22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 EYLÜL 2003 PAZAR HABERLER •• •• •• DUNY4DA BUGUN Denizli'de bir araya gelen 65 üniversite rektörü ve YOK Başkanı Gürüz, hükümeti uyardı: ALİ SİRMEN Tfeden Saçların Beyazlanmış Arkadaş' Sevgili, Bilmiyorum, kıraç bir Orta Anadolu kasaba- sında geçseydi çocukluğum akordeonu bu ctenli sever, hatta hatta onu dert yüklü saza tercih eder miydim? Ama benim çocukluğum kozmopolit birde- niz kentinde geçti. Akordeon, orada herkesin müziğine eşlik aden bir enstrümandı, hatta Celal Şahin onu, rıce mizahının çeşnisi olarak kullanırdı. Son zamanlarda kentin sokaklannda, Istik- al Caddesi'nin köşelerinde akordeona daha 5ik rastlar olduk. Ama hiç kuşku yok ki, Istanbullulann tümü- lündeğilsebile Beyoğlu'nunmüdavimlerinin aklına, akordeon deyince, birzamanlarÇiçek ^asajı'nı sonra da Nevizade Sokağı ve özel- ikle, Boncuk'u mekân tutmuş olan Madam Anahit gelir. Madam Anahit'in ölüm haberini okuduğum- dan bu yana geçen bunca gündür de kulak- lanmda hep aynı şarkı: "Neden saçlann beyazlanmış arkadaş/ Yok- sa sana da benim gibi çektiren mi var?" Sevgili Erim Gözen ile nezaman Çiçek Pa- sajı'na, sonra da Boncuk'a gitsek, Madam Anahit saçlan erken beyazlanmış can dostu- rnu görünce, hemen bu şarkıya başlardı. Bir tür Erim Marşı olmuştu bu şarkı artık. Erim şen kahkalanndan birini patlatırdı, Ma- dam da, onun çok keyiflendiğini sandığından, onu her gördüğünde aynı parçaya başlardı. • •• Belki de Erim'in hoşuna gittiğini sandığın- dan değil de, onun beyaz saçlan ve sakalları kendisinde kim bilirhangi bilinmez çağırışım- lan yaptığı için çalıyordu bu melodiyi Madam. Hep sormak istemişimdir, - Madam, beyaz saçlı ve sakallı yakışıklıklı- lar, eski anılannızı mı canlandınyor, diye. Belki de hüzünlü bir aşk öyküsü anlatırdı bi- ze. Ama, mahrem olduğunu sandığım bu soru- yu sormaya cesaret edemedim. Madam Anahit, Balıkpazan gecelerinin sim- gelerinden biriydi; tıpkı son zamanlarda pek rastlamadığım midyeci Haydar gibi. Haydar'ın hikâyesini, bütün olayları renk- lendirerek anlatıp hepsine bir masal, bir des- tan havası katan, sıkıntılı emeklilikyıllannda bir- birinden güzel, ama ne yazık ki henüz hiçbiri yayımlanmamış, yalnızca bir iki yakın dostu- nun okuduğu öyküler yazan, Istanbul barlan- nın ve meyhanelerinin şık ve zarif müdavimi Kürşat Kutay'dan dinlemiştim. • •• Haydar birzamanlar, çok variıklı, pek şık, pek eli açık biriymiş, büyük bir serveti, cömertçe yiyip bitirmiş. Sonra da hiç yüksünmeden, yine tiril tiril kı- yafetiyle, birzamanlar hovardalık yaptığı âlem- de, midyecilik işine başlamış, eski günlerini ana- rak böbürlenmeyi de hiç düşünmeden. Öykü gerçek yaşama tıpatıp uyuyor muy- du bilmem. Ama Haydar'a yakışıyor, geceye başka gizler katıyordu. Anahit, Haydar, adını bilmediğim tombala- cılar, gençlik yıllanmızın avare saatlerinin ses- siz dostları ve tanıklanydılar. O yıllar, doştlarımın bir bölümüyle birlikte geride kaldı. Önce Erim gitti, sonra Kürşat... Artık gittikçe daha seyrek uğradığım, Balık- pazan meyhanelerinde, Madam Anahit'i gö- rüp Erim'i, Haydar'ı görüp Kürşat'ı anımsaya- mayacağım. Ama birgün birgörüntü, biryüz, yeniden hep- sini birden hatıriatacak bana. Gözlerimde, eskiden eksik olmayan, bir pı- nftı, bir an belirip kaybolacak. Karşımda oturan kişi bu ani ve kısa değişik- liğe şaşırıp soracak: - Ne oldu? - Hiç, diyeceğim, hiçbir şey. Yoksa nasıl anlatabileceğim ki, gençliğimin bir anlığına geri geldiğini ve sonra da beni ya- dırgayıp yıldırım hızıyla giderken bütün ölüm- leri aşan, sanki zaman yokmuş izlenimini uyan- dıran kısacık bir mutluluk anını yaşattığını? TAYAD'dan açıklama • İstanbul Haber Senisi - Tutuklu Aileleri Yardımlaşma Derneğı (TAYAD) üyeleri, ağustos ayında da F tipi cezaevlerinde ''keyfi uygulamaların" devam ettiğini belirttiler. Istildal Caddesi'ndeki TAYAD binasında yapılan açıklamada konuşan dernek başkanı Tekin Tangün, tecride karşı başlatılan ölüm orucu eyleminin sürdüğünü anımsatarak "F tıpi cezaevlerinden tabutlar çıkmaya devam ediyor" dedi. 3 Kasım seçimleri iptal edilmeli • İstanbul Haber Senisi - Işçi Partisi (tP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, 3 Kasım 2002 Genel Seçimlerfnin iptal edilmesinin huioıkı bir zorunluluk olduğunu söyledi. Partisinin Istanbul il başkanlığında yaptığı basın toplantısında konuşan Perinçek, 3 Kasım 2002 günü yapılan seçimlerin "yasadışı" olduğunu öne sürerek iptalini istedi. CHP yüksek mahkemeye başvurdu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesı, CHP'nin, aralannda ek vergi ve zorunlu emeklilik yaşının 61 'e düşürülmesine ilişkin yasalann da bulunduğu 4 yasanın kısmen yürürliiğünün durdurulması ve iptali istemiyle açtığı davalarda 11 Eylül'de ilk incelemesini yapacak. Alman bilgiye göre, yeni adli yılla birlikte çalışmalanna 11 Eylül Perşembe günü başlayacak olan Anayasa Mahkemesi heyetinin gündeminde CHP'nin açtığı davalar bulunuyor. Üniversite siyasallaşünlamaz• Türk Rektörler Komitesi'nin Denizli'de yaptığı toplantıda, AKP'nin, yeni düzenleme adı altmda üniversitelere siyaset sokmaya çalıştığı vurgulandı. YÖK Başkanı Gürüz. Milli Eğitim Bakam'nın son dönemlerde yaptığı açıkJamalara ilişkin olarak "'Bakanın açıklamalan bızlere medrese günlerini hatırlatıyor" dedi. SEDATKüRT DENtZLİ-AKP hükümehnın Yük- seköğrenim Eşgüdüm Kurumu (YEK) adı altında, üniversitelere siyaset sok- maya çalıştığını savunan rektörlerin Denizlı buluşmasında, ünıversite per- sonelinin konuyla ilgilı görüşlennın alınması kararlaştınldı. YÖK Başka- nı Prof. Dr. Kemal Gürüz, ülke gene- lindekı 80 bin akademik personelın YEK ile ilgili görüşlerini yazılı olarak kendilerine iletmelennı isteyecekleri- ni söyleyek. "Gelen bilgileri aralık ayında kaniuoyuna ve yetkiükre flete- cegjz" dedi. Türk Rektörler Komitesi Denizli'de CHP'den soru önergesi Camüer Islam kültürü dışında mı? HaberMerkezi- Başbakan Recep TayyipErdoğan'ın Almanya'da Türk dernekleri yönetıcilenyle yaptığı toplantıda söyledığı "Alevilikbir din değildir. Eğer bir din ise ibadet yeri- ne ihthaç vardır. Camüerile cemev- leri mukayese edilemez. Birisi iba- dethanedir. diğeri ise kültür evidir" şeklindekı sözleri nedemyle CHP tstanbul MilIeUekili Ali Rıza GüK çiçek TBMM Başkanlığı'na bir so- ru önergesi verdi. Gülçiçek, Başba- kan'ın yanıtlaması istemiyle verdi- ği soru önergesinde şu sorulan yö- nelttı: «Sosyal bifimciler tarafindan küttürün, kısaca 'Bir toplumun mad- di ve manevı olarak yarattığı her şey' olarak tanımlandığı haürlanır- sa, cemevieriııi 'külfür evi' olarak tanımlarkenvecamileribunıın dışın- da tutarken aslında canıileri Islam kültürü kapsamının dışına düşür- düğünüzün farkında mısımz?*' toplandı. 65 üniversite rektörü ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Gürüz ün katıldığı toplantıda. AKP'nin. yeni düzenleme adı altında üniversitelere siyaset sok- maya çalıştığı vurgulandı. Toplantı- nın ardından açıklama yapan Prof. Dr. Gürüz, "Yeni yasal düzenlemelerie il- giliolarak.akademik kadromuzun gö- rüşlerini aJacağız. L nhersitelerin için- de bulunduğu sorunlan ve yapılması gerekenleri akademisyenlerin görüş- leriyle ortaya çıkaracağE" dedi. Prof. Dr. Gürüz, ülkegenelındeki 80 bin akademisyenden, konuyla ilgili görüşlerini yazılı olarak kendilenne iletmelerini istediklerini bildırerek şunlan söyledi: "Kurulumuz, aralık ayında toparlayacağı bu belgeleri, ay- lar süren bir değerlendirmenin ardın- dan kamuoyuna >e \etkilikre açıkla- yacak. Ayiar süren diyorum: çünkü bu tarz konular Avrupa'da \ıllar süren tarüşmaiar sonucu ortaya çıkıyor. Bu konular, birkaç kisinin, birkaç günde. ben yapunı oldu mannğıyla çözülecek işler değiL Eğitim sisteminde ilk ve or- ta dereceli okullann ciddi proUemle- ri ve sorunlan bulunurken müfoedat- Pamukkale Ünhersitesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen ve 65 üniversite rektörünün katıldığı toplanüya YÖK Başkanı Kemal Gürüz başkanlık etti. (Fotoğraf: AA) ta büyükçarpıkhklar dururken. biMm ve bilim adamı üreten ve sürekli ken- dini yenileyen üniversitelere yönetin- mesine anlam veremiyoruz." Prof. Dr. Gürüz, Milli Eğitim Baka- nı 'nın son dönemlerde yaptığı açıkla- malan da tutarlı ve geçerli bulmadık- lannı söyleyerek, "Bakanın açıklama- lan bizlere medrese günlerini haorla- tıyor. Bize göre sadece kendisini bağ- lar. Bunlaryanıtverileeekdeğerdeyak- laşuniar değil" dıye konuştu. Y'enı yasal düzenlemeler konusun- da kaygılannı dıle getıren rektörler *3. Mimarsinan Baiık i t->uvali"ne katüan CHP lideri Baykal bahk yiyip vurttaşlarla sohbet etti. (Fotoğraf: AA) Adalet Bakanı Çiçek'ten yetki sınırlamasına ilişkin anayasa değişikliği savunması: Cıunhurbaşkanı için çıkartmayacağız ANKARA (Cumhumet Büro- su) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek. Türkiyede insan haklan alanında standartlann yükseltilmesinin yal- nızca me\ zuat değişiklikleri ile ger- çekleşmesinin mümkün olmadığı- na işaret ederek "Gerçek anlamda bir demokrasi ve hukuk devletine ulaşmakta önemli ve beüıieyici olan anayasa ve kanunlar değil uygula- madır" dedi. Bakan Cemıl Çiçek, hükümet ile Çankaya Köşkü arasm- daki gerginlik nedeniyle, AKP'nin Cumhurbaşkanı'mn yetkilerini sı- nırlandırmak amacıyla anayasa de- ğişikliği yapmayı düşünmediğini söyledi. 8 Eylül Pazartesi günü Yargıtay'da törenle başlayacak adli yılda konuş- ma hakkı bulunmayan Adalet Baka- nı Cemil Çiçek, dün düzenlediği ba- sın toplantısıyla çalışmalan hakkın- da bilgi verdi. Türkiye'de insan hak- lan ve demokrasi alanında standart- lann yükseltilmesinin yalnızca mev- zuat değişiklüderi ile gerçekleşme- besiyiesabittir Id gerçek anlamda bir demokrasi ve hukuk de%letine ulaş- makta onemli \e belirieyici olan ana- yasa ve kanunlar değil uygulama- duf Bir gazetecımn anayasa değişik- • Adalet Bakanı Cemil Çiçek, hükümet ile Çankaya Köşkü arasındaki gerginlik nedeniyle, Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini sınırlandırmak amacıyla anayasa değişikliği yapmayı düşünmedikJerini söyledi. sinin mümkün olmadığına işaret eden Adalet Bakanı Çiçek, şu değer- lendirmeyiyaptı: "A\Tupa BirHği çevrelerinde u\- gutamanm budeniönemfaşmtasbfa- leri şaşırtmamahdır. Dünya tecrü- liğiyle Cumhurbaşkanı'nın yetki- lerinin kısıtlanacağma ilişkin tar- tışmalan ammsarması üzerine. Çi- çek, anayasa değişikliği gereksi- niminin sürekü ofarak Türkiye'nin gündeminde olduğunu, ancak son zamanlarda konunun ülke günde- mine farklı biçimde getirildığini söyledi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "Dü- şünüyorlar ki, Sayın Cumhurbaş- kanı \ e hükümet arasında bir ger- ginlik var. Sayın Cumhurbaşkanı, baa yasalan geri gönderiyor, za- man zaman bazı kararnanıeleri ge- ri gönderiyor. 'Hükümet ile Sayın Cumhurbaşkanı arasında gergin- lik var, dolayısıyla AKP'nin 368 ço- ğunluğu da var, sen misin bu ya- salan geri gönderen, bız de senin yetkılenni kısanz, 104. maddeki yetkilerin fazla...' Bizim böyle bir düşüncemizyok, böyle bir çalışma- mız yok. Anayasa değişikliği konu- sunda böyle bir yaklaşınuımz yok" diye konuştu. arasında yer alan ODTÜ Rektörü Prof. Dr. VüralAkbuhıt. demokrasi kurum- lannın başında olanlarla bilim adam- lan arasında uzun yıllardır sorunlar olduğuna değinerek, "Sokrates, Galı- le ve ,\nsto'yu hâlâ günümüzde nîm düm-a tanır.Ama demokrasi adınaon- lan katledenler, sürgüne yollavanlann ve cezalandıranlann ismini hiçbirimiz bihneyiz. Demokrasinin doğuşundan bu yana gelen mücadeleyi veriyoruzve bilim adına insanlık adına bunu sür- düreceğE" dedi. ÎTÜ Rektörü Prof. Dr. GülsümSağ- lamer, dünya üniversitelerine yön ve- renlerin her yıl önemli toplantılarla biraraya geldüdennı ve bilim adına ne- ler yapılabıleceğıru tartıştıklanm söy- leyerek, "Bilim adamlan kendileriyie yanşırken. bizlerönümüzdeki engefle- ri tarnşı>wruz" dedi Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Kazdap da, üniver- sitelerin topftmlann gelışımı, kültü- rü ve yaşayı^ı için büviik fırsatlar ol- duğunu söyleyek, "Bu kurumlar.siya- setin en son geleceği mercilerdir. Başa- nvı getiren ise özerkükleridir. Siyase- tin girdiği ünKcrsitedeyenffik bekiemek yanhş ohır" diye konuştu. CHP lideri Baykal: Yerelseçimler dönüm noktası olacak OKTAYAPAYDEV CHP lideri Deniz Baykal, önümüz- deki yıl yapılacak yerel seçimlerin Türkiye için dönüm noktası olaca- ğını söyledi. CHP Genel Başkaıu Baykal, İstan- bul Büyükçekmece ilçesinin CHP'li Mımarsinan belde belediyesince dü- zenlenen "3.MimarsinanBahkFes- tivali r 'ne katıldı. Deniz Baykal, Mi- marsinan beldesı ginşinde CHP İs- tanbul MilleUekili Ahmet Güryüz Ketenci, emekli büyükelçi Şükrü Elekdağ, CHP 11 Başkanı ŞinasiÖk- tem, Mimarsinanın CHP'li Belde Belediye Başkanı Nail Öztiirk ve yurttaşlar tarafindan karşılandı. Fes- tival alanını gezen Baykal, daha son- ra yurttaşlara hıtap etti. Baykal. yaptığı konuşmada, "İn- sanlanmızın büviik çoğunluğu, kinıi- kri gibi çocuğunu ABD'de işadam- lanmn yardınııyla burslu okutamı- yor. AKP iktidannın başbakanı w ba- kanlan kendi çocuklarına bakıvor ama vurnaşın çocuklanna bakan yok. Bu yapılan bütün haksızbklann hesabını en güçlü ben soracağnn" dedi. Ülkede işsizliğin olağanüstü bo- yutlara ulaştığını vurgulayan CHP lideri Baykal konuşmasına şöyle de- vam etti: "Yerel seçimlerde hem beldenize henı ülke>e sahip çıkmamzı isoyorum. İktidara uvarnıa yapma şartı oluş- nı. Herkese iş dediler, aş dediler ama diplomalı gençler iş bulamıyor, işi olâıüar da işten atılıyor. İnsanın en temel hakkı çahşma hakkıdır. Bire- yin işi yoksa boynu eğiktir. \e oku- yabilir ne yazabilir ne de ülke sorun- İanvla ilgilenebilir. İşi olmayaıun aşı olmaz" CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal daha sonra yurttaşlarla palamut yedi, sohbet etti. Beldeden aynlan Deniz Baykal, akşam da CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Se\i- gen'in oğlu Berke'nin Polat Rönesans Oteli'ndeki sünnet düğününe katıldı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Büyükada, Istanbul'daki Yahudi- lerin yazları buluştukları en önemli mekânlardan. Tahminen 25 bin civa- rında olan Istanbul'un Yahudilerinin yansına yakını yazlan Büyükada'ya geliyor. Yahudiler, sinagoglarıyla, zengin ve renkli kültürieriyle Büyü- kada'ya farklı ve modern bir görü- nüş kazandırıyorlar. Bundan on yıl önce Büyükada'da ilk yazımızı adanın merkezi bölgesin- deki birevde geçirdik. Saat Meyda- nı ve Merkez Eczanesi arasında ka- lan alanda akşamları büyük çoğun- luğunu Yahudi gençlerin oluşturdu- ğu birkalabalıktoplanıyordu. Deği- şik yaşlardaki kızlı erkekli bu grubu biz pencereden ilk gördüğümüzde şaşırmıştık. Bu kadar çok gencin, ayakta saatlerce durarak hiç sus- madan konuşmalan ilgimizi çekmiş- ti. Önce biranormallik olduğunu san- mıştık, yanılmışız. Büyükada'da yaz akşamlannın değişmez görüntüsüy- dü bu. Hafta sonlan bu kalabalık da- ha da büyüyordu. Biz bu topuluğa "teneffüs" adını Komşumuz, Yurttaşımız Yahudiler... verdik. Okullarda dersler arasında- ki neşe, konuşma ve hareket aynen burada yaşanıyor. Kızlar ve erkekler en son modaya uygun giyiniyorlar. Çok şıklar. Merkez Eczanesi'nden aldıkları parfümlerden, jölelerden o yıl neyin moda olduğunu bile öğrenebiliyo- ruz. Yahudi gençlerinin birçoğu bu- rada arkadaş olup evleniyoriar. Ora- da küçücük gençler olarak gördük- lerimiz, birkaç sene sonra karşımı- za evlenmiş ve çocuk sahibi olmuş olarak geliyorlar. Süreç devam ediyor, birsüre son- ra onlann çocuklan aynı topluluğun içine katılıp, yeni aşklar peşinde ko- şacaklar. 'Teneffüs "ün ilgi çekici olan yanlanndan birisi de topluluk- lann 13 ile 25 yaş arasmdaki grup- çuklara bölünmesi. Her yaş grubu- nun buradaki eve dönüş saati deği- şik. En küçükler gece 23.00 ile 24.00 arasında evlerıne dönerken yaşlan büyüdükçe gece eğlencesi de uzu- yor. "Kaşer et" adetini de ilk kez Bü- yükada'da öğrendik. Büyükada'nın bazı kasapları vitrinine "kaşeretsa- tılır" duyurusu asıyorlar. Bu, Yahu- dilerin inançlanna uygun kesilmiş et anlamına geliyor. Yahudilerin, ülkemiz tarihi içinde her zaman önemli bir yeri oldu. Dünya- nındörtbiryanınadağılmış, herzor- ba yönetimden nasibini almış bu ka- dim topluluğun tarihi. kültürü üzeri- ne yazılmadık şey kalmadı. Karl Marks'tan, Albert Einstein a. Le- on Troçki'den Woody Allen'e ka- dar bilim, siyaset, felsefe, sanat ve edebiyat dünyasının birçok ünlüsü- nün Yahudi olması da bu kadim top- luluğa olan ilgiyi arttırıyor. • •• Bu Pazar, Istanbul'da, "Yahudi Kültürü Avrupa Günü" kutlanıyor. "Yahudi Kültürü Avrupa Günü" ola- rak, ilk kez 1996'da Fransa'nın Al- sace bölgesinde etkinlikler düzen- lendi. Sonraki yıllarda ise Avrupa Ya- hudi Cemaatleri Konseyi'nin öncü- lüğünde yaygınlaştı. Bu Günlerin amacı, tüm Avrupa ülkelerinde, yö- resel Yahudi tarihini, dini mekânları Yahudi töre ve geleneklerini toplu- ma tanıtmak. 7 Eylül'de Avrupa'nın 23 ülkesinde aynı anda bu gün kut- lanıyor. Yahudi Kültürü Avrupa Günü Tür- kiye'de ilk kez iki yıl önce 2 Eylül 2001 'de Tarihi Bir Yahudi Semti: Ga- lata" başlığıyla bu semtte gerçekleş- tirildi. Istanbullulann yoğun ilgi gös- termesi nedeniyle etkinlikleryine Ga- lata'da oluyor. Galata'da günün programı şöyle: 11.00-19.00 arasında bölgedeki me- kânlar gezilecek: Neve Şalom Kül- tür Merkezi, Aşkenaz Sinagogu, Ital- yan Sinagogu, Schneidertempel Sa- nat Merkezi ve 5OO.Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi. Aynı gün bölge- deki Okçu Musa ilköğretim Oku- lu'nda "Kula Kampanyası" müzM bir oyun sergileyecek. Amerikalı ünlü fotoğrafçı Laurence Salzmann'ın Türk Seferad Yahudileri'yle ilgili fo- toğraf sergisi Shcneidertempel Sa- nat Merkezi'nde. Izzet Keribar'ın dia gösterisi Neve Şalom Kültür Mer- kezi'nde. Muammer Ketenç'in, Se- ferad Sinagogu llahileri Korosu'nun gösterileri de günün başlıca etkinlik- leri. ••• Yahudiler. Osmanlı Imparatorlu- ğundan bu yana bizim kültürümüzün de ayrılmaz bir parçası haline geldi- ler. 500 yıl önce başlayan bu yolcu- luk, acılarla ve umutlarla bugünlere kadar geldi. Ikinci Dünya Savaşı sı- rasında Struma gemisiyle Istanbul'a canlarını kurtanmaya gelen Yahudi- lerin acı öyküleri de bizim tarihimi- zin bir parçası. "Yahudi KültürüAvrupa Günü'nde Yahudi nağmeleri dinlemek istiyor- sanız, Galata semti sizi bekliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle