02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 EYLÜL 2003 CUMA CUMHURİYCT SAYFA HABERLER Rektörler kendilerine edepsiz diyen AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan'a sert tepki gösterdiler: Başbakan özür dilesinolitikacılann üniversitelerin eleştirilerini dinlemesi ve bundan yararlanması gerektiğini söyleyen rektörler, "Siyaset yapmıyoruz, bize yasal olarak verilen hakkı kullanıyoruz. Başbakan'ın bunu ayırt etmesi gerekiyordu. Bu tabii ki bir gerginlik nedeni olacak" dediler. Haber Merkezi -Rektörler, kendilerini "edepsizük" ve "siyasetyapmak''la suçlayan Başbakan Tayyip Erdoğan'a sert tepkı gösterdiler. Erdoğan'ın üslubunu eleştiren rek- törler, Başbakan'ın bu sözleri kimin için söylediğini açık- lamasını ya da kendılennden özür dilemesıni istediler. Rektörler Erdoğan" ın sözlerine ilişkin olarak şunlan dıle getırdıler: • ÇÜ Rek. Prof. Dr. YalÇin KekeÇ: Erdo- ğan'ın sözleri, bılım dünyası açısından son derece talih- siz, üzünrü verici ve yüzyıllarca zihinlerden silinmeye- cek, 'Kara cüppeliler' deyiminı bıle geride bırakan bir ifade. Kışinin edebı yaptığı icraattedir. Kişi edepyerleri- ni kanştırmaya görsün. Dilini, elini kanştıranlann sonu- cu bellıdir. Halayığı hamm eylersen kurnayı kırar tas ile, zurnacıyı müezzın edersen minareyi yıkar ses ile. • İÜ RektÖrlÜğÜ: Siyasi ıktidar, Türkiye'nin ta- pusunu 8.5 mılyar dolara ABD"ye teslime hazu"landığı bir süreçte. bu uygunsuz beyanlarla yapay gündem oluştur- ma telaşı içine girmiştir. Ancak bu tehditkâr ifadeler, ger- çeklenn üstünü örtmeye yetmeyecektir. • ODTU Rektörü Prof. Ural Akbulut: siya siler üniversitelerin eleştirilerini dinle- meli ve bundan yararlanmalıdır. Rek- törler siyaset yapmıyor. kendilerine ya- sal olarak verilen hakkı kullanıyor. Baş- baka'nın bunu ayırt etmesi gerekiyordu. Bu tabii ki bir gerginlik nedeni olacak. Rektörlerin hiçbirinin ne terbiyesizlik ne de edepsizhk sayılabilecek bir şey söylediğini duymadım. Biz üniversite- lerin yıllardan bu yana yaptığı eleştirileri dıle getiriyoruz. Şimdiye kadar da sadece YÛK yasası, kadro kısıtlaması ve mali özerklik konusunda görüş beyan ettik. Bunlar si- yaset yapmak değildir. Biz demokratik haklanmızı kulla- nıyoruz. • Cü Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan: Cüm- lelerini hangı haletı ruhıyeyle söyledi bilemiyorum. Kay- nagını ünıversiteden almayan hiçbir hareket başanya ula- şamaz. Umanm sayın Başbakan, bunu hangi şekilde söy- lediğini. rektörleri kastetmediğini açıklar. • Anadolu Ün. Rektörü Engln Ataç: Butür üslup 1950'li yıllarda kaldı sanıyorduk. Demek ki sürü- yormuş. Içeriğe bakınca da Başbakan'ın siyasallaşmayla ögretim üyelennın haklannı yanlış karşılaştırdığı görülü- yor. Bu ikisı aynı şey değil. Ûğretim üyelen istediği şey- îen bireysel olarak yapıyor, kurum adına değil. • Ankara ün. Rektörü NUSret AraS: Cumhunyetin temel il- kelenni korumak bizim görevimizdir ve kimse bunu engelleyemez. Üniver- sitelerin ülkenin temel konulanyla ilgi- li görüşlennı açıklamalan edepsizhk ise bunu yapmaya devam edeceğiz. • Tü Rektörü Prof. Dr. Osman İnch Bm si- ze aniden küfrederse bu sizden kaynaklanmaz. Karşıdaki- nin ağzımn bozukluğundan kaynaklamr. Demek ki bu tar- tışmada bilim kültürü sadece rektörlerde varmış. Eğer Cumhuriyetin kazanımlannı, Atatürkçülüğü. laikliği, çağ- daşlığı ve bilimsel anlayışı savunmak edepsizlik ya da si- yaset yapmaksa. biz bunu yapmayı sürdüreceğiz. Başba- kan'ın bu sözü kimin için söylediğini açıklaması ve der- hal özür dilemesı gerekmektedır. • Kocaeli Ün. Rek. Baki Komsuoğlu. BUSÖZ- lere ya da herhangı birisı tarafından verilen demeçlere ba- kılarak 'Biz reform yapacağız' denilemez. Bu tür konuş- malar üniversitelen baltalamaktadır. Bilim yapılacak yer- de kavga ediliyor. Bu tür konuşmalar en çok üniversitele- re zarar veriyor. • MÜ Rektörü Prof. Dr. Tunç Erem: 20yü dır ilk kez bir hükümet ünıversüelerde- kı huzur ortammı yok ediyor. Bu böyle giderse bilim sokağa dökülecek ve çok daha vahim olaylar patlak verecektir. Asıl çomak rektörlere değil, üniversite- lere ve ülkenin geleceğine sokulmakta- dır. Sayın Başbakan'a şu noktayı hatır- latmakta fayda vardır: Bundan önceki hü- kümetlenn yaptığı değişiklikler sistem içerisinde ufak tefek revizyonlardı. Hiç- bir hükümet şimdiki gibi sisteme yöne- ektörler, Türkiye'nin temel konulanyla ilgili görüşlerini açıklamaktan vazgeçmeyeceklerini belirterek şunlan söylediler: "Eğer Cumhuriyetin kazammlannı, Atatürkçülüğü, laikliği ve çağdaşlığı savunmak edepsizlik ya da siyaset yapmaksa, biz bunu yapmayı sürdüreceğiz." Prof. Dr. Tunç Erem. lik radikal bir girişimde bulunmamıştır. • Uludağ Ün. Rek. Mustafa Yurtkuran: Başbakan'ın sözleri son derece üzücü. Haziran ayından bu tarafa hükümet ve Ünıversıtelerarası Kurul arasında oluşturmaya çahştığımız güven ortamı, diyalog ve bizce aldığımız önemli mesafe Sayın Başbakan'ın çıkışıyla yok sayılmıştır. • Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Ayhan AlklS: YÖK Yasasfnda yapıl- ması düşünülen değişikliklere ilişkin hükümet ile görüşmelerinde inanılmaz mesafeler aldık. Pire için yorganı yakmayalım. YÖK Yasa taslağı üzerinde ya- pılan tartışmalar yapay. • Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. YÜCel Aşkin: Rektörlen darkapsam- lı çerçevede değerlendirmek yanlış olur. Eğitim alan- lannı genişletmek için çabalanmızı siyaset olarak de- ğerlendinyorsa da bundan sonra biz bu siyasetle uğraş- maya devam edeceğiz. niversitelerdeki huzur ortamının 20 yıldır ilk kez yok edildiği düşüncesinde birleşen rektörler, "Böyle giderse bilim sokağa dökülecek ve çok daha vahim olaylar patlak verecektir. Asıl çomak rektörlere değil, üniversitelere ve ülkenin geleceğine sokulmaktadır" uyansında bulundu. CHP'den soru önergesi Cumhurbaşkam Ahmet Necdet Sezer, sevgi gösterisinde bulunan yurttaşlara sanlarak karşılık verdi. (AA) 'Üniversitelerin siyasi gücün etkisine girmesine olanak vermeyin' Sezer'den uyarıOZAN YAYMAN /YUSUF ÖZKAN tZMİR- Cumhurbaşkanı AhmetNec- det Sezer, siyasetin bilimle yönlendiril- mesı gerektiğine dikkat çekerek "Bilgi üreten üniversitelerin, siyasallaştınlması ve siyasal gücün etki alanına girmesine oianakv%renyaklaşnnlarkabuledifeınez' n dedi. Üniversitelerin gelişmelere öncülük eden kurumlar olduğunu belirten Sezer, "Bunlar, ünrversitelerde resinde olmuştur. 82 yunk Türtdye Cum- hurrveti'nin bundan ödün vermesi bekle- nernez" diye konuştu. Sezer, Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli atıhmlanndan birisinin de üni- versite reformu olduğunuvurgulayarak şu görüşlere yer verdi: "Bilimsel ve akade- miközgürtüğünbulunmadığukanlniKi^ çokseslüik ilkelerinin uygulannıadıgı, dü- şünceterin özgürce üretilmesinin önünde ve bundan ödün verilemeyeceğini söyledi. Sezer, üniversitelerin gelişmelere öncülük eden kurumlar olduğunu anımsattı. • Cumhurbaşkanı Sezer, Türkiye'nin laik, mokratik ve saydam bir demokratik bir eğitim sistemini benimsediğini yönetim yapısınuı varn- ğn1a olanakhdır" değer- lendirmesinde bulundu. Sezer, Ege ve Dokuz EyKilüniversitelerinin açı- hşı için geldiği Izmir'de, üniversitelerin siya^llaşonlmasına izin verilemeyeceği- ni söyledi. Sezer, Izmir'de ilk olarak Ege Üniversitesi'nin akademik açılış yıh tö- renıne kahldı. Sezer burada, Türkiye'nin 1924 yılında Milli Eğitim Birliği Yasası'nı çıkarmasıyla laik ve demokratik eğitim sistemini benimsediğini belirterek "Egi- tim alaıundald tüm aühmlar bu ilke çev- engeller oluştuğu ortam ve koşuüar üni- versitelerin varhknedeninetersdüşer. Üni- versitekr aydınhk yannlann güvencesi- dtt Bunlarm ohnasıiçin üniveratelenk öz- gür bir ortam. bilimsel ve yönetsel özerk- lik ve saydam bir yönetim yaptsının var- hğryla olanakbdır."* Sezer, üniversitelerin siyaset sokulma- ması gereken kurumlar olduğunu vurgu- layarak "Yükseköğretim sistemi yeniden yapüandınlırken bu yaklaşuna önem ve- rilmesi sondereceÖnemhdir. Siyaset bffim- leyönlendiritirkenbilgi üreten ünh ersite- terinsh-asaDaşünlması\esiyasal gücün et- ki alaıima girmesine olanak veren yakla- şımlar kabul edilemez" dedi. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ül- kü Baymdır ise "Siyaset bir bilim olarak yükseköğretim kunımlannda ÖfretiKr. Üniversitekr kurduktan stratejik araşnrma merkezleri ve düşünce kulüplerh,te,ülkeniniçvedışsiya- setinindoğru olmasıiçin çaba har- carlar. Aynca yasalann izin verdi- ği ölçüde siyasete de katkı >apar- lar" diye konuştu. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Emin Aha da, sağlık ve eğitimde asla özelleştirme yapılamayacağını söyledi. Prof. Ahcı, "Eğitime a>nlan payda dün- «da 115. sırada>TZ. Benim. bireysel ola- rak zengin olmanı bir şeyi değiştirmijıor. YoksuBann boğazmdanbirşey geçmiyor- sabubeniboğar.Atatürk,'Yurtta Sulh Cı- handaSulh, dherekbugünleridetarifet- miş,küresefleşmeyi detarif etmişör. Şu an, "Cihanda Sulh" tehdit alündadır" dedi. DemokratHdeşrneyi sindiremediANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversite rektörlerini hedef aldıgı ko- nuşmasında, yükseköğreni- me demokratik açılım sağlayan anayasa de- ğişıkliklerini de eleş- tirmiş oldu. Erdoğan, AB'ye uyum düzenle- meleri ve üniversitele- rin demokratikleştiril- mesi vaadiyle ters dü- şen değerlendirmeler yaptı. 1982 Anayasası ile getirilen ögretim üye- leri ve üniversite öğ- rencilerine siyaset ya- sağı 1995 yıhndaki anayasa değişikliğıyle kaldınlmıştı. O döneme kadar birçok siyasi parti geliş- miş ülkelerde ömeğı bulunmayan bu antidemokratik uygulamanın kaldınla- cağını vaat erti, anayasayı değiştirecek bir uzlaşma ise ancak 1995'te sağlana- bildi ve demokratikleşmenin önemli ki - lometre taşlan arasında yer aldı. Konuyla bağlantısı yok... Bu düzenlemeyle "Yükseköğretim ekmanlannm si>asi partilere üye olma- lan ancak kanunla düzenlenebilir. Ka- nun bu elemanlann. siyasi partilerin merkez organlan dışında kalan parti görevialmalanna cevaz veremez" hük- mü getirildi. Yükseköğretim öğrencı- lerinin siyasi partilere üye olabilme- lerine ilişkin esaslann da yasayla dü- zenleneceği anayasaya eklendi. Erdo- ğan. yükseköğretimin üst yönetim or- ganlannın hükümet temsılcilenyle siya- sileştırilmesine karşı çıkan rektörlere yanıt venrken, konuyla bağlantısı olma- yan anayasa değışıkliğini örnek göster- di. Erdoğan, "1995'te anayasa değişik- Kği ile üniversite ögretim üyelerine par- tilerin üst kurullannda görev alma yet- kisi verilmişti. Bu srvasetle iç içe girmek değil midir? Ozaman siz kalkıp da" Üni- versitelerde siyaset yok 1 dıyebiüyorsu- nuz. Kinıi aldatryorsunuz yahu... Bu ül- kede üniversiteyi yönetenler şu anda en büyük shaseti yapıyor" diye konuştu. AKP lıden. anayasa değişikliğini de hedef alan sözleriyle '^inhçrsitelerinde- mokratikleşmesi programının devam edeceği, demokratikleşmenin teminab olduklan" gibi \aatlerine ters düştü. Çirkinve yalvisılvsız birüshıp ANKAR.\ (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Erdoğan'ın üniversite rektörlerini "edepsizlikk'" suçlamasına siyasi partilerden sert tepki geldi. CHP lideri Deniz Ba>kal. Erdoğan'ı hatasını kabul edip özür dilemeye çağınrken "Başbakan yangının üzerine benzmle gidiyor. Anayasal kunımlarla çatışma geleneğini sürdüriiyor" diye konuştu. Baykal, Başbakan'ın üslubunun üzüntü venci olduğunu belirterek "'Rektöriere karşı böyle bir üslubu kullanma hakkına kimse sahip değil. Türkiye bu üslupla yönetilemez 1 " dedi. Başbakan'm "ünhersitelerin üzerinden ideolojinin deü gönüeğini çıkartacaklan" yönündeki sözlerini anımsatan Baykal. "tdeolojinin deB gömleği Atatürkçülük mü? Bunu çıkartıp yerine ne ko>acaksıni7? Milli Görüş gömleğini mi ghdireceksiniz'' diye konuştu. CHP Grup Başkamekıli Oğuz Oyan, "Türkije Cumhumeti Başbakanı böyle konuşmaz, burası kabile devieti değfldir" derken diğer CHP Grup Başkanvekili Mustafa Öz\"ürek de Erdoğan tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanhğı'na verdiği soru önergesınde, "rektörierden özür diieyip dikmeyeceğini" sordu. Frenl tutmayan bir üslup... Haluk Koç ise **Sayın Başbakan kafasının arkasuıdaki hedeflere varmayı kimnk takıyyesi yaparak sürdürüyor. Freni tutmavan bir üslupla sağa, sola yükknmeye devam ediyor. Onun için asü hedef araç olarak kuDandığı demokrasinin tüm olanaklanndan favdalanarak herkesin gözünün önünde, çıkardığmı söykdiği gömleği Türkiye'ye grjdintıek" şeklinde konuştu. C H P M V K üyesi- tstanbul Milletvekili Mehmet AB Ozpolat da "Erdoğan'uı azarlama geleneğinden payını ahnayan toplum kesimi kalmadı" dedi. Bunu hep yapıyorlar Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, Erdoğan" ın sözlerini değerlendirirken şunlan söyledi: u Başbakan'ın demokrasL, çoksesHlik anlayışı sadece onun önünde eğilip el pençe duran insanlann sözkrrv le kısıtiL Demokrasinin en temel taşlanndan olan eleştimi kaldıramadığını. YÖK tasarısı>1a Ügili açıklanıa >apan rektörlere yönetik çirkin ve yakışıksız üshıbuyla bir defa daha göstermiştir. 7 " Rektörleri slndlrmeye yönellk' Sosyaldemokrat Halk Partisı (SHP) Genel Başkanı Murat Karayalçın da Erdoğan'ın rektörlere tepkisinin, rektörleri sindirmeye yönelik olduğunu. AKP ve Erdoğan'ın üniversitelerde değişim konusunda samimi iseler, bunu kapalı kapılar arkasında projeler üreterek yapmaktan vazgeçmeleri gerektiğini belirtti. Soysal: Kârlı çıkmazlar Bağımsız Cumhuriyet Partisi Genel Başkanı Mümtaz Soysal. "ÜnKersıteİerle uğraşmak, Türkiye'nin gelecegiyle uğraşmak demektir. Bu gün Türkiye'de yapıfanası gereken çok iş var. Iktidar bunlan yaparsa ancak ayakta durur. Iktidar üniversite rektörleri ile uğraşırsa bundan kârh çıkmaz" diye konuştu. Cem Uzan Mümtaz Soysal
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle