan değerlendirdi. Konuşmasına başlar- ken "Kınlacakveüzüle- ceklerden şimdiden özür dflh'orum" diyen Uzun, istihbarat dairesinin üret- tiğiMOBESEadlıaletin maliyetinin 1.2 milyon dolar olduğunu, buna karşılık röleyle çalıştın- lan benzeri bir aletin ise 46 milyon dolara mal ol- duğunu söyledi. Uzun, "Kimin parası beyler bu para? Herkes istediğini ahyor, saüyor, nasıl ohıyor bu iş? Her- kesi modernizme davet edi\ onım. Bu işlerbirel- den doğru düzgün yürü- tülürse Tiirk milktinin 45 milyon dolan çarçur edBhnez" dedi. DİSK'in düzenlediği 1. Ulusal Sosyal Politika Kongresi'ne katılan Sezer'den politikacılara uyarı '^lsıızluklar önlenmeli'• Sosyal güvenlik, eğitim ve sağlık hizmetlerinin siyaset üstü tutulması gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Sezer. "'Sosyal devlet anlayışıyla çelişen, toplumun güven duygusunu zedeleyecek politika ve uygulamalardan özenle kaçınılması gerekir" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, toplumun beklentilenni göz ardı eden, sosyal devlet anlayışıyla çelişen, top- lumun güven duygusunu zedeleyecek politika ve uygulamalardan özenle ka- çınılması gerektiğini bildirdi. Sezer, "Çahşma yaşamına iKşkin düzenleme- ler yapüırken toplumsal birüği ve uyu- mu bozacak eğiİim ve yaklaşımlardan kaçınılması gerekmektedir" dedi. DÎSK'in Dedeman Oteli'nde düzen- lediği "1. Ulusal Sosyal Politika Kong- resT, dün Cumhurbaşkanı Sezer, CHP lideri Deniz Baykal ve Çalışma ve Sos- yal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğ- •r *>• L T?* I ' Î V A "l.Uhısal Sosyal Politika Kongresi" Cumhurbaşkanı Sezer, CHP lideri Çahşma ve Sosyal Güveniik Bakanı Murat Başesgioğhrnun kanhmı>1a gerçekleştirildL (Fotoöraf: SERDAR ÖZSOY) lu'nunkaülımıylagerçekleşrinldi. Se- zer, yaptığı konuşmada sendikacılığın gelişmesi için yasal düzenlemelerin tek başına yeterli olmadığını. emekçi- lerin haklannın bilincine varmalan ge- rektiğini vurguladı. Türkıye Cumhuri- yeti'nin Atatürk ilke ve devrimlerine da- yanan, gücünü ulusundan alan, laik, demokratik, sosyal birhukuk de\leti ol- duğuna dikkat çeken Sezer. sosyal gü- venlik, eğitim ve sağlık hizmetlerinin siyaset üstü tutulması gerektiğini söy- ledi. Sezer, şöyle devam etti: "Her şeyden önce toplumun beklen- olerini göz ardı eden, sos>al devlet an- layışıyla çetişeru toplumun güven duy- gusunu zedeleyecek politika ve uygula- malardan özenlekaçnuhnabdır. Bu kap- samdaçalışma yaşanuna Uişkin düzen- lemeler yapdırken, toplumsal birtiği ve uyumu bozacak egilim ve yakiaşunlar- dan da kaçınılması gerekmektedir." Ülke genelındekı gelışmışlık farklı- lıklannın azaltılması çabalannın sürdü- rülmesini isteyen Sezer. sosyal politı- kalara ağırlık venlmesı, toplumda sos- yal adalet ve fırsat eşitliği yarahlması için çaba göstenlmesi gerektiğım söy- ledi. Sezer, gelirdeki adaletsizliğin gi- derilmesı, vergi adaletinin sağlanması ve sosyal güvenlik sisteminin tüm yurt- taşlan kapsayacak biçimde genişletil- mesini istedi. Işsızliğin azalhlması için önlem alınması, yatınrrüara hız kazan- dınlması ve gırişimcilerin desteklenme- si gerektiğini belirten Sezer, "Sosyalada- Fransa yolsuzlukla sarsılıyor Bakan yardımcısı Bedier istifa etti PARİS (Cumhuriyet) - Fransa Adalet Bakan Yardımcısı Pierre Bedier, yolsuzluk yaptığı gerekçesıyle hakkında soruşturma açılması üzerine istifa etti. Mantes-La Jolier kasabasında 1995-2002 yıllan arasında belediye başkanlığı yapan Bedier. eski görevi sırasında kamu ıhalelerinde yolsuzluk yapmak ve rüşvet almakJa suçlanıyor. Fransız radyo ve televizyon kanallan, Pierre Bedıer'nin istifa etmesinı. "Mart ayında yapılacak bölgesel seçimkr öncesi, Başbakan Jean-Pıerre Raffarin için önemli bir baş ağnsı" olarak değerlendirdi. Hükümet sözcüsü Jean-Pierre Cope. "Hakkuıda soruşturma açdan Bedier'nin, Adalet Bakanngı içindeki özel konumu yüzünden istifa ettiğmi" söyledi. Sözcü. Başbakan'ın Adalet Bakanı Yardımcısı Pierre Bedier'nın karannı saygı \e anlayışla karşıladığını söyledi. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN 0 'TOPLUMA KAZANDIRMA' BtLANÇOSU Yasadan en çok Hizbullahçılar yararlandı DtYARBAKR (Cumhuriyet Bü- rosu) - PKK'yi çökertmek ama- cıyla çıkanlan 4959 Sayılı Toplu- ma Kazandırma Yasası'ndan en çok Hizbullahçılar yararlandı. Diyarbakır DGM'nin sorumluluk alanına giren bölgenin 7 ilindeki cezaevlerinden, yasadan yarar- lanmakiçin 1430kişibaş\Tirdu. Bunlann 325'ini Hizbullahçı. 705'ini PKK'li ve 3'ünüde Hiz- bullah Vasat üyesi olmak üzere toplam 1033'ünü tutuklu ve hü- kümlüler oluşturdu. 181'i Hiz- bullahçı, 228'i de PKK'li olmak üzere toplam 409 kişi de tahliye edildi. Cezaevlerinde bulunan 144 Hizbullahçı, 476 PKK'li ve 3 Vasat üyesinin dosyalan da de ğerlendiriliyor. 1 PKK'li ise baş- vurduğu halde kesin olarak yasa- dan yararianamadıgından rutuk- luluk hali sürüyor. Yasanın isteni- len sonucu vermedigi, cezaevleri dışından yapılan başvoırulardan anlaşüıyor. Bu başvurulann bü- yük bölümünü de Hizbullahçılar oluşturuyor. Başvuran 257 Hiz- bullahçıdan 23 l'i, 140 PKK'li- den 102'si tahliye edildi. 12 Hiz- bullahçı ve 21 PKK'li yasadan yararlandıklan halde gerçekleşen indirim haklarmdaki cezayı kar- şılamadığından tutuklandı. 31 ki- şi hakkındaki inceleme ise devam ediyor. Istenen sonucu vermeyen yasanın yürürlük süresi şubat ayı- nın ilk haftasında doluyor. 1402'LÎKLERÎN HAKLARININ lADESl Darbe mağdurlanna af komisyonda genişletildi ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Sıkıyönetim ve olağanüstü hal döneminde ceza alıp yasak- lananlar için af getiren yasa önerisi Adalet Komisyonu'ndan genişletilerek geçti. Oneri yasa- laşırsa, 31 Aralık 1987 tarihin- den önce mahkûm olup tahliye edilenlerin "kısıth haklarT iade edilecek. AKP Grup Başkanve- kili Eyüp Fatsa ile CHP millet- vekillerinin iki ayn yasa önerisi alt komisyonda birleştirildikten sonra dün Adalet Komisyo- nu'nda kabul edildi. Yasa öneri- sinin yeniden düzenlenen hük- mü şöyle: "31.12.1987 tarihin- den evvel işknmiş suçlaria Ugüi olarak mahkemeler tarafindan yapılan yargılamalar sonucun- da; haklannda mahkûmiyet karan veriknlerden, bu kanu- nun yavımı tarihinden önce bi- hakkın tahhye olanlar ile şartfa sahverilenlerin Türk Ceza Ka- nunu'nun 122 ve 123. maddek- rindeki süreler ve 4.4.1929 tarih- b ve 1412 sayıh Ceza Muhake- mekri Usulü Kanunu'nun 417. maddesinin 2 ve 3 numarah bentlerinde yer alan koşul aran- maksızın, mahkemelerce mem- nu haklannın iadesine karar ve- riBr." Önceki yasa önerilerinden biri, yalnızca 1402 sayılı Sıh- yönetim Yasası uyannca olağa- nüstü dönemde yargılanıp mah- kûm edilenleri kapsıyordu. letsizJiğin ve getir dağıhmı bozukluğu- nun en önemli nedenlerinden olan top- lumda yozlasmaya ve ahlaki çöküntü- ye >ol açan yolsuztuklann üzerine ka- rariınkla gidilmeti, ülke kaynakiannın kişisel çıkarlara hizmet etmesinin önü- ne geçümetidir" dedi. '12 mihon yurttaş aç' Baykal, Türkiye"de 12 milyon yurt- taşın aç yattığını beürtirken, Kamu Yö- netimi Yasa Tasansının sosyal sorun- lan daha da artıracağını belirtti. Bay- kal, Işsızlik Fonu'ndaki paranın çalış- tınlmadığına işaret ederken, sorunla- nn özel, bireysel anlayışlar yerine dev- let mekanizması ile çözülmesi gerek- tiğini kaydetti. Bakan Başesgioğlu, nü- fusun yüzde 87'sı sosyal güvenlik şem- siyesı altındayken, yüzde 13 'ünün hiç- bir sosyal güvencesi olmadığım bildir- di. Bu arada törene Sezer'den sonra ge- len Baykal, yanında bulunan Çankaya Belediye Başkanı HaydarYimaz ve Ye- nimahalle Belediye Başkanı Tuncav Alemdaroğhı ile birlikte salon kapısın- da Istıklal Marşı söyledi. Seçim yapıldı YSK'nin yeni başkanı Erdoğan • Yargıtay kontenjanından Cengiz Erdoğan ve Yılmaz Derme'nin başkan adayı olarak katıldığı seçimde, Cengiz Erdoğan, YSK'nin yeni başkanı oldu. ANKARA (Cumhurrvet Bürosu) - Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanlığı'na Cengiz Erdoğan seçildi. Seçim, Yargıtay'ın, kurula 3 üye seçmesinin ardından yapıldı. YSK Başkanı Tufan Algan'ın görev süresini tamamlaması nedeniyle boşalan YSK Başkanlığı için dün seçim yapıldı. Yargıtay kontenjanından Cengiz Erdoğan ve Yıbnaz Derme'nin başkan adayı olarak katıldığı seçimde, Cengiz Erdoğan, YSK'nin yeni başkam oldu. Erdoğan, bu görevi 3 yıl sürdürecek. Seçim. Danıştay ve Yargıtay'dan yeni seçilen 5 üyenin de katılımıyla 11 üye tarafindan yapıldı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi Üyesi Cengiz Erdoğan, 16 Ekim 1943'te Hopa'da doğdu. Izmit Lisesi'ni biriren ve Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olan Erdoğan. Ankara hâkim adayı olarak mesleğe başladı. Erdoğan, sırasıyla Pervari Hâkrm Yardımcılığı, Pervari, Ardeşen, Kula hâkimliği ve Yargıtay Tetkik Hâkimliği görevlerinde bulundu. Fransızca bilen ve Yargıtay üyeliğine 1998 yılında seçilen Erdoğan 4 çocuk babası. Yargıtay Genel Kurulu'nun pazartesi gününden bu yana devam eden üye seçimi de dün sonuçlandı. Seçimin ardmdan YSK'de Yargıtay kontenjanından görev yapan başkan Tufan Algan, üyeler Seydi Yetkin ve Tuncer Sönmez'ın görevleri, yeni üyelerin belirlenmesiyle sona erdi. Danıştay Genel Kurulu da geçen günlerde görev süresi dolan 2 YSK üyesi için seçim yapmıştı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Kemal Gürüz'ün gitmesi ve Erdo- ğan Teziç'in gelmesiyle birlikte YÖK tasana üzerinetartişrnalaryeni bir bo- yut kazandı. Zaten daha önce de Üniversiteler Arası Kurul'un (ÜAK) bir çalışması vardı. Kamuoyunun, ögrencilerin ve bilim çevrelerinin bek- lentisi, bu tasannın bilimsel özerkli- ği ve özgüriüğü geliştirecek, üniver- site üzerindeki baskılan kaldıracak bir tasan olmasıydı. Bu konuda başın- dan itibaren duyarlı bir tutum alan Uni- versite öğretim Üyeleri Derneği (Üö- ÜD) hazırlanan tasannın rektörier sui- tasını devam ettirecek nitelikte ol- duğunu söyleyerek eleştirdi. ÜÖÜD Başkanı Prof. Dr. Kadir Er- din, ÜAKtasansına öğretim üyeleri- nin tepkilerini şöyle dile getirdi: "Mev- cut YÖK Yasası'nın değişmesi ge- reği üzerinde geniş bir kamuoyu mu- tabakatı vardır. Yasadaki gûçlü rek- tör, atanmış yöneticiler ve yetkisiz ku- nıllar düzeninin yanlışlığı 23 yıl bo- yunca, bazen medyaya da yansıya- rak kanıtlanmıştır. Rektörtere tanı- nan denetimsizyetkinin ve bunun so- YÖK'te Rektör Sultası Sürecek mi? nucunda ortaya çıkan keyfi yöneti- min üniversitede yarattığı sorunlann aşılması için kamuoyu daha katılım- cı ve demokratik bir yasa beklentisi içindeyken, rektörlerin mevcut yet- kilerini daha da arttıran ÜAK tasla- ğı tam bir düş kınklığı olmuştur." "ÜAK'yi daraltarak sadece rektör- lerden oluşan bir kurula dönûştü- ren rektörier taslağı, üniversite için- de dekan hariç tümyöneticilerin rek- tör tarafindan atanmasını öngörmek- tedir. Senatonun çoğunluğu mev- cut yasadaki gibi atanmışlardan olu- şacak, fakülte kurulu katılıma kapa- lı halini sürdürecek, rektör üniversi- tenin tek ve mutlak hâkimi olacak- tır." "Buna karşın yeni YÖK Başkanı Teziç ve arkadaşlan tarafindan ha- zırlanan taslak, senatoda atanmışla- nn hâkimiyetini korurken hiç olmaz- sa bölüm ve fakülte düzeyinde de- mokrasi ve katılımı sağlamaktadır. Zaten rektörlerin de Sayın Teziç'in girişimiyle hazırlanan taslağa itiraz- lan tam bu noktadadır; taslağa gös- terdikleri şiddetli tepki üniversite içinde katılımcı ve karar alma yetki- si olan hiçbir kurula tahammülleri olmadığını göstermektedir." "ÜAK taslağında görebildiğimiz tek olumlu açılım, öğretim üyeleri dışındaki akademik elemanlann ve ögrencilerin birer temsilci ile kurul- lara katılmalandır (ki bu açılım gerek diğer taslakta gerekse demeğimi- zin taslağında zaten vardır). Ancak bu olumlu açılım ÜAK taslağının ön- gördüğü kurullann uysal ve göster- melik kurullarolmalan nedeniyle koz- metik bir yaklaşımdan ibarettir. Tıp- kı taslağın Ana llkeler bölümünde yer alan ama maddelere yansımayan 'demokrasi', 'katılım' ve 'çoğulcu- luk' kavramlan gibi!" "Kısacası, ÜAK taslağını hazıria- yan rektörlerin, kendilerinin de birer öğretim üyesi olduklannı ve rektör- lüğün belirii bir süre yapılıp başka meslektaşa devredilen bir görev ol- duğunu unuttuklan endişesini taşı- yoruz. Biz öğretim üyeleri ise yıllar- dırsavunduğumuz ilkelerin arkasın- da durmaya devam edeceğiz. Der- nek olarak esas tercihimiz, anayasa- nın ilgili maddelerinin değiştirilerek bir reform yapılmasıdır. Ancak ana- yasa değişikliği olmadan da akade- mikyöneticilerin seçimle göreve gel- mesini, senato düzeyinde temsili de- mokrasiyi, fakülte düzeyinde ise ka- tılımcı demokrasiyi sağlamak, karar alabilen kurullar oluşturmak müm- kündür." "Demeğimiz gündemdeki taslak- lan değeriendirirken kendi hazıriadı- ğı taslaktaki, uygar dünyanın benim- semiş olduğu demokratik ve katı- lımcı modeli ölçüt olarak almaktadır. Sayın Teziç'in girişimiyle hazırlanan taslak beklentilerimizi bir ölçüde kar- şılamakta, ancak senato düzeyinde ciddi sorunlar içermektedir. ÜAK taslağı ise maa/esef yürüriükte olan 254 7 sayılı yasanın bile gerisine düş- mektedir. Bu haliyle öğretim üyele- ri ve ûniversitenin diğer paydaşlan açısından kabul edilmesi söz konu- su olamaz." "Rektör meslektaşlanmıza hatır- latınz: Gerçek anlamda güçlü rektör, mutlak yetkilerie donatılmış rektör değil, liderlik vasfı ile öne çıkan, mes- lektaşlannın karar süreçlerine katıl- masını teşvikeden, ûniversitenin hi- yerarşik bir kurum değil, bir mes- lektaşlar topluluğu olduğunu göz ar- dı etmeyen rektördür." Hükümetin hazırladığı taslak, YÖK üzerinde hükümetin yetkilerini arttı- nyordu. Üniversiteler haklı olarak ta- sannın bu mantığına karşı çıkmışlar- dı. Ancak bu kez de üniversiteleri başka bir baskı tehdit ediyor. Şimdi ne olacak, rektörier sultası devam mı edecek? Yoksa, Türkiye özgür ve özerk bir akademik anlayışa mı ka- vuşacaktır?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle