Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
+
CUMHURİYET 16EYLUL2003SAL
HABERLER
DtnvraDABUGÜN
ALİ SİRMEN
Onurlu Dostlarım
Meler Oluyor Bize?
- Ali Abi, bana kuru fasulyeyi sen sevdirdin bili-
yormusun? Bir gün bizirrı evde, öylesine iştahla fa-
sulye yemiş, öyie ballandıra ballandıra övgü düz-
müştün ki, dedi Ayhan.
Cumhuriyet okuriannın düzenlediği bir etkinlikte
karşılaşmıştık, bir ay kadar önce.
Ayhan'ın ağabeyi, benim hem liseden, hem üni-
versiteden arkadaşımdı. Herkesin sevdiği can bir
çocuktu. Yaşamında daha sonra da kanıtlayacağı
gibi kararlı, azim sahibi bıriydi, ama dışa vurulmuş
hırslan yoktu.
Üniversite yıllamnda, kimi zaman Söğütlüçeşme-
de'ki iki katlı küçük apartmanlanna ders çalışma-
ya giderdim.
Ana babası candan insanlardı, Erkut'un bütün
arkadaşlanna ail&nin bireyi gibi davranırlarcfı.
Babası Ramazan Amca'nın öyküsünü o yıllarda
Erkut'tan dinledirn.
Kayserili idi. Erkut'un anlattığına göre, yürürken
bile çoraplannı gösteren ayağına kısa gelen birpan-
tofonla varmıştı ilK kez Istanbul'a.
Yıllarca emek vermiş, yabana adlı bir rulman şir-
ketinde çalışmışti-
Birara eşi de, Erkut'un okuduğu ilkokulun temiz-
lik işleriyle uğraşmıştı.
Bu eli öpülesi kankoca, emekleriyle çocuklannı
en iyi okullarda okutmuşlar, en dürüst biçimde eğit-
mişler, başlannı sokacak sonra da evlatlanna ka-
lacak bir ev yapmışlardı.
• • •
Erkut, ana babasıyla, onlann güç günlerdeki ça-
lışmalanyla hep öv/ündü.
Haklıydı da.
Sanınm ana babasından kalan en büyük miras,
Söğütlüçeşme'deki o ev değil de namuslu insanın
altyapısını oluşturan emege saygı ve onur duygu-
suydu.
O da , Ayhan da yaşam felsefelerini hep bunun
üstüne bina etti.
Bir ara yurtdışında çalışmış olan Ayhan, şu sıra-
larda kızının da üniversiteyi bitirdiği, aynı yabancı
ülkede çalışmakta olduğunu söyledi.
- Ama dedi, ardından, bir gün mutlaka dönecek,
öyle istiyor.
Dünkü gazetelerde Ülkü Taşçı'ın öyküsünü oku-
yunca, birden Erkut'u anımsadım; acaba o bu öy-
küyü nasıl yorumlardı?
Düzce depremzedesi olup, evi yıkılınca yaşam ola-
naklan bulmak için Antalya'ya göç eden Ülkü Taşçı,
temizlik işlerine gitmektedır. Kocası da bir yıla ya-
kın süre günübirlik işlerde çalıştıktan sonra, niha-
yet geçen ay 270 milyon aylıkla bir aşçılık işi bul-
muştur.
Kısacası, depremden sağ kurtulan dört kişilik
Taşçı ailesi, her ne Kadar açlık sının civarlannda do-
laşıyor da olsalar, yine de 2003 Türkiyesi'nin mut-
lu insanlan arasında sayılabilirler.
Çünkü başlannı sokacak biryerleri vardır (40 mil-
yona bir gecekonduda yaşıyorfar), ana baba iş bul-
muşlardır.
•••
Ülkü Taşçı yedi yaşındaki kızını, okula yazdırmak
isteyince kendisinden 100 milyon lira kayıt parası
ister müdür. Bunu verecek durumda olmayan an-
ne, bir haberden esinlenerek, 100 milyon vennek
yerine iki gün okulu temizlemeyi önerir; öneri ka-
bul görür.
Olayı haber alan gazetecilere de anne, iki şey-
den yakınır. Okul arle biriiğinin kimi üyeleri yaptığı
temizliği beğenmemişlerdir. Bir de temizlik yapar-
ken, çocuklannı okula götürmek zorunda kalmış-
nr.
- Onlann onuriannın kınldığını hissediyorum, bu
da ağnma giyor, diyor Ülkü Taşçı.
Ülkü Taşçı'ı kınamanın, ona;
- Ne var evladım, alın teriyle çalışıyorsun. Bunda
onur kıncı ne var, demenin âlemi yok.
Çünkü artık emeğe saygı kalmamıştır. Emekçi-
lerin degıl, hortumculann çocuklan saygı görmek-
tedir, hem okulda hem de toplumda.
Sevgili okurlar. sevgili emekten yana onurlu dost-
lar görüyor musunuz, neler oluyor, neler olmuş bi-
ze?
Burada asıl kızılacak olan, popülist bir tavır ser-
gileyen ve sahte kahraman edasıyla, "Eğerbu olay
doğruysa, okulmüdürûnün canına okurum!" diyen
Milli Eğitim Bakanı Çelik.
Sayın Bakan, böyle çıkışlara gerek yok. Eğer, ço-
cuklan imam hatiplere ve tarikat okullanna yönlen-
dirmek yerine ilköğretimi gerçekten parasız yapar-
sanız, bütün bunlara gerek kalmaz.
Çocuklara bedava ders kitabı veımek iyi hem de
çok iyi, ama yetmiyor. Bakın! O bedava kitabı ala-
bilmek üzere kaydı yaptırmaya bile kimilerinin gü-
cü yetmiyor.
Herhalde, öğrenci başına harcamasıyla, Zimbab-
ve'nin de arkasında dünya sonuncusu olan ve mil-
li eğitimin bütçedeki payı her yıl düşen bir ülkenin,
Milli Eğitim Bakanı'na böylesine efelenmek değil,
olsa olsa susmak düşer.
Resim yarışmasında ikinci oldu
Irkçılıkla mücadele
ödülü itirafçının
DİY\RBAKIR(Cıım-
huriyet Bürosu)- Diyar-
bakırE Tipı Cezaevi"nde
hükümlü olanPKK itiraf-
çısı Mebmet Fidancı,
*Anti-fffcçıhk" konulu re-
sim yanşmasında ikinci
oldu. Fidancı. bugün In-
san HaJdan Ulusal Komi-
tesi Başkanı İoanna Ku-
çuradfnin katılacağı bir
törenle ödülünü alacak.
însan Haklan Eğitimi
lO'uncuYılı Ulusal Ko-
mitcsı tarafrndan düzen-
knen *IrkçılıkveAynm-
cüıkla .MücadeleYollarT
konulu resim yanşması-
na Diyarbakır E Tipi Ce-
zaevi'nden kahlan PKK
itirafçısı Mehmet Fidan-
cı, yaptığı tabio ile ikin-
cilik kazandı. Fidancı bu-
gün saat 11.00'de E Tipi
Cezaevi 'nde düzenJene-
cek birtörenJe, ödülünü.
însan Haklan Ulusal Ko-
mitesi Başkanı ioanna
Kuçuradi ve Komite Sek-
reteri MeralÇeMkcan'dan
alacak. Törene Adalet
Bakanhğı Başmüfettişi
Mustafa Akkuş ile Di-
yarbakır Cumhuriyet
Başsavcısı Hüseyin Ca-
nan da kaılacak.
Yüksek Seçim Kurulu'nun kesinleşmiş karanna itiraz edilemeyeceği yönünde bir dosya hazırladı
AKP seçime direnecekEMtNEKAPLAN
ANKARA-Yargıtay'ın DEHAP'ın
oylaruu iptal etmesi ve DYP'nin Mec-
lis'e girmesi olasılığına karşı "Erken
seçim karan alınz" diyen AKP yöne-
timi, YSK'nin eski kararlanna daya-
narak bu olasılığın gerçekleşmeyece-
ğini savunan bir dosya hazırladı. Dos-
yada, YSK'mn 1989 yılındaki yerel
seçimler sonrası yapılan itirazlar üze-
rine verilen "YSK karartan kesindir,
kesin karar demek herhangi bir ku-
rum tarafindan bu karann yeniden in-
celenmesini yasak eden karardır" yö-
nündeki karan yer aldı. AKP Grup
Başkanvekili SaKlı Kapusuz, bu kara-
ra dikkat çekerek YSK'nin DEHAP'la
ilgili bir itiraz olması dummunda usul
yönünden reddetmesi gerektiğini söy-
ledi. AKP grup yönetimi, Yargıtay'ın
• AKP grup yönetimi, Yargıtay'm DEHAP'la ilgili vereceği karar sonrasmda YSK'ye yapılacak
itirazlan dikkate alarak bir çahşma yaptı. YSK'mn kesinleşmiş karanna itiraz edilemeyeceğini
söyleyen AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz. YSK'nin seçimleri yenileme karan da
alamayacağım belirterek bu konuda yetkinin TBMM'de olduğunu söyledi.
DEHAP'la ilgili vereceği karar sonra-
sında YSK'ye yapılacak itirazlan dik-
kate alarak bir çalışma yaptı. AKP'nin
hazırladığı dosyada, YSK'nin eski ka-
rarian. YSK'nin görev ve yetkilerinin
sıralandığı yasa, Yargıtay Cumhuriyet
BaşsavcılığVnın seçimler öncesinde
DEHAP'ın seçimlere giremeyeceği-
ne ilişkin YSK'ye yaptığı başvuru ve
bu başvuru üzerine YSK'nin verdiği
karar yer aldı.
AKP Grup Başkanvekili Salih Ka-
pusuz. 1989 yılında yapılan yerel se-
çimler sonrasında ANAP Köse Uçe
Başkanhğı 'nın "oylann geçersizsayd-
ması"na ilişkin yaptığı başvuruyu,
YSK 'nin -daha önce bu konuda karar
ahndığr gerekçesiyle reddettığıne dik-
kat çekn. Kapusuz, o dönemde YSK'nin
hukuk açısından "kesinyargj karan"nı
da tanımladığını belirterek "YSK ka-
rarian kesindir,kesin karardemek her-
hangi bir kurum tarafindan bu kara-
nn yeniden incelenmesini yasak eden
karardu"'" ıfadesirun kullanıldığını söy-
ledj.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılı-
gı'nın 3 Kasım seçimlerinden hemen
önce DEHAP'ın seçimlere giremeye-
ceği yönünde YSK'ye itirazda bulun-
duğunu, ancak kurulun bu konuda bır
delil olmadığı için başvuruyu reddet-
tiğine dikkat çeken Kapusuz. "YSK,
DEHAPkonusundadaha önceyapdan
itirazlan göriişmüş ve karara bağla-
nuşür. YSK kararian kesindir,yeniden
incelenemez, Bu durumda y^apdacak
itirazlar da usul yönünden reddedile-
cektir" diye konuştu.
Ortada bir idari hata olduğunu ve
bu hatanın faturasmın bütün ülkeye ve
Meclis'e çıkanlmaması gerektiğini be-
lirten Kapusuz, "Seçim bittikten son-
ra 'özür dileriz. pardon, bir hata yap-
mışız' diyemezsiniz. Birflerinin hatası-
m bir başka partinin kar hanesine ko-
yamazsınız. Bu taröşmalann künseye
de faydası yokrur" dedi. DYP'nin
TBMM"ye girmesi durumunda erken
seçim karan alınıp alınmayacağının
sorulması üzerine Kapusuz, "Bizseçnn-
lerden korkmayız. Birinci tercihimiz
ülkenin çıkarlandır.~ dedi.
Kapusuz, YSK'nin seçimleri yeni-
leme karan da alamayacağım belirte-
rek bu konuda yetkinin TBMM'de ol-
duğunu söyledi. Kapusuz, "Anayasa-
ya göre iki durumda erken seçim ka-
ran ahnabilir. Birincisi TBMM'nin ka-
ramia, ikincLsi de 45 gün içinde hükü-
met kurulamazsa cumhurbaşkanı ül-
keyi seçimlere götürebüû-" dedi. .AKP
Grup Başkanvekili EyüpFatsa da henüz
YSK "den çıkmayan bir karar üzerinde
ancak 'iaraayorumlar^apjlabfleceğinr
belırtti.
DOS YAYA GÖRE KARAR VERİLECEK
Algan: Görüş
açıklamadım
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek Seçim
Kurulu (YSK) Başkanı Tufan Algan, Seçim Yasasf nın
kendilerine verdiği yetki kapsamında DEHAP'ın
seçime girişine vıze verdiklerini söyledi. Algan,
DEHAP'ın seçime girmesi nedeniyle kamuoyunda
yaşanan tartışmalann "sorumlusunun" Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı olduğu görüşünü. bu kez üstü
kapalı olarak yineledi. YSK Başkanı Tufan Algan,
Yargıtay aşamasında olan DEHAP davasının, 3 Kasım
millervekili genel seçımlerinin sonuçlannı etkileyip
etkilemeyeceğıne ilişkin sorulannı yanıtladı. Basında
konuyla ilgili olarak, kendisme atfen bazı görüşler de
ortaya atıldığını anımsatan Algan sözlerini şöyle
• sürdürdü: "Ben sadece
DER\P'ın seçimler
arefesinde seçime
girmesiyk sonradan
Yargrtav Cumhurijet
Başsavcılığı'nın itirazı
konusunda açıklamada
buhındum. Bunun
dışında, özeDUde
medyada betirtilen ve
bugün ısrarla üzerinde
konuşuJan üç konu
hakkında. herhangi bir
şekilde özel olarak
fikrimi açıkiamış
degihm. hâlâ da
açıklamanı mümkün
degiL Çünkü. bildiğiniz
gibi konu hakkında
kurulumuza yapümış bir
müracaat veya talep
yoktur." Eski DEHAP
— — — — ^ — — — — yönetıcilerine sahtecilik
suçundan verilen cezanın Yargıtay'da onanması
durumunda konunun YSK'ye geldiğinde nasıl bir
yöntem izleneceğine ilışkin soru üzerine Algan,
Yargıtay aşamasından sonra kurula bir itiraz veya talep
gelmesı halınde, bunun hem seçim hukuku, hem de
maddi hukuk açısından görüşüleceğini, tarhşılacağını,
araştınlacağını ve bir karar verileceğini kaydetti.
Algan, birgazetecinin, **Sabıh Kanadoğlu'nun
DEHAP konusunda baş\nrusu olmuşru. Siz başsavcıyı
suçiayan, konuşmalar yapönız. Sorunun bu nokiaya
gelmesinde sorumlu kim*' sorusuna, "Sh-asi Partiler
Kanunu'nun 10. ve 33. maddelerinde sorunun cevabı
\anhr" karşılıgım vermekle yetinirken: üstü kapalı
olarak, yine dönemin Yargıtay Başsavcısı Sabih
Kanadoğlu'nu suçladı.
• Tufan Algan,
DEHAP'ın seçime
girmesi nedeniyle
kamuoyunda yaşanan
tartışmalann
"sorumlusunun"
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı olduğu
görüşünü yineledi.
YSK'ye yönelik
suçlamalara diyecekleri
olmadığını kaydeden
Algan, dosya önlerine
geldiğinde hem seçim
hem de maddi hukuk
açısından tartışıp, karara
bağlayacaklanm bildirdi.
Yargılamaya devam edildi
Zana:12Eylül
ürünüyüm
Eski DEP nüUetveküieriniıı yeniden yargılanması sürüyor. (Fotoğraf: AA)
DEP davasıyla ilgili konferans düzenleniyor
Strasbourg'da tartışılacak
ANKARA (ANKA) - Eski DEP
mılletvekıllen Leyi» Zana, Orhan
Doğan, Hatip Dkte ve Sdim
Sadak'ın yeniden yargılanmalan
Avrupa Parlamentosu'nun gündem
konusu oldu. Avrupa Pariamentosu,
Strasbourg'da "Türkrye'de
Hukukun Üstünlüğü" konulu
konferans düzenliyor. 23 Eylül'de
gerçekleştirilecek konferansa,
Türkiye'den eski DEP
milletvekillerinin avııkatı Yusuf
Alataş, eski tstanbul Barosu Başkanı
Yaşar Seyman konuşmacı olarak
katılacak. AP Karma Komisyonu
milletveki 1leri ve Başkanlık
Divanı'run da gözlemci olarak
katılacağı konferansta, Türk hukuk
sistemi masaya yatınlacak.
Konferansın özel gündem
maddesini ise eski DEP
milletvekılleri Leyla Zana, Orhan
Doğan, Hatip Dicle ve Selün
Sadak'ın Avnıpa Însan HaJdan
Mahkemesi'nin karanyla yeniden
yargılanmalan oluşturacak.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Kapatılan
DEP'in eski milletvekil-
lerinden LeylaZana, ken-
disinin de yargılandığı
DGM'ler gibi 12 Eylül
ürünü olduğuna savundu.
Zana, ancak kendisinin
özgürlükten ve eşitlikten
yana olduğunu söyledi.
Zana, DGM'nin deği-
şime yanıt vermediğini,
statükoyu temsil etmeye
devam ettiğini savundu.
Selim Sadak ise, siyasi
aktörlerin yargı üzerinde
baskıdan çekinmedikle-
rini söyledi. Eski DEP
milletvekillen Zana, Se-
lim Sadak, Hatip Dicle ve
Orhan Doğan ın yeniden
yargılanmasına, Ankara
İ No'lu DGM'de devam
edildi.
3 tanık dmlendi
Avukat Yusuf Alataş,
müvekkillerine yönelti-
len suçlamalardan birisi-
nin koruculan, silahlan-
m bırakarak terör örgü-
tüne katılmaya zorladık-
lan olduğunu belirterek,
bu konuyla ilgili 3 tanık
dinletmek istediklerini
söyledi. Tanık olarak din-
lenen NaifAsbn,Azizlşık
ve Mahmut Doğan, eski
milletvekillerinin, Koran
ve Mendan aşiretleri ara-
sında yaklaşık 20-25 yıl-
dır süren kan davasının
bitirilmesi için arabulu-
culuk yaptıklannı, görüş-
melere devlet yetkilileri-
nin de katıldığını belirte-
rek. görüşmelerden son-
ra banşın sağlandığını
kaydettüer. Mahkemehe-
yetine "değişimden ya-
naysanız Türldye'
>
ji çağ-
daş uygarhk düzeyine
omuz omuza taşonak is-
teriz" diyen Zana, deği-
şim karşıtlannın Türki-
ye'ye kaybettirdıklerini
söyledi. "BendeDGMTer
gibi 12 Eylül ürünüyüm"
diyen Zana, işkenceler-
le daha da güçlenip, po-
litize olduğunu anlattı.
Zana, DGM ile aynı ku-
şaktan geldiklerini, an-
cak kendisinin özgürlük-
ten ve eşitlikten yana ol-
duğunu söyledi. Yeniden
yargılama süreci boyun-
ca banş, kardeşiik, dost-
luk ve değişün mesajlan
verdiklerini anımsatanZa-
na, bu düşüncelerinin dik-
kate alınmadığını sa\Tin-
du. Zana, "Türldye-AB
flişkilerinde süs biâdsi ya
da mak>aj.esknün kopya-
sı için karbon kâgıdı ola-
mavTz. Bu adakt perisine
ihanrt ohır" dedi.
Zana, AKP'nin ve Baş-
bakan Recep Tayyip Er-
doğan'ın "(akkrvecuran-
üşvd oidukiarmı" söyle-
di. Erdoğan'ın "Düşün-
mezseniz, Kürt sorunu
TOktur" ifadesinı kullan-
dığını söyleyen Zana, bu-
nu "Ükdwpnnakatifbir
yatdaşun" olarak değer-
lendirdi. DEP'lilerin a\u-
katlan, "İabüye ve bera-
at" istemi yerine, "mü-
vekkillerini özgürtükleri-
neka\uşturacakbir karar
verilmesi'" ıstemıni dile
getirdiler. Mahkeme, sav-
cının da isteği doğrultu-
sunda avukatlann talebi-
ni reddetti.
Haksız mal edinme davasında verilen beraat karan 1943 tarihli kanun nedeniyle temyiz edilemedi
Erdoğan^ı 60 ydhk yasakurtardıANKAR4 (ANKA) - Adalet Ba-
kanı Cemil Çiçek, haksız mal edin-
diği gerekçesiyle yargılanan Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan hakkın-
da verilen beraat karannın, 8 Ocak
1943 tarihinde yürürlüğe giren Ma-
liye Vekâleti Baş Hukuk Müşavirli-
ği'nin ve Muhakemat Umum Müdür-
lüğü Kanunu uyannca temyiz edil-
mediğini bildirdi.
CHP Bahkesir Millehekili Or-
han Siir'ün. Başbakan Erdoğan ın
beraatkarannm Hazine a^'ukatlann-
ca niçin temyiz edilmediği yönün-
deki soru önergesini yanıtladı. Öner-
geyi, Başbakan Erdoğan adına ya-
nıtlayan Adalet Bakanı Çiçek. yar-
gılama sırasında mahkemenin seç-
tiği bilirkişilerin yaptığı inceleme
üzerine. soruşrurma sırasında alına-
nın tersine, '•haksız mal varhğı edi-
niminin saptananıadığı" şeklınde ra-
porhazırlandığını anımsattı. Çiçek,
bunun üzerine cumhuriyet savcısı-
nın hazırladığı esas hakkındaki mü-
talaada unsurlan oluşmayan suçtan
dolayı beraat talep edilmesi üzerine
mahkemenin Erdoğan'ı beraat ettir-
diğini belirtti.
Çiçek, sanık kelimesinin geçme-
diği ve bunun yerine sık sık "Saym
Recep Tay>ip Erdoğan" denilen ya-
nıtında, davayı izleyen Hazine avu-
katlannm, 4353 sayılı Maliye Ve-
kâleti Baş Hukuk Müşavirlıği'nin
ve Muhakemat Umum Müdürlüğü
Kanunu uyarınca görev yaptığını
anlattı. Bakan Çiçek, "Kanunun34.
maddesinde; Hazine'ce müdahale
olunan ceza davalannda suçun sabit
otmaması, faitin tutulan şahıs olma-
dıgının sübut bulması sebebiyle ve-
rilen beraatkararlanna karşı kanun
yollanna müracattan vazgeçilmesi
hüknıünün yer aldığı''nı anımsattı.
Çiçek, söz konusu madde nedeniy-
le, Erdoğan'ın beraat karannın tem-
yizinden vazgeçilmesinin Maliye
Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirlıği
ve Muhakemat Genel Müdürlü-
D S P G E N E L B A Ş K A N Y A R D I M C I S I T A Y F U N I Ç L İ :
Demoratik sol Atatürk'ün yoludur
Tayfiın Içli
ANKARA (Cumhurrvet Bürosu) - DSP
Genel Başkan Yardımcısı Tayfiın İçli
"Demokrasiye, laik Cumhuriyete, ulusal
birh'ğe ve rejime yönelik tehdit ve
rchlikelerden endjşe edenler; demokratik
solu esenhk yolu olarak görmehdir" dedi.
îçli yaptığı yazılı basın açıklamasında,
demokrasi tarihinde görühnemiş
psikoiojik sa\aş yöntemleriyle. iç ve dış
kaynaklı oj'unlarla ülkenin seçime
sürükJendiğini belirtirken "Uzun yıllann
ağırlaştırdıgı ekonomik sıkmülann ve
işsizliğin bedeli bi/Jerv fatura edilmiş ve
DSP TBMM dışı bıralalmışnT" dedi Içli,
"DSP'nin TBMM dışı bırakılmasınm ağır
bedeoni Türkiye şimcti; ulusal
çıkariannuzla oynanmasryla, laik
demokratik Cumhuriyete içten ve dıştan
yapılan saldınlarla ödeme sürecine
sokubnuştur" diye konuştu.
Demokrasiye ve laik Cumhuriyete
yönelik tehlikelerden endişe edenleri
DSP'de birleşmeye çağıran Içli,
"DSP'nin temsil ettigi ulusalcı
demokratik sol, tam anlanuyia
Atatürk'ün vohıdur" dedi.
ğü 'nce "uygun görüldüğünü'
1
ve ka-
rann temyiz edilmeyerek kesinleş-
tiğini bildirdi.
Böylece, neredeyse kamunun her
alacak davasında iddianın tersine çı-
kan beraat kararlannı temyiz ettigi
bilinen Hazine avukatlan, sanık Er-
doğan olunca 8 Ocak 1943 tarihli
4353 sayılı kanuna dayanarak bu yo-
lu izlememiş oldu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcı Ve-
kilı Bekir Selçuk. 5 Haziran 2002'de
açtığı davada, kamuoyunda "Nere-
den BuMun Yasası" olarak bilinen
mal Bildiriminde Bulunulması, Rüş-
vet ve Yolsuzlukla Müacadele Yasa-
sı uyannca, 256 milyar lira haksız
servet edindiği gerekçesiyle Erdo-
ğan hakkindaki bu davayı açmıştı.
Davada. Erdoğan'ın 5 yıl 10 aya
kadar hapis cezasma çarptınlması,
yaşamı boyunca kamu haklanndan
yasaklanması ve söz konusu para-
yı faiziyle birlikte Hazine'ye öde-
mesi talep ediliyordu. Erdoğan'ın
Ankara 7. Asliye Ceza Mahkeme-
si ise sanık Erdoğan'ın başbakan
olduğu 21 Ocak 2003 tanhinde be-
raat karan vermişti.