Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2C EYLÜL 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
İLJvUl^i UlYJLl ekonomi(2 cumhuriyet.com.tr 13
EliniverenkolunukaptmJı52 ülkenin kaderini bağladığı ÎMF, 16 ülkenin geleceğini de stand-by anlaşmalarıyla çiziyor. Arjantin,
IMF'ye olan borçlannı ödememe kararı alırken Türkiye 19. stand-by anlaşmasını imzaladı. Unıguay'ın son
42yıhnda IMF var. Söz konusu 3 ülke, IMF politikalarının getirdiğiyoksulluğu en ağır biçimdeyaşıyor.
HACER BOYAC1OĞLU
ANKARA - Ekonomileri zorda olan 52 ülke,
kaderini IMF programlanna bağladı. Şu anda 16
ülke stand-by anlaşması kapsamında, ülkelen-
nin geleceğini IMF'ye teslim ederken 36 ülke de
"genişletilmiş fon kolayuğT veya "yoksuüuğun
azalülması ve biiyüme kolayuğT programlan
adı altında IMF'yle olan ilişkilerini sürdürüyor.
IMF gözetiminde ekonomilerinı güçlendirme-
ye çalışan ülkelerin büyük bir kısmının son 20
yılında, "IMFnin stand-by aıüaşmalarBnn" bu-
lunması da dıkkat çekiyor.
Eski Hazine Müsteşan Ferhat Emil ve DPT
uzmanı Hakan Yıhnaz tarafından yapılan çalış-
mada, şu anda 52 ülkenin IMF'yle program des-
yuenge zorlanıyot^j
AKP 2004 için
gelirpeşindem
\
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ekonomide son dönemde
art arda gelen olumlu
gelişmelere karşm, 2004 dengeleri
hükümeti zorluyor. 2004 için
harcamalan reel olarak
artürmamaya çalışan hükümet,
gelirlerini arttırmak için de çözüm
arayışında. Bu çerçevede ek
vergilerin sürelerinin uzarılması
dahil bir dizi önlem gündeme
alınırken; ekonomiden sorumlu
Devlet Bakam AK Babacan da
"2004 bütçesi bizi zorluyor.
Gelirterde sıkınü var" itirafmda
bulundu. Göstergelerde son
dönemdeki olvımlu gelişmelere
karşın, ekonominin hâlâ kınlgan
noktalan olduğuna dikkat çekiliyor.
Bu çerçevede, 2004'te özellikle
"geür-gider dengesinde" sıkıntılar
yaşanacağı belirtiliyor. IMF, ay
sonunda başlayacak 6. gözden
geçırme çalışmalannda 2004 yılı
için ''iddiah önlemler" isteyeceğini
kamuoyuna duyurdu.
Slyaset bellrleylcl
Bu kapsamda, özelleştirmelerin
hızlandmlması, ek vergilerin
sürdürülmesi, ikramiyelerin
ertelenmesi, sosyal güvenlikte
yeniden yapılanchrma
çahşmalannın hızlandınlması
bekleniyor. IMF, halen
uygulanmakta olan tasarruf
önlemlerinin 2004 yılında
sürdürülmesi talebıni de ekonomi
yönetimine iletecek.
Ekonomideki dengelerin. siyasi
gelişmelerden de etkilenebileceği
kaydediliyor. Bu çerçevede.
"ABD'yle ilişkilerde yaşanabikcek
sıkıntüar. DEHAP davasında
alınacak karara bağlı olarak yeni
bir erken seçim olasıhğuun
gündeme gebnesi veya devletin
zirvesinde yaşanacak bir kriz"
ekonomideki dengeleri zora
sokacak ihtımaller olarak
değerlendiriliyor.
Babacan da yakındı
Böyle bir ortamda, uzun süredir
değer kaybeden kurda ani yükseliş
hareketlerinin yaşanabileceği
belirtiliyor. Yetkililer de siyasete
bağlı olarak kurda görülecek ani
hareketlerin yeni sıkıntılara neden
olacağına dikkat çekiyor. Bir
yetkili. 'Şu anda tüm ekonomi
dünyasL, olumsuzluk içeren
ihtimaDeri ileriye erteüyor. Ancak
siyasette yaşanabilecek bir krizte
tüm bu olumsuzluklar birden fark
edflebflir. Nitekim 2001 krizinde
böyle olmuştu" dıye konuştu.
Devlet Bakanı Ali Babacan da
2004 yılında ekonomideki sıkı
poütikalann bırakılmayacağını
vurgulayarak, dengelerin hassas
olduğu mesajım vermişti. Babacan,
2004 yılı gelirlerinde sıkıntı
olduğunu kaydederek "2004 bütçesi
bizi zorluyor" demişti.
tekli ilişkilerini sürdürdüğüne dikkat çekildi. Bu
ülkelerle yapılan anlaşmalann toplam maliyeti-
nm de 50.4 tnılyar SDR olduğu kaydedılen araş-
tırmada, Türkiye'nin de 1958 yılından bu yana
IMF'ye toplam 19 niyet mektubu verdiğı belır-
tildi. IMF kaynaklannda da IMF'yle yaphklan
stand-by anlaşmalan halen geçerli olan ülkeler,
"Arjantin, Bolivya, Bosna Hersek, Brezilya, BuV-
garistan. Kotombrya. Hırvaustan. Dominik, Ek-
vator. Guatemala, Ürdün, Makedonya, Peru, Ro-
mama, Türkrye, Uruguay" olarak sıralanıyor.
Krlzler yoKsullaytırdı
Bu ülkelerden bazılannın, IMF'yle ilişkile-
rindekı dönüm noktalan da şöyle sıralanıyor:
Uruguay: Son 42 yıllık dönemde, Unıguay'ın
ekonomik durumuna IMF'yle ilişkiler damga-
sını vurdu. Fonla ilk stand-by anlaşmasını 1961
yılında yapan ülke, 2002 yılında IMF'den tek-
rar yardım istemek zorunda kaldı. IMF'yle en
çok stand-by imzalayan ülkeler arasında bulu-
nuyor. Fonlatoplam 17 anlaşma imzalayan Uru-
guay, son olarak 1 Nisan 2002'de bir stand-by
anlaşması imzaladı. Buna karşın, Arjantin'de
başlayan ekonomik knzden en ağır biçimde et-
kilenen ülkelerden bin oldu. Ülkenin bankacı-
lık sistemi, knz dalgasıylabirlikte mevduatlan-
nın yüzde 40"ını yitırdı. Bunun üzerine yönetım,
tekrar fonu yardıma çağırdı.
Arjantin: IMF'yle uyguladığı program sıra-
smda büyük bir ekonomik krizin içine düşen
rMF'yJe uyguladığı program sırasında büyük bir kriz yaşayan Arjantin. aylarca. yağma görüntüleriyle gündemde kakta. Krizin en
yoğun hissedildiği dönemde, hemen her gün kitiesel protesto gösterilerine sahne olan Arjantin. hâlâ işsizlik sorunuyla boğuşuyor.
Arjantin, geçen aylarda IMF'yle orta vadeli ye-
ni bir kTedi anlaşması ımzalamak için masaya
oturdu. Ancak fonla uzlaşma sağlanamadı; bu-
nun üzerine Arjantin hükümeti, 10 Eylül'de öde-
me tarihi gelen IMF'ye yönelik 2.9 milyar do-
larlık kredi borcunu ödemedi. Arjantin yöneti-
mi ocak ayı içınde de, Dünya Bankası'na vade-
sı gelen 681 milyon dolarlık ödemesini yapma-
mıştı. IMF'nin Arjantin'e yönelik herhangi bir
ceza ya da yaptınm uygulayıp uygulamayaca-
ğının 1 ay içınde belli olacağı belirtiliyor.
Fatura halka
Ürdün: 20 yılı aşkın bir süredir IMF'yle eko-
nomisini yürütmeye çalışan Ürdün'de, halk ilk
olarak 18-19 Ocak
1977'de IMF polıtikala-
nnı protesto etmek için
sokaklara döküldü.
IMF'nin istemiyle Ürdün
parasının değerinin yüz-
de 50 oranında düşürül-
mesi karan üzerine, halk
1989 yılında tekrar ayak-
landı.
Ürdün son olarak 2002
yılında IMF'yle yeni bir
stand-by anlaşması imza-
ladı. 2004 yılına kadar
sürmesi öngörülen prog-
ramla; Ürdün'ün dış
borçlannın mılli gelire
olan oranının yüzde
80'den yüzde 65'e indi-
nlmesı, büyüme hızının
da yüzde 4'ten yüzde
6'ya çıkanlması hedefle-
niyor.
Türkiye: IMF'ye ilk
niyet mektubunu 4 Ağus-
tos 1958'de veren Türki-
ye, bu tarihte fondan top-
lam 25 milyon dolarlık
mali destek aldı. Fonla
yaptığı 18. stand-by an-
laşması da, yaşanan Şu-
bat 2001 'de yaşanan eko-
nomik krizle sona eren
Türkiye, 19. stand-by an-
laşmasını ise 2002 yılın-
da yürürlüğe soktu.
Açık pozisyon yapan şirketleri uyaran Serdengeçti yine eleştiri aldı
Reelsektör: ÖğütistenriyoruzEkonomi Servisi - Uzun bir süredir
uygulanan döviz politikasından taviz
vermediği > ;ın eleştirilere maruz kalan
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Ser-
dengeçti, öncekı günkü faiz indirimının
ardından yaptığı açıklamalar ve uyan-
larla bir kez daha eleştirilerin odağı ol-
du. Bazı işadamlan. açıkpozısyonakar-
şı "Yapan riskini de ahr" açıklamasını
yaparken bazı sanayicıler de artık dal-
galı kurla yaşamaya alıştıklannın ve na-
sıl davranacaklarını belirlediklerinin al-
tını çızerek. kimseden öğüt almaya ih-
tiyaç duymadıklannı vurguladı.
Reel sektör temsilcile- — — —
rinin görüşleri şöyle:
Süleyman Orakçıoğlu
(îstanbul Tekstil ve
Konkfeksiyon îhracatçı-
lan Birligı):
Biz MB ıle karşı kar-
şıya gelmek istemiyo-
ruz. Ancak biz eşit reka-
bet koşullan. dengeli
üretim. ihracatkoşuluis- ,
tediğimızde MB üzenne akademısyenler Merkez
• İhracatçı ve reel
sektör temsilcileri,
"Madem dalgalı
kurdayız, kimse şöyle
olur böyle olur diye
nasihat vermeye
kalkmasın'' görüşünü
savunurken
alınıyor. Denge ararken
istedığimiz dolann yük-
selmesı değil, girdi ma-
liyetlerinindüşürülmesi.
Dolar ıki yıl önceki dü- ~ ~ " ~ " ~ ~
zeyinde ama girdi maliyetleri ikiyıl ön-
cesine göre yüzde 45 yukanda. Yüzde
15lik bir indirim bile büyük moral olur
ve enflasyona katkısı büyük olur.
İbrahim Özdoğan (GÎSAD YK Baş-
kanı ): Bir ülkenin MB Başkanı ve diğer
yöneticileri önce güven oluşturmah,
sonra öğüt vermeli. Biz daha önce de
yaşamsal önem arzeden açıklamalan ve
bu açıklamaların ertesinde tam tersi ge-
lişmeleri gördük. Madem dalgalı kur
var, şöyle olursa yanarsınız, böyle olur-
Bankası'nı ülkeyi
felakete götürmekle
suçladı.
sa şu olur gibi nasihatlara ihtiyacımız
yok. Bizler ihracatçı olarak dalgalı kur-
la yaşamayı öğrendik. Yann dolar 1 mil-
yon 450 bın lira da olabilir. Bu nedenle
yöneticılerin kendi koyduklan sısteme
ihanet eden açıklamalar yapılmamalı.
Ahmet Nazif Zorlu (Zorlu Holding
YK Başkanı): Açık pozisyon alan ris-
kini de alır. Biz grup olarakböyle bir du-
rumda değiliz. Dolann düşmesi bizleri
kişi olarak da grup olarak da zora soku-
yor. Ancak dalgalı kurdayız ve bunaya-
pacak bir şey yok. Kendı önlemkrimi-
zi alıyoruz. Ciddi pozisyon yok.
— — — Serdengeçti'nin, fir-
malann açık pozisyon-
lan hakkındakı "Döviz
geHrinizyoksa kur riski-
nizüzeriiıizdedir,yanar-
sınız" sözlen, akademık
çevreleri de ikiye böldü.
Prof Dr.Erdoğan Al-
Idn: Bankalann açık po-
zisyonlan resmi rakam-
lar itıbariyle normalin
üstünde değil. Diğer
sektörlerde ise cıddı bir
açıkpozisyon riskini gö-
remiyorum. Faiz düşüp
kur istikrar kazandıkça
~~~~~~~m
da açık pozısyonun ca-
zibesi kalmayacak. Şu anda serbest kur
rejimi olduğu için 2001'deki gibi knz-
lerin ortaya çıkması zor görülüyor.
Prof. Dr.EsfenderKorkmaz: MB kur
ile ilgili riskin farkmda ve buriskipa-
nik içinde üzerinden atmak istiyor. Bu
politika Türkiye'yi felakete sünikler.
2001 krizine de buna benzer bir panik
neden olmuştu. MB döviz kurlannı
enflasyonu önlemek için 'gizü çapa'
olarak kullanarak, spekülatif ortamı
kendi yarattı.
YÜZDE 7'DEN 19.3'E YÜKSELDÎ
SSK'yeprim borcu
olanafaiz kıskacı
OZANYAYMAN
İZMtR- SSK'ye Olan Borçlann Yeniden Yapılandınl-
ması Kanunu'nun tefeci zihniyeti taşıdığı bildirildi. Iste-
ğe bağlı sigortalılann ve işverenlerin birikmiş borcunu
taksitlendirme yoluyla eriteceğini bildiren SSK'nin, ku-
ruma borcu olarüan faiz kıskacına aldığı belirlendi. Ya-
sadan önce aylık yüzde 7 faizle borcu taksitlendiren ik-
tidar. yeni uygulamayla bu oranı yüzde 19.39'a çıkardı.
Yetkililer, 3 Ekim'e kadar uzatılan uygulamayla, borçla-
ra yönelik öraeklerin, devletin tefeci zihniyetini açık bi-
çimde ortaya koyduğunu savuundu. Yetkililerin verdiği
bilgiye göre yeni uygulamadan önce SSK'ye 2 mih/ar li-
ra prim borcu olan bir yurttaşın, işleyen aylık yüzde 7
gecikme faiziyle birlikte borcu 7 milyar liraya ulaşıyor.
Yeni düzenlemeyle bu paranm ödenmesi için sunulan ve
aduıa kolaylık denilen sistem, yüzde 19.39 aylık faizi ön
görüyor. Söz konusu 7 miryan ödemek için 200 aya va-
ran bir ödeme takvimi çıkanhyor. Borçludan her ay 255
milyon lira ödenmesi isteniyor.Ödeme süreci başladı-
gmda 7 milyar, ikinci ayda 6 mih/ar 989 bin 485 bin li-
raya iniyor. 255 milyon lira ödenmesine karşm borç
miktannda bu kadar düşük bir erime olmasmm nedeni
ise faize giden kısun. 11 milyon lira borca, 239 mih/on
lira ise faize yatınhnış oluyor. 60. aya gelindiğinde, öde-
nen para toplamı 15 milyar 300 milyonu buluyor ancak
kalan borç 5 milyar 13 milyon lira olarak görünüyor.
Eriyen borç miktarı 2 milyar hra. Ödeme takvimine gö-
re 2008'e gelindiğinde kalan 5 milyar lira için aynı sis-
tem işletiliyor ve borçlu yaklaşık 140 ay boyunca her 30
günde bir 255 milyon ödemek zorunda bırakılıyor. Söz
konusu 7 milyar liranın ödemesi tamamlandığında borç-
lunun cebinden çıkacak paranm 40 milyar dolaymda
olacağı ve takvimlerin 2020'yi göstereceği bildiriliyor.
İŞÇENtN
ŞÜKRAN SONER
Geç Olmadan
S l b l i ' d kl
çSultanbeyli'den çocuklarının, ailelerinin geleceği
için isim vermekten kaçınan bir aiie yardım istiyor.
Konu çok bildik..
Çocuklannı meslek lisesine vermek istemişler. Yok-
sul ailelerde eğitim yolu ile kurtuluş umudunda en
geçerli seçenek. Meslek okulu üniversitenin kapısını
açamasa da bir iş bulmada işe yanyor. Gelin görün ki
yoksul ailelerce ağırlıklı umut bağlanan meslek okul-
larına çocuk kaydertirebilmek çok zor. Türkiye'de
meslek okulu çok az. Başvuru çok, kontenjan sınıriı.
Kayıtta ciddi torpil, para gerekiyor. Sultanbeyli gibi bir
varoş meslek okulunda bile kayıt tabanı 200 milyon-
luk bağıştan geçiyormuş.
Ailenin parası yok. Umutsuz, okul yönetiminden
çözüm, çare araştınriarken, etraflannı gönüllüler sar-
mış. Imam hatip okuluna çağınyorlarmış. Hem bağış
zorunluluğu yok. Hem üstüne aileye, çocuğa her tür
ihtiyaç için yardım yapılacakmış. AKP hükümetinden
üniversiteye giriş yolunun açılmasının garanti otduğu-
nun anlatılması da atlanmıyormuş..
Meslek lisesine, klasik liseye kapanan kapılar, kay-
naklar, imam hatiplere akıtılıyor. AKP iktidanyla daha
ilk ders yılına girişte, imam hatiplerin gelişmesinde
patlama yaşaniyor. Dine göre imam olamayacak, do-
iayısryla devlet okulu, meslek lisesi çerçevesinde açıl-
ması, devlet bütçesinden fınanse edilmesi haksız kız
imam hatiplerde türbanlı güç gösterisi medyada kol
geziyor. Elbette imam yetiştirmenin ötesinde işlevle-
ri, öğrenci kapasiteleri ve üniversiteye hazırtama prog-
ramlan ile yasaları, hukuku zorlamak olan erkek imam
hatip liselerindeki patlama da AKP iktidannın gelece-
ğimiz üzerindeki hesaplannı ortaya koyuyor.
AKP iktidarı-tarikatlar-sıyasal Islamcılar rttrfakında
yoksul ailelerin çocuklanndan yüzbinlerce, milyon-
larca militan yaratıldıktan sonra Türkiye için çağdaş
toplum, yaşam projeleri için çok geç olacak, çok da-
ha pahalıya patlayacak. Ekonomik çıkarlan uğruna
Erdoğan Hükümeti'ne biat etmiş, ancak çağdaş bir
Türkiye istediklerini söyleyen, AB yanlısı büyük ser-
maye-büyük medya yolunu bulmuş aydınlann son-
raki pişmanlıklan işe yaramayacak.
Erdoğan Hükümeti'nin bildiği yolda yürümekteki
pervasızlığı, densizliğinin sının mı var? Işte devlet ke-
sesinden yoksul çocuklara ücretsiz verilmesi elbette
onay alan ders kitaplan. llköğrenim çağındaki çocuk-
lara Başbakan, Milli Eğitim Bakanı önsözlü kitaplar
eğitimin temel ilkesine aykın, ucuz siyasi propagan-
da oyunu. Ama Erdoğan Hükümeti'nin yaptığı yanı-
na kâr kaldı. Bu kitaplar yıllaria küçük çocuklanmızın
ellerinde olacak.
Türkiye'nin yaşamsal gündemi, kısa dönemde al-
ternatif iktidar, çözümler üretilmesı çok güç olsa da
iktidann yapacaklannın önünde duracak, set çekecek
çıkışlan zorunlu kılıyor.
Türkiye Irak işgali bataklığında ABD askerinin önü-
ne siper olacak askerini gönderdikten sonra, cena-
zelerin gelişi ile başlayacak tepkiler belki AKP iktida-
nnın sonunu daha kolay getirir. Ama bu ülkeye, insa-
nına geri dönüşü olmayan zararlar verir. Geç kalma-
dan Erdoğan Hükümeti'ni durdurmakyaşamsal önem
taşıyor. Bunu yapacak caydıncı siyasi güç ortada gö-
rülmediğine göre, iş demokratik örgütlenmelere, so-
rumluluk duyabilecek bireylere düşüyor.
Bu nedenle belki de 27 Eylül'de Küresel Banş ve
Adalet Komisyonu'nun Ankara'da düzenleyeceği
"Irak'ta işgale son, Filistin'e özgüriük" gündemli mi-
tingi birey olarak ciddiye almak, ilk adım olarak gör-
mek gerek. Başta ABD, dünya ülkelerinde giderek kök
salan savaş karşrtı, banş güçleri hareketinin bir par-
çası olmanın anlam ve önemini kavramak, çorbada
tuzu olmak, öfgütsüz, dağılmış, umutsuz sızlanmak-
tan iyi değil mi?
AKP bu Meclis aritmetiği ile uzun süreli iktidarda
kalsa bile, yapamayacağı işler olmalı değil mi? 80 yı-
lın Cumhuriyet kazanımlan, laiklik, çağdaş yaşam, in-
san haklannın evrensel değerleri soyut olarak değil,
yaşamdaki somut sonuçlan ile sonuna kadar savu-
nulmalı değil mi?
Bu eksende örneğin Başbakan Erdoğan'ın yap-
mak üzere kafasına taktığı doğa, orman alanlan, ta-
rihi eserler yağmasının yolu mutlaka kesilmeli. Asla
ve de asla üniversiteleri bugünün çok gerisine de gö-
türecek, siyasal Islamın, iktidann güdümünde med-
reseleştirecek YÖK Yasası değişiklikleri gerçekleşe-
memeli.
Üniversiteler yeni ders yılına henüz girmediler. Şöy-
le anlamlı bir dayanışma, silkeleniş, karşı duruş, AKP
iktidannın Meclis çoğunluğunun her şeyı yapabilme
anlamına gelmeyeceğini göstermeye yeter de artar
bile.
Erdoğan Hükümeti'nin sınırtanımaz, pervasız, den-
siz iktidar icraatlan fazlasıyla ortada. Bir şey yapma-
yanlara, en çok da siyasilere, birteşemeyen örgütle-
re kızacak yerde, bir araya gelebilenlerle, hızla bir
şeyler yapmak üzere yola çıkmakta sonsuz yarar var.
Asker göndermemek üzere savaş karşıtlanyla, üniver-
siteler için üniversitelerin medreseleşmesine karşı çı-
kacak bütün güçlerie, emek haklan için emekçilerte
bütünleşerek...
soner/ı cumhuriyetcom.tr
DİVES'ten basın acıklaması
İşbırakma eylemine
cumahutbesidesteği
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) -KESK"e
bağlı Diyanet ve Vakıf
Emekçileri Sendika-
sı'na (DtVES) üye
imam, vaiz hatip ve
müezzinler; konfede-
rasyonun iş bırakma
eylemi yapması duru-
munda cuma hutbele-
rinde sorunlannı dile
getirerek eyleme des-
tek vermeyi planhyor.
DİVES Genel Başkanı
ABRrzaEkmd. dün dü-
zenlediği basın toplan-
tısmda, hak alma mü-
cadelesini KESK çatısı
altında sürdürdüklerine
dikkat çekerek"Bu sü-
reçte sendikanuza üye
imam, \aiz, hatip, cuma
hutbelerini değ^tirerek
eviemlere destek ola-
caklardır. Kamuoyunu
ilgikndiren toplumsal
olaylann haftalık hut-
belerde gündeme ahn-
ması gerektiğini düşü-
nüyoruz" dedi.
Diyanet Işleri Baş-
kan Yardımcısı Fikret
Karaman ise Ekin-
ci'nin sözleri üzerine
yaptığı açıklamada. Di-
yanet îşleri Başkanlı-
ğı'nın hutbe ve vaaz
konusunda me\^zuatı
bulunduğunu belirte-
rek "Hutbe konulan-
mız mevzuat gereğince
başkanbkça benrlenir.
Aykın hareket edenler
hakkında ilgili mevzu-
at hükümleri uygula-
mr" dedi.