02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 EYLÜL 2003 CUMA HABERLER DUNYADABUGUN ALİ SİRMEN Belgeler Işığında Irak'a Asker Gönderme Fikret Bila'nın Milliyet gazetesinde dört gün üst üsteyayımladığı belgelerışığında, Irak'a asker gön- derme konusu bambaşka bir görünüm kazandı. Belgelerin fotokopilerinin yayımlanmış olması- nın yanı sıra haberi yapan Fikret Bila'nın dürüstlü- ğü, ciddiyeti ve hertıangi bir manipülasyona kolay- caalet olmayacak meslek tecrübesi, haberin doğ- ruluğu ve güveniliriiği konusunda bir kuşkuya yer btrakmıyor. Yeni belgelerden anlaşıldığı na göre, Türkiye'nin ABD ile birlikte hareket etmesini sağlayacak olan 1 Mart tarihli 2. tezkere Meclis'ten geçmiş olsaydı, özetle Türk Birlikleri Amerikan askerleri ile birlikte Kuzey Irak'a girecek, bu bölgedeki istenmeyen ge- lişmeleri denetleyip PKK-KADEK teröristlerini sin- direbilecek, Musul ve Kerkük sınınnda bir güven- lik kuşağı oluşturarak bugün artık denetimi Barza- ni ve Talabani'nin eline geçmiş bu iki kentte, Türk- menlerin durumunu güvence altına alacaktı. Kürtlere ağır silahlar verilmeyecek, verilen silah- lann toplanmasında Türkler de sorumluluk yükle- necekti. Aynca vanlan anlaşmalar gereği, KKTC Ercan Havaalanı da kullanılacak, Doğu Akdeniz'deki tra- fik akışı Ercan Havaalanı trafik kontrol yetkililerinin bilgisi dahılinde yapılacaktı. Belgeler, Türk diplomatlan ile askerterinin ABD ile başanlı bir pazarlık yürüttükferini ortaya koyuyor. • • • Ancak yine de Bila'nın dizisı bazı sorulara tam ya- nıt getiımiyor. Her şeyden önce, Bush'un Irak'a müdahalesi- nin büyük Ortadoğu planının bir parçası olduğu göz önünde bulundurulursa bu kadar geniş Ame- rikan asker ve mühimmatının ne kadar süreyle Tür- kiye'de kalacaklan, bu konuşlanmanın ilerdeki baş- ka hedeflere yönelik operasyonlarda ne için kulla- nılacagı, istenen Afyon Üssü'nün, Karadeniz ve Akdeniz limanlanndaki konuşlanmanın hangi hedef- lere yönelik olduklan ve olabilecekleri sorusununke- sin yanıtını burada bulmak mümkün değit. Bize aktanlan belgelerdeki bılgilere bakarak, tür- kiye'nin sürekli bir üs haline gelmeyeceğinin güven- celerini çıkarmak mümkün olmuyor. Yani Bila'nın haberi ile neler alacağımız konu- sunda, şimdiye kadar sahip olmadığımız bilgilere ulaşıyoruz ama, karşılığında ne verdiğimız yine tah- lile muhtaç kalıyor. Haberin kaynağı ve zamanı konusunda, gazete- ciden bir açıklama istemeye kimsenin hakkı yok- tur. Belgelerin, gizli devlet belgesi sayılıp bir sımn if- şası gibi bir yola başvurularak kovuşturmaya kal- kışılması ıse demokrasiye ve haber alma özgürlü- ğüne aykındır. Aynca bu haber herhangi bir biçim- de devlet güvenliğini tehlikeye atmış da değildir. • • • Yine de heryorumcu, haberin gazeteciye ulaştı- nlmasındaki zamanlama ile ilgili bazı sorulan ken- di kendisine sormalıdır. Yine sorulacak bir başka soru da sözü edilen ve şimdi kamuoyuna mal olmuşolan bilgilerin, neden hükümet tarafından, zamanında karar verme du- rumunda olanlara hiç değilse özet olarak aktanlma- mış olduğudur. Görüşmeleri yürüten Sayın Böiükbaşı, Mecliste- ki gizli oturumda bu bilgileri milletvekillerinefletmiş midir? 1 Mart'tan önce yaptlan MGK toplantısında, bu bilgiler ele alınıp irdelenmiş midir? Nihayet bütün bu bilgilere rağmen hem o za- manki Başbakan Gül, hem de Tayyip Erdoğan neden çok çekingen davranmışlar, örneğin Erdo- ğan neden bir TV konuşmasında, "Içimize sinme- yen noktalar var" demiş, Gül de hükümette ve Meclis'te gönülsüz davranaraktezkerenin geçme- si için daha fazla gayret sarf etmemiştir? Burada komplodan söz edenlere sormak istiyo- rum. Böyle bir komplo söz konusu ise neden bö- tün bilgilere sahip olan hükümetin dışında sorum- lu aranıyor? Aynca bütün bilgiler, siyasi ıradenin kararverme- si için yeterliyken neden tezkerenin geçmemesi TSK'nin isteksizliğine bağlanıyor ve neden Wolfo- witz de bu savı geçerli sayan demeçler veriyordu? Sonuncu ve en önemli soru ise 1 Mart'ta o avan- tajlarla geçmeyen tezkere, şimdi bütün bunlann hiçbirini içermeyecek biçimde geldiğinde, Türki- ye'nin Kuzey Irak'a giremeyeceği açıkça söylendi- ğine, ABD'nin de Irak'ta iyice batağa saplandığı or- taya çıktığına göre nasıl geçecek? AKP iktidan bu çelişkiyi açıklamak zorundadır. AKP'nin bu alanda da takıyye yaptığı konusun- da birçok kişide ciddi kaygılar mevcuttur. Fikret Bila'nın haberinin, üçüncü tezkerenin geç- mesini kolaylaştıracağını ileri sürenler, biraz yüzey- sel bir analiz yapmış olurlar sanıyorum. Financial Times'a konustu.- Zebari'den GüVe: Asker istemiyoruz LONDRA(ANKA)- Irak Geçiçi Hükümeri, Türkiye'nin asker katkı- sına ilişkin olumsuz tu- tumunu sürdürüyor. Irak Geçiçi Hükümeti Dışiş- leri Bakanı Hoşyar Ze- bari, New York'ta, Dı- şişleri Bakanı ve Baş- bakan Yardımcısı Ab- dullah Güi'e, "geçiçihü- kûmetin Türkiye'den as- ker istemediğini bildir- diğuıi" açıkladı. Financial Times ga- zetesine konuşan Hoş- yar Zebari, Irak'ın BM heyetinin BM Genel Ku- rulu çalışmalan için Nevv York'ta bulunan Abdullah Gül ile görüş- mesinde Irak hüküme- tinin Türkiye'nin asker katkısını yapmasını is- temediğini bildirdiğini söyledi. Ingiliz gazete- si de "Bushyönetimiise ABD konıutanlıgmın al- fında Türk askerlerini getirerek gcçici hüküme- tin ve Irak'ın tarihsddu- yarlıklanna karşı hare- ket etmeye istekli olup olmadığını kamuoyu önünde açıkbğa kavuş- turmadı" dıye yazdı. AKP hükümeti, asker gönderme yetkisi için daha önce çıkanlan tezkereleri inceliyor Tezkereye 'ElHaül' formülüEMİNEKAPLAN ANKARA - AKP hükümeti. Irak'a asker göndermek için TBMM"den yet- ki istemeye hazırlanırken yetkinin bi- çirni ve içeriğini belirlemek için daha önce çıkanlan tezkereleri inceliyor. 1990 yılından ben TBMM'den yaban- cı ülkelere asker göndenlmesi için 12 tezkere çıkanlırken bunlardan yalnız- ca El Halil'de görev yapan Uluslara- rası Geçicı Kuvvet'te (TIPH) gdrev yapmak üzere asker gönderilmesine ilişkin tezkere hükümete yetki verilme- sini ıçeriyor. Hükümetin bu tezkereyi ömek alması durumunda belli bır sü- re için asker gönderme ve bu sürenin hükümet tarafından uzatılması için TBMM'den yetki isteyebileceğine dik- kat çekildi. AKP Genel Başkan Yardım- cısı Dengir Fırat yetkinin sınırsız ol- mayacağını, süre ve yetkinin çerçeve- sinin çizileceğini söyledi. • AKP hükümetinin, El Halil tezkeresini örnek alması durumunda belli bir süre için asker gönderme ve bu sürenin hükümet tarafından uzatılması için TBMM'de yetki isteyebileceğine dikkat çekildi AKP hükümetinin TBMM'ye geti- receği yetki tezkeresi üzenndeki tartış- malar sürüyor. Hükümet, yetkinin çer- çevesini çizebilmek için daha önce çı- kanlan tezkerelen incelemeye aldı. 1990 yılından beri yabancı ülkelere asker göndermek için TBMM'den 12 tezkere çıkanldı. Bu tezkerelerden 11 "ı izin, yabızca biri ise hükümete yetki verilmesini içeriyor. Hükümete yetki verilmesini öngören Uluslararası Geçiçi Kuvvet'te Türk as- kerinin görev almasma ilişkin tezkere- de, El Halil "e gönderilecek Türk aske- rinin görev süresinin 3 ay olması, söz konusu sürenin Israil ve Filistin Ulu- sal Yönetimi'nin farklı bir süre üzerin- de mutabık kalmamalan durumunda 3 'er aylık dönemlerle uzatılması konu- sunda hükümete yetki verildı. BM ve NATO kararlanna dayanılarak çıkan- lan 9 tezkerede. "kapsanu, snun,zama- nı ve süresi hükümetçe belirienmek üzere Türk askerinin yabancı ülkelere gönderilmesi" konusunda hükümete izin venldı. BM, NATO ya da herhangi bir ulus- lararası anlaşmaya dayanmaksızın çı- kanlan son iki tezkerede ise 3 ve 6 ay- lık sürelerkonuldu. Hükümetin El Ha- lil tezkeresini örnek alması durumun- da. TBMM'ye yalnızca belli bir süre için Irak'a asker gönderilmesini ön- gören, ancak asker sayısı ve askerin gönderileceği bölgelerin yeralmadığı bir tezkere gönderebileceği, sürenin de hükümet tarafindan uzatılması ko- nusunda yetki isteyebileceğine dikkat çekildi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Den- gir Fırat, TBMM'den sınırsız bir yet- ki ıstenmesının söz konusu olmadığı- nı, tezkerede sürenin olacağını ve yet- kinin de çerçevesinin çizileceğini söy- ledi. Turgut Özal döneminde de hükü- metlere yetki verildiğini savunan Fırat, tezkerede aynntılara girilmeyeceğini. askeri gücün miktannın belirtilmesine gerek olmadığını kaydetti. Fırat, TBMM'de kabul edilmeyen 1 Mart tezkeresinde yabancı askeri gücün Tür- kiye'dekonuşlandınlacak olması nede- niyle asker sayısının yer aldıgını söy- ledi. TBMM'ye getirilecek tezkerenin bi- çiminin henüz netleşmediğini kayde- den Fırat, uzlaşmaya vanlması ve açık- lığa kavuşması gereken konular oldu- ğunu, teknik görüşmelerin sürdüğünü belirtti. Fırat. daha önce tezkerelerin BM kararlanna dayandığının anımsatılma- sı üzerine, şu görüşleri dile getirdi: "Cumhuriyetie idare edilen ülkeler- de tek meşruiyet kaynafı parlamento- lardır. Eğer siz BM kararuu meşruiyet esasıolarakahrsanız. bunu izah etmek- tezortukçekersiniz. BM kararlan, BM Genel Kurulu'nda değil BM Konse- yi'nde alınıyor. Sadece 5 ülkenin aldığı karar meşruiyeti getiriyorsa, Türkiye Cumhuriyeti Mecüsi'nin karan bir meşnıiyetgetinniyor mu? 'BM'nin ka- ran meşruiyet için geçerlidir' demek doğru olmaz. TBMM, Irak'a asker gönderiimesi konusunda yetki v^rdl O zaman onu nasıl izah edeceksiniz, sıkın- üj'a girersiniz,'' Cumhurbaşkanı Sezerin görüşü: Sınırsızyetki amıyascı ihkıli doğurur • Sezer, yurtdışına asker gönderme konusunda '"stnırsız. süresiz" yetkiye karşı görüşlerini Anayasa Mahkemesi üyeliği sırasında mahkeme kararlanna geçirdi. Sezer, 1990 yılındaki bir karara karşı oy yazısında "sınırsız, süresiz bir yetkinin anayasayı değiştiren bir nitelik" taşıdığını belirtti. .\NKARA (Cumhuri- değerlendirme sonucu yet Bürosu) - Irak 'a asker kendisine tanınan yetkiyi gönderilmesi için anaya- kullanır. Ülke, yer ve sü- sanm 92. maddesindeki re belirtmeyen, koşulsuz "milletlerarası hukukun bir Meclis İcaran belirsiz meşru saydığı hal" koşu- ve dolayısıyla sırursız ola- lunda ısrarlı olan Cum- caktır. hurbaşkam. "sımrsız, sü- - Silahlı kuv\ et lcullanıl- reaz yetki'' isteminin de masının "lüzum, hudut anayasaya ters düştüğü ve şümulü"nü hükümete görüşünü taşıyor. btrakan bir Meclis işle- 1990 yılında Körfez Sa- mini anayasanın 92. mad- vaşı sırasında çıkanlan desininöngördüğünitelik- tezkere. "TSK'nin yaban- te bir karar olarak anlamak cı ülkelere gönderilmesi olanaksızdır. ve yabancı silahlı kuvvet- Karardaki bu sınırsızlık lerin Türkiye'de bulun- onu, 92. maddeye uygun maa için hükümetevetki" bu- karar olmaktan çıka- veriyordu. Bu Meclis ka- np anayasamn yalnızca ran,muhalefetpartilerin- TBMM'ye tanıdığı bir ce Anayasa Mahkeme- yetkinin Bakanlar Kunı- si'ne götürüldü. Yüksek luna devıine olanak ve- mahkeme, oyçokluğuyla ren bir yasa olarak kabu- Meclis karannın .Anaya- lünü zorunlu kılmaktadır. sa Mahkemesi denetimi- - O halde dava konusu ne bağlı olmadığı karan- yasama işleminin adı de- m verdi. Karara karşı oy ğil içeriği önemlidir. Eğer yazan 4 üyeden biri de yasama işlemı karar biçi- Ahmet Necdet Sezer"di. minde oluşsa dahi, içeri- 13 yıl sonra Cumhurbaş- ği bir yasa veya içtüzük kanı olarak benzer tartış- düzenlemesini ortaya ko- mayla karşı karşıyakalan yuyorsa anayasaya uygun- Sezer'in karşı oy yazısın- luk denetimine bağlıdn'. daki görüşleri şöyle: TBMM karan, bu içe- - Kararda, yer. süre ve riği nedeniyle anayasanın koşullann açıkça belirtil- 92. maddesini değiştiren mesi zorunludur. Bu gibi bir yasa niteliğinde ol- durumlarda TBMM mey- duğundan Anayasa Mah- dana gelen olayın somut kemesi denetimine bağ- koşullar içinde yapacağı lıdır. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, ABD'deki Waldorf Astoria Oteü'nde dün Powell'la yarun saat görüştü. Görüşmenin ardından bir açıklama yapan Gül, "rüm konulan gözden geçirdik- lerini ve genel bir değerlendirme yapüklannr söyledi. (Fotoğraf: A) Yanm saatlik görüşmede 4 tüm konulann' gözden geçirildiğini söyledi Gül'den Powefl'a kredi teşekkürüNEW YORK (AA) - Dışişle- ri Bakanı Abdullah Gül, ABD Dışişleri Bakanı Coün Ptmell ile yaptığı görüşme sonrasın- da, toplantının çok iyi geçtiği- ni söyledi. Gül, ABD'den gele- cek olan kredi için de Powell'a teşekküretti. ABD'deki Waldorf Astoria Oteli'nde dün Powell'la yanm saat görüşen Gül, çıkışta "tûm kooulangözdengeçirdSderini ve genel bir değerlendirme yapük- lanm" söyledi. Gazetecilere bıl- gi veren diplomatik kaynaklar, "ABD'nin (asker gönderme ko- nusundaki) beklentilerinin de- vam ettiğmi'' belirttıler ve "Tür- khe bunu yapabiürse memnun olacaklannı ifade ettiler" şeklin- de konuştu. Bu arada Dışişlen Bakanı Gül'ün, 8.5 milyar dolar- lık kredinin çıkması için büyük çaba harcayan Powell'a, gayret ve katkılanndan dolayı teşekkürle- rini bildirdiği belirtildi. Görüşmede, Kıbns ve Kaf- kasya gibi bölgesel sonınlar ile PKİC konusunun gündeme gel- diği öğrenildi. Diplomatik kay- naklar. gelecek ay üst düzey bir ABD heyetinin, görüşmelerde bulunmak üzere Türkiye'ye ge- leceğinı belirtti. Gül"ün. Powell'a, BM Gü- venlik Konseyi 'nden Irak'a ço- CHP LİDERÎ BAYKAL'DAN KREDÎ ANLAŞMASINA TEPKİ: Dışpolitika satışa konuldu ANKARA (Cumhurrvet Bürosu) - CHP lı- deri Deniz Ba>kal, Irak'ta ışbırhği koşuluyla imzalanan 8.5 milyar dolarlık kredi anlaşma- sıyla Türkiye'nin Irak konusundaki dış poli- tikasınm satışa konulduğunu söyledi. Baykal, Türkiye'nin bugüne dek 200 mil- yar dolar kredi aldığını, ancak bunlardan hiç- birinde böyle bir şart olmadığını söyledi. Bay- kal, Başbakan Recep Tayjip Erdoğan'm aksi yöndeki açıklamasına karşılık da "Sayın Baş- bakanfi>aü yeterti bulmuyor gatiba, Türk dış potitikasınui 8ü mih-ar dolara değil de daha yüksek bir fîyab mı ipotek altına ahnabilece- ğianlayTşında'' diye konuştu. CHP tstanbul Mil- lervekili Onur 6>Tnen de '•Kendisine saygısı olan hiçbir devlet, 'bize şu kadar para verirse- niz, biz de şu politikalan izleriz' dediği anlaş- manuı altına imza arnıaz" dedi. kuluslu güç gönderilmesi ko- nusunda bir karar çıkmasının, Türkiye ve TBMM açısından işleri kolaylaştırma bakımından çok yararh olacağını bildirdiği öğrenildi. Amerikan kaynaklanna göre Gül, Irak'a asker gönderme ko- nusunda son karann TBMM ta- rafindan verileceğini de hatırlat- h ve önceden bır şey söylemenin mümkün olmadığını ifade etti. Bir diplomatik kaynak, BM Gü- venlik Konseyi'nde ABD ile Fran- sa arasmdaki göruş aynlıklan ko- nusunda ise şöyle konuştu: "ABD Irak'ta asayişin sağ- lanması ve ülkenin iman ko- nusunda diğer ülkelerden yar- dım istiyor. Buna karşılık başı- nı Fransa'nın çekriği ülkeler, 'Güvenlik sende kalsm. ancak imar ve rehabilitasyon işlerini BM'ye de\Tet' görüşünü ileri sürüyorlar. ABD ise imar konu- sunu BM'ye bırakmak istemi- yor. Bu konuda bir uzlaşı söz ko- nusu değil'' Türkiye, Filistinlilerle sokak çatışmalannda kullanılan 'köşe vuruş' silahı almayı planlıyor İsraiFle 'teröre karşı' işbirliği• Türkiye ile İsrail arasında son 10 yılda başta askeri ve savunma sanayi alanlan olmak üzere giderek gelişen ilişkilerde şimdi de terörle mücadelede işbirliği yapılıyor. SERKANDEMİKrAŞ ANKARA- Türkiye ile israil. son 10 yıldır geliştirdikleri ilişkileri terörle mücadele alanında da geliştiriyorlar. Ekim ayı başında başlayacak Ulusla- rarası Savunma Sanayi Fuarı'nda (IDEF) büyük bir standla temsil edi- lecek olan israil. Ankara'nın son bir- kaç yıldır hız kestiği sa\"unma sanayi alımlanna yeniden ivme kazandırmak istiyor. fsrail'in Türkiye'ye satmak is- tediği silahlar arasında Filistinlilerle giriştiği sokak savaşlannda kullandı- ğı "köşe >ıınış silahı" gibi ekipman- lar da bulunuyor. Filistin'in geçen yıllarda başlattığı in- tifadayla beraber Ortadoğu'da gele- neksel "dengepotitikasına'" dönen Tür- kiye, israil ile savunma sanayi ve as- keri işbirliğini yavaşlatmıştı. Bundan rahatsızlık duyan israil, savunma sa- nayi alanındaki işbirliğini canlandırma arayışında. Uluslararası Savunma Sanayi, Hava- cıhk ve Denizcilik Fuan (IDEF), 30 Ev- lül-3 Ekim günlennde Ankara'da ya- pılacak. Fuarda büyük bir standta tem- sil edilecek olan tsrail, önemli savun- ma sanayi şirketlerini de fuara getiri- yor. Sa\r unma alanındaki yeni tekno- lojilerin sergileneceği israil standın- da, F-16 yenileme sistemleri, helikop- terlere savunma sistemi montajı, in- sansız istihbarat uçaklan (Sparrow), FUisrinli eylemcflerle giriştiği sokak savaşlannda kullandıgı 'köşe vuruş silahını' da Türkiye'ye şarmav-a çahşan İsrail, ekim ayı başmda düzenlenecek IDEF Savunma Sanayi Fuan'nda bmük bir standla temsil edilecek. yeryüzü kaynaklan izleme uydusu (Eros), havadan karaya gelişmiş silah sistemi (Delilah), anri-tank füze sis- temleri (Spike), saldın helikopteri ye- nileme sistemi, karadan havayafiizesis- temi (Havelite) gibi gelişmiş ürünlere yer verilecek. IDEF'de sergilenecek yeni ürünler- den biri de "köşe vuruş-corner shot" silahı olacak. Silver Shadovv firmasın- ca geliştirilen köşe \TITUŞ silahı, özel- likle kent içinde yaşanabilecek terör olaylannda kullanılıyor. israil güven- lik güçlerinin Filistinli gruplarla yap- tıklan mücadeleler sırasında can güven- liğini tehlikeye atmamak amacıyla ge- liştirilen köşe vuruş silahı, bir bariyer ya da duvar arkasındaki teröristlerin et- kisiz hale getirilmesi hedefini yenne getiriyor. Köşeye doğru kıvnlabüen ve ucundaki kamera aracılığıyla duva- nn ya da bariyerin arkasında ne oldu- ğunu ekrana yansıtabilen silah, sokak aralannda olduğu gibi kapalı mekân- larda da etkili oluyor. Türk güvenlik birimleri de silahla yakından ilgileniyorlar. Polis ve asker- lere bağlı özel timler ile özel harp ekip- lerine Israilli uzmanlar tarafindan si- lah ve genel olarak terörle mücadele ko- nusunda brifıngler düzenlendi. STY şirketinin distribütörlüğünde pazarla- nan sılahın ileride Türkiye*de irnal edil- mesi de planlanıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle