22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 OCAK 2004 CUMA • • • • + CUMHURİYET SAYFA SPOR sportg cumhurlyet.com.tr 19 ABD'de spor yönetimi üzerine doktora yapan Dr. Neşe Gündoğan ile konuştuk 'Sporunekonomisinibilmiyoruz'ABDÜLKADİR VÜCELMA.'V Kulüplerimiz kendi markalaruıı, ken- di ürünlerini paraya çe\irmek için geç de olsa uyandılar. Kulüplerinyönetimlerin- de ve ürün pazarlamasında amatörlerin yeriniprofesyonelleralmaya başladı. Bu konuda Ankara Spor Akademisi'nı bi- tirdikten sonra ABD'ye giden ve 5 yı] ka- larak spor yönetimınde doktora ya- pan, Millı OlimpiyatKomıtesi Genel Sek- reteri ve eski milli atlet Dr. Neşe Gün- doğan ile konuştuk. ABDÜLKADtR YÜCELMAN: Spor yönetimi ve marketing üzerine yaptığı- nız eğitim ve çahşmalar hakkında bilgi verirmisiniz? NEŞE GÜNDOĞAN: ABDde Phıla- delphia Temple Üniversitesi'nde spor yönetimi iizerine master ve doktora yap- tım. A]t branşım da pazarlamaydı. Tezim ABD'de basketbol takımlannın pazar- laması üzerineydi. Aynca Atlanta'yada gittim, orada da uygulamanın içine gir- dım. A- VI: ABD'de en önemlı sporlar bas- ketbol, beysboJ ve futbol. Bunlann dışın- daki sporlann da pazariaması yapılıyor mu? N*. G.: Amerika'da hangi spor olursa olsun yaptığınız organizasyonun mutla- ka karşılığını alıyorsunuz. Kulüpler ken- di pazarlamaJannı kendileri yapıyorlar. OnJann dışında üniversitelerde kendi ta- ktmJannrn pazarlamasını yapmak için or- ganizasyoniar düzenliyorlar. Örneğin Pennsylvania Üniversitesi bir spor orga- nizasyonu yapıyorsa dığer üniversiteler de katılıyor, ama pazarlamayı yapan Pennsyl- vania Üniversitesi'nin spor ve marketing bölümü oluyor. Lafta değıl ekıpolarak pro- fesyoneller gibi çalışıyorlar. Â. Y.: Türkiye'de 3 büyükler de son za- manlarda ürünlerini ve markalannı pa- zarlamaya başladılar. Bu çalışmalar siz- ce yeterli mı? N. G.: Dünyadan kopuk gözüksek de bizde de o ülkelere bakarak bır şeylerya- pılmaya başlandı. Dünyada 1984'e ka- dar büyük spor organizasyonJan, para kazanmaktan çok ülkenin prestiji için yapılıyordu. A. Y.: 1984 Los Angeles Olimpiyatı dünyada ilk kez para kazandıran olim- piyat olmuştu. O nedenle de birçok ül- ke büyük masraflara girmediği için olim- piyatlara talip olmadılar. Türkiye de on- lardan biri. ÎV. G.: Los Angeles belki ilk adımdı, ama asıl hareket 1990'da başladı. Yani pa- zar 1990'larda kunüdu. Türlaye bu konu- da henüz işin başında, ama onlar da pek eski değil. Kulüp yöneticileri amatör düşünüyor 1 ' A. Y.: Bu gelişmeleri nasıl değerlen- diriyorsunuz? Li- beral ekonominin ya da yatınm anla- yışının daha refor- mist bir gelişmesi mı? N. G.: Kulüpler kendilerini pazar- layabilirler, sporcu- lar da öyle. Ancak bunlann dışında şır- ketler de sporu bir araç olarak görüp pazara girerek ken- di ürünlerini spor yoluyla pazarlarlar İd bu çok görülen bir durum. Ancak amaçlar farklı ol- duğu için bunlan ayırmak gerek. Açıkça söyleyeyim, onlara bakarak ne ala- biliyorsak alabıliyo- ruz. Spor pazarlama- sı sıradan bir iş değil, sporun pazarlanması için sporun altyapısın- da çok eksikJer var. A. Y.: Bugün kulüplenn başında bir- çok iş adamı var. Kendi şirketlerinin ürünlerini pekâlâ iyı de pazarlıyorlar. Kulüplenn paraya ihriyacı yok denilemez. O zaman neden bu konuda profesyonel- ce, yani kendi şirketlerindeki uygulama- yı düşünmüyorlar? N.G.: Sporun gıder değii birgelir kay- nağı olduğunu anlamak gerekiyor. "Bu kulübe geBr sağlamak için ne yapmak gerek. Nasıl bir pazarianıa yöntemi ola- bifir? Ki bir pazariama ile geörimi art- ürmakiçin kendi markarruveya kendi or- ganizasyonumu en üst düzeye çıkarmak için nderyapmabyım'' sorusunu iyi sor- gulaması ve iyi bir planJama yapması gerekir. Bu da yetmez, bu işleri kirrîin ya- pacağınagelirtakılır. Çünkü sporun eko- nomisinı, ekonomideki potansiyelını. tı- caretini bilmiyoruz. Amerikayı yeni- den keşfetmeye gerek yok. Yurtdışında spor eğitimi görmüş, pazariama eğitimi görmüş insanlanmjz var. Ama bunlann tecrübeleri az. Yani böylesıne organi- zasyonlann içine girmek gerek. Ben stat- larda kola sattım, yer gösterdım. profe- Sp#r F©rum sörlerin asıstan- lığını yaptım, bi- let sattım. ürün tanıtımı yaptım. her şeyi inceden inceyeögrenme- yeçalıştım. Kâğıt üzerindeki nazari bilgilerle marketing yapılmaz. 'Üniversitelere büyük iş düşüyor' A. Y.: Pazariama bir anlamda doğru- dan doğruya halkla bütünleşmek gıbi bır şey. Hani çekirdekten yetişme gibi. öy- le mi? N.G.: Aynen öyle. Örneğin bugün üni- versitelerimizde marketing bölümleri var. Ama bu gençler üniversiteyi bitirse- Ier de bir tecrübe kazanamıyorlar. Daha doğrusu marketing'in ne olduğunu bil- miyorlar. Hayata atılınca da şaşınvorlar. Aslında üniversiteler bu öğrencilere ba- zı pazariama şirketlerinde staj yaptırma- lı ve onJan gerçek yaşamla karşı karşı- ya getirmeli. BunJar üniversite sıralann- da nazari olarak öğretiliyor. Örneğin öğ- renciler yaz aylannda spor kulüplerinde staj yapmalıdırlar. Hem eğitim hem tec- rübe birlikte olmalıdır. Ben üniversıte- lere gittiğimde şunu söylüyorum: "Bu gençleri hayatla karşı karşn a getirirseniz onlaraişolanaldanda açmış olursunuz." Kulüplere gitsinler, federasyonlann or- ganizasyonlannda ça- lışsınJar, tecrübe ka- zansınlar. A. Y.: Çok güzel söylüyorsunuz da ne kulüpler ne de fede- rasyonlar aralarına yabancı kimseyi alır- lar. Neden derseniz, nedeni yok, belki giz- li kapaklı işleri vardır dıye, ne bileyim... N.G.:01ayıtekta- raflı düşünmemek ge- rek. Hareket üniversi- telerdengelmeb. Üni- versitelennbugirişi- mi yapması gerek. Aslında üniversiteler uygulamalı konulara yönelmeli. Öğrencile- rini kulüplerde. fede- rasyonlarda araştırma yapacakJan ko- nularayönJendümeu. Interaktifolmakzo- rundayız. A. Y.: Biz mentalite olarak bu işin ne- resindeyiz? N. G.: Daha yan yola bile geldığimi- zı söyleyemeyiz. Kulaktan dolma laflar- la başan sağlanamaz. Yapılan şu, kendi aralannda profesyonel kadro oluşturuyor- lar, onun adamı. bunun kızı falan gibi. Ama kendi bünyelerinde yapamıyorlar- sa bu işi. profesyonelce yapan kurumlar var. ajanlars \ar. Sporpazarlaması konu- sunda az da olsa birtakım ajanslar \ar. Dünyayı bilmek, dünyada ne olup bitti- ğini bilmek. ürünü tanıtacak kadar bilgı birikimi olmak gereldi. A. Y.: Siz spor yönetimi konusunda tez verdiniz. İşin başı galiba spor yöne- timinde. Ama gelin görün kı kendi işin- de başanlı işadamlanmız spor yöneti- minde neredeyse sınıfla kalacakJar. Ken- di markası belki kulübünün markasının yansı bile değil. ama kendi markasını pa- zarlamasını biliyor. N. G.: Galiba doğru yola doğru gitme- ye başladılar. Spor bir endüstriye dönüş- tü. Böyle olunca da bu endüstriden her yönü ile kazanmak gerekiyor. Bunun için strateji gerek. Araştıncı olmak ge- rek. Günümüzde kolay iş yok. A. Y.: Anladığım kadanyla yeni bir iş- kolu sporun gündemine oturuyor. Bu hem spor hem de ekonomi adzna iyi bir gelişme. N. G.: Bakın. sadece kulüplerdeğıl, fe- derasyonlar da artık profesyonel kadro- larla çalışmah. Amatör anlayışla profes- yonel organizasyon yapamazsınız. En az 5-6 profesyonel olmalı. *Her şcyin başı planlama' A. Y.: UEFA kulüplerde en az 5 pro- fesyoneli zorunlu kıJıyor. ama federas- yonlarda tek preofesyonel ne yazık ki memur statüsündeki genel sekreterler. Onlar da yazışmalarla uğraşıyorlar. Hat- ta federasyonu tek başına yöneriyorlar da diyebiliriz. N. G.: Her şeyin başında planlama ge- lir. Biz herhangi birsorun çıktığında ön- lem almaya çalışıyoruz. A. Y.: Yani vumurta kapıya geldiğm- de... N. G.: Ne yazık kı öyle. Gelırlerimı- zi-giderlenmizı birprogram içinde yap- mıyoruz ve yılın ortasında beş parasız ka- lıyor, faaliyetprogramlanmızı değiştiri- yoruz. Oysa planlamada her şeyin bir alternarifini de düşünmek zorundayız. Örneğin olımpiyatlara katılacağız. KimJergidecek, nasıl hazırlanacak. han- gi organizasyonlara katılacağız. bütün bunlann masrafı nedir? Olimpiyatta ba- şan kazanmak için neler yapılması ge- rekecek? Bütün bunlann çok önceden programlanması gerekir. A. Y.: Acaba bu programlar hazır mı, işin mali ve idari yönü belli mi? N.G.: Ben bilmiyorum, siz biliyor mu- sunuz? A. Y.: Ben de bilmiyorum. Gidiyoruz ama nereye. belli değil. Atlantik'te dal- galarla boğuşan küreksiz bir teknedey- mişizgibi. Sohbetımize kahldığmız için teşekkür ederim. YENİ SEZDN BAŞLIYGR HER yeni ANKARA GAlTlEVIEMai, SATTŞ 22. İCR4 MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN KIYMET TAKDÎR RAPORlîNTCV İLANEN TEBLİĞİ 2003 99 fş Ankara 5. Sulh Hukuk 2002/477 E, 2003/311 Karar ilamı ile satılarak ortaklıgın giderilmesı, Satılmış Aydın, Sü- [eyman Ünlü, Ergülü Kanat vekili Av. Ali Özkaya tarafmdan diğer hıssedarlar Nesibe Hira. Hasan Alaycı, Ruken Er- Jo|an. Durmuş Karaca aleyhine yapılan takıpte, Ankara lli. Altındağ llçesi, 1. Bölge JCarapürçek Mah. 22576 Ada, 5 Parselde. 1229 m2 boş arsâya 10 11.2003 tanhinde yapılan bılirkışi incelemesinde 86.030.000.000.-TL (Seksenaltı- •nil\r arotuzmiryon) kıymet takdir edıldiği. Hissedarlardan tebligat yapılamayan Ruken Erdoğan'a işbu ilanıh yayımın- Jan 7 gün yasal süreye 15 gün ılaveten 22 gün içinde itıraz edılmezse teblig edilmiş sayılarak kesinleşeceği Ruken îErdoğan'a teblığ yerine kaim olmak iizere ilan olunur 01.12.2003 Basın: 2798 Hayat Bilgisi Afet Öğretmen ve Rıdvan Kanat Lisesi'nin öğrencileri, sevimli maceralanyla bu akşam da 7'den 77'ye herkesi Show Tv'ye kilitleyecekler. Hayat Bilgisi'nin kahkaha ve duygu yüklü bölümünü kaçırmayın! Bu akşam 20:30 Sampiyonlar Ligi Eczacıbaşı iyibaşladı ZAGREB (Curobumet> Eczacı- başı Bayan Voleybol Takımı. A\Tupa Sampiyonlar Ligı DGrubu'ndakı iJk maçında. Hırvatistan'ın MladostZag- reb takımıru deplasmanda 3-0 yen- di.Zagreb'in Dom Odbojke Salo- nu'ndaki maçta üstünbiroyun ser- gileyen Eczacıbaşı, setleri 25-19,25- 20 ve 25-21 kazanarak lige iyi bir başlangıç yaptı. Eczacıbaşı. ikinci maçını. 28 Ocak'ta ftalya'nın P.S.Pe- rugia takımı ile yapacak. VISA'dan dev adım Hayal GüciiOlitnpiyatı Spor Servisi - Türki- ''ye'nin en doğusundan, X\Tupa kentlerine kadar çocukJar. Atina 2004 Olimpiyat oyun- lanna girmek için kâğıtlara hayalleri- ni yansıtacak. Visa Türkiye tarafin- dan düzenJenen, dünyada 17 ülkede 9 -13 yaş arası çocukJara vönelikdüzen- lenen uluslararası resım vanşması baş- ladı. Mılli Eğitim Bakanlığı'nın da desteğiyle Visa tarafından organize edilen ve Türkiye Ulusal Olimpiyat Komitesi ile Türkiye Iş Bankası işbir- liğınde gerçekleşecek olan yanşmada, birinci. 2004 Olimpiyat Övıınlan'nı yerinde izlemek üzere bır haftalık Atina seyahati kazanacak. FİKRET DAĞLIOĞLU 73MİŞIAMİ l.KOŞL': F: Şıvga (4ı. P: Temızsu (3). PP; Talımhanelı (2|. S: Lıdercan (1). 2.KOŞU:F: Angels Song 11). P: Makaralı (5), PP: Benım Sansım ı}\ S: Akademı (2). 3. KOŞl': F: Tutiuran (6). P: Mektepli (2). PP: Luxor (12). S: Magic Speed 17) 4.KOŞU: F: Sarbölek (5). P: Canılar12). PP: Kocabey (41. S: Babanılkan 17 ). 5. KOŞl': F: Blaze OofSpeed (2). P: Hanım- kız (6). PP: Berkancan i 1), S: Şahıka (""ı. 6.KOŞl?:F:Cetegen(9ı. P: Talazl 11). PP: Orkapı 15). S: H ürcan < 121, SS: Jaauar 11). 7. KOŞU: F: Çıçeklenn Dansı 15). P: Koçak .Amca (161, PP: Tempation 1151. S: Black Tvpe (13). Güniin İkilisi 6 Koşu: 9 11. ÇifYeBahis: 3. Çifte:9,5. TabelaBahis: 9 11.5.12.1. 1 s3 2 4 ALTILI 8 2 12 7 5 11/1 5 2 4 7 9/1 8/8 GANYAN 2 8 6 1 7 5 /ı\ Esas Shovv bu Show!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle