08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 EYLÜL 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA SAGLIK Görme bozukluklan çoğu minikte işkenceye dönüşüyor; okul başansmı ve sosyal yaşamı etkileyebiliyor Çocuğugöz önündetutun Çin'de 'afişli 1 seferberlik J'l'ff Merkeri - Çin'in başkenti Pekin'de İAbir çocuk uyuşturucu ve AIDS konusunda uyanlar içeren afişin önünden geçiyor. Afışte, "Uyuşturucudan uzak dur. ATDS'den korun" yazıyor. Her geçen gün HTV pozitif olduğu anlaşılanlann sayısının arttıgı Afrika'da AIDS'nin önünü almak için UNICEF özel komiteler kurarken, son veriler yüzyılın vebası olarak nitelendirilen hastahğın Çin, Hindistan ve Rusya'yı da önemli ölçüde tehdit ettiğinı gösteriyor. Kalabalık nüfusa sahip Çin'deki yönetim hastabğa karşı korunrnak için kollan sıvadı. îşe eğıtici etkinlikler düzenleyerek ve sokaklara, okullara afışler asarak başladı. Ancak, ülkeler bazında yapılan çalışmalan yeterli buhnayan uzmanlar siyasi ve sosyal engeller ortadan kaldınlmadığı sürece dünya üzerinde AIDS'nin kökünü kurutmak için miryarlarca dolann bile yetmeyeceğine işaret ediyorlar. (AP) AIDS aşısı için buluştular NEW VORK (AA) - AIDS aşısı araştırmalan konusunda 50 kadar ülkeden uzmanın kaOİdığı uluslararası konferans, ABD'nin New York kentinde çalışmalanna başladı. 4 gün sürecek konferansta, AIDS hastalığına yol açan HIV virüsûne karşı önleyici ya da tedavi edici aşi konusunda 500 kadar araştırmamn sonuçlan sunulacak. Konferansta, tüm dünyadan bu alanda önde gelen araştırmacılar, Dünya Sağlık Örgütü yetkılileri ile hükümet ve srvil tophım örgütlerinin temsilcileri, AIDS aşısı alarundaki gelişmeleri açıklama ve izleme olanağı bulacak. Uzmanlar, Amerikan Science dergisinde yayımladıklan ilanda, hastalığın bu hızla ilerlemesi durumunda 2010'a kadar 45 milyon kişinin daha AIDS'e yakalanacağını ve 70 milyon kişinin 2020'ye kadar öleceğini belirtmişlerdi. Gelişmekte olan ülkelerin utancı VURALAHI Bebek, çocuk ve anne ölümleri, çağnnızda azgelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin utanç tablosunu oluştururken küresel dünya anlayışuıın çıkarcı kapitalizme açılan ufuklannda beliren kara bulutlar, insancıl yüreklere bir kâbus gibi çöküyor. UNICEF'in 2002 verilerine göre dünyada bin canlı doğumda 81 çocuk ölüyor. Türkiye'de ise 5 yaş ölümlerde dünya sıralamasında 77. sradayız. 5 yaş alh ölüm değerleri, 14 yaşa kadar tüm insan ölümlerinin yüzde 1 l'ini oluşturuyor. Aynca dünyada 100 bin canlı doğumda 4 bin anne ölürken Türkiye'de 100 bin'de 100 ölüm gerçekleşiyor. ÎÜ Tıp Fak. Toplum Sağlığı Oğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldız Tümerdem "Olüm nedenlerinin başında yeni doğan bebeğin hastalıklan geliyor. Sık doğum. Gebelik bakımsızlığı. Yanlış töreler. Annenin geçirdiği hastalık. Akraba evlilikleri. Yetersiz beslenme. Kan uyuşmazhğı. Metabolik ve genetik bozukluklar. Kan hastalıklan ve zekâ özürleri" dedi. Yıldırım Aktuna Tıp Merkezi açtı Tstanbul Haber Servisi - Eski Sağlık Bakanı İDr. Yıldınm Aktuna"nm sahibi olduğu Özel Taksim Tıp Merkezi 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafmdan açüdı. Tıp merkezinde haftada bir gün yurttaşlara ücretsiz sağlık hizmeti verilecek. Açıhşta konuşan Süleyman Demirel, hayat koşullannın zor olmasına karşın Türkiye'de "sefalet" olmadığını savundu. Aktuna da öp merkezini "herkese hizmet" anlayışıyla açtıklannı söyleyerek ekonomik durumlan kötü yurttaşlara her çarşamba ücretsiz hizmet vereceklerini belirtti. \ Göz Nurunu Koruma Vakfı, Bayrampaşa, Idealtepe, Kadıköy, Çaçjlayan, Şişli, Yenibosna ve Avcılar'daki göz merkezlerinde kusur tespit edilen maddi olanakları yetersiz ailelerin çocuklarının teşhis ve tedavi masraflarını ücretsiz olarak karşılıyor. EVRÎMKAYA Aileler tarafmdan çoğu zaman an- laşılamayan göz sorunlan. çocukla- nn okul başansını etkıleyen en önem- li faktörlerin başında geliyor. Çoğun- lukla öğretmenler taranndan fark edı- len bu sorunlar, çocukla- nn, okullannda ön sıralara oturtula- rak çözülmeye uğraşıhyor. Göz kusurubulunan çocuklann bü- yük çoğunluğu maddi yetersizlik- ler nedeniyle doktora ulaşamıyor. Göz sorunu nedeniyle derse ilgisiz- leşen çocuklann başanlanndaki dü- şüş ile birlikte ılgı toplamak içuı za- man zaman fevrı da\Tanışlar sergile- dığıni anlatan öğretmen Uğraş Top- rak, *Ogrencflerimizm büyük çoğun- luğunda bulunan göz sorunlan, aile- leri taranndan anlaşüınıyor. Bidm ya- pabilecekkrimiz ise sınırh. Bu öğren- cflerimizi ön sıralara oturtarak soru- nu çöznıeye çahşsak da yeterli oJamı- yoruz* dedı. Zoruntu muayene Marmara Ünıversitesı'run Ayhan Şahenk Vakn ile birlıkte yaptığı bir araştırmada kırma kusuru saptanan çocuklann yüzde 62.3'ü, şaşılık sap- tanan olgulann yüzde 42.8'i, göz tem- bellığı gelişmış olgulann ise yüzde 41.8'ının daha önce hıç göz muaye- nesi ohnadığı saptandı. Araşürmaya katılan Başkent Üniversitesi Adana Hastanesi doktorlanndan Okan Toy- gar, çocuklarda başanyı etkileyen göz sorunlanıun başında larma ku- surlan, şaşıhk ve göz tembelüğinın geldiğine dıkkat çekerek "Kırmaku- surlan ve tembelüğin belirgin bir ya- kmma olmadıktan sonra anlaşüma- 9 çokzordur. Bununkanpedatrik mu- ayenekrin içioe göz de ekknmefi ve okula başlarken bunlar kontrol edü- melT dedı Toygar, devletın kendi sağlık polıtıkası olması gerektiğini vurgulayarak "Okul öncesidönemde göz muayenesinin zoruntu otanaması ve de\1etin geniş taramalarla bu yaş grubuna ulaşamaması önümüzdeki tabioyu daha da karartryor" dedi. Göz Nurunu Koruma Vakn, eğitim- öğretım başlamadan önce tstanbul'un hemen her okulunda göz taramalan yaparak göz kusunı bulunan çocuk- lann tedavı masraflannı ücretsiz ola- rak karşılıyor. Özellıkle 0-6 yaş gru- bundaki çocuklarda sıklıkla göz tem- belliği ve gızh şaşılık gibi hastalık- larla karşılaştıklannı vurgulayan Va- kıf Başkanı Yüdırun Nuri Giray, "Çok sayıda veli,göz bozukluklarmın farkmda d e p " dıye konuştu. Floresan zararlı TembeT olarak nitelendirilen ço- ğu çocukta basıt kırma kusurlanmn olduğunu vurgulayan Florence Nıgh- tmgale Avrupa Hastanesi Göz Has- tahklan Direktörü Prof. Dr. HaH Bah- çedoğhı ise şöyle konuştu: "Çocuklar İdtap okuduklan za- man başı ağnyor, mkksi buhruyor. Ço- cuğun akhna khap deyince sıİanülar geiiyor ve okuklan uzaklaşıyor. Aile- ler çocuklannı okul öneesinde mutia- ka göz muayenesinden geçirmelfler. Floresan ışığuıı tavsiye ermiyorum. Işık arkadan gelen 60vathk day- Hght (günışığı) ornıak, çocuk 40 dakikada bir 10 saniye kadar uzak bir cisme ba- karak göz adalelerini dinkndirmeu- dn-." Dünya çapındaki etkinliklerde hastalık hakkında bilgi verilecek Mflyonlarca insaınn sorunu: Alzhehner Alzheimer Danışma Hattı: 0800 21180 24. Hastalık için internetten bflgi almak isteyenler www.alz.org.tr adresine başvıırabilir. Haber Merkezi - Alzheimer Vakfı, dünyada yaklaşık 20 milyon, Türkıye'de ise 250 bin kişiyi pençesine alan hastalığın önemini vurgulamak ve hastalık haklunda toplumu bilgilendirmek için toplantılar düzenlıyor. Günlük yaşamın normal akışını bozan kronik bır beyin hastalığı olan Alzheimer için, yann tüm dünyada da etkınlikler yapılacak. Bellek kaybı, rutin ışlen yapmak, kelime buhnak, yargı ve kararda bulunmakta zorluk, eşyanın yerini değiştirmek, zaman ve mekân karmaşası ve kişilık değişikliklenyle kendini gösteren hastalık ilk olarak 1906 yılında Ahnan psıkıyatr Alois Alzheımer tarafından tanımlandı. 65 yaşm üzenndeki kışilerde yüzde 10 oramnda ortaya çıkan hastahğm görülme oranı bu yaştan sonra her 5 yılda bir ıkiye katlanarak artıyor. 85 yaşın üzerindekı her üç kışiden binnde ise Alzheimer'e rastlanıyor. 2000 yılında kurulan Alzheimer Vakfı, gündüz ve yatıh bakımevleri kurmak, hasta yakını destek gruplan oluşturmak ve Dünya Alzheimer Günü etkınlilden düzenlemek gibi çalışmalarda bulunuyor. Bursa, îzmır, Denizli, Ankara, Adana ve Istanbul olmak üzere 6 ayn ilde halkı bilgilendirme toplantılan düzenleyen Alzheimer Vakfi yann da Istanbul, Ankara, tzmir ve Adana'daki sinemalarda gosterilmek üzere iki tanıhm fihni hazırladı. Aynca vakıf tarafindan kurulan ücretsiz danışma hattı hasta yakmlannı bilgilendirmeyi amaçlıyor. Uzmanlar: Hormondan korkmayın Hemıiskli hem yararlı Tstanbul Haber Servisi - AMenopozda hormon tedavisinin riskleri kafa kanşıklığı yaratsa da menopozda görülen rahatsızlıklan ortadan kaldırmada en ıyı yöntem olarak biliniyor. Uzmanlar, menopozda şikâyetleri olan kadınlann hormon tedavısinden korkmaması gerektiğini belirterek hormon tedavisinin yararlannın risklerinden fazla olduğunu ifade ediyor. Schenng Alman Ilaç Şırketı, Türkıye"de bu ay satışa sunacağı yeni Hormon Replasman Tedavisı (HRT) ilacının tanıtmu için Hilton Otehnde bir toplantı düzenledi. Toplanüda konuşan îsveç Stockholm Karolinska Üniversitesi Jinekoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bo Von Schoultz "teda\inin nıeme kanserine yol açüğı'' şeklinde VVoman Health Institue (.\STII) tarafmdan yapılan ve geçen yıl açıklanan araştırma sonucunun "kafalann kanşmasına ve korkuya neden olduğunu" kaydetti. Schoultz, Şikâyeti olan varsa tedaviden korkmasıa Riskleri var, ama riskler yararlanyla karşriaşünhnca \ararlar ağır basryor* diye konuştu. Zindelik kaynağı Dünya Menopoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Herman T. G. Schneider de menopoz döneminde kadmlann; sıcak basması, çarpmtı, terleme, uykusuzluk, depresyon ve genital organlarda kuruluk gibi çeşitli sorunlar yaşadığtnı vurguladı. Östrojen tedavisinin uyku süresi ve kalitesini düzelttiğmi, horlamayı ortadan kaldırdığını, uykudaki apneyi düzelttiği için beyne daha fazla kan ve oksijen gitmesini sağladığmı anlatan Schneider, zihınsel zindelik ve cilt üzerinde olumlu etkileri bulunduğunu bildirdı. Kadınlann yüzde 25'inde sorunlann menopozdan önce başladığını da ifade eden Schneider, östrojenin görsel ve duyusal hafızayı da geliştirdiğinı söyledi. Geçen nisan ayında AJmanya, Ingiltere, Fransa ve îspanya'da HRT uygulanan 2 bin kadınla yapılan araştırma sonuçlannı değerlendiren Schneider. bu kadınlann yüzde 69'unun tedaviye sıcak basması nedeniyle başladığını, tedaviyi bırakma nedenleri arasında ilk sırayı ise "şikây^tlerin ortadan kaBanasTnın aldığmı söyledi. Çocukken dislektik olan ünlü oyuncu yaşadığı tüm sorunlann üstesinden gelmeyi başardı Tom Cruise'un annesi olsaydınız...Dr. MEHMET ERTÜRK Çocuğunuz okula başlamadan önce sayılann ya da renklerin adlannı kolayca hatırlayabiliyor muydu? Konuşması akıcı mıydı. yoksa duraklıyor muydu? Pekı okula başladıktan sonra özellikle "top" ya da "gül" gibi tek heceli kelimeleri okuyup okuyamadığma dıkkat ettiniz mi hiç? De\amh olarak, okumanın ne kadar zor olduğundan bahsediyor mu? Kendisinden bir yazıyı sesli olarak okumasını istediğinizde isyan edercesıne karşı çıkıyor mu? Bu sorulara evet cevabı veriyorsamz çocuğunuz "disleksi" adı verilen, iyi bir eğitime ve normal (bazı durumlarda normalin üstünde) bir zekâ seviyesine rağmen düzekneyen bir tür okuma bozuİduğu durumu ile karşı karşıya olabilir. Damga yiyorlar... Ilk olarak bundan 100 yıl kadar önce tanımlanan dıslekside beyin, fızıksel olarak saptanabilen herhangı bir bozukluğu ohnamasına karşın günümüzde de hâlâ tam olarak açıklanamayan bir şekilde yazılı sözcüklerin "basif şifresini kıramamaktadu- . Uzmanlara göre nüfusun aşağı yukan yüzde 10'unu etkileyen bu durum çocuğun sınıf içerisinde kolayca "tembel'' ya da "uyumsuz" damgasmı yemesine neden olur. Smıf arkadaşlannın de\r amlı olarak ılerlediğini kendisinin ise okumayı bir türlü öğrenemediginı gören ve sonuçta da kendıne olan güvenini yavaş yavaş kaybeden bu" çocuğun "huysuz" olması anlaşılmaz bir durum değıldir. Ilgınç olan bu^ diğer özellık ise dıslektiklerin çoğunlukla yaratıcı yönü kuvvetli insanlar ohnalandu:. Unlü dislektikler Thomas Edison, Agatna Christie, VValt Disney ve Tom Cruise gibi ısimler disleksilerine rağmen ya da belki de disleksileri ile ilişkili yaratıcılıklan sayesinde başanlı olmuşlardır. Tahmin edebıleceğınız gıbı bu sorunun çözümünde de erken tanı çok ama çok önemli. Ideal olan bu tip çocuklann daha okul başında tespit edilmeleri ve uygun yöntemlerle desteklenmeleri. Ama tüm dünyada disleksi yeni yeni kavranmaya başlandığından aluıan önlemler henüz yeterli değil. Bu konuda göreceli olarak en ileride olan ABD'de sorun okul sistemi içuıde çözülmeye çahşılıyor, Fransa'da ise okul dışında konuşma terapisi gibi yöntemlerle sonuç alınmaya çalışıhnakta. Yaptıklan organizasyonlann mükemmelliği ile övünen Almanlar disleksiyi ancak 3 sene önce bir "engel" olarak tanımladılar. Nüfusun yüzde 10u Türkiye'de ise sorumluluk tamamen anne- babalann sırtmda. O yüzden özellikle çocuk ilkokulda ilk yılını okurken çok uyanık olmak ve en ufak bir şüphede bir çocuk nöroloğuna ya da çocuk psikiyatnna başvurmak gerekiyor. Sonuçta zekâsı kesinlikle normal, yaratıcıhğı ise büyük bir ihtimalde normalin üstünde bir çocuğun genel yöntemler çerçevesinde okumayı öğrenemediği için toplum dışına itiknesi çok korkunç bir durum. Nüfusun yüzde lO'unun dislektik olduğunun kabul edildiğıni söylemiştim. Bu demek oluyor kı bizde de bir yığın Edison ve Agatha Christie tüm yeteneklerine rağmen "aptaP ve "tember olduklanna inanmış bır durumda ve yapabileceklerini hayal bile etmekten çok uzakta yaşıyorlar. mehmeterturk(ğ superonline.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle