25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 OCAK 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ BASEV Usame bin Ladin'in terör örgütü, Irak savaşıyla birlikte daha da güçlenen dev bir harekete dönüşüyor El Kaide'ninkarmaşıkağıİstanbuPdaki saldınların, El Kaide'nin operasyonu gerçekleştirmek için o ülkedeki "yetenekleri" işe alan birçok alt grubundan biri tarafından düzenlendiği söylenebilir. PETERBERGEN* El Kaide nedir? Bu kimi durum- larda basit bir soru gibi görünebi- lir. Ne de olsa El Kaide, kamuoyu, politikacılar ve yorumcular tarafın- dan sürekli gündeme getiriliyor. As- hnda, El Kaide artık dünyanın en faz- la bilinen örgütlerinden biri. Diğer yandan El Kaide'nin yapı- lanması konusunda birçok belirsiz- lik bulunuyor. Yukandan aşağı doğ- ru bir sistemle CEO su Usame bin Ladin tarafından yönetilen bir terör örgütü mü? Yoksa, tek ortak nokta- lan Afganistan'da eğitihnek olan, dünyanın dört tarafından Islamcı militanlann oluşturduğu gevşek ya- pıda bir örgüt mü? Yoksa El Kaide. Usame bin Ladin'in çok tehlikeli Ba- tı ve Yahudi karşıtlığı ve şiddete eğilimiyle tanımlanan bir örgüt mü? Ya da El Kaide "bürün bunlann hepsi mi?" I tanımak gereklyor... El Kaide'ye ilişkin olarak kulla- nacağımız terimleri tanımlamak, anlambilimsel bir ilginin ötesinde- dir. Örgütü ne kadar iyi tanımlaya- bilirsek, yarattığı tehlikeyi de o ka- dar anlayabiliriz. Şöyle başlayalım: Ortada bir ör- güt var; El Kaide. Konu hakkında uzman ohnayan birçok kişinin şa- şıracağı üzere, El Kaide'nin sade- ce 200 ila 300 üyesi bulunuyor. Bun- lar, ölene dek liderlerine bağlı kal- Hafiz El Mısri Tugaylan örgütü ola- yı üstlendi. Örgüt adını, Kasım 2001'de Afganistan'da Amerikan güçlerince öldürülen El Kaide'nin eski komutanı Ebu Hafiz'dan alıyor. Buna göre, sinagog saldınlannın, operasyonu gerçekleştirmek için o ülkedeki "yetenekleri" ışe alan, El Kaide'nin birçok alt grubundan bi- ri tarafından düzenlendiği söylene- bilir. Aynı durumun, Istanbul'daki HSBC bankası ile tngiliz Konsolos- luğu'na yönelik eylemler için de geçerli olduğu söylenebilir. Operasyonların gelecegl... Bu saldınlar. El Kaide'nin ope- rasyonlannın geleceğıni de yansı- tıyor olabilir; bazı saldınlar terör örgütünün kendisi tarafından gerçek- leştirilmeye devam edecek. Bazıla- n El Kaide adına hareket eden alt gruplarca, bazılanysa El Kaide'yle çok az bağı olan veya hiç olmayan yerel köktendincilerce düzenlene- cek. Sonuncusu belki de en çok kor- kulan gelişmedir, çünkü bu. El Ka- ide'nin, kendini başanlı bir şekilde bir örgütten, Irak savaşıyla birlikte daha da güçlenen dev bir harekete dönüştürdüğünü ortaya koyuyor. maya ant ıçmiş adamlardır. El Kaide'nin çeldrdekyapısınm dı- şuıdaki ikinci halka, Afganistan'da- ki kamplarda bomba yapımı ve su- ikast konulannda eğitim gören bir- kaç bin "kutsal savaşçı"^ içeriyor. Bu halkanın ötesindeyse, son on yılda yine aynı ülkede temel aske- ri eğitim gören on binlerce mılitan yer alıyor. Temel olarak bir cihat yolculuğu için Afganistan'a giden bu kişilerin birçoğu, Kuzey tttifa- kı'na karşı Taleban saflannda savaş- tı. Sonuç olarak, dünyanın her tara- fından sayılan bilinmeyen Müslü- manlar, Bin Ladin'in, Batı'yı Isla- mın düşmanı olarak kabul eden dün- ya görüşüne "kaydoMular''. Bunlar- dan bazılan şiddete başvurmaya ha- zır olabilirdi. Türkiye, Suudi Arabistan ve Irak'taki son terör saldınlanna iliş- kin soruşturmalar sürüyor, ancak yukanda sözü edilen El Kaide tür- lerinin hepsinin, saldınlarda bir ro- lü olduğu görülüyor. Planlı saldırılar... Suudi yetkililer, başkent Riyad'da 8 Kasım'da meydana gelen bomba- h saldınlan El Kaide'nin planladı- ğını söylüyorlar. Bu çok makul, çün- kü El Kaide mayısta 34 kişinin ölü- müne neden olan saldınlan düzen- lemişti. Irak'ın Nasıriye kentinde Italyan askerlerine yönelik saldı- nyla ilgili olarak Italya Savunma Bakanı Antonio Martino, Saddam Hüseyin ile El Kaide'yi suçlamıştı. Nasıriye saldınsı, El Kaide'nin ken- disinin değil, örgütle ilişkisi olan ve yerel çıkarları çerçevesinde Irak'taki örgütlerle bağlantılar ku- ran köktendinci militanlan içeren da- ha geniş bir grubun işiydi. Istanbul'da 15 Kasım'da 2 sinago- ga düzenlenen saldınyı ise iki Türk gerçekleştirdi. Daha sonra da Ebu eolojiye dayanıyor Başkan GeorgeBush, çekmecesin- de 20 veya daha fazla teröristin res- mini saklıyor ve içlerinden biri ya- kalandığında veya öldürüldüğünde üzerine bir çarpı işareti koyuyor. Bu bir mafya çetesi için geçerli olabi- lir; tüm kilit isimler yakalanır ve çe- te çökertilir. Ancak El Kaide artık ideolojiye dayanan bir örgüttür. Bir hareketi yakalamak, insanlan tutuk- lamaktan çok farklı bir meseledir. * Peter Bergen, "Kutsal Savaş: Usame bin Ladin 'in Gizli Dünyası" kitabının yazarıdır. (Hashington Post, ABD, 25 Arahk 2003) THE GUARDIAN yeni yılın ilk günü yayımlanan biryazıyla buyıl yapılması gerekenlerisıralıyor ' Saddam'a doğum günükartı gönderin' TIMDOWLING • Düşman listesini yenileyin. Daha önce yenemediklerinizin yerine başkalannı koyun. • 2003 'te yapmakta başansız olduğunuz her şeyi düşünün. Böylece en azından 2004'te yap- makta başansız olduğunuz şey- ler üzerine yoğunlaşma şansı- nız olmaz. •"Bütün eski fıkirlerinizi ka- fanızdan atın. Her defasında ye- ni bir başlangıç yapmanın bir zaran olmaz. Yılın ilk birkaç haftası. herhangi bir konuşma- ya katkınız "huh" sözcüğünden ibaret olmalıdır. • Sabit (hard) diskinizi silin. Birgünnasılsabu olacak, siz siler- seniz korkunç kriz yerine bir öz- gürleştirmedene- mesiyapmışgibi hissedebilirsiniz. • Yaşlanın. • Gidip çekir- geleri görün. 2004, ABD'den 17 yılda bir gelen çekirgelerin ge- leceği yıl. • 2 Kasım'da- ki ABD seçımle- riniizlemeveakn. Gazete okuyuculanna, kitleimha silahlan, şok ve dehşet sözcüklerini kullanmayı bırakın derken ABD'ye gidip çekirgeleri görmelerini de öneriyor. Florida'da güneş banyosu yapıp çevreyi izlerken sayılmamış oy- larla dolu sandıkların ortadan kaybolmadığını kesinleştirin. • 13-29 Ağustos 2004 tarih- leri arasında Atina Olimpiyatla- n'nı izleyin. Başka nerede Irak ve Afganistan'ı plaj voleybolu iz- lerken görebilirsiniz ki? • Her sabah kalknğınızda ken- dinize "Arnold Schvvarzeneg- ger Katiforniya vaBsT deyin. Bu, gerçeküstü bir rüya âleminde yaşadığınızı ve eylemlerinizin hiçbir sonucu olmayacağını dü- şünmenizi sağlayacak. • Bir fare öldürün. 2004 In- giltere'nin fare nüfusunun insan nüfusundan daha hızh gelişece- ği yıl olacak. • Kitle imha silahlan, şok ve dehşet... Busözcükleri kullanma- yı bırakın. • Borç yükünüzü arttınn. Za- tenborçlubiriysenız, borcunuz kendi kendine artacaktır. • 2005'ten önce Gordon Brown'un (Malıye Bakanı) baş- bakan olarak Tony Blair'ın ye- rini alacağına bahse girin. • Kill Bill 2, Yıldız Savaşla- n III, hıdiana Jones 4 ve Super- man 5'e gidin. Tekrar tekrar ha- yal kınklığına uğrayın. • Morina balığını bırakın. Ar- tık hiç kalmadı. • Gitar çalmayı bırakın. Her- kesi gıcık ediyorsunuz. • Spam'lerden yakınînakyenne, size ne söylendi- ğini dinleyin: Da- ha ucuz bir sigor- taya, reçeteh' ilaç- lara, el yakmayan faturalaravedaha büyük bir penise ihtiyacınız var. • Bizi hayvan- lardan ayıran şe- yi yapın: Teşek- kür notu yazın. • 28 Nisan gü- nü, Saddam Hu- "~~"™""~ seyin'e 67. yaşgü- nü kartı gönderin. Üzerine pul koymayın. • Usame bin Ladin'i bulun. • Turuncu alarma geçin. • San alarma dönün. • Ocak ayı indirimindan ge- lecek yıl için tüm Noel hediye- lerinizi alın. • 101 yapılacak şey listeli ga- zeteleri okumayı bırakın. En iyi- leri bile 75. maddede saçmala- maya başlar. • Yüzüklerin Efendisi filmle- rine gidin. Hepsi tamamlandı. • Işinize dönün. • Bana bir pound gönderin. (The Guardian, İngiltere, 1 Ocak) Köktendincüer hep ayakta Pakistan'daki köktendinci örgütlerin üyeleri, Pervez Müşerref vnnetiminin baslanlanna protestoyla karşınk veriyor. Pakistan ordusu en son. El Kaide militanlaruun bulunduğu kuşkusuvla Afganistan sınınndaki VezuTStan'a bir operasyon düzenledL Aşın dinci eylemcüerse diin Karaçi'de düzenledikleri gösteride hem hiikümet hem de ABD karşıü sloganlar atûlar. (Fotoğraf: REUTERS) Müşerref in işi kolay değil Ordu ve gizli servis ile El Kaide ve köktendinci örgüt üyeleri, Müşerref'in attığı 3 adımdan memnun değil. • Afganistan konusundaki fikir değişikliği. • Hindistan'a yönelik banş önerileri. • Ülkenin nükleer silah teknolojisinin yaygınlaştınlma- sından sorumlu olduğu savlan. İCAZRAYDAR Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, 11 gün içinde 2 suikast girişiminden kurtulmasına karşın hayli sakin görünüyor. Ancak sorun. li- derin cesareti ve şevkini aşıyor. Pakistan'ın kar- şı karşıya olduğu iç ve dış meselelere bakıldı- ğında, Müşerref'in ölümü ülke için büyük bir sorun olabüirdi. Ikl önemll nokta... Burada iki nokta çok belirgin. Birileri, çok büyük bir arzuyla Müşerref'i sahneden indirmek ve daha gerici unsurlara yer açmak istiyor. Her iki suikast girişiminde de ülke içinden bir ize rast- lanacağı kesin gibi. Sistemin içinden ve dışın- dan pek çok kişi, yani ordu ve gizli servis ile El Kaide ve Pakistanlı köktendinci örgüt üyeleri, Müşerref'in attığı 3 adımdan hiç memnun de- ğil. Bunlar, Afganistan konusundaki fikir deği- şikhği, Hındistan'a yönelik banş önerileri ve ül- kenin, nükleer silah teknolojisinin yaygınlaştı- nlmasından sorumlu olduğu savlan üzerine alı- nan önlemler. Müşerref'in düşmanlan bu 3 ka- rann, ABD ve Hindistan'ın baskılan karşısında alındığına ınanıyor. Birçok köktendinci örgüte göre Devlet Baş- kanı. Müslüman dayanışmasını terk edip "kâ- firlerin" safına geçerek inançlannı ve ükelerini değiştirdi. Saldınlan henüz kimse üstlenmedi, ancak El Kaide'nin imzası çok belirgin. Burada El Ka- ide'nin tanımlanması önemlidir. Örgütü oluştu- ran 3 ana halka vardır. Birincisi Usame bin La- din ve en yakınında bulunanlar. Bunlann büyük bir kısmı ya yakalandı ya da öldürüldü. İkinci halka, hem Pakistan hem de Müslüman dünya- sındaki çok sayıda militandan oluşuyor. Bunla- nn birçoğu Afganistan'da eğitim gördü. Son hal- kaysa, Bin Ladin'in Amerikan karşıtı eylemle- rine sempati besleyenleri içeriyor. Özgürlükçü-gerici karşıtlığı... Bu noktada, seçim sandıklannı, demokrasi ruhuna zarar verecek şekilde etkileyebilirler. Bu çerçevede Müşerref'in işı sandığından çok daha zor. Pakistan'ın geleneksel güvenük poli- tikalannı değiştirmeye başlayana kadar ülkede en büviik zıtlaşma orduyla sıvil toplum arasın- daydı. Müşerref, yaşamına yönelik tehdidin dışan- dan değil içeriden geldiğini göz önünde bulun- durarak shil-ordu karşıtlığının yerini, özgürlük- çü- gerici karşıtlığına bıraktığını fark etmek zo- runda. (Daify Star, Lübnan, 2 Ocak) FINANCIALTIMES Avrupa Birüği büinmeyene doğru gidiyor Avrupa Birliği. üye sayısının 15'ten 25'e çıkacağı bu yıl, bilinmeze doğru bir adım daha atmış olacak. Avrupa'nın eski komünist ülkeleriyle birlikte Kıbns (Rum Kesimı) ve Malta'yı da içine alan 1 Mayıs tanhli genişleme sürecinin hiç kolay ohnayacağı baştan ben biliniyordu. Ancak 25 üyeli AB'nin gerçekten işleyip işleyemeyeceği sorusunun yanıtı her zamankinden daha belirsiz. Liderlerinin anayasa taslağı konusunda anlaşmaya varamadığı geçen aydan beri AB, değişimle başa çıkmasını sağlayacak idari değişikliklere ilişkin net bir perspektiften yoksun. Aslında anayasa taslağı, kısa vadede önemli bir değışiklığe yol açmayacaktı. Avrupa Konvansıyonu'nda 16 aylık tarhşmadan sonra vanlan uzlaşma, temel kurumsal reformlann 2009'a ertelenmesini öngörüyordu. 2000 Nice Zırvesi'nde Bakanlar Konseyi için kararlaştınlan karmaşık oylama sisteminde ancak bu tarihten sonra değişiklığe gidilebilecekti. AB'nin etkisiz 6 aylık dönem başkanlığı uygulamasına da son verilecekti. Ancak başanyla sonuçlanmış bir Brüksel Zirvesi, çok daha venmli bir geleceğin yolunu göstermiş olacaktı. Geçen ayki başansızlığın yarattığı karmaşada unutulan bir nokta da şu: Genişlemiş bir AB'\i güçlendirmek için yapılması gereken ve konvansiyonun büyük ölçüde uzlaştığı öteki reformlar rafa kaldınldı. Elbette, geçen ay bir uzlaşılmış olsaydı bile, bu anlaşmanın birliğin şimdiki ve gelecekteki üyelerini oluşturan 25 devletin hepsi tarafından onaylanacağı kesin değildi. Ancak AB liderleri, anayasa konusunda anlaşmayı daha geç bir tarihe bırakırlarsa taslağın Görünen o ki genişlemeye uyum sağlamak zor olacak. îç hesaplarla dahaaz meşgul, etkin bir AB için birazdaha beklemek gerekebilir. ulusal parlamentolarca onaylanmasının riski de artacak. Bu bir ölçüde üye devletler arasındaki ilişkilerin kötüleşmesınden ve geçen yıl AB'ye desteğin düşmesinden kaynaklanıyor. Soğuk Savaş'ın dıkte ettirdiği doğu- batı bölünmesinin sonuna işaret eden genişleme, bir kutlama vesilesi olmalıydı. Oysa, genişlemenin gerçeğe dönüştüğü 2Ö02 Kopenhag Zirvesi 'nden beri AB'de tatsız bir hava egemen. B^'ük üyelerle küçük üyeler arasındaki tartışma konvansiyonda daha da bü>üdü. Irak savaşı güvenlik politikalanndaki farklan ortaya çıkardı. Aralıktakı hükümetler arası konferansta Polonya ve Ispanya'nın anayasa taslağına muhalefeti giderilemedi. Öd ülke, Bakanlar Konseyi'ndeki oylama mekanizması için Nıce'te kabul edilen sistemi savunuyor. AB'de parayı verenlerle bütçeden yararlananlar arasında, bütçenin 2007-2013 arasında nasıl şekilleneceği mücadelesi ise kızışmış görünüyor. 25 üyeli komlsyon Geçen yılki tartışmalann baş aktörlerinin, bu yıl da muhalif kanatlarda yer ahnalan bekleniyor. Arka planda bu sıkıntılı fonla AB, bu yıl iki önemli kurumunda kargaşaya da tanıklık edecek. Hazirandaki Avrupa seçimlerinden sonra Avrupa Parlamentosu bir yandan klasik yüzde 50'lik katılım sorunuyla başa çıkmaya çalışırken bir yandan da yeni üyelerin milletvekillerinin uyumu için mücadele verecek. 20 komiserle verimli çalışamayacak kadar büyük olduğu düşünülen komisyon, 25 üyeyle çahşmak zorunda kalacak. Bu sistemde büyük ülkelerin komiserleri azınhk konumuna düşecek. Bu şekildeki bir AB, 25 üyeyle işleyebilecek mi? En kolay yanıt, işlemek zorunda olduğu. Oysa görünen o ki kurumsal, siyasal ve mali açıdan genişlemeye uyum sağlamak zor olacak. İç hesaplarla daha az meşgul olan, küresel anlamda çok daha etkin bir AB için biraz daha beklemek gerekebilir. (Financial Times, İngiltere, 2 Ocak)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle