Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 EYLÜL2003 PAZAR
12 PAZAR KONUGU
SPKBaşkanı Dr. Doğan Cansızlar'la küçüktasarrufsahiplerini vepiyasa yatınmlarını konuştuh
S Ö Y L E Ş İ : LEYLA TAVŞAIMOĞLU
leyla.tavsanoglu(S cumhuriyetcom.tr
SermayePiyasasıKurulu (SPK), Türkiye'desermaye
piyasalanm düzenleyen en önemli kuruluş. Sonyıllarda
çeşitli atılımlaryapıyor; e-devlet modeline geçiyor. Alınan
sermayepiyasasıya da mali karariarda önemli roller
üstleniyor. Kimileri SPK'nin bu ağırlığı ve işlevinden
rahatsızlık duyup sadece bulunduğuya da taşınmak üzere
olduğu binayla ilgili ilginç ve garip spekülasyonlaryapsa
dakurul"... kervanyürür"' örneğiyolundayürüyor.
SPK 'ninycûdaşık üçyıldır başkanlığınıyapan Dr. Doğan
Cansızlargenç, dinamikbir• maliyeci. Onunlahenüz
SPK'nin boşaltmadığı Ankara Beşevlerdeki merkezinde
bir araya geldik SPK'nin bugününü veyarınım, sermaye
piyasalarmın Türkiye'desığolmasının nedenlerini, küçük
tasarrufsahiplerinin sermayepiyasalannayatınmlarımn
nasıl özendirilebileceğini konuştuk
Ekonomide gelişmeler olumlu- Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ile (Banka-
cılık Düzenleme veDeneüemeKurulu 'nu (BDDK)
birleştirmek için çalışmalaryaptidığını öğrendim,
Faaliyet alanıfarklı iki kurumu birleştirmek siz-
ce ne kadar doğrudur? Bunun bir mantığı ola-
bilirmi?
CANSIZLAR - Biz de bu girişimleri basından
öğreniyoruz. Öncelikle şunu söyleyeyim ki bizim
SPK olarak gündemimizde böyle bir birleşme fı-
lan yok.
Kaldı ki ıkı kuruluşun hedef kitleleri, amaç ve
fonksiyonlan farklı. Hedefkitlelen, amaç ve fonk-
siyonlan farkiı ıki kuruluşu bir araya getirmenin
doğru olmadığını düşünüyorum. Üstelik bızim 21
yıllık bir geçmişımiz var ve en eskı özerk kurum-
İardan bir tanesıyız. Kısacası kurumsallaşmış bir
kurumuz. Oysa BDDK daha yenı sayılır. Dolayı-
sıyla onun kurumsallaşması içın zaman ister. Do-
layısıyla böyle bir yapılanmanın pek uygun olaca-
ğını düşünmem. Aynca böyle bir yapılanma düşü-
nülüyorsa çok bürokratik ve hantal bir yapı orta-
ya çıkar. Uzmanlaşmanın çok yoğun olarak ya-
şandığı dünyamızda, özelhkle ABD'ye baktığı-
mızda bırakın bir tane SPK'yı, iki tane SPK var.
Orada bırleşmeyı bırakın, aynca bankalarla ilgili
ayn bir yapılanma var. Kaldı kı uluslararası düzey-
de baktığımızda da a>iu şeyleri görüyoruz. Örne-
ğin bankalarla ılgılı prensip kararlannı belırleyen
BIS, bızde de sermaye piyasalanyla ilgili ulusla-
rarası bir kuruluş olan IOSCO var. Uluslararası
kuruluşlarda böyle bir düşünce hıçbır zaman ol-
mamıştır. Özetlemek gerekırse böyle bir oluşumu
pek olumlu bulduğumu söyleyemem. Iki sektörün
gelişmişliği açısından da uygun bir iş değil. Ban-
kacılık dünyanın her yerinde dominant sektördür.
Hele de bizim gibi, borçlanma gereğinın yüksek,
kamu menkul kıymet stokunun toplam menkul
laymet içindeki payının yüzde 92 olduğu ülkeler-
de böylesi piyasalan birleştirmek gerçekten bir
kaos ortamı yaratır ve sermaye piyasalanm öldü-
rür.
- Peki, bufikir nereden çıkmış olabilir?
CANSIZLAR- Sanınm bu, bizim eski SPK baş-
kanlanndan AK thsan Karacan Bey'üı öteden beri
yazıp çizdiği birkonu. Dolayısıyla ben konunun ora-
dan gündeme geürildiğıni farz ediyorum. Aynca dün-
yada bu gibi bazı trendler yok değil; var. Hatta In-
giltere, Almanya, Japonya gibi birkaç ülkede de bu-
nun uygulamasına geçildi. Ama oralarda birleşme-
den kaynaklanan sıkıntılann hâlâ devam ettığı söy-
leruyor. Yanı bırleşmenin getireceği artılardan çok
eksilennin olduğu söyleniyor. Aynca bu yıl Dün-
ya Bankası'yla Brookings Institution'ın Washing-
ton DC'de ortaklaşa düzenlediklen bir toplantıda
ben de konuşmacıydım. O toplantıda da bu konu-
larmasaya yatınldı. Orada konu her ülkeye göre de-
ğişimdi. Herülkenin uygulamalanm kendisine uy-
gun ve uyumlu, ülke gerçekleri göz önünde tutula-
cak bıçımde yapmasında büyük yarar var. 0 top-
lantıda bırleşenleri de dinledik. Sıkıntılann ciddi ola-
rak devam ettiginı öğrendik.
Denetlm şart
- Böyle bir birleşmedeyönetim nasıl olur?
CANSIZLAR - Zorlaşır. Bankalann Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu'ndan aracı kuruluşlarla
birlikte aldığuıı düşünün. Bankazedelerin yanı sı-
ra bir de sermaye piyasasızedelen ortaya çıkar.
Risk daha da katlanarak büyür. Para piyasalan ve
sermaye pıyasalan dünyanın her yerinde ayn tu-
tulmuşlardır. SPK şimdiye kadar aracı kurumlan
çokiyidenetledi.
- Ama bankacılık alanında bunun böyle ol-
madığı kanısıyaygın. Siz bu konuda ne düşünü-
yorsunuz? BDDK'ye yöneltilen eleştiriier haklı
mıyoksa?
CANSIZLAR - Ben hiçbir kurulun ya da kuru-
luşun görevini yeterince ve zamanında yapıp yap-
madığı konusunda bir şey söylemek istemiyorum.
Ama demm de belirttiğım gibi BDDK'de kurum-
sallaşma daha yeni yeni oluyor. Yani, bir kurumun
kurulup oturmuşluk düzeyıne gehnesi için epey-
ce zaman geçmesı gerekir. Bu bakımdan, kışileri
suçlamaktan çok olayın bir süreç olduğunu dikka-
te almak lazım. Kurumsallaşmak kolay değildir. Bir
de bankacılık sektörü çok yoğun bir sektör. Yılla-
nn birikmişı üzenne ınşa edilmiş bir sistem. Ama
benim büfün dikkat çekmek istediğim orada ku-
rumsallaşmanın tamamlanmasmın gereğıdir. 0 da
dediğim gibi süre ve süreç ister.
- Ustkurulların denetlenmeleri konusunda bir
gelişme oldu mu?
CANSIZLAR-Eski bir maliyeci ve bugün SPK
Başkanı olarak buna inandığım için söylüyorum.
Üst kurullar dahil, özerk olsun olmasın, bütün bu
kuruluşlann bir kere Sayıştay denetiminden, hesap
denetimınden geçmeleri lazımdır. Üstelik aynı şe-
kilde, TBMM'de de bu hesaplann aklanması ge-
rekir. Çünkü şöyle argümanlar var:
Özerk kuruluş, olarak genel bütçeden, vergi ge-
lirlennden pay alarak harcamalanmızı finanse et-
mıyoruz. Dolayısıyla biz sistemın dışmda kalalım.
Ben bu görüşe katılmıyorum. Biz her ne kadar
kendi gelırlerimizi genel bütçeden sağlıyorsak da
gerçekte sektörden alıyoruz. Biz bunu yaparken bir
çeşıt kamu gücünü kullanıyoruz. Dolayısıyla bu al-
dıklanmız vergı olmasa bile bir kamu yükümlülü-
ğûdür. Demek ki biz kamunun parasuıı alıyoruz.
Bu nedenle de hesap vermek anlamında, deneti-
mın Sayıştay tarafindan yapılmasında büyük ya-
rar var
- Peki, o konuda hiçbir gelişme olmadı mı?
CANSIZLAR-Yenı bir yasal düzenleme olma-
dı. Bıldiğıniz gibi, Başbakanlık müfettişi. maliye
müfettışi ve Yüksek Denetleme Kurulu uzmanın-
dan oluşan üçlü bir denetim vardı. Bu halen devam
ediyor. Fakat sanıyorum, bu yasama dönemınde üst
kurullarla ilgili bir çerçeve yasa tasansı gündeme
gelecek. Bu gündeme gelmeden önce de üst ku-
rullann başkanlan bu konuda görüşlerinı aktara-
caklar. Üst kurullarla ilgili bu çerçeve kanun tasa-
nsı sanıyorum önümüzdeki yasama döneminde
TBMM'den geçecek. Orada sadece denetim değil,
başka hususlar da yer alacak.
- Bu hususlar ne olacak?
CANSIZLAR- Standartlar, çerçeveler oluşturu-
luyor. Örneğın üye sayılan değişiyor. Tüm çerçe-
ve değişiyor. Bu çok önemli.
- Sermaye piyasalan bütün çalışmalara rağ-
men hâlâ sığ. Bunlan derinleştirmek için neyap-
mak lazım?
CANSIZLAR - Bızim sermaye piyasalanmız
198O'li yıllann başındakı banker knzinden sonra
organize piyasalara dönüşmek anlamında sistema-
tik bir hale büründürüldü. Yasa da zaten o zaman,
yani 1981'de çıktı. Borsa 1986'da faalıyete geçti.
O nedenle çok eski bir sermaye piyasası geçmişı-
miz yok. Bir ülkede sermaye piyasalarmın gelişim-
lerinı tamamlamalan için ıstikrarçok önemlidır. Ben
istikrardan hem siyasi hem de ekonomik istikran
kastedıyorum. Eğer siyasi ıstikrar sağlanmışsa eko-
nomik istikrar mutlaka onun arkasından gelir. Tür-
kiye açısından olaya baktığımızda, yıllardır siya-
sette bir istikrarsızlık olduğunu görüyoruz. Şimdi
tek parti hükümetı var; siyasette istikrar sağlandı.
Ekonomik program uygulamada. Onun sonuçlan
yavaş yavaş olumlu olarak alınıyor.
Siyasi ve ekonomik istikrann olmadığı, reel fa-
izlerin çok yüksek oranlara çıktığı dönemlerde kı-
şıler paralannı, bınkımlermı getirip sermaye piya-
salanna koymazlar. Ikıncisi, devletin borçlanma ge-
reğinin yüksek olduğu ülkelerde ve ortamlarda kı-
şıler paralannı daha güvenlı bulduklan devlet kâ-
ğıtlanna yatınrlar. Dolayısıyla özel sektörün kul-
Ianacağı fonlar, ashnda. uzunca bir süredir devle-
tin fuıansmanuıda kullanıln- hale gelmıştır.
Aynca bu sermaye piyasalannın halka açıklık
oranlan çok düşük.
Kayıt dışının öneml
- Xe oranda bu?
CANSIZLAR-Yüzde 25 düzeyinde... Çünkü ka-
yıt dışımız çok önemli. GSMH'nin yüzde 50 sine
yakın bir bölümü bugün kayıt dışı. Sermaye piya-
sasına gıren şırket üç ayda bir bilanço vermek zo-
runda. Bu da tabii ki çok önemli bir şeffafhğı ge-
rektiriyor. Dolayısıyla da borsaya kote şirketlerle
borsa dışı şırketler arasında kayıt dışının yüksek
olduğu bir farklılık ortaya çıkıyor. O nedenle ba-
zı şirketler bu anlamda borsaya kote olmak iste-
meyebihyorlar. Kimi şırketin borsaya gelmek ıs-
temeyişindeki ikinci faktör şu:
Bizde muhafazakâr aıle şirketi yapısı var. Yani
yaratılan değerleri başkalanyla paylaşma kültürü
Türkiye'de henüz oturmuş değil. Ama zaman için-
de bu da çözülecektir. Oysa, gelişmiş ülkelerde
bunun tam tersi yaşanmaktadır.
- Vergi UsulKanıınu 'nun 320sayılı tebliğisiz-
ce yeterii bir düzenleme mi?
CANSIZLAR - Atılan adım aslında kayıt dışı-
lıkla mücadelede devrim nıteliğınde bir adımdır.
Başlangıçta beş milyar liradan söz ediliyordu. Son-
radan 10 milyar Iıraya çıkanldı. Bana göre rakam
yüksek tutulmuş olsaydı daha iyi olurdu. Yanı 10
milyar yenne 30 ya da 50 milyar liradan başlana-
bilirdi. Uluslararası anlaşmalar çerçevesinde kara
paramn aklanması konusunda oldukça önemli ış-
ler yapılabılir.
- Neler yapılabilir?
Dr. DOĞAN CANSIZLAR
1954, Ankara-Şereflikoçhisar doğumlu. A C
Siyasat Biigiler Fakühesitktisat \v Maliye
Bölümü 'ndeyükseköğrenimütiyaph.
ABD 'nin Boston kenündeNorthem
Unhvrsây'de ekonomipoütikast veplanlama
konusunda master, İÜ tktisat Fakühesi 'nde
maliye konusunda doktorayaph. DUeğitimi
için UdyilAlmanya'da,finansalkindama
konusunda araşarma için birytftngütere'de
veyüksek lisans eğitimi için ikiyd ABD 'de
bulundiL Kamu sektöründe çeşMi
kademderdegörevyaptı Kasun 2000'den bu
yana Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)
BaskanL Finansalkiralama, kamu
harcamalan, bütçe sistemleri konusunda
yaytmlannuş eserieri var.
CANSIZLAR-Zaten var. Mahye Bakanhğı bün-
yestnde Mah Suçlan Araştırma Komisyonu (MA-
SAK) var. Örneğin banka kayıtlannda belirli bır
mıktan geçince MASAK'a bildirim yapmak zo-
rundasınız. Dolavısıyla uluslararası görüşmelerde
ve anlaşmalarda kara para trafiğiyle ilgili bilgi
alışverişi konusunda çalışmalar de\
r
am ediyor.
Ama, dedığım gibi, Vergi Usul Kanunu'nun 320
No'lu teblığı çok önemli bir adım. Etkileri daha an-
laşılamadı. Ama önümüzdeki dönemlerde etkile-
ri gerçekten anlaşılacaktır.
- Sermaye piyasalarında şu andaki ümitvar
tablonun sürdürülebilir olduğunu düşünüyor
musunuz? Bunun için alınması gereken altyapı
önlemleri nelerdir?
CANSIZLAR - Bir kere istikrann her halükâr-
da sağlam olması lazımdır, her alanda... Uygula-
nan ekonomik program çerçevesinde olumlu so-
nuçlar geliyor. Enflasyonda. faizlerde düşüş \w. Dö-
vız neredeyse ıstıkrar kazandı. Yani artık öyle dö-
\TZ kurlannda geçmışteki gibi zıplamalar görülmü-
yor.
Özetle, ekonomide olumlu gelişmeler var. Bor-
salarekonomininbarometresidir. Aynı zamanda eko-
nominın termometresi olarak da göre\' yaparlar. Bun-
lara paralel olarak bır de başka faktörler var. Önü-
müzde Irak, Kıbns, AB, Ermeni sorunlan var. Dış
faktörlerin de mutlaka etkisi \'ar. Ama ben şu an-
kı gidişatı çok ıyi görüyorum.
Son iki üç yıldır sürekli krizlerle boğuştuk. Kriz
dönemlerinden sonra ekonomide mutlak surette
bir zıplama olur. Önemli olan bu olumlu gidişatı
sürdürülebilir düzeyde tutabilmektır. Yani, alınan
önlemlerin sonuçlan çok olumlu oldu, diye he-
men o önlemlerden vazgeçmek yerine bunu sür-
dürülebilir bir baza oturtmak lazımdır. Zaten bu-
gün hükümet de bunu böyle düşünüyor ve bunu yap-
maya çalışıyor.
- Alınan altyapı önlemleriyeterii mi, peki?
CANSIZLAR-Bakın, sermaye piyasalanyla il-
gili iki tane temel olgu var. Birisi teknolojik altya-
pı, öbürü hukuki altyapı. Biz hukuki altyapı ola-
rak bır hayli fazla ve önemli denemeler yaptık.
Özelhkle son 3 yıl içinde bu böyle oldu.
Bu düzenlemeleri yaparken de bunlann AB di-
rektiflerine ve Uluslararası Sermaye Pıyasalan Bir-
lıği'run (IOSCO) ılkelerine uygun olmasına dik-
kat ediyoruz. Bu çalışmalar devam ediyor.
Teknolojik altyapı olarak da e-devlet modelıni
burada kurmaya çahşıyoruz. Yaklaşık 2-3 yıldır üze-
rinde çalıştığnruz proje bu.
Hatta basında bunu bina düzeyine indirgediler.
- 1yi de sizin bu projenizde hem bina, hem bil-
gisayarlaşmayok mu?
CANSIZLAR - Var, tabii. Ama onun yanı sıra
hukuki altyapı da var. Kaldı kı bu e-devletin olu-
şumunu biz buradakı kendi teknik elemanlanmız-
la yaptık. Borsadaki bütün işlemlen gerçek za-
manlı olarak takip etme imkânımız olacak. Türki-
ye'de ilk kez teknik altyapıyı oluşrurma adına
önemli bır projedır. Kaldı ki bu modemızasyon
projesi SPK'nin sadece bilgisayarlaşma altyapısı-
nın yeniden yapılanması değildir. Sermaye piya-
sasınm yemden yapılanmasıdır.
Yapmaya çalıştığımız bu projede aracı kuruluş-
lar, şirketler, borsalar var. Bütün bunlar entegre bir
sistem ıçerisinde. Bılgilenn buradan aluup bura-
ya gönderilmesi elektronik ortamda olacak.
Yeni bir merkez
- Gelişti mi, peki?
CANSIZLAR- TÜBlTAK'la bu konudakı pro-
tokolü yaptık. Ama kanun çıkması lazım. Bu çık-
madan da güvenlik önlemlenmizi aldık. Herkesin
artık elektronik imza şifresı \ar. Biz onun öncülü-
ğünü yapıyoruz. Bir de biz acil durum merkezi
kuruyoruz. Bakm, 11 Eylül'dekı saldında New
York Borsası çöktü. Ama hemen ertesı günü yeni-
den faaliyete geçtı. Bılinmeyen bir yerde bütün
şirketlerin, mali sektörlerin kayıtlan orada sakla-
nıyordu. Biz de aynısını Ankara'da tMKB. Altuı
Borsası ve öbür bütün şirketlerin günlük kayıtla-
nnın yapılacağı bır merkez kuruyoruz. Bu pojenin
ayaklanndan bir tanesı de bu. A\Tica tüm öbür ku-
ruluşlardan gelen bilgilen elektronik ortamda al-
maya başladık. Gördüğünüz gibi bu çok büyük bir
e-devlet projesiyken bunun kalkıp da bir bina alı-
mına indirgenmesi çok üzücü oluyor.
-Bu davranışlar cehaletten mi kaynaklanıyor,
yoksa bunun altında kasıt da var mı?
CANSIZLAR- Kasıt olup olmadığını bilemiyo-
rum, ama sanınm bilgisızlikten ka\Tiaklanıyor.
Ama bilgisızlikten kaynaklanan bu olayı araştınp
yazmakta büyük yarar var. Basın mensuplan ola-
rak sizleri kesinlikle tenzih ederim, ama ne yazık
ki bazı konular araştınbnadan yazılıyor. Bizim
lüksle işimiz yok. Biz lüks değil, modern binalar
yapıyoruz. Istanbul'daki bina da devletin bır kunı-
luşundan, başka birkuruluşuna alınan bınadır. Biz
hiçbir şeyı sırtımıza alıp da gitmıyoruz. Artı, biz
orada devletinbir gaynmenkulünün çok ucuza git-
mesini de engellemişizdir.
Bunu eleştirenlere bir şey daha söyleyeyim. Ben-
zer bir kurulun aynı yerde bızimle birlikte aldığı
yerler dikkate almıp basmda dile getirilmezken ya
da benzer kuruluşlann bızimkılerden çok daha mo-
dern binalan varken neden SPK'nin bu binası sü-
rekli gündeme alınır? O da bir soru işaretidir.
Yatırımcının
piyasaya
güveni yok
- tstinye'de son derece lüks ve modern bir
binaya sahip olan örneğin tMKB 'yle bu
şekilde uğraşılıyor mu?
CANSIZLAR- Mesele iMKB'nin ya da
başka bir kuruluşun binalan değil. Ama
şöyle söyleyeyim. madem ısrar edıyorsunuz.
Bizim lstanbul bürosunun bulunduğu binada
Enerji Piyasası Üst Kurulu'nun da bir katı
var. O zaman, "Acaba neden SPK" diye
sormak lazım gelir. Her neyse... Sermaye
piyasalan ashnda bütün demokratık
ülkelerde en önemli tasarruf değerlendirme
alanlanndan bir tanesidir. Sermayenin
tabana yakınlaştınlması açısmdan da çok
değerli bir müessesedır. Fakat izlenen
politikalara, devletin borçlanma gereğine
baktığımızda tasarruflann yönünün
değiştığini görüyoruz. Gelişmiş ülkelere
baktığımızda tasarruflann neredeyse yansı
para pıyasalannda, yansı sermaye
piyasalarında değerlendmlmiştir. Özellikle
sermaye piyasalanm insanlar günlük alım
satımın dışmda orta ve uzun vadelı gelir elde
etmek ve emekliliklerinde ek gelir sağlayıcı
bir mekanizma olarak görüyor. Sermaye
piyasalan sermayenin tabana yayılması
açısından önemli mekanizmalardır. O
bakımdan gelişmiş ülkelerde bu piyasalann
mutlak surette teşvık edıldiğini görüyoruz.
Reel falzler yüksek
- Türkiye'de de teşvik edilmesindeyarar
olduğu görüşünde misiniz?
CANSIZLAR-Evet, teşvık edilmelerinde
büyük yarar vardır. Fakat şu anda devletin
borçlanma gereğı yüksek olduğu ıçin çok
çekicı görünmüyor. Ama devletin borçlanma
gereği düştükçe ve vergı toplama
gereksinimı azaldıkça sermaye piyasalan
çok daha fazla önem kazanacaktır. Asıl
gelişmişlik burada başhyor.
- Reelfaizlerin bu kadar yüksek olduğu bir
ülkedeyattrımı faizden bu tarafa çevirmek
zor değil mi?
CANSIZLAR - Ekonomik göstergelere
baktığımızda reel faizlenn, döviz fiyatının
düzeyı oldukça önemli. Reel faizlerin çok
yüksek olduğu bir ortamda tasarruflann ne
sermaye piyasalanna ne de daha başka
alanlara gideceğıni düşünmek mümkün.
Üstelik devlet kâğıtlan bayağı bol. Toplam
menkul değerler içinde kamunun payı yüzde
92. Böyle bir ortamda tasarruflann bu tarafa
gelmesini beklemek biraz iyimserlik gibi
olur. Piyasalar niye sığ. sorusuna
geldiğimizde özellikle son yıllarda mevzuat
düzenlemelennden kaynaklanan bazı
sıkıntılar var. Örneğin halka açık bankalann
fona devriyle birlikte pek çok küçük tasarruf
sahibinin tasarruflanrun bir anda yok
olduğunu görüyoruz. Bu da 1999'daki kanun
değişikliğiyle birlikte oldu. Daha önce
tasarruflar hep devletin güvencesi altındaydı.
tkincisi. imtiyaz tekeli verilen Çukurova,
Kepez ve Aktaş şirketleriyle ilgili sorunlar.
tmtıyaz tekeli bir günde farklı gerekçelerle
ıptal edildiği için şirketteki küçük
hıssedarlann paylan da yok oldu. Tabii ki
piyasalann gelişmesi ve yatırımcının
piyasaya tekrar çekilmesi açısmdan bunlara
ilişkin bazı düzenlemelerin yapıhnası
lazımdı, diye düşünüyorum. Onunla ilgili
hükümet gerekli önlemleri alacaktır. Bu
konuda çalışmalar devam ediyor.
Yatırımcmın piyasaya yeniden güvenini
sağlamak açısmdan bu konu çok önemli.
Kayıplar büyük
- Bir defona devredilen bankalann
yatınmcılan vardu..
CANSIZLAR-Dört tane banka, yani
Yaşarbank, Demirbank. Esbank,
Toprakbank'ın 42 bin 670 yatuımcısı zarar
görmüş ve bunun rakamsal boyutu 128.3
trilyon lira.
Çukurova, Kepez ve Aktaş'ın toplam 24 bin
837 yatırmcısı mağdur olmuş. Bunun da
mali portesi 132.4 trilyon lira. Yani bütün
bunlann toplamına baktığımızda
67 bin 507 yatınmcı mağdur olmus. 260.8
trilyon liralık bir kayıplan var.
Gördüğünüz gibi bu uygulamalann
kesinlikle düzeltilmesi lazım.
Halka açıklık durumlanna baktığımız
zaman da 2000'de yüzde 35 iken,
2001 'de yüzde 1 olmuş. 2002'de yüzde
4 olmuş. 2003'ün şu ayı itibanyla halen
yüzde 2. Yani bunlar kriz dönemlerinde
düşüyorlar.
- Peki bu şirketlerin halka açılmaları nasıl
teşvik edilebilir?
CANSIZLAR- Örneğin halka açıklık
oranlan arttıkça kurumlar vergisı oranlannın
düşürühnesi yoluna gidilebihr. Bu çok
önemlidir.
Bugün kurumlar vergisi, fonlar dahil yüzde
33. Halka açıklık oranı yüzde 30'a çıktıysa
kurumlar vergisi oranı yüzde 30'a
düşürülsün.