21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATA CUMHURİYET 20 OCAK 2004 SALI 8 HABERLERlN DEVAMI TURKIYE Ista-ıbijl Edrrıe Ko:ae!ı Ça-akkale Izmr Ma-tısa Ayan Derizlı Y Y Y Y Y Y Y Y 14 14 15 14 18 15 16 14 Sinop S 13 Zorgtldak S 14 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas B B B B B B S 14 12 12 5 4 0 -1 B 17 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van B B S S S S S S 1/ 17 8 10 7 6 2 4 S -5 Yurdun batı kesım- len parçalı ve çok bu- lutlu, Marmara ıle Ege yağmurtu, dığer yer- ler az bulutlu geçe- cek. Yurdun ıç ve do- ğu kesımlennde yer yer sıs goaılecek. Ha- va sıcaklığı, yurdun kuzey kesımlerınde bıraz artacak, dığer yerterde önemlı bır değışıklık olmayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B K K Y Y Y Y Y -9 -7 -3 12 8 10 10 8 Berlın K 1 Moskova K -6 Budapeşte K 2 Aşkabat Madnd B 9 Astana B -8 Viyana Belgrad _K 4 Taşkent B 11 9 Bakû B 10 Sofya Roma Y 8 Bışkek B Y 12 Tiflıs B -3 Atina Y 17 Kahire B 19 Münıh K 6 Zürih K 6 Şam B 15 ParçaJı bulutlu , Bulutiu ^ Çok öulutlu Sulu kar , Gok gurültülû G U N C E L CÜÎVEYT ARCAYÜREK • Saştarafı 1. Sayfada tısndan çıkar çıkmaz- Davos dağlarında karlı te- miz havayı türbanh eşi Emine Hanım, türbanlı eş- lenVle Maliye ve Hazine bakanlarının refakatinde cığîrlerine çekecek olan RTE'nin BM Genel Sek- reteri Kofi Annan ile yapacağı görüşme. Görüşmenin birinci ayağı, Annan'ın çözüm yo- lunda taraflarda siyasal irade arayışı. Maşallah bizmkinde 3 Kasım'dan beri tepe tepe kullandı- ğı cyle bir siyasal irade var ki... Kofi Annan; görüşmeler, taraflann anlaştığı ve- ya anlaşamadığı hangi aşamada olursa olsun pla- nın referanduma sunulmasını istiyor. Rum lider Papadopulos un -tabii Atina ile gö- rüştükten sonra görüş değiştirmedi ise- karşı çık- tığı Döyle bir referanduma Türk tarafı nasıl evet di- yecek, henüz belli değil. Değil ama, Dışişlerimızde müsteşarçevresinde kümelenen küçük bir bürokrat grubu, bakanlan Gülün eğilimlerini kendilerine mal ederek ne olur- sa olsun, varsın çözüm olsun mantığını benimse- yerek Annan dayatmasına eyvallah dıyebilir. Eyvallahın bir başka ayağı Denktaş'ın ne diye- ceği sorusunda yatıyor. Müzakeresi tamamlan- mamış planı referanduma götürmekle, görüşme- den kabul etmek arasında farkı ara da bulasın. Ankara, bu konuda iki arada birderede mi, gö- receğiz. Ama şimdiden RTE'nin gözlerini pariata- cakvaatlerbasınaracılığiylakamuoyunasunulu- yor. Şayet RTE. Başkan Bush'un önüne 28 Ocak günü Kıbrıs'ta çözüm planı koyarsa... VVashing- ton'daki beyaz efendi, AB ülkeleri başbakanlan- na "Türkiye Kıbns dûğümünü çözüyor, verin tarih bu çocuğa" diyecekmiş. Bir telefon uğruna bir ulusal dava acaba satıla- cak mı? • • • Ege Ordu Komutanı Orgeneral Hurşrt Tolon ne güzel söyledi: "Kıbns'ta kimin toprağı kime veri- lecek?" Sadece Orgeneral Tolon'un bu söylemi mi içimizi ısıtan? Atatürk'ün açtığı aydınlık çağından adım adım uzaklaşan bugünkü gidişata isyan e- den sözlerini alkışlamamak olanaklı mı? Adam, bir müsteşar atıyor. Laik cumhuriyetin devrini kapa- dığını içeren, siyasal Islamı öngören yazılarıyla şaibeli. Üstelik patronu, müsteşarının 9 yıl önce söylediklerinde suç aramanın yersizliğini savun- duğu bir sırada, bu müsteşar çıkmış basının önü- ne "Daha önce yazdıklanmın bugün de arkasın- dayım" diyor. Hâlâ görevde. Müsteşartar vakalarının arkası kesilmiyor. Bu kez çağdaş öğrenimi teslim ettiğimiz Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Necat Birinci, "Ben milliyet- çi değil, ümmetçiyim" diyor. Diyelim ki, milliyet- çiliğe tu kaka diyen yazar çizerter ümmetçi müs- teşar olayında sus pus. Ne ki ümmetçi bır müs- teşann çağdaşlığın ve laik eğitim örgüsünde olan devlet kuruluşunda yeri ne, diye sormuyorlar. In- saf be! Irticai gidişin bu ve benzeri örneklerini uygula- malarıyla bilen Orgeneral Tolon'un hemen her ko- nuda özellikle laik rejim üzerine söylediklerini yad- sıyacak kişinin alnını kanşlarım. Orgenerali yanıt- lama çabasında AKP merkezindeki sesi yanıtla- mak bile abes! Orgeneral, "Kim diyebilir ki böyle bir şey yok" diye soruyor. Onca örnekten sonra laik rejimi yıkma hevesli- lerinden hangisi "Böyle bir şey yok" diyebilir? • • • AB'nin (elbette ABD'nin) Kıbns'ta çözüm dayat- ması altındaki gerçeği örgütün Savunma ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana açıkla- dı: Kıbrıs'ın Rum yönetimi altında bir bütün ola- rak örgüte katılması AB'nin askeri ve siyasal gü- venliğiyle önem taşıyor, dedi. Bizimki de AB'ye bu açıdan hizmet yolunda. Davos'ta Annan ile görüşürken son olarak MGK'de saptanacak koşulları mı yoksa BM'nin (aslında ABD'nin, Ingiltere'nin) istediği güvence- leri mi verecek? İki kesimlilikte, sınır düzeltmele- rinde, güneyden kuzeye akın edecek Rumlar ko- nusunda direnecek mi, yoksa vazgeçebileceğimiz izlenimi veren bir tutum mu izleyecek? Saçın önümüze düşmesi, kelin görünmesine fazla zaman kalmadı? Davos oradaysa, hesaplaşmak burada! Sezer'den 27 yasaya onay • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, aralannda AB'ye milletvekillerinin dokunulmazlıklannın kaldınlması sözü verilen, 'Yolsuzluğa Karşı Ceza Hukuku Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Yasa'nın da bulunduğu 27 yasayı onayladı. Yolsuzluğa karşı ceza sözleşmesinin uygulanmasına ilişkın yasaya göre Türkıye bu sözleşmeyle Avrupa'ya, yolsuzluğa kanşan milletvekillerinin yargılanması yönünde söz verdi. 87 validen 52si merkezde • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - îçışleri Bakanı Abdülkadir Aksu, valilerin yüzde 52'sınin merkezde bulunduğunu bildirdi. AKP Istanbul Milletvekili Alaattin Büyükkaya'nın soru önergesıni yanıtlayan Aksu, 87 merkez valisi bulunduğunu, bunlann toplam vali içindekı oranının yüzde 52 olduğunu kaydetti. Aksu, merkez valilerine ödenen ayhklann bir yıllık toplamımn, tçişleri Bakanlığı bütçesinin binde 6'sını oluşturduğuna işaret etti. Aksu, "Merkez valilerinden daha etkin ve sistemlı bir şekilde yararlanmak ıçin gayret sarf edihnektedir" dedi. TMMOB seçimleri yapıldı • İstanbul Haber Servisi - TMMOB Makina Mühendislen Odası (MMO) Istanbul Şube Yönetim Kurulu seçimlerini, Demokrat Makina Mühendislen kazandı. YTÜ'de önceki gün yapılan seçımlerde Demokrat Makina Mühendislen 1228 oy alırken, Meslekte Birliğe Çağn Grubu 328 oyda kaldı. Seçimlerde, emperyalizmin bölgeye ve Türkiye'ye yönelik politıkalan eleştirildi. 'İslami sermaye' arayışıHACER BOYACIOĞLU ANKARA - Hükümetin islami sermayeye dönük mesajlan, Kü- çük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliş- tirme ve Destekleme Idaresi Baş- kanlığı'nı (KOSGEB) da KO- Bl'lere tslami sermaye desteği arayışınayöneltti. KOSGEB, Bir- leşik Arap Emirlikleri'ndeld TRl- CON adlı şirketle 5 yıllık KOBİ finansman anlaşması imzalarken kredi ıçin islami Kalkınma Ban- kası'yla da görüşmeye başladı. Kurum Bahreyn, Umman ve Ka- tar'la işbirliğine yönelik komite kurulmasuıı da gündemıne ajdı. KOSGEB'in, islami sermaye- ye dönük çalışmalan birkaç baş- lık altmda toplanıyor. Başkanlık bu çerçevede; Birleşik Arap Emirliklen'nde kurulu TRlCON Grubu ile "KOBİ Destek Prog- ramı Ortakbk Anlaşmasım" imzaladı. Anlaşmaya göre, kör- fez sermayesiyle çalışan TRl- CON, 1 milyon dolarlık bir ser- mayeyle Türkiye'ye gelecek. Şir- ketin sağladığı sermaye, KO- Bt'lere kullandınlacak. Toplam 5 yıllık olması öngörülen ortaklık programına göre, elde edilen ge- lır de KOSGEB ve TRlCON ara- sında eşit biçimde paylaştınla- cak. KOSGEB'in, tslami Kalkın- ma Bankası'yla da kredi görüş- melerini başlattığı öğrenildi. Edi- nilen bilgiye göre; başkanlık ta- rafindan islami Kalkınma Ban- kası'na alternatiflerin bulunduğu bir paket iletıldi. KOSGEB'in bankadan tekliflerle ilgili olarak davet beklediğı öğrenildi. Başkanlığın gündeminde Ka- tar, Bahreyn ve Umman'la ışbir- liği yapılması için ortak bir ko- misyon kurulması da yer alıyor. Bu ülkelerle "özel işbirliği ko- şullarını" oluşturması öngörü- len komitenın Katar, Bahreyn ve Umman'ın resmı kredi kuruluş- lan bulunmaması nedeniyle gün- deme geldiği kaydediliyor. KOSGEB, Körfez ülkelerine daha rahat bir işbirliği için istem- lerini de ilgili ülkelere iletti. Bu- na göre kurumun, Körfez ülkele- nnden beklentileri şöyle sıralanı- yor: • Körfez ülkeleri kaynaklı fon- lann Türkiye'ye aktanlması aşa- masında. uygulamada görülen zorluklann teknik komite çalış- malanyla aşılması. • Körfez ülkeleriyle ikili pro- tokollerle kredi kullanımının KOSGEB eliyle yaygınlaştınl- ması için çalışmalara başlanma- sı. • Kredi kullanımına dönük proje seçiminde KOSGEB'in de aktif rol alması. • KOSGEB'in bankacıhk dışı aracı kurumsallaşmaya önderlik etmesi doğrultusunda desteklen- mesi. BAŞBAKAN TÜRKİYE'YE DÖNDÜ HÜKÜMET YAS A TASLAĞINITAMAMLADI Erdoğan:Paranindinıolmı' Faim tülnilebirüûınıdâa Dış Haberler Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cidde Ekonomik Forumu'na katılmak ve çe- şitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Cidde'den Mekke'ye geçerek umre yaptı. Suudi Arabistan'dan Ankara'ya dönerken uçakta gazetecilerin sorulannı ya- nıtlayan Erdoğan, Islam Or- tak Pazan ile ilgili düşünce- lerinin Cidde'deki ikili gö- rüşmelerde çok olumlu bir ifade olarak benimsendiğini kaydederek bunun geçmiş yıllarda da zaman zaman dillendirilen bir konu oldu- ğunu söyledi. Erdoğan, pa- ranın dini olmadığı gibi eko- nominin de kesınlikle dini olmayacağını belirtti. Erdoğan, beraberindeki Devlet Bakanı Ali Babacan, Maliye Bakanı Kemal Una- kıtan, AKP Istanbul Millet- vekili Egemen Bağış, Adana Milletvekili Ömer Çelik ile Cidde'den Mekke'ye gelerek Kral Fahd bin Abdülaziz'in Kâbe'nin yanuıda bulunan sarayına geçti. Erdoğan bu- radan Kâbe'ye girerek umre tavafi yaptı. Kâbe etrafında 7 kez dönerek tavaf yapan Erdoğan, Merve ve Safa Te- peleri arasında da 7 kez gidip geldi. Erdoğan ve beraberin- dekiler, umre sırasında Türk hacılarla da sohbet etti. Erdoğan ve beraberindeki heyetin daha sonra Medi- ne'de Hz. Muhammed'in kabnnin bulunduğu Mescidi Nebevi'yi ziyaret ettiği öğ- renildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, faizsiz bono çalışmalan kapsamında tüm kamu varhklannı kirala- maya yönelik yasa taslağı ça- lışmalannı tamamladı. Tas- lakla ilk aşamada köprü ve otoyollann kiralanması öngö- rülüyor. Faizsiz gelir öngören taslak, Körfez sermayesini çekmeyi amaçhyor. Hazırla- nan yasa taslağına göre; ka- mu kurum ve kuruluşlanna ait taşınmaz mallar ya da bun- lara ilişkin imtiyazlann kira- lanması yoluyla elde edilecek kira gelirleri için "kira serti- fikası" çıkanlacak. Buna gö- re, işlem şöyle gerçekleşecek: • tlk aşamada özelleştirme tdaresi Başkanlığı, işletme hakkını kurulacak olan Kamu Varlıklan Kurumu'na devTe- decek. Kamu kurum ve kuru- luşlanna tahsis edilmiş veya bunlann mülkiyetinde bulu- nan taşınmaz mallar da Ka- mu Varlıklan Kurumu'na be- delli ya da bedelsiz olarak devredilecek. • Kamu Varlıklan Kurumu, KlT'lere ait taşınmaz mallan satın alma, kiralama ve sat- ma işlevini de yürütecek. • Kamu varhklannın de- ğerlendirilmesinde kullanıla- cak yöntemlere ise Özelleş- tirme Yüksek Kurulu karar verecek. • Ekonomi yönetimi, kira sertifikalannın özellikle Kör- fez piyasasına ihracı ile ciddi bir kaynak sağlanabileceği görüşünü taşıyor. Bu konuda Bahreynli bankacılarla top- lantılar yapıldığı belirtiliyor. Gazeller kadar hüzünlü gitti MEHMET FARAÇ "Asaf'ın mikdannı bilmez Süleyman ol- mayan, Bilmez insan kadri- ni âlemde insan olma- yan, Zülfüne dil verme- yen bilmez gönül ah- valını, Anlamaz hal-ı peri- şanı perişan olma- yan..." Urfa müzik geleneği son temsilcisini de yi- tirdi... Gazeller öksüz kaldı... Artık Bizans mağaralannda. Urfa evlerinin virane eyvan- lannda Kazancı Be- dih'in yanık ve hüzün- lü sesi duyulmuyor... 0nun ölümü de gazelleri kadar acı ve hüzünlü ol- du... Yüzlerce kaset yap- masına karşın nahit taşh bir Urfa evinde, hayat ar- kadaşı Fatma'yla birlikte sobadan sızan zehire ye- Kazancı Bedih müziğiyle modern zamanlara direniyordu... Feyz aldı- ğı müzik geleneği gazele dayanıyordu... Divan edebiyatının ünlü şair- leri Nabi'nin, Fuzuli'nin, Yaşar Nezihe'nin gazellerini seslendiriyor- du. Gençlik, sözlerini anlayamadığı bu müzik rüriinü gizemli buluyor, klasik müzik tutkunları, cazseverler bile ondan etkileniyor. ünlü sa- natçılar gazel okurken onu taklit ediyor, ondan ders alıyordu... nildi, yoksulluk içinde ölü- megitti... Kazancı Bedih (Yoluk) Urfa'nın Siverekli Mahal- lesi'nde Culhacı Halil'in tek çocuğu olarak 1929'da dünyaya gelmışti... Her Urfalı gibi onun da nüfus kâğıdına doğum tarihi ola- rak 1 Ocak yazılmıştı... Ailesi onu 14yaşında evlendirmişti... Balıklı- göl'de gramofondan yayılan Hafız Burhan. Müzeyyen Senar ve Safi- ye Ayla'nın şarkılanndan etkilenmiş, babası ona bir cümbüş hediye ettiğinde çok heyacanlanmıştı... Gençliğinin bahannda Urfalılann "•takım" dedi- ği müzik gruplanndan bi- rine girmiş, "Çırçır Mahe", "Nacar Celal" gibi müzisyen- lerle arkadaş olmuş, sonralan Te- nekeci Mahmut gibi usta gazel- hanlann meclisinde bulunarak isim yapmaya başlamıştı. 1949 yılında askere gidene kadar mes- leği kazancılıgı da sürdürmüştü. Sırageceleri öksüz kaldı ŞANLIURFA (Cumhuriyet) - "Kazancı Bedih" olarak bilinen ve "Eşkıya" filmiyle tüm Türkiye'nin tanıdığı gazelhan Bedih Yoluk (76) ile eşi Fatma Yoluk, sobadan sızan gazdan zehirlenerek yaşamlarını yi- tirdi. Yoluk ve eşinin Bıçakçı Mahalle- si'ndeki evine dün sabah giden ya- kınlan, yaşh çiftin cesetleriyle karşı- laştı. Oğlu Naci Yoluk, babasını ön- ceki gece soğuk algınlığı nedeniyle Şanlıurfa Devlet Hastanesi'ne kal- dırdıklanm belirterek "Devlet has- tanesinde teda\i edildikten sonra eve getirdik. Evde eşiyle birlikte Lakabını mesleğinden almıştı... Türkiye onu tanıdığında 70 ya- şındaydı. Bu döneme kadar sayı- sını kendısinin de bilmediği, an- cak yerel araştırmacılannm "yüzlerce" diye nitelediği ama- tör kasetler doldurmuştu... Çoğu Bizans mağaralanndaki "dağ ya- yaşıyordu. Sabah eve geldiğimizde ikisinin cansız bedeni ile karşılaş- tık" diye konustu. 60 yıllık sanat ya- şamında yüzlerce amatör kaset ya- pan Yoluk, uzun süre gazelhanlıkla bakırcılığı bir arada yürüttüğü için Kazancı Bedih olarak tanınıyordu. Yoluk, Urfa Belediyesi'nden emekli olduktan sonra kendini gazele ada- mıştı. Yaşlı gazelhan "Eşkıya" fılmi ve îbrahim Tathses'in televizyon programlanna katılarak 70 yaşında ünlenmişti. Geçen eylül ayında sa- nat yaşamına son veren Kazancı Be- dih, Bakırcılar Carşısı'ndaki dükkâ- nında zaman geçiriyordu. tılan"nda, eski Urfa evlerindeki "sıra geceleri"nde kaydedilen bu kasetlerin on binlerce kopya- sının yapıldığı biliniyordu... Kazancı Bedih kitlelere se\ dır- diği müziğiyle modern zamanla- ra direniyordu... Feyz aldığı mü- zikigeleneği gazele dayanıyor- du... Divan edebiyatının ünlü şairleri Nabi'nin, Abdi'nin, Fuzuli'nin, Ya- şar Nezihe'nin gazellerini ustalıkla seslendiriyordu. Gençlik. sözlerini anlaya- madığı bu müzik türünü gizemli buluyor, klasik müzik tutkunlan, cazse- verler bile ondan etkileni- yor, ünlü sanatçılar uzun hava, gazel, türkü okurken onu taklit ediyor, ondan dersalıyordu... Türkiye onu ünlü Eşkı- ya filminde okuduğu ve "Nice bir hasret-i dildar ile giryan olayım...Yana- yım ateş-i aşkın ile bür- yan olayim..." diye başla- yan gazelle tanırken, o as- lında Urfa başta olmak üzere Güneydoğu'da gaze- lin köklü bir çınan, kaybolan bir müzik türünün son stany- dı... Ilk yasal kasetini yaptığı yaşamının sonbahannda tele- vizyonlarda klipleri döner- ken, 70 yaşında gelen şöhre- tin şaşkınhğını yaşıyordu... Son dönemlerde, sıra gece- lerine katıhyor, ona "Pir" di- yen çıraklanna, tarihin derin- liğinden nağmeler getiren se- siyle gazel geleneğinin ince- liİderini aktanyordu: "Tükendi nakdi ömriim, dilde bir sevda-yı ah kaldı... Tevessül dilber-i yare be- nim arzum nigâh kaldı... Benim taciz etmediğim ne şah ve padişah kaldı Benim perişan halime kimseden olmadı insaf..." Son 60 yılda doğan her Ur- falının kulağında önce onun hüzünlü gazelleri yankılan- mıştı... Belki de dünyaya çok erken gelmişti!.. Tek şarkıyla star yaratılan müzik dünyası- na şimdilerde girseydi, belki ölümü gazel kadar hüzünlü, cümbüş kadar yoksul olma- yacaktı... 0,76 yaşında bir şöhretti!.. An- cak gerçek dünyasını, onun çok sevdiği Ziya Paşa'nın gazelinde- ki dizeler anlatıyordu: "Anlamaz hal-ı perişanı peri- şan olmayan!.." GUNDEM MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada za diyor ki, "ben oy kullanmaya gidiyorvm, hemen ge/ece<J/m."Başımızdaelimize, "hadisen git, ben biraz daha uyuyayım" diyor! Sözün kısası kınlması gereken bir şey varsa, herhalde o elimiz değil. Beynimiz desek, o da ağır kaçar! En iyisi gelin deyimi şöyle değiştirelim: "Hay aklımı kullansaydım da..." Zira, gerçekten herkesin aklını kullanması ge- reken bir döneme girdik. Bu bağlamda Yüksel Çakmur'u kutlamak gerekiyor. "Sol oyları böle- mem" deyip, şu aşamada hiçbir partiden aday olmadığını açıkladı. Dileriz bu, örnek davranış ola- rak yerleşir, aksi davranan ördekleşır... Gaziantep Belediye Başkan ı Celal Doğan da yi- ne aklın yolunu ve aklın solunu seçmış görünüyor. Doğan'ın yeniden adaylık karan bugün resmiyet kazanabilir. Gönül, Ankara'da da Meclis'tekı partinin çatısı ve Murat Karayalçın'ın adı altında birieşilmesini diliyor... Sordum, akıl da öyle dedi! Türkiye'nin sorunlan sağ-sol aynmından çok öteye geçmişken, cumhuriyetin kazanımlan "de- ğişim" adı altında "bitirime" doğru giderken, so- lun kendi içinde "çatı" kavgası yapması; lüks, gü- lünç ve ağlatıcı! Aklın yolu ve aklın solu... Ne yapmalı sorusu ortaya atılınca herkesin ak- lına ilk şu gelıyor: Birleşilmeli! Nasıl birleşilmeli diye sorulunca da iş, çatallaşı- yor. Kimi birleşmeyelim, ayn ayn oturalım, çatı or- tak olsun, diyor. öteki, çatı bende olmazsa kendi- mi damdan atarım, diyor. Beriki, hepimiz aynı sa- lona geçelim ama, dış duvarlarda herkesin ayn ta- belası olsun, diyor. "Bu tabeia kihiliğiyaratmazmı" diye sorulunca da, küsüp gidiyor... lçinden çıkılması zor bir durum. Akıl ne diyor? Kazanmaya giden yol aklın yoludur, diyor! llle tabelaları birieştirmek, siyasette çoğalmak anlamına gelmiyor. Yaşayarak gördük ki, siyaset- te 2 kere 2, bazen 1 ediyor, bazen 8. Bazen de 2 bölü 2, 6 ediyor. Bunu siyasetin sağından soluna kadar her yelpazesinde yaşadık. Işte AKP. Mate- matik olarak, yüzde 14 oy almış FP'nin bir yansı. Siyasi olarak 2.5 katı! Atadıkları Başbakanlık ve Milli Eğitim müsteşar- ları ile niyetlerini çok somut olarak ortaya koyan AKP iktidanna karşı, bu ülkeyi seven, çağdaş uy- garlığı isteyen insanların ortak aklı araması gere- kiyor. Bu da şu aşamada tavanda olmayacaksa ta- banda aranabilir. Nerede, hangi aday toplumdan genel kabul görüyorsa, o desteklenebilir. Bu yolda en ciddi sorumluluk CHP'nin. Büyük parti olmak, büyük düşünmek anlamına gelmeye- bilir. örneğin, "şu anda Meclis'te iki parti var. Ye- rel seçimler de bunu derinleştirsin, solda bir tek biz olalım, biz de bunu işleyelim" mantığı CHP'yi bü- yütmez, küçültür! Şu aşamada CHP yönetiminin kendi çatısı altın- da olmayan adayiara yönelik şöyle bir çağnsı var "Haydi isteyen gelsin, otobüs kalkıyor. Yernuma- rası da yok, ona göre..." Şık değil... Sol, hatta sağduyulu sağ bu seçimlerin ana ek- senine partileri değil de, değerleri ve bu değerleri temsil eden kişileri oturtmalı... Aksi halde, her şeyin tarifini yeniden yapmaya girişen AKP, seçimlerden sonra da her şeyin tah- rifine başlayacak... Herkes de buna bakarak söy- lenecek: - Hay elim kınlsaydı da... ankcum(a ktv.ttnet.nettr Kapanma tehlikesiyle karşı karşıya Star grubunda zor günler ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Star gru- bunda zor günler yaşa- nıyor. Grubun bankada- ki hesaplanna ihtiyati haciz konulması nede- niyle çalışanlann maaş- lan ödenemıyor. Star TVnin RTÜK'e öde- mesi gereken reklam pa- yı için son gün bugün dolarken gereklı ödeme- nin yapılamaması duru- munda televizyonun li- sansımn bile iptal edile- bileceği belirtiliyor. Masraflan karşılamakta güçlük çeken Star gaze- tesi ise bugün 4 sayfa olarak satışa sunuldu. tmar Bankası operas- yonunun ardından ban- kadaki hesaplanna ihti- yati haciz konular Star TV ve Star gazetesi sı- kıntılı günler geçiriyor. Star Medya Grup Baş- kanı Can Ataklı'nın sunduğu ana haber bül- tenine katılan Star per- soneli, "40 bin kişinin çalıştığı şirketleri yok etmek istiyorlar. Para- mız var, ama el koydu- lar. Bu kasıtlı imha ha- rekerine karşı elimiz- den geleni yapacağız" dedi. Can Ataklı ise sustu- rulmak istendiklerini be- lirterek "Paramız var ama, paramızı vermi- yorlar. TV'yi kapat- mak istiyorlar" diye konuştu. Personel rnüdürü açlık gre\inde Star'ın personel mü- dürü Mesut Bilaloğ- lu'nun yanı sıra 14 kişi de dün açlık grevine baş- ladı. Bilaloğlu açıkla- masında, "Bana her gün maaşlarımızı ne zaman alacağımız diye soruyorsunuz. Ben de size bilmiyorum ceva- bı vermekten çok yo- ruldum ve bunaldım. Bizi bu duruma düşü- renleri protesto için aç- lık grevine başhyo- rum" dedi. Maddi sı- kıntılar nedeniyle önce gazeteyle birlikte verdi- ği ekleri kapatan, daha sonra da gazetenin sayfa sayısını azaltan Star ga- zetesi, bugün gazeteyi 4 sayfa olarak yayımlaya- cak. Gazeteyle ilgili ye- ni bir düzenleme yapıl- maması durumunda, kâ- ğıt stoklan bitene kadar gazete bu şekilde yayım- lanmaya devam edecek. Gazetenin 28 sayfalık normal hali ise internet- ten okurlanna ulaşacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle